Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19ŞUBAT2002SALI
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Medeni Kanun
76 Yaşında
Türk Medeni Kanunu'nun kabulünün 76. yılı-
nı kutladık.
1926 yüında. Eugene rtuber'in hazırladığı Is-
viçre Medeni Kanunu'ndan iktibas edilen kanu-
nun metni, öğrencilik yıllarımdan kaima bir anı
olarak duruyor artık kitaplığımın rafında.
Çünkü Mahmut Esat Bozkurt'un başkanlı-
ğındaki bir heyet tarafıncJan kısa sürede hazır-
lanan bu yasa 76 yıl içinde artık soluğu tıkan-
mış bir hale gelmiş bulunmaktaydı.
Medeni Kanun ile ilgili olarak, birkaç noktanın
att/nı çizmekte yarar var.
Herşeyden önce, bir iktibas olan Medeni Ka-
nun, "Tûrk'ün Isviçre Medeni Kanunu 'na göre
evlenmesi, aynlması, ailesini oluşturması ve
miras hakkındanyarartanrnası" vb. anlamını ta-
şımıyor.
1962 yılında, bize ders vermemesine karşın,
yine de gidip, derslerini büyük zevkle izlediğim
Hıfzı Veldet VeJidedeoğlu Hocam, bize ömek-
leriyle, bu yabancı kaynaklı metinden Türk yar-
gıçlannın içtihadıyla bünyemizle gfftikçe daha çok
bağdaşan bir medeni hukukumuz oluştuğunu
anlatmıştı.
Bir noktayı da kimsenin hakkını yememek için
vurgulamak isterim. Velidedeoğlu'nun dersleri-
ni izlemem, kendi kürsümüzü beğenmediğim-
den ya da eksik bulduğumdan değildi. H.K. El-
bir, Necip Kocayusufpaşaoğlu ve o zaman-
larasistan olan Hüseyin Hatemi'den oluşan kür-
sümüz fevkaladeydi.
Onlann ve özellikle son ikisinin sayesinde, hu-
kukun matematiği olarak adlandırabileceğimiz
Medeni Hukuk'un keyfine vardım ve dersleri, der-
sin ötesinde birheyecanla izlemek tadını tattım.
••*
Türk Medeni Kanunu'nun kabulü, yalnız özel
hukuk alan/nda bir devrim değil, aynca Lozan'da
imzalanan bağımsızlığı pekiştiren bir adımdı.
Çünkü, ahvali şahsiye alanında, şeriat huku-
kunun uygulanması, haklt olarak, gayrımüslim
azınlıkların da kendi dinsel hukuklanna tabi ol-
maları sonucunu doğuruyor, bu durumda da
Lozan Antlaşması'nın 42. maddesi gereğince,
bunlann hukuki durumlarına ve haklarına riayet
edilip edilmediği konusunda, yabancılann da
aralannda bulunduğu komisyonlann, yargı sis-
temimizi hiç değilse bu alanda, denetlemeleri so-
nucu ortaya çıkıyordu.
Lozan'daki Türk heyeti, laik bir yasanın kabul
edileceğini ileri sürmüştü, nitekim çok kısa bir
süre içinde Medeni Kanun yürürlüğe sokuldu.
Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesi ile biriik-
te azınlıklar, kendileri dilekçe vererek Lozan Ant-
laşması'nın 42. maddesinin kendilerine tanıdı-
ğı haklardan vazgeçtiklerini bildirdiler ve böyle-
likle, genç Türkiye Cumhuriyeti yargı alanında
da tam bağımsız bir statüye kavuştu.
• • •
Türkiye'de Cumhuriyet Devrimi'ni tepeden in-
meci ve salt Cumhuriyeti yöneten kadrolann is-
tencinden doğma sanan yanlışlığı da vurgula-
mak için belirtmek gerekir ki, tüm öbür devrim-
ler gibi, Medeni Kanun da toplumun yıllar için-
de edindiği birikimin bir sonucudur.
Nitekim, daha 1. Dünya Savaşı'nın güç gün-
lerinde, ittihat ve Terakki yönetimi, kadınlara tek
taraflı olarak, boşanma talebinde bulunma, ba-
şını açarak sokağa çıkma hakkını tanımışlardı.
Medeni Kanun'un laikliğin köşetaşlanndan bi-
ri olduğunu da görmezden gelemeyiz. Laiklik il-
kesi, ancak laiklik yasalannın yürürlüğe girme-
siyle biranlam kazanır. Işte Medeni Kanun bun-
lann en önemlisidir.
Tabii burada, laikliğin başlangıcını TMK'ye
bağlamak yanlış olur.
Türkiye'de laikliğin ilk adımı, ne 3 Mart 1924
Hilafet'in, Evkaf ve Şeriye Vekâleti'nin ilgası ve
Tevhid'i Tedrisat Yasası'nın kabulü, ne 1928
Anayasa değişikliği, ne de bu ilkenin altı okun
arasına alınması (1936) ile başlamıştır.
Laiklik, daha 23 Nisan 1923'te TBMM'de °hâ-
kimiyetin kayıtsız şartsız ulusa art olduğu" il-
kesinin kabulü ile toplum yaşamına ilk adımı-
nı atmıştır ki, bunun da birikimine Osmanlı'da
rastlamak mümkündür.
1926'da kabul edilen Medeni Kanun 21.
yüzyılın koşullanna göre geride kalmıştı; özel-
likle kadın haklarıyla ilgili yetersiz de olsa,
önemli değişikliklere uğradı.
Arna 1926 yılında Medeni Kanun bir dev-
rimdi.
ANAP Cenclik Kolları
Erkan Mumcu'ram
adayı kazandı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - ANAP
GençlikKollanl.Kong-
resi kavgayla sona erer-
ken ağırlıkla genel baş-
kan yardımcılannın des-
teklediğı Baki Mert ya-
nşı kazandı. Turizm Ba-
kanı Mustafa Taşar, Ça-
hşma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Yaşar Oku-
yan ile genel başkan yar-
dımcılanndan Selçuk
Pehtivanhoğhı'nun des-
teklediği Emre Dökme-
d 12 oy farkla seçimi
kaybetti. Dökmeci'nin,
seçim sonuçlanna itiraz
edeceği öğrenildi.
ANAPGençlikKolla-
n Genel Başkanlığı için
geçen hafta sonu yaşa-
nan yanş yüksek tansi-
yonla sona erdi. Kong-
reye 3 aday katılırken
Tolga Oktay daha sonra
Baki Mert lehine çekil-
di. Seçimlerde, tzmir ve
Bursa gibi büyük kent-
lerin delegeleri büyük
oranda Dökmeci'ye oy
verirken Baki Mert, Do-
ğu ve Güneydoğu dele-
gelerinin oylannı blok
olarak aldı. Oylamada
Istanbul'un kilit rol oy-
nadığı, son anda bu ilden
gelen delegelerin yansı-
nın Baki Mert lehine oy
kullanması nedeniyle
sonucun değiştiği öğre-
nildi. Genel başkan yar-
dımcılannın Mert'in se-
çilmesi yönünde seçim
bölgelerindeki etkinlik-
lerini kullandıklan kay-
dedıldı.ANAPGençlik
Kollan Genel Başkanlı-
ğı'na seçimle gelen ilk
yönetim. dün Mesut Yıl-
maztarafından da kabul
edildi.
Yerel yönetimler yasası, belediye başkanlannı karşı karşıya getirdi
Belediye borçlan 5 katrilyonANKARA(Cumhuriyrt Büro-
su) - Yerel Yönetimler Yasa Ta-
sansı. belediye başkanlannı kar-
şı karşıya getirdi. Türk Beledi-
yeler Birliği Genel Başkanı ve
Adana Anakent Belediye Baş-
kanı Aytaç Durak. yasanın ge-
cikmesinden, Ankara Anakent
Belediye Başkanı Mefih Gök-
çek'i sorumlu tuttu. Gökçek ise
belediyelerle, valiliklerin tek ça-
tıda toplanmasını istedi.
"İBer Bankası'nın yeniden ya-
pılandınlnıası, yerel yönetimJer
yasa tasansı, belediyelerin yaü-
nnı vefinansman sorunlarT ko-
nulu sempozyumda. belediye
başkanlan arasında sert tartışma-
laryaşandı. fller Bankası'na kar-
şı olduğunu açıklayan Aytaç Du-
rak, Melih Gökçek'i eleştirerek.
"Ne olur, biraz az konuşun. Ba-
şunıza gelen tüm musibetlerin
sorumlusu sizsiniz. Konuşruk-
ça, bizi bannyorsunuz" dedi.
Eleştirilere yamt vermeyen
Gökçek ise. Yerel Yönetimler
Yasa Tasansı 'nı eleştirdi. Gök-
çek, tt
Dünyayereleşiyor,bizmer-
kezüeşiyoruz. Kişiye göre kanun
düzenliyor ve İstanbuPla, Anka-
ra'yı cezalandınyorlar. Türki-
ye'nin