18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2002 CUMARTEî HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt SİRMEN Emperyalizm Teorisi Basınımızın sol kanadında, değerlı yazariarara- snda başlayan e m peryalızm tartışması bu kavra- mı bır kez daha duşunmeme neden oldu. önce bır noktayı vurgulamam gerek, ben bu ya- zarfann tartışmasına taraf olmak nıyetınde değılım. Soz konusu tartışrna yıllardır duşunduğum bazı noktaian bır kez daha bırlıkte ele almamıza vesıle okju sadece Son zamanlarda, Turkıye'de bırbınne yuzde yuz rıtolan, sermayenın veışlevınıntanımındabıleson derecede karşıt kutuplarda bulunan gruplann he- -nen hemen aynı emperyalizm tanımında buluşma- arı bana ganp gelıyor "Emperyalizm" konusundakı genel geçer go- •uşlenmı sorgulamam, daha kavramları yerlı yen- ıe oturtmaya çalıştıçjım, unıversrtenın son yılına rast- lyor Hazıran sınavlanndan çıkarçıkmazayağımınto- :uyla grttığım Aıx En Provence'dakı Âkdenız oğ- /encılen toplantısında, eskıden yurtları Osmanlı topraklarında bulunan Arap oğrencılennın hemen hemen tumunun, söze başlarken, gen kalmışlık- lannın sorumluluğumu Osmanlı'ya bağlayan ve Turk emperyalızmıne bır atıfta bulunan g/nzgâhla- r bana oldukça düşundurucu gelmıştı • • • Acaba Marksıst anlamda bır Osmanlı emperya- lızmınden soz edılebılır, Osmanlı egemenlıgı, sul- tası, Osmanlı emperyalızmı demek olabılır mıydı? Hem de Osmanlı'nın bu topraklar uzennde ege- men olduğu butun sure ve ozellıkle ulus devlet bı- lıncının tanh sahnesıne çıkmasından oncekı donem- de, Istanbul'un egemenlıgı ora halkJan tarafından asaba nasıl algılanıyordu? örneğın, 16 yuzyılın ortalannda Osmanlı toprak- larını gezmış olan gezgın Belon du Mans, Lımnı- lı bır ıhtyarın, "Ada şımdıye kadarhıç bu donem- de olduğu kadarıyı ışlenmemış, şımdıkı kadarnu- fus ve çeşıtlılık açısından zengın ve ekonomık açı- dan mureffeh olmamıştr sozlennı aktanrken, "Bun- lara bu refahı sağlayan ve oncelen sureklı tacız edı- lıp ezıyetgoren bu ınsanlann bu ımparatorluk sa- yesınde yaşadıkları uzun banş ve guven ortamını da eklemekgerek" dıyordu. (Bkz Hıstoıre De L'Em- pıre Ottoman, Robert Mantrant ve ekıbı, Fayard Yayınevı, 1989, sayfa 210.) Demek kı, o zamanlar20. yuzyılda kınanacak olan bu egemenlık, yore ahalıs/ tarafından başka bır bı- çımde algılanıyordu. Yunanlı bır tarıhçı olan Dimitri Kitsikis de, ço- kuluslu olan Osmanlı Imparatorluğu'nun egemen- lığının, dort yuz yıllık bır Turk boyunduruğu olarak sunulmasının19 yuzyılnasyonalısttanhçılennınken- dı tezlennı desteklemek ıçın tanhı çarpıtmalannın bır urunu olduğunu yazar "Que Saıs - Je" Yayın- lan'ndan çıkan "Hıstoıre de L'Empıre Ottoman" ad- lı kıtabında Butun bunlara karşın, Arap arkadaşlanmın ço- kuluslu Osmanlı Imparatorluğu'nun egemenlık do- nemını, Turk emperyalızmı olarak sunmalan bana bıraz çarpık gelmıştı. • • • O yıllarda bızım ulkemızde de "geribıraktınlmış Türkıye" savı pek revaçtaydı Doğrusu bunu da anlamakta guçluk çekıyor- dum Nasıl oluyordu da, ıkı kez Vıyana kapılanna dayanmış olan bır ımparatorluk, kısa bır sure ıçın- de başkalan tarafından gen bıraktınlıyordu? Gerı kalmamızın ıç dınamıklerı, ekonomık ve sosyal yapımızla ılgılı nedenten yoktu da, durumu- muzun tek sorumlusu emperyalizm mı oluyordu'' ilk ağızda kışıyı fevkalade rahatlatıcı olan bu du- rum, sağlıklı duşunmeyı ve genış ıhatalı analızı en- gelleyen fazlaca kolaycı bır tutum değıl mıydı? Emperyalızme eşıt veya eşdeğerlı bır değerler bu- tunu yaratmaya hıç de heveslı olmayan ınsanlann antıemperyalızmı bır zıhın tembellığı değıl mıydı 9 Sen hem bunlann hıçbınnı yaratmayacaksın hem de keşıflerını yapmış, 15. yuzyıldan başlayarak ıcatlannı gelıştırmış, kılısenın egemenlığını kırmış, Ronesans'ı ve Aydınlanma'yı yaşamış, sanayı dev- nmını yapmış, paylaşım savaşlannın acısını çek- mıştoplumların butun bınkımlennden, kazanımla- nndan yararlanacak, ama bunun karşılığını odeme- ye yanaşmayacak, kolaycı bıryontemle, kendı kat- kın olmayan butun kazanımlann ınsanlığın ortak ma- melekı olduğunu soyleyerek, bundan bedel ode- meden pay talep edeceksın! Olacak şey mı bu? Adamlar yukanda saydığımız, butun bınkımler- den sonra cep telefonunu bulacak, sen alacaksın, keyıfle sarılıp - Ehmeeet, lahmacun varsa bıze gönder, dıye- ceksın, sonra da "Bu emperyalizm telekomunıkas- yonda ve başka alanlarda bızı somutvyor" buyu- racaksın Kardeşım, sen onu aldığın anda, dışında oldu- ğun butun bu tanhı bırikımın ve edımlenn de uc- retıni odemek durumundasın! öyle değıl mı9 Şu emperyalizm teorımızı, bır daha gozden ge- çırsek, denm Berlusconi protesto edilecek İtalya'da TV'lere ozgürlük yüruyüşu Haber Merkezi-Mer- kez sol partılen bunye- sınde banndıran Zeytın Ağacı Ittıfakı tarafindan başta Mılano olmak uze- re ttah/a'nın çeşıth kent- lennde bugun "TV'lere özgürlük" yûruyüşû ger- çekleştınlecek Protes- to göstenlenne, dığer muhalefet partılennın de katilmasıbeklenıyor 'In- fonnation Day' adı al- tında duzenlenecek gös- tenlerde, aynı zamanda Italya'nın en guçlü med- ya patronu olan Başba- kan Sihvio Berlusconi protesto edilecek NTVMSNBC'nınha- benne göre göstenlere Mılano'da kahlacak olan Zeytın Ağacı Ittıfakı'nın lıden Francesco Rutefli, "Medya üzerindeld tüm gücün Başbakan'm etin- de toplanmasına hayır" sloganıyla yola çıkıyor Hıikümetın çıkar çanş- masını engellemeye yö- nelık hıçbır somut adım atmadığını ılen süren muhalefet, devlet tele- vızyonlannın da Berlus- conTnın elıne geçmesı- nın ardından televızyon- da çoğulculuk ılkesının ağır bır darbe aldığını ılen süniyor Zeytın Ağacı Ittıfakı ıçındekı en buyük par- tı olan Solun Demok- ratlan Partısı Genel Sek- reten Piero Fassino da 'basm özgürlüğüne de- ğer veren herkesi' gos- tenlere destek verme- ye çağırdı. Kavgalı oturumda iktidar milletvekilleri sabaha doğru Meclis'i terk edince görüşmeler yanm kald ÜRTÜK'eörtülü direnişANKARA (Cnmhoriyet Bürosu) - RTUK Yasa Tasansı'nın TBMM Ge- nel Kurulu'ndakı gorüşmelen, ıktıdar mılletvekıllennın de ısteksızlığı so- nucu haftaya kaldı Kavgalı oturum- larda AKP ve SP'lı yonetıcıler "Med- ya patronlannın arük bir hükümeti de var. liderler patronlar için nobet tutayor" eleştınsıyle hükumete yük- lenırken, DYP "mahcup muhalefeti- ni" genel kurul salonunu terk ederek gosterdı. TBMM Genel Kurulu'nda öncekı sabahsaatO3 20'yakadar sürenRTUK göruşmelennın hemen hemen sonu- na kadar koalısyon lıderlen hazır bu- lundu Oturumdakı hakaret ve yum- ruklu kavganın yanı sna ıktıdarla mu- halefet arasında suçlamalar ve sert tartışmalaryaşandı AKP Genel Baş- kan Yardımcısı Abdullah GûJ. ozel- lıkle tasannın borsayla ılgılı hükum- lenne dıkkat çekerken, "Borsanın spekülasyoaa çokaçdt bir yapKuun ol- duğunudikkateakfcğmnzda bukamm- la borsada manipülasyonun, borsada • Yasa tasansı üzerinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in anayasaya aykın bulduğu 18 maddeden sadece 8'inin görüşmeleri tamamlandı. Kalan 10 maddenin görüşülmesine gelecek hafta devam edilecek. spekülasyDnun önünii açıyoruz.Med- ya sahipleri borsa>a girdiginde, çıkar çaüşması gereğince, borsayı ister iste- mez eddleyecekJerdir" dıye konuştu Fil öyküsüne gönderme SP Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Bekaroghı. "Medva patronian, te- kelgüçkrini kuDanarak, devletihale- ierindeiktidar,bürokrasi veraJtip fir- malar nezdinde baskı oluşruracak. faaksız nekabetyx)Ju> la haksızkazanç- lar elde edecekler" derken Nasrettin Hoca'mn Hmur'la olan fıl oykusu- ne gönderme yaptı "Bir fByettnezsize değerfi arkadaş- lanm. Ne kadar da u\du değfl mi; fB ve tekeki medya bikâyesi Getirin (3- lerL. Tîmur'lara ne kadar benziyor- sunuz. Getirin filleri, girsin ülkenin tariabrma,bankalanna, haanelerioe; size de helal oisun filkre de!" Muhalefetın suçlamalanna yanıt v ermek uzere kursuye çıkan ANAP Grup Başkanvekılı BeyhanAslan tep- b gosterdı Tasannın çıkmaması ıçın büyuk mucadele veren DSP Ankara Mıllet- vekılı Ulaç Gürkan ıse Atatürk un guncellığını koruyan bır el yaasından şu almtıyla ıktıdar mıllervekıllennı ıknayaçahştı -tvicebflinmelktirkiga- zeteîer okul kitaplan değildir. Kimi aşağı düze> deinsanJarm para\la y^p- üklan basın savaşımlan vardır. En adi yalanlan duyurmada ve yaymada ba- sının kullanıkhğı bir gerçektir. Basm ve düşünce özgürlüğünün karşı kar- şıva bulunduğu başka tehlikeler de vardır. Basmın hükümetierin eddsin- den kurtularak siyasal \e ekonomik Idmi gizü amaçlara alet olmasından korkuhır.Basmınparayla saön alma- bümesi,uluslararası yüksekpara çe\ - relerinin basm üzerinde gizli etkisi ya da yamızca yabancı devleüerin örtü- lü öideneğinin etkisi; işte, bunlann. ka- tnumunu aldatmalarmdan ve yanılt- malârmdan çok korkuhır." DYP'den mahcup muhalefet Goruşmeler sırasında Meclıs'e gel- memeyı yeğleyen. hatta çarşamba gu- nu grubunu bıle toplamayan Genel Başkan Tansu ÇiDer'ın partısı DYP, "mahcup muhalefetin" bır orneğuıı daha sergıledı Tartışmalar sırasında sessızlıklen- nı koruyan DYP'lıler, Grup Başkan- vekılı \KRKaGönüI'un"Buvebalsi- zindir, sizin omuzlannızdadır. Bizim. sizin bu sorumluluğunuza ortak ol- magibi bir mecburiyetimizdeyoktur. Hükümetinizi protesto edjyoruz" soz- lenyle genel kurul salonunu terk et- tı TBMM Başkanvekıh Murat Sök- nıenoğtu. Başbakan Yardımcısı Hü- samettin Ozkan ıle arasındakı genlun nedenıyle kursuye çıkmayınca ANAP'h Başkanvekılı Yüksel Yalo- va ıkı ateş arasında kaldı Genlımı duşurmek ıçın çaba gosteren Yalova, sık sık muhalefetın "yürütmenin gü- dümündebareketettiğine" donuk suç- lamalanv la karşılaştı Muhalefet söz- culen "Bakanhğı kaybettiniz. başkan- hğı kaybetmek istemiyorsunuz" soz- lenyle Yalova'ya sataştı Sabahın ılerleyen saatlennde ku- lıstekı ıktıdarmıllervekıllennın sayı- sı azalmca, karar yeter sayısına ula- şılamadı Tasanuzenneyalnızca Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in anayasaya aykın bulduğu 18 madde goruşülurken, oncekı gun ancak 8 maddenin gorüşmelen tamamlandı Kalan 10 maddemn goruşmesıne ge- lecek hafta de\ am edilecek Kenan Mak Anma törenine izinyok RUJHATAVŞAR BOLU - Abant Izzet Baysal Onıversıtesı tknsat Fakültesı son sınıfında okurken 3 Mayıs 1998'de çıkan bır kavgada sağ göriışlü öğrencıler tarafından Ulku Ocağı onunde katledılen KenanMak ıçın duzenlenen an- ma torenınejandarma ızın ver- medı Çıkan arbedede 11 oğ- rencı gozaltuıa aluıdı Önceb gunden ıhbaren ga- zetecılenn ve fotoğraf makıne- lennın alınmadığı Abant tzzet Baysal Ünıversıtesı Gölköy Kampusu'ndadüngergınlık ya- şandı tknsat Fakültesı önunde- kı bahçede toplanan 250 cıvann- da sol göruşlu oğrencı, Kenan Mak ıçın anma torenı düzenle- mek ıstedı Slogan ahhnası ıle bırlıkte jandarma ve öğrencıler arasında gergınlık yaşandı Jan- darmanın cop ve yumruk darbe- lenne maruz kalan öğrencıler çeşıth yönlere kaçarken. 11 öğ- rencı gozaltuıa alındı ÎĞNELİF7RÇA ZAFER TEMOÇİN Basın örgütleri: Medyada tekelleşme çarpıcı boyutta • Türkıye Gazetecıler Sendıkası Yönetım Kurulu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde RTÜK ve Basın Kanunu değışıkliklennı içeren 4676 sayılı yasa nedenıyle basın özgürlüğüne darbe vurulduğunu belirttı. tST\.\BlTVAMCAR4 ğına dıkkat çekılen açıkla- Başbakan, 'içine sinmediğini' söylediği RTÜK Yasası'yla ilgili açık konuştu Ecevit: Geri çekilmeyecekANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - Başbakan Bülent Ecevit, daha önce "içine sinmediğini'' söylediği RTUK Yasası'nın ge- n çekıhnesının soz konusu ol- madığmı behrttı Başbakan Fxevıt, dun DSP Ge- nel Merkezi'nde Bursa Buyukşe- hırBeledıye Başkanı ErdoğanBi- lenser'ı kabul etrı Goruşmenın ardından sorulan yanıtlayan Ece- vit, «PKK ve DHKP-C, Avrupa Birfiği terörörgütleri Bstesinealm- dL Bunu nasıl değerlendiriyorsu- nuz" sorusu uzenne. "Çokyerin- de bir karar tabiL Bu konuda ba- zıtereddütiergeçirmiştik.Biziüzü- pazarllğl yok Başbakan, Rahşan Ecevıt'ın mılletvekıh Mustafa Duz'u partıye tekrar davet ettıgı ve Düz'ün buna karşılık bakanlık ıstedığıne ılışkın haberlenn doğruyu yansıtmadığuıı belırterek "Pazarlık soz konusu değıl" dedı. yordu. Ama, sonunda bir anlayış büüğinevanldL Bu,yunuzcaTür- kiye açtsından değfl, bıitiin AVTU- pa,AB açısından önemM ve olum- hı bir getişroe" dedı Fxevıt, "TBMM'dedün (once- kı gün)RTÜK Yasası ek ahnırken gergin saatier yaşandL RT11C Ya- sası'na .voğun tepldler var. Hükü- met olarak bu tepldler ve gergjn- Bküzerineyasa>ıgeriçekipgozden geçirme ihtiyacı duyuyor nıusu- nuz" sorusuna da "HajTr.Çekflme söz konusu değfl" yanıtını v erdı Ecevit, "Rahşan Ecevıt'in mil- letveküi Mustafa Duz ne görüşe- rek partiye tekrar davet ettiği ve Düz'ün buna karşdık bakanhk is- tediğine dair haberler var" arum- satması üzenne, eşı Rahşan Ece- vit'ın bu konuda bır açıklaması olacağını kaydettı Başbakan Ece- vit "Kesiniikle bakanhk pazarüğı söz konusu değildir" dedı Ecev ıt. geçıcı ışçılerle ılgılı v a- nlan anlaşmanın hangı aşamada olduğunu soran gazetecıyı de "Bu, Türkiye'de kamukesimindeki bü- tünistihdam,işsiztiksorununuço- zen bir anlaşma. Burada hem U- gfli bakanlar, hem de Tük-tş yö- neticileri bir protokol imzaladüar. Bu, çok önemli bir gehşme tabii" dıye yanıtladı Protokolun kaç kışıyı kapsadığının sorulması uze- nne de Ecevit. "bir hayli işçiyi kapsadjgmı", ancak kesın rakam vermemn mumkun olmadığını soyledı Ecevit, •'Kamu kesimin- deki sorun, temeHnden çözülmüş olacak" dıye konuştu (Cumhuriyet)-Basınorgut- len, medyadakı yoğunlaş- ma ve tekelleşmenın Tür- kıye"de en çarpıcı bıçımıy- le yaşandığını belırterek "Gazete \v teJCTİzyonlann yüzde 75'ten fazlası birkaç elde toplanmışken. yeni RTÜK Yasası'yla bu yo- ğunlaşmanın onundekien- geller bütunüyie kalduıb- jor" açıklaması yaptılar Avrupa Gazetecıler Bır- lığı (AEJ) Türkıye Tem- sılcılığı, Çağdaş Gazetecı- lerDerneğı (ÇGD), Dıplo- ması Muhabırlen Derneğı (DMD), Ekonomı Muha- bırlen Derneğı (EMD), Fo- to Muhabırlen Derneğı (FMD), Parlamento Mu- habırlen Derneğı (PMD), Profesyonel Haber Kame- ramanlan Derneğı (PHKD), Türkıye Gazete- cıler Cemıyetı (TGC) An- kara Temsılcılığı v e Türkı- ye Gazetecıler Sendıkası (TGS) dun ortak bır açık- lama yaptılar Açıklama- da, dunya gazetecılenrun bu yıl 3 Mayıs Dunya Ba- sın Ozgurluğu Gunü'nu uluslararası duzeyde esen ozgürlük karşın ruzgârla- nn etkısınde karşıladıkla- n belırtıldı Globalleşme medya sek- torunde uluslararası bıryo- ğunlaşma ve tekelleşme olarakkendısınıgostenrken çok sayıda gazetecının de ışsızler ordusuna katıldı- mada, ÇGD'nın raporuna gore geçen yıl 4 bın 834 kı- şının ışten çıkanlmış ol- masına karşın 2002'de de ışten çıkarmalann surdüğü \oırgulandı Türkıye Gaze- tecıler Sendıkası (TGS) Yonetım Kurulu, 3 Mayıs Dunya Basın Özgurluğü Gunu'nde RTL1C ve Basın Kanunu değışıkliklennı içeren 4676 sayılı yasa ne- denıyle basın ozgurlugu- ne darbe vurulduğunu be- lirttı TGS Yonetım Kurulu, Turkıye'de gazetecıler ıçın geçmışte bayram olarak kutlanan bırçok gun bu- lunduğunu, ancak baskı- lar nedemyle 10 Ocak Ça- lışan Gazetecıler Bayramı ve 24 Temmuz Basm Bay- ramı'nın bırer anma gunu- ne donuşturulduğunu açık- ladı TGS'nınyazılı açık- lamasında, "Şimdigazete- cilerin bir başka özgüriük günü daha kararukfa. Ülke- mizdeTGS'ninöncülüğün- de yayguılaşmakta olan 3 MayısDünyaBasm Özgür- lüğü Günü'nde, basm ve ifade özgürlüğü üzerinde- ki basküan kaldırmak bir yana,dahada ağniaşunlan KTVK ve Basm Kanunu değişjknkkrini içeren4676 sayıh kanunun veto edilen 18 maddesinden 8'i, TBMMGeoeJKuruhı'nda aynenkabuledümistir" de- nıldı IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Elisabeth Olin, Isveçlı romancı. Is- veç Pen Yazarlar Bırlığı yonetcılennden Sık sık Turkıye'ye gelır Gozaltında te- cavuze uğrayan ve bunu doktor rapo- ruyla belgeleyen Asiye Güzel Zevbek davasını ızleyen bır grup Isveçlı kadın- dan bındır Isveç ve Norveç'ten avukat- lar, ınsan hakları savunucusu yazarlar ve sanatçılar, Zeybek davasının hemen her duruşmasına gehyorlar ve Asıye Guzel Zeybek'le bır kadın dayanışma- sı gostenyorlar. Stockholm'e gelınce, Isveç Pen Ya- zarlar Bırlığı yonetıcılen. Eşber'le ıkımı- zı oğle yemeğıne davet ettı Elisabeth, telefonda gıdeceğımız lokantayı KB dı- ye tarıf etmıştı KB, Stockholm'un un- lu bır lokantasıymış KB'nın Isveççe "Sanatçılar Bar"\ (Konstnars Baren) anlamına geldığını lokantaya gınnce oğrendık Isveç PEN Yazarlar Bırlığı Başkanı gazetecı Lilljana Durfgran, Uluslara- rası Pen Sekretaryasından Ha'kan Jo- sefsson, Norveç'lı romancı Uluslara- rası PEN yonetıcısı Eugene Schoul- gin'ın de aralannda bulunduğu bır grup Stockholm'de Sanatçılar Bar'da yazar ve sanatçıyla KB'de buluştuk. • • • KB'nın duvarları yıllarca once yapıl- dığı bellı olan duvar resımlenyle susluy- du Lokantanın yonetıcısı lreneAlmq- vist, bıze bu ılgınç lokantayı gezdırdı. Bır ust kata çıktığımızda ıkı uzun ma- sanın yer aldığı bır ozel salonla karşı- laştık Bına 104 yıllıktı Bu ozel salon, 1931 yılından bu yana Isveçlı ressam- lann buluşma mekânı olarak kullanılı- yordu. Ikıncı Dunya Savaşı yıllannda burada gızlı toplantılar da yapartarmış Bu salonun duvarlannda da 1930'fu yıllarda çızılmış resımler yer alıyordu Isveç'ın bütun unlu ressamlannın ım- zalan veonlann yaptıklan kuçuk resım- ler duvann üzerinde o gunlerın anısına yaşamaya devam edıyordu. irene, bır ust katta ıse çok daha ozel bırsalon ol- duğunu ve her perşembe akşamı yal- nızca erkek ressamların burada bulu- şup yemek yeme geleneğını surdur- duklerını anlattı Kadınlan aralarına al- mıyorlarmış Irene'ye neden bır kadın yonetıcı olarak bunu kabul ettığını sor- dum "Yetmışyılı aşkın bırsuredır de- vam eden bır gelenek, ne yapabılınm kı" dıye cevapladı. Isveç gıbı kadınla- nn toplumsal yaşamda ve sıyası alan- da çok guçlu olduklan bır ulkede, boy- le toplantıların hâlâ surup gıtmesı ılgı- mı çektı. • * • Isveç'e en son 1996 yılında Isveç Dı- şışlen Bakanlığı'nın davetıyle gelmıştım Bu gezım sırasında Isveç'te çok guç- lu olan kadın hareketını anlayabılmek amaaylarandevularalmıştım Odonem- de Eşıtlıkten Sorumlu Bakan Marita Ulvskog la. ulkenın ılk kadın papazı Margit Sahlin'le, Isveç Parlamento- su'ndaAnadolu kokenlı Nalin Baksi gı- bı tanınmış kadınlarla goruşmuştum Marita Ulvskog, şımdı Kultur Baka- nı O donemde Eşıtlıkten Sorumlu Ba- kanlığının neler yaptığını anlatmıştı Onunla bu kez yenıden goruşmek ıs- tedım. Kendısı benım geldığım gun Stockholm dışında bır toplantıya gıde- ceğını soyledı Bırlıkte gıdebıleceğımı- zı ve goruşmeyı tren yolculuğu sırasın- da yapabıleceğımı belirttı Benım açım- dan mumkun değıldı Dun, Isveç'ın sevılen sıyasetçılerın- den Savunma Bakanı Björn von Sydow'la goruştum NATO, Avrupa bırlığı Ordusu (AGSP), isveç'ın savun- ma anlayışı ve Türkıye ıle ılışkılen uze- nnde ozel bır soyleşı yaptık Bu goruş- meyı onumuzdekı gunlerde sızlere ak- taracağım Savunma Bakanı Sydow a, Marita Ulvskog'a sormayı duşundu- ğum bazı sorulan da sordum Işyerle- rı ve sıyası yaşamda o gunden bu gu- ne çok az ılerlemeler olduğunu belirt- tı • • • Isveç'e ınsan haklan konusunda ya- pılan bır toplantıya kat/lmak uzere gel- dım Salonun kapısında yuzunu çok lyı anımsadığım bırısını gordum Acaba bu Yusuf Küpeli mı, dıye duşundum. Şışmanlamıştı, bızım kuşağın çoğu gı- bı Evet o Yusuf Kupelı ydı Yusuf'uen son 1971 yılında 12 Mart donemınde Dev-Genç davasında bırlıkte yargılanır- ken gormuştum Aradan tam 31 yıl geç- mıştı Bır kısım okurum Yusuf Kupelı kım dı- ye sorabılır Yusuf, 1969 yılında FKF (Fıkır Kuluplerı Federasyonu) Genel Başkanı'ydı Ben de o donemde Siya- sal Bılgıler Fakültesı (SBF) Sosyalıst Fı- kır Kulubu Başkanı'ydım. Yusuf da SBF'lıydı BırsonrakıKongredeFKF'nın adını Dev-Genç dıye değıştırdık Yusuf, MahirÇayan'la bırlıkte THKP- C'yı kuranlar arasındaydı. Sonra ara- lannda aynlık çıktı Çok uzun yıllarha- pıs yattıktan sonra Isveç'e geldı ve 20 yılı aşkın bır suredır Isveç'te yaşıyor. Onunla geçmışe uzun bır yolculuk yap- tık Bugunlerı konuştuk Notlar aldım. • • • Isveç'le Türkıye arasında o kadar uzun bır mesafe var kı Sorunlanmız da dertlerımız de çok farklı Izlenım- lerımı anlatmayı surdureceğım
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle