Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SArTA CUMHURİYET 20 NİSAN 2002 CUMARTESİ
Dffl
Üyeliğe aday ülkeler ile Türkiye arasında insan haklan belgelerine taraf olma konusunda büyük fark var CUMARTESİ
AvrupaBirliği'nde ölüm cezasıA vrupa Birliği sistemi içinde üretilen belgeler,
/î ölüm cezasının kaldınlmış olmasının, AB'nin
*lJL içsel asgari standartlan haline geldiğini
göstermektedir. Bu nedenledir ki AB, örgüte üye
olmaya aday devletlerden, demokrasi, hukuk devleti,
ınsan haklanna ve temel özgürlüklere saygı
gösterilmesi, çoğulculuk gibi ilke ve standartlara
uyulması ve bunun lcurumsallaştınlması ve bir dizi
ulusalüstü insan haklan sözleşmelerine taraf olarak
insan hakJanna saygı taahhüdünün ulusalüstü
düzlemde üstlenilmesi taleplerinde bulunmaktadır.
AİHSProtokol No. 13. alanında sadece ilk ör-
nek olması bakımmdan değil ve fakat yansıttığı
ölüm cezası karşıtı sağlam ve istikrarlı siyasal
irade ve kapsamma alacağı devasa bir coğrafya-
da çok büyük bir nüfus kitlesi bakımından etki do-
ğuracak olması nedenleriyle de önemlidir.
Şimdi. bu iki husus üzerinde durmak uygun ola-
caktır. Gerçekten de. AK kurumsallaşması çerçe-
vesinde oldukça sağlam ve istikrarlı bir ölüm ce-
zası karşıtı irade. kararlılık bulunmaktadır. Bunun
en somut kanıtı şudur. 11 Eylül 2001 tarihinde
ABD'de gerçekleştirilen saldınlar ve onun arka-
sından birey hak ve özgürlüklerini. terorizmle
mücadele gerekçesiyle daha fazla kayıtlama ve bu
suç faillerinın yakalanması. yargılanması ve ölüm
cezası dahil olmak üzere şedit biçimde cezalan-
dınlmalan yönünde beliren eğiJim ve girişimle-
rin varlığı bılinmektedir. Buna karşılık. AK'nin
çeşitli organlannın. saidından günümuze dek ge-
çen zaman dilimi içinde aldıklan çeşitli kararlar
dikkatli biçimde takip edildiğinde, bu gerilimli or-
tama rağmen ölüm cezasını her koşul altında kal-
dıran birulusalüstü belge üretme çabasına ara ve-
rilmediği. hatta karara bağlanarak sonuçlandınl-
dığı görülmektedir. Bu demektir ki yasadışı şid-
dete karşı, yasal ölüm cezası şiddeti ile yanıt ver-
mek gerekir anlayışına teslim olunmamıştır; or-
tamın güçlükJerine karşın ölüm cezasını kaldır-
mayı üstlenmeye ilişkin belge üretilmiştir.
Aynı eksende gözden kaçınlmaması gereken bir
dizi diğer kararda ise ölüm cezası istemli dava bağ-
lamında suçlu ya da zanlının iadesine yönelik ta-
lep ahnması durumunda, iade talep eden devlet.
ilgili kişinin ölüm cezasına çarptınlmayacağına
dair sağlam güvenceler vermediği sürece. bu ia-
de talebinin reddedilmesi gerektiği ifade edilmiş-
tir. Esasen bu standart. hem bir dizi iki ya da çok
taraf]ı suçlulann iadesi anlaşmalarında sözleş-
melerinde, hem de örnek olsun, genel insan hak-
lan belgelerinin "yaşam hakkT ve özellikJe "iş-
kence ve insanlık dışı ya da aşağıla\ıcı muamete
ya da ceza yasağı*" normlannı yorumlayan söz-
leşme organlannın yerleşik duruma gelmiş ıçti-
hatlan kapsamındadır. Terör saldınlan sonrası ik-
limi içinde bile. anılan ilke ve standartlann yeni-
den teyit edilmesi. bunlara riayet edileceğinin
açıklanması, ölüm cezası karşıtı iradenin en so-
mut karutlandır. Bu doğrultudaki standartlan ye-
niden teyit eden yakın tarihli bir örnek belge şudur: AK Par-
lamenterler Meclisi'nin 24.1.2002 tanh ve 1550 (2002) sa-
yılı
u
TerorizmJe mücadele ve insan haklanna savgı göste-
rilmesi"' başlıklı tavsiye karan.
Protokol No: 13'ün. kapsama alanı (cografi alan ve nü-
fus) bakımından taşıdığı önem de yadsmamaz. Şöyle ki:
Avrupa Konseyi üyesi devletlerbugün Revkavik'teaîzlan-
da'dan Kamçatski"yeKusya Federasyonu'na. Oslo'danNor-
veç'ten Valletta'yaMalta'ya dek dünyanın büyük bir coğ-
rafyasında yayılmış bulunmaktadırlar. SSCB'nin çözülü-
şü sonrasında AK üyesi sayısında büyük bir artış oldugu
bilinmektedir. Bu ayru zamanda çok büyük bir insan kitle-
sinin de AK örgütienme ve faaliyet alanına dahıl olması so-
nucunu doğurmuştur. Bu demektir ki ölüm cezasını her ko-
şulda kaldıran protokol No: 13 yürürlüğe girmekle. böyle-
sine büyük mekânda bu çaptaki bir insan kitlesi bakımın-
dan ölüm cezası tarihe gömülecektir.
Kaldı ki yukandaki öngörüyü pekiştiren şu güncel du-
ruma da deginmekgerekir. AK üyesi devletler arasında. ölüm
cezası uygulamalannı sürdüreni bulunmamaktadır. Gerek.
'de jure' gerekse 'de facto' olarak ölüm cezası infazlannın
durdurulrnasına ilişkin birmoratoryum bu mekânda yürür-
lüktedir.
Avrupa Birliği belgelerl:
.AB sistemi içinde üretilen belgeler, ölüm cezasının kal-
dınlmış olmasının. AB'nin içsel asgari standartlan haline
geldiğini göstermektedir. Bu nedenledir ki. AB. örgüte üye
olmaya aday devletlerden, demokrasi, hukuk devleti. insan
haklanna ve temel özgürlüklere saygı gösterilmesi. çoğul-
culuk gibi ilke ve standartlara uyulması ve bunun kurum-
sallaştınlması ve bir dizi ulusalüstü insan haklan sözleş-
melerine tarafolarak insan haklanna saygı taahhüdünün ulu-
salüstü düzlemde üstlenilmesi taleplerinde bulunmaktadır.
1997 Amsterdam Anlaşması'na göre. AB. "Üye devlet-
lerin ortak ilkelerini teşkil eden özgüriük. demokrasi, insan
haklanna ve temel özgürlüklere saygı gösterilmesi ve hukuk
de leti ilkeleri üzerinde kurulmuşrur."
Ote yanda/B Konseyi. 3. 6.1998 tarihli "Ölfim Cezası
Kcousunda Üçüncü L Ikelere Yönelik AB Sıyasası Rehber
Kırauan" başlıklı belgede açıkça, bir yanda infazlann
dırdurulmasına ilişkin moratoryum ilaru ve işletilmesi. öte
yanda ise ölüm cezasının mevzuattan çıkanlması hususla-
ruı şart haline getirmiştir. Öte yanda, 18.12.2000 tarihli AB
Tenel Haklar Şartı da hiç kimsenin ölüm cezasına çarptı-
nlanayacağı ya da bu cezasının infâz edilemeyeceğini hük-
nw bağlamaktadır.
3urada. akla takılabilecek bir soru şudur: AB. ölüm ce-
zannın kaldmlmasını talep ederken aday ülkelere yönelik
birgüçlük çıkarma siyasası mı izlemektedir; aday ülkeler
arsında farklı kriterlermi uygulamaktadır? Keza AB, ölüm
ceasının kaldınlması koşulunu ileri sürerken kendisinin
geçekJeştirememiş oldugu biraşamayı mı dayatmaktadır?
3u sorulann objektif yanıtı, AB üyesi devletlerde ölüm
ceasının durumuna bakmakla bulunabilir. Hatırlayalım
ki. \B üyesi devletler, AK'ye de üye devletlerdir.
\B'ye aday toplam 13 devletten. Türkiye hariç, 12 si.
.\HS Protokol No. 6'yı onaylamış durumdadır. Buna kar-
şıİK, anılan 13 devletten MSHS'îkinci Seçmeli ProtokoFü
onıylayanlann sayısı daha düşüktür ve sadece 7'dir. Tür-
Idy, yine onaylamayanlararasındadır. Ne var ki. Ikinci Seç-
mci Protokol'ü onaylamayan toplam 6 devletten 5'i birgrup,
1' i^ Türkiye) ise ayn bir grup oluşturmaktadır. iki önemli
Türkiye ve
dünyada
oıum cezası
-3-
Prof.Dr. Mehmet Semih Gemalmaz
Dünvada kullanılan infaz vön temlerinden biri de elektrikli sandelvedir.
sebeple, anılan 5 devleti, Türkiye'den farklı mütalaa etmek
zorunludur.
Birincisi, söz konusu 5 devletin tümü, Ikinci Seçmeli Pro-
tokol'ü onaylamanın önkoşulunu teşkil eden MSHS'yi
onaylamış bulunmaktadırlar.
İkincisi ve daha önemlisi, söz konusu 5 aday devlet, iç
hukukJannda ölüm cezasını kaldırma işlemini gerçekleş-
tirmişlerdir ve bu sebepledir ki, AÎHS Protokol No.ö'ya da
tarafolabilmişlerdir. yani, anılan bu 5 aday devlet bakımın-
dan, MSHS/Protokol No.2'nin onaylanması. sadece bir
usuli işlemin tamamlanması anlamına gelecek aşamaya
ulaşmıştır. Çünkü, ulusal mevzuatta ölüm cezasının çıka-
nlması şeklindeki öngerek yerine getirilmiştir.
Bu aşamada. AB üyeliğine aday toplam 13 devletin, böl-
gesel ve uluslararası temel insan haklan belgelerine taraf
olma çizelgesi üzerinde durulduğunda, 12 aday ile Türki-
ye arasında oldukça büyük bir farklılık göze çarpmaktadır.
Şöyle açıklayalım;
Toplam 9 bölgesel belge (AÎHS ve bunun Protokol No. 1.
No.4. No.6, No.7: Işkencenin Önlenmesi Sözleşmesi; Av-
rupa Sosyal Şartı (ASŞ); Gözden Geçirilmiş ASŞ: Ulusal
AzınlıkJarÇerçeve Sözleşmesi) ve toplam9 uluslararası bel-
ge (BM' MSHS ve bunun Protokol No. 1. No.2: Eko.. Sos.
ve Kül. Haklar Sözleşmesi; BM fşkenceye Karşı Sözleş-
me: Her Biçimiyle Irksal Aynmcıhğın Ortadan Kaldınlma-
sı Sözleşmesi: Her Biçimiyle Kadınlara Karşı Aynmcıh-
ğın Ortadan Kaldınlması Sözleşmesi ve bunun Seçmeli Pro-
tokolü ve nihayet Çocuk Haklan Sözleşmesi) olmak üze-
re toplam 18 belgelik bir listeyi esas alan A\Tupa Birliği,
aday ülkelerin bunlara taraf olma performanslannı ortaya
çıkarmıştır (Eylül 2001).
Toplam 18 belgeden. aday dev letlerin onayladıklan söz-
leşmelerin sayısal dağılımı şöyledir. Bulgaristan-16; Kıb-
ns-17: Çek Cumhuriyeti-16; Estonya-15: Macaristan-17:
Letonya-13. Litvanya-15; Malta-14. Polonya-14: Roman-
ya-16: Slovak Cumhuriyeti-17; Slovenya-16 ve Türkiye-7
(yedi). Görüldüğü üzere, AB üyeliğine aday ülkelerden
12 si için. yukanda listesi verilen 18 belgeye taraf olma ba-
kımından ortalama rakam 15 civannda iken yalnızca 1 ül-
ke. Türkiye, sadece 7 belgeyi onaylamıştır.
Üstteki açıkJama. iki tespite imkân vermektedir.
Ilkini. bir soru şeklinde ifade etmek mümkündür. Türki-
ye. AB'ye üye olmayı gerçekten istemekte midir? Bu so-
ruya olumlu yanıt vermek herhalde pek kolay değildir.
ikincisi şudur: Birçok kişinin kapıldığı izlenimin tersi-
ne, Türkiye'nin bu süreçteki temel sorunu. ölüm cezası de-
ğildir. Eğer öyle olsaydı. ölüm cezası sorunuyla hiç ilinti-
si olmayan. bambaşka insan haklan alan ve konulannı dü-
zenleyen insan hakJan belgelerine tarafolma işlemlerini ger-
çekleştirmiş ya da gerçekleştiriyor olmak gerekirdi.
Öyle ya. çocuk haklanna. kadın haklanna. avnmcılığın
önlenmesine. sosyal haklara ve benzeri bir dizi hak ve öz-
gürlüğe ilişkin olan sözleşmelerin. ölüm cezası sorunu ile
ne bağlantısı kurulabilir?
Bu nedenle, Türkıye'nin insan haklan belgelerine taraf
olmadaki, eğer gönülsüzlüğü denilemeyecekse. eli yavaş-
lığında, ölüm cezası sorunu hakikı bir ayak bağı değildir;
ama. öyle takdim edilmek istenmektedir. Sorunun özü.
Türkiye'nin, evrensel insan haklan standartlannı iç huku-
kuna ve mgulamasına aktannak konusunda sahih siyasi is-
tenci olmamasında ya da daha doğm ifadeyle. bu konuda
halen ikircikli olmasında odaklaşmaktadır.
YARIN: Amerikan Devletleri Örgütü Belgeleri
TABL03
AB üyesi devletlerin ölüm cezasının kaldınlmasına
ilişkin belgeleri onaylama çizelgesi
AB Lvesi
De%1etfer
Almanya
Avusturya
Belçika
Birleşik Krallık
Danimarka
Finlandiya
Fransa
Hollanda
lrlanda
İspanya
Isveç
Italya
Lüksemburg
Portekiz
Yunanistan
AİHS
Onav-051252
Yürürlük-
3.9.53
3.9.58
3.9.58
14.6.55
14.6.55
8.3.51
3.9.53
13.4.53
3.9.53
10.5.90
10.5.90
3.5.74
3.5.74
31.8.54
31.8.54
25.2.53
3.9.53
4.10.79
4.10.79
4.2.52
3.9.53
26.10.55
26.10.55
3.9.53
3.9.53
9.11.78
9.11.78
28.11.74
28.11.74
AİH.VProcokol
No:6
5.7.89
1.8.89
5.1.84
1.3.83
10.12.98
1.1.99
20.5.99
1.6.99
1.12.83
1.3.85
10.5.90
1.6.90
17.2.86
1.3.86
25.4.86
1.5.86
24.6.94
1.7.94
14.1.85
1.3.85
9.2.84
1.3.85
29.12.88
1.1.89
19.2.85
1.3.85
2.10.86
1.11.86
8.9.98
1.10.98
VISHS
17.12.73
10.9.78
21.4.83
20.5.76
6.1.72
19.7.75
4.11.80
11.12.78
8.12.89
27.4.77
6.12.71
15.9.78
18.7.83
15.6.78
5.5.97
MSHS/Protokol
No: 2
18.8.92
18.11.92
2.3.93
2.6.93
8.12.98
8.3.99
10.12.99
10.12.99
24.2.94
24.5.94
4.4.91
11.7.91
-
26.3.91
11.7.91
18.6.93
18.9.93
11.4.91
11.7.91
11.5.90
11.7.91
14.2.95
14.5.95
12.2.92
12.5.92
17.10.90
11.7.91
5.5.97
5.8.97
Tablo 3'te, AB üyesi Fransa henüz MSHS/Ikinci Seçmeli Protokol"e taraf olmamış
gözükmekteyse de Fransa'da ölüm cezası kaldınlmıştır ve AİHS/Protokol No.ö'yı
Fransa onaylamıştır Dolayısıyla, AB'ye üye devletlerin hepsinde ölüm cezası
kaldınlmış durumdadır. O halde AB, yeni üye kabul ederken diğerlerinin yanı sıra
ölüm cezasının kaldınlması şeklinde bir koşulu aramakJa, kendisinin gerçekleştirmemiş
oldugu bir şartı ileri sürüyor değildir.
TABLO 4
AB üyesi devletlerde ölüm cezasının kaldırılmasının
kapsamı
AB Üvesi Devletler
Almanya
Avusturya
Belçika
Birleşik Kralhk/tngiltere
Birleşik Krallık/ K. Irlanda
Danimarka
Finlandiya
Fransa
Hollanda
lrlanda
İspanya
Isveç
Italya
Lüksemburg
Portekiz
Yunanistan
Ölüm cezasının
bûtün suçlar için
kaldınlması tarihi
1949*
1968
1996
1998
1998
1978
1972
1981
1982
1990
1995
1972
1944
1979
1976
1994
Ölüm cezasının
adi suçlar için
kaldınlması tarihi
1950
1965
1973
1933
1949
1870
Son
infaz tarihi
1949
1950
1950
1964
1950
1944
1977
1952
1954
1978
1921
1947
1867
1993
, 1975
1910
1947
1949
1849
1972
* Ölüm cezası bü'tün suçlar bakımından Federal Alman Cumhuriyeti'nde 1949'da ve
Alman Demokratik Cumhuriyeti'nde ise 1987'de kaldınlmıştır. Demokratik Alman
Cumhuriyeti 'ndeki en son infaz tarihi bilinmemektedir. Yukandaki tablonun son
sütununda Almanya bakımından geçen 1949 yılı, Federal Alman Cumhuriyeti'ndeki
son infaz tarihidir.
Tablo 4'ün ortaya koyduğu gerçek şudur: AB üyesi devletlerin tamamı. kendi iç
hukuklarında. ölüm cezasını "bürün suçlar bakımından kaldırmış" bulunmaktadırlar.
Başka deyişle, bu devletlerin mevzuatında. ölüm cezası verilebilecek istisnai bir
kategori yer almamaktadır. O halde, AB'nin, aday devletlerden, sadece ölüm cezasını
koşulsuz olarak kaldırmalan, yani bu cezayı isrisna tanımaksızın mevzuattan
çıkarmalan yönünde ileri sürdüğü talep, bu spesifik bağlamda. aday ülkelere dayatılan
çifte standartlan bir talep değildir. Bu istem, kendi iç sisteminde gerçekJeştirilmiş ve
çözüme kavuşruruhnuş bir aşamamn, bu sisteme dahil olmak arzusundaki adaylar
bakjmından da aranmasından ibarettir.
TABLO 5
AB üyeliğine aday devletlerin ölüm cezasına ilişkin
belgeleri onaylama çizelgesi
AB Lyeliğine
Aday Devletler
Bulgaristan
Çek Cumhuriyeti
Estonya
Kıbns
Letonya
Litvanya
Macaristan
Malta
Polonya
Romanya
Slovak Cumhunyetı
Slovenya
Türkiye
AİHS
Onay-7.9.92
Yüriirlük
7.9.92
18.3.92
1.1.93
16.4.96
16.4.96
6.10.62
6.10.62
27.6.97
27.6.97
20.6.95
20.6.95
5.11.92
5.11.92
23.1.67
23.1.67
19.1.93
19.1.93
20.6.94
20.6.94
18.3.92
1.1.93
AİHS/
Protokol
\o: 6
10.12.98
1.1.99
18.3.92
1.1.93
17.4.98
1.5.98
19.1.00
1.2.00
7.5.99
1.6.99
8.7.99
1.8.99
5.11.92
1.12.92
MSHS
21.9.70
10.11.99
22.2.93
21.10.91
2.4.69
14.4.92
20.11.91
17.1.74
26.3.91 13.9.90
1.4.91
30.10.00
1.11.00
20.6.94
1.7.94
18.3.92
1.1.93
18.3.77
9.12.74
28.5.93
28.6.94 28.6.94 6.7.92
28.6.94 1.7.94
185.54
18.5.54
-
MSHS/
Protokol
\o: 2
10.8.99
-
10.9.99
10.9.99
-
-
24.2.94
24.5.94
29.12.94
29.3.95
27.2.91
11.7.91
22.6.99
22.9.99
10.3.94
10.6.94
-
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOGLU
İşgal Altında Filistin
Arap Yarımadasrnın kuzeyinde, Israil, Filistin
özerk Yönetimi ve Ürdün'ün bir bölümünü kap-
sayan bölgenin adı olan Filistin'in bilinen tarihi IÖ
2000'lı yıllardan başlıyor... Bugün Filistin'deyaşan-
makta olanlan anlamak için o kadar uzağa gitme-
ye gerek var mı? Yine de tarihte çok kısa bir gezi
yapacak olursak en eski sakinleri Arap Yarımada-
sı ve Asya kökenli bazı kavimler olan Filistin top-
raklannın yüzyıllar boyunca çeşitli egemenliklerin
çatışma alanı olduğunu görüyoruz. Mısır egemen-
liğini Israil krallığı; Asur, Babil. Pers egemenlikle-
rini Büyük Iskender'in istilasıyla Roma ve Bizans
egemenlikleri izlıyor... Islamın ortaya çıkışından
sonra da 1516'daki Osmanlı egemenliğine kadar
süren Emevi, Abbasi, Fatımi, Selçuklu, kısa bir dö-
nem Hıristiyan Krallığı ve Eyyubi egemenlikleri
var... Bu baş döndürücü tarihe baktığımızda Filis-
tin topraklarını (sadece Filistin topraklarını mı?) bir
dilin, bir dinin, bir etnik kökenin tekeline indirge-
me çabasının anlamsızlığı yeterince açıktır.
• • •
Daha yakın tarihin, bugünleri anlamada dönüm
noktası oluşturan bırolayı, XVIII. yüzyılda, bölge-
de yaşayan çeşitli halklar arasında kutsal yerler ko-
nusunda çıkan anlaşmazlık ve çatışmalar... Bir
sonraki yüzyılın önemli olguları, Osmanlı yöneti-
mine karşı 1850'li yıllardan başlayan Arap ayak-
lanmalanyla Rusya'dan bu bölgeye göçen Yariu-
dilerin toprak satın almaları ve yurt isteğini gün-
deme getirmeleri... Siyonizmin (Yahudi ırkının bir-
liği fikrinin) önderı Theodor Herzl'in "Bir Yahudi
Devleti" adlı kitabının yayın tarihi 1896. Biryıl son-
ra, Isviçre'nin Basel kentinde ilk siyonist kurultay
toplanıyor. Herzl, Yahudilerin Filistin'e yerleşme-
leri konusunda Osmanlı yönetimiyle ilişki kuruyor.
Ikinci Meşrutiyet'ten sonra bu izin veriliyor ve bu-
nu 1914 tarihli azınlıklar yasasının sağladığı ola-
nakla Yahudi göçmenlerin serbestçe toprak satın
almaya başlamaları izliyor. Filistin cephesınde Os-
manlı birliklerini yenilgiye uğratan Ingiliz generali-
nin 10 Aralık 1917'de Kudüs'e girerken yanında Ya-
hudi birliklerini de getirmesi, bugün yaşanmakta
olanlann çok öncelerden planlanmış olduğunun bir
başka kanıtı. Birinci Dünya Savaşı yıllannda Os-
manlı Imparatorluğu'na karşı Arap ulusalcılığını
kışkırtıp destekleyen Ingiltere aynı anda siyonizm
kartını da oynamaktadır. İlk dünya savaşının biti-
minde Filistin'de yaşamakta olan Yahudilerin sa-
yısı, siyonist hareketin çabalanyla kısa sürede bir-
kaç kat artarak 65 bine yükselmişse de, bu rakam
o tarihte Filistin nüfusunun yüzde onu kadardır...
• • •
14 Mayıs 1948'de devlet olarak resmen kurulan
Israil, 5 milyonluk nüfusu (1991 sayımına göre), as-
keri gücü ve gelirdüzeyıyle, bugün sadece bölge-
nin değil, dünyanın önde gelen siyasal erklerinden
biri. 20-21. yüzyılların siyasal tarihinde, bu yüzyıl-
larda Filistin topraklannda Israil egemenliğinden söz
edilecek... Yinninci yüzyıl geride kaldı, insanlık yir-
mi birinci yüzyılı henüz yaşamaya başladı... Filis-
tin topraklannda, özerk Filistin yönetimine bağlı böl-
gede uygulanmakta olan vahşet, geçen yüzyıllar-
dakilerin herhalde gerisinde değil... Bölgenin adı-
nı taşıyan bir halka karşı, adını ne koyarsak koya-
lım soykınmdan pek de farklı olmayan bir kıyım,
daha ne kadar sürebilir? Binli yıllarla ölçülen bir ta-
rihte, kuruluşunun tarihi yarım yüzyıl tutan bir dev-
letin başındaki şiddet yanlısı yönetim, uygar bir hal-
kı daha ne kadar süre temsil ederek bir başka uy-
gar halka karşı böylesi bir vahşet uygulamayı sür-
dürebilecek?..
• • •
Nükleer silahlara sahip emperyalizm, tarihi ter-
sine yazarak insanlığı yeniden ortaçağa, daha da
öncelere götürme çabasında.. Bunu başarabilir mi?
Yukardaki sorulann yanıtı bu sorunun yanıtında-
dır. Günümüzde dünyanın herhangi bir yerindeki
bir savaşı, gerisindeki emperyalist kışkırtma ve
destekten, emperyalizmin günümüzdeki küresel-
ci amacından ayrı düşünmemeliyiz. İşgal altında-
ki Filistin'de Filistin halkının yanında yer almak, sı-
radan bir insanlık görevi olmanın ötesinde arılam
taşıyor.
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
ENGUSH CENTREL a n g u a g e S c h o o l
J ^ ^ ^ ^ o e n e t İngilizce Programlan
Şirketler ve Kuruluşlar İçin Özel Programlar
Iş İngilizcesi
TOEFHEİTS-KP0S Smavianna Hazırfıfc
Programlan
Çocuklara Öze)
Bire-bir İngilizce
Ev Hanımlarına Özel Hafca İçi Gûndüz
İngilizce Programlan
Oğrencilerimize Ucretsiz AHthrite
uıman
tavslifti eii&ufoı otnuının
BAŞARINIZI ZİRVEyE
TAŞIMAyA ifAZIRIZ...
YA siz?...
Rumell C«o No 92 K)220 Ovnanbey İstanDul
Tel ıO212ı 22S 9172-247 » 8 3 - 2 4 1 20M
Tablo 5'teki verilere göre, AB'ye aday toplam 13 devletten, Türkiye hariç. 12'si,
AÎHS'Protokol No. 6'yı onaylamış durumdadır.
ENGLISH CENTREL a n g u a g e S c h o o l