Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2002 CUMARTEî
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALt SİRMEN
Emperyalizm Teorisi
Basınımızın sol kanadında, değerlı yazariarara-
snda başlayan e m peryalızm tartışması bu kavra-
mı bır kez daha duşunmeme neden oldu.
önce bır noktayı vurgulamam gerek, ben bu ya-
zarfann tartışmasına taraf olmak nıyetınde değılım.
Soz konusu tartışrna yıllardır duşunduğum bazı
noktaian bır kez daha bırlıkte ele almamıza vesıle
okju sadece
Son zamanlarda, Turkıye'de bırbınne yuzde yuz
rıtolan, sermayenın veışlevınıntanımındabıleson
derecede karşıt kutuplarda bulunan gruplann he-
-nen hemen aynı emperyalizm tanımında buluşma-
arı bana ganp gelıyor
"Emperyalizm" konusundakı genel geçer go-
•uşlenmı sorgulamam, daha kavramları yerlı yen-
ıe oturtmaya çalıştıçjım, unıversrtenın son yılına rast-
lyor
Hazıran sınavlanndan çıkarçıkmazayağımınto-
:uyla grttığım Aıx En Provence'dakı Âkdenız oğ-
/encılen toplantısında, eskıden yurtları Osmanlı
topraklarında bulunan Arap oğrencılennın hemen
hemen tumunun, söze başlarken, gen kalmışlık-
lannın sorumluluğumu Osmanlı'ya bağlayan ve
Turk emperyalızmıne bır atıfta bulunan g/nzgâhla-
r bana oldukça düşundurucu gelmıştı
• • •
Acaba Marksıst anlamda bır Osmanlı emperya-
lızmınden soz edılebılır, Osmanlı egemenlıgı, sul-
tası, Osmanlı emperyalızmı demek olabılır mıydı?
Hem de Osmanlı'nın bu topraklar uzennde ege-
men olduğu butun sure ve ozellıkle ulus devlet bı-
lıncının tanh sahnesıne çıkmasından oncekı donem-
de, Istanbul'un egemenlıgı ora halkJan tarafından
asaba nasıl algılanıyordu?
örneğın, 16 yuzyılın ortalannda Osmanlı toprak-
larını gezmış olan gezgın Belon du Mans, Lımnı-
lı bır ıhtyarın, "Ada şımdıye kadarhıç bu donem-
de olduğu kadarıyı ışlenmemış, şımdıkı kadarnu-
fus ve çeşıtlılık açısından zengın ve ekonomık açı-
dan mureffeh olmamıştr sozlennı aktanrken, "Bun-
lara bu refahı sağlayan ve oncelen sureklı tacız edı-
lıp ezıyetgoren bu ınsanlann bu ımparatorluk sa-
yesınde yaşadıkları uzun banş ve guven ortamını
da eklemekgerek" dıyordu. (Bkz Hıstoıre De L'Em-
pıre Ottoman, Robert Mantrant ve ekıbı, Fayard
Yayınevı, 1989, sayfa 210.)
Demek kı, o zamanlar20. yuzyılda kınanacak olan
bu egemenlık, yore ahalıs/ tarafından başka bır bı-
çımde algılanıyordu.
Yunanlı bır tarıhçı olan Dimitri Kitsikis de, ço-
kuluslu olan Osmanlı Imparatorluğu'nun egemen-
lığının, dort yuz yıllık bır Turk boyunduruğu olarak
sunulmasının19 yuzyılnasyonalısttanhçılennınken-
dı tezlennı desteklemek ıçın tanhı çarpıtmalannın
bır urunu olduğunu yazar "Que Saıs - Je" Yayın-
lan'ndan çıkan "Hıstoıre de L'Empıre Ottoman" ad-
lı kıtabında
Butun bunlara karşın, Arap arkadaşlanmın ço-
kuluslu Osmanlı Imparatorluğu'nun egemenlık do-
nemını, Turk emperyalızmı olarak sunmalan bana
bıraz çarpık gelmıştı.
• • •
O yıllarda bızım ulkemızde de "geribıraktınlmış
Türkıye" savı pek revaçtaydı
Doğrusu bunu da anlamakta guçluk çekıyor-
dum Nasıl oluyordu da, ıkı kez Vıyana kapılanna
dayanmış olan bır ımparatorluk, kısa bır sure ıçın-
de başkalan tarafından gen bıraktınlıyordu?
Gerı kalmamızın ıç dınamıklerı, ekonomık ve
sosyal yapımızla ılgılı nedenten yoktu da, durumu-
muzun tek sorumlusu emperyalizm mı oluyordu''
ilk ağızda kışıyı fevkalade rahatlatıcı olan bu du-
rum, sağlıklı duşunmeyı ve genış ıhatalı analızı en-
gelleyen fazlaca kolaycı bır tutum değıl mıydı?
Emperyalızme eşıt veya eşdeğerlı bır değerler bu-
tunu yaratmaya hıç de heveslı olmayan ınsanlann
antıemperyalızmı bır zıhın tembellığı değıl mıydı
9
Sen hem bunlann hıçbınnı yaratmayacaksın hem
de keşıflerını yapmış, 15. yuzyıldan başlayarak
ıcatlannı gelıştırmış, kılısenın egemenlığını kırmış,
Ronesans'ı ve Aydınlanma'yı yaşamış, sanayı dev-
nmını yapmış, paylaşım savaşlannın acısını çek-
mıştoplumların butun bınkımlennden, kazanımla-
nndan yararlanacak, ama bunun karşılığını odeme-
ye yanaşmayacak, kolaycı bıryontemle, kendı kat-
kın olmayan butun kazanımlann ınsanlığın ortak ma-
melekı olduğunu soyleyerek, bundan bedel ode-
meden pay talep edeceksın!
Olacak şey mı bu?
Adamlar yukanda saydığımız, butun bınkımler-
den sonra cep telefonunu bulacak, sen alacaksın,
keyıfle sarılıp
- Ehmeeet, lahmacun varsa bıze gönder, dıye-
ceksın, sonra da "Bu emperyalizm telekomunıkas-
yonda ve başka alanlarda bızı somutvyor" buyu-
racaksın
Kardeşım, sen onu aldığın anda, dışında oldu-
ğun butun bu tanhı bırikımın ve edımlenn de uc-
retıni odemek durumundasın!
öyle değıl mı9
Şu emperyalizm teorımızı, bır daha gozden ge-
çırsek, denm
Berlusconi protesto edilecek
İtalya'da TV'lere
ozgürlük yüruyüşu
Haber Merkezi-Mer-
kez sol partılen bunye-
sınde banndıran Zeytın
Ağacı Ittıfakı tarafindan
başta Mılano olmak uze-
re ttah/a'nın çeşıth kent-
lennde bugun "TV'lere
özgürlük" yûruyüşû ger-
çekleştınlecek Protes-
to göstenlenne, dığer
muhalefet partılennın de
katilmasıbeklenıyor 'In-
fonnation Day' adı al-
tında duzenlenecek gös-
tenlerde, aynı zamanda
Italya'nın en guçlü med-
ya patronu olan Başba-
kan Sihvio Berlusconi
protesto edilecek
NTVMSNBC'nınha-
benne göre göstenlere
Mılano'da kahlacak olan
Zeytın Ağacı Ittıfakı'nın
lıden Francesco Rutefli,
"Medya üzerindeld tüm
gücün Başbakan'm etin-
de toplanmasına hayır"
sloganıyla yola çıkıyor
Hıikümetın çıkar çanş-
masını engellemeye yö-
nelık hıçbır somut adım
atmadığını ılen süren
muhalefet, devlet tele-
vızyonlannın da Berlus-
conTnın elıne geçmesı-
nın ardından televızyon-
da çoğulculuk ılkesının
ağır bır darbe aldığını
ılen süniyor
Zeytın Ağacı Ittıfakı
ıçındekı en buyük par-
tı olan Solun Demok-
ratlan Partısı Genel Sek-
reten Piero Fassino da
'basm özgürlüğüne de-
ğer veren herkesi' gos-
tenlere destek verme-
ye çağırdı.
Kavgalı oturumda iktidar milletvekilleri sabaha doğru Meclis'i terk edince görüşmeler yanm kald
ÜRTÜK'eörtülü direnişANKARA (Cnmhoriyet Bürosu) -
RTUK Yasa Tasansı'nın TBMM Ge-
nel Kurulu'ndakı gorüşmelen, ıktıdar
mılletvekıllennın de ısteksızlığı so-
nucu haftaya kaldı Kavgalı oturum-
larda AKP ve SP'lı yonetıcıler "Med-
ya patronlannın arük bir hükümeti
de var. liderler patronlar için nobet
tutayor" eleştınsıyle hükumete yük-
lenırken, DYP "mahcup muhalefeti-
ni" genel kurul salonunu terk ederek
gosterdı.
TBMM Genel Kurulu'nda öncekı
sabahsaatO3 20'yakadar sürenRTUK
göruşmelennın hemen hemen sonu-
na kadar koalısyon lıderlen hazır bu-
lundu Oturumdakı hakaret ve yum-
ruklu kavganın yanı sna ıktıdarla mu-
halefet arasında suçlamalar ve sert
tartışmalaryaşandı AKP Genel Baş-
kan Yardımcısı Abdullah GûJ. ozel-
lıkle tasannın borsayla ılgılı hükum-
lenne dıkkat çekerken, "Borsanın
spekülasyoaa çokaçdt bir yapKuun ol-
duğunudikkateakfcğmnzda bukamm-
la borsada manipülasyonun, borsada
• Yasa tasansı üzerinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in anayasaya aykın
bulduğu 18 maddeden sadece 8'inin görüşmeleri tamamlandı. Kalan 10 maddenin
görüşülmesine gelecek hafta devam edilecek.
spekülasyDnun önünii açıyoruz.Med-
ya sahipleri borsa>a girdiginde, çıkar
çaüşması gereğince, borsayı ister iste-
mez eddleyecekJerdir" dıye konuştu
Fil öyküsüne gönderme
SP Genel Başkan Yardımcısı Meh-
met Bekaroghı. "Medva patronian, te-
kelgüçkrini kuDanarak, devletihale-
ierindeiktidar,bürokrasi veraJtip fir-
malar nezdinde baskı oluşruracak.
faaksız nekabetyx)Ju> la haksızkazanç-
lar elde edecekler" derken Nasrettin
Hoca'mn Hmur'la olan fıl oykusu-
ne gönderme yaptı
"Bir fByettnezsize değerfi arkadaş-
lanm. Ne kadar da u\du değfl mi; fB
ve tekeki medya bikâyesi Getirin (3-
lerL. Tîmur'lara ne kadar benziyor-
sunuz. Getirin filleri, girsin ülkenin
tariabrma,bankalanna, haanelerioe;
size de helal oisun filkre de!"
Muhalefetın suçlamalanna yanıt
v ermek uzere kursuye çıkan ANAP
Grup Başkanvekılı BeyhanAslan tep-
b gosterdı
Tasannın çıkmaması ıçın büyuk
mucadele veren DSP Ankara Mıllet-
vekılı Ulaç Gürkan ıse Atatürk un
guncellığını koruyan bır el yaasından
şu almtıyla ıktıdar mıllervekıllennı
ıknayaçahştı -tvicebflinmelktirkiga-
zeteîer okul kitaplan değildir. Kimi
aşağı düze> deinsanJarm para\la y^p-
üklan basın savaşımlan vardır. En adi
yalanlan duyurmada ve yaymada ba-
sının kullanıkhğı bir gerçektir. Basm
ve düşünce özgürlüğünün karşı kar-
şıva bulunduğu başka tehlikeler de
vardır. Basmın hükümetierin eddsin-
den kurtularak siyasal \e ekonomik
Idmi gizü amaçlara alet olmasından
korkuhır.Basmınparayla saön alma-
bümesi,uluslararası yüksekpara çe\ -
relerinin basm üzerinde gizli etkisi ya
da yamızca yabancı devleüerin örtü-
lü öideneğinin etkisi; işte, bunlann. ka-
tnumunu aldatmalarmdan ve yanılt-
malârmdan çok korkuhır."
DYP'den mahcup muhalefet
Goruşmeler sırasında Meclıs'e gel-
memeyı yeğleyen. hatta çarşamba gu-
nu grubunu bıle toplamayan Genel
Başkan Tansu ÇiDer'ın partısı DYP,
"mahcup muhalefetin" bır orneğuıı
daha sergıledı
Tartışmalar sırasında sessızlıklen-
nı koruyan DYP'lıler, Grup Başkan-
vekılı \KRKaGönüI'un"Buvebalsi-
zindir, sizin omuzlannızdadır. Bizim.
sizin bu sorumluluğunuza ortak ol-
magibi bir mecburiyetimizdeyoktur.
Hükümetinizi protesto edjyoruz" soz-
lenyle genel kurul salonunu terk et-
tı
TBMM Başkanvekıh Murat Sök-
nıenoğtu. Başbakan Yardımcısı Hü-
samettin Ozkan ıle arasındakı genlun
nedenıyle kursuye çıkmayınca
ANAP'h Başkanvekılı Yüksel Yalo-
va ıkı ateş arasında kaldı Genlımı
duşurmek ıçın çaba gosteren Yalova,
sık sık muhalefetın "yürütmenin gü-
dümündebareketettiğine" donuk suç-
lamalanv la karşılaştı Muhalefet söz-
culen "Bakanhğı kaybettiniz. başkan-
hğı kaybetmek istemiyorsunuz" soz-
lenyle Yalova'ya sataştı
Sabahın ılerleyen saatlennde ku-
lıstekı ıktıdarmıllervekıllennın sayı-
sı azalmca, karar yeter sayısına ula-
şılamadı Tasanuzenneyalnızca Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in
anayasaya aykın bulduğu 18 madde
goruşülurken, oncekı gun ancak 8
maddenin gorüşmelen tamamlandı
Kalan 10 maddemn goruşmesıne ge-
lecek hafta de\ am edilecek
Kenan Mak
Anma
törenine
izinyok
RUJHATAVŞAR
BOLU - Abant Izzet Baysal
Onıversıtesı tknsat Fakültesı son
sınıfında okurken 3 Mayıs
1998'de çıkan bır kavgada sağ
göriışlü öğrencıler tarafından
Ulku Ocağı onunde katledılen
KenanMak ıçın duzenlenen an-
ma torenınejandarma ızın ver-
medı Çıkan arbedede 11 oğ-
rencı gozaltuıa aluıdı
Önceb gunden ıhbaren ga-
zetecılenn ve fotoğraf makıne-
lennın alınmadığı Abant tzzet
Baysal Ünıversıtesı Gölköy
Kampusu'ndadüngergınlık ya-
şandı tknsat Fakültesı önunde-
kı bahçede toplanan 250 cıvann-
da sol göruşlu oğrencı, Kenan
Mak ıçın anma torenı düzenle-
mek ıstedı Slogan ahhnası ıle
bırlıkte jandarma ve öğrencıler
arasında gergınlık yaşandı Jan-
darmanın cop ve yumruk darbe-
lenne maruz kalan öğrencıler
çeşıth yönlere kaçarken. 11 öğ-
rencı gozaltuıa alındı
ÎĞNELİF7RÇA ZAFER TEMOÇİN
Basın örgütleri:
Medyada
tekelleşme
çarpıcı boyutta
• Türkıye Gazetecıler Sendıkası
Yönetım Kurulu, 3 Mayıs Dünya
Basın Özgürlüğü Günü'nde RTÜK ve
Basın Kanunu değışıkliklennı içeren
4676 sayılı yasa nedenıyle basın
özgürlüğüne darbe vurulduğunu belirttı.
tST\.\BlTVAMCAR4 ğına dıkkat çekılen açıkla-
Başbakan, 'içine sinmediğini' söylediği RTÜK Yasası'yla ilgili açık konuştu
Ecevit: Geri çekilmeyecekANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - Başbakan Bülent Ecevit,
daha önce "içine sinmediğini''
söylediği RTUK Yasası'nın ge-
n çekıhnesının soz konusu ol-
madığmı behrttı
Başbakan Fxevıt, dun DSP Ge-
nel Merkezi'nde Bursa Buyukşe-
hırBeledıye Başkanı ErdoğanBi-
lenser'ı kabul etrı Goruşmenın
ardından sorulan yanıtlayan Ece-
vit, «PKK ve DHKP-C, Avrupa
Birfiği terörörgütleri Bstesinealm-
dL Bunu nasıl değerlendiriyorsu-
nuz" sorusu uzenne. "Çokyerin-
de bir karar tabiL Bu konuda ba-
zıtereddütiergeçirmiştik.Biziüzü-
pazarllğl yok Başbakan, Rahşan Ecevıt'ın
mılletvekıh Mustafa Duz'u partıye tekrar davet ettıgı ve Düz'ün
buna karşılık bakanlık ıstedığıne ılışkın haberlenn doğruyu
yansıtmadığuıı belırterek "Pazarlık soz konusu değıl" dedı.
yordu. Ama, sonunda bir anlayış
büüğinevanldL Bu,yunuzcaTür-
kiye açtsından değfl, bıitiin AVTU-
pa,AB açısından önemM ve olum-
hı bir getişroe" dedı
Fxevıt, "TBMM'dedün (once-
kı gün)RTÜK Yasası ek ahnırken
gergin saatier yaşandL RT11C Ya-
sası'na .voğun tepldler var. Hükü-
met olarak bu tepldler ve gergjn-
Bküzerineyasa>ıgeriçekipgozden
geçirme ihtiyacı duyuyor nıusu-
nuz" sorusuna da "HajTr.Çekflme
söz konusu değfl" yanıtını v erdı
Ecevit, "Rahşan Ecevıt'in mil-
letveküi Mustafa Duz ne görüşe-
rek partiye tekrar davet ettiği ve
Düz'ün buna karşdık bakanhk is-
tediğine dair haberler var" arum-
satması üzenne, eşı Rahşan Ece-
vit'ın bu konuda bır açıklaması
olacağını kaydettı Başbakan Ece-
vit "Kesiniikle bakanhk pazarüğı
söz konusu değildir" dedı
Ecev ıt. geçıcı ışçılerle ılgılı v a-
nlan anlaşmanın hangı aşamada
olduğunu soran gazetecıyı de "Bu,
Türkiye'de kamukesimindeki bü-
tünistihdam,işsiztiksorununuço-
zen bir anlaşma. Burada hem U-
gfli bakanlar, hem de Tük-tş yö-
neticileri bir protokol imzaladüar.
Bu, çok önemli bir gehşme tabii"
dıye yanıtladı Protokolun kaç
kışıyı kapsadığının sorulması uze-
nne de Ecevit. "bir hayli işçiyi
kapsadjgmı", ancak kesın rakam
vermemn mumkun olmadığını
soyledı Ecevit, •'Kamu kesimin-
deki sorun, temeHnden çözülmüş
olacak" dıye konuştu
(Cumhuriyet)-Basınorgut-
len, medyadakı yoğunlaş-
ma ve tekelleşmenın Tür-
kıye"de en çarpıcı bıçımıy-
le yaşandığını belırterek
"Gazete \v teJCTİzyonlann
yüzde 75'ten fazlası birkaç
elde toplanmışken. yeni
RTÜK Yasası'yla bu yo-
ğunlaşmanın onundekien-
geller bütunüyie kalduıb-
jor" açıklaması yaptılar
Avrupa Gazetecıler Bır-
lığı (AEJ) Türkıye Tem-
sılcılığı, Çağdaş Gazetecı-
lerDerneğı (ÇGD), Dıplo-
ması Muhabırlen Derneğı
(DMD), Ekonomı Muha-
bırlen Derneğı (EMD), Fo-
to Muhabırlen Derneğı
(FMD), Parlamento Mu-
habırlen Derneğı (PMD),
Profesyonel Haber Kame-
ramanlan Derneğı
(PHKD), Türkıye Gazete-
cıler Cemıyetı (TGC) An-
kara Temsılcılığı v e Türkı-
ye Gazetecıler Sendıkası
(TGS) dun ortak bır açık-
lama yaptılar Açıklama-
da, dunya gazetecılenrun
bu yıl 3 Mayıs Dunya Ba-
sın Ozgurluğu Gunü'nu
uluslararası duzeyde esen
ozgürlük karşın ruzgârla-
nn etkısınde karşıladıkla-
n belırtıldı
Globalleşme medya sek-
torunde uluslararası bıryo-
ğunlaşma ve tekelleşme
olarakkendısınıgostenrken
çok sayıda gazetecının de
ışsızler ordusuna katıldı-
mada, ÇGD'nın raporuna
gore geçen yıl 4 bın 834 kı-
şının ışten çıkanlmış ol-
masına karşın 2002'de de
ışten çıkarmalann surdüğü
\oırgulandı Türkıye Gaze-
tecıler Sendıkası (TGS)
Yonetım Kurulu, 3 Mayıs
Dunya Basın Özgurluğü
Gunu'nde RTL1C ve Basın
Kanunu değışıkliklennı
içeren 4676 sayılı yasa ne-
denıyle basın ozgurlugu-
ne darbe vurulduğunu be-
lirttı
TGS Yonetım Kurulu,
Turkıye'de gazetecıler ıçın
geçmışte bayram olarak
kutlanan bırçok gun bu-
lunduğunu, ancak baskı-
lar nedemyle 10 Ocak Ça-
lışan Gazetecıler Bayramı
ve 24 Temmuz Basm Bay-
ramı'nın bırer anma gunu-
ne donuşturulduğunu açık-
ladı TGS'nınyazılı açık-
lamasında, "Şimdigazete-
cilerin bir başka özgüriük
günü daha kararukfa. Ülke-
mizdeTGS'ninöncülüğün-
de yayguılaşmakta olan 3
MayısDünyaBasm Özgür-
lüğü Günü'nde, basm ve
ifade özgürlüğü üzerinde-
ki basküan kaldırmak bir
yana,dahada ağniaşunlan
KTVK ve Basm Kanunu
değişjknkkrini içeren4676
sayıh kanunun veto edilen
18 maddesinden 8'i,
TBMMGeoeJKuruhı'nda
aynenkabuledümistir" de-
nıldı
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Elisabeth Olin, Isveçlı romancı. Is-
veç Pen Yazarlar Bırlığı yonetcılennden
Sık sık Turkıye'ye gelır Gozaltında te-
cavuze uğrayan ve bunu doktor rapo-
ruyla belgeleyen Asiye Güzel Zevbek
davasını ızleyen bır grup Isveçlı kadın-
dan bındır Isveç ve Norveç'ten avukat-
lar, ınsan hakları savunucusu yazarlar
ve sanatçılar, Zeybek davasının hemen
her duruşmasına gehyorlar ve Asıye
Guzel Zeybek'le bır kadın dayanışma-
sı gostenyorlar.
Stockholm'e gelınce, Isveç Pen Ya-
zarlar Bırlığı yonetıcılen. Eşber'le ıkımı-
zı oğle yemeğıne davet ettı Elisabeth,
telefonda gıdeceğımız lokantayı KB dı-
ye tarıf etmıştı KB, Stockholm'un un-
lu bır lokantasıymış KB'nın Isveççe
"Sanatçılar Bar"\ (Konstnars Baren)
anlamına geldığını lokantaya gınnce
oğrendık
Isveç PEN Yazarlar Bırlığı Başkanı
gazetecı Lilljana Durfgran, Uluslara-
rası Pen Sekretaryasından Ha'kan Jo-
sefsson, Norveç'lı romancı Uluslara-
rası PEN yonetıcısı Eugene Schoul-
gin'ın de aralannda bulunduğu bır grup
Stockholm'de Sanatçılar Bar'da
yazar ve sanatçıyla KB'de buluştuk.
• • •
KB'nın duvarları yıllarca once yapıl-
dığı bellı olan duvar resımlenyle susluy-
du Lokantanın yonetıcısı lreneAlmq-
vist, bıze bu ılgınç lokantayı gezdırdı.
Bır ust kata çıktığımızda ıkı uzun ma-
sanın yer aldığı bır ozel salonla karşı-
laştık Bına 104 yıllıktı Bu ozel salon,
1931 yılından bu yana Isveçlı ressam-
lann buluşma mekânı olarak kullanılı-
yordu. Ikıncı Dunya Savaşı yıllannda
burada gızlı toplantılar da yapartarmış
Bu salonun duvarlannda da 1930'fu
yıllarda çızılmış resımler yer alıyordu
Isveç'ın bütun unlu ressamlannın ım-
zalan veonlann yaptıklan kuçuk resım-
ler duvann üzerinde o gunlerın anısına
yaşamaya devam edıyordu. irene, bır
ust katta ıse çok daha ozel bırsalon ol-
duğunu ve her perşembe akşamı yal-
nızca erkek ressamların burada bulu-
şup yemek yeme geleneğını surdur-
duklerını anlattı Kadınlan aralarına al-
mıyorlarmış Irene'ye neden bır kadın
yonetıcı olarak bunu kabul ettığını sor-
dum "Yetmışyılı aşkın bırsuredır de-
vam eden bır gelenek, ne yapabılınm
kı" dıye cevapladı. Isveç gıbı kadınla-
nn toplumsal yaşamda ve sıyası alan-
da çok guçlu olduklan bır ulkede, boy-
le toplantıların hâlâ surup gıtmesı ılgı-
mı çektı.
• * •
Isveç'e en son 1996 yılında Isveç Dı-
şışlen Bakanlığı'nın davetıyle gelmıştım
Bu gezım sırasında Isveç'te çok guç-
lu olan kadın hareketını anlayabılmek
amaaylarandevularalmıştım Odonem-
de Eşıtlıkten Sorumlu Bakan Marita
Ulvskog la. ulkenın ılk kadın papazı
Margit Sahlin'le, Isveç Parlamento-
su'ndaAnadolu kokenlı Nalin Baksi gı-
bı tanınmış kadınlarla goruşmuştum
Marita Ulvskog, şımdı Kultur Baka-
nı O donemde Eşıtlıkten Sorumlu Ba-
kanlığının neler yaptığını anlatmıştı
Onunla bu kez yenıden goruşmek ıs-
tedım. Kendısı benım geldığım gun
Stockholm dışında bır toplantıya gıde-
ceğını soyledı Bırlıkte gıdebıleceğımı-
zı ve goruşmeyı tren yolculuğu sırasın-
da yapabıleceğımı belirttı Benım açım-
dan mumkun değıldı
Dun, Isveç'ın sevılen sıyasetçılerın-
den Savunma Bakanı Björn von
Sydow'la goruştum NATO, Avrupa
bırlığı Ordusu (AGSP), isveç'ın savun-
ma anlayışı ve Türkıye ıle ılışkılen uze-
nnde ozel bır soyleşı yaptık Bu goruş-
meyı onumuzdekı gunlerde sızlere ak-
taracağım Savunma Bakanı Sydow a,
Marita Ulvskog'a sormayı duşundu-
ğum bazı sorulan da sordum Işyerle-
rı ve sıyası yaşamda o gunden bu gu-
ne çok az ılerlemeler olduğunu belirt-
tı
• • •
Isveç'e ınsan haklan konusunda ya-
pılan bır toplantıya kat/lmak uzere gel-
dım Salonun kapısında yuzunu çok lyı
anımsadığım bırısını gordum Acaba
bu Yusuf Küpeli mı, dıye duşundum.
Şışmanlamıştı, bızım kuşağın çoğu gı-
bı Evet o Yusuf Kupelı ydı Yusuf'uen
son 1971 yılında 12 Mart donemınde
Dev-Genç davasında bırlıkte yargılanır-
ken gormuştum Aradan tam 31 yıl geç-
mıştı
Bır kısım okurum Yusuf Kupelı kım dı-
ye sorabılır Yusuf, 1969 yılında FKF
(Fıkır Kuluplerı Federasyonu) Genel
Başkanı'ydı Ben de o donemde Siya-
sal Bılgıler Fakültesı (SBF) Sosyalıst Fı-
kır Kulubu Başkanı'ydım. Yusuf da
SBF'lıydı BırsonrakıKongredeFKF'nın
adını Dev-Genç dıye değıştırdık
Yusuf, MahirÇayan'la bırlıkte THKP-
C'yı kuranlar arasındaydı. Sonra ara-
lannda aynlık çıktı Çok uzun yıllarha-
pıs yattıktan sonra Isveç'e geldı ve 20
yılı aşkın bır suredır Isveç'te yaşıyor.
Onunla geçmışe uzun bır yolculuk yap-
tık Bugunlerı konuştuk Notlar aldım.
• • •
Isveç'le Türkıye arasında o kadar
uzun bır mesafe var kı Sorunlanmız
da dertlerımız de çok farklı Izlenım-
lerımı anlatmayı surdureceğım