18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MAYIS 2002 CUMARTES) CUMHURİYET SAYFA HABERLER DEVRİMDEN, EVRİME. TURHAN SELÇUK DURUST TABİATU İSTANBUL EFENDİSİ IN HARİKULADE MACERALARI 32 KJSIM TEKMİLİ BİRDEK lAZ>/_ "ŞETRvAT ıS_ , f E R u K , , M \T\tslG-JJE_ \ Rl M DE, YEŞ/L T3AV1 Dünya Günü'nün fikir babası Amerikalı Mark DuboiSy ÇEKÜL'ün daveti üzerine 22 Nisan kutlamalan için Türkiye'deydi Bir tek insan bile dünyayı değiştirebilirLEYLA TAVŞANOĞLU Dünyada 32 yıldır, her 22 Nisan tarihinde "Dûnya Günü" kutlanı- yor. Dünya Günü'nün hem isim, hem de fikir babası iki Amerika- lı: Denis Hayes ve Mark Dubois. 1970'te Harvard Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi öğrencisiyken Hayes, arkadaşı Dubois'yla birlikte yerkü- renin geleceğini kurtarmak. bütün dünyada konuya dikkat çekmek ve hareketi küreselleştirmek ıçin *yaş- günü" (birthday) sözcüğünden esin- lenerek "Dönya Günü'' (Earthday) kavramını bulmuşlar. Hayes ve Dubois, "Kim demiş dûnyayı değiştiremezsin diye? Bir tek insan bile dünyayı değiştirebi- lir" sloganıyla ortaya çıkmışlar. Senatör Gaylord Nelson da onlan desteklemiş. Nelson, 22 Nisan 1970'te yaptıgı konuşmada "Kir- lenmiş kırlar özgürlüğün antitezi- dir" diyerek Temiz Hava Yasa- sı"mn çıkmasını sağlamış. Mark Dubois, Türkiye'yle, Dün- ya Günü hareketinin genel koordi- natörüyken 1970'te tanıştı. O dö- nem bütün dünyaya, bilgisayar ile- tişimi olmadığı için fakslar çeki- yor, postayla bültenler yolluyor- du. Dubois 1993 'te Türkiye'ye gel- • Mark Dubois, Türkiye'yle, Dünya Günü hareketinin genel koordinatörüyken 1970'te tanıştı, 1993 'te Turkiye'ye geldi. Çoruh Nehri'ndeki raftinge katıldı; Ankara'da yapılan bir seminerde de nehir kirliliği konusunda bir bildiri sundu. • O sıralar kuruluş aşamasında olan ÇEKÜL Vakfi'nı tanıyıp "7 Ağaç Ormanlan", "7 Bölge 7 Kent" projesinden çok heyecan duyan Dubois, 2000 yılındaki Dünya Günü'nde Seattle'daki Merkez Komite'ye Türkiye'deki etkinliklerin ÇEKÜL Vakfı tarafından koordine edilmesini önermiş ve önerisi kabul edilmişti. di. Çoruh Nehn'ndeki raftinge ka- tıldı; Ankara'da yapılan bir semi- nerde de nehir kirliliği konusunda bir bildiri sundu. O sıralar kuruluş aşamasında olan Çekül Vakfi'nı 01.01.2001/31.12.2001 ZEHRA YILDIZ KÜLTÜR SANAT VAKFI BİLANÇOSU AKTİF (VARLIKLAR) I. DÖ.N'E.N VARLIKUR A- HAZIR DEGERLER l-KASA 3- BANKALAR Vadesiz TL Hesabı Yatınm Hesabı DÖNEN VARLIKLAR TOPLAMl U. DLRAN VARLIKLAR D- MADDİ DL'RAN VARUKLAR 6- Demırbaşlar DL'RAN VARLIKLAR TOPLAMl AKTİF (VARLIKLAR TOPLAMl1 PASJF(KAVNAKLAR) E- ÖDENECEK VERGİ VE DİĞER YÜKCMLOLOKLER I- Ödenecek Vergi \e Fonlar IGSA V.ADELİ YABANCI KAYNAKL.AR TOPLAMl III. ÖZ KAYNAKLAR A- ÖDENMİŞ SERMAYE D- GEÇMİŞ YTLLAR KÂRLARI E- GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARJ F- DÖNEM NET KÂRI ÖZ K.AYNAKLAR TOPLAMl ?AS/F (KAYNAKL AR TOPLAMTl 5.909.807.56i 4.600.890.748 390.000.000 (-) 61.279.205 10.510.698.309 390.000.000 153.637.213 10.000.000.000 3.478.273.998 5.758.507.473 3.031.708.776 01.01.2001/31.12.2001 ZEHRA YILDIZ KÜLTÜR SANAT VAKFI GELfR TABLOSU DÖNEM GELİRLERİ Faız Gelırlerı Kambıyo Kârlaıı Dıjer Gelırler TC Kültür Bak. Bağış Geliri Diğer Nakdı Bagışlar DÖNEM GİDERLERİ - Genel Yönetım Gıderlerı - Komısyon Ha\ ale Gıderkri - Ulaşım Giderlen - Ağırlama Konailâraa Giderlen - Egıtıme Katkı Pa>lan - KırtaMve - f!an-Rok!am Tanıtım - Noter Giderlerı - - Müjanrlik - Diğer Çeşıtlı Gıderler • Faa/ıyel Giderler; - Z. Yıldız Anma Prog. Gıd - Dışardao Sağlanan Fayda \e Hızmeller - Telefoo-Haberleşme DÖNEM NET GELtR FAZLASI (KÂR) 5.910.0O0.O0O 2.420.000.000 24.752.500 273.500.000 90.000.000 12.600.000 8.500.000 226.040.000 24 761.940 1.470.000 000 221 (T0 000 6 I13.27 2.651 37 1 250.000 1.963.152.144 1.574.303.723 8.330.OO0.OO0 2.351.224.440 6.113 272 651 371.250.000 10.515.112.514 10.515.112.514 390.000.000 390.000.000 10.905.112.514 153.63t213 153.637.213 10.751.475.301 10.751.475 301 10.905.112.514 11.867.455.867 8.835.747.091 3.031 '08.7 76 tanıyıp "7 Ağaç Ormanlan", "7 Bölge 7 Kent" projesinden çok he- yecan duyan Dubois, 2000 yılın- daki Dünya Günü'nde Seattle'da- ki Merkez Komite'ye Türkiye'de- ki etkinliklerin ÇEKÜL Vak- fı tarafından koordine edilme- sini önermiş ve önerisi kabul edilmişti. Dubois, bu yıl da ÇEKÜL'ün daveti üzerine 22 Nisan kutlamalan için Turki- ye'ye geldi ve Mudanya'dan mesajını bütün dünyaya verdi. Mark Dubois'yla kutlamalar- dan sonra konuştuk. Coşku- dan, etkinliklere katılımdan çok heyecanlanmıştı. Hiç dur- madan da küreseileşmenin dünyaya yarar sağlayacak yer- de zarar verdigini söylüyor. Kureselle;me Brezilya'nm Porto Allegre kentinde yapılan Dünya Sos- yal Forumu'nun nasıl başan- ya ulaştığından söz ediyordu. Dubois'yla küreseileşmenin etkilerini, Porto Allegre toplan- rısını, 11 Eylül'ün dünyaya na- sıl çarptığım konuştuk: - Küreseileşmenin dünyaya etkilerini nasıl görüyorsunuz? DUBOİS- Bu biçiîn küresel- leşme açgözlülüğü arttınyor. Küreselleşmenin bu türüyle yaşamı değil, parayı en üst dü- zeye çıkarabilirsiniz. Ama uzun vadede dünyada dostla- nmızı, komşulanmızı bir ara- ya getirmeye, bağlamaya baş- layan bir küreselleşmenin ol- duğunu da göreceğiz. Bugün sadece büyük şirket- lerin daha çok kâr etmelerine yarayan küreselleşme dünya- yı kaybetmemize neden oluyor. Birkaç büyük şirketın çıİcarı uğruna insani değerleri. insan- ca yaşamayı, demokrasiyi kay- bediyoruz. Bugün gördüğünüz gibi in- sanlar bütün dünyada küresel- leşmeyi protesto ediyorlar. - Peki, bizePortoABegre top- lanüsr\ la ilgili değerlendirme- lerinizi anlaürımsınız? Çünkü Porto Allegre toplanüsı bu tür küreselJeşnıeyi protesto etmek için yapılmış son dereceinsani bir etkin- ükti. DUBOİS- Ne yazık ki ben o top- lantıda bulunamadım. Ama oraya katılan pek çok arkadaşım vardı. Onlarla uluslararası çapta işleryap- mıştık. Bu inanılmaz işler başaran dünya çapındaki kahramanlan ta- nımak mutluluğuna eriştim. Bu yıl Dünya Ekonomik Forumu New York'ta yapıhrken aynı gün- lerde Porto Allegre'de 60 bin kişi "Başka bir dünya mümkün" diye bağınyordu. Insanlar, bugün için- de yaşadığrmız küreselleşmeyi pro- testo ediyorlardı. Dünya Bankası ya da Bechtel şırketınin, örneğin Bolh'ya ya da Ekvador gibi yoksul ülkelerde iç- me suyunu özelleştirerek para ka- zanmayı kafalanna koymalarına karşılık insanlar şöyle tepki verme- ye başhyorlardı: tt Siz b>zim sırtımızdan para mı kazansıaya çalışıvorsunuz? Bunu yapamayacaksmız. Biz dünyanın en yoksal insanlanyız." Ne yazık ki askeri rejimler insan- lan bu şekildemarjinalleştirdi. Bir de örneğin Brezilya'da büyük çift- lık sahipleri çiftliklerini daha da bü- yütmek ıçın köylüleri daha yok- sullaştırdılar. Dolayısıyla bunlar yağmur ormanlanna itildiler. Ha- yatta kalabilmek için de yağmur or- manlannı kestiler. Toprağımızı Istlyoruz Bu köylüler şimdi şöyle isyan ediyorlar: "Toprağımızı istiyoruz. Yoksul olabüiriz,paramız olnıa\abilir. Ama toprağunızolunca zenginleşiyoruz. Hiç olmazsa o şekildeçocuklanmı- a, ailelerimM doyurabihyoruz." Bir an önce önlem almazsak, de- mokrasiyi. dünyayı kaybedeceğiz. Köylülere verdiğiniz zarar çevre- yi etkiliyor. Çevreye verdiğiniz za- rar da insanlan etkiliyor. Bu bağ- lantılan anlayan insan sayısı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla da hepimizin seslerimizi yükseltme- miz gerekiyor. - Sizce çözüm nedir? DUBOİS - Bunlara kolay çö- zümler ne yazık ki yok. Ama şu- nu biliyorum: tnsanlara güvenme- liyiz. Ama onlan eğitmehyız de. Bu iş çok uzun zaman alacaktır. Bu- nun için herkes sesüıi yükseltme- lidir. O nedenle demokrasi bu ka- dar önemli. Bakın, hepimız aynı gemideyız; hepimiz mürettebatız. Aramızda hiç yolcu yok. Porto Allegre toplantısının ama- cı buydu. Oraya katılan 60 bin ki- şi, emin olun, New York'taki top- lantıya katılanlardan çok daha faz- la eğlendiler, mutlu oldular. Insan- lar sokaklarda dans ediyordu. Blr gün olgunlasacağız - Size şunu sormak istiyorunı: Para ve iktidar hırsı insanlar için ne kadar önemh? Bu, bir anlamda paranoyak bir durum değil mi? DUBOİS - Çok doğru. Yaşamı- nız boyunca kaç para harcayabilir- siniz? Kaç eve, kaç otomobile, kaç deniz teknesine ihtiyacınız olabi- lir? Ben şunu göriiyorum: Biz in- sanlar çok yanlışlar yapıyoruz. Ama biz insanlann bir de olgun- laşma dönemi var. Çocuk düşe kal- ka büyüyor. Sonra da olgunlaşıyor. Işte, ben- ce insanhğın gelişim süreci böyle. Günün birinde olgunlasacağız ve yaptığımız yanlışlan göreceğiz. Ama zaman çok geç olmadan bu yanlışlanmızın ayırdına varsak çok iyi olacak. Paul Hawkin'le Henry Lewins "Doğal Kapitafizm" adlı kitapla- nnda, büyük şirketlere nasıl hem para kazanıp, hem de dünyanın ya- ranna işler yapabileceklerinin yol- lannı gösterdiler. Uzun vadede iş dünyasıyla savaşacak yerde, iş dün- yasuıın dünyanın yaranna işler ya- pılmasında önderlik edecek olgun- luğa erişeceğini sanıyorum. Ba- kın, Henry Ford yıllar önce ne de- mişti: "Ücretleri düşürmenin en iyi yo- lu ücretleri arttırmaktır." Çünkü ücretleri yükselrtiğiniz zaman işçileriniz daha iyi çalışıyor, daha iyi üretim yapıyor, şirkete daha fazla bağlı kahyor, marjinal- leşmiyor. Işte, akıl budur. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAJV ERİNÇ Arabesk Sadece TRT'de Yasak! Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla kabul edilen Dünya Basın Özgüriüğü Günü, az dahaTür- kiye'de basın özgüriüğünün daha da sınırlandığı gün olacaktı. Radyo, televizyon, basın ve internet yayıncılığın- da yeni sınırlamalarla öldürücü para cezalan ön- gören yasanın görüşülmesi önceki gece saat 03.15te yarıda kalmasaydı, resmi belgelere "Kabul tarihi: 3 Mayıs 2002" yazılacaktı. Bu durum, yasayı gerçekleştirmek yolunda aşı- n çaba gösterenler için "ayıp" sayılır rrnydı, doğru- su kestiremiyorum. Hukuka ve anayasaya aykırı onca yaklaşımdan sonra, böyle bir ayıbı önemseyeceklerini de san- mıyorum. Ama şu saptamayı tarihe not düşmek de biz ga- zeteciler için kaçınılmaz bir zorunluluk. Yasanın asıl sahibi olan siyasal iktidann, görüş- lerini açıklamak zorunda kalan bakanları ve kimi- leriyle çeşitli yerlerde rastlaşılan milletvekilleri, ya- sanın getireceği sınırfamadan en az gazeteciler ka- dar şikâyetçi. Ama genel kurulda parmaklar "ka- bul oyu" için kalkıyor. Sorunlu yasanın görüşülmesi sırasında dört ki- şinin öne çıktığını belirtmek gerekiyor. llki, birleşi- me başkanlık etmesi gereken Başkanvekili Murat Sökmenoğlu. Salı günü başlayan görüşmelerde bakanlar kurulundan kendisine yöneltilen baskıla- n protesto için kürsüye çıkmadı. Daha önce de ak- lının yatmadığı konular nedeniyle milletvekilliğinden aynlıp sine-i millete dönme yürekliliğini göstermiş- ti. Ikincisi DSP milletvekili meslektaşımız Uluç Gür- kan. İktidar grubundan olmasına karşın söz alarak iktidar ortaklannı yanlıştan döndürme çabaları bo- şa gitti ama söyledikleri tutanaklara geçtiği için bir belge olarak yarınlara da kaiacak. Üçüncü ve dör- düncü kişileri birlikte değerlendirmek sanırım doğ- ru olur. Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile Anaya- sa Komisyonu Başkanı Turtıan Tayan, bir dönem izlemek zorunda kaldığımız tutumu yeniden yaşa- ma geçirdiler. Muhalefet milletvekilleri tarafından verilen de- ğiştirge önergelerine hükümet ve komisyon adına "katılıyoruz" diyerek hermadde için 14 dakika ka- dar zaman kazandılar. Doğrusu "/caW/yo/ı/z"sözcüğünü ilkduyduğum- da, saflıktan olsa gerek "Galiba kimi yanlışlar dü- zeltilecek" umuduna kapıldım ama ret oylannı iz- leyince ayaklarım suya erdi ve bunun "politika ica- bı" olduğu kafama dank etti. Tabii bunun istisnaları da oldu. Maddeyi "ana- yasaya aykın" olarak nitelendiren önergelere zorun- lu olarak "katılmıyoruz" dediler. Bu tutumları be- şer dakikalık zaman kayıplanna yol açtı ama mad- delerin "anayasaya aykın olduğunu " kabul ederek daha baştan Anayasa Mahkemesi yoluna taş dö- şemeleri kendilerinden zaten beklenmezdi. Yaklaşımlannı tam bir "arabesk" tutum olarak izledik ve anladık ki arabeskin yasak olduğu ve tepki çektiği tek yer olarak TRT kalmış. • • • Görüşmelerin Anayasa Komisyonu'nun rapo- runda yer alan 18 madde ile sınırlandınlması, ge- lecekte yeni bir anayasa tartışmasının başlayaca- ğını gösteriyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın geri gönderme yazı- sında "yukarıda önemli görûlen kimi maddelerine ilişkin gerekçelerte" denilmesine karşın "gerekçe yazılmayan maddeler itirazın dışındadır" yorumu- nun anayasaya uygunluğu biraz zor görülüyor. Ister misıniz acele işe şeytan kanşmış olsun. [email protected]. Sanatçı Keskinoğlu öldü Yaşar arbk yaşaımyor MehmetKesldnoğ- Kültür Ser- visi-Tiyatrosa- natçısı Meh- nıet Keskinoğ- lu önceki gün yaşamını yitir- di. 57 yaşında- ki sanatçı, pa- zar günü saat 10.30'daŞehir Tiyatrolan HarbiyeMuh- hı 57 yaşmdaydı. sin Ertuğrul Sahne- si'nde düzenlenecek tö- ren sonrasmda Teşvi- kiye Camii'nde kılına- cak öğle namazının ar- dından Kilyos Mezar- Iığı'nda toprağa veri- lecek. Keskinoğlu, Aziz Ne- sin'in 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' adlı oyu- nunun 1973'te TRT'de yayımlanan uyarlama- sındaki 'Yaşar' rolüyle bellekJerde yer ermiş- ti. 1945 yıhnda Istan- bul'dadoğan sanatçı, 1964yılında SaintJoseph Lisesi'ni,ar- dından An- kara Devlet Konserv'atu- van'nıbitir- di. Ankara Sanat Tiyat- rosu'nda oyuncu ve dramaturg olarak görev yapan Keskinoğlu, aynca Dostlar Tiyatrosu, Ken- ter Tiyatrosu ve îstan- bul Büyükşehir Bele- diyesi Şehir Tiyatrola- n'nda da çalıştı. 1973 yılında TRT'de yayım- lanan 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' dizisiyle tanınan ve sevilen sa- natçı, TRT Şiir Ödü- lü'nü de kazanmıştı. Keskinoğlu evli ve iki çocuk babasıydı. 98-99 yılına ait Kocasinan Vergi Dairesi'ne kayıtlı işletme defterlerim kaybolmuştur. Vergi No: 9650010269 VELİ YILDIZ Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MAHMUT YILDIRIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle