Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MAYIS2Û02CUMARTESİ * • • • CÜMHURİYET SAYfi
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Ecfime
Kocaeiı
Ganakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denızfı
B
8
B
B
B
03
B
B
21
25
23
23
26
27
28
26
Sinop
Zonguldak B 18 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
B
B
B
P8
15
15
15
21
22
21
18
PB 14 Adana B 26
B 26 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Sanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
PB
B
PB
PB
Y
Y
24
23
26
23
22
14
12
Yjrdun kuzey ^e doğu ke-
sımlen parçalı ve çok bu-
luttı, Orta ve Doğu Kara-
denız ie Doğu A/ıado-
lu'nun kuzey ye doğusü Helsinki
l
DIS MERKEZLER
Oslo
sağanak ve gokguultulb StOCkhOİm
sa9ana*yağışJı,<*$er>er-
terazbulutluveaçıKgeçe- LOnOra
H O
Y 10 Berlin
PB 19 Budapeşte
Y 13 Madrid
Y 22
B 29
PB 17
eaçgeçe
ceK Ha^a sıcaklığı Orta Amsterdam Y 13
Karadenız'de bıraz azata- Brüksel Y 12
cak, Guneydoğu Anado-
lu'da bıraz artacak, dıger
yerierde onerrti br değı- Bonn Y 14
şıklik ctfnayacak.
Y 14 Viyana Y 26
Belgrad PB 27
Sofya PB 22
Y 16 Roma Y 18
Atina B 24
Münih Y 14 Zürih Y 12 Şarn
Moskova
Aşkphat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
8
Y
PB
PB
Y
Y
Y
B
24
16
16
23
15
11
8
29
B 27
Çok bulutlu
Taşkert
•Tahran
Gok gürultüB
GUNCEL CÜPfEYT AKC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
günlerdeki yeni gefişmelerin masaya yatırıldığı
topfantılar yapılıyor.
Dışişleri Bakan/ fsmail Cem'in iki terör örgütü-
nün AB listesine alınması sırasında Genelkurmay
Başkanlığı'nda uzun süren bir toplantıya katılma-
sı; ü ç liderin bir araya gelerek, aralık ayında üyelik
müzakerelerine başlama tarihini alabilmek için ya-
pılması gerekenlere derhal başlama karan... AB
ilişkilerinde yeni b/r aşamaya girildiğini gösteriyor.
PKK /İe DHKP-C'nin terör listesine alınması ye-
terli mi? Türkiye'nin iadesini istediği veya isteye-
ceği PKK ve DHKP-C'li suçlular ne olacak?
lade edilecek mi? Yoksa?.. Yine?.. Idam vs. gi-
bi bahanelerle Avrupa ülkelerinde rahat yaşamla-
rını sürdürecekler mi? PKK'nin sürgiti KADEK ne
olacak?
Bütün bu gelişmelere karşın Ankara -hak/ı ola-
rak- "temkinli".
"Tecrübeyle sabit"; neşemizi bulacağımızı san-
dığımız günlerde AB'den birden yansıyan haber-
ler yeniden karamsarl/ğa kapılmamıza yol açtı.
Orneğin; PKK ıle DHKP-C AB terör listesine alın-
madan önceki günlerde biriik yetkililerinin olumsuz
yargılarını Ankara Temsilcileri Karen Fogg gayet
net bir dil/e açıkladı.
Karen Fogg, örneğin PKK'nin nasıl bir örgüt ol-
duğu sorularına AB'nin görüşlerini özetleyen şu
yanrtı verdi: "Kötü bir organizasyon!"
AB'yi temsilen Fogg'un aklı ve dili PKK'yi terör
örgütü diye nitelemeye, tanımlamaya yanaşmadı.
DHKP-C ise onlara göre bir cinayet şebekesi
değif.
Fogg, iki terör örgütünü tanımlarken daha ileri
gitti: "Sizin burada terörist dedikleriniz Avrupa'da
bulunduklan ülkelerin yasalanna aykın hiçbirhare-
kette bulunmuyorlar" dedi.
Kuşku yok Karen Fogg, AB'nin PKK ve DHKP-
C'ye bakış açısını duyuruyor.
• * •
Bu açıklama/ar, AB'nin Türkiye'de 35 bin insa-
nın ölümüyle ilgilenmediğini, 400'e yakın insanı
katleden DHKP-C'yi başka gözle görmeyi yeğle-
diğinı ortaya koydu.
"Bana dokunmayan yılan bin yılyaşasın" atasö-
zünü doğrulayan bir davranış.
Peki, ne oldu da AB birden değişti? PKK'yi ve
sonradan DHKP-C'yi de listeye alıverdi.
Soruyu bugün yanıtlarnak olanaksız. ABD'nin ve
Türkiye'nin "baskısı" ile listenin yeni baştan oluş-
turulduğu, hele Yunan basınının lehimize en küçük
gelişmeyi Türk diplomasisinin zaferi gibi gösteren
pa/avra yayınlan.. şimdilik birer spekülasyon!
Ama, AB konusunda iyimser bir hareketli/iği de
görmemek olanaks/z.
örneğin, son iki ay AB'den sorumlu Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz'la Dışişleri Bakanı Isma-
il Cem, üyelik müzakere/erine başlamanın temel i-
ki koşulunun aftını tek bir cümlede çizdiler: Idam
cezası tümüyle kalkacak, ana dilde yayın (eğitim)
gerçekleşecek!
Idam cezasının anayasanın 38. maddesinde ya-
zıldığı gibi; savaş, yakın savaş ve terör suçlan dı-
şında kaldınlmasına karşı çıkan Mesut Yılmaz; ön-
ceki giin, bu konuda daha değişik bir davranış ser-
giledi. fdam cezasının kaldırılmasının -bugün- o
denli önem taşımad/ğına değindi.
Bu tutum neyi gösteriyor? AB'nin idam cezası
konusunda yumuşadığını mı, yoksa yıl sonuna ka-
dar bu sorunun AB'nin isteği doğrultusunda aşıla-
cağını mı?
Üyelik müzakerelerine başlama tarihinin 2002
yılı aralık ayında i/an edi/ebilmesi olasılığı güçlen-
miş olacak ki; liderler, eksik kalan kimi "Kopenhag
kriterferinin" TBMM tatile girmeden önce gerçek-
leşmesini kararlaştırdı.
Bakalım devran neler gösterecek?
AB üyelik müzakerelerini başlatacak mı? Göre-
ceğiz!
Özürlülerin askerlik
hayali gerçekleşiyor
ANKARA (AA)-Jan-
darma Genel Komutanlı-
ğı, askerlik özlemi çeken
örürlüleri, 10 Mayıs Cu-
ma günü "Asker Oca-
*ı"ında agırlayacak.
Komutanlık, "Özörlü-
ere Yardım Seferberli-
ji" kampanyası kapsa-
aında, özürleri nedeniyle
skeriikyapamayangenç-
rrden durâmu uygun ve
tekli olanlan, bir günlü-
ğüne belirienen birlikler-
desilahaltuıaalacak. K o
mutanlığın 81 ildekj alay
komutanJıklannda özürlü
kuruluşlan ve ailelerin
katılunıyla ] 0 Mayıs Cu-
ma gûnü gerçekleştirece-
ği faaliyette yer alacak
özürlü gençler, asker elbi-
sesi giyerek temsili eğirim
alacak, karavanadan yiye-
cek ve törenle askerlik ye-
mini edecek.
3 Mayıs 2002 tarihinde yitirdiğimiz
Mimar
MÜSLİM
KAPTAN'm
(1947-2002)
cenazesi 4 Mayıs Cumartesi günü
Ordu ili Sağırlı Köyü
Ordu Camii'nde kıhnacak
öğlen namazmdan
sonra Ortacami Aile MezarhğVna
defhedilecektir.
AİLESÎ
Avrupa Biı-Iiği ile yeni süreç
SERK4NDEMİRTAŞ
ANKARA - Terör örgütleri P-
KK ve DHKP-C'nin 6 aylık ug-
raş sonunda Avrupa Birliği "nin
(AB) terör listesine ahnmalan,
Türkiye-AB ihşkilerine "yeni
bir bakış" getirebilecek birge-
lişme olarak görülüyor. 11 Ey-
lül'den sonra Türkiye-AB ilişki-
lerinin en önemli sorunu haline
gelen "üste sıkıntisının" aşıl-
ması, hem Türkiye'de bazı şüp-
helerin giderilmesi hem de ölüm
cezasının kaJdınlması gibi
önemli reformJann yerine geti-
rilmesi için uygun bir ortam ya-
ratıyor. Dışişleri Bakanı fsmail
Cem, GenelkurmayBaşkanı Or-
general Höseyüı Kıvnkoğlu ve
koalisyonu oluşturan parti lider-
leriyle görüşerek 2002 sonunda-
ki hedeflere ulaşılabilmesi için
atılması gereken adımlan anlat-
tı. Hükümet ve TBMM'nin tüm
enerjisini RTÛK veAfYasası gi-
bi sorunlara ayırdığı bir süreçte,
AB'nin terör örgütleri listesine
PKK ve DHKP-C gibi örgütleri
de katarak ikilı ilişkilerde önem-
li bir sorunu ortadan kaldırması
Türkiye'nin tam üyelik müzake-
releri hedefine ulaşabılmesi için
uygun bir ortam yarattı.
Bu olumlu ortamın, yıl sonun-
da öngörülen tam üyelik müza-
kereleri için takvim alınması he-
definin gerçekleşmesi açısından
kullanılabilmesi içinTüridye'nin
önemli bazı reformlan geçirme-
sı gerekiyor. Ismail Cem, Orge-
neral Kı vnkoğlu ve koalisyon Ii-
derlerine bu doğrultuda bilgi ver-
di. Bu kapsamda yapılacak ça-
Iışmalariçin Dışişleri veAB Ge-
nel Sekreterliği 'nin ortak bir ko-
misyon kurması planlandı.
- Dışişleri Bakanlığı, AB'den
gelen bu adımın "firsaf oluş-
turduğundan hareketle hüküme-
tin gereidı reformlan bir an önce
gerçekJeştırmesi gerektiği dü-
şüncesinde. Bu süreçte MH-
P'nin tavn büyük önem toşıyor.
- Yıl sonunda yapılacak AB
Kopenhag zirvesinde Türkiye 'ye
tam üyelik müzakereleri için tak-
vim verilmesi için yapılması ge-
reken reformlar arasında "öJüm
cezasının kaldınJması, anadil-
de yayın ve eğirim haklannın
verilmesi, olağanüstü hal uy-
gulamasının kaldınlması" gibi
koşullar bulunuyor.
Kopenhag'da verilecek karar,
AB Komisyonu'nun kasım ayın-
da düzenleyeceği Ilerleme Rapo-
ru'ndaki görüslere dayandmla-
cak. Dolayısıyla Türkiye'nin ya-
sal düzenlemelerini kasım ayı
öncesinde tamamlaması büyük
önem taşıyor.
Eroğlu gazetemizi
ziyaret etti
Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC)
Başbakanı Derviş Eroğlu, gazetemizi ziyaret
ederek yönetici ve yazarlarfa görüştü. Eroğlu, Rauf
Denktaş ve Glafkos Klerides arasında yapıJacak
dördüncü tur Kıbrıs görüşmelerinden de bir sonuç
bekJenmediği mesajını verdi. AB'nin. Kıbrıs'a
çözüm bulunmadan Rum tarafını tek başıoa
üyeliğe alraası durumunda Ankara ve KKTC'nin
yeni bir savunma antlaşması yapmaları
gerekeceğine dikkat çeken Eroğlu, Türklere adada
azınlık muarnelesi vapılamayacağını vurguladı.
Eroğlu, Türkiye'den KKTC'ye denizaltından
borularia içme suyu taşınmasıyia ilgili anlaşmanın
imzalandığını söyledi.
47 bin geçici işçi kadroya alınıyor
ANKARA (Cumburiyet Bü-
rosu) - Geçici işçilerın kadroya
alınrnasma yönelik protokol,
Türk-Iş'İe hükümet arasında im-
zalandı. Protokolegöre, yaklaşık
47 bin geçici işçi, ücretlerinde
herhangi bir değişiklik olmaksı-
zın kadroya almacak. Türk-tş
Genel Başkanı Bayram Meral,
zorunlu emekliliği öngören 3
Aralık genelgesi kapsamında
emekli edilecek "atıJ istihda-
mın " oluşturulacak ortak bir ko-
misyonla belirlenecegini belirt-
ri. Protokolde daha önce alt sınır
olarak gösterilen "50 yaş" ifa-
desine yer verilmemesi ve tüm
atıl istihdamm belirlenecek oî-
ması dikkat çekti.
Türk-Iş Yönetim Kurulu'yla,
ekonomiden sorumlu DevletBa-
kanı Kemal Derviş arasında ge-
çici işçiler ve resen emeklilik ko-
nusunda vanlan uzlaşma, proto-
kol metnine taşındı. Başbakan-
lık'ta konuyla ilgili olarak dün
gerçekleştirilen zirve sonrasın-
da açıklamalarda bulunan Türk-
tş Başkanı Meral, geçici işçile-
rin kadroya alınması konusunda
hOktörldtfe TKîaşmaya vardıkJa-
nnıanımsattı. Uzlaşma çerçeve-
sinde, 12 ay çalışan geçici işçi-
lerin, bir ücret değişikliği ol-
maksızın kadroya almacağını
belirten Meral, bu işçiJerin ihti-
yaç durumunda diğer kurumla-
ra aktanlabileceğini de belirtti.
Meral, "atıJ istihdam" olarak
değerlendirilen çahşanlann be-
lirlenmesi için ortak bir komis-
yon kurulmasının benimsendi-
ğini de söyledi.
Başbakanlık 'tan yapılan açık-
lamada da kadroya alınması ön-
görülen geçici işçiJerden emek-
liliği gelenlerin emekli edilece-
ğine de dikkat çekilerek, Çay-
Kur ve Devlet Demjryollan 'nda
çalışan işçilerin ikramiye ala-
cakiannuı da 10 Mayıs'a kadar
ödenecefi belirtildi.
Sisecam 2.1 trilyon lira zarar açıkladı
Özince:2002zorgeçecek
İSTANBÜL (AA) - Şişe-
cam Yönetim Kurulu Başka-
nı Ersin Özince, 2002 yılının
ekonomi için zorbirgeçiş dö-
nemi olacağını belirterek
"Enflasyonu düşürme ça-
balarıyla biriikte böyümeyi
tetiJde>ici tedbirler ilzerin-
de önemle dnruJmalıdır"
dedi. özince, Şişecam'ınola-
ğan genel Jcurulunda yaptığı
konuşmada, geçmiş yıllann
birikimi olan ağır borç yükü-
nü yönetmek ve ödemenin,
buyenidenyapılanma süreci-
nin daha sancılı geçmesine
neden olduğunu belirtti.
Türkiye'nin büyûmek zo-
runda olduğunu vurgulayan
Özince, kamu kesiminde ma-
li disiplin sürdürülürken reel
faizlerin daha makul seviye-
lereçekilmesinin büyük yarar
sağlayacağını belirtti.
Geçen yıl en iyi şirketlerin
bile üçte bir oramnda küçül-
düğune dikkat çeken Özince,
Şişecam'm şartlann elverdi-
ği en iyi sonuçlan elde ettiği-
ni ifade etti.
Şişecam'ın, şartlarne olur-
sa olsun güçlü ve geleceğe
güvenle bakan bir topluluk
olduğunu söyleyen Özince,
rekabetgücü ve dışa açıklığın
topluluğu krizJere karşı daya-
nıkiı ve esnek kıldığını vur-
guladı.
Genel kurulda dağıtıJan fa-
aliyet raporunda yer alan ve-
rilere göre, Şişecam'ın geçen
yılki dönem zaran 2 trilyon
101 miryar484 milyonlira ol-
du. Bu arada, şirketin kayıtlı
sermaye tavanmın 150 trilyon
liradan 800 trilyon liraya yük-
seltilmesine ilişkın madde de
karara bağlandı.
Devlet Bakanı Bal. 200 trilyon hazır
Gayrimenkullerekaynak
Ekonomi Servisi • Dcviet
Bakanı Famk Bal, bu yıl ko-
operatiflere, belirli koşullar
dahilinde kullanılması için
200 trilyon liraJık kaynak
ayırdıldanru ifade ederek il-
gili tebliğin yayımlanmasının
ardından bu kaynağın bir iki
hafta içinde kullanılabilece-
ğini söyledi. Bal, Gayrimen-
kul Yatınm Ortaklığj Derne-
ği (GYODER) tarafindan dü-
zenlenen " 3 . Gayrimenkul
Zirvesi"nde yaptığı konuş-
mada, yapılan düzenlemeler-
le inşaat sektöründe ciddi me-
safeler kaydedildiğini vurgu-
layarak artık inşaattaki mali-
yet değeri yüzde 35'lerden
65'lere çıkan arsanın günü-
müzdeemlak beyannamesi e-
sas ahnarakdûşük fiyatla Ar-
sa Ofisi'nce sektöre sunula-
bildiğini söyledi.
Açıüş konuşmalannm ar-
dından "Gelişmekte Olan
Avnıpa Ülkelerine Kıyasla
Türkiye ve BekJenriler " ko-
nuiu panelde konuşan Türk
Ekonomi Bankası (TEB) Yö-
netim Kurulu Başkanı ve
tMKBYönetim Kurulu Oye-
si Yavnz Canevi, Türkiye'de
10-15 yılhk gayrimenkul kre-
disinin istikrarsızlık nedeniy-
le bir türlü bankalann radan-
na giremediğıni ifade ederek
"Bir ayhk mevduatla 15 yıl-
Iık gayrimenkul sektörûnü
finanse etmek, bankacüık
sektörüne haksızük oJur"
dedi.
Başbakanlık Toplu Konut
îdaresi (TOKİ) Başkanj Rıaı
Tnna Tnragay, Türkiye'de
konut açığı sorununun ömi-
müzdeki yıllarda da devam
edeceğini bildirdi.
GUNDEM MISTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
verdi, ortamı soğuttu. 19 Mayıs'ta dönemin Cum-
hurbaşkanı Süleyman Oemirel, kend) geleceğini
de düşünerek "Armudun sapı üzümün çöpû der-
seniz, olmaz" uyarısında bulundu ve temele ilk har-
cı attı. Bu demecin hemen ardından 20 Mayıs'ta
Hüsamettin Özkan, MHP Genel Başkanı Oevlet
Bahçeli'yi partinin genel merkezinde ziyaret etti,
hükümete can suyunu verdi. 21 Mayıs'ta Ecevit'le
Bahçeli ilk kez bir araya geldi. 28 Mayıs'ta Köşk,
Ecevrt-Bahçeli-Yılmaz ortaklığını onayladı.
57. hükümet kurulurken kamuoyuna açıklanan
koalisyon protokolünün yanı sıra birde "gizlipro-
tokolün" bulunduğu haberleri yapıldı ve yalanlan-
madı.
Aradan geçen 3 yıl, gizli protokolün maddeleri-
nin şu oiduğunu gösteriyor:
1- Partilerin milletvekilı sayıları kaça düşerse
düşsün, başlangıçta oluşturu/an hjyerarşi bozul-
maz. Başbakan ve yardımcıları değişmez. Bu ma-
kamlar koalisyonun ilanından itibaren "doğalhak"
olarak değerlendirilir.
2- Hükümet sürecinde ne tür krız çıkarsa çıksın,
bundan hükümet etkilenmez. Türkiye'nin hükü-
metsiz bırakılmaması gerektiği tezı işlenir.
3- Ciddi bırekonomik kriz çıkarsa, bütün çevre-
lere vetopluma, "Biz gidersek daha büyükkriz ge-
lir" uyarısı yapılır. Hükümetin yarattığı kriz ne ka-
dar büyük olursa olsun, gidişinin daha büyük kriz
yaratacağı tezı sürekli geçerli olacağı için, krizler
hükümetin gitmesıne değil, sağlamlaşmasına ya-
rar.
4- Koalisyon ortaklanntn kendi içinde sorun çı-
karsa, bu koalisyonu bağlamaz. Ortakların kendi-
sinı bağlar. Ortaklar istedikleri gibi tartışabilir, atı-
şabilir, birbirini suçlayabilir, bu tür olayları pişkin-
likle karşılamak gerekir.
5- Koalisyon ortakları dışarıda birbirlerine karşı
her türlü eleştiriyi yöneltebılir. Atış serbettir. Biri
ötekini ülke yaranna hareket etmemekle suçlaya-
cak kadarileri gıdebilir, ama liderlerzirvesinde bun-
ların hiçbiri gündeme getirilmez. Arada büyük bir
uyumun olduğu duyuruiur. Kapalı kapılar ardında
barışma, kamuoyu önünde çatışma ilkesi esastır.
Bakanların durumu
6- Hükümet içinde herhangi bir bakan, yolsuz-
lukla ya da benzer birolumsuzlukla suçlanabilir. Bu
durum hükümeti bağlamadığı gibi bakanın bağlı ol-
duğu partiyi de bağlamaz. Serbest pıyasa ekono-
misini savunan hükümetin "bağlama" konusunda
da serbest hareket etmesi esastır. Esasen bakan-
lıktaki yofsuzluk bakanı da bağlamaz. Ancak kamu-
oyunun yatıştınlması açısından bir süre için bağlı-
yonrıuş gibi görünmesi koalisyonu bağlar.
7- Koalisyonun ülkenin bütününü kucakJayabil-
mesi için ortaklar kendi içinde ayn bir görev bölü-
mü yapar. Bir ortak sürekli Avrupa Birfiği'nin (AB)
hassasiyetlerini dikkate alır, öteki sürekli Türki-
ye'nin gerçeklerinden söz eder. Büyük ortak da iki-
si arasında idare eder. Hükümet içinde her türlü
eğilimin bulunması, karışıklık değil sağlık işaretidir.
Toplum kendisini bu eğilimlerden hangisine yakın
hissederse onu destekler. Hükümet hereğilime sa-
hip olduğu için toplumsal desteği de yüzde 100'e
yakın olmuş olur.
8- Hükümete ayak uyduramayan bakan gider. O
bakanın gitmesi hükümetin uyumsuzluğu anlamı-
na gelmez, tam tersine güçlenmesi demektir. Bor-
sayı düşürücü demeçler vermeleri, genel başkanın
genel eğilimlerinin dışına çıkmaları, IMF başta ol-
mak üzere uluslararası kurumlann istemleriyle ters
düşmeleri bakanların gitme nedenidir.
9- Hükümet hukuk kurallarına uymayı demokra-
tik değerlendirme hakkı sınırları içinde görür. Hu-
kuka uyup uymama hakkını istediği gibi kullanabi-
lir. Bakanlar Kurulu'nun yürütme yetkisi hukukun
üzerindedir.
Bakanlar Kurulu önce yapacağı icraatı sapıar,
sonra hukuku buna uydurur.
10- Bu protokol hükümlerine kimse müdaha/e
edemez, ne zamana kadar süreceğini ancak ortak-
lar belirler.
ankcum@ttnet.net.tr
Gurkan'dan 'RTÜK' konferansı
• ANKARA (Cumhuriyer Börosu) - TBMM
Genel Kurulu'ndaki konuşmasıyla RTÜK Yasa
Tasansı'na karşı çıkan DSP Ankara Millervekili
Uluç Gürkan. bugün bu konuda bir söyleşiye
katılacak. ODTÜ Mezunlan Derneği'nce
düzenlenen 'RTÜK Yasası' başlıklı söyleşi 428.
Sokak 100. Yıl Ankara adresinde bulunan
derneğin vişnelik tesislerinde saat 14.00'te
başlayacak.
Mimarlar Odası üyesi
Arkadaşımız, meslektaşınuz
Mimarlık Vakfı kurucu üyelerinden
Mimar
MÜSLİM
KAPTAN'ı
(1947-2002)
3 Mayıs 2002 günü kaybettik.
Sevgisi yüreğinıizde.
TMMOB Mimarlar Odası
Mimarlık Vaicfı (MİV)
ACI KAYIP
Derneğimizin eski genel
başkanlanndan merhura
Mahmut Tâli Öngören'in eşi
ESİN ÖNGÖREN
vefat etmiştir. Merhumeye Tann'dan
rahmet, sevenJerine başsağlığı dileriz.
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ
GENELYÖNETtM KURULU
I MESELA DED1K ERPAL ATABEK
Hormonlu mu?îlaçlı mı?.
Nüfus cûzdanııru kaybettim. Hûkümsüzdür
ŞERİFNAZ YILMAZ
Nüfus cüzdanımı kaybeltim. HüJaimsüzdür.
HÜSEYtN TOKDEMtR
MBaştarafıArkaSayfada
lığımız çoktur, kimini
yeriz, kimini içeriz, ki-
mini soluruz, hepsine
karşı direnç kazamnz.
Sularla koliye karşı,
midye ve balıklarla kur-
şuna karşı, havayla kü-
kürt diokside karşı öyle
güç kazanmışız ki başka
milletlerin insanlan dir-
hemini alsa iflah olmaz.
Ama biz dayanaklıyız,
öyle nazenin değiliz, bi-
ze vız gelir, tıns gider.
Biz radyasyona göğüs
germiş birmilletin evlat-
lanyız. Bizi öyle hor-
monla zehirle korkuta-
mazlar. Bunlann tamamı
dış kaynaklı iftiralar. Bi-
zi başka yollarla yıkama-
dılar, şimdi bu yolu deni-
yorlar ama yağma yok,
falan filan...
Asıl hayatımız
hormonJu...
77' vet, hayatunız hor-
11/ monlu. Hormonlu
şu demek: Dış görünüşü
büyük, güzel, gösterişli
ama içi kof, tatsız, boş,
işe yaramaz. Işte hayatı-
mızın tasviri de bu. Ha-
yatımızın neresini alsa-
nız hormonJu. Görünüş-
te her şey var, vitrinler
dolu, ortalıkta mutlu in-
sanlar dolaşıyor ama iç-
yüzüne balanca tatsız,
boş, işe yaramaz. Siya-
set hormonlu, görünüşte
her şey yolunda, geziler,
demeçlerçokiyi ama içi-
ne bakınca kimsenin ha-
yatına olumlu birkatkısı
yok. Ekonomi desen tam
hormonlu. Millet yann
ne yapacağını düşünü-
yor, yetkililere göre iyi-
yiz iyi. Hayatrmızın ne-
resine baksak hormonlu
olduğunu görüyoruz. Ne
demişler, "Ayağını bor-
monuna göre uzat."