18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16*AYIS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ ekonomi@ cumhuriyet.com.tr 13 Ka;ak elektrik deietimi süpüyop TEIAŞ Adana Miissese Müdürlüğü, "kacak elektrik" kullaıımını önlemek amanyla yaptığı dentfirnlerini, işyeienni de kapsıyacak şekilde yaygnlaştırarak sürdirüyor. TEDAŞ Adaıa Müşteriler Müdirü Tufan Sözer başkınlığmdaki denetım ekipleri, işyerleriru denelediler, kaçak elekirik kullanan aboreler hakkında ceza rutarağı düzenlediler. hal/a yerinde saydı • RO\IA(AA)-ltalya ekonomısinde büyüme, yılın IÎÇ ayında adeta yerinde saydı. tlk üç ayda büyüme hızı yüzde 0.1 olarak açıklandı. Italyan Ulusal Istatistik Enstıtüsü(ISTAT) tarafmdan açıklanan rakamlarda göze çarpan ilk konu, sanayıdeki vüzde 7.6'lık gerileme oldu. ISTAT, ekonomideki büyümenin 1997 yıhndan bu yana hiç bu kadar düşük olmadığını belirtti. Bu arada açıklanan rakamlar olumlu olmasa da hiç kimse tarafindan daha ıyisinin beklenmediği vurgulandı. IVülli Fanatik Rndık' piyasada • GÎRESUN(AA)- Fındık Tanm Satış Kooperatifleri Birliği (FtSKOBlRLÎK), çıkardıgı yeni ürünü "Milli Fanatik Fındık"ı piyasaya sürdü. FÎSKOBlRLtK Genel Müdür Yardımcısı Ali Bayrak, "Kjrmızı-beyaz renkli ambalajlardaki yeni ürünümüzle, dünya kupası finallerinde mücadele edecek olan milli takımımızın moral dopıngi olacağız" dedi. Toprakbank yeniden satışta • ANKARA (AA)- Hisselerinin tamamı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF)aıtolan Toprakbank AŞ, teklif almak suretiyle yeniden satışa çıkanldı. Konuya ilişkin duyuru, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Duyuruya göre, ihaleye katılmak isteyen yatınmcılar, teklif mektuplannı 3 Temmuz 2002 tarihinde mesai saati sonuna kadar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na verecekler. Doblo Tofaş'ın 'gözbebeği' BURSA(AA)-TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası AŞ'de, hafif ticari araç grubundaki "Doblo"nun toplam araç üretimindeki payının yüzde 83'e ulaştığı bildirildi. "Palıo". "Palio Weekend'" ve "Albea"yı kapsayan " 178 serisi" üretimdeki yüzde 13'lük pay ile ikınci, "Kuş serisi" olarak bilinen "Doğan", "Şahin" ve "Kartal" modelleri yüzde 3 ile üçüncü sırada yer alırken "Marea" ile "Brava" üretimi yüzde 1 ile son sırada bulunuyor. TÜSIAD Başkanı Tuncay Özilhan, IMF heyetinin erken seçim konusundaki görüşlerini aktardı: Seçim ekonomiyi etkilemez• TBB ile görüşen Dünya Bankası yetkilileri, İstanbul Yaklaşımı'nda sona yaklaşıldığını açıklarken IMF, TÜSÎAD'a ekonominin erken seçimden etkilenmeyecek bir yapıya kavuştuğunu söyledi. Ekonomi Servisi - IMF'nin ekonomi- de kurumsallaşmanın tamamlandığını, bu nedenle olası bir erken seçimin Tür- kiye ekonomisini etkilemeyeceğini ifa- de ettiği bildirildi. Dün uluslararası temaslar konusunda yoğun bir gün yaşanan Istanbul'da Dün- ya Bankası Türkıye Bankalar Birliği (TBB) ile, ikinci gözden geçirme çalış- malan için Türkiye'de bulunan IMF he- yeti de TBB, Yabancı Sermaye Derneği (YASED), Türkiye thracatçılar Meclisi (TÎM) ve Türkiye Sanayici ve îşadamla- n Derneği (TÜSİAD) yöneticileri ile gö- rüştü. Ancak görüşmelere damgasını vu- ran açıklama TÜSİAD'dan geldi. TÜSÎ- AD Başkanı Tuncay Özilhan, özel sek- tör temsilcileriyle heyetle yaptıklan gö- rüşmeye ilişkin açıklamada, "Kendfleri Tûrkhe'nin ekonomi kurumlannın ku- rumsallaşüğını, Merkez Bankası'nın ve IMF heveti Ankara temaslan öncesi Istanbul'da özel sektör temsilcilerini dinledL de\iet bankaiaruun bağunsız bir yapıda oiduğunu, dolayısıyla herhangi bir seçi- min bileekonomiyi etkiiemeyeceğini söy- ledüer" dedi. Özilhan, aynca, IMF heye- tine faizin ve işçiliğin üzerindeki vergi- lerin düşürülmesi gerektiği yönünde gö- rüş bildirdiklenni, heyetin de bu görüşü paylaştığını belirterek, "Sanmm onlar da Ankara'yı ikaz edecekler" diye ko- nuştu. tstanbul Yaklaşunı'nda geri sayım Türkiye Bankalar Birliği ile dün sa- bah bir görüşme yapan Dünya Bankası Özel Sektör Direktörü Ira Liebermann, son biryıldır gündemde olan ve geçen ay yapılan "son noktaya getindi* açıklama- lanna karşın bir turlü işlerlik kazandın- lamayan istanbul Yaklaşımı'nda nihai adımîn 5-10 gün içinde atılacağını açık- ladı. IMF Türkiye Masası Şefı Juha Kahkonen ise özel sektör kuruluşlany- la yaptıklan görüşmeleri değerlendirir- ken tüm kesimler açısından önemli ola- nın yürürlükteki programı takip etmek oiduğunu söyledi. "Şuana kadar olduk- ça iyi sonuçlar eide edildi, ekonomi sağ- lam temeJler üzerine oturtulmaya baş- landı" diyen Kahkonen, "herkesin uy- gıılanmaanrian kârh çıkacağı" progra- mın "tüm meyveleri aiacak şekfldeuygu- lanması" gerektiğinin altını çizdi. BDDK ile aynntida aynhk IMF heyeti dün ilk olarak YASED ile yatınm ortamının iyileştirilmesi refor- mu üzerine görüştükten sonra TBB'yi ziyaret etti. TBB Başkanvekili Akm Ak- baygiL tstanbul Yaklaşımı temel metni üzerinde BDDK ile anlaşmaya vanldığı- nı hatırlatarak birtakım teknik konular- da görüş aynlığının devam ettiğinı, kısa sürede bunlann da çözülmesini umduk- lannı bildirdi. IMF'nin Icra Iflas Kanu- nu'nu temel sorun olarak gördüğünü be- lirten Akbaygil, "Yeni kredüerin tekrar açılmasuun direkt bağh okhığu unsurla- nn başmda bu kanun geüyor* dedi. TİM'den kurda geri adnn Türk Lirası'mn değer kazanmasınrn ihracata vurduğu darbeyi sık sık dile ge- tiren TtM başkanı Oğûz Saücı ıse IMF görüşmesi sonrası "me\cutkurpoBtika- sından yana bir süanülan" olmadığını ifade etti. Satıcı kurdaki oynamanın kı- sa vadeli bir çözüm için ele alınabilece- ğini, üretici sektörlerin vergi oranlannın indirilmesi, girdi fıyatlannın istikran gı- bi uzun vadeli çözümlere ihtiyacı oidu- ğunu dile getirdi. Kimi şirketler İstanbul Yaklaşımı'nı beklerken kimi şirketler şimdiden bankalarla masaya oturdu Bankalarla şirketler ıızlaşıyor YAVUZBARLAS • IMF ve Dünya Bankası heyetlerinin reel sektör ve bankacılık kesimiyle yaptığı temaslarla istanbul Yaklaşımı projesi hız kazanırken îş Bankası, dün işadamı Cavit Çağlar'ın şirketlerinden Nergis Holding'in. Polylen Sentetik İplik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin ve Sifaş Sentetik Iplik Fabrikalan'nm kredi borçlannı yeniden yapılandırdı. borçlannı yeniden yapılandır- dı. Söz konusu şirketler hakkın- da açtığı icra davalanndan da vazgeçen Iş Bankası, Nergis Holding'in 9.7 milyon dolarlık, Polylen Sentetik tplik'in 7.4 milyon dolarlık ve Sifaş'ın 12.2 milyon dolarlık anapara borcu- nu 2006 yılı sonuna kadar öde- mek koşuluyla taksitlendirdi. Akbank da Turkcell'in toplamı 250 milyon dolara varan kredi borcunun 50 milyon dolarlık ve 12.5 milyon dolarlık anapara ödemelerini 1 yıl süreyle uzat- mıştı. Bankalarla uzlaşma yolu bulan bu" dığer şirket ise Berdan Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ ol-' du. Şirket toplam 5 bankaya olan 46.5 milyon Euro'lukbor- cunu 7 yıllık ödeme plamna bağladı. Bir diğer tekstil firma- sı olan Tümteks ise mart ayın- da 4 bankaya olan 5.8 trilyon li- ralık borcu için protokol imza- Ekonomik krizin ardından kredi borçlannı ödeyemeyen birçok şirket, bankalarla ön pro- tokol imzalayıp istanbul Yakla- şımı'nın hayata geçmesini bek- lerken kimi şirketler ise şimdi- den bankalarla uzlaşmaya baş- ladı. Uluslararası Para Fonu (TMF) ve Dünya Bankası heyet- lerinin reel sektör ve bankacılık kesimiyle yaptığı temaslarla is- tanbul Yaklaşımı projesi hız ka- zanırken diğer yandan bazı ban- kalar, borçlannı görüştükleri şirketlerle masaya oturarak ye- ni ödeme planlan üzerinde an- laşmaya vardı tş Bankası, dün işadamı Ca- vit Çağlar'ın sahibi olduğu şir- ketlerden Nergis Holding'in, Polylen Sentetik Iplik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin ve Sifaş Sente- tik Iplik Fabrikalan'nın kredi ladı. Birçok şirket ise bankalar- la ön protokolde anlaşmaya var- masına karşın reel sektörün ma- li sektöre olan borçlannın yeni- den yapılandınlmasına ilişkin yasamn yürürlüğe girmesini beklemeye geçti. Boyasan lekstıl Sanayi ve Ticaret AŞ, BDDK'nin aracılı- ğıyla başta Yapı Kredi Bankası olmak üzere Demirbank'a, tk- tisat Bankası'na ve Tarişbank'a olan borçlanna ilişkin bir geri ödeme planı hazırladı. Borçla- nnın yeniden yapılandınlması için dört gözle tstanbul Yakla- şımı'nı bekleyen bir diğer şirket ise ÇBS Boya Kimya Sanayi AŞ. Şirket Halkbank'a olan 13 trilyon liralık kredi borcu için görüşmelerini sürdürüyor. KÖMÜRLE ÇALIŞAN SANTRALLARDA BAKIM GEREKÇELt ÜRETtM KEStNTtSl DOĞRULANDI Çakan: Barajlarda üretim sürüyor • Çakan, hidroelektrik santrallenndaki üretimin durdurulduğu yönündeki haberleri yalanlarken termik santrallarda bakım gerekçeli üretim kesintileri oiduğunu söyledi. Enerji Bakanı Zeki Çakan ANKARA(CiHnhuriyetBürosu) - Enerji ve Tabü Kaynaİdar Bakanı Zeld Çakan, hidrolik santrallarda üretimin durdurulduğu yönündekı haberleri yalanlarken Atatürk, Ke- ban ve Karakaya barajlannda su se- viyelerinin düşük oiduğunu söyle- di. Termik santrallarda bakım ge- rekçeli üretim kesintilerini doğrula- yan Çakan, doğalgazda al ya da öde kapsamında bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını söyledi. Ça- kan, doğalgaz alım garantileri nede- niyle ödeme iddialannın uluslarara- sı camiada BOTAŞ'a zarar verdiği- ni savunarak, "Asıl vatan hainliği devietin şirketfcrine zarar vermek- tir" dedi. Çakan, dün bürokratlanyla bir- likte düzenlediği basın toplantısın- da. BOTAŞ'ın almadığı gaz için 170 milyon dolar ödeme yaptığı ve yılsonunda bu rakamın 500 milyon dolara ulaşacağı yönündeki haber- leri "yalan, vanhş ve kasnT olarak nitelendirdi "Hiçbir barajımızda BOTAŞ Cenel Müdürü Bildacı'dan ilginç savunma: Iran depo işlevi görürANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan BildacL doğalgazda al ya da öde yükümlülüğü nede- niyle Iran'dan alman gaz kulla- nılamasa bile peşin ödeme ya- pılıp bu gazın daha sonra kul- lanılacağını anlatırken "Astan- da bu çok avantajh bir şey, çün- kü ücretsiz depo görevi görü- yorlar" dedi. Bildacı, gaz fazlası yokken, "var" denilmesi nedeniyle gaz satamaz hale geldiklerini ileri sürerek "BOTAŞ'ı zarara sok- mak vatan hainliğidir" dedi. Bildacı, Bakû- Ceyhan boru hattına ilişkin olarak basında "Bir gecede şartname değisti- rüdi" iddialannın ortaya atıl- dığını, BOTAŞ'ı korumak için BP'nin açıklama yaptığını söy- ledi. 1987'deTürkiye'ninalya da öde yükümlülüğüyle karşı karşıya kaldığını açıklayan Bil- dacı, "2002'de, 2003'te Tûrld- ye hiç büyümeyecek deyin, ben bu gazı şirketlere direkt sata- nm" dedi. Bildacı, Rekabet Kurulu'nun da şu anda BO- TAŞ'ın hesaplannı inceledigi- ni belirtti. Gökhan Bildacı, kurumun al ya da öde yükümlülüğü içeren yurtdışı doğalgaz alım anlaş- malannı, kendilerinin de müş- terileriyle al ya da öde koşulu- nu içeren sözleşmeler imzala- malanyla savunmaya çalıştı. Bildacı, savunmasını, "İran'dan diyelim gaz alama- dık. Sonra bu gazı almayı plan- hyoruz. tran bize depo görevi görüj'or'' diye sürdürdü. Gökhan Bildacı, yaz aylann- da doğalgaz tüketiminin daha da düşeceği, bu durumda alım anlaşmalarındaki tutan BO- TAŞ'ın nasıl kullanılacağı so- rusu üzerine, Istanbul'da eylül ayına kadar 200 bin yeni abo- ne planlandığını, yaz aylann- dan sonra kullanımda artış ola- cağım söyledi. üretim durmamışör'' diyen Çakan, bir gazetede 6 Mayıs tarihine ilişkin yayımlanan üretim rakamlannın ta- lebin düşük olduğu saat 07.00'ye ait oiduğunu bildirdi. Söz konusu günde Keban Barajrnda 1 milyon 633 bin kilovatsaat, Karakaya Bara- jfnda 440 bin kılovat saat, Atatürk Barajf nda da 5 milyon 764 bin ki- lovatsaat elektrik üretildiğini açık- layan Çakan, Elektrik Üretim AŞ'ye ait hidroelektrik santrallann- da 6 Mayıs 2002'de 50 milyon 675 bin kilovat saat elektrik üretilirken geçen yıl aynı gün bu rakamın 28 milyon 847 bin oiduğunu belirtti. Çakan, Eylül ve Kasım 2001'de genel müdürlerinin 3 saatlik elektrik kesinhsi gerektiğini bil- dirdiklerini aktardı. Ancak dün- yada kapasite kullanımı \iizde 60'larda olan termik santrallan yüzde 80'lerde üretime zorlaya- rak kesintiye gitmediklerini anla- tan Çakan, bu nedenle bakım ya- pamadıklan teraıik santrallan bu yıl bakıma aldıklannı söyledi. Çakan, kriz olmasaydı 5-6 saatlik kısıntıya gidilmesi gerekeceğini açıklarken. "Kriz döneminde bi- le 3-4 saatlik lasınüya gitmek zo- runda kalabiürdik. Kurulu gücün yüzde 10'u mertebesinde yedek tutmak mecburiwtinde\Tz" dedi. Çakan, TEDAŞ 'ın 200Ö"deki 222 trilyon liralık zarannı 2001 'de ka- pahp, 37 trilyon lira kâra geçtiği- ni bildirdi. Çakan, bugün sanayi- ye kullandınlan elektriğin bede- lının yüksek oiduğunu, bunu aşa- ğı çekmek için bütün kömür ocaklannı özel sektöre açacakla- nnı, 15-20yıllığınarödevansiha- leleri açılacağını kaydetti. Tüpgaz ve otogaza zam Ekonomi Servisi - Tüpgaz olarak bilinen likit petrol gazının (LPG) perakende satış fiyatlan yeniden belirlendi. Türkiye Likit Petrol Gazcılan Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, dağıtım fırmalan, tüpgaz fiyatlannı bugünden geçerü olmak üzere, ortalama yüzde 1.8 ile yüzde 2.0 arasında arttırdı. Otogaza da yüzde 2.1 oranında zam yapıldı. Bunagöre 12 kilogramlık mutfak tüpü, Ankara'da 15 milyon 540 bin lira, tstanbul'da 15 milyon 410 bin lira ve tzmir'dede 15 milyon 350 bin liraya yükseldi. 2 kilogramlık piknik tüpünün yeni fiyatlan ise Istanbul'da 2 milyon 750 bin lira, Ankara'da 2 milyon 760 bin lira, Izmir'de 2 milyon 720 bin lira olarak belirlendi. Otogazın litre fiyatı ise Istanbul'da 735 bin lira, Ankara'da 743 bin 700 lira, tzmir'de 732 bin 900 liraya çıktı. IŞÇİNtNEVTtENİINDEN ŞÜKRAN SONER Kerhen Şevket Yılmaz'ın sendıkacılık literatürüne yer- leştirdiği birsözcüktü. 12 Eylül sonrası güçlenmiş işveren sendikacılığı, örgütlülük ve moral değerle- rini kaybetmiş işçi sendikacılığının bozulan denge- lerinde, sözleşme masalannda zorunlu ımza atma- larını anlatmak üzere kullanırdı. O istemeye isteme- ye attıklan ımzalarla, ışçi ve sendıkal hareketin, hak- lann bugün geleceği geri noktayı görebilselerdi, acaba "kerhen" de olsa imza atarlar mıydı? önceki gün Meclis'te yuz yüze geldiğimiz tanı- dık iktidar milletvekilleri, hele de gazetecı kökenli- lerin selam verirken göz göze gelmemek üzereki halleri (Uluç Gürkan hariç) sendikacılara benziyor- du. RTUK Yasası için kalkan parmaklan konusun- da tek gerekçeleri "kerhen"ö\. Ecevit'in deyimiyle içlerine sindıremeye sindiremeye, kulislerde, hatta Meclis kürsüsünden savunmaya bile kalkışmadan, RTÜK Yasası'nı kerhen çıkardılar. Negariptırkı, önceliğinı, haklılığını savunamadık- ları yasayı "kerhen" çıkarmak uzere akıl almaz bir kararlılık içinde sabahlara kadar çalıştılar. üderler milletvekillerini, medya hükümet ortaklarını öylesi- ne sıkı bir gözetım, zapturapt altına almış olmalı ki, oy kullanmamak kımsenin haddi değildi. Muhale- fet engelleme için dakikada bir yoklama isterken, salona koşturmalannı, yoklama dışı kalmamak için telaşlannı görmenizi isterdim. Muhalefetin RTÜK Yasası'ndan daha anlamlı eleştirisi, iktidar milletvekillerine uyarısı tam da bu can alıcı noktadan başlıyordu. Yeterince yandaş olmayan Meclis Başkanvekili'nin değıştırilıp yine uygun görülmeyen başkanvekili yüzünden oturum gününün değıştirilmesı taktikleri dile getıriliyordu. Yüzlerce yerel televizyon, radyolar, gazeteleryok olacaktı. Milletvekillerinin seçim bölgelerindevarol- malannı borçlu oldukları bu kurumlann sonunu ha- zırlayan yasaya parmak kaldırmalan, kartel, tekel medyasının gücünden duyulan büyük korkuydu. RTÜK'ten sonra gidemeyecekleri seçim bölgelerin- de ulaşamayacakları seçmenlerıne, belki tekel medyasının desteginde ulaşacaklarını umuyorlar- dı, ama yanılıyorlardı. Kartel medyası, RTÜK Yasası çıktıktan sonra kul- landığı, yıpranmış, daha fazla işine yaramayacak si- yasileri bir kalemde silecektı. Zaten şimdiden dışa- rıdan ithal yeni liderler yaratmaya hazırlanmıyor muydu? Medya tekelinin hukuksuz siyaset üzerin- de kazandığı gücü yasallaştırmak, kendisıni gü- vence attına almak üzere çıkarmakta olduğu yasa, sonunda en çok, talimatla parmak kaldıranlan vu- racaktı. Bu yasa ile medya tekelinin siyaset üzerin- deki gücü katlanıyor, bugüne kadar çıkar ittifaklan ile iç ıçe olduğu siyasilere sahıp çıkma zorunlulu- ğu ortadan kalkıyordu. Kürsüden neler neler söylenmedi ki... 21 Şubat 2001 tarihinde Halk Bankası'ndan hesap numara- sı verilerek 8 trilyon liranın dolara çevrilmesi ve bir gecede bankanın 1 trilyon hra zarara uğratılması- nın arkasındaki medya patronu ve siyasiler.. Med- yanın çıkarlarına boyun eğmeyen siyasilere yöne- lik şantajlarından örnekler.. Ozelleştirme, banka, medya, siyaset ilişkilerinden kesitler... Muhalefet belki de sadece muhalefet yapmak, ik- tidan yıpratmak ve yetmeyen oy sayısı nedeniyle kavga ortamı yaratarak yasanın çıkmasını engelle- mek taktıği ile yola çıkmıştı. Birbirine yakın, tahrik içeren konuşmalar, ardı arkası gelmeyen madde- ler üzerinde değışiklik önergeleri, dakika başı ço- ğunluk yoklaması isteme taktikleri sürpriz değildi. Sürpriz olanı, galiba iktidar milletvekillerinin, hü- kümetin bu yasayı ne pahasına olursa olsun çıkar- ma kararlılığı idi. İktidar milletvekilleri sanki toptan sakinleştirıci ılaç almış gibiydiler. Birkaç an dışın- da, en ağır tahriklerde bile aldırmaz, umursamaz, yerlerinde oturdular, bunaldıklarında korıdorlara kaçtılar. Yoklama istendikçe içerıye koşturdular ve sadece ve sadece parmak kaldırdılar. Hükümeti galiba hiçbir yasa bu kadar yıpratmamış, bu kadar açıkta bırakmamıştı. Ama RTÜK Yasası, sonunda Meclis'ten çıkarılmıştı. Gazeteciler, heledeyıldızyazarlar, kendileri için, basın özgüriügü için yaşamsal önemde biryasa gö- rüşülürken ortalıkta görünmediler. Medyanın bu- günkü çarpık gelişmesinde çıkarlan olan, kimliğini yitirmiş birkaç istisna dışında çoğunluk, aslında çıkmakta olan yasanın ıçeriğine karşı, gelecekle il- gili kaygılar taşıyordu. Ama patronaj aforozundan korktuklan için Meclis görüşmelerini ızlemeye bile gelememişlerdı. Umutlar yine başka baharlara, yasalaşmadan değişmesi gündeme gelen RTÜK Yasası değişik- liklerine, olabilirse Cumhurbaşkanı vetosuna, Ana- yasa Mahkemesi'ne kalmıştı... [email protected] Türk-Japon İş Konseyi Hedef, ortak projelerle büyümek Ekonomi Servisi - Türk-Japon Iş Konse- yi'nin 13. toplantısında, iki ülke arasında var olan ticari ve mali ilişki- lerin, gelişen ekonomık koşullar çerçevesinde bugünden yanna büyük oranda arttırmak müm- kün olmadığından, or- tak projelerle yeni pa- zarlara açılmanın daha iyi sonuç verildiği ko- nusunda fikir birliğine vanldı. Bu konuda Türk-Ja- pon Iş Konseyi Başkanı Aslan ÖneL ünhersite- lerle ortak projeleri ge- liştirildiğini dile getirir- ken. Japon Konseyi Baş- kanı Toshifumi Takei de Türkiye'nin, Orta Asya ile tarih bağlan bulundu- ğunu. oralarda ortak in- şaat projeleri geliştirile- bileceğine dikkat çekti. Öneli, Türkiye'nin Japonya'dan son 3 yılda sağladığı program ve proje kredilerinin 3 mil- yar dolan bulduğunu söyledi. Japonya'nın 1 milyon civannda ışgücü açığı bulunduğunu ve nüfusun her geçen yıl daha da azaldığını dile getiren Önel, bu konuda ortak bir çalışma yap- maya karar verdiklerini dile getirerek bir okul projesi üzerinde yoğun- laşıldığım anlattı. Japonya'nın IT, bilgi- sayar ve bilişim tekno- lojileri konusunda ne ka- dar geliştiğinin tüm dün- yaca bilindiğini belirten Önel, Türkiye'de Ege, 9 Eylül Üniversiteleri, Ekonomi ve Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile görüşüldüğünü ve top- lam bin öğrencinin, Ja- pon firmalarla birlikte en çok 3 aylık bir çalış- ma yapmasının planlan- dığım dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle