18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2002 PAZARTESt HABERLERIN DEVAMI Köken tartışması M Baştarafı 1. Sayfada dim. Ilk kez duyuyo- rum. Çiller dönme mi? SD: Dönme mi bile- ınem. Ama babası Sela- nik'ten gelme. Mübade- le sırasında Milas ve ci- vanna yerleştirilenler- den. CA: Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı nin MGK Koordinasyon Kurulu toplantısında Çiller'e 'terörle mücadeledeki çabanız ve Silahlı Kuv- -vetler'e sağladığınız destek tarihe geçecek' dediği söyleniyor, anla- tılıyor. SD: Karadayı'nın böyle bir şey söylediği- ni sanmıyonım. CA: Ama hâlâ bu ka- dını destekliyorlar. SD: Kimler 0 CA: Karargâh. Ge- nelkurmay karargâhı. SD: Ahmet Çörekçi. Ikinci Başkan. Olabılir ama karargâhta l 6 okka taşaklı kadııT dıyenler var hâlâ. 'Ecevit Kürt kökenli' SD: Kürt meselesin- de Ecevit bir zamanlar 70'lerde çok değişik ve milliyetçi değildi. TtP'in doğu illeri mi- tinglerini destekliyor- du. Şimdi milliyetçi ol- du ve Kürt meselesine başka gözle bakıyor, ül- kenin bölünmezliğiyle ilgıli. Bana Bölükbaşı nın söylediğine göre, Ece- vit'in büyükbabası Tun- celili Sabri Bey. Sonra Kastamonu'ya yerleş- mış. Orada Ecevit diye bir köy varmış, oradan ge- liyor. Bunu en iyi Osman Bölükbaşı bilir. Bana 'Cumhuriyetin en son sicil memuru benim' derdi. Yani? Demirele göre (bır kez daha deginiyor) Ecevit Kürt kökenli! SD: Brezinski, kita- bında 'Türkiye'de uy- guladığımız yöntemle- ri İranda da kullan- malıydık' der. ABD Iran'daki mollalarla an- laşamadığına çok piş- mandır. Brezinski'nin dediği gibi. mollalardan önce şaha ordu darbesi yaptırsaydı, daha sonra ordu ile anlaşır, yavaş yavaş siyasetten ordu- nun çekilmesini sağlar- dı. Eğer ABD ulusal ya- rarlarında anlaşmaya vanrsa RP'yi de destek- ler. Işbirliği yapamaya- cağını anlarsa Cezayir modelini de kullanır. Ya- ni darbeyi! ABD, Türkıye'de kır- mızı şalı sallar (iki elini şal varmış gibi salladı) ve... Bizimkiler de dar- be için zaten hazırdır. Boğa gibi saldırırlar. Ancak, ABD'nin deste- ği olmadan darbe yapa- mazlar. Desteğe, hima- yeye ihtıyaçlan vardır. O da ABD'dir. Şimdi benim korkum şu: Bunlar. bir söyler, i- ki, üç, beş söyler... Ba- kar ki sonuç çıkmıyor savcılıklardan vs. bom- bayı koyar. Hani 12 Ey- lül'deki gibi. Bir günde yüzlerce bombalı pan- kart asılmıştı. Benim kaygım bu. Rejim me- selesine döner. CA:MlTledesıkko- nuşuyorsunuz? SD: Haftada bir. iyi olur, daha çok konuş- mak ama "malum yer- den' (Başbakan'dan), burnundan soluyor (Müsteşar Köksal) Aynlmak istiyor. Ka- dın MİT Müsteşan'na kötü muamele ediyor. Fakat müsteşara 'Yok' dedim, 'kal ve diren'. SD: Bilir mısin neye yananm: Kenan Paşa'ya 30 Ağustos 1980"de (eliyle büyük olduğunu anlatan bır işaret yaptı) bir kutu puro gönder- dim. Kenan Paşa, bizim o tezek gibi yerli purola- n içiyordu. En iyisinden purolar. kocaman bir kutu. CA: Havana purolan herhalde. Tanesi 50 do- lar falan galiba. SD: (Başıyla onayla- dı) Işte... O purolaraya- nanm Demirerin Fethullah çelişkisi DemirePe bir kez da- ha Fethullah Gülenı sordum. 'Çok ikna edici bir konuşma tarzı olduğu- nu, vaaz verirken din- leyenlerine söyledikle- rini kabul etrirmesini bildiğini, ama Gü- leıTden hazzermediği- ni' söylemişti. SD: Dün Edırne'de (Kırkpınar güreşleri sı- rasında) belediye başka- nı yamma geldi. 'Fet- hullah Gülen burada. Elini sıkar mısınız' de- dı. Reddettim. Sonra Kırkpınar gü- reşlerini organize eden adam ısrar etti. Valiye sordum. 'Kim getirdi bu adamı bura- ya?' Bilmedığini söyle- di. Kazanan güreşçilere mükafatlar verilirken ödüm koptu. Bu adama da verdirirler diye. Al- lah'tan olmadı böyle bir şey. (Fethullah Gülen'e Temmuz 1995"te işte böyle bakıyordu Demi- rel. 1998"de de elınden ödül aldı.) Kara para oyunuHACER BOVACIOĞLU ANKARA - Türkiye gene- linde faaliyet gösteren 12 bin akaryakıt istasyonu, kâr marj- lannın düşüklüğü ve kredi kar- tıyla yapılan alışvenşlerde ban- kaların aldığı komisyonlar ne- deniyle zor günler geçiriyor. Petrol Işyerenleri Sendika- sı'nın (PUİS) verilerine göre, son 3 yıl içerisinde bine yakın akaryakıt istasyonu kapanırken 1500 bayi de satışa çıkanldı. Ekonomik kriz nedeniyle sa- tışa çıkanlan akaryakıt istas- yonlannın ise sektördeki yük- sek maliyetler nedeniyle, kara para aklayıcılarının eline geç- tiğine dikkat çekilıyor. Türkiye Akaryakıt ve Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri Işveren Sendi- kası (TABGİS) Genel Başkanı Atıf Ketenci de bir akaryakıt istasyonunun satış fiyatının 3.5 milyon dolarla-14 milyon dolar arasında değiştiğini vurguladı Normaldeğeri 14 milyon dolar olan bir istasyonun bu fiyat üzerinden alıcı bulmakta da zorluk çektiğini vurgulayan Ketenci, "Fiyatlar, 3.5 milyon dolara kadar düşürülüyor. Buna karşın akaryakıt istas- yonlarını sektör dışından ki- şiler alıyor. Çünkü milyon dolarlara ulaşan rakamları ödeyebüecek ve daha sonra da işletme giderlerini karşı- layabilecek akaryakıtçı yok denecek kadar az" dedi. Sek- tör dışından gelen bazı kişile- rin ıse yasal olmayan işlerden elde ettiklen paralan akaryakıt ıstasyonlanna yatırdığını vur- gulayan Ketenci. gereklı ön- lemlerin ahnmaması durumun- da bu sürecin hızlanarak süre- ceği uyansında bulundu. PÜİS Genel Başkanı İsmail Aytemiz de tüm yetkilileri, sektörün yasadışı işlerle uğra- şan kişilerin eline geçmemesi için mücadele etmeye çağırdı. Aytemiz. birinci sınıf bir akar- yakıt istasyonunun 1.5-2 tril- yon lira, 2. sınıf bir akaryakıt istasyonunun ise 500-600 mil- yar liraya mal olduğunu vurgu- layarak yalnızca akaryakıt ti- caretiyle uğraşan bir bayinin bu yatınm yükünü karşılamasının mümkün olmadığını belirtti. Aytemiz şunlan söyledi: "Artık namuslu insanların sektörde kalma şansı kalma- dı. tstasyonlar birer birer sektörü yozlaştırmak, yolsuz- luk yapmak isteyenlerin eline geçiyor. Gerekli önlemler alınmazsa, istasyonlarda ka- ra para da aklanabilir, yol- suzluk da yapılabilir." Irkçılığı yasaklayan sözleşmeye onay ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye, 1972 yılında imzalanan "Her Türlü Irk Ayrım- cıhğının Ortadan Kaldı- nlmasınaİlişkin Ulusla- rarası Sözleşmeyi" 30 yıl sonra, AB üyeliği sü- recinde onayladı. Resmi Gazete'nin bu- günkü sayısına göre, Ba- kanlar Kurulu, 13 Ekim 1972 tarihinde New York'ta imzalanan, 3 Ni- san 2002 tanhli ve 4750 sayılı kanunla onaylan- ması uygun bulunan söz- leşmeyi Dışişleri Bakan- lığı'nın tavsiyesi üzerine onayladı.Türkiye sözleş- meyi onaylarken 22. mad- desine çekınce koyarak uyuşmazlık durumunda Uluslararası Adalet Diva- nı'na gitme yolunu kapat- tı. Sözleşmenın 22. mad- desi şöyle: "İki ya da da- ha fazla taraf devlet ara- sında bu sözleşmenın yorumlanmasını ya da uygulanmasını ilgilendi- ren ve göriişmeler ya da sözleşmede açıkça belir- rilen yöntemler yoluyla çözümlenemeyen her- hangi bir uyuşmazlık. taraflar bir diğer çözüm yolunda u/laşama/.larsa uyuşmazlığa taraf dev- letlerden birinin tale- biyle karar alınmasını teminen Uluslararası Adalet Divanı'na intikal ettirilir." nıt£iıınıı m H\¥\ VE Pi Büyük işçiyürüyüşünün yıldönümü Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından "15-16 Haziran büyük iş- çi yürüyüşü"nün 32. yıldönümü nedeniyle Mecidiyeköy Kültür Mer- kezi'nde "İşçi Sınıfı ve Partili Mücadele" konulu bir panel düzenlen- di. Panelde konuşan TKP Genel Başkanı Aydemir Güler, günümüzde- ki siyasi sorunun ancak sendikalarla işçi partilerinin birleşmesi yoluy- la düzeleceğini söyledi. Türkiye'deki birçokşehirden gelen işçilerin de söz aldığı paneli. İSKİ işçisi Yaşar Çelik ve Bankacılar Sendikası üye- si Meltem Sayar yönetti. Çifler'in îranla savaş planı• Baştarafı 1. Sayfada ra siyasi mücadelenin etkisiyle ordunun komuta kademesindeki bazı gruplaşma- lan ve döneme damgasını vuranlann renk- li kimliklerini de sergilıyor. "Çankaya Muhalefeti"nden Iran gerili- miyle ilgili bazı alıntılar şöyle: (20Mayıs 1995) SD: Bu Çiller bır çılgın. 4 Haziran'ı (ye- rel ara seçim) almak için çılgınca şeyler dü- şünüyor. Bana anlattı, bır kısmını durdurduk. CÂ: Ne gibi şeyler efendim? SD: Dış olay yaratmak! Komşulara çat- mak. Arasında tran'ı vurmakgibilen de \ar. (2 Haziran 1995) "tran topraklarım jetlerle bombala- mak. başımıza büyük iş açar. tran'la savaş başlar. Çiller delirdi mi" dedim Demirele. Demırel beni şaşırtmaya kararlıydı: "*Sa- dece bombardıman olsa hadi neyse. Kara- dan da İran topraklarına girecektik." "Aman Allahım" dedim. "yıllarca süre- cek bir savaş!" Demırel anlattı: "Genelkurmay Başkanı burada yoktu. Ikinci Başkan Ahmet Çörekçi ile MGK Ge- nel Sekreterimizle konuşmuş. Onları ikna etmiş. (Artık kim kimi ikna etmişti, belli değil) Karar tamam. Bana geldiler. Çiller. Erdal Bey, Hikmet Çetın ve generaller. Ben bu harekâtın anayasaya aykın olduğunu, hükümetin hudut dışına eldeki mevzuat ile asker gönderemeyeceğini söyledim. Ge- nerallere de Siz de sorumlu olursunuz' de- dim. Bu konuşma olduğu sırada Genelkur- may Başkanı dönnıüş." "İştebak" dıyeyi- neledı Demirel: "Bak ne diyor? (OHAL Yasası'ndan) Komşu bir ülkeye asker gön- dermek. harekât yapmak için 'O komşu ülke ile mutabakat gerekır' diyor..." Bana doğru geldi, ayaktaydı: "O general- lere bu maddeyi hatırlattıktan sonra, Ha- di şimdi asken harekâtı yapın bakalım" de- dim. Ben, devleti büyük bir beladan kur- tardım." Ayakta söyleşirken, ben tran'la bir savaşın ülkeyı sürükleyeceği serüvenlere de- ğiniyordum. Demirel "îran'la asırlardır savaşmıyo- ruz. Pistir bunlar pis! Bir bulaşırlarsa...." (Aynı gün) SD: Ben Iran'a savaş karan alınırsa, sonu- na kadar karşı çıkacağımı yüzlerine söyle- dim. CA: lran"a saldırmayı kim soktu kafasına? Sonunu hıç düşünmüyor mu? SD: (Yumuşak bir sesle) tkinci Başkan Ahmet Çörekçi! (8 Haziran 1995) SD: Benim burada 2 yıldır yaptığım en önemli iş, Iran'a harekâtı önlemekti. Genel- kurmay Başkanı bana 'Yapabiliriz' diyor. Yani "Gücümüz var' demek istiyor. Ona 'Yapmak başka. yapınca ne olaca- ğını bilmek başka' dedim. (Anlaşılan İran konusunda Demirel'le Genelkurmay Başka- nı anlaşamıyor.) (12 Temmuz 1995) SD: Kadına sordum: 'Dışanda laftan, gü- rültüden geçilmiyor. (MGK Genel Sekre- teri) Doğan Bayazıt, üniformah, ABD'ye gidiyor gizlice, CIA ile görüşüyor. Habe- rin var mı bundan?' Hık mık etti, bozuldu. Üniformah olmasın- da ne var gibi bir tavır sergiledi: 'Haberim var. CIA'nın asker kanadı ile görüştü. Ne yapılabilir, ne gibi işbirliği gibi.' (6 gün sonra) SD: Karadayı Paşa'ya "Doğan Baya- zıt'ın ABD'ye gitmesinden haberiniz var mı' diye sordum. Bana "Ben de sonradan öğrendim. Başbakan Çiller'in imzalı yazı- sını görünce... Ben bu türlü gezileri tasvip etmiyorum" dedi. (Ağustos 1995-TSK'dekı terfilerin ardın- dan) SD: Dün gece komutanlara yemek verdim. Genelkurmay Başkanfna, yanımızda Milli Savunma Bakanı Gölhan da vardı, "MGK'nin yeni genel sekreterine lütfen söyleyiniz, öyle Amerika'ya gizlice gitmek yok. Çörekçi Paşa gibi bazı kişilerle gö- rüşmek, altında bir grup yaratmak da yok" dedim. Genelkurmay Başkanı, 'Ben de sizin gibi düşünüyorum' dedi. Dün geceTansu Çiller bana, 'Mert (oğlu) bir ara tutturdu, gidip Kuzey Irak'ta savaşacağım diye. Zorluk- la verine orurtrum." tLAMSIZ TAKİPLERDE İLANEN ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ BAYBURT İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'DEN DosyaNo 1999 232 Alacaklı ve \ekıli T. Emlak Bankası A.Ş. Gen Müd. Vek Av Ferhan ATAMAN A\. Ece B\Ü Adresi- Emlak Işhanı Kat: 2 No: 11 - ERZLRUM Borçlu ve adresi: 1 Şaban GÖKTAŞ. Konursu kasabası - BAYBURT, Talatpaşa Bulvan No: 55. Kat 4. Daıre. 14 ALSANCAK. - İZMİR Alacak tutarı: 9 326.801.555.- TL. tak. tar olan 8.2 1999 gününden itıbaren %180 faizi. icra harç ıe saır eıderlen ile birlikte tahsılı Borcun mustenıdı: 31.12.199"' günlü 2 000.000 OOO.-TL'lik Genel Kredi Sözleşmesı. 8 2 1999 tar 902 yev noter ıhtar- namesı. \-ukarida >azılı olan alacağın 8.2.1999 gününden itibaren o ol80 faızı. O o5 BSMV. icra harc. giderlen \e vekâlet ücretı ile birlikte tahsılı. Yukarıda yazılı borç sebebı\le adınıza göndenlen ode- me emrı (49) bıla teblığ gelmış. zabıta tahkikatı sonuçsuz kalmış bu sebeple odeme emrının ılanen tebliğine karar verılmıştir İş bu ödeme emrinin ılanı tarihinden ıtibaren borcu ve takip masraflannı 22 gün ıçinde ödemeniz. borcun tamamına ve\a bır kısmına veya alacaklının takıbat icrası hakkına bir ıtırazınız varsa. belge altındakı ımza sıze aıt değılse yine bu (22) gün ıçinde açıkça bıldırmenız. aksı halde e-.as belgenın sızden sadır sayılacağı. imza\ı reddettığınız takdırde merciı önünde >apıla- cak duruşmada hazır bulunmanız. buna uvmazsanız \akı ıtırazınızuı muvakkaten kaldırılacağı. senet ve\a borca ıtirazınızın yazılı \eya sözlü olarak tcra Daıresı'ne 22 gün ıçinde bıldirmediğınız takdır- de aynı rnüddet içınde 74'uncü madde geregince mal bevanında bulunmanız. aksı halde hapısle taz- yik olunacağınız. hiç mal bevanında bulunmaz veya hakikate a\kın beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlacagınız, borç ödenmez \eya ıtıraz edılmezse cebri ıcra>a devam edıleceğı, takibe itıraz ettiğiniz takdirde ıtiraz ile birlikte tebliğ giderlerini ödemenız, aksi halde ıtıraz etmemiş sayılacaâı- mz ılanen tebliğ olunur. 20.05.2002. Basın: 35132 İLAMSIZ TAKİPLERDE İLANEN ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ BAYBURT İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosvaNo: 1999219 Alacaklı ve vekıli: T. Emlak Bankası A.Ş. Gen. Müd. Vek Av. Ferhan ATAMAN. Av. Ece BALİ. Adresi: Emlak Bank Gen. Müd. Emlak Işhanı No: 11 - ERZURUM. Borçlu ve adresi: 1. Şaban GÖKTAŞ Konursu köyü. BAYBURT. 2. Birol GÜÇLÜOGULLARI. Avukat. Gazı BuKarı. Çanka>a Iş Merkezi No: 90. Kat: 5 ÇANKAYA - tZMtR. Alacak tutan. 8.894.94^.039.- TL. Borcun müstenidi 7.10 1997 tarihlı. 1.400.000.000.-TL'Iık 1 ad Gen Kredı Sözleşmesı. Ba\bun Noterlığı'mn 8.2.1999 gün ve 917 saşılı Kat muacceliyet ihtarı, alacağın 8.2.1999 gün. iti. işle>ecek o bl80 faızı. icra harç ve \ekâlet ücretı sair giderlen ile birlikte tahsılı. Yukanda yazılı borç sebebıyle adınıza göndenlen ödeme emn (49) bıla tebliğ gelmiş. zabıta tah- kikatı sonuçsuz kalmış bu sebeple ödeme emrının ılanen tebliğine karar verılmiştir. İş bu ödeme emnnın ılanı tarihinden itıbaren borcu \e takip masraflannı 22 gün içınde ödemeniz. borcun tamamına veya bır kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına bır ıtırazınız varsa. belge altındaki imza sıze ait değılse yine bu (22) gün içınde açıkça bıldirmenız. aksi halde esas belgenın sızden sadır sayılacağı. ımzayı reddettığınız takdırde merciı önünde yapılacak duruşmada hazır bu- lunmanız, buna uvmazsanız vakı ıtirazınızın mu\akkaten kaldırılacagı, senet ve>a borca ıtirazınızın vazılı \eya sözlü olarak tcra Dairesı'ne 22 gun ıçinde bıldırmedığınız takdırde aynı muddet ıçınde ""4'üncü madde geregincemal bevanında bulunmanız. aksi halde hapısle tazyık olunacağınız, hıç mal bevanında bulunmaz v e>a hakikate aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalandırılacağınız. borç ödenmez veva ıtıraz edilmezse cebri icraya de\am edileceğı. takibe itiraz ettiğiniz takdırde ıtıraz ile bırlıkte teblıS eiderlenn: ödemeniz, aksı halde ıtıraz etmemiş sayılacafiınız ılanen tebliğ olunur. 20.05 2002 Basın 35135 İLAMSIZ TAKİPLERDE İLANEN ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ BAYBURT İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosyaNo- 1999 233 Alacaklı ıe vekıli. T. Emlak Bankası A Ş. Gen. Müd. Vek. Av. Ferhan ATAMAN' Av Ece BALt. Adresr Emlak Işhanı Kat. 2 No II - ERZU- RUM Borçlu \e adresi: Şaban GÖKTAŞ Talatpaşa Bul- van No: 55. Kat: 4. Daire: 14 ALSANCAK - İZMİR. (Konursu kasabası - BAYBLRT 2. adresiı. Alacak tutarı: 4.218.988.854.- TL. 8.2.1999 tari- hinden itıbaren o ol80 faızı. 3 o5 BSMV. [cra vek üc- retı harç \e giderlen ile tahsılı. Borcun müstenidi: 31.12.W tarıhh 2 000.000.000.-TL'Iık genel kredi sözieşmesi. Ba>- burt Noterliği'nin 8.2.1999 tanh ve 903 ye\mi\elı kat muaccelışet ihtan Yazılı alacağın 8.2.1999 gü- nünden itıbaren o ol80 tem. faızı ss. masrafları ile tahsılı Yukarıda >azılı borç sebebi\le adınıza göndenlen ödeme emn (49) bıla tebliğ gelmı^. zabııa tahkikatı sonuçsuz kalmi}. bu sebeple ödeme emrinin ılanen tebliğine karar venlmıştır. tş bu ödeme emnnin ılanı tarihinden itıbaren bor- cu \e takip masraflannı 22 gün içınde ödemeniz. borcun tamamına veya bır kısmına veya alacaklının takıbat icrası hakkına bır itırazınız \arsa. belge altın- dakı ımza sıze aıt değılse vıne bu |22| gün içınde açıkça bıldırmenız. aksı halde esa^ belgenın sizden sadır savılacağı. imzavı reddettiğıniz takdırde merciı önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız. bu- na mmazsanız vaki ıtirazınızın muvakkaten kaldın- lacağı. senet veya borca itirazınızın >azılı %e\a söz- lü olarak tcra Daıresı'ne 22 gün içınde bıldırmediği- nız takdırde avnı müddet ıçınde ""4'üncü madde ge- reğince mal be>anında bulunmanız. aksı halde ha- pısle tazyık olunacağınız. hıç mal bevanında bulun- maz ve>a hakikate avkırı bevanda bulunursanız ha- pısle cezalandınlacağınız. borç ödenmez \eya itıraz edılmezse cebn icraya devam edıleceğı, takibe itıraz ettiğiniz takdırde itıraz ile bırlıkte tebliğ giderlerini ödemeniz. aksı halde ıtıraz etmemiş sayılacağınız ılanen tebliğ olunur. 20.05 2002. Basur 35133 Vahim bir olay I Baştarafı 1. Sayfada lu da basın camıasının ola- yı üzüntüyle karşıladığını söyledi. Yıldız'ın gazete- mizde yayımlanan bir haber nedeniyle 6 yıl önce açılan davaya ilişkin olarak gece yansı apar topar gözaltına alınmasını gazetemiz okur- lan da gün boyu telefon ede- rek kınadıklannı belirttiler. Okurlanmız "Yurttaşların küçük adli olaylar karşı- sında dahi böyle muame- lelerle karşılaşması de- mokrasilere yakışmayan bir durum. Üstelik çalıştı- ğı, yaşadığı yer belli olan ve Cumhuriyet gibi saygın bir gazetenin genel yayın müdürünü gece yarısı gö- zaltına alınışını kınıyo- ruz" dediler. BESAM Başkanı Alpay Kabacalı, dün yaptığı ya- zılı açıklamada. Yıldız'ın gözaltına alınmasını vahim bir olay olarak değerlendi- rerek şöyle devam etti. "Saygın bir günlük gaze- tenin tanınmış bir kişi olan genel yayın yönet- menine yönelik bu uygu- lanıa demokrasinin askı- ya alındığı karanlık dö- nemleri anımsatmakta- dır. Aynı uygulamanın adeta olağanlaştığı, bir- çok yurttaşın haksız yere gözaltında tutulup hürri- yetinın tahdit' edildiği de bilinmektedir. Yıldız'ın bir tür siyasal nitelikli gözdağı olarak da değer- lendirilebilecek bu işlem- den etkilenmeyeceğine inanıyoruz. Ve gerçek de- mokrasilerde sorumlu si- yasal kişi olan İçişleri Ba- kanının istifasına yol aça- bilecek nitelikteki bu tür uygulamalara ivedilikle son verilmesini talep edi- yoruz." Rize Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Faik Bakoğ- lu, Adalet ve İçişleri bakan- lanna geçtiği faksta, basın camiasının olayı üzüntü ile karşıladığını ifade ederek "Tüm Türk vatandaşları ve halkına olduğu gibi ba- sın mensubu arkadaşları- mıza da daha duyarlı ve sağduyulu davranılması en büyük dileğimizdir" dedi. Birleşmiş Milletler Türk Derneği Başkanı A\ııkat Rahmi Kumaş da gazetemize gönderdiği faksta, olayı utanç verici bulduğunu kaydettı. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada da siyasi katlarda demeç, devlet katlarında rapor alışverişi var! Demeçlerde önce parti çıkarları sonra ülke ger- çekleri ağır basıyor. ANAP, "Ben olması gereken- leri söylertm, ortaklanmı adım adım bir yere çe- kerim" anlayışını sürdürüyor. AB'yi koz ve poz olarak sürekli elinde tutmaya çalışan Mesut Yıl- maz'ın doz sorunu var. Bunca yaşananlardan sonra Yılmaz'ın şunu görmesi gerekiyor: Hükümetin atacağı her adım iyi-kötü üçlü bir uyumu gerektiriyor. Birinin zorlamasıyla adım atı- lırsa, karşımızdakiler zaten bunu gerçekçi bulmu- yor, "Uygulamaya bakarız" deyip, itici bir poz ta- kınıyor. MHP'nin duruşunu tek başına. "Meclis'teki partilerden biri de böyle düşünüyor" diye irde- leyemeyiz. Kimileri ileri bir yorum olarak karşıla- yabilir ama. MHP'nin dışlandığı-itildıği bir adım, beraberinde "Türk sorununu" getirebilir! Ne demek istıyoruz? Başlıkta vurguladığımız gibi Ankara'da taraflar birbirinin üzerine benzin döküp ortalığı ateşe ve- rirken kullandıkları tümceler, Anadolu'da farklı yankı buluyor. Bu dalgalanma ve tarafların birbi- rini "hainlık" derecesine kadar suçlaması de- vam ederse. Iç Anadolu'da ya da benzer bir yer- de birileri çıkıp, "Devlet elden gidiyor, devleti sa- tıyorlar" propagandasını işleyebilir! Özellikle Çiller'in MHP'yi tahrik etmek için iz- lediğı politika bu tür endişelerin güncelleşmesi- ne neden oluyor. Idam sorunu mu, Öcalan sorunu mu? DSP'nin öteki partilerin tartışmasına açtığı öne- risi şu: Idamı yasayia kaldıralım. Yasada olmayan bir ceza zaten uygulanmaz. Anayasada hangi hal- lerde idamın verileceği hükmünün kalmasının hu- kuksal bir yaptırımı olmaz. 1984'ten beri idamın uygulanmadığı bir ülke- de bu maddenin sıradan bir yasa çalışması ola- rak Meclis'ten geçmesi gerekir. Ancak işin içine Abdullah Öcalan'ın durumu girince durum de- ğişıyor. Idama Öcalan'dan bağımsız bakabilir miyiz? Siyaset ve devlet katlan bunu tartışıyor. Öca- lan'ın Türkiye'ye getirildiği dönemdeki devlet de- ğerlendirmesi satır başlarıyla şu olmuştu: - Ocalan'ı dünyanın önde gelen gızli servisie- riyle işbirliği yapıp Türkiye'ye getirdik. Onlara ver- digimiz tek söz, adi! yargılayacağımız yönünde. Bunu yerine getirihz. - Bu süreçte terör örgütü siyasallaşmak iste- yecektir. Buna karşı sıstemin her kurumunun gö- revini yerine getirmesi gerekir. - Öcalan'ın idam edilmemesi terör örgütünde bekleyişi getirir. Bekleyiş, çözülmeyi getirir. Bir te- rör örgütü için en tehlikeli durum, eylemsizliktir. Budegerlendirmeninyeryergüncelliğini koru- duğunu görüyoruz. Ancak kimi beklentilerin de tam olarak gerçekleşmediği anlaşılıyor. Örneğin, terör örgütünde yer yer çözülmeler yaşanırken, kimi bölgelerde katılmaların da olduğu haberle- ri var. Ayrılma ve katılmalar bir yana 3 yıldır terör örgütünün Türkiye içindeki 500. Kuzey Irak'taki 4 bın, Iran'daki 400-800 silahlı varlığı devam edi- yor. Devlet katlan, "öcalan idam edilirse ne olur" sorusunu yanıtlarken değişik sonuçlara varıyor a- ma, terörün artabileceği görüşü ağırlıklı görünü- yor. PKK öncesi 38 isyan kanla bastırıldı, idamla so- nuçlandırıldı. Ama 39.'su çıktı. Şimdi aklın yolu- nu kullanıp, Anadolu'da bir arada yaşamanın ola- naklarını zenginleştirmemiz gerekiyor. Zengınleşme. ekonomiden toplumsal yaşama her alanda planlanmalı.. 3-5 AB maddesiyle bu- nu başaramayız. [email protected] • Theı ENGLISH CENTRE L a n g u a g e S c h o o l Genel inglızce Programlan Şrketler ve Kuruluşlar Içtn Ozel Programlar İş Ingıli2cesı Programlan TOEFL-IELTS-FCE Sınavıanna Hazırtık Programları Cocuklara Öze\ Hafta içı Gûndûz Yaz Programlan Bre-br Ingüizce Eğıtımlen Ev Hanımlanna Özel Programlar ÛğrencıterimıZB Ûcretsız Aktmteler RUIM«İ Cad. Mo:92 »220 Osmanbey btanbul Tel (0212,225 91 72 - 247 09 S3 - 241 20 3-4 mnMngMmntre.com SIVAS 1. ASLtVT HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2001 201-2002 180 Sı\as ili, Yıldızeli ilçesı. incetaş kö\ü, cilt no 63. hane no 9'da nüfusa ka\ntli Mehmet Ali ve Yeter'den olma. O4.f Q9.\9~i9 D'lu SelmaYıldırım ile a\nı hanede nüfusa kaytlı Mehmet Ali ve Şerıfe Dudu'dan'olma. 08.05.1974 D'İu Abdullah Yıldırımın boşanmalanna. 40.000.000.- TL. tedbir nafakasının her ay davalıdan alınarak davacı- ya verilmesıne karar venlmtştir. tlan olunur. Basın: 3 7 230
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle