Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2002 ÇARŞAMI 18 SPOR spor(a cumhuriyet.com.tr Ulusal Futbol Takımımız, tarihinin en önemli maçmda Brezilya ile karşı karşıya geliyor Ha vcli Türkiye finale \M Vöray Tygay Bnre Hasa- HaanŞto Marcos Kefebasor Rjjıcr üno Junnho Ednüson ftGafios Rofabo Rrvakjo STAT: SAMMA'HAKEM: NİELSEN (DM.)• SAAT: 14:30» TRT1 URAW4 - Ve Türk ftıtbolu. tarihinin 'en önemli1 sınavına çıkıyor. 2002 Dünya Kupasfnda yan finale yükselip bir ilke iraza atan Ay-Yıldızlı ekip, bugün dünya devi Brezilya ile finale kalabilmek için mücadele edecek. Urawa kentindeki Saitama Stadı'nda oynanacak maç TSt 14.30'da başlayacak. Zorlu yan finali Danimarkalı Kün Milton Nielsen yönetecek. Ulusal Futbol Takımımızm Brezilya ile oynayacağı yan final maçmı Danimarkalı hakem Kim Milton Nielsen yönetecek. Ulusal Futbol Takımı. 79 yılhk tarihinde bugüne dek yaptığı toplam 370 maçtan 120'sinı kazanırken, 167'sini yitirdi, 83 maçta da eşitliği bozamadı. Ay- Yıldızlı ekip bu maçlarda toplam 446 gol atarken, kendi kalesinde Ulusal Takım'da Hakan Ünsal sakat, Brezilya'da ıse RonaJdinho kırmızı kart cezalısı. Ulusal Futbol Takımı, 17. Dünya Kupası yan finalinde Brezilya ile bugün yapacağı maçla. tarihinde 371. karşılaşmasına çıkacak. 605 gol gördü. Ulusal Takım, yan finalde Brezilya ile yapacağı maçla 17. Dünya Kupası'nda 6. karşılaşmasına çıkacak. Ulusal Futbol Takımı, kupada yan finale dek yaptığı 5 maçta 3 galibıyet aidı. Ay-Yıldızlı ekip, kupada 1 maçı yitirirken, 1 karşılaşmadan da berabere aynldı. Ulusal ekip kupadaki tek yenilgısini de bugünkü rakibi Brezilva'dan aldı. ULUSAL TAKIM ÇALIŞTfRICISI GUNEŞ: cımızFarl IıırsııııızIRAVU - Brezilya ile bugün yan finalde karşılaşacak Ulusal ta- kımda teknik direktör Şenol Güneş. Türki- ye nın yeni sloganının. "Düırya /utbolunda parlayan güneş" olduğunu söyledi. Şenol Güneş. takımın kamp yaptığı Ro\al Pınes Otel'de. toplam 176gazetecinin izledi- ği bir basın toplantısı düzen- Tedi. Dünya Kupası'na çok ça- lışarak \ e hak ederek geldik- Güneş, Hakan'a sahip çıktı enol Güneş, golcü ftıtbolcusu Hakan Şiiktir'e de-?ahip çıkarak. "Hakan'ın ulusal takımın bugiinlere gelmesinde iyi fiıtbolu ve atöğı goHerie çok biiyük katkısı var. tlhan Mansız da kaliteli bir fiıtbokumuz. Brezilya karşısında her ikisi de oynayabüir ya da birisine de yer verebüuim" dedi. lerinı behrten Güneş. "Bııra- da diğer düma ülkelerrvle ta- nışmak veonlaria yaşamak bi- ze mutluluk \erhor" dedı. Gurur duyacaklar Çocuklannın kendilerıyle gurur duyacagını \ e bugünle- n gelecek kuşaklara anlata- caklarını vurgulavan Güneş. "Yaşadıklarunızın anısı. ço- cuklanmtan düşü olacak. Ta- rüı yazarkenaynızamandage- leceği yaşıyoruz. Geçmjşte, Beckenbauer gibi yıldızlan hayranlıkla izleyen Türkiye, şimdi kendi yddız futbolcula- rını izlemenin gunınınu yaşı- \or r diye konuştu. Tanıüm sırası bizde "Bneziha'vT, Rio kıvıiarı, plajlan ve futbohıyla tanıyor- duk" diyen Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü "Artık Türki- \e"nin Karadeniz kryüaruu da tanıtmak istrvoruz. 4 kez şam- pi\on olnıuş ve şu ana kadar tüm maçlarını kazanmış Bre- zih a ile yann yan finalde kar- şüaşryoruz. Her iki takım da jarafıcı özellikJeri olan futbol- cuJardan kunılu. Fark nedir derseniz, kazanma hırsı ola- caktır. Biz kazanmaya daha vakıruz." GÖZLER SAİTAMA'DA Ulusal Takun'm Brezilya ile oynayacağı yan final karşılaşması tüm Töridje'de merakla beklenirken bugünkü maç için nesmi daireler yanm gün tatil ilan edildi. Zorlu 90 dakika sadece Türkiye'de dep gurbetçüerimizin yoğun olarak yaşadığ] Alnıama. HolJanda. Belçika ve birçok ülkede merakla bekleniyor. YENİ HEYECAN - Llusal Takım, Türkiye'ye yeni bir sevinç yaşatmak için Brezilya karşısına çıkıyor. YILDIRAY: ALTYAPIMIZ ALMANYA'DAN l"RAW4 - Brezilya ile bugün yapılacak yan final maçı öncesi. Yıldıray Baştürk ve Ümit DavaJa bir basın toplantısı düzenledi. Yıldıray Baştürk. Türkiye"de futbolun gelişmesınde Almanya'nın büyük katkısı olduğunu savunarak. "llusal takımda yer alan futbolculann hemen hemen yansı Alnıama kökenli \eya Almanya'da futbol ovnamış. Almama'da altyapnı almış bir ekibiz" dedi. Ümit DavaJa ise bugünkü maçta her ıki takımın da sa\ unmaya önem vermek zorunda olduğunu belirterek. "Eğer bir gpl atarsak bizim için daha rahat bir maç olacak. Brezilya maçını kazanarak final oynama \e kupayı alma mutluJuğunu yaşamak istrvoruz. Bunu da başaracak güçteyiz'" dedi. Davala. bir soru üzenne. "Saçlanmı bu şekilde Hakan Ünsal kesti. Gayet de güzel oldu" dıye cevap verdi. JAPONLARDAN DESTEK Aldığı başardı sonuçlaria tüm dünyada adından söz ettiren Ulusal Takım in bugünkü maçta en büyük destek Japonlardan gelecek. Bugünkü maçta büılerce Japon'un Türkiye'yi desteklemesi bekkniyor. LUİZAO İDDİALI Brezilya'da Ronaldo'nun formagiymemesi durumunda forvetteyeralacak Luizao, "Türkiye karşısında satıada yer aunak ve gol armak için L ——^^^^^™ fazlasıyla isteküvim" dedi. Türkiye üe yapüan ilk maçta fbrma giyen ve 87. dakikada Alpay "ın kırmızı kart gördüğü pozisyonda, ceza alanı dışuıda düşmesine karşın penaltıya neden olan , Brezflyab futbok-u. "Türk takımını iyi 1 biliyorum. Sa\ unmalannı aşmanın j yollannı da iyi biliyorum. Eğer 1 oynarsanı gol bulabilirim- dedi. G Ö R Ü Ş / EROL M.4NİSALI Bu İnsanlap Neyi Kutluyor? Senegal'ı eleyip ilk dörde kalınca ınsanlar neden bu ka- dar coşmuştu? Duşündüm. 20Temmuz 1974'te Kıbrıs Ba- nş Harekâtı'nda gördüğüm coşku ve 22 Hazıran 2002 gu- nü halkın sokaklardaki sevinci bırbırıne benziyordu. - Bu bir futbol ya da spor başansı değıldı. Yedıden yetmi- şe futbolla ılgisı olan olmayan, çocuk, kadın, yaşlı nıne, emekli memur ve ber kesimden kızlı erkekli gençler ya Tak- sim'in yolunu tutmuş ya evine yakın bir meydanda toplan- mıştı. - Bu kesinlikle bir futbol zaferinin kutlaması değıldı. Fut- boldan nefret eden nıneler bıle coşku ıçindeydi. Neydı bu? Futbol değılse neyı kutluyoriardı? - Insanlar Turkiye'n/n zafennı kut/uyorlardı. Çunku zafere susamışlardı, ezilmışlikten bıkmışlardı. IMF, Dünya Bankası memurlannı Ankara'da yönetici olarak gördüklen ıçın utan- mışlardı. Karen Fogg'lann Turkiye'yi aşağılamalarınm hın- cı bırikmiştı ıçlennde. - Hele içimizdekı uşaklar yok mu? Onlara bılenmışlerdi: Bu coşku onlara karşı ulusal bir tepkiydi. O "Türiaye Türkler ta- rafından yönetilemeyecek kadar önemlıdir" diyen ınsanlar, ırtanmadan dergılere "BızAB tarafmdan yönetilmek ıstıyo- ruz" diyen yaratıklara karşı bir tepkiydi bu; uşaklara, satıl- mışlara, kendi halkını aşağılayanlara karşı ulusal b/rtepkı. - Çocuğu, kadını gencı, yaşlısı: cahılı. okumuşu, aydını Taksim Meydanı'nda Türk bayrağına sarılmış dolaşıyorlar- dı. Bir kefen gıbı Amerikan bayraklı tışörtünü sırtma geçirip dolaşan "bukalemunlara karşı ulusal kimliği ile övünmek isteyen ınsanlann coşkusuydu bu. Devşinlenlere, yabancı hayranlarına, misyonerhizmetlilerinekarş/verilen bir tepkiy- di bu; ınsanlann yüzlerinde bunu okudum: Istiklal Cadde- si'nde istıklaf Marşı'nı ayakta dimdik, gözleri yaşla söyleyen ninenin nuriu yüzünde bu ınancı gordüm. - Toplumsal bir şahlanışın coşkusuydu bu, sadece bir fut- bol maçının zafen değildi. Futbol zaferı bardağı taşıran dam- la olmuştu, coşku seli Istanbul'un meydanlarını bu neden- le doldurmuştu. - Çıftçisini aşağılayan, ulusal sanayicisıni yeren, işçisini ya- bancı şirketler karşısında işsız bırakan dış boyunduruğa kar- şı bir başkaldırıydı bu coşku; yalnızca bir futbol kutlaması değildi. - Jsa'nın 12 havarisini tems'ıt eden AB bayrağını Türkiye'de şımdıden dalgalandıran, onlann misyonerlerine yataklık edenlere karşı ulusal bir coşku. toplumsal şölendi. Sırtlarda AB ve Amerikan bayraklan değıl Türk bayrakları vardı; Işte bu gerçek halktı, halkın kendisi ıdi; bazı sermaye çevrelen- nin ve medyalarının halk dıye sunduğu sahtekârlar değildi. - Neyi ısteyip neyi istemediklerinı kendileri söylüyolardı, medya tekelini kesip atarak. aradan çıkararak: işte halk bi- zız diyorlardı; Istiklal Caddesı'nı Istiklal Marşı ile çınlatıyor- lardı: Ulusal kımliklerini yok etmek ısteyenlere coşku ile baş- kaldınyorlardı. - işte halk buydu, halkın coşkusu kendisine dayatılmak ıstenenlere ulusal bir tepkiydi. Sadece Senegal'ı elediğimiz ıçın değil; bu zaferin halkın gerçek kımlığini göstermesıne yardım ettıği ıçın coşuyordu. Kendi ulusal marşını söylüyor, kendi şarkılannın eşliğinde dans edıyor ve elinde kendi bay- rağını taşıyordu, başkalannınkim değıl. - Bu halk kuçulnek değil, büyumek ıstiyordu; yabancı ma- lını tuketmek değıl, kendi malını uretmek ıstıyordu; çocuk- larına borç değil, refab devretmek ıstiyordu. İşte bunun için kendi bayrağını mintan yapmış sırtında ta- şıyor, kendi marşnı haykırarak soylüyordu; yeter artık, du- yun beni dercesıne yeri göğu çınlatıyordu. Ortak bir sevinç paylaşmanın coşkusu içinde yannlara umutla bakmak istı- yordu.. ve bakacak da, kımsenın kuşkusu olmasın.. kımse böyle gelmiş, böye gıdersanmasın... Halk coşarak, bj nedenle yeri goğu ınletiyordu... Fransızlardan övgü£t Tftpnât 'Türk ftıtbolu yeteneğini ispat etti' diye yazdı NEYMIŞ R\RİS (Cumhurijet) - Dünyanın en önemli siyasi gazetelerinden bin olarak değerlendirilen Fransız Le Monde gazetesi, "Türk futbolu yeteneğüıi ispat etti" başlığıyla verdiği haberde. Ulusal Takım'ın başansına geniş yer ayırdı. "TürkJer teknik ve hızlı. Türkler, finalkrin başından bu yana çok az gözlenen kaliteli futbolu ovTiuyorlar" denilen haberde Ulusal Takımın, Senegal karşısında oynadığı futbolun, belki de Dünya Kupası 2002 finallerinde göze en hoş gözüken futbol olduğu yorumunu yaptı. Le Monde, Türk oyuncular için, "Hızhlar, mükemmel teknikleri var, çeşitli kombinasyonlarla topu açıldara taşryorlar ve sahanın her bölgesiıü istedikleri gibi kullanıy orlar" ıfadelerini kullandı. Türkfye'nin yanfinale çıkması Belçika'da gurbetçüere sevinç yaşattı K^mK . ^ 1— * Brüksel'de sevinci paylaşmak REYHANOKSAY^ Türkiye-Senegal maçı sona erinceye kadar Brüksel'in en kalabalık meydanlanndan biri olan Bourse Meydanı'nda her şey normaldı. Mağazalar cu- martesi alışvenşine çıkanJarla dolup taşarken meydandaki ka- feler havanın yağışsız olmasın- dan istifade, kendini dışan atan Belçikalılarla doluydu. Bu olağan cumartesı göriin- tüsü maçın bitiş düdugu ile bir- likte bir anda değişti. Brüksel, işte o anda "geçici bir süre" Türklerin elıne geçti. Meydana açılan sokakJardan oluk oluk ana caddeye fırlayan Türkler. ne olduğunu anlamaya çalışan B rüksel'deki olağan cumartesi görüntüsü Türkiye - Senegal macmın bitiş düdüğü ile birlikte bir anda değişti. Brüksel, o anda "geçici bir süre" ile TürkJerin eline geçti. Belçikahlann şaşkın bakışlan arasında ortalığı kırmızıya kes- tiler. Arabalann tepesinde bay- rak sallayan. sırtına pelerin gi- bi Türk bayraklannı asan her ya^tan ve her cinsten Türk "En büyük Türkiye, başka büyük yok" nidalanyla, Avrupalı kar- deşlerimizin o ezeli ve ebedi "Türkler geliyor" korkulannın bir kez daha depreşmesine yol açtılar. "Vahşi insanlar, ne ola- cak" gibiJerinden. küçümseme ile kanşık bir korkuyla alışve- riş merkezlerinin o bildik ve gü- venli ortamlanna sığındılar. "Bizimkilerin" bunlara pabuç bırakmaya niyetlen olmadığı gibi, kırk yılda bir ele geçirdik- leri bu coşkuya leke sürdürtme- meye de kesin kararlıydıiar. Işte tam bu sırada cep telefo- num çaldı. Arayan İstanburdan kocamdı. Sesimi duyurmak için bağıra bağıra konuşurken, birden - Yoksa sen Türkiye'de misin" diye sordu. Geri döndü- ğümda anlatmakta zorlanaca- ğım bu güzel anı, sözcüklere gerek kalmadan bu şekilde ak- tarabildiğim için nasıl keyiflen- diğimi anlatamam. Yunanlı dostlanmız da bizi bu mutlu günümüzde yalnız bı- rakmadı. Yunan ve Türk lokan- talannın yan yana yer aldığı so- kakta birlikte halaylar çekildi, Tarkan ın müziğı ile hep bir ağızdan şarkılar söylendi. Bu paylaşımın en somut kanıtı ma- salar arası "Pita" ve dürüm ik- ramıydı. Mutlu olmak hepimizin hak- kı. ABDÜLKADİR YÜCELMAN MaçaiOKişi Başlamayalım Gmbumuzdan averajla çıktıktan sonra birden hızımızı arttırdık. hız duvarını aşıp yarı finale kadar geldik. Bugün bu duvarı da aşacak mıyız? Futbol bu, bellı olmaz. Yalnız gerçek şu kı, Brezilya ile ba- şa baş oynarız. Çünkü bu ınanç, bu hırs, bu ıstek bizde var. Dünyada ne kadar Türk varsa hepsi Mil- li Takım'ın yanında. Bu moralle sahaya çıkacak ta- kımımız finale gıden duvarı da aşabilir. Milli maç öncesi tartışılan tek konu da Hakan. Hakan Brezilya'ya karşı oynar mı? Teknik Direktör Şenol Güneş Hakan'dan vazgeçer mı? Yoksa Gü- neş bugünlere birlikte geldiği Hakan'ı yıne ilk 11 'de sahaya sürer mi? Hakan'ın Senegal maçındaki sıfırlanmış hafi el- bette Türk kamuoyunda hem üzüntü yarattı hem şaşkınlık. Gol kralı Hakan neden bu duruma düş- müştü. Yaşı nedenıyle mi; hıç sanmıyorum. Ancak kafasında birtakım takıntılarla sahaya çıkan Ha- kan'ın maçta değil başka yerde olduğunu dünya gördü. Takıntılar sarmalı içinde yok oluvermiş bir Hakan'ın bugün Brezilya karşısında oynaması, hem Hakan açısından. hem Şenol Güneş hem de Milli Takım açısından yanlıştır. Şenol Güneş'in duygusal davranması belki bir yönetici açısından doğaldır. Hakan'ı bir köşeyeat- ması. Şenol Güneş'in diğer oyuncular üzerindeki prestijini de zedeler. Üstelik Hakan Şükür'ün takım içinde bir grubun lideri olduğunu Şenol hoca da bıliyor. Arkadaşları adına TV'lere çıkıp "Bizi kıska- nanlar çatlasın" diyen ve Milli Takım'a yapılan eleştirilere yanıt veren Hakan. bu konuşmayı arka- daşları adına da yapmıştı. Şenol Güneş, Hakan için karar verırken bu noktaları değerlendirecek ve bir hayli sıkıntı çekecek. Bana göre Şenol Güneş. Hakan Şükür'ü ilk 11 'de oynatmamalı. Çünkü Brezilya'ya karşı oyna- yacak takımda Hakan'ın fazla bir rolü olmayacak- tır. Şenol Güneş, Brezilya savunmasının arkasına sızacak2hızlıfutbolcu Arifve llhanileoyunabaş- lamalıdır. Brezilya ile oynadığımız ilk maçı anımsa- yalım. Hakan Şükur tek forvet olarak Brezilya'ya karşı ne yapmıştı. Daha üoğrusu ne yapabilirdi ki. Tek forvetle oynamak takımı 10 kişi oynatmak de- mektir. Şenol Güneş'in, Hakan'ın hatırı için Milli Takım'ı riske sokacağını hıç sanmıyorum. Ronaldo'nun sakatlığı, Ronaldinho'nun oyna- maması bızim için büyük avantaj. Kâğıt üzerinde onlan ve bizim futbolculanmızı karşı karşıya geti- rirsek futbolcularımızın en az onlar kadar kaliteli ol- duğunu göreceğiz. Ustelik onlar maça stresli çı- kacak, biz ise stresten uzak, en sakin oyunumuzu oynayacağız. "Yensek de yenilsek de beraberiz." E-Posta: ayucelmama yahoo.com - Faks: (212) 5138595