18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 2002 PERŞEMBE 18 SPOR spor(5 cumhuriyet.com.tr Brezilyalı fütbolcu, San-Lacivertli kulüple 3 yıllık sözleşme imzaladı Washington artıkEBahçeli• Yönetici Uslu, Avrupa'dan birçok öneriye rağrnen Brezilyalı golcünün F.Bahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nde oynadıgı için seçtiğini söyledi. HİLMt TÜRKAY Fenerbahçe'nin Brezilyalı golcü rutbolcusu VVashington dün kulüp binasında üç yıllık sözleşme imza- ladı ve ülkesine döndü. Sabah saatlerinde Şükrü Sara- coğlu Stadı'ru ardından da Fene- rium'u gezen futbolcuya karşıla- magecesinde olduğu gibi yine yo- ğun ilgı vardı. Kulüp binasında önce yöneticilerle bir görüşme ya- pan Washıngton, daha sonra kala- balık medya topluluğu önünde kendısını üç yıllığına Fenerbah- çe'li yapan sözleşmeyi imzaladı. Çok mutlu olduğu gözlenen Bre- zilyalı, "Böylesine büyük bir ilgiy- le karşüaşacağnnı hiç tahmin et- miyordum. Atacağım goDeıie ta- raftann bana gösterdiği bu müthiş ilgjye layık olacağun" dedı. Yöneticilerden Mahmut Usln ise Washington 'a kendilennin ya- nısıra birçok kulübün talip oldu- ğunu ancak Brezilyalı golcünün Şampiyonlar Ligi'nde oynamak istemi nedeni ile tercihini Fener- bahçe'den yana kullandığını söy- ledi. Bu arada Serfaat için menajeri Fritz ile ön anlaşma sağlanmasına karşın dün yapılması gereken üçüncü görüşme Fritz'ın gelişını ertelemesi nedeniyle bugüne kal- dı. VVashington. imza sonrası San-lacivertti fonnayı giyerek objektiflere poz vercli. Sözleşme imzaladı Kaleci Oğuz yuvada kaldı Spor Servisi - Transfer çalışmala- rını sürdüren Fenerbahçe. iç transfer- de kaleci Oğuz Dağiaroğlu ile de söz- leşme imzaladı. Dağiaroğlu. yaptığı açıklamada. kulübüyle yeniden anlaş- tığını ve 2 yıllık sözleşme imzaladığı- nı söyledi. Fenerbahçeden ayrılmayı hiç düşünmediğını ıfade eden Oğuz. "Kulübümde kaküğıın için çok muüuyum. l zun > ıllar San-Laci- vertii kulübe hizmet etmeyi sürdürece- ğün" diye konuştu. Oğuz. amacının bundan sonra takımda daha fazla yer bulmak olduğunu kaydederek. "He- deflere ulaşmakta benim de bir katkun olursa, çok seviniriın'' dedi. Bonservls bedell 5 mllyon pound Alpay, G.Saray'a pahalı geldi ARtFKIZILYALIN Transfere hızlı gırip kadrosunu güçlendirme- yi planlayan Galatasaray'ın _ Aston Villalı Alpay Özalan'ı 'astronomik' bonservis bedelı nedeniyle transfer edemediği ortaya çıktı. Fatih Terim'in göreve geldiği gün Alpay'ı ara- yıp. u Seni transfer et- mekistiyonız" demesin- den sonra Galatasaray Kulübü, Aston Villa ile temasa geçti. Alpay için uzun vadeli 4 milyon do- lan gözden çıkaran San - Kırmızılı kulüp, Ingi- Hzlerin '5 milyon pound' (yaklaşık 10 milyon do- lar) şeklindekı açıkJama- lan üzerine şaşkına dön- düler. Fatih Terim de bu ödemenin takım içinde- ki dengeleri bozacağı düşüncesiyle Alpay'ın transferinden vazgeçti. Antalya kampı sırasın- da yıldız futbolcuyu ara- yan ünlü çalıştıncının, "Alpay, bonservis ücrctin Türkiye şartlarına çok yüksek. Sana başarüar difiyorum'' dediği öğre- nildi. Alpay da Dort- mund'un önerisini ince- lemeye aldı. G.Saray Teknik Direk- törü Fatih Terim, Sergen ve Alpay'ın transferleri- nin gerçekleşmemesi üzerine yaptığı açıkla- mada, "Galatasaray'da transfer bitmez. AnlaşO- ğunız bazı oyuncular var. Hiç kimse merak etme- sin; hedeflere ulaşacak kadroyu kuruyoruz" de- di. Terim'in bu açıkla- mayla Brescia'h Baggio, Real Madrid'li BaBç, Trabzonspor ile yolları- nı ayıran Hami ve Fi- orentina'h Chiesa'yı ifa- de ettiği öğrenildi. Bu arada Terim, bir gazetede yayımlanan, "Beşiktaş'tan hesabuu soranm" şeklindeki ha- berin gerçekleri yansıt- madığını ve hiçbir Be- şiktaşlı yönetici aleyhın- de açıklamada bulunma- dığını sözlerine ekledi. G Ö R U Ş / DOĞAN HASOL Flama, Bayrak, Hoşgörü Geçen pazar günü yolum Bağdat Caddesi'ne düştu. Asıl- mış kuçük kuçuk sarı-lacivert bayraklarla cadde boyunca neredeyse bir asrna tavan oluşmuş. Bir şenlik havasıdır gı- diyor. Bu şenlik niçın? Fenerbahçe ligdekı ıkıncıliğini mi kut- luyor? Hayır... Değılmiş... Geçenlerde Abdülkadir Yücel- man yazdı: Atatürk'ün Fenerbahçe Kulübü'nü zıyareti- nin 84. yıldonümü kutlanıyormuş. Ata'nın ziyareti Galatasaray'da da kutlanır. Atatürk, Ga- latasaray'ı 2 Aralık 1930'da ziyaret etmiş. 0 tarihlerde okul- kulüp zaten iç ıçe... Galatasaray topluluğu Ata'nın liseyi zı- yaretini yıllardan beri 2 Aralık günu kutfar. Okulda toplanılır, Taksim'e Cumhuriyet anıtına gidilir, okulda tören, şenlik ve spor göstenlen yer alır, 50 yıllık mezunlara madalyalar ven- lir, öğlende topluca pilav yenır, akşam da 50 yıllıklar onuru- na Te'vfik Fikret Salonu'nda yemekli hoş bir toplantı düzen- lenir. Ağırbaşlı bir şenliktir bu. Iki yıl önceyi anımsadım... Bağdat Caddesi yine flama- larla donatılmıştı. Kimi Fenerli dostlara nedenını sormuştum. Fenerbahçe o yıl şampıyon değildi; Ada'dan soz eden de yoktu; muzipçe gülerek, "O flamalarFenerbahçe 'nın değil; yalnızca san ve lacivert flamalar.." demişlerdı. Gerçekten de flamalann üzerinde "sarı-lacıvert" yazılan vardı. Bu kez asılanlar da yine aynı türden flamalar. Aslında bunlar düpe- düz Fenerbahçe flamalan... Bulunan gerekçe biraz çocuk- çagörünmuyormu? Fenerbahçe ikıncilığıni mı kutJuyor? Hiç sanmıyorum. Bir Fenerbahçe yandaşı olarak Yücelman da yazısında bu anlayışına tepki gösteriyordu: "Ya ilk kez Fe- nerbahçelilerAtatürk 'ün Fenerbahçe 'yiziyaretıni sokakla- ra dökülerek bayraklannı a//p'Şampiyon Fenerbahçe' slo- ganlan ile kutluyoriardı ya da ikinciliklere kendilerini alıştı- np şampiyonlukla eşdeğer sayıyortardı." Yine, anlatılanlara bakılırsa Bağdat Caddesi üzerinde Ga- latasaray bayraklanna hoşgörüyle bakılmıyormuş; san - kır- mızı bayrakların asıldığı kimi binalann camlan taşlanmış. Bunlar anlaşılır gibi değil. Fenerbahçe bir semt kulübü mü, yoksa Bağdat Caddesi kurtanlmış bolge mi? Bu tür davra- nışlardünya kulübü olma hedefiyle pek bağdaşmıyor. Ben- zer bir tepki Boğazıçı Köprüsü'ne asılan Galatasaray bay- rağına karşı da gosterildi. Kimi holiganlar, iplerinı keserek koskoca bayrağı denıze attılar. Öte yandan gazete haber- lerine gore Emniyet Genel Müdürlüğü, 17. Dünya Kupası fi- nalleri ıçın Türkıye'den holigan raporu isteyen Japonya'ya, "Sızde tarıfedılen gruba giren kişiyok" yanıtını vermiş. Em- niyet, "Türkiye'deki spor müsabakalannda meydana gelen olaylann yalnızca fevh davranışlarda bulunan kişilerden kaynaklandtğım" vurgulayarak bu hareketlerin süreklılik arz etmediğinı bildırmiş. Bence, yetkililer holiganlanmızın hak- kını yemışler (!), gücünü küçümsemişler, ya da oralara ka- dar gıdemeyeceklerini düşünmüş olmahlar. Hoşgörünün yerinı zorbalık alınca spora düşmanlık to- humlan ekiliyor. llışkilerimizde anlayış ve hoşgörü ön plana geçerse. ardından sevgı ve dayanışma gelecektir. Şu sıra- lar toplum olarak sporun birleştıriciîığıne her zamankinden daha çok gereksinmemiz var. Işte, önümüzde Dünya Ku- pası... Ulusal Takım, yaklaşık yanm yüzyıllık bıraradan son- ra futbolda yeniden dünya platfonnunda ciddı bir sınavın eşığınde. Şımdı kenetlenmek zamanıdır. E-Posta: merkeztahasmımarlık.com.tr- Faks: (212) 211 34 20 Turuncu-Yeşelliler, Darüşşafaka'yı yenip seride 2-0 öne geçti Ülker finale yakın Ulkerspor: 105 - Darüşşafaka: 92 S.4LON: Ahmel Cömert HAKEMLER: Recep Ankaralı (6). Avtuğ Ekti (7) ÜLKER.- Lollis (8)23, Asım (7)21, Mustafa (5)4, Stelmahers (6)14, Goljovic (6)13, Harun (7)15, Tutku (4)5, Kerem (4), Haluk (7)10 DARÜŞŞAFAKA: Ömer (7)11, Yavlo (5)11. Hakan (6)11, Jensen (8)20. Mehmet (5)11, Burak (5)1 l.Jones (7)17 tLK YARI: 55-48 (Ülker). 1. PERÎYOT: 30_-f 26(Clker), 2. PERİYOT: 25-22 (Ülker). 3. PERİ- YOT: 17-16 (Ülker), 4. PERtYOT: 33- 28(Ülker) S. ATIŞ: 13-19 (Ülker). 14-21(D. Şafaka). Rİ- BAirNT: (12'sihücum 30) (Ülker), (7 si hücum 22) (D. ŞafakaS FAUL: Haluk (3 7.28) (Ülker) NEVZATDİNDAR Basketbol Erkekler Birinci Ligi yan final ilk maçında Ülker, Da- rüşşafaka'yı rahat bir oyun sonra- sı 105-92 yenerek seride durumu 2-0 yaptı. Turuncu - Yeşilliler, 18 Mayıs'ta yapılacak maçı da kazanırsa finale adını yazdıracak. T E K N Î K / LEVENT YÜCELMAN Asım Oynarsa... Aslında kimse boyle bir maç olacağı beklentisınde değildi. ügde rakibinı ıkı kez yenmiş olan Ulker, kupadaki yenilgıyı kafa- sından silıp bugun için avantajını kaybetmek istemiyordu. Da- rüşşafaka'nın ışı daha zordu. Çünkü kaybetmesı durumunda 2- O'dan üst üste rakibinı 3 kez yenmek (biri de deplasmanda) çok daha zordu. Bu sebeple ıkı takımın da savunmalan ön plana çı- kabilirdı. Ancak hem Ülker hem de Darüşşafaka müthiş hücum yüzdelen kadar kotü savunmalanyla da ızleyenleri şaşırttı. Kim- se savunmaya yerleşemedıği için "Run and gun" tarzında oy- nanan ilk penyottan sonra maçın tamamında (biraz 3. periyot ha- nç) savunma yoktu. Ülker'ın dun en büyük şansı Asım'ın isteklı oluşuydu. Dönem dönem ıçıne kapanan Asım'ın bu ıstekliliği Ülker'ın potaaltnı do- mine etmesını sağladı. Emınız D.Şafaka da Asım'ın bu denli et- kin olacağını tahmin etmemışti. İlk yanda Jones'un kenara çık- tığı süreçte Lollis'ı ıçenye sızdıran, bu sayede Yaylo'yu faul problemıne sokan Ülker. 2. yanda da faul nskıni goz onünde bu- iunduran Jones'a karşı Asım'dan faydalandı. Her durumda da fiziksel avantajlar on plandaydı. Son çeyrekte de D.Şafaka ıçe- nde rakıbine daha fazla direnemeyıp çökünce Lollis'i devreye soktular. Tek aktıf uzunlu Jones'a karşı Ulker'in pota altını bu ka- dar iyi kullanması maçın anahtanydı. Zaten rakıbın dırencını kı- ran da bunu iyı gerçekleştınmelenydı. Asım ve Lollis ıkılısının 105 sayının 44'ünu ustlenmiş olması bunu doğruluyor. Yansından fazlasının (56 sayı) pota dibı kaynaklı olması da maçın nerede kazanıldığına ışık tutuyor. Ülker'ın hesaba katmadığı şey ıse D.Şafaka'nın alışık olmadığı çemberlere karşı yüzde 58 gibi çok büyük bir oranla (yuzde 63'u üç sayı) hucum etmesıydi. Asım iyi oynadığı sürece Ülker'ın de sayı üretimının ne oranda arttığı- nı gördük. Darüşşafaka ise pota altında rakibine direnmek ıçın ıçeri go- mülürken dışandan sayılar yedi. Dışandan tehdıt eden bir rakı- be karşı eldekı potansıyelle boyle bir ıkilemı çozemedıler. Uzun- lann erken faulu nedeniyle kısalann yardımına ihtiyaç duyulma- sı, enerjilerinın de hızla tükenmesıne yol açtı. Bu savunma so- runlanna ve gen koşma problemine karşın maçta son periyota kadar tutunmalannın tek sebebi yüksek yüzde ile hücum etme- leriydi. Ancak maçı döndurmelerı için rakibın kötü yüzde ile hü- cum etmeye başlaması gerekirdi kı bunun da ıvmeyi kazanmış rakip için gerçekleşmesi zordu. Kazanmak ıçın D. Şafaka'nın ken- di müthiş perfomansının daha da üzerine çıkması ımkânsızdı. Boyle bir beklentı de şu görüntude ınsafsızlık olurdu. Bu yıl nor- mal sezonda ortalama 76. 6 sayı yıyen D. Şafaka'nın bu maçta bunu yuzde 30'dan fazla aşmış olması kolay yenilgıyı getirdi. r, Darüşşa- karşısmda sonB- ca rahat girti. (NEVZAT DEMİR) Yıldız fiıtbolcu, yeni sezonda Beşiktaş'ın formasını giyeceğini açıkladı Sergen 'in rengiSiyah-Beyaz KEREM KAÇARLAR Ve Sergen. Beşiktaş"ı seçti. 4 büvüklerde forma gıyen tek fut- bolcu olma özelliğini taşıvan Sı- irtsporlu Sergen Yalçın, yeni se- zonda Beşiktaş'ın formasını gi- yeceğini söyledi. Asbaşkan Yıldınm Demirö- ren ve yönetici KıvançOktav ile bırlikte ku- lüp binasında basın toplantısı düzenleyen tec- rübeli futbolcu. "Yuvama dönmek beni ger- çekten hevecanlandırdı. Sanki veni profes>o- nel olmormuşum gibrvim. Diğer mnadığım kulüplerde aradığım ortamı bulamadım \e pişman olduğum için geri döndiim. Beşiktaş benim ailem. Futbola Beşiktaş'ta başladun ve Beşiktaş'ta bırakmak istijorum" dedi. Demirören ıse Sergen'ın kulübü Siirtspor- la görüşmelerin devam ettiğini belirterek. "Onlarla anlaşmak üzeneyiz. Sergen 1 Hazi- Büyük kupa R.Madrid'in Spor Servisi-AvTupa'nın en bü- yük 47. kupası Real Madrid'ın... Real Madrid, Yıldıray Baştürk'ün de forma giydiği maçta B. Lever- kusen'ı 2-1 yenerek 9. kez bu ku- payı müzesine götürdü.lskoç- ya'nın Glasgovv kentindekı Hampden Park Stadı'nda yapılan dmaçta Real Madrid. 9. dakikada Raul'un golüyle öne geçti. B. Le- verkusen, 14. dakikada Lucio'yla beraberliği sağladı. Ancak 45. da- kikada Zidane'nın müthiş sol vo- lesi maça son noktayı koydu. Sergen karannı Yıldınm Demirören ile birlikte açıkladL ran'dan itibaren resmi olarak Beşiktaşlı ola- cak"dedi. Sergen '10' numaralı formayı istiyor. Şu anda Ahmet Dursun'un giydiği 10 numaralı forma Beşiktaş ıçinde 'içsavaşa' yol açacağa benziyor. Nitekim Sergen, "10 numaralı for- ma benim" derken. Ahmet'in ise bu konuda nasıl birtavırtakınacağı bekleniyor. Demirö- ren ise forma konusunu daha sonra çözüme ka\-uşturacaklannı söyledi. TaflFarel Beşiktaş'ın gündeminde G.Saray'm Mondragon ile yeniden anlaş- ması üzerine Beşiktaş yeni kaleci arayışına gırdi. Kalecinin mutlaka yabancı olacağı be- lirtilirken. ilk adayın Galatasaray'ın eski file bekçisi Taffarel olduğu öğrenildi. Geçen sezon Beşiktaş'ta fazla forma şansı bulamayan Ümit Bozkurt'u Trabzonspor ve Denizlispor'dan sonra Gençlerbirliği de talip oldu. Menajer Sinan Engjn. Isveç'te izledıği Kenned> Bakırcıoğlu nu beğenmedığini söy- ledi. tbrahim Altınsay, yeniden Siyah - Bevaz- lı kulübe transferi gündemde olan Fransız fut- bolcu Pascal Nouma'ya koşullar sunduklan- nı. bunlardan birinin bile gerçekleşmemesi durumunda bu futbolcuyu transfer etmeye- ceklerinı söyledi. Beşiktaş'ta futbolun şirketleşmesinden do- layı, ön anlaşma yaptıkları futbolcularla 31 Mayıs'tan önce resmı sözleşme ımzalanmaya- cak. NEYMIŞ ABDÜLKADİR \1JCELMAN Mustafa Kemal 19 Mayıs'ı Anlatıyop (1) 19 Mayıs 1919. Turkıye'nin yazgısının değişeceği tarihi bir gün. O tarihi güne nasıl gelindı. o tarihi anlara gelırken tarihi yazgıyı değıştiren ve her şeyın başlangıcı olan o bü- yük adam Mustafa Kemal neler yaşadı ve kimlerte birlik- te büyük Türkiye'nin kurtuluşuna ilk adımı attı. • • • 1918'ın son aylan... Istanbul ışgal kuvvetlerinin eline düş- müş. Padişah Vahdettin in yapacak hiçbir şeyi yok. Mus- tafa Kemal ve arkadaşlan padışahın bir şey yapamayaca- ğını bildikleri ıçın kollan sıvamışlardı. İlk günlerde Pera Pa- las Oteli'lınde kalan Mustafa Kemal, ışgal kuvvetlerinin dik- katinı çektiği için Şışh'de kiraladıklan bir evde arkadaşlan ile birtıktetoplanmaya başladı. Hükümetı duşurmek bir şey ıfade etmeyecektı. Mustafa Kemal o günlen Falih Rıfkı Atay'a anlattı, Atay da Mustafa KemaJ'in anlattıklannı doğ- rudan doğruya kaleme aldı. Bızim kalemımız o günlerden başlayarak 19 Mayıs'ta Samsun'da bıtecek kurtuluşun öy- küsünü anlatmaya yetmez. O nedenle bu öyküyü Falih Rıf- kı Atay'ın "Atatürk'ün Bana Anlattıklan" adlı kitabından ay- nen aktaralım. • • • "Herşeye rağmen ben, temaslanma devam edıyordum. Arkadaşlann bir kısmında saf bir vatanperveriik hissinin coşkunluğundan başka ne fikır, ne de tebdir kabilıyeti var- dı. Bir kısmının hâlâ politık menfaatlerinden başka düşün- celeri yoktu. Kendı kendıme şu kararı verdim. Uygun bir zamanda ve fırsatta Istanbul 'dan kaybolmak, basit bir ter- tiple Anadolu ıçine gırmek, bir süre isimsiz çalıştıktan son- ra bütün Türk mılletıne felaketi haber vermek... Işte, çok dıkkatle gızlediğim bu sım, vakıtgelmedikçe kımseye söy- lemedım. Böyle bir karar vermemış gibi olağan temasla- nma devam ettim. Bırgün ismetBey7(1nönüjdaı/efett/m. Şişlı'dekievim- de beniyalnız buian Ismet Bey, 'Yine ne var?' dedi. Soru sorarken gözlennın ıçı, yüksek zekâsı ve güven veren cte- rın neşesıyle gülüyordu. Ona, 'Şuradan bana bir Türkiye hantası bulup masaya açar mısın? Üzerinde konuşacagım' dedim. Ismet Bey haritayı bulup açtı. Hep cebinde taşıdığı per- gelıni de çıkardı. Latife ettım: Henuz pergellı bir şey yok, biraz pergelsiz goruşelim.' 'Ne yapacaksın' dıye sordu. Bu münasebetle söyleme- liyim ki, benim en iyı anlaştığım dostlanmdan bıri Ismet ol- muştur. Onun için bu görüşmenın nedensiz olmadığına hûkmetmiştım. 'Mesela' dedim, 'Hiçbir sıfat ve yetki sahıbi olmaksızın Anadolu'yageçmekveoradamılleti uyandırmak, kurtulma çarelerını aramak için en uygun bolge ve beni o bolgeye goturecek en kolay yol hangısı olabılır?' Yûzüme baktı. Tekrar neşe ve ümitle güldü. 'Karar ver- din mi?' dedi. 'Şımdilik bundan bahsetmeyelim. Bana memleketı, mılleti ve orduyu anlayıp bılen, vazıyetı yakın- dan gören, tehlikesı, şuphesı olmayan bir arkadaş gibi ce- vap ver.' Ismet Bey masanın yanındakı sandalyeye ılişti ve denn denn düşünmeye başladı. O sırada ben salonun ıçinde do- laşıyordum. Bana seslenınceye kadar gezındim. Bırden- bıre ayağa kalktı, gülerek: 'Yollar çok, bolgeler çok' dedi. Bazı ziyaretçilerin geldiği haber verildı. Haritayı kapama- ya zaman kalmadan içen gıren bu tanıdıklaria başka ko- nulara daldık. Bir müddet sonra yine Ismet Bey'le yalnız kaldık. 'Ne yapacağını bana ne vakit söyleyeceksın?' dedi. 'Za- manı gelınce!..' Bir gün Anafartalar'dan beri yaverim bulunan Cevat Abbas geldı, bana: 'Harbıye Nazırı (Şakir Paşa), daırele- nnde sızınle görüşmek ıstıyor 1 dedı. Ben de kabul ederek ertesi gün Harbıye Nezareti'ne gıttim. Az konuştuk. Biraz sonra masanın üstünde bulunan bir dosyayı bana uzattı, 'Bunu okur musunuz?' dedi. Ben de dosyayı okudum. Dosya, yabancı subaylann ra- porianydı. Hemen hepsı şöyle raporiardı: 'Türkler Samsun dolaylanndaki Rum köylerine tecavüz ediyorlar...', birdi- ğen, 'Eğer Osmanlı hukumetı burada asayişi temın ede- mezse o vazıfeyi bız yapacağız...' şeklındeydı. Şakir Pa- şa'nınyüzüne baktım vesordum: Arzunuz Paşam?' 'Bu- ralarda böyle bir hadise var mıdır?' 'Zannetmiyorum. Belkı de mevcuttur.' Işte bu sebepledır ki, bu meseleyi incelemek için bura- ya bir kışı göndermek gereklıdir. Bız Sadrazam Paşa Haz- retleri ile konuşarak bu işi size vermeyı düşündük. 'Benim Samsun'dakı vazifem Türklerin Rumlara zulüm edıp etmediklerinı incelemek midir?' 'Evet.' 'Musaade ederseniz, bu vazifenin sıfatı nedir? Ve bu hu- susta Genelkurmay Başkanı ile görüşeyim.' Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak) ile görüş- meye gittım. Fakat kendılen hasta olduğundan evınde ımış- ler. Bunun üzerine ikıncı reıs (General Kazım Inan) ile konuştum.' O günlerde bir ordu müfettışliğınin kurulması düşünülüyordu. Bunu elde etmeyı tasaıiadım ve başardım. Ikinci vezir Harbıye Nazırı ile görüştüm. Aldığı direktifşuy- du: 'Maksat, Samsun ve dolaylannda Rumlara zulüm eden Türkleri yola getirmek. sonra da Anadolu'nun çeşıtli yer- lerinde belıren Kuvayı Mılliye'yı ortadan kaldırmak...' Ikinci reise dedim kı: 'Yetki kâğıdına onların ıstedıklennı, istedıkleri gibi yazınız. Yalnız bir ıki noktayı ilave ettirmeniz lazımdır' Ikinci reis hayretle yûzüme bakarak, 'Orada bir şey mi yapacaksınız?' deyince etrafıma bakındım. 'Lütfen bana yaklaşınız. Evet bir şey yapacağım. Bu maddeler yazılsa da yazılmasa da bir şey yapacağım' deyince reis gülüm- sedı, 'Vazıfemizdir,yapacağız...'dedı." • SÜRECEK E-Posta: ayucelman(a yahoo.com - Faks: (212) 5138595 Cünün içinden • NBA'da Sacramento K- ings'den sonra Batı Bölü- mü'nde Los Angeles La- kers. Doğu Bölümü'nde de Boston Celtics, rakiplerine play - off çeyrek final sen- sinde 4-1 üstünlük sağlaya- rak, yan finale yükseldiler. • 5. Mavi Kupa Ünrversi- telerarası Basketbol Şenli- ği'nde; tstanbul Ü.. Marma- ra Ü.. Mimar Sinan Ü. \e Bilgi C, yan finale vüksel- diler. I 1. l luslararası Gençlik Chıınlan'nda dün Basket- bol: G. State Academv (Gür- cistan)-B. Gurion Ü. (lsra- il): 58-94. T. Educational I. of Patras (Yunanıstan)-ls- tanbul C : 74-62; \oleybol ' Marmara Ü.-UIudag U.: 3- 0. N. Sports Academ>- (Bul- garistan)- U. Amici Bacau (Romanya): 2-3 • Geleneksel 22. Atatürk Yol Koşusu. bugün Istan- bul'da (Sarayburnu' 10.00) yapılacak. • At yanşlannda alüh gan- jan; 1-8-10-3-12-2 kombı- nesıni bilenler, 83 milyar 158 milyon 930 bıner lira ik- ramivekazandı. FİKRET DAĞLIOĞLU 1. KOŞÜ: F: Tuncacan (1). P: Çadırcıbevi (7), PP: Olımpıyat (6). S:Gûz(3l. 2.KÖŞU:F:Tunçbılek(5), P: SoIo(7).PP:Hayri§(2),S:Üç- kardeş(6) 3. KOŞU: F: Deprem (3). P: Bo- zok (9). PP: Erselçuk 15), S: Öz- güıtey (11. 4.KOŞU:F:Gümûşki2(4). P: Aluştalım (1). PP: Ülkülü (9). S:Kendırlıkız|7). 5. KOŞL:F: Sevıtgazı (4). P: Hazarheyı (5). PP: Komando (3).S:Alkar(6). 6.KOŞU: F: Double Cream (4), P:Income(l2). PP: Kılıç(ll), S: Toland (3). SS: Royal Note (1). 7. KOŞL: F: Saılorman (6), P: Nerval (I2|, PP: Earth Quake 110). S:FreeManı4) Günün İkilisi: 5 Koşu: 4 5. Çifte Bahis: 2 Çıfte 4 4 Tabela Bahis: 4.12.11.3.1. ALTILI GANYAN 5 3 7 2 4 1 9 4 12 11 3 6 12 10 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle