25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2O NİSAN 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H J J V U i ı v / l V I J . ekonomi(gcumhuriyet.com.tr 13 Haribo'nun Türkiye atağı • tSTANBUL(AA)- Alman şekerleme firması Haribo, fabrıka yatınmı yaparak Tûrkiye'yi ihracat üssü haline getinneyi hedefliyor. Haribo Türkiye Başkanı Peter Mantel, şirketin faaliyetleriyle ilgili olarak dûzenledigi basın toplantısında, pazarda 1 numara olmayı öngördüklerini bildırdi. 1920yılında Almanya'nın Bonn şehrinde Hans Riegel taraftndan üretilen jöleli şekerlemelerin bugün dünyanın her yerinde tüketüir hale geldığini belirtti. Devlette haksa rekabet • İSTANBUL(AA)- Rekabet Kurumu Başkan Yardımcısı Ismail Hakkı Karakelle, devletin adil yanş koşulunu bozan sayılamayacak kadar çok uygulaması bulunduğunu savunarak, yurttaşlardan bu konuda şikâyet geldığini bildırdi. "Rekabet HulcuJcu ve Rekabet Stratejileri" konulu toplantıda yaptığı konuştnada Karakelle, yurttaşlardan, devletin rekabeti ihlal etmesi konusunda şikâyetler geldığini belirtti. Havada • ANTALYA(AA)- Avrupa'dan Türkiye'ye turist taşıyan özel sektöre ait charter uçak şirketlerinin, "Birleşik Türk Taşımacılığı" adı altında güçlerini birleştırmeleri amacıyla gırişimlere başlandı. Türkiye Özel Sektör Havayolu tşletmecileri Derneği (TÖSHİD) Başkanı Tuncay Doğaner, şırketlerin yenıden yapılandınlması için çalıştıklannı söyledi. öebarrtan koruma hediyeli tsmiziik • Haber Merkea - Türkiye'deki Ziebart Tidy Car istasyonlan Nisan ayı sonuna kadar oiomobillerinde Ziebart Antibakteriyel Temizlik Sıstemi'ni yaptıran müşterilerine otomobilin iç mekanını kalıcı kir ve lekelerden koruyan "döşeme. halı ve vinil kûruma sistemi"ni hediye olarak veriyor. Ziebart Antibakteriyel Temizlik Sistemi, otomobilin iç mekanındaki mikrop ve bakterilerin 99.9'unu ö'.dürüvor. Kalite ve verimlilik, anlayış değişikliği ve yetki kadar sorumluluğun da paylaşılmasından geçiyor Güveninanahtan kalite• Avmpa Kalite Yönetim Konferansı'ndan: Çalışanların hatalannı görmelerini sağlayarak verimlilik ve kaliteyi arttıran yöntemin kamuda kullanılması ile güven yeniden sağlanacak. • Kalite yönetiminin yalnız özel şirketler tarafından değil, Milli Eğitim Bakanlığı ve Savunma Sanayii gibi bazı kamu kurumlannda da kullarulmaya başlanması önemli bir değişimin işareti olarak görülüyor. EBRU ERDOĞAN KOCAELl - Kamuya yeniden güven duyulması için bir dizi anla- yış değişikliği ve' Kalite Yönetimi' gibi uygulamalann gerekliliğine dikkat çekildi. Türkiye Kalite Derneği (KAL- DER) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Subaşı. gelışmış ülkelerde bile yurttaşlann kamuya duydukla- n güvenin son yıllarda önemli azal- ma gösterdiğine değinerek "Yön- tem. kamu sektöründe de, asıl pat- ronun bürokraüar veya potitikacı- lar değfl, yurttaş oiduğu bitinciyle başlayabüeeektir. Toplumsal yaşa- mı düzenleyen kamu yönetiminin verimnliğini artürmadan. yaşam kaötesi vükseitilemez" dedi. Küreselmedeniyeti yüzde 80 arttırdı Subaşı, Avrupa Kalite Yönetimi konferansında yaptığı konuşmada. kamu yönetimlerinin, değişen şart- lara ve beklentilere cevap vermek üzere yeniden yapılanması gerek- tiğini belirtti. Günümüz insanının eskisi gibi yaşamak istemediğini vurgula- yan Subaşı, daha fazla açıklık, şeffaflık ve katıhmcılık talep edildığini ve bu yöntem- lerin özel ve kamu sektö- rü ile sivü toplum faali- yetlerinde etkili bir şe- kilde kuüanılmasıyla Türkiye'nin katma değe- rinin artacağuıı dile ge- tirdi. Konferansa2001'deka- Avrupa Kalite Yönetimi Kon- feransı'na katı- larak kullandık- lan yöntemin şirketlerine neler kattığını anlatan yö- neticiler, kalitenin küresel medeniye- ti yüzde 80 arttırdığını ileri sürdüler. Işte söz konusu yöntemi kullanan ba- zı şirketler ve neler kazandıklan: DHL: Şirket, 1991'de Avrupa Ka- lite Yönetimi Vakfi (EFQM) strateji- lerini uygulamaya başladı. 1996'da ISO belgesini, 1999'da Portekiz mü- kemmeliyet, 2001'de Avrupa Kalite Ödülü'nü aldı.Çalışanlar üye katego- risinde değerlendiriliyor. DHL'nin ge- nel müdürü Fernandes, modelin küre- sel medeniyeti yüzde 81 arturdığının altını çizdi. Aygaz: 3.8 milyon tonluk hacme sa- hip olan LPG sektörünün 1.2 milyon tonu onlar tarafından sağlanıyor. Şir- ket, EFQM modelini 1994"te kullan- maya başladı. Yılda 50 milyon tüpü, 5 milyon haneye satıyorlar. Başan için ekipler kuran şirket, böylece çalışan- lan yönetime katarak, onlann kendi sorunlannı görerek faaliyete geçme- lerini sağladı. BorçeBk: Şirketin yurtiçinde ve yurtdışında 200 müşterisi var. EFQM modelini uygulamaya başladıktan sonra, 1997'de ürünlerini pazara sür- me süresinin 7.5 aydan, 2001"de 1.5 aya indirdi. Şirket, kapasitesini 2 ka- tına çıkaracak. Eczacıbaşı Barryo ve Mutfak Ürün- leri: Ilk kalite çalışmalan 1995 yüın- da başladı. 1997-2001 döneminde şir- ketin satışlan yüzde 104 arth. Yurtdı- şı satış payı da yüzde 55'e yükseldi. EMAR Şirket bilinçlendirme, ge- lişme ve uzmanlaşma olarak üç döne- me aynldı. Güvence sisteminin otur- masıyla geçen bu sürede şirket özde- ğerlendirmenin ardından kalite ödü- lüne aday oldu. Milli Prodüktrvite Merkezi, hem kamuya hem de özel sektöre kaynak ıHanımınHaki lite ödülünü alan, Opel Macaristan, Aygaz. DHL Portekiz, Borçelik, Ecza- cıbaşı, Banyo ve Mutfak Gereçleri ile Emar AŞ'nin yöneticileri kahldı. KSO Başkanı Yılmaz Kanbak da, ekonomık kri- zin halen devam ettiğini, bu nedenle krizden et- kilenen sanayicilerin ilk yaptıklan işin çevre, eğitim ve toplam kalite çalışmalanna yönelik yahnmlan durdurmak ve kısmak olduğunu bildirdi. Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Aydın Çubukçu vak- fin çalışmalannı tanıtır- ken, Türkiye ve Avrupa ülkelerinden ödül sahıbı çok sayıda kuruluşun üst düzey yöneticileri ise başanya giden yolculuk- lan hakkında bilgi verdı. Ulusal Verimlilik Hareketi başlıyor Cumhurbaşkanı öncülük edecek ANKARA (AA) - Milli Prodüktıvıte Merkezı (MPM). Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSezer'in öncülüğünde, ulusal bir verimlilik hareketi başlatmaya hazırlanıyor. MPM Yönetim Kurulu Başkanı Güngör Yener, Türkiye'de bugün kaynak kullanımında rahatsız edici boyutta bir yanlışlık olduğunu ifade etti. Bunlan önleyici verimlilik raporlannın ay sonuna kadar hazır olacağını açıklayan Yener, bunun ardından, raporlan bütün kamu otoritelerine ve kamu kuruluşlanna dağıtacaklannı söyledi. Raporda, kayıt dışı ekonomimn kayda alınmasına. bürokrasinin basitleştirilmesine ve işveren kesiminin kaynak kullanımındakı yanlışlann düzeltihnesine ilişkin öneriler bulunuyor. Yener, ekonomiyle ilgili şu anda 9 bakan, 35 tane genel müdür bulunduğunu, bunlann koordinasyonu için de tavsiyelerin yer aldığını kaydetti. Yener, raporda sadece tenkit etmediklerini, verimlilik hareketınin başanya ulaşabilmesi için model önereceklerini belirtti. Ureticiye kredi musluklannı iyice kısan Ziraat Bankası sıkı bir politika izlemeye başladı Çîftçiye bireysel kredi! Doğrudan Celir Desteği Ödemeler 1 katrilyon lirayı aştı ANKARA (ANKA) - 2001 yılı doğrudan gelir desteği ödemeleri kapsamında, öde- melerin başladığı ocak ayın- dan bu yana 70 ildeki 1 mil- yon 984 bin 473 ureticiye toplam 1 katrilyon 57 triryon lira aktanldı. Tanm Bakanlığının veri- lerine göre, 2001 yılı doğru- dan gelir desteği ödemeleri kapsamında 70 ildeki toplam 1 milyon 984 bin 473 çiftçi- ye, 1 katrilyon 57 trilyon lira aktanldı. En son 18 Nisan'da Bitlis, Balıkesir, Burdur, Şır- nak. Artvin ve Samsun'daki çiftçilere doğrudan gelir des- teği ödemeleri yapıldı. 18 Nisan'dan sonra öde- mesi tamamlanan 6 il de da- hil olmak üzere toplam 33 bin 264 köydeki 1 milyon 984 bin 473 çiftçiye 1 katril- yon 57 trilyon lira aktanldı. • Ziraat Bankası, 2 milyar liralık "bireysel çiftçi kredisi" kullandırmaya hazırlanıyor Geçmiş dönem borçlan için yapılan taksitlendirmeye üreticilerin sadece yüzde 10'ubaşvurdu. Ekonomi Servisi- Kredi muslukla- nnı iyice kısan Ziraat Bankası, 2 mil- yar liralık "bireysdçiftçi kredisi'' kul- landırmaya hazırlanıyor. Borca batan on binlerce üretıcinin geçen yıl itiba- nyla trilyonlarca liralık borcu bulunu- yor. Ziraat Bankası'nca yasal takip başlatılan çiftçi sayısı 107 binı aşar- ken tanm kredi kooperatiflerinden kredi kullanan çiftçi sayısı 1 milyon 150 bini geçiyor. Ziraat Bankası ile kooperatiflerin kullandırdığı toplam kredi ve faiz tutan ise 2 katrilyon 400 trilyon lirayı buluyor. Kredi borçlannda temerrüt faizle- rinı silerek taksitlendirme kolaylığı getiren Ziraat Bankası'nın uygulama- sına çiftçi ilgi göstermedi. Borçlann 36 aylık eşit taksitlere bölünmesi ko- laylığından yararlanmak için üretici- lerin sadece yüzde 10'u başvurdu. Öte yandan uygun koşullarda çift- çiye kredi aktarmaması yönünde dü- zenlemeler yapılan Ziraat Bankası, bu konuda sıkı bir politika izlemeye başladı. Ziraat Bankası Genel Mü- dürlüğü'nden Tanmsal Proje Kredi Daire Başkanlığı'na, 21 Kasım 2001 tarihinde gönderilen bir yazıya göre banka artık yeni risk almayacak. Bu- na göre tanmsal kredilerin ilerde so- run yaratmaması için önlem alan ban- kadaki yazışmada. Daire Başkanlı- ğı'nın "yeni risk arnşına sebebiyet vennemesT isteniyor. Yazıda, vadesi geçmiş anapara, faiz, komisyon gibi alacaklann yasal takip sonucu tahsil ve tasfiye edildiği ürerici taleplennin değerlendirilmemesi yönünde emir veriliyor. Yeni kredi hazırfağı Kredi musluklannı •'iyice krean" Ziraat Bankası, üretime destek olmak amacıyla yeni bir uygulamaya başla- ma hazırlığında. Ziraat Bankası Ge- nel Müdürü Niyazi Erdoğan, "birey- sel çiftçi kredisinin" , üreticı başına 2 milyar lira limitlı olarak üreticilerin hizmetine sunulacağını bildirdi. Er- doğan, tanm kesimini rahatlatmak ve üretimin aksatılmadan sürdürül- mesi amacıyla uygulamaya konulan bireysel çiftçi kredisine ilişkin uygu- lama esaslannın, birkaç gün içınde şubelere iletileceğini belirtti. Erdoğan, bu konuda şu bilgileri verdi: "Söz konusu uygulamayla bu- güne kadar 60 bin üretidnıizin toplam 102 trilyon lira borcu, sorunsuz bir şe- kilde devletimize hiçbir maüyet getir- meden itfaya bağianmışnr. Bu arada 30 bini aşkın icra aşamasındaki kredi ilişkisi nonnal hale gelmiştir." Ziraat Bankası Genel Müdürü, bundan önceki borçlu cari hesap uy- gulamalan için başvuru süresinin 30 Nisan 2002 'de sona ereceğine de dik- kati çekti. Erdoğan, bu kapsamda mü- racaat eden üreticilerin işlemlerinin bu tarihten itibaren 4 ay içinde ger- çekleştirileceğini vurguladı. tŞÇİMN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ketçaplı Saldırı Fransa'da cumhurbaşkanı adayı Başbakan Jospin'e ketçaplı saldın, Italya'daki 11 Eylül pa- niği uçak kazasının gölgesinde dikkat bile çek- medi. Kimi ülkelerde siyasilere bu türden saldırı- lar demokrasinin bir cilvesi sayılıp çok da fazla dikkat çekmiyor. Eline ne geldi ise, çürük yumurta, domates tü- ründen tipik bir protesto eyleminin ötesinde bir esprisi vardı, ketçaplı saldınnın. Protestocular sol partiler ve liderlerin sol kimliğinin yok olmasını pro- testo, kırmızı rengi anımsatma niteliğinde kullan- mışlardı ketçabı. Ketçapların üzerine "Gerçeksol için ketçap", "Hepimizin suratı kızarsın " yazıları ile de sosyalist partinin lideri, eski sıkı solcu Jospin'e mesaj veriyortardı. Batı'da yeni sol rüzgârları ile iktidara gelen par- tilerin, seçim kampanyalannda bile görülmeyen sol kimliklerinin, iktidar uygulamalannda, giderek daha belirgin merkez sağ, liberal çizgiye kayma- lan, parti içlerindeserttartışmalara neden olurken, dışardan sendikalann, büyüyen küreselleşme kar- şıtı muhalefetin, henüz darmadağın olsalar da sol örgütlenmelerin sürekli eleştirilerine konu oluyor. Yine de kimı ülkelerde ikinci tur seçim kazanma şansını da elde eden eski merkez sol partilerin, sa- dece adlarını koruyarak iktidarda daha da merkez sağda yer almalarına engel oluşturmuyor. AB'nin birliği güçlendirme ve gelişme sürecin- de. Kopenhag kriterlerinin sosyal, daha doğrusu sol ayağı eksik kaldı. Para birliğine giden ortaklar, demokratikleşmede kimi olmazsa olmaz ölçüler dışında, sosyal haklarda ortaklık arayışından ne- rede ise tümden vazgeçmiş konumdalar. AB üye- si ülkelerin kazanılmış sosyal haklarında ülkeler arasındaki büyük farklılıklann giderilmesi sorunu bir yana, her ülkenin kendi içinde yerieşik sosyal haklardan ödün içinde sermayeden gelen baskı- lar giderek yoğunluk kazanıyor. Uzun yıllar emegin kazanılmış haklannı geliştir- me yolunda önemli adımlar atamayan sendikalar, emek hareketi, ancak kazanılmış, yerieşik hakla- rın korunması için kendi koşulları içinde direniyor- lar. Almanya başta AB ülkelerinde esnek çalışma ile. çalışanlan daha kısa süreli, daha verimli, ama sonuç olarak daha düşük ücretlerle çalıştınmak için atağa geçmiş sermaye hareketine karşı, sen- dikal hareket çalışma saatlerini düşürme kampan- yalan ile yanıt vermeye çalışıyor. işsizlik sorununa çözüm için, ücret kaybı olmadan çalışma saatle- rinin düşürülmesi savaşımı yapılıyor. Kimi kazanılmış hakların geri alınması girişimle- rıne karşı, Fransa'da, Ispanya'da, Almanya'da, Yunanistan'da sendikal hareketlerin gerçekleştir- dikleri direniş genel grevlerin en son örneği geçen hafta Italya'da yaşandı. Italya'da iş güvencesi ile ilgili yasal düzenlemede, hükümetin çıkarmalan kolaylaştıracak girişimi, işçiler ve sendikalarının sert tepkisi ile karşı karşıya kaldı. Meydanları dol- duran yüz binler, milyonların katıldığı genel grev eylemleri ile hükümeti istediğı yasayı çıkarmaktan vazgeçme noktasına henüz getiremedilerse de şimdilik çıkaramamasını sağladılar. AB'nin ekonomik gelişmesi, ABD karşısında re- kabet gücünü koruması baskısı altında uzun bir dönemdir ücret artışlarında, toplusözleşme masa- lannda ödünler veren AB sendikacılık hareketi, an- cak kazanılmış, yerieşik yasal hakların geri alınma- sı girişimlerinde şiddetli tepki veriyordu. Ayrıca sözleşme masalarında da sürekli ödün istenmesi gerilimi arrtınyor. Toplusözleşme masalarındaki uyuşmazlıklara bağlı grevlerin artması da günde- me gelmiş bulunuyor. En son Yunanistan'da gazetecilerin çalışma sa- atlerinin düzenlenmesi ve ücret artışlan için yap- tıklan uyarı grevinden sonra, Almanya'da metal işçileri için sözleşme masasında anlaşma şansı kalmamış gibi gözüküyor. Ücret artış oranı üzerin- deki uyuşmazlık son dakika anlaşması ile çözüle- mezse, işkolunun uzun sürebilecek bir greve çık- ması bekleniyor. Küresel rüzgârlarda AB, ABD'den sonra en bü- yük pasta payını alan konumda oiduğu halde, pas- tanın ülkeler içinde paylaşım dağılımındaki denge- sizlik sonuçta düzene ilişkin sol eksenli eleştirile- rin yeniden güç kazanmasını gündeme getirmiş bulunuyor. Uzun yıllar gelir, paylaşım eşitliği gibi kavramların kullanılmadığı merkez sol partilerde partiler içı muhalefet, tam da bu noktadan, parti- lerin sol. sosyal demokrat kimliklerinin, ideoiojile- rinın kaybolmuş olmasından yola çıkıyor. AB ve dünya ölçeğindeki küreselleşme karşrb çı- kışlar, eylemlerise, önce sol marjinal gruplann ha- reketi gibi görülürlerken giderek çok geniş cephe- li bir ittifakla güç kazanıyorlar. önceleri küreselleş- me karşıtı eylemlerin içinde yerlerini almakta çok da isteklı olmayan sendikal hareketler, şimdi bö- lük börçük değil, örgüt bütünlüğü içinde yerlerini alıyorlar. Sözün özü sosyalist, ama solu unutmuş gözü- ken Fransız Başbakan Jospin'in yüzünü renklen- diren ketçap. öylesine sıradan, fantezi olarak de- ğerlendirilecek küçük bir protesto eyleminden çok farklı biranlam, içeriktaşıyor. Medyada belki renk- li görüntü nedeniyle sadece yer aldı, amayakın bir gelecekteki çok etkili tartışmaların, değişimin ha- bercisi olabilir. soner@cumhuriyet.com.tr MEVZUAT İLANLARINIZA ÖZEL TARİFE ST/CM 15 USD TÜRKİYE BASKISI FİYATLARIMIZDA AJANS KOMİSYONU DAHİL KDV HARİÇTİR. Cumhuriye! PUBLİ MEDİA TEL: 0-212 513 84 60 - 513 84 61 - 512 05 05 FAX: 0-212 513 84 63 TİRE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo:2001 48" Davacı Bağ-Kur Genel Müdürluğü tarafından da\alı Kalender Akgül aleyhine açilan tazmi- nat davasında. Davalı Kalender Akgül'e tebligat yapılamadığından dava dilekçesı ve duruşma gününün ılanen tebligıne karar verilmiştir. Adı geçenın dunışmanuı ertelendıği 08 04.2002 gü- nü saat 11.45'te mahkememızde hazır bulunması veya kendisınt bir \ekılle temsil ettirmesı ge- rektiğı. duruşmaya gelmedığı \eya kendisıru bir vekille temsil ettırmediği takdirde HUMK'nın 377. maddesi gereğince >okluğunda yargılamanın de\am edeceğı ve hüküm verilecegı. "201 sa> ılı kanunun 29, 30, 31 \e müteakip maddelen gereğince da\a dilekçesı \enne kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 21494 SANDIKLI ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1995 403 Da\acı Salim Üçdemır \'ekılı A\. Ibrahım Lçan tarafından da\alılar Nihat Yıldız. Mu- zaffer Özdilman ve Ark. aleyhine mahkememize açılan tazmınat da\asının yapılan açık yargılaması sırasmda alınan ara karan uyannca; Tüm araştırmalara ragmen Dahilı davalı Süleyman Özdilman mirasçısı olan en son ola- rak llıcılar mahallesı, askenye loımanlan karşısı Burdur adresinde ıkamet ettığı bildirilen Muzaffer Özdilman açık adresi tespit edilemedığinden adına dava dilekçesı ve dahilı dava dılekçesi ile duruşma günü ve saatının ilanen tebligıne karar \erılmiş olmakla; Davacı Sahm Cçdemır tarafından davahlar aleyhine açılan tazminat davasında 758.000.000 Lira maddı. 50.000.000 Lira manevı olmak üzere toplam 808.000.000.-TL. tazmınatın olay tarıhınden itibaren >asal faizi ile bırlıkte tahsılıne karar verılmesı talep edıl- mış, dahilı dava dilekçesı ile de bu kışiler davava dahıl edılmıştır. Yargılamanın atılı bulun- duğu 30.05.2002 günü saat 11.40'ta Sandıklı Aslıye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda yapılacak olan duruşmada hazır bulunmanız. hazır bulunmadığınız veya bir vekıl tarafından temsil edilmedığınız takdirde tahkıkat ve yargılama>a yokluğunuzda de\am olunacağı \e hüküm venleceği hususu davalının vukarıda kımliği yazılı Muzaffer Özdilman adına dava. dahıli dava dilekçesi \e duruşma günü ve saatı yerine kaım olmak üzere Tebligat Kanu- nu'nun 28. ve devamı maddelen uvannca ılanen tebliğ olunur. Basın: 21547 FATİH 4. ASLtYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN Esas No: 1999 195 Karar No: 2001 919 Da\acı Günay Kenan tarafından açılan aaiplik davasında. mahkememizın 1999 195 esas. 2001 919 karar sayılı 25.12.2001 tanhlı ılamı ile Rıze, K.alkandere, Kayabaşı Kö\ü. Cılt:023 02. Sayfa:8, Kütük:17"de nürusa kayıtlı bulunan Mustafa ile Hatıceden olma 01.04.1973 d.lu da\acının eşı Hasan Kenan'ın gaıpligine, evlili- gin feshine. 3.240.000.-TL ılam harcından peşm alınan 1.370.000.- TL'nın mahsubu ile kalan 1.870.000.-TL harcın da\acıdan tahsılıne. davacı tarafından yapılan mahke- me masraflannın üzerınde bırakılmasına yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. llan olunur. 22.01.2002 Basın: 22193 ÇORUM 2. SULH HUKUK IVIAHKEMESİ'NDEN TEREKE HÂKİMLİĞİ EsasNo: 2001 36 Müteveffa Çorum ili merkez Akçakava Köyü nüfusunun cilt 15, hane 3'te kayıtlı bulunan Abdurrahman ve Ayşe'den olma 1928 d.lu Vlaksut Demir'in terekesinin mi- rasçılanna teslim edilmesi için mahkememızde açılan davanın yapılan açık yargıla- masmda, mirasçısı olan ve adreslen tespit edilemeyen kardeşleri 1930 d.lu Şerife De- mir, 1937 d.lu Mehmet Demir. 1944 d.lu Sariye Demir, 1946 d.lu Elmas Demir, 1949 d.lu Nuriye Demir ve yeğenleri Mehmet oğlu 1971 d.lu Mustafa Demir ve Mehmet oğlu 1972 d.lu Mahmut Demir'in uzun aramalara rağmen adreslen tespit edilemedi- ğinden müteveffanın terekesinde bulunan paradan hisselerine düşen parayı almak üzere ve kime verilmesini istiyorlarsa bu hususta beyanda bulunmak üzere 02.05.2002 günü saat 09.40'ta duruşmaya gelmeleri ve kendilerinı bir vekille temsil ettirmeleri. duruşmaya gelmedikleri \e herhangı bir beyanda bulunmadıklan takdirde hisselerinıze düşen paranm hazineye bırakılacağı ve duruşmanın yokluklannda yapı- lacagı hususu ılanen teblıg olunur. Basın: 21993
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle