Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SOTA
+
CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2002 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLERolay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AÇI
MVJMTAZ StTYSAL
SevilBerberleri'nln
Dedücleri
HER turü olçunun kaçtığı ve koskoca ulkenın
Dunya Kupası'nda şampıyonluk hayalıne kılrtlen-
dığı gunlern ardından ç o k daha cıddı bır konuya
donup sormak gerekıyor Avrupa Bııiığı'nın son zır-
vesmde neter oldu?
Tuhaftır Gazete koşelennde ve televızyon ek-
ranlannda Sevılla sonuçlannın Turkıye ye ıltşkın yan-
lan metın olarak ırdefenmedı, genef ve haylı yanıl-
tıc sozler dışında, doyumcu bır resmı açıklama
da yapılmadı
Oysa, bu çeşrt metınler dunjmlara egemen olan
u kelenn en yeteneklı ve hınzır dıplomatlannca
kaleme alınr, her sozcuğun gensınde bınbır he-
sap yatar Tekertekerdeşıltp hesaplann açığa çı-
kanlması gerekır
Eklenyle bıriıkte 41 sayfayı bulan metne gore
Avrupa Guvenlık ve Savunma Poirtıkası ko-
nusunda Ispanya'nın baş4<anlık donemınde van-
lan We^eme*zırvede"n7ernnun/uWa"karşılanmış
Bu AB uyesıolmayan Turkjye'nın NATO uyesı ola-
rak ıkı kuruluş arasındakı ışbırlığı bakımından An-
kara Anlaşması'yla elde ettığı ustunluğu yıtırme-
sı ve Yunanlılann topu yen ıden buraya atması de-
mek AB'dekı bu değışıklıCjın hesabını, Ankara'da
başka Sevılla'da başka konuşan "muttefık" In-
gıltere den sormak gerekmez mı?
Kıbns katlım goruşmelen 2002 sonu tamam-
lanıp toplu Katılım Anlaşması 2003 bahannda ım-
zalanınca tam uyelığe geçecek ulkelenn yıne ba-
şında yer alıyor Zırve adadakı goruşmelerle va-
nlacak çozumun "konuya ı/ışkın Guvenlık Konse-
yı kararianyla tutartı" olmasını ısteyerek masaya
oturuş koşullan arasında olmayan bır unsuru ye-
nıden ortayagetırmekte Bır yandan çozum ıster-
ken ote yandan çozume varmayı guçleştırıcı soz-
len metne sokanlara karşı Ankara'nın tepkısı yıne
her rastlayıştayanak yanağja opuşmek mı olacak-
tır?
Zırve metnındeTurkıye'ce gerçekleştınlen "re-
formlar"öan memnunluk duyuldugu yazılmış
ama bu çabalann "Katılım Ortaklığı belgesınde-
kı öncelıkler'e yonelık olması gerektığını belırtmek
de ıhmal edılmemış
Demek kı, yapılması ıstenenler, Ankara ve ozel-
lıkle Istanbul'dakı lyımseriefce soylenenlerın ak-
sıne, sadece Kopenhag olçutlennın yenne getınl-
mesınden ıbaret degıfdır Oncelıkler arasında or-
dunun sıstem ıçındekı etkısını azaltmaktan tutun
da IMF ıle Dunya Bankası'nın ıstıkrar programını
tamamlamaya kadar her şey var Aynca "adaylı-
ğın sonrakı aşaması 'na ılışkın olarak yıl sonu Ko-
penhag da alınabılecek yonı kararfar"ın Helsın-
kı ve Laeken koşullanna gore olacağı da hatırla-
tılmış O aşamanın ne olduğu belırtılmeden
Gerçek artık halka açıkça soylenmelı AB'nın
Turkıye polıtıkası şu goruntusuyle çıkmaz ayın
son çarşambasına kadarsurecek bır "oyaJama"dır
NelerOluyor...
ErOİ EKITJĞRUL//w/h%K, Ataturkçu Duşunce Der Bşk
T
urkıye ekonomık
açıdan, hıç bu kadar
dışa bağımlı duru-
ma getınlmemıştı
Ekonomık bağım-
lılığın doğal bır sonucu olarak
Cumhunyetten armağan eko-
nomık kaynaklanmız, "ozeDeş-
tirme" adı altında, boylesıne
kurutulmamıştı, yok edılme-
mıştı, yerlı ve yabancı anapara-
ya peşkeş çekılmemıştı
Gencılık (ırtıca) hıç bu kadar
yol alıp partıleşmemıştı ŞanJı
ordumuza dıl uzatacak duruma
gelmemışh îktıdar seçeneğı gı-
bı gostenlmemıştı
Ulkemızı yonetenler, ellı yıl-
dır uyguladüdan aymaz polıtı-
kalarla, ulusumuzu, dış para
kaynakJanna tutsak ettder Ve ul-
kemızı, kredı adı altında aluıan
borçlarkarşılığında, yabancıla-
nn ıstedığı bıçımde yonetır ol-
dular Turkıye Buyuk Mıllet
Meclısı, bu ıstemler doğrultu-
sunda çalıştı, yasalar çıkanldı
Ulusumuzun çıkarlarını gozet-
meyen yasalar çıkanldı
Bılımın ve aklın yol gosten-
cılığını değıl, kor ınançlan ılke
edınmış kuşaklar yetıştınldı
Şımdı, ağırlıklı olarak Avru-
pa Bırlığı'ne gırmek uğruna,
yalnızca bu konudakı goruşme-
İenn başlayabılmesı ıçın, ıste-
nen odunlen vermeye, tum sı-
yasal partıler, oyle goruluyor kı
hazırlar Sıvıl toplum orgutlen
adı altında, çoğunluğu, anapa-
ranın (sermayenın) temsılcılen
durumunda olan bır grup orgut,
oturup toplantılar yapıyor Ve
AB 'ye gırmek ya da gırmek uğ-
runa goruşmelenn başlayabılme-
sı ıçın ıstenen odunlenn hemen
venlmesı yolunda baskı karar-
lan alıyorlar Göruşmelenn baş-
layabılmesı ıçın, IMF kararla-
nna eksıksız uymak, Kıbns'tan
çıkmak, Ege'dekı haklanmız-
dan vazgeçmek, Guneydoğu'da
anadılde eğıtıme ızın \ermek
gıbı konularda, bunlann yenne
getınlmesı ıçın bırbırlenne bas-
kı yapıyorlar Sankı bunlar ye-
nne getınlırse bızı AB'ye ala-
caklarmış gıbı Zaten onlar da.
bu ıstenılenler yenne getınlır-
se bızı AB'ye alacaklannı soy-
lemıyorlar Gonışmelere başla-
yabılınz dıyorlar Bu odunlenn
venlmesını ısteyen, savunan,
buna karşı çıkıp ulusun ve ul-
kemn onurunu koruyanlan va-
tan haını goren bu baylar, hem
de her yen geldığınde Ataturk-
çu gorunuyorlar Bır duşune-
lım, Atatürk olsaydı ne yapar-
dı ° IMF'ye ne derdı, boyle her
ıstedıklennı kabul edermıydı9
AB'ye neler soylerdı9
Kuresel-
leşme adı altında, ulus dev letı
yok etmeye çalışan ve varsılı
daha varsıl, yoksulu daha yok-
sul yapacak olan bu ıstemlere ne
derdı Bellı kı buyuk Ataturk,
tam bağımsızlığımızı yok eden,
tum gınşım ve ıstemlen elının
tersıyle ıterdı "Ozguriükveba-
ğmıâzhkbenim karakterundir"
dıyen bır buyuk devnmcıden
başka ne beklenebılırdı O za-
man, buyuk Atafurk'un soyle-
dıklennın tersını soyleyıp, yap-
nklannın tersını yapan ve her ye-
n geldığınde, "Atatürkçü" ol-
duğunu soyleyenlere, olsa olsa
sahte Atatürkçüler denır Ata-
türkçü olmak demek, tam ba-
ğımsıztakçı otmakdemektir. Ay-
dnüanmaaobnakdemektir. Llu-
sun egemenBğinden yana olmak
demektir. Ulusun ve ulkenin ya-
rannı duşunmek demektir. AB
ve EMFistemJeri,yeni sömurge-
ceierin ve yeniyayılmacüann is-
temJeridir. Bu istemlerde, ulusu-
muzun ve ülkemizin vararlan
yokrur. Tersine yabancıiarm ya-
rarian vardır.
Kısacası, bugun Kurtuluş Sa-
vaşı oncesındeyız Lozan'ınon-
cesındeyız Savaş alanlannda,
banş masalannda ıstedıklennı
alamayanlar, bu kez aldaûcı yon-
temlerle ulusumuzu tutsak et-
mek ıstıyorlar Ve bunu gerçek-
leştınyorlar
Bugun tam bağımsızlık ılke-
sını, ulusal egemenlığı savunan
sıyasal partı hanı, nerede9
Bu
kavTamlan ve aydınlanmayı sa-
vunan, yalnızca Atatürkçü Dü-
şünceDerneğivar
Ekonomık ve doğal olarak sı-
yasal bagımsızJık, Turkıye Cum-
hunyetı'nın temehdır Bu ba-
ğımsızlıklardan bınsınm yok
olması demek, onursuz bır du-
ruma duşmek ve yok olmak de-
mektir Bır kez daha belırtelım
Tam bağımsızfak Cumhunyetı-
mızın en onemlı ve temel ılke-
sıdır
Cumhunyetın kuruluşundan
yetmış dokuz yıl sonra, Cumhu-
nyennnasıl kurulduğunu ve tam
bağımsızlığın nasıl korunduğu-
nu kımse unutamaz
Bızı tutsak etmeyı ve onuru-
muzu yok etmeyı amaçlayan dış
çevTelenn oyunlannı hâlâ gor-
memezlıkten gelmek tam bır
avmazlıktır
Buyuk Ataturk'un kendı de-
yışı ıle, "Ne kadar varhkvegö-
nenç içindeolursaobun, bağun-
sızbğuıdan voksun bir ulus, uv -
gar insanlık önunde, uşak ol-
mak durunıundan daha yuksek
bir işlemi hak etmış olamaz".
Içensınde bulunduğumuz do-
nemde herkesı ve ozellıkle de ul-
kemızı yonetenlen bır kez da-
ha duşunmeye çağınyoruz
Gumruk bırhğıne nasıl gırdığı-
mızı ve bunun karşılığında ıse
hıçbır şey almadığımızı, yalnız-
ca bu yolla ekonomık kayıpla-
ra uğratıldığımızı kımse unut-
masın
Sosyal Hizmetler ^pılanmasında AJmanya
DLZELTV1E: 27 Hazırangunlu "H«u?" başlıklıyazım-
da anlamı değıştıren bır yanlışı do^eltmek ıstıvorum "tnsa-
noğlu Ben denkurtulup. \anıkendidar kapalıçevresınden.
ulusundan dışlanıp. Buşuk insanlıkdümasının bırevı ola-
cağa benzemıvor*
1
cumlesınde "Bcnzemıvor" sozcuğu >an-
lışlıkla "Benajor" dı>e çıkmış. boylece yazının anlamı
bozulmuş Duzeltınm
OKT4V \KB4L
Oren'de Cumhunyet Okuyuculanna Kampanya
ALTINCAMP & PARK MOTEL
Edremıt Korfezı nın doğa cennetınde tatıl
Temmuzda oda + yanm pansiyon
1 Kişi 25 milyon
Tel 0266-4163732 Fax 0266-4163737
wwwaltıncamp com
1
7 Ağustos'tan bu ya-
na gundemımızden
duşmeyen -ve aslın-
da duşmemesı de gere-
ken-, yakın geçmışımızın
en yıkıcı doğa olayı "dep-
rem" olgusu, Turkıye'de
sı\ıl toplum kuruluşlannın
(STK) etkınlığının, yapı-
lanmasının, ozcesı kabu-
lunun onunu açan en
onemlı dınamık olarak da
belırleyıcı oldu 80'h yıl-
lann başında artan bır uya-
nışla gerek yerel, gerek
ulusal bazda, çekırdek bır
profesyonel kadro dışında
gonullulerden oluşan, ge-
nel bır nıtelemeyle "iğ-
nevie kuvıı kazan
n
ınsan-
lann çabalanyla yarattık-
lan STK'ler bır coğraf-
yarun otesınde bır ulke-
nın 'akut' sorunlannda,
yazgı behrleyıcı olabıle-
ceklennı, belkı ılk kez bu
olçekte gosterebıldıler
Sanayıleşme sonrası
toplumlarda, bu tur kuru-
luşların ışlevı, kuşkusuz
akut sorunlarla sınırlı de-
ğıl Ozellıkle Batıtoplum-
lannda, dev letın en etkın
baskı grubu, "sokaktaki
adanun" nabzı v e duyun-
cu (vicdanı) sıv üleşmenın
sine qua non gostergesı
durumunda STK'ler
STK'lenn çalışma konu-
lan eksenuıde oluşan uz-
manlık, bılgı bınkımı, ın-
san kaynağı v e yaygın or-
gutlenme, çabuk ve orga-
nıze hareket etme reflek-
sı, dev letın yetersız kal-
dığı y a da etkın bır deste-
ğı gereksındığı noktalar-
da one çıkıyor Kronolo-
jık gelışun sureçlen ıçın-
de STK'ler, zaman ıçınde
devletın, ozellıkle "sosyal
devletin", sosyal yanını
nıteleyen pek çok ışlevı-
nı ya kısmen ya da tama-
men devralıyorlar
Bu noktada, Almanya
modelını, ornekleme açı-
sından son derece oğretı-
cı bır model olarak ele al-
mak mumkun Hızmet
Maaşınız
durduğu yerde
kazandırsın.
alanlannın çeşıtlılık gos-
termesı v e her alana değı-
nılmesının olanaksızlığı
nedenıyle, burada gorece
dar bır alanın, Turkıye'de
"Sosyal Hizmetler ve Ço-
cuk Esirgeme Kuru-
mu"nun (SHÇEK) >etkı
\ e sorumluluk alaruna gı-
ren hizmetler butununun,
Almanya pespektıfmde
kısa bır değerlendırmesı-
nı yapmak anlamlı ola-
cak
Almanya genehnde (16
eyalette) sosyal hizmet-
ler, Çalışma ve Sosyal Yar-
dım Bakanlığı'na bağlı
(Bundesmınıstenum fur
Arbeıt und Sozıalhılfe),
eyalet bakanlıklan ve ye-
rel yonetımler, yanı bele-
dıyeler (Kommune) kana-
lıyla koordıne edılıyor
Devlet (Bund) kesınlıkle,
dolaysız yardım/odeme
yapmıyor Şehırlenn ve
semtlenn yıliık sosyal yar-
dım butçesınden alacaİda-
n paylar, yapısal nıtehk-
len, nufussal (demogra-
fık) ozellıklen ve kaynak
zengınlıklen gıbı olçutler
goz onune alınarak behr-
lenıyor Sosyal yardım
kapsamına gıren İconular
çokçeşıth Aynşmakate-
gonk olarak, "devanuVsü-
resiz jardımlar'', "geçi-
ci/sureli yardunlar", "bir
seferlik .vardım'' ve "geri
ödemeü borç" bıçımınde
bıçımlenıyor
Şehırlenn butçelen be-
urlendıkten sonra beledı-
yeler, kendüenne yapılan
başvurulan ıncelemeye
ahyorlar Herbeledıyenın
kadrosunda, değışık alan-
larda uzmanlaşmış, fark-
lı çalışma gruplan bulunu-
yor Yardım alacak kışı-
nın/aılenın başvurusu ve
bıldınmının (beyanının)
doğruluğu, nesnel (objek-
tif) olçutlerle behrlenıyor
Kışının/aılerun var olan
aynı ya da nakdı tasarruf-
lan, bınncı dereceden ak-
rabalarının gelır durum-
lan ve (varsa) kendı gelır
kaynaklan netleştınldıkten
sonra, "sosyal ağ (Sozial-
netz)" demlen ortalama
yaşam standardına gore
"insanca" bır vaşam ıçın
gereklı mınımun aylık
odeme mıktan belırlenı-
vor
Kışı ve/ya da aıleler. do-
lavsız para yardımı alabıl-
dıklen gıbı, bır kurumun
bakımı ve koruması altı-
na gırme ıstemınde bulu-
nabılıyorlar Bu seçım,
akılsal yetden (melekele-
n) yennde reşıt kışılenn,
kendı ıstençsel ıstemlen-
ne bırakılmış durumda
Knmınal bır durumdan
soz edılmıyorsa başka her-
hangı bır zorlama ya da
yaptınm >ok Çocuk ve
gençlerde ıse ana-babala-
nn hayatta ve sağlıklı ol-
malan durumunda, adey-
le bırlıkte yaşamalan des-
teklenıyor Çocuğun-gen-
cın aılesıyle bırlıkte yaşa-
masının, psışık gelışım
açısından daha sağlıklı ol-
ması nedenıyle herhangı
bır kurum şemsıyesı, bu-
anlamda son seçenek ola-
rak duşunulu>or Aılesıy-
le beraber yaşayan ço-
cuk genç, maddı yardım
alabılmenın otesınde, "sos-
yal pedagojik aile yaıtb-
tnı" ya da "sosyalpedago-
jik eğitim vardımı" gıbı
hızmetlerden de yararlan-
dınlabıhyor
Sosyal hizmetler kap-
samındakı çocuklar/genç-
ler ıçın son seçenek, >anı
bır kuruma yerleştırme
soz konusu olduğunda.
devletın aradan -gorece-
tamamen çekıldığını goru-
yoruz "Beledij'e Gençlik
Daireleri'' ıçınde ver alan
"Gençlik Yardım Komis-
yonlan", kabul olçutlen-
ne ve sağlanacak yardı-
mın kapsamına gore
"özd" yardım kurumla-
nyla masaya otunıyor
Ozel kurumlar arasından,
talep edılen hızmetı en uy-
gun fıyata verene, hızmet
ıhale edılıyor Bu tur ozel
kurumlann, sayısal ola-
rak çok ve yaygın olma-
lan nedenıyle hızmet ka-
lıtelen yuksek ve rekabet-
ten dolayı, venlecek hız-
mete gore behrlenecek fı-
yatlar, bellı kabuller olçu-
sunde Kurumlarhem ço-
cuk/gençlenn kendılen,
hem aılelen, hem de dev -
letın anlaşmalı olduğu ba-
ğımsız denetım kuruluşla-
n tarafindan değerlendınl-
dıklen ıçın, hızmet kahte-
sını standardıze edıp ge-
reken raporlamalan yap-
mak ve taahhutlennı bu-
tunuyle yenne getırmek
durumundalar Aksı tak-
dırde, beledıye hstesınden
adlannın çıkanlması dahıl,
ağıryapnnmlarveyukum-
lulukler altına gırebıhne-
len olası
Bir çocuğun/gencinsos-
yal vepsişikgelişim sûreç-
îerinin, -çoğunhıkla Idşj-
yeözel-eğitimprogramla-
rmın izienmesi ve vöntem-
ler konusunda. Vlman-
ya'nın gerçekbir sıçrama
yapmış olduğundan ko-
layhklasözedilebilir. Sanı-
run, Almanya ortalama-
sındaherhangibırkurum-
da bakılan bır çocuğa/gen-
ce, 1^uzmanpersond düş-
tüğügerçeğinigosterenis-
tatistiki bilgi bfle,genel bir
fikir vernıekaçısından \e-
teriı olacaktır.
Dolayısıyla modeh, ken-
dı yapı taşlanmız ve sıs-
temırmzle bırlıkte duşu-
nursek, oncelıkle gozden
kaçırılmaması gereken
nokta, ıkı ulkenın sosyal
hızmetlere aktardığı but-
çe, hızmet konulan ya da
kapsamlan değıl Asdçar-
pıcı konu, devletın duru-
şu ve sorumluluk delegas-
yonu konusundakı tavn
Tam bu noktada, Turkı-
ye'dekı ışleyış açısından,
sıstemler arasındakı yol
aynmı netlık kazanıyor
Almanya'da dev let, do-
laysız maddı yardım yap-
madığı gıbı, "kurumsal"
sosyal hizmetlerboyutun-
da (kı bunlar sadece ço-
cuklar'gençlerle sınırh de-
ğıl) da hıçbır şekılde do-
laysız hızmet vermıyor
Devletın mulkıyetınde,
yurt, kreş, bakımevı, hu-
zurevı, yetımevı ya da re-
habıhtasyon merkezı bu-
lunmuyor Dev let yardım
tıpıne gore percapita uc-
retlen belırhyor ve tanım-
h ışı, ozerk yapıdakı (de-
netımlen dışında) ozel ku-
ruluşlara (STK'lere) de-
lege edıyor
Almanya'da95ten son-
ra işlerin tamamıyla
STK'lere devredilmeye
başladığınıgözlemliyoruz.
Artık gunumuz Ahnan-
ya sındakı devlet, gorevle-
nn tanınıını çok detaylı ve
kesuı çızgılerle yapıyor,
aktanyor, pazaruk edıyor,
hızmet taahhutlennı pro-
tokollerle sağlamlaştuı-
yor ve bağımsız denetım
mekanızmalanyla dene-
tım yaptuıyor Hal boyle
olunca, ozellıkle bağım-
sız/ozerk kurumlarla çahş-
manın ve bağımsız dene-
tun organlanna başvur-
marun getuısı olarak aşı-
n (şışkın) ve anlamsız kad-
rolaşma, gorevını kofuye
kuUananyoneücıler, adam
kayırma, yolsuzluk ya%la
sumen-altı yapma gıbı ıs-
tısmarlar, en aza, hatta yo-
ka ındırgenebüıyor Her
aşamada şefFaf olabılen,
hesap verebılen, doğru
hızmetı, doğru ınsanlar-
laykurumlarla, doğruplan-
layıpdoğru hedeflere yon-
lendjrebılen bır erk/aygıt
çıkıyor ortaya
Yapısal değışımler, yer-
leşık dengelen altust etti-
ğı ıçın çoğunlukla zaman
ahcı v e geçışler sancıh ol-
nıuştur STK'lenn, 99 dep-
remınden sonra sıvıl ya-
şamda guçlendırdıklen ko-
nunüan ve kaynaklann-
dan, ışlev sel olarak yarar-
lanmanın, onlan sıyase-
ten annmış, "devlete rağ-
men" değıl "devletle bir-
Hkte" çalışacak kurumlar
olarak belırlemenın, "bfl-
gi çağuu" yakalamış, yu-
zunuAB "ye çevırmış, de-
mokrat Turkıye adına,
onemlı bır kazanım olaca-
ğı açıktır Insanunızın or-
talama yaşam kalıtesını
yukseltecek bu çabayı hak
ettığuıı duşunuyorum
PENCERE
Olağanüstü
Bir Halln Fotoğrafı...
özel sektorumuzun ılen gelenlerıne son gun-
lerde bır şeyler oldu
Konuşmalan zehır zemberek
(stanbul Sanayı Odası Başkanı Tanıl Küçük,
ıçınde yaşadıkları durumu edebıyat sanatının
yontemlerıyle dıle getırmış
"- Sanayıcımız var gucuyle yuvarlayarak kan
ter ıçınde kayayı tepeye çıkarmakta, ancak tam
tepeyeyaklaşmışken, ortaya çıkan olumsuzşart-
lar nedenıyle, kaya her sefennde gerıye duş-
mekte ve butun çabalar boşa gıtmektedır
Sısyphos'un çılesı tannların gazabıydı
Sanayıcımızın çektığı kımlenn gazabıdır?
Yıllardır yaşadığımız bu kısırdonguyu artık el
ele vererek kırmanın, kadenmızı değıştırmenın
zamanı gelmıştır, geçmektedır "
Guzel bır konuşma'
Evet, Sısyphos tannların gazabına uğramıştı;
sahı kım bızım sanayıcımızı cezalandırıyor'?
Tannlar Turkıye'de mı'?
Dışarda mı?,
•
Sakıp Sabancı guler yuzlu bır adamdı, son gun-
lerde kaşlan çatıldı
ATO (Ankara Ticaret Odası) Başkanı Sinan Ay-
gun bır suredır oyle konuşmalar yapıyor kı bu ko-
şede yayımlanması bıle sakıncalı gorulebılır
ISO'nun (Istanbul Sanayı Odası) dunku toplan-
tısında soylenenlerı bır araya getırsek, Turkıye'de
en sert muhalefet ruzgârlarının sanayıcıler kesı-
mınden esmeye başladığı anlaşılacaktır Koç
Holdıng'ın tuketım grubu başkanı Cengiz Sola-
koğlu, İSO Meclıs Başkanı Husamettin Kavi,
İSO Meclıs Uyesı Mehmet Şuhubı. sorunlarının
artık dayanılmaz hale geldığını dıle getırıyorlar,
ılk bakışte bu eteştn ve yakınmalar Başbakan Ece-
vit'ın hastalığında duğumlenıyor ızlenımını ven-
yor, ama bır kartopu gıbı buyume egılımını yapı-
sında taşıyor
•
Pekı, bu ışın ustesınden nasıl gelınecek?
Bır hukumet değışıklığı ıle mı?
Bır seçımle mı'?
Aklı başında bır kışı boyle bır umuda veya ha-
yale kendısını kaptıramaz
Bır ıkı ay once unlu bır ışadamının sofrasında
bu ışlerı 1yı bılen kışı
- Dolar, dedı, ıkı mılyona dayanacak!..
Bugun kaç
9
1 700 OOOi
Neden?
Yabancı sermaye Turkıye'de batan gemının
mallarını uç kuruş otuz paraya satın almak ıçın
tezgâh mı hazırladı'' Dervış'ın IMF programı ger-
çekte bu muydu? Bızler 'hab-ıgaflet' ıçınde mı-
yız?
•
Bır koşe yazısında şuna ya da buna, şu veya
bu partıye, koalısyon hukumetıne ya da muha-
lefete, sermayecıye ya da bır başkasına bındır-
mek artık anlamını yrtınyor ulke tumuyle topun
ağzındadır, çıkış yolunu elbırlığıyle bulmak ge-
rek
Sokaklarında mılyonlarca ışsızın dolaştığı bır
toplum, ıkıncı bır ışsızlık dalgasını kaJdıramaz, Gu-
neydoğu'dakı olağanustu hal yereldır, oysa ul-
ke tumuyle olağanustu hale ıtılıyor
ELEMANARANIYOR
*^ Çocuk Doktoru
(Yenj Dogan ve Çocuk Yoğun Bakım
sorumlulufuaiabılecekl
^ Çocuk - Dahiliye - Cerrahi
iNobetçı Hekımlen)
v0
Bayan Röntgen Teknisyenleri
v* Bebek ve Koroner Yoğon Bakun Hemşireleri
& Danışma - Vezne - Santral GörevliJeri
veHostesler aranmaktadır
Tel: 0 216 575 26 66
KARS1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Savı 2002 36
Davacı Kars Beledıye Başkanlığı tarafindan davalılar
Tapu Sıcıî Mödurlüğu ve Hayrettın Aladag alejhıne aç-
mı^ oldu|u Tapu Iptal \e Tescıl davasının \apılan duruş-
ması sırasında venlen ara karan gereğınce
Davalı HavTettın Aladağ'a dava dilekçesı ve duruşma
gunü tum aramalara rağmen teblığ edılememış olup ıla-
nen teblığıne karar \erıldığınden adı geçen davalının
ale>hıne açılan davaya karşı dı\eceklennı duruşmanın
atılı bulunduğu 10 7 2002 gunü saat 10 10 a kadar mah-
kememızın 2002 36 Esas sa>ılı dava dosvasına bıldırme
sı veya duruşmada hazır bulunması va da kendınm \e-
kılle temsıl ettırmenız duruşmava gelmedığınız \eya \e-
kılle temsıl ettırmedığımz takdırde yargılamaya \okluğu-
nuzda devam olunacağı ve karar venlecefı ılanen teblığ
olunur 11 6 2002 Basın 38254
KARS l.ASIİYE HUKUK
MAHKEMEStNDEN
Sayı 2002 37
Davacı Kars Beledne Başkanlığı tarafindan davalı-
lar Tapu Sıcıl Mudurluğu ve Talat Özcan aleyhıne aç-
mış olduğu Tapu Iptal ve Tescıl davasının yapılan du-
ruşması sırasında venlen ara karan gereğınce
Davalı Talat Özcan a dava dilekçesı ve duruşma gu-
nu tûm aramalara rağmen teblığ edılememış olup ıla-
nen teblığıne karar venldığınden adı geçen davalının
aleyhıne açılan dava)a karşı dıyeceklennı duruşmanın
atılı bulunduğu 10 7 2002 günu saat 10 35'e kadar
mahkememtzın 2002 37 Esas savılı dava dosyasına bıl-
dırmesı veya duruşmada hazır bulunması ya da kendı-
nızı vekılle temsıl ettırmenız, duruşmaya gelmedığınız
veya vekılle temsıl ettırmedığınız takdırde yargılamaya
yokluğunuzda devam olunacağı ve karar venleceğı ıla-
nen teblığ olunur 11 6 2002 Basın 38255