Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2O NİSAN 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
H J J V U i ı v / l V I J . ekonomi(gcumhuriyet.com.tr 13
Haribo'nun
Türkiye atağı
• tSTANBUL(AA)-
Alman şekerleme
firması Haribo, fabrıka
yatınmı yaparak
Tûrkiye'yi ihracat üssü
haline getinneyi
hedefliyor. Haribo
Türkiye Başkanı Peter
Mantel, şirketin
faaliyetleriyle ilgili
olarak dûzenledigi basın
toplantısında, pazarda 1
numara olmayı
öngördüklerini bildırdi.
1920yılında
Almanya'nın Bonn
şehrinde Hans Riegel
taraftndan üretilen jöleli
şekerlemelerin bugün
dünyanın her yerinde
tüketüir hale geldığini
belirtti.
Devlette
haksa rekabet
• İSTANBUL(AA)-
Rekabet Kurumu Başkan
Yardımcısı Ismail Hakkı
Karakelle, devletin adil
yanş koşulunu bozan
sayılamayacak kadar çok
uygulaması bulunduğunu
savunarak, yurttaşlardan
bu konuda şikâyet
geldığini bildırdi.
"Rekabet HulcuJcu ve
Rekabet Stratejileri"
konulu toplantıda yaptığı
konuştnada Karakelle,
yurttaşlardan, devletin
rekabeti ihlal etmesi
konusunda şikâyetler
geldığini belirtti.
Havada
• ANTALYA(AA)-
Avrupa'dan Türkiye'ye
turist taşıyan özel
sektöre ait charter uçak
şirketlerinin, "Birleşik
Türk Taşımacılığı" adı
altında güçlerini
birleştırmeleri amacıyla
gırişimlere başlandı.
Türkiye Özel Sektör
Havayolu tşletmecileri
Derneği (TÖSHİD)
Başkanı Tuncay
Doğaner, şırketlerin
yenıden yapılandınlması
için çalıştıklannı söyledi.
öebarrtan
koruma hediyeli
tsmiziik
• Haber Merkea -
Türkiye'deki Ziebart
Tidy Car istasyonlan
Nisan ayı sonuna kadar
oiomobillerinde Ziebart
Antibakteriyel Temizlik
Sıstemi'ni yaptıran
müşterilerine otomobilin
iç mekanını kalıcı kir ve
lekelerden koruyan
"döşeme. halı ve vinil
kûruma sistemi"ni
hediye olarak veriyor.
Ziebart Antibakteriyel
Temizlik Sistemi,
otomobilin iç
mekanındaki mikrop ve
bakterilerin 99.9'unu
ö'.dürüvor.
Kalite ve verimlilik, anlayış değişikliği ve yetki kadar sorumluluğun da paylaşılmasından geçiyor
Güveninanahtan kalite• Avmpa Kalite Yönetim Konferansı'ndan:
Çalışanların hatalannı görmelerini
sağlayarak verimlilik ve kaliteyi arttıran
yöntemin kamuda kullanılması ile güven
yeniden sağlanacak.
• Kalite yönetiminin yalnız özel şirketler
tarafından değil, Milli Eğitim Bakanlığı ve
Savunma Sanayii gibi bazı kamu
kurumlannda da kullarulmaya başlanması
önemli bir değişimin işareti olarak görülüyor.
EBRU ERDOĞAN
KOCAELl - Kamuya yeniden
güven duyulması için bir dizi anla-
yış değişikliği ve' Kalite Yönetimi'
gibi uygulamalann gerekliliğine
dikkat çekildi.
Türkiye Kalite Derneği (KAL-
DER) Yönetim Kurulu Başkanı
Hasan Subaşı. gelışmış ülkelerde
bile yurttaşlann kamuya duydukla-
n güvenin son yıllarda önemli azal-
ma gösterdiğine değinerek "Yön-
tem. kamu sektöründe de, asıl pat-
ronun bürokraüar veya potitikacı-
lar değfl, yurttaş oiduğu bitinciyle
başlayabüeeektir. Toplumsal yaşa-
mı düzenleyen kamu yönetiminin
verimnliğini artürmadan. yaşam
kaötesi vükseitilemez" dedi.
Küreselmedeniyeti
yüzde 80 arttırdı
Subaşı, Avrupa Kalite Yönetimi
konferansında yaptığı konuşmada.
kamu yönetimlerinin, değişen şart-
lara ve beklentilere cevap vermek
üzere yeniden yapılanması gerek-
tiğini belirtti.
Günümüz insanının eskisi gibi
yaşamak istemediğini vurgula-
yan Subaşı, daha fazla açıklık,
şeffaflık ve katıhmcılık talep
edildığini ve bu yöntem-
lerin özel ve kamu sektö-
rü ile sivü toplum faali-
yetlerinde etkili bir şe-
kilde kuüanılmasıyla
Türkiye'nin katma değe-
rinin artacağuıı dile ge-
tirdi.
Konferansa2001'deka-
Avrupa Kalite
Yönetimi Kon-
feransı'na katı-
larak kullandık-
lan yöntemin
şirketlerine neler kattığını anlatan yö-
neticiler, kalitenin küresel medeniye-
ti yüzde 80 arttırdığını ileri sürdüler.
Işte söz konusu yöntemi kullanan ba-
zı şirketler ve neler kazandıklan:
DHL: Şirket, 1991'de Avrupa Ka-
lite Yönetimi Vakfi (EFQM) strateji-
lerini uygulamaya başladı. 1996'da
ISO belgesini, 1999'da Portekiz mü-
kemmeliyet, 2001'de Avrupa Kalite
Ödülü'nü aldı.Çalışanlar üye katego-
risinde değerlendiriliyor. DHL'nin ge-
nel müdürü Fernandes, modelin küre-
sel medeniyeti yüzde 81 arturdığının
altını çizdi.
Aygaz: 3.8 milyon tonluk hacme sa-
hip olan LPG sektörünün 1.2 milyon
tonu onlar tarafından sağlanıyor. Şir-
ket, EFQM modelini 1994"te kullan-
maya başladı. Yılda 50 milyon tüpü,
5 milyon haneye satıyorlar. Başan için
ekipler kuran şirket, böylece çalışan-
lan yönetime katarak, onlann kendi
sorunlannı görerek faaliyete geçme-
lerini sağladı.
BorçeBk: Şirketin yurtiçinde ve
yurtdışında 200 müşterisi var. EFQM
modelini uygulamaya başladıktan
sonra, 1997'de ürünlerini pazara sür-
me süresinin 7.5 aydan, 2001"de 1.5
aya indirdi. Şirket, kapasitesini 2 ka-
tına çıkaracak.
Eczacıbaşı Barryo ve Mutfak Ürün-
leri: Ilk kalite çalışmalan 1995 yüın-
da başladı. 1997-2001 döneminde şir-
ketin satışlan yüzde 104 arth. Yurtdı-
şı satış payı da yüzde 55'e yükseldi.
EMAR Şirket bilinçlendirme, ge-
lişme ve uzmanlaşma olarak üç döne-
me aynldı. Güvence sisteminin otur-
masıyla geçen bu sürede şirket özde-
ğerlendirmenin ardından kalite ödü-
lüne aday oldu.
Milli
Prodüktrvite
Merkezi, hem
kamuya hem
de özel sektöre
kaynak
ıHanımınHaki
lite ödülünü alan, Opel
Macaristan, Aygaz. DHL
Portekiz, Borçelik, Ecza-
cıbaşı, Banyo ve Mutfak
Gereçleri ile Emar AŞ'nin
yöneticileri kahldı.
KSO Başkanı Yılmaz
Kanbak da, ekonomık kri-
zin halen devam ettiğini,
bu nedenle krizden et-
kilenen sanayicilerin ilk
yaptıklan işin çevre,
eğitim ve toplam kalite
çalışmalanna yönelik
yahnmlan durdurmak ve
kısmak olduğunu bildirdi.
Avrupa Kalite Yönetimi
Vakfı Yönetim Kurulu
üyesi Aydın Çubukçu vak-
fin çalışmalannı tanıtır-
ken, Türkiye ve Avrupa
ülkelerinden ödül sahıbı
çok sayıda kuruluşun üst
düzey yöneticileri ise
başanya giden yolculuk-
lan hakkında bilgi verdı.
Ulusal Verimlilik Hareketi başlıyor
Cumhurbaşkanı
öncülük edecek
ANKARA (AA) - Milli Prodüktıvıte Merkezı
(MPM). Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSezer'in
öncülüğünde, ulusal bir verimlilik hareketi
başlatmaya hazırlanıyor. MPM Yönetim Kurulu
Başkanı Güngör Yener, Türkiye'de bugün kaynak
kullanımında rahatsız edici boyutta bir yanlışlık
olduğunu ifade etti. Bunlan önleyici verimlilik
raporlannın ay sonuna kadar hazır olacağını
açıklayan Yener, bunun ardından, raporlan bütün
kamu otoritelerine ve kamu kuruluşlanna
dağıtacaklannı söyledi. Raporda, kayıt dışı
ekonomimn kayda alınmasına. bürokrasinin
basitleştirilmesine ve işveren kesiminin kaynak
kullanımındakı yanlışlann düzeltihnesine ilişkin
öneriler bulunuyor. Yener, ekonomiyle ilgili şu
anda 9 bakan, 35 tane genel müdür bulunduğunu,
bunlann koordinasyonu için de tavsiyelerin yer
aldığını kaydetti. Yener, raporda sadece tenkit
etmediklerini, verimlilik hareketınin başanya
ulaşabilmesi için model önereceklerini belirtti.
Ureticiye kredi musluklannı iyice kısan Ziraat Bankası sıkı bir politika izlemeye başladı
Çîftçiye bireysel kredi!
Doğrudan Celir Desteği
Ödemeler
1 katrilyon
lirayı aştı
ANKARA (ANKA) - 2001
yılı doğrudan gelir desteği
ödemeleri kapsamında, öde-
melerin başladığı ocak ayın-
dan bu yana 70 ildeki 1 mil-
yon 984 bin 473 ureticiye
toplam 1 katrilyon 57 triryon
lira aktanldı.
Tanm Bakanlığının veri-
lerine göre, 2001 yılı doğru-
dan gelir desteği ödemeleri
kapsamında 70 ildeki toplam
1 milyon 984 bin 473 çiftçi-
ye, 1 katrilyon 57 trilyon lira
aktanldı. En son 18 Nisan'da
Bitlis, Balıkesir, Burdur, Şır-
nak. Artvin ve Samsun'daki
çiftçilere doğrudan gelir des-
teği ödemeleri yapıldı.
18 Nisan'dan sonra öde-
mesi tamamlanan 6 il de da-
hil olmak üzere toplam 33
bin 264 köydeki 1 milyon
984 bin 473 çiftçiye 1 katril-
yon 57 trilyon lira aktanldı.
• Ziraat Bankası, 2 milyar liralık
"bireysel çiftçi kredisi" kullandırmaya
hazırlanıyor Geçmiş dönem borçlan için
yapılan taksitlendirmeye üreticilerin
sadece yüzde 10'ubaşvurdu.
Ekonomi Servisi- Kredi muslukla-
nnı iyice kısan Ziraat Bankası, 2 mil-
yar liralık "bireysdçiftçi kredisi'' kul-
landırmaya hazırlanıyor. Borca batan
on binlerce üretıcinin geçen yıl itiba-
nyla trilyonlarca liralık borcu bulunu-
yor. Ziraat Bankası'nca yasal takip
başlatılan çiftçi sayısı 107 binı aşar-
ken tanm kredi kooperatiflerinden
kredi kullanan çiftçi sayısı 1 milyon
150 bini geçiyor. Ziraat Bankası ile
kooperatiflerin kullandırdığı toplam
kredi ve faiz tutan ise 2 katrilyon 400
trilyon lirayı buluyor.
Kredi borçlannda temerrüt faizle-
rinı silerek taksitlendirme kolaylığı
getiren Ziraat Bankası'nın uygulama-
sına çiftçi ilgi göstermedi. Borçlann
36 aylık eşit taksitlere bölünmesi ko-
laylığından yararlanmak için üretici-
lerin sadece yüzde 10'u başvurdu.
Öte yandan uygun koşullarda çift-
çiye kredi aktarmaması yönünde dü-
zenlemeler yapılan Ziraat Bankası,
bu konuda sıkı bir politika izlemeye
başladı. Ziraat Bankası Genel Mü-
dürlüğü'nden Tanmsal Proje Kredi
Daire Başkanlığı'na, 21 Kasım 2001
tarihinde gönderilen bir yazıya göre
banka artık yeni risk almayacak. Bu-
na göre tanmsal kredilerin ilerde so-
run yaratmaması için önlem alan ban-
kadaki yazışmada. Daire Başkanlı-
ğı'nın "yeni risk arnşına sebebiyet
vennemesT isteniyor. Yazıda, vadesi
geçmiş anapara, faiz, komisyon gibi
alacaklann yasal takip sonucu tahsil
ve tasfiye edildiği ürerici taleplennin
değerlendirilmemesi yönünde emir
veriliyor.
Yeni kredi hazırfağı
Kredi musluklannı •'iyice krean"
Ziraat Bankası, üretime destek olmak
amacıyla yeni bir uygulamaya başla-
ma hazırlığında. Ziraat Bankası Ge-
nel Müdürü Niyazi Erdoğan, "birey-
sel çiftçi kredisinin" , üreticı başına 2
milyar lira limitlı olarak üreticilerin
hizmetine sunulacağını bildirdi. Er-
doğan, tanm kesimini rahatlatmak
ve üretimin aksatılmadan sürdürül-
mesi amacıyla uygulamaya konulan
bireysel çiftçi kredisine ilişkin uygu-
lama esaslannın, birkaç gün içınde
şubelere iletileceğini belirtti.
Erdoğan, bu konuda şu bilgileri
verdi: "Söz konusu uygulamayla bu-
güne kadar 60 bin üretidnıizin toplam
102 trilyon lira borcu, sorunsuz bir şe-
kilde devletimize hiçbir maüyet getir-
meden itfaya bağianmışnr. Bu arada
30 bini aşkın icra aşamasındaki kredi
ilişkisi nonnal hale gelmiştir."
Ziraat Bankası Genel Müdürü,
bundan önceki borçlu cari hesap uy-
gulamalan için başvuru süresinin 30
Nisan 2002 'de sona ereceğine de dik-
kati çekti. Erdoğan, bu kapsamda mü-
racaat eden üreticilerin işlemlerinin
bu tarihten itibaren 4 ay içinde ger-
çekleştirileceğini vurguladı.
tŞÇİMN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ketçaplı Saldırı
Fransa'da cumhurbaşkanı adayı Başbakan
Jospin'e ketçaplı saldın, Italya'daki 11 Eylül pa-
niği uçak kazasının gölgesinde dikkat bile çek-
medi. Kimi ülkelerde siyasilere bu türden saldırı-
lar demokrasinin bir cilvesi sayılıp çok da fazla
dikkat çekmiyor.
Eline ne geldi ise, çürük yumurta, domates tü-
ründen tipik bir protesto eyleminin ötesinde bir
esprisi vardı, ketçaplı saldınnın. Protestocular sol
partiler ve liderlerin sol kimliğinin yok olmasını pro-
testo, kırmızı rengi anımsatma niteliğinde kullan-
mışlardı ketçabı. Ketçapların üzerine "Gerçeksol
için ketçap", "Hepimizin suratı kızarsın " yazıları ile
de sosyalist partinin lideri, eski sıkı solcu Jospin'e
mesaj veriyortardı.
Batı'da yeni sol rüzgârları ile iktidara gelen par-
tilerin, seçim kampanyalannda bile görülmeyen
sol kimliklerinin, iktidar uygulamalannda, giderek
daha belirgin merkez sağ, liberal çizgiye kayma-
lan, parti içlerindeserttartışmalara neden olurken,
dışardan sendikalann, büyüyen küreselleşme kar-
şıtı muhalefetin, henüz darmadağın olsalar da sol
örgütlenmelerin sürekli eleştirilerine konu oluyor.
Yine de kimı ülkelerde ikinci tur seçim kazanma
şansını da elde eden eski merkez sol partilerin, sa-
dece adlarını koruyarak iktidarda daha da merkez
sağda yer almalarına engel oluşturmuyor.
AB'nin birliği güçlendirme ve gelişme sürecin-
de. Kopenhag kriterlerinin sosyal, daha doğrusu
sol ayağı eksik kaldı. Para birliğine giden ortaklar,
demokratikleşmede kimi olmazsa olmaz ölçüler
dışında, sosyal haklarda ortaklık arayışından ne-
rede ise tümden vazgeçmiş konumdalar. AB üye-
si ülkelerin kazanılmış sosyal haklarında ülkeler
arasındaki büyük farklılıklann giderilmesi sorunu
bir yana, her ülkenin kendi içinde yerieşik sosyal
haklardan ödün içinde sermayeden gelen baskı-
lar giderek yoğunluk kazanıyor.
Uzun yıllar emegin kazanılmış haklannı geliştir-
me yolunda önemli adımlar atamayan sendikalar,
emek hareketi, ancak kazanılmış, yerieşik hakla-
rın korunması için kendi koşulları içinde direniyor-
lar. Almanya başta AB ülkelerinde esnek çalışma
ile. çalışanlan daha kısa süreli, daha verimli, ama
sonuç olarak daha düşük ücretlerle çalıştınmak
için atağa geçmiş sermaye hareketine karşı, sen-
dikal hareket çalışma saatlerini düşürme kampan-
yalan ile yanıt vermeye çalışıyor. işsizlik sorununa
çözüm için, ücret kaybı olmadan çalışma saatle-
rinin düşürülmesi savaşımı yapılıyor.
Kimi kazanılmış hakların geri alınması girişimle-
rıne karşı, Fransa'da, Ispanya'da, Almanya'da,
Yunanistan'da sendikal hareketlerin gerçekleştir-
dikleri direniş genel grevlerin en son örneği geçen
hafta Italya'da yaşandı. Italya'da iş güvencesi ile
ilgili yasal düzenlemede, hükümetin çıkarmalan
kolaylaştıracak girişimi, işçiler ve sendikalarının
sert tepkisi ile karşı karşıya kaldı. Meydanları dol-
duran yüz binler, milyonların katıldığı genel grev
eylemleri ile hükümeti istediğı yasayı çıkarmaktan
vazgeçme noktasına henüz getiremedilerse de
şimdilik çıkaramamasını sağladılar.
AB'nin ekonomik gelişmesi, ABD karşısında re-
kabet gücünü koruması baskısı altında uzun bir
dönemdir ücret artışlarında, toplusözleşme masa-
lannda ödünler veren AB sendikacılık hareketi, an-
cak kazanılmış, yerieşik yasal hakların geri alınma-
sı girişimlerinde şiddetli tepki veriyordu. Ayrıca
sözleşme masalarında da sürekli ödün istenmesi
gerilimi arrtınyor. Toplusözleşme masalarındaki
uyuşmazlıklara bağlı grevlerin artması da günde-
me gelmiş bulunuyor.
En son Yunanistan'da gazetecilerin çalışma sa-
atlerinin düzenlenmesi ve ücret artışlan için yap-
tıklan uyarı grevinden sonra, Almanya'da metal
işçileri için sözleşme masasında anlaşma şansı
kalmamış gibi gözüküyor. Ücret artış oranı üzerin-
deki uyuşmazlık son dakika anlaşması ile çözüle-
mezse, işkolunun uzun sürebilecek bir greve çık-
ması bekleniyor.
Küresel rüzgârlarda AB, ABD'den sonra en bü-
yük pasta payını alan konumda oiduğu halde, pas-
tanın ülkeler içinde paylaşım dağılımındaki denge-
sizlik sonuçta düzene ilişkin sol eksenli eleştirile-
rin yeniden güç kazanmasını gündeme getirmiş
bulunuyor. Uzun yıllar gelir, paylaşım eşitliği gibi
kavramların kullanılmadığı merkez sol partilerde
partiler içı muhalefet, tam da bu noktadan, parti-
lerin sol. sosyal demokrat kimliklerinin, ideoiojile-
rinın kaybolmuş olmasından yola çıkıyor.
AB ve dünya ölçeğindeki küreselleşme karşrb çı-
kışlar, eylemlerise, önce sol marjinal gruplann ha-
reketi gibi görülürlerken giderek çok geniş cephe-
li bir ittifakla güç kazanıyorlar. önceleri küreselleş-
me karşıtı eylemlerin içinde yerlerini almakta çok
da isteklı olmayan sendikal hareketler, şimdi bö-
lük börçük değil, örgüt bütünlüğü içinde yerlerini
alıyorlar.
Sözün özü sosyalist, ama solu unutmuş gözü-
ken Fransız Başbakan Jospin'in yüzünü renklen-
diren ketçap. öylesine sıradan, fantezi olarak de-
ğerlendirilecek küçük bir protesto eyleminden çok
farklı biranlam, içeriktaşıyor. Medyada belki renk-
li görüntü nedeniyle sadece yer aldı, amayakın bir
gelecekteki çok etkili tartışmaların, değişimin ha-
bercisi olabilir.
soner@cumhuriyet.com.tr
MEVZUAT İLANLARINIZA
ÖZEL TARİFE
ST/CM 15 USD
TÜRKİYE BASKISI FİYATLARIMIZDA
AJANS KOMİSYONU DAHİL KDV HARİÇTİR.
Cumhuriye!
PUBLİ MEDİA
TEL: 0-212 513 84 60 - 513 84 61 - 512 05 05
FAX: 0-212 513 84 63
TİRE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo:2001 48"
Davacı Bağ-Kur Genel Müdürluğü tarafından da\alı Kalender Akgül aleyhine açilan tazmi-
nat davasında. Davalı Kalender Akgül'e tebligat yapılamadığından dava dilekçesı ve duruşma
gününün ılanen tebligıne karar verilmiştir. Adı geçenın dunışmanuı ertelendıği 08 04.2002 gü-
nü saat 11.45'te mahkememızde hazır bulunması veya kendisınt bir \ekılle temsil ettirmesı ge-
rektiğı. duruşmaya gelmedığı \eya kendisıru bir vekille temsil ettırmediği takdirde HUMK'nın
377. maddesi gereğince >okluğunda yargılamanın de\am edeceğı ve hüküm verilecegı. "201
sa> ılı kanunun 29, 30, 31 \e müteakip maddelen gereğince da\a dilekçesı \enne kaim olmak
üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 21494
SANDIKLI ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1995 403
Da\acı Salim Üçdemır \'ekılı A\. Ibrahım Lçan tarafından da\alılar Nihat Yıldız. Mu-
zaffer Özdilman ve Ark. aleyhine mahkememize açılan tazmınat da\asının yapılan açık
yargılaması sırasmda alınan ara karan uyannca;
Tüm araştırmalara ragmen Dahilı davalı Süleyman Özdilman mirasçısı olan en son ola-
rak llıcılar mahallesı, askenye loımanlan karşısı Burdur adresinde ıkamet ettığı bildirilen
Muzaffer Özdilman açık adresi tespit edilemedığinden adına dava dilekçesı ve dahilı dava
dılekçesi ile duruşma günü ve saatının ilanen tebligıne karar \erılmiş olmakla;
Davacı Sahm Cçdemır tarafından davahlar aleyhine açılan tazminat davasında
758.000.000 Lira maddı. 50.000.000 Lira manevı olmak üzere toplam 808.000.000.-TL.
tazmınatın olay tarıhınden itibaren >asal faizi ile bırlıkte tahsılıne karar verılmesı talep edıl-
mış, dahilı dava dilekçesı ile de bu kışiler davava dahıl edılmıştır. Yargılamanın atılı bulun-
duğu 30.05.2002 günü saat 11.40'ta Sandıklı Aslıye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda
yapılacak olan duruşmada hazır bulunmanız. hazır bulunmadığınız veya bir vekıl tarafından
temsil edilmedığınız takdirde tahkıkat ve yargılama>a yokluğunuzda de\am olunacağı \e
hüküm venleceği hususu davalının vukarıda kımliği yazılı Muzaffer Özdilman adına dava.
dahıli dava dilekçesi \e duruşma günü ve saatı yerine kaım olmak üzere Tebligat Kanu-
nu'nun 28. ve devamı maddelen uvannca ılanen tebliğ olunur. Basın: 21547
FATİH 4. ASLtYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN
Esas No: 1999 195 Karar No: 2001 919
Da\acı Günay Kenan tarafından açılan aaiplik davasında. mahkememizın
1999 195 esas. 2001 919 karar sayılı 25.12.2001 tanhlı ılamı ile Rıze, K.alkandere,
Kayabaşı Kö\ü. Cılt:023 02. Sayfa:8, Kütük:17"de nürusa kayıtlı bulunan Mustafa
ile Hatıceden olma 01.04.1973 d.lu da\acının eşı Hasan Kenan'ın gaıpligine, evlili-
gin feshine. 3.240.000.-TL ılam harcından peşm alınan 1.370.000.- TL'nın mahsubu
ile kalan 1.870.000.-TL harcın da\acıdan tahsılıne. davacı tarafından yapılan mahke-
me masraflannın üzerınde bırakılmasına yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
llan olunur. 22.01.2002 Basın: 22193
ÇORUM 2. SULH HUKUK IVIAHKEMESİ'NDEN
TEREKE HÂKİMLİĞİ
EsasNo: 2001 36
Müteveffa Çorum ili merkez Akçakava Köyü nüfusunun cilt 15, hane 3'te kayıtlı
bulunan Abdurrahman ve Ayşe'den olma 1928 d.lu Vlaksut Demir'in terekesinin mi-
rasçılanna teslim edilmesi için mahkememızde açılan davanın yapılan açık yargıla-
masmda, mirasçısı olan ve adreslen tespit edilemeyen kardeşleri 1930 d.lu Şerife De-
mir, 1937 d.lu Mehmet Demir. 1944 d.lu Sariye Demir, 1946 d.lu Elmas Demir, 1949
d.lu Nuriye Demir ve yeğenleri Mehmet oğlu 1971 d.lu Mustafa Demir ve Mehmet
oğlu 1972 d.lu Mahmut Demir'in uzun aramalara rağmen adreslen tespit edilemedi-
ğinden müteveffanın terekesinde bulunan paradan hisselerine düşen parayı almak
üzere ve kime verilmesini istiyorlarsa bu hususta beyanda bulunmak üzere
02.05.2002 günü saat 09.40'ta duruşmaya gelmeleri ve kendilerinı bir vekille temsil
ettirmeleri. duruşmaya gelmedikleri \e herhangı bir beyanda bulunmadıklan takdirde
hisselerinıze düşen paranm hazineye bırakılacağı ve duruşmanın yokluklannda yapı-
lacagı hususu ılanen teblıg olunur. Basın: 21993