Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
- HAZRAN 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eğirimciler üniversite giriş sınavının 'firsat eşitsizliğinin belgesV olduğu görüşünde birleştiler
OSS: Adaletsiz yanş• ÖSS'yegiren "1 milyon
5<*0bin405"adaydan
yaimzca "1
7
7 bin 26"smın
üniversitelerin lisans
programlarına
yerleştirilecek olması;
"ÖSS'ye giren yaklasık 1
milyon 350 bin adayın lisans
programlarına
yerleştirilemeyeceği"
gerçeğini ortaya koyuyor.
AYKLT KÜÇfKKAYA
Gençlere, ideallerindekı mesleğin
eğitimini alma yolunu açan Öğrencı
Seçme SınaM'nda (ÖSS) dün 3 saat
boyunca "ter döken" 1.5 milyonu aş-
kın öğrencıyı ne yazık ki umut dolu
bırgelecek bekJemıyor. "1 milyon540
bin 405" adaydan yalnızca * 177 bin
26r>
sının ünhersitelerin lisans prog-
ramlarına yerleştirilecek olması;
"ÖSS'ye giren yaklasık 1 milyon 350
bin adayın lisans programlarına yer-
leştiriJemeyeceğrgerçeğini ortaya ko-
yuyor.
2OO2-ÖSS*de 1 milyonu aşkın öğ-
renci umutlarını bir sonraki yıla taşır-
keneğitımuzmanlan.ÖSS'nın "ada-
letsiz bir yanş* ve "flrsateşitsidiginin''
belgesi olduğu görüşünde bırleşıyor-
lar. Eğ!t-Der Genel Başkanı Musta-
fa Gazalcı. ÖSS'deki adaletsizliğin
76 çeşit lisede, öğrencileri değışık
düzeyde yetiştirmekle başladığına
dikkat çekerek "Ashnda başanstzolan-
lar üniversite sınavını kazanamayan
gençler değiL ülkemizin geleceği dü-
şünmeden beceriksizce yönetenler-
dir" diye konuştu. Eğitım-Sen Genel
Başkanı Alaaddin Dinçer ise ılköğre-
tımden başlayarak çocuklanmızın il-
gi \ e yetenekleri doğrulrusunda yön-
lendirmeh bir eğitime geçılmedıği
takdirde bu rakamın 2005 yılında 2-
2.5 milyona ulaşabileceği ve bu yığıl-
marun "tam bir topiumsal patlama-
J Î " neden olabıleceği uyansında bu-
İundu. Üniversite Oğretim Üyeleri
Derneği Başkanı Kadir Erdin de
ÖSS'de ılk 20 sırada yer alan okullar
ile son 20 sırada yeralan okullann yıl-
lardır hiç değişmediğıni belirterek
"Bu asbnda firsat eşitsizliğinin en be-
lirgin belgesidjr" dedi.
'Kaplumbağa ile atı
yarıştırıyoruz'
Devlet üniversitelerinin lısansprog-
nmlannda "149 bin 549", vakıf üni-
versitelerinin lisans programlannda
"17 bin 717", KKTC'deki üniversite-
krin lisans programlannda da "9 bin
1S0" kişilik öğrenci kontenjanı aynl-
nası dün yapılan \
r
e 1.5 milyonu aş-
kn öğrencinin katıldığı ÖSS sınavın-
dı her 10 öğrenciden l'inin üniver-
ste kıpısında kalmasıyla "eşanlam-
\p "Türk eğitim sisteminin çarpıkn-
ğnı" jrtaya koyan bu rakamı Cum-
hımtt'e değerlendiren Eğıt-Der Ge-
rel Biskanı Gazalcı şunlan söyledi:
"Kaplumbağa ile atı yanştırryonız.
(rtaöğretimde. öğrencfleri iş içinde,
iretim içinde yetiştiripyaşama yönlen-
dremyonız. İ steük,öğrencilerin bir-
çğu başanb bile olsa. ünhersitelere
anacak öğrenci sayısı belli. Yüzde
H"u ahndıktan sonra ötekiler başan-
L İEtâgellilerinsız damgasıyla sokağa atılryor.
Bu lasirdöngü yülardır sürüp gi-
diyor. 1930'Iarda Hse>i bihrenle-
rin yakiaşık yüzde 80i, 1940'lar-
da yüzde 50'si, 1960'larda yüzde
4O'ı ünhersiteye annabiliyordu.
Giderek bu oran düştü ve üniver-
site öniinde yığılmalar yaşandı.
Bütçeden ünhersitelere yeterfi
pay a\nlmadığu kaynaklarm bir
kısmı \akif üniversitelerine gitti-
ğiicjnüıihergteleryeteriiyanrırıı-
lara gidemiyor, öğrenci konten-
janını arttıranuyor."
Tüm bunlann sonucu olarak
Türkiye'nin eğitimde AB ülke-
lerınden hem nitelık hem de nı-
celik olarak gende olduğuna isa-
ret eden Gazalcı, "Yeni YOK
Yasa Tasansı'vla üniversiteler
parab yapılarak yoksul halk ço-
cuklanna temclli kapatılmak is-
teaiyor. Üstelik. ünhersiteye gi-
ren de giremeyen de işsiz. Asan-
da başansız olanlarüniversite sı-
navmı kazanamayan gençler de-
ğil, ülkemizin geleceği düşünme-
den beceriksizce yönetenlerdir"
dıye konuştu.
Toplumsal patlama
uyarısı
ecanı
Bedensel engeüiler sınav
yerierine özel araçlanyla
ailelerinin yardımryla
ulaşnlar. Görme ve duyma
engelli adaylar ise kendileri
için özel olarak
hazırianmış soru
kitapçıklannı isteklerine
bajjtı olarak yardımcılaria
birlikte çözdüler.
İstanbuTda Beyazıt
İlköğretim Okulıı'nda
sınava giren duyma, görme
ve bedensel engefliler,
saatler öncesinden okulun
öniinde beklemeye
başladılar. Sınavdan yarun
saat önce isimleri tek tek
okunarak sınıflara alınan
adaylardan duyma engelli
olanlar için işaret dili
kullamlarak anonslar
yapıldı. (Fotograf:
ÖZLEMGÜVEMLÎ)
"fikoğretimden başlayarak ortaöğ-
retimde çocuklanmızın ilgi ve yete-
nekleri doğrultusunda yönlendirme-
B bir eğitime geçibnedikçe 2005 yılın-
da bu rakamlar 2-2.5 milyona ulaşa-
cak" uyansında bulunan Eğıtim-Sen
Genel Başkanı Dinçer de "Bu yığıl-
ma tam bir toplumsal patlamaya ne-
den olacak. Dola\ısr\ la sosya! dev let
umut taciriiği yapmamalıdır. Çocuk-
lanmız maalesefumut taciri bir dev-
ktin mağduıian durumundadır. Ger-
çek anlamda ünhersite eğitimi veren
ünhersitelere girecek öğrenci say«ı 50
bindir. Bu da sınava giren öğrenci sa-
yisuun yüzde 3'üdür. Bu rakam Tür-
kh eeğitim sisteminin bkandığımn bir
göstergesidir" diye konuştu.
Üni\ersite Öğretim Üyeleri Der-
neği Başkanı Erdın ise "ülkemizin en
önemli sorunlanndan birinin eğitim-
dekifirsateşitsizüği'' oldugunu \aır-
gulayarak her sene tekrarlanan
OSS'nin bu gerçeği ortaya koyduğu-
nu söyledi. "Ük 20 sırada yer aian
okullar ile son 20 sırada yer alan okul-
lar hiçdeğişmemektedir. Bu asbnda fir-
sat eşitsizliğinin en belirgin belgesi-
dir'' diyen Erdın şunlan söyledi:
" Yan yana oturtulan iki öğrencinin
hangi okuldan yetiştirildiklerini bil-
mekordarm smaM ka/anıp kazanama-
yacığını bflmekle esanlanılıdır. Bu tab-
lo kader değildir. Mutlaka değişmeü-
dir. Eğitim düzeyi ülkenin her bölge-
sinde befirfi bir se\iyeye çekilmeüdir
ki ondan sonra hakça bir sınavdan
söz edebileHm.''
Dün yapılan ÖSS'ye "1 mih'on500
bin öğrenci"nin girdiğini anımsatan
Erdin, bu öğrencilerden ancak yak-
laşık 150 bininin niteliklı yükseköğ-
retim fırsatını yakalayacağını kay-
detti. Erdin. "Yani 10 öğrenciden bi-
ri nitelikü yükseköğrenim şansuıa sa-
hip olacaknr. Bu yüksek öğretim ko-
nusunda bir tıkanıklığın işaretidir.
Sadece ünhersiteye öğrenci hazuia-
ma şeklinde sürdürülen şablon orta-
öğretim mutlaka gözden geçirilmeli,
yükseköğretimde de polirik baskılar-
dan uzak her kasabaya bir ünhersi-
te değil, bölge ünh ersiteleri 0e yiikse-
köğreöm sonınuna yeni boyutlar ka-
zandırmak gcrckir. Bunun yolu da
>ükseköğretime daha çok kaynak
demektir'* dıye konuştu.
L5milyon
adayter
döktü
Haber Merkezi -1 milyon 540 bin
405 adayın eirdiği ÖSS dün yapıl-
dı.
Sabah saat 09.30'da başlayan sı-
na\; 3 saat sürdü. Adaylar bu süre içe-
risinde. yüzde ellisı sözel. \iizde el-
lisi sayısal olan sorulan yanıtladj.
Türkiye'de 144\eKKTC'de 1 olrnak
üzere topîam 145 merkezde yapılan
smavda, 226 bin 707 personel görev
aldı. Sına\ için 5 bin 420 bina, 80 bin
48 salon kullanıldı
Öğrenciler başörtüyle sına\a aJın-
mazken kimi öğrenciler başörtüle-
rini çıkararak kimileri de peruklar-
la smava girdiler.
Yabancı dil ve edebiyatlan, bu dil-
lerin öğretmenJık programlan v e ba-
zı turist rehberliği ile ilgili >ükseköğ-
retim programlannda okumak iste-
yen adaylann ÖSS'ye ek olarak gir-
mek zorunda olduklan "Yabancı
Dil Sınavı" (YDS) ise 23 Hazi-
ran'da yapılacak.
"2002-ÖSYS Yükseköğretim
Programlan \e Kontenjanlan Kı-
lavuzu ve Tercih Formu" bu ay içe-
nsınde adaylann adreslerine posta-
lanmaya başlanacak.
Adaylar sınav sonuçlarını ise
"2002 Öğrenci Seçme Sınav So-
nuç Gazetesi", 900'lü telefon hat-
lan ya da ınternetten öğrenebılecek-
ler.
"2002 ÖSS Sınav Sonuç Belge-
si" temmuzun son haftası postala-
nacak.
Adaylar, tercih fbrmlannı ise 31
Temmuz-9 Ağustos tarihleri arasın-
da lise ve dengi okul müdürlükleri-
ne ya da ÖSYM Sınav Merkezi yö-
neticiliklerine teslim edecekJer.
Üniversiteye girmeye hak kaza-
nan öğrencilenn kayıtlan ise 12 Ey-
lül-18 Eylül tanhlen arasında yapı-
lacak.
Veliler bekleyişte
1.5 milyon aday ıçeride ter dö-
kerken dışanda heyecanlı bir bek-
leyiş vardı. Kımi veliler zamange-
çirmek için gazete okurken kimile-
ri de yanlannda getirdikJeri elişle-
nni yapıyorlardı.
Kızı Salkım'ı bekJeyen Hamit
San, kızının bu sınav için bir sene-
dirçalışnğını belirterek "Kızım sı-
nava hazırlıklı. ancak şu son gün-
lerde çok heyecanlıydı. Biz ondan
da heyecanlıyız. Bugün sınavının
iyi geçeceğinden eminim" dedi.
İyı geçmese dahı üzülmeyeceklen-
ni belirten San. "Böyle bir sınav
benim kızımın başansını belirle-
yemez. Çünkü her şeyden önce
eğitimde eşitlik olmalı. oysa bu
smavda çocuğum. iki-üç senedir
dershaneye gidenlerle, özel öğret-
menlerden ders alanlarla yarışa-
cak. O yüzden kaybetse de ben
kızımın elinden geleni yaptığına
inanıvonım" dedi.
Vzmanlar ÖSS sorulannın öğrencilerin seviyesine uygun oldugunu belirttiler
Tesllerde sorıılar açık ve netli
1.PIR İZBL1.
SR-AAÇIKGÖZ
Btl've MEF dershaneleri
anaılan. Öğrenci Seçme Sı-
.vı <)SS) sorulannın öğren-
eri: seviyesine uygun oldu-
jıuuaydettiler. BIL Dersha-
ler Yönetim Kurulu Baş-
nı Pr. Mustafa Aydın, sına-
ka."anamamanın dünyanın
nu ılmadığını kaydederek
)ür ada tüm nüfusu üniyer-
e nnzunu olan ülke yok. Öğ-
icilr üzülmemeli. Kazana-
ayaı öğrenciler. hayatlarmı
»nljmalı. Başan için üıüver-
s diJoması şart değildir" di-
EğitimciltTyomm sorulannuı daha çok bilgive dayandığuu sö\ lediler.
ş
\ycn, ÖSS'yi değerlendi-
ker"Sorular ÖSS 200I'le
raltlik gösteriyor. Testlerde
-ulif açık ve net. Yine ÖSS
mauna uygun, yonıma da-
ı s«rular var. Ancak geçen
3 »nnla yorunı sorulan bil-
c diıa çok dayanıvor" dedi.
Sınav sorulannın bekledikleri
gibi oldugunu belirten Aydın,
"Öğrencileruzun zamandn* bü-
yük bir çaba içindeler. Bu süreç-
te hep özveride bulundular. Şu
andan itibaren sonuç ne olursa
olsun, ben tüm öğrencileri bu st-
na\i kazanmış olarak görüyo-
nını ve velilerden de bunu bek-
Hyonım" diye konuştu. Sınavın
ardından en önemli anlardan
birine gelindiğini de \nrgula-
yan Aydın, tercihlerde. isteni-
len mesleklerin öncelikli turul-
ması, "ölü tercih" yapılmama-
sına çok özen gösterilmesi ve
tercihler için kontenjan kıla-
vuzlarının çok dikkatli ince-
lenmesi gerektiğini vurguladı.
BİL Dershaneleri uzmanla-
n, sınav sorulannı değerlendi-
rirken 29 matematik sorusun-
dan bilgiye dayanan 3-4 soru ol-
dugunu ıfade ederek "Bu sonı-
lar da seçici olacakkadarzor de-
ğildir" dıye konuştular. Kimya
dahndaki 70. sorunun anlatı-
mının biraz daha açık olabile-
ceğini kaydeden BİL uzmanla-
n. şu değerlendirmede bulun-
du. "Sistemler biyolojinin bü-
yük bir alanını kapsamasına
rağmen bir tek soru bile gelme-
mesi şaşırtıcı bir dunım olmuş-
tur." MEF Dershanesi uzman-
lan, geometride soru cümlele-
ri açısından 31., 32., 37., 44.,
45. sorulann daha aynntılı ol-
ması gerektiğini kaydetti. Bi-
yolojide 81. sorunun yonıma
açık oldugunu öne süren MEF
uzmanlan "Sorunun 'D' seçe-
neğinde "kromozon sayısının
iki katına çıkması" yerine DNA
miktannın iki katına çıkması"
deniiseydi müfredat bilgisine
daha uygun olurdu" görüşünü
savundular.
Kadın kılığında yakalandı
Oğrencisinin
yerine sınava girdi
İstanbul Haber Servisi
- Özel ders verdiğı kız
oğrencisinin yerine, Öğ-
renci Seçme Sınavı'na
(ÖSS), kadın kılığında
girmek isteyen bir kişi
yakalandı.
İstanbul Pendik Kıh-
çarslan İlköğretim Oku-
lu'nda meydana gelen
olayda, ÖSS'nin başla-
masındanyakJaşık 10 da-
kika sonra salona giren
bir kişinin durumundan
şüphelenen sınav gözet-
meni, kımliklerde tahrifat
yapılarak üzerine fotoğ-
raf yapıştınldığı ve do-
ğum tarihınin değiştirildi-
ğıni fark etti. İhbar üze-
rine okula gelen polis
ekipleri. şüpheli kişinin
peruk takıp kadın kılığı-
na giren Ûğur Baş (49;
oldugunu belırlediler. Gö-
zaltına alınan Uğur Baş,
emniyetteki ifadesinde.
özel matematik dersi ver-
diği öğrencisi Gamze
BajTaktaroğlu'nun (19)
hasta olması nedeniyle
ÖSS "ye iyi hazırlanama-
dığını ve bu nedenle onun
yerine sınava girdiğini
söyledi. Polis yetkilileri.
öğrenci Gamze Bayrakta-
roğlu'nun da gözaltına
alındığını belirttiler. Yet-
kililer, Baş ve BayTakta-
roğlu'nun yann adlıyeye
sevk edileceğinı kaydet-
tiler.
Van'da PKK"ye yar-
dım yataklık ettiği ge-
rekçesiyle aranan Reşat
Ayaz, Imam Hatıp Lise-
si'nde ÖSS'ye girmek is-
terken yakalandı.
GÖRÜŞ
PROF. DR. TURKKAYA ATAOV
Kapitalizmin Bugünü
Evrensel sermayeci sıstem. ıçinden çıkacağa
benzemeyen bir bunalım girdabında. Çözemedi-
ği sorunları gelişmekte olan toplumlara "ihraç"
ederek, kendi ömrünü uzatma yollarını anyor. Gü-
nümüz kapitaJizmınin bir özelliği büyümenin yavaş-
lamış olmasıysa, ötekı de gelişmekte olan top-
lumların borç batağında bocalamalarıdır. Karşı-
laştırmalı rakamlar, istatistıkler ve tablolar ekono-
mik büyümede yavaşlama oldugunu kanıtlıyor.
Merkezdeki kapitalizmin çevre ülkelerini ele ge-
çirme gırişımı sayesinde büyük kârlar edindiği bir
gerçek. Bunun yeni adı "küreselleşme". Çevrenin
yoksul ülkelennin, sömürgeciliği gende bıraktıkla-
rı ilk yıllarda, varlıklı ülkelere hammadde satışı, on-
lardan yatınm ve krediler nedeniyle bir büyüme gös-
terdikleri de doğru. Ama bu bağımlı ilişkide hap-
solurken "gelişmekte olan ülkeler" sözcükleriyle
oyalanan bu geri kalmış toplumlann gelışmedik-
len ergeç ortaya çıktı. Çoğu, kapitalizmin komuta
merkezinin hem önerip hem zorladığı stratejıye is-
ter istemez yapıştı. Dünyanın çeşitli köşelerinde dü-
şük ışçi ûcretieri peşinde olan çok-uluslu şirketler
kârlarını arttırdılar.
Metropole bağ)anan çevre toplumlannın, hiç de
eşit olmayan bu ilişki çerçevesinde. bağımsızlığın
hemen ertesındekı yıllardan farklı olarak, büyüme
hızlarının düştüğüne tanık olduk. Meksika, Arjan-
tin ve Türkıye örneklerinde gozlemlendiği üzere,
ekonomik durumları cıdden tehlıkeye dönüşerek
gorülmedik boyutlara ulaştı. Kapitalist dünyanın ön-
de gelen ekonomı yorumcularından Paul Krug-
man, Bunalım Ekonomisınin Gen Dönüşü (Türk-
çesi: Lıteratür Yay.) adlı son kitabında Lâtin Ame-
rika ve Asya'daki bu başansız örneklerin uzun bir
trajedınin maalesef yalnızca ilk perdeleri oldugu-
nu belırttı. Şimdilık bırkaç devletin başına gelen bu-
nalım daha köklü bir çöküşün belirtileri.
Maoc'ın çok önceden söylediği "Kapitalist üre-
timin önünde gerçek engel kapitalin kendidir"
yargısı bugün de doğru. Sermayeci dünyanın bu-
günkü tekelcı dönemınde uretimin gereğinden faz-
la çoğalması, yatınmın yararlı katkısını, dev şirket-
lerin acımasız rekabeti içinde, tam tersine çeviri-
yor. Tekelci kapitalizmin ekonomik yavaşlama dö-
neminde önemli yeri olan fazla kapasite, buyük şır-
ketleri, fiatlan indirmek yerine üretimi düşürmeye
itiyor. 2001.1980'lerdeh bu yana, kapasiteden en
düşük yararlanma yılıydı. Tekelcı şirketler üretimi
azaltıp kâr hadlerini yüksek tutma yanlısıydılar.
Bizde "Borç yiğidin kamçısıdır" derler. Birölçü-
de öyledir de. Kredi kışiyi, devleti ve ekonomiyi ha-
rekete geçırir. Ne var ki, gen kalmışların 1945-80
arası düz seyreden borç çizgisi 2000'e gelince
gaynsafi millı hasılanın üç katına fırlamıştır. Bun-
lann ekonomısi şimdı bu borç dağının koşullarına
zincıriidır. Tüketım sektöründekı harcamalann uzun
surmeyeceğinı gösteren göstergeler de var. Rizi-
kolu spekülâsyon sektörü ise, büyümeye yönelik
değildir.
Neo-liberal rejım anlayışında küreselleşme, ka-
pitalizmin bunalımının yeryüzüneyayılmasıdır. Dün-
ya kapitalist ekonomısi, her yerde kullanılmayan
üretim kapasıtesi ve yükselen borçla karşı karşı-
yadır. Bu sorunların çözümü o sistem içinde yok-
tur. Üstelik, günumüz sıkıntılan çok daha büyük sar-
sıntmın habercıleridir. Çıkaryol başka birseçenek-
te. Insanlığın geleceğinin bir parçası olan bu se-
çenegın içinde kapitalizmin yeri yok.
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA
İLANI
UŞAK İZ.4LE-İ ŞÜYU SATIŞ
MEMURLUGU'NDAN
Dosya No. 2002 2 Esas
Satılmasına karar \erilen gayrimenkulün cinsı. kıv-
metı. adedı \e evsafı:
Lşak Cumhurıyet Mah. 2005 ada 5 parsel sayılı
395 m2 mıktarlı arsa \asfmda taşınmaz olup. taşın-
mazın bulunduğu mahalde beledıvece 1992 yılında
vapılan 18. madde uvgulamalan netıcesınde taşınma-
zın müstakj] imar parselı hahnde kuzey \e güney
cephelerının >ola bakmakta olduğu. taşınmazın her
türlü alt\apı \e beled)>e hızmetlennden yararlanmak-
ta. ımar planı gereğı aynk yapı nızamında 2 kata ka-
dar müsAadeli konut alanına ısabet etmekte olup mu-
hammen bedelı 13.825.000. OOO.-TL.dır
Sahş şartları: 1- Satış. 22.07. 2002 gün ve saat
10.30'dan 10.40'a kadar Lşak Adliyesı önünde açık
artırma suretiyle >apılacaktır. Bu arttırmada tahmın
edılen kıymetin yüzde 75'ıni \e rüçhanlı alacaklılar
varsa alacaklan mecmuunu %e satış masraflannı geç-
mek şartı ile ihale olunur. Bövle bir bedelle alıcı çık-
mazsa. en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıy-
la 01.08.2002 günü aynı yer ve saatlerde ıkınci artır-
maya çıkanlacaktır. Bu artırmada da bu mıktar elde
edılememışse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü
saklı kalmak üzere artırma ılanında göstenlen müd-
det sonunda en çok artırana ihale edilecektır. Şu ka-
dar ki artırma bedelımn malın tahmin edılen kıymetı-
nin \oizde 40'ını buiması \e satış ısteyenin alacağına
rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve
bundan başka paraya çevirme \e paylaştırma masraf-
lannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çık-
mazsa satış talebı düşecektir.
2- Artırmaya ıştırak edeceklerin. tahmin edılen
kjymetin yüzde 20'sı nıspetinde pey akçesi veya bu
miktar kadar mıllı bir bankanın teminat mektubunu
vermeleri lazımdir Satış. peşin para ıledir. alıcı ıste-
diğinde 20 günu geçmemek üzere mehıl venlebılir.
Tellalıye resmı. ıhaJe pulu, KDV bedelı. tapu harç \e
masraflan alıcıya aittir. Birikıtıiş vergıler satış bede-
lınden ödenır.
3- Ipotek sahibı alacaklılarla diger ügililenn (*) bu
gayrimenkul üzerındekı haklannı hususıyle faiz ve
masrafa daır olan iddıalannı dayanagı belgelen ile on
beş gün içinde daıremıze bildirmeleri lazımdır. Aksi
takdirde hakları tapu sıcili ile sabit olmadıkça paylaş-
madan hariç bırakılacaklardır.
4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatır-
mamak suretıy le ihalenin feshıne sebep olan tüm alı-
cılar ve kefıllen. teklıf ettikleri bedel ile son ihale be-
deli arasındakı farktan \e diger zararlardan ve aynca
temerriit faızınden müteselsilen mesul olacaklardır.
İhale farkı ve temerrüt faizı aynca hükme hacet kal-
maksızın dairemızce tahsıl olunacak. bu fark, varsa
öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname. ılan tarihınden itibaren herkesın göre-
bılmesi için daırede açık olup masrafı verildıgı tak-
dirde isteyen alıcıya bir örneŞı gönderilebılır.
6- Satışa ıştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve
münderecatmı kabul etmış sayılacaklan. başkaca bil-
gi almak isteyenlenn 2002 2 Esas sayılı dosya numa-
rasıyla memurluğumaza başvurmaları ilan olunur. 11.
06.2002
ı*) llgılıler tabınne irtıfak hakkı sahıpleri de dahıl-
dir.
Basm: 37281