23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2002 CUMARTESİ DIZI 20 yıldır Devlet Radyosu'nda çalışan Hasan Tamoyan, kültürlerinin korunduğunu söyledi Ermenistan'da^fezidiolmakT" yasan Tamoyan. şimdi Armavir r—1 Bölgesı'nde olan Ermenistan J. 2. HoktanBölgesi(1957)doğum- lu. Ermenistan Devlet Üni\ ersitesi Hu- kuk Fakültesi mezunu. On üç yıl önce açılan Yezid Dili bölümü olmak üzere, 20 yıldır Ermenistan De\ let Radyo- su'nda çalışıyor. Tek anneden dört er- kek. beş kız kardeşi var. Tamoyan soru- lamızı yanıtladı: - Yezidiler, Ermenistan'da kültürieri- ni koruyoriar mı? Bizim. Yezıdi olarak âdetlenmizin \ e kültiiriimüzüa de\am etmesinin tek şan- sı Ermenistan'dadır. Yezidiler'in radyo programı vaptıkları tek ülke Ermenis- tan'dır. - Yezidiler'in ashnda Kürt olduklan sö)ienhor, doğru mudur bu? Yanhşbirgörüştürbu. Biz ilkgünler- den beri ayn bır mıllet olarak kendimi- zi tanınz. Bizim Kürtleşmemiz ve Kürt olarak tanınmamız fikrinın ve niyeti- nin kime ait olduğunu bılmiyorum. Al- laha çok şükür bunu başaramadılar. Ama, yanı dürüstçe söylemek ıstenm ki bazı konularda ve bazı yerlerde bizim Kürt olarak tanınmamızı başarmışlar. Tabiı kı Yezidiler, bunun farkındadır. Yezidiler'e Kürt demek, Yezidiler'i faz- lasıyla üzer. - Yezidi düı diye bir dil var mı? Evet. bu dil "EzdikTdir - Hangj dil grubundandır bu dil? Iran dili grubundandır. -Kûrtçe de a>iu gruptandır. değU mi? Evet. E r m e n i s t a n i z l e n i m l e r i Vakındaki Hasan Tamoyatldan: Yezidi olarak âdetlenmizin ve kültürümüzün devam etmesinin tek şansı Ermenistan'dadır. Yezidiler'in radyo programı yaptıklan tek ülke Ermenistan'dır. Yezidiler Irak'ta fazla sayıda var. Biz Yezidiler Irak'ı vatan olarak tanıyoruz: 'Laliş' kutsal topraklardır bizim için. Yani kutsal yerlerimiz Irak'ta bulunuyor. - Türkhe, İran, Irak, Sume''de de Ye- zidi var mı? Yezidiler Irak'ta fazla sayıda var. Biz Yezidiler olarak Irak'ı vatan olarak ta- nıyoruz: "Lafiş," kutsal topraklardır bi- zim için. Yani kutsal yerlerimiz Irak'ta bulunuyor. Türkiye'de. tran'da, Suri- ye'de. Ermenistan'da. Gürcistan'da ve son yıllarda A\ rupa'nın bazı şehirlerin- de Yezidiler \ aşamaktadır. Gazetemiz var. hem polıtık hem de sosval pek çok komıtelerimız \ar Ermenistan'da. - Gazeteniz günlük gazete ınidir? Ha\ ır. eskıden haftada bir yayımlanır- dı. şimdi ayda bir defa yayımlanıyor. Politik Yezidi Partisi var mı? Var: "Ezdihana" ısımlı bır partı - Parlamentoda millervekili w mı? Şimdi yok. -Yezkiiler,Ermenistan'dane kadar nü- fusa sahiptir? Altmış-vetmiş bın civanndabırnüfu- sa sahibız burada. Son yıllarda ekono- mikkrız olmasaydı, yüz bini aşacaktık. Yezidiler'ın. Ermenıstan'dan göç ne- denlen sadece ekonomiktır. herhangı bir başka neden yoktur. -Yezidiler'de bir erkekkaçkadınlae\- lenebinr? Bir kadınla. - Yezidiler"de cami ve kiüse yok, denil- mekte. Nasıl bir tapınım yapmaktalar? Yezidiler. yüzlerını güneşe doğru çe- \ irip dua ederler. Tabiı ki yüzlerini yı- kadıktan sonra. Ya da evlerinde. kutsal bir köşede yapıyorlar. Eğer tam bır kut- sal yer söylememizi ıstiyorsanız, Irak' ın Kuzey Bölgesi'ndedir bu yer - Yezidiler'in bayraklan var mı? Devlet bayrağımız yok. Fakat biz şöy- le bihyoruz ki, Yezidiler'in, bayrağı; si- vah, bevaz ve kırmızıdır. - Kutsal saydıklan bir renk var mı? Bizim kutsal rengımiz beyazdır. - YeadiHk''te. şamanlar var mı? Top- luma vön verenler, hem de ruhani ayin- leri yöneten şamanlar var mı? Yezıdiler'in din adamlan var. Şeyh- ler ve pırlen onlar dini törenler yapıyor vevönetiyorlar. - Pirier mi şeyhler mi daha çok kuv- vete sahiptir bu topiumda? Yezidilık'te. "azkuwetii,çokkuwet- IT diye bır ayrım yok. Bu topiumda şeyhler. pirier v e meridler hem yol gös- tenci hem de söz sahibidir. - Bu üç gruptan hangileri dahaçok söz sahibidir? Yanibir ihtilafotduğu zaman hangi gnıp işe kanşır? Eğer dın ıhtilafı değilse. meridin sö- zü geçer. Din sorunu olduğu zaman şeyh ve pir işe kanşır. Fakat şöyle bir durum da var. eğer dın adamlannın aralannda Geiin ortalarmda.vur paüasın. çal oynasın. köçekçeden çifteteDisine, herkes erkek kadıa, genç yaşhveçocuklar da kmrüp kalça fikırdatarak, dans edip damat evine doğru, cümbüş içinde ilerliyorlardı. (Fotoğraflar: TEKÎN SÖNMEZ) Kafdağı'nda bir masalir düş. bir masal: Kafdağı'ndan gelen gelin için her şey! Çok hoş. sempatik, acar mı acar. gepegenç bir bayan koşuşturup durdu. Dama- duı annesiymiş: hani. kendisi taze gelin olacak bir çağda! Üç çocuğa sahip bu annenin bütün bu çaba- sı 18 yaşındaki ilk oğlu içinmış. Yanımıza da geldi. Çınar Hanım, 33 yaşındaymış. bana sorsalar. 23 di- yeceğim! "Bu damat olacak oğuhı ne zaman büyüt- tün, Çmar Hanım" dıyesi oldum. Bir seher yeli gi- bı gülümserken. muntazam apak dişleri de orta> a cık- tı. Başı açık. saçlan arkada bir topuz yapılmış. boy- nunu ortaya çıkaran pamuklu bir bluz ve bir etek. Ye- zidiler, geleneksel giyitler kullanmıyor. Siyah. modern kosrümleri seven Ermeni davetli- lerle evin önü dolmaya başladı. Bir ara. beni yer al- tuıa oyulmuş kilere indirdiler. serin bir toprak dibi, kasakasa yiyecek ve içecekler oraya istiflenmiş. Bu şölen için kesilmiş bir tosun ile iki ko- yun kafası. ayaklar falan da düzenli bir şekildeydi. Kuru bir ağaç dallanna. elmalar takılmış, kutsallıklardan biri- si budur, Yezidiler için. Bu elma ağa- cı, Adem ile Havva'ya öykünen birer simge olarak çatıya çıkanldı. tkincisi, kutsal pembe yastık, çatı- daki birisi tarafindan, damadın kafa- sına vuruldu, yastık aşağı düşerken dipte rutup yukan attılar: üç defa yi- nelendi bu ritüel... Ben. bu olaylann temaşasında, fotoğraf çekmeyi unutmuşum! "Gelin alayı" elli metre yaklaştığında kendime geldim! Gelin ortalannda. vur patlasın, çal oynasın. köçek- çeden çiftetellisine. herkes, erkek kadın. genç yaşlı ve çocuklar da kıvırtıp kalça fikırdatarak, dans edip damat evıne doğru, cümbüş içinde ilerliyorlardı... Zurnacının avurtlan çatladı çatlayacaktı. bir de yanık hava basıyor kı, davulcu, dana derisinden bir alameti gümletmek üzereydi neredeyse... Böyle bir havada, çatıya çıkmış damadın altındaki noktaya geldi gelin alayı. Damat dallara takılmış "al almaîa- n" kopanp aşağıda oynayan gelin alayının içinde ge- linin kafasına nişanlayacakmış, güya! Bu arada ge- lin alayı da, damadın bulunduğu yerin aşağısında dans ede ede döneduruyor. Damadın cakalı nişan al- malan falan da fayda etmedi; dallardaki u al almala- n" aşağıya, boşa nişanlayan "Adem", damat aşağı- ya indi. Gelin alayı gelin odasına gırmek için kapı- ya yönelirken. beni de kolumdan çektiler ve **dış eşikte". havlu üstüne ters yatınlmış beyaz porselen tabaklan gösterdiler. Bir an gelin odasından da içe- riye girdım... Pembe yastık ve boşalmış elma ağacı dalları. gelin yatağınuı üstünde duruyorlardı. Sonra gelin ile damadı, güneşin son anlık parlak- lığma. dışan çıkardılar. Bunun ardından bar, halay tuttular. Arkada Ağn - Ararat ufki bir görüntüyle, bu temaşaya bir arka plan fonu veriyordu. Gelin ve da- mat. güneş batarken, içeriye çekildıler. Işte ben. bu Yezidi düğününün bu son sahnesinde donakaldım. Bayan LJBt' ın dikkatini çekmiş; "Ne oldu, hasta mı- suı?" diyerek epeyce telaşlandı. Ona yanıt vermemi bekliyordu. "Burada bir Tûrk olarak bana, yeme iç- me ikramında bulunuyorlar. Acaba diye düşünüyo- rum, sonunda beni rehin alıp kurban mı edecekler?" iyah, modern kostümleri seven Ermeni davetlilerle evin önü dolmaya başladı. Bu şölen için kesilmiş bir tosun ile iki koyun kafası, ayaklar falan da düzenli bir şekildeydi. Kuru bir ağaç dallanna elmalar takılmış, kutsallıklardan birisi budur, Yezidiler için. Bu elma ağacı, Adem ile Havva'ya öykünen birer simge olarak çatıya çıkanldı. "Benim canım Tekin Bey, siz her zaman şaka ya- par mısmız?'" deyip boynuma sanldı Bayan Lilıt. Daha sonra. masalardan arta kalan boşlukta kendı- mi, dans ritmine ayak uydurma çabasında buldum kı bu gerçek bir mucizeydi. Bayan Lilıt de karşım- da, dans etmiyor mu! Çevremde Ermeniler. \ezidi- ler. bir de ben... Kısacası Ermenistan'da bir Yezidi düğününde yeni bır keşif macerası daha yaşadım! Trakya'dan Kars'a kadar çok önceleri binlerce kez tanık olduğum. bır .Anadolu havasında. dans ntmıy- di olup bitenler aslında... Keşıf bunun neresindey- di? Değışik olanlar, Adem - Hav^a anlatılanna öy- künmüş. çatıdan aşağı\a damadın elma atışlanydı: bir de pembe yastık alegorik - yansılama. eğretile- mesi \ardı bu seyirlik sahnede...Fakat yine de şaşır- tıcı bir keşif \ardı! Sayın HasanTamoyan'ın söyle- dığine göre 'soykmma' uğrayan Yezidi ve Ermeni- ler bir Türk olan beni ellerine geçırmişken derimi yü- zecekleri yerde yedirip içirdıler... Demek denmin yüzülmesi Türk meslaktaşlanma kaldı!... Bu olgu mucize değilse bıle, madalyonun öteki tarafında bulunan gerçeğin keşfı değıl miydı? Son sözler "Ermenistan'da ne var ne yok?" türünden bir yak- laşım örneği, tarzı sunuldu dün sevgili okur. Erme- nistan'da "yok" olan; a) "Türk Dili" öğrenmek iste- yenler için, araç-gereç ve kitaplardır. Bır de değiş to- kuş düzeniyle öğrencilerin Türkiye'de Türkçe konuş- ma uygulaması olanaklanndan yoksunluklan vurgu- landı Maria Hanım tarafindan. b) AZG Gazete- si'ninGenel Yayın Yönetmenı. Sayın Hagop Avedik- yan' ın söyledıği son tümce de yer dar- lığından ötürü dün sayfadan düşmüş.. Şudur: "Gönül ister ki iki komşu ülke Türkiyeve Ermenistan arasında. mes- lektaşlannuzla (Cumhuriyet Gazete- si ile) üişkilerimizyeniden kurulsun ve 1994'e kadar olan işbirliği tekrar sağ- lansın." Mesleksel açıdan. bu sözlerin işıtilmesinın >ennde olacağını düşü- nüyorum. Bu dosyayı. yayımlanmış olanlardan iki kat daha kapsamlı ola- rak hazırlamıştım. Çok sayıda kısa so- ru-vamt \e fakat fotoğrafçılığı da öne alan "görsel haber gazeteciliği" çalışması yapmıştım. Yer darlı- ğından yayımlanamadılar. Fakat. oradaki Ermenilerdeki genel ortak istek. "Türki\¥'deçalışmak"tır Sayın tzmirfiyan'ın dün for- müle ettiği gıbi "Türkh'e'den söz ediünce, ağızlann- dan bal akıyor.