Katalog

HAZİRAN2002CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Recai Kırtan: Birileri uyardı • ANKARA (dnnhuriyet Bürosu) - S P Genel Başkanı Recai Kjıtan, Başbakan Bülent E«^vit'in partisinin grup toplanhsında "ufukta seçimin göründüğünü" söylemesi, ardından da "yanlış anlaşıldığını" belirterek seçimin 2O04'te yapılacağını açıklamasına tepki gösterdi. Kutan, "Muhtemeldir ki bu sözü söyledikten sonra, bazılan ıkaz ettiler" dedi. ATO Başkanı Sinan Aygün de Ecevit'in açıklamalannı "*siyasal bir skandal" olarak niteledi Müşerreften EceviTe mektup • .4NKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakan Ecevit, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşeref'in özel temsilcisı Wasim Sajjad ile görüştü. Ecevit'üı Dış Politıka Danışmanı Erdal Tümer ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Baki llkin'in de hazır bulunduğu görüşmede, Sajjad'ın Ecevit'e Pakistan Devlet Başkanı Müşeref in özel mektubunu ilettiği bildirildi. TBMM tatile girdi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Genel Kurulu'nun bu yasama yılının son çalışma gününde iki yasa tasansı kabul edildi. Görûşmeler sonucunda Afyon'dakı depremzedelerin kuracaklan kooperatiflere kredi verilmesı ile 18 ' Mart'ın Şehitler, 19 Eylül'ün de Gaziler Günü olarak kutlanmasını öngören tasan kabul edildi. Yasalann görüşülmesinden sonra TBMM tatile gırdi. Olağanüstü toplantıya çağnlmaması durumunda Meclıs, 1 Ekim 2002 tarihinde yenı çalışma dönemine başlayacak. Istimlakta 'dostane çözüm' • STRASSBOURG (AA) - Türkiye. Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'nde (AlHM), Karayollan Genel Müdürlüğu'nün 199O'lı yıllann başında yol yapmak amacıyla kamulaştırdığı arazilerin bedellerinin geç ödenmesinden doğan maddi mağduriyet iddialanyla ilgili olarak açılan 10 ayn davada '"dostane çözüme" gitti. Türkiye, "dostane çözüm" gereği, hakkında açılan 10 davayla ilgili olarak 64 kişiye yaklaşık 2.7 milyon Amerikan Dolan ödeyecek. RTÜK Yasası'na durdurma yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, 119 mılletvekilinin RTÜK Yasası'run 13 maddesindeki bazı düzenleme ve fıkralann yürürlüğünün durdunılması istemini oybirliğiyle reddetti. Yüksek Mahkeme, mılletvekillerinin yaptığı başvuru içinde yer alan bazı maddelere yönelik olarak daha önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın açtığı dava üzerine yürürlüğü durdurma karan verildiğini anımsattı. DSP grubunda 'seçim göründü' dedi piyasalar çalkalandı, sonra 2004 diye düzeltti Ecevit'in 'seçimknzi'Al\KARA(OımhurivetBürosu)-Baş- bakan Bülent Ecevit, 2 aylık aradan son- ra dün ilk kez partisinin grup toplantısı- na katıldı. ardından da Çankaya Köş- kü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı Ahmet ZVecdet Sezer'le görüştü. Grup toplantısında u Seçim ufiıkta gö- ründü" diyen Ecevit, yakJaşık 1 saat son- ra, yanlış anlaşıldığuıı, Nisan 2004'ten ön- ce bir seçimin söz konusu olmadığuıı be- lirterek kendini yalanJadı. 1 Temmuz'da Başbakanlık konutunda ekonomiyle ilgi- li olarak liderler zirvesi toplayacagını bil- MHP'den ağır eleştiri Ekonomiden Ecevit sorumlu • Başbakan Bülent Ecevit, DSP grubundaki konuşmasmdan sonra Çankaya'ya çıkarak Cumhurbaşkanı Sezer'le görüştü. Ecevit, "Muhaliflerin açıklaması olmasa iyi olurdu" dedi. diren Ecevit, kredi derecelendirme kuru- luşlannı ekonomi alanında Türkiye 'nin gelişmelerine "gölgedüşürmekle'' suçla- dı. Ecevıt, MHP ile ANAP arasındaki 'üshıp geriGmlerinin" kendisini üzdüğü- nü vurgularken "uztaşma ortamını sür- düretim* çağnsı yaptı. Başbakan Ecevit, son olarak 25 Nisan'da katıldığı DSP gru- buna 2 ayı aşkın süreden sonra ilk kez baş- kanlık etti. Ecevit; sağlığından ekonomi- ye, ortaklar arasındaki ilişkilerden Mec- lis tatiline dek çeşitli konularda mesajlar verdi. Hastave yorgun görülen, zamanza- man söyledikleri anlaşılamayan, sık sık dili sürçen Başbakan Ecevit'in konuşma- sı ana başlıklanyla şöyle: Allah bizlerl ayırmasın: Çok uzun süren bir aynlıktan sonra sizlerle ol- ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'ın seçime yönelik açıklamalan, or- taklan arasında farklı de- ğerlendirildi. MHP Grup Başkanvekili tsmail Kö- se, erken seçimin gün- demde olmadıgını belir- tirken "Ekonomi sıkuıb- b bir dönemden geçiyor. Bunun sorumlusu hükü- metfir, hükümetin başı da Sayın Başbakan'dır. Eko- nomiye en fazlasdand ve- recek olan da başbaka- nın sağhğı ve konuşma- landır" dedi. ANAP Grup Başkanvekili Nihat Gökbuhıt ise "Cin şişeden çıkn, seçim karannı Mec- üs verir" diye konuştu. Ecevit'in, dün partisi- nin grup toplantısında ön- ce "ufukta seçim görün- dü" demesi, ardından da sözlerinin yanlış anlaşıl- dığını açıklamasına, ko- alisyonun diğer ortakla- n farklı tepki gösterdi. MHP'li Köse, Ecevit'in toplantılara katılmaya başlamasmı "sevindiri- d" olarak nıtelendirirken MHP ile ANAP arasında kavga olduğu yönündeki açıklamasını eleştirdi. Köse, "Bu bir kavga de- ğfl, demokratik taruşma- dır" dedi. Ecevifin seçimle ilgi- li sözlerini "sürçü Ksan" olarak değerlendıren Kö- se, seçimin 20O4'te ya- pılması gerektiğini belirt- ri. MHP açısından seçim sorunubulunmadığını ıle- ri süren Köse, "Seçime en hazır parti MHP'dir. TürkKt'ninen önemfi me- seiesiekonomidir,ekono- mi}! kazasız belasız gö- türmemizlazınr diye ko- nuştu. Köse, Ecevit'in sağlık durumunda bir dü- zelme olmaması duru- munda partisinin tavnnın ne olacağının sorulması üzerine, "Durumudüzel- mezsebu biam değfl,baş- bakan ve muhterem eşi- nin meseJesidir" dedi. SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇTİ - DSP grup toplantısında vapüğı konuşma sırasında doktoıiann verdiği kurallara sıkı sıkrva mınası durumunda 2-3 hafta içinde iyile- şeceğini belirten Ecevit, akşam saatlerinde bir kez daha sağkk kontrolünden geçti. (AA) Gruba sadece 3 bakan katıldı. Özkan ve ekibi gelmedi 4 Sağ kolıı9 yanında yoktu TÜREYKÖSE ANKARA - Başbakan Bülent Ecevit'in katıldığı grup toplanrısı, parti içi saflaşma- lan da ortaya koydu. Tüm fotoğraf karele- rinde Ecevit'in arkasında-yanında görünen Başbakan Yardımcısı Hüsamertin Ozkan, toplanüya katılmadı. Özkan'a yakınlığı bi- linen bakanlarla milletvekillerinin de'kaul- madığı toplantıya, sadece 3 bakan geldi. Başbakan Ecevit'i, DSP Genel Başkan Yar- dımcısı Rahşan Ecevit'in son dönemde öne çıkardığı parti yönetıcileri karşıladı ve uğur- ladı. Kürsüde 15 dakika kalan Başbakan Ecevit, konuşmakta zorlanırken sıkıntısını "Fek rahat konuşamadun. Kusura bakma- yin.Epevdir çoksmırtabir konuşmaortamın- da çahşryorum. Bundan sonra daha çok ko- nuşacağK" sözleriyle ifade etti. TBMM'de dün sabah "EcefitakrnM" ya- şandı. Bu saatlerden Uginç notlar şöyle: 1/Toplantıya sadece devlet bakanlan Şük- rü Sina Gürel ile Recep Önal ve Orman Ba- kanı Nami Çağan katıldı. Hüsamettin Öz- kan ve Özkan'a yakın bakanlardan hiçbiri toplantıya gelmedi. Ozkan'ın gruba kaulma- yışıyla ilgili de farklı iddialar ortaya atıldı. Bu çerçevede, Ozkan'ın Başbakanlık'taki ma- kamında grup toplantısını televizyondan iz- lediği öne sürüldü. Başbakanlık Basın Mü- şaviri Cenı Ava ise Ozkan'ın grup toplan- Osına katılmayı çok istediğini, ancak eşinin rahatsızlığj nedeniyle karayolu ile Istanbul'a gittiğini söyledi. Ozkan'ın da daha sonra Grup Başkanvekili AydmTümen'i arayarak eşinin rahatsızlığı nedeniyle Istanbul'a git- mek zorunda olduğunu, bu nedenle gruba katılamayacağmı bildirdiği öğrenildi. Öz- kan'a yaİanlığıyla büinen TBMM Başkan- vekili AMIhksoy da Meclis'te olmasına kar- şın grup toplantısına katılmadı. İstanbul'da bulunan Bayram Fırat Dayamkh dışındakı muhalifler ise gruba katıldı. • DSP grubunun saat 12.00'de toplana- cağı duyurulur duyurulmaz ortalık kanşO. Gazeteciler, Ecevit'in gelip gelmeyeceği konusunda parti yöneticilerini soru yağmu- runa tuttu. Geçen hafta yaşananlardan ders almış görünen yöneticiler, bu kez dikkatli davrandı. Bu arada kulislerde Ecevit'in han- gi kapıdan Meclis'e girebileceği konusun- da tahminler yürütülmeye başlandı. ^ DSP grubunun toplanacağı salona al- çak bir kürsü geririlmesi, Başbakan Ece- vit'in toplantıya kanlacağının ük somut gös- tergesi oldu. Ecevit'in beş basamak merdi- ven çıkması gereken kürsü yerine daha al- çakbirkürsü getirilerek başkanlık divanı önü- ne kondu. Bu arada, gazetecilerin görüntü almasının engellenmesi için salon kapısı ki- litlendi. Toplantıya gelen milletvekilİeri bi- le kapı önünde beklemek zorunda kaldı. •^ Başbakan Ecevit, saat 12.05'te Başba- kanlık'a ait bir minibüsle Meclis'e geldi. Burada kendisini, Rahşan Ecevit'in "vftri- ne* çıkardığı Grup Başkanvekiri Emrehan Haba ile genel başkan yardımcılan Tayfun IçK ve 7j$â Sezer. Genel Sayman Mecit Şe- kercioğJu ve Genel Sekreter Yardımcısı Sü- leynıan Yağız karşıladı. Ecevit araçtan iner- ken görevlilerin daha önceden hazırladığı ba- samağı kullandı. maktan çok mutlu>r um. Allah bizleri ayır- masın. Yaklaşık 2 aydır rahatsızlığım ne- deniyle sizlerden uzak kaldım. Evvela birflebitrahatsızlığı geçirdim. Arkasın- dan bir kaburga kınklığı geçirdim. Bun- lann tedavisi doktorlann himmeti ile ger- çekleşti. Şimdı de bir omurga rahatsızlı- ğı ile karşı karşıyayım. Bu konuda kısa zamanda da büyük esenliğe kavuştuğu- muz gözlendi. Biraz daha sizlerle lasmen ayn kalacağız. 2 bilemediniz 3 haftada iyi- leşebileceğimi doktorlar söylüyor. Tabii bu kurallara sıkı sıkrya uymama bağh. Seçim ufukta gö- ründü: Bir iki güne kadar tatile gireceksiniz. Bu tari- h halkla ilişki kurarak, köy- lünün ayağına giderek de- ğerlendırin. Bu değerlen- dirmelerden elde edecegi- niz bilgileri bana ve genel merkeze iletmenizi bekliyo- rum. Bu bilgilerle bize ışık tutmuş olacaksınız. Erken seçim istemiyorum bildi- ğiniz gibi, ancak ufukta se- çim göründü. Onun için bü- tün milletvekillerimizın yaz aylannı köylere kadar gi- derek geçırmesinde büyük fayda görüyorum. Seçtm düzettmest Ecevit, gruptan sonra Çankaya Köşkü'ne çıktı. Sezer'le yanm saat süren görüşmesinden sonra ofısi- ne giden Ecevit, bir açıkla- ma yaparak seçimle ilgili sözlerinde düzeltme yaptı. Ecevıt, şunlan söyledi: "Ko- nuşmadabenimmaksadım- la ilgisi obnayan bir ifade kuDanmışım. Yanhş anla- şıhnalara \ < ol açabihr. Grup toplantısında erken seçim oJasılıgı üzerinde birşev söy- lemedira Yanbş anlaşılma ohnuş. Ufukta seçim görü- nüyor, derken kastım şu: 20O4'te, 2 yd sonra normal seçim yapdacak. Kesinlikle erken seçime karşıyım." Tansu Ciller: Başbakan milletle vedalaşmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel Baş- kanı Tansu ÇüTer, partisi- nin grup toplantısında hü- kümet ortaklanna yönelik eleştirisini sürdürdü. Baş- bakan Bülent Ecevit'in halkla vedalaşma zamanı- nın geldiğini savxınan Çil- ler. kendisine randevu ver- meyen MHP liderini de, "Saym Bahçeh hem Mec- Hs'ten hem de bizden kork- maktadır" sözleriyle eleş- tirdi. Çiller, ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'a da "Siz mezarhkta ıshk ça- hjorsunuz" diye yüklendi. Öte yandan eski MHP'li devlet bakanlanndan Ab- dulhaluk Ça> DYP'ye ka- tıldı. DYP'nin sandalye sa- yısı yemden 85 'e yükseldi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(« doaik.net.tr Gazete okuru için gazetenin mutfağı her zaman ilginçtir. Ham haberin gelişinden gaze- tenin sayfasına yerleşinceye kadar geçen süreci gözlemek, gazetelerin iç dünyasının de- dikodulannı öğrenmek her za- man keyif verir. Tribünde maç seyreden fut- bolseverdefutbolun mutfağı- nı pek merak eder. Örneğin maçın hemen öncesinde, so- yunma odasında olup biten- leri, televizyon kameralan, ha- bercilerdışan çıkanldıktan son- ra o daracık odada kimin ki- me ne dediğini, takım açıkla- nınca kadroda olduğunu ya da olmadıgını ögrenen futbol- cunun ne yaptığını izlemek, gözlemek ister. Sahnede oyuncuların hü- nerini izleyen seyirci için, ti- yatronun kulisi gizemli birdün- yadır. Sahnede gülen, güldü- ren; ağlayan, ağlatan oyun- culann kulistesıralannı bekler- ken neler konuştuklan, ne yap- tıklan, oyun bittikten sonra se- yirci oyun üstüne konuşurken oyunculann da seyirci üstü- ne neler söyledikleri elbette ilginçtir, merakları kışkırtır. İki haftada iki kitap bitirdim. Biri Erhan Bener'in "BirBü- rokratın Anılan". Öteki Ahmet İki 'Bürokrat' Kitabı, ki Tadma Doyulmaz Şensılay'ın "BirTaşraBürok- ratmın Anılan". Onlar da bürokratlar dün- yasının mutfağını gözlerimizin önüne seriyorlar. Bürokratlar... Yaşamımızın hemen her kesiminde ve dö- neminde karşımızaçıkan dev- let memurlan... Tapu sicil müdürü, vergi ta- hakkuk memuru, kaymakam, bilmem ne genel müdürlüğü- nün odactsı, bilmem ne ilinin va- li muavini, bir başka ilçenin tahrirat kâtibi, Emekli Sandı- ğı'ndaki evrak kayıt memuru, nüfus dairesındeki memur, An- kara'daki genel müdürler, iller- deki müdürler, bakanlıklarda- ki müsteşarlar ve muavinleri... Bizcileyin, bürokratlar dün- yasına dışarıdan bakanlar için bürokrat işi yokuşa süren, rüş- vet alan ya da rüşvet önerilen, somurtan, yüzüne karşı say- gılı davranılan. arkasından ana avrat düz gfdilen, devietin yurt- taş karşısında ete kemiğe bü- rünen yüzleridir. Devletin yurttaş hizmetinde olmaya yanaşmadığı, yurtta- şı kendi uyruğu olarak görüp ha bire buyruğu bastırdığı bir ülkede bürokrat da bu devlet anlayışının aynasıdır. Erhan Bener ve Ahmet Şen- sılay, kitaplarında hergün kar- şılaşıp da "iç yüzünü, işleyi- şini" iyi bilmediğimiz bu dün- yayı, övülesi bir ustalık, komp- lekssiz bir içtenlikle önümüze seriyorlar. Erhan Bener zaten ünlü. Ro- man ödülleri var, kitaplan var. Bürokratlığının yanı sıra bir "yazı erbabı" olduğunu çok- tan kanıtlamış. Son kitabı, ga- liba daha önceki kitaplannın ve gazetelerde "tefrika edilen" yazılarının bir araya getirilmi- şi. Kalın, okkalı bir kitap. Yüksek bürokratları anlatı- yor. Özellikle de devletin eko- nomiye yön veren yüksek bü- rokratlannı. Okuru. Maliye Ba- kanlığı'nın labirentlerinde do- laştınyor. Genel müdürler, müs- teşarlar, müsteşar muavinle- ri, bölüm başkanlan, büyükel- çiler, büyükelçi rütbesinde ya da eşdegerinde maliye bürok- ratlan önümüzden geçiyorlar. Tuhaf bir dünya. İç çekişme- lerle, ince hesaplarla, kişisel zaaf ve üstünlüklerle örülen; kanunlar, yönetmelikler, yöner- gelerle güdülen bir dünya. Başlangıçta "şöyle bir göz atmak" için başladığım koca kitabı üç gecede bitirdim. Bi- tirdikten sonra kitaptan bana kalan ana izlenim, temel yar- gı bence bir insanlık traged- yası. Yazar bundan söz bile etmiyor. Ama bende kalan iz- lenim bu: "yü/cse/f"bürokratın kişisel görüşü yok. Kişisel tercihi yok. Olaylara ancak küçük ve önemsizsapmalardüzeyinde katkısı var. Ondan ötesi baş- kentteki siyasal iktidarın çiz- gisinin uygulanmasından iba- ret. Iktidar değişince de yeni iktidarın... Kişi olarak yüksek bürokratın elbette tercihleri var. Ama on- ları görevinde uygulama şansı yok. Çünkü devlet geleneğinde bürokrata bırakılmış böyle bir hareket alanı yok. llle de kişisel görüşlerıni katmak isteyen bü- rokratın ise yükselmesine yük- sek bürokrat ya da "bürokra- tın yükseği" olmasına -pek- olanak yok. • • • Ikinci kitap Ahmet Şensı- lay'ın "Bir Taşra Bürokratının Anılan". İki cılt. Tertemiz bir Türkçe ve oku- ra tat veren bir üslupla bir "taş- ra bürokrat" kendini anlatı- yor. Aslında kendi serüveni- nin izleğinde bu ülkeyi anlatı- yor. Dahası, maiyet memurlu- ğundan başlayıp doğusu, ba- tısı, kuzeyi güneyiyle Anado- lu ilçelerinde kaymakamlık yapmış bir aydının, 12 Eylül sonrasında "1402'likoluşu"y\a noktalanan bürokratlık yaşa- mı "Bener'in kitabının eksiği- ni" tamamlıyor. Ahmet Şensılay, yurtsever, ilerici, kültürlü, idealist, devle- ti bir hizmet aygıtı olarak gö- ren, kavrayan ve bunu uygu- lamaya kalkışan bir aydının niye bürokraside yükseleme- yeceğini ve hatta niye bürok- raside kalamayacağını sevim- li öykücüklerle okura iletiyor. • • • İki kitap okudum. Yaşımla, meslek kıdemim- le devlet aygıtını ve onu oluş- turan üniformalı, üniformasız bürokrat ordusunu tanıdığımı sanırdım. İyi tanımıyormuşum. İki kitap okudum. Devlet denen aygıtı şimdi daha iyi tanıyorum. POLflİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Kans'ta Bir Gazete... Çağdaş Kars Haber gazetesi, 11 Şubat 2002de yayın yaşamına başladı... Gazetenin amacını şöyle açıklıyor Genel Yayın Yönetmeni Gümüşpala Kortağ: "Otuzyılöncesinin nostaljisini yaşatıp, yerel ga- zete okumanın zevkini tattırmak..." Gazete Kars'ta çok tutuldu... Çünkü farklıydı... Neşe r>oster, Oktay Ekinci gibi Türkiye'nin ön- de gelen aydın, ileri, demokrat yazarları Çağdaş Kars Kent gazetesinde yazıyorlardı... Gazetenin dört sayfası haberle doluydu... Yerel gazetelerin alışkanlığı olan ulusal gazete- lerden 'makaslama' yapılmıyordu... Resmi ilan yayımlanması için 3 aylık bekleme sü- resinin başlangıç tarihi 4 Mart 2002 olarak Kars Vajiliği'ne bildirildi... Üç aylık bekleme süresi 4 Haziran 2002'de dol- du... Gelişmelerin bundan sonrasını Gümüşpala Kor- tağ şöyle anlatıyor: "5 Haziran 2002'de valiliğin görevlendirdiği iki kişiyle, biri de yerel gazeteci olmak üzere 3 de- netçi, gazetemize gelip incelemelerde bulundu. İlan alıp alamayacağımıza onlar karar verecekler- di..." Gümüşpala Kortağ'a sordum: "Sonuçne oldu?" Yanrt: "Denetçi üyeler sigortalı işçi sayısını sordular. Dört tane 212 sayılı yasa kapsamına giren fikir iş- çimiz vardı. SSK bildirgesini kendilerine sunduk. Sigorta başlangıçlan 4 Haziran 2002 tahhiydi. ön- ce, bir tane 212 sayılı yasa kapsamında muhabir istediklehni, sonra dört gazeteciye neden gerek- sınim duyduğumuzu sordular. Biz de öyle uygun gördüğümüzü belirttik..." • • • Denetçiler, gazete yöneticilerine en az bir gaze- tecinin sözleşmelerınin 4 Mart 2002'de yapılma- sı gerektiğini söylüyorlar... Yasalara göre, 212 sayılı yasayla çalışan mu- habirler, gazetenin ilk çıktığı gün kadrosunu oluş- turması gerekiyor... O nedenle denetçilerin verdiği karar doğru!.. Ancak, denetçiler Çağdaş Kars Haber gazete- si yöneticilerine şöyle diyorlar: "Yetki yine de vali Nevzat Turhan'/nd/r.." Vali Nevzat Turhan ise şu yanıtı veriyor "Madem kiyasa uygulanıyor, kimseye ayncalık yapılmaz!" Valinin tavrı da doğru!.. Çağdaş Kars Haber Gazetesi Genel Yayın Mü- dürü Gümüşpala Kortağ'ın bir iddiası var: "Diğer gazetelere gösterilen müsamaha, Çağ- daş Kars Haber'den neden esirgendi... Çağdaş Kars Haber'iyasal bir zorunluluğun yerine getihl- mesi konusunda yeniden bekleme sürecine so- karken; diğer gazeteler neden görmezlikten geli- niyor, yönetmenliğin öngördüğü koşullar uygulan- mıyor?" İddialar bununla da kalmıyor!.. Gümüşpala Kortağ diyor ki: "Basın İlan Kurumu yönetmeliğinin resmi ilan- ları verme yetkisini valiliklere bırakan bölümünün 75. maddesinin (d) bendinedayanılarak, ilanya- yımlamamız uygun gönjlmedi. Bu madde içerisin- de öngörülen iki sayfanın yeniden dizilip basılmış olması gerektiği hükmü, neden görmezlikten ge- liniyor? Neden Çağdaş Kars Haber söz konusu olduğunda bu maddeden bir hüküm cımbızla çe- kilip önümüze konuluyor da, diğer uyulması zo- runlu hükümlerin uygulanması, diğer gazeteler için gerekli görülmüyor?" • • • Çağdaş Kars Haber gazetesi, ilk çıktığı günden itibaren kadrosunu düzenlemediği için üç ay da- ha resmi ilan alamayacak!.. Bu yasa gereği doğru karar!.. Gümüşpala Kortağ bunun bilincinde... Ancak üzerinde durulması gereken bir nokta var: "Kars'taki diğer yerel gazeteler uyulması gere- ken yönetmelik ölçütlehne uymadıklan halde na- sıl resmi ilan alabiliyorlar?" Diğer gazetelerde iki sayfanın yerel haber veya- zılara ayrılmadığını öne sürüyor Gümüşpala Kor- tağ... Kortağ o zaman ne yapmalı? Diğer yerel gazeteleri, Basın İlan Kurumu'na şi- kâyet etmelidiıi.. Sanırım Basın İlan Kurumu gereken titizliği gösterecektır!.. Bu tür olaylar pek çok yerde oluyor... Yayın yaşamına başlayacak gazeteleri yöneten- ler, eğeryönetmeliği iyi okurtar, kadro düzenleme- lerini çıktığı günden itibaren yaparlarsa başlanna böyle olaylar gelmez!.. hikmet.cetinkaya /; cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ikinci kez Ecevit'siz toplanacak MGK'de sınırticaretive yokurfukkonuşulacak ANKARA (Cumhu- riyetBürosu) -Milli Gü- venlikKurulu(MGK), haziran ayı olağan top- lantısında sınır ticareti ve gümrük kapılann- daki yolsuzluk iddiala- rını ve enerji politika- lannı ağırlıklı olarak ele alacak. Başbakan Bülent Ecevit'in katıl- mayacağı MGK'de Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs sorunu da gündeme gelecek. Mayıs ayındaki ku- rula katüamayan Başba- kan Ecevit, bu ayki ola- ğan toplantıda da yer alamayacağmı açıkla- dı. Ecevit, gazetecile- rin soruları üzerine, "Henuz hocalarunızın diişünceleri bakımın- dan hazır değflim. tn- şaDah bir sonrakine ka- alacağun" dedi. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer baş- kanlığuıda bugün ya- pılacak kurula Genel- kurmay Başkanı Orge- neral Hüseyin Krvrı- koğlu, kuvvet komu- tanlan, başbakan yar- dımcılan Deviet Bah- çeii, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Ozkan ile Dışişleri, Içişleri, Ada- let ve Savunma bakan- lan katılacaklar. Kuru- la gündemle ilgileri ne- deniyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ze- Id Çakan ile gümrük- lerden sorumlu Devlet Bakanı MehmetKeçe- ciler de davet edildi.