*' Bana gelınce kimsenin bağından üzüm yemek için gitmedim Ermenistan'a. bağcıyı dövmeye de niyetım yoktu. Sözün, \ azının "kıyme- ti harbiyesi" olmayan yerlerde, yiten dünyalardan fotoğraflar bırakmaya sessiz sedasız ga>Tet edıyorum. Bir "çileci" gıbi son on - on beş yılımı verdiğim Hin- distan, Vietnam, Peru. Bolivya. Guatemala, Meksi- ka, Afganistan vb. olduğu kadar Ermenistan da bu perspektifimin içındedir. Bu dosyanın hazırlanma- smda katkısı olan herkese ve yayın düzenini yapan. sayfa editörüne de teşekkürler... bir ihtilaf varsa, bu durumda mendler karar vermektedir. - Kadınlar da bu tür ihtilaf olan ko- nularda tartışmaya katüırlar mı? Hayır. son söz erkekler tarafindan ve- rilir ve alınır. Sosyal konularda tartışma- ya kadınlar da katılırlar, fakat çok basit konulardır bunlar. - Kadmlarm içinde pir ve şeyh olmak varmıdır? Şeyh veya pir olmak yoktur; sonra- dan olunmaz. böyle doğarlar*1 Kadınlar- dan da pir ve şeyh doğmak vardır. Ev- lilikler de bunlann arasında olabilir. Şeyh. pir, meridlerden olan bir erkek, şeyh, pir, merid olan bir kadınla evle- nebilir. - Bunlann arasında yer, "makam" değiştirmek mümkün mü? Hayır. böyle doğarlar \ e ölürler. - Miras, kardeşler arasında miras na- sıl bölüşülür? Kız kardeş ile erkek kar- deş arasında bir pay farkı var mı? Genellıkle erkeklere kalır miras. - Kızlara miras kalmaz mı? Kızlar evienirken çeyiz götürürler ve bu onlann sosyal durumlanna bağlıdır. - Namuscina>eti, törecinayetiolur mu Yezidiler arasında? Tabıi kı bu namus konulan vardır biz- de, çok sert cezalandınyoruz. - Aile meclisi mi, \x)ksa pir. şeyh. me- rid diye adlandınlan öteki sosyal kesim- ler mi karar alıp cezalandınrlar bu na- mus ve töre konularuıda? Eğer özel sorunlarsa. aile içinde ka- rar verir, fakat. eğer namus konusu aile- den çıkıp başka aileleri de içine alıyor- sa o zaman şeyhler. pirier karar verirler. - "Namus" konusu ne demektir? Yezidiler, e\lendikten sonra. başka binsıyle yatmaz. - Kadınlar için bu durum var, erkek- ler için de var mı? Erkek de olsa kadın da olsa bu durum- lar, bu tenmler bizim için çok yabancı şevlerdır. Onursuzluk ve şerefsizliktir bu durumlar Yezidiler için. Namus ko- nusunda Yezidiler çok temiz olmalıdır - Bir hukukçu olarak, bu konuda, mo- dern dünya ile gelenek arasuıdaki bu dünya hakkında ne düşünüyorsunuz? Nlodem dünya için şöyle düşünüyo- ruz, dilımız ve kültürümüz ve gelenek- lenmiz. bunlar dın değildir. bunlar ya- şam tarzımızdır; değiştirmeyız. Bir Ye- zidi Tannya dua ederken: Tann dünya- daki yetmış iki millete yardım etsin; ya- ni kötü durumda olanlara, hasret çeken- lere. hapiste olanlara, hastalara yardım etsın; sonra bize, Yezıdilere yardım et- sin. Bır Yezidi'nin önce kendisi için dua etmeye hakkı yoktur. Gösteriş Yezidile- re yaraşmaz ve yasaktır. - Yezidiler'in, bir gün kutsal toprak dedikleribölgeye, "Laüş"egidip bir dev- let kurmafikirlerivar mı? Yezidiler için, bugün birisi böyle bir şey söylerse bu yanlış olur. Fakat her Yezidi. hayatında bir defa oraya gitme- ye mecburdur. - Ne var orada? Kutsal bir tapınak nu, bir taş mı, herhangi bir işaret mi? Kutsal \erimiz dağlık bir bölgedir: orada büyüklerimizin "atalanmızm" mezarlan vardır. Bu mezarlıklar ve bu yerler bizim için kutsaldır. - Dağ, su, güneş gibi tapınnıa yapnk- lan nesneler var mı Yezidilikte? Tabıi ki. Yezidiler'e göre, dünyamız dört element; su, toprak, hava. ateş ile kurulmuşrur. Bunlar kutsaldır. - Ölüleri yakarlar mı Yezkuler? Hayır yakmayız. toprağa gömeriz. - Yezidi inancasuıa göre kaç tane "Al- lah" var. Hindu dininde olduğu gibi bir cinsiyeti var mı? Bir tane. Tabiı ki o bır erkek. Fakat öte- ki bır taraftan bakarsak, onun cinsiyeti yok.O sonsuzdur, hiç kimse tarafindan \ aratılmamıştır, onun ailesi ve çocuğu yoktur. o çok temizdir. Yezidilik ile Hinduizm arasında ben- zerlikler var mı size göre? Hiçbir dinle benzerliklerirmz yok. -Ateşile Yezidilikarasında nasıl bir iüş- ki var? Törenlerde ateşin yeri var mı? Törenlerde ateş kullanmıyoruz. Fakat ' v Laliş"de bizim kutsal yerimizde, her ak- şam orada ateşler yakılıyor. Ateş. dün- yayı yaratan dört elemandan bınsidir. Bir Yezidi, hiçbir zaman ateşe tükür- mez. Kutsal yerimizde ne zaman bir ateş içeriye giriyorsa. herkes ayağa kalkar - Bu bir munı, bir meşale olsa da ava- ğa kalkarlar mı? Evet, tabii... BhTİ CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Gündemdeki Sorular Bu satırlan "Sinema Şenliği" için geldiğimiz Bur- sa'da yazıyorum. Dün gece, filmin bitiminde yö- netmeneilginç, bılinçli sorular ypnelten izleyiciler- le birlikte genç yazar-yönetmen Ümrt Ünal'ın Ulus- lararası Istanbul Rlm Festivalı'nde Ulusal Yanşma'da en iyi film seçilen "9"unu izledik... Bu akıllı, güzel, özgün filmin "sansür" engelinden kıl payı kurtul- muş olduğunu öğrenince şaşırdım. Şaşırmaktan da öte, korktum, tedirgın oldum. Yaşadığımız çağ- da, böyle bir sanat yapıtıyla "sansür" kavramı ara- sında bağıntı kurabılmek için ortaçağlann da de- ğil belki yontmataş döneminin insanı olmak gere- kir... Böylesine ilkel, ürküntü verıci birtehditlekar- şı karşıya, birfilm yapabilmek ıçın zaten sayısız mad- di-bürokratik engel aşması gereken sinema sanat- çılarımız nasıl çalışabilıyor, nasıl uluslararası alan- dada başarı kazanan ürünler verebıliyor... Doğru- su, düşündürücu bir soru... Ama bu alanda sorul- ması gereken asıl soru şudur: Türkiye bir ''polis devleti" olmaktan nasıl, neza- man kurtulacak? Sanatçımız, "sansür"e uğrama kaygısı taşımaksızın çalışma olanağına ne zaman kavuşacak? "9" gibi bir filmle "sansür" kavramı- nı bir arada düşünebilen bir erkin egemenliğinde, dünyada sanat ve kültür adına hiçbir şey yaratıla- mazdı... Bu arada "Küçük Adam Büyük Aşkla ilgili gi- rişimlerin sonucunu merak edıyor, bu utanç veri- ci yasaklamanın sona ermesini bekliyorum... • • • Geçen hafta sonu. Eğitim-Sen'in çağnlısı olarak Ortaca ve Dalyan'daydım... Ülkemizin bu coğraf- yası da, başka birçok yeri gibi, biryeryüzü cenne- ti... Insan eliyle bozulmamış, tersıne, korunmuş do- ğanın uyandırdığı yaşama sevincine nasıl gerek- sinimimiz olduğunu Dalyan'da bir kez daha duyum- sadım... Etkinliğimizin yapılacağı beş yüz kişilik salonu dolduran, birçoğu da dışarıda kalan yurtsever, sa- natsever, bilinçli insanlarımızla paylaştığımız mut- luluk duygusunu tanımlamak ise olanaksız... Bu topluluklarla karşılaşmak beni, kendı adıma duy- duğum mutlulukten çok, ülkem adına sevındıriyor... Yurtdışı yolculuklarımda, hiçbir başka ülkede, ya- zanna, sanatçısına bu kadar sevgiyle dolu, ülke- lerinin yazgısıyla bizim insanlanmız kadar ilgili top- luluklarla karşılaşmadım... Yurttaşlanmızın yaşa- dığı yabancı ülkelerde, o ülkelerin sanatçı ya da yazariarıyla birlikte katıldığımız toplantılarda, biz- lere gösterilen ilgi, sevgi, bu arkadaşlarımızı daşa- şırtıyor... Çünkü kendılerı, kendi ülkelerinde, böy- lesine sıcak bir ilgiden. yakınlıktan yoksunlar... Fa- kat bizim yaşadığımız da buruk bir sevinç, eksik bir mutluluk... Çünkü ızleyicisinin, okurunun sev- gisiyle kuşatılı yazarımız, şairimiz, sanatçımız, ül- kede geçeni yasalar önünde hâlâ potansiyel suç- lu ya da sanık... Bu garip çelışki daha ne kadar sü- recek? • • • Bursa'daki sinema salonunu, Ortaca-Dalyan'da- ki salonu, ülkemizin birçok yennde birçok salon ya da alanı; sanatçısını, yazarını, şairini, bilim in- sanını dinlemek-izlemek için dolduran topluluklar, bir dıziyazımın başlığındakı sözcüklerle, "Türki- ye'nin aydınlıkyüzü "nü oluşturuyor... Bu topluluk- ların sayısı, sanıldığından çok daha fazla... Bütün sorun, bu çağdaş bilinçli toplulukların birbirinden kopukluğu. ulke yazgısını yönlendirecek birleşik bir güç oluşturamayışı... Bu kopukluk daha ne kadar sürecek? Türkiye'nın aydmltk yüzünü oluşturan kitleler; sanatçısıyla, aydınıyla. sayısı milyonları aşan eğitim emekçısi, işçısi, çağdaş insanıyla, tü- kenmiş kurumların, çağını tamamlamış yasakçı anlayışlann karşısında birleşik bir "sivil toplum" ola- rak ağırlığını nasıl, ne zaman duyurabilecek? Ül- ke gündemindeki sorulann başındadasanıyorum ki busorugeliyor... ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 Esin Hamtn9 Biliyoruz ki bir bilinmezlikte Mahmut Hoca ile birliktesiniz... Sizi çok özleyeceğiz. Zeynep Ünal - Füsım Okutan BAŞSAĞLIĞI Patronum Sn Cem Bılgıner'ın değerlı kavmpeden. eşı Madlen Bılgıner'ın bıncık babası, Profilo Holding'ın Yönetım Kurulu Başkan Vekılı. hepımızın bû\Tİğü sa> eıdeSer ınsan SAMUELKAMHİ Beyefendı'nın vefatını bü\-ük bır üzüntü\le öğrenmış bulunuvoram Merhuma Allah'tan rahmet. kederlı ailesi v e yakınlanna sabır \ e bassağlığı dılenm. Î P E K T U R G U T 1. Cumhuriyet Mahallesi'nde 539 m2 köşe arsa SAHİBİNDEN SATILIK Tel: 0 532 337 87 66 •PROFıLO NİKKAM YK" marka "4009 BO" model "21303" sicil no'hı yazarkasamızın nıhsatını kaybettik. Hükümsüzdür. Cadde-i Kebir Turz. İşlt. Film Yap. Yay. ve Tic. Ltd. Şti. Ödevleriniz ve tezleriniz yazılır. 0 212 513 84 60 Kımliğimı kaybettim. Hükümsüzdür. YAVUZ YAKIŞKAS Nıifüs cuzdantmı kaybettım. Hükümsüzdür HAKAN KARAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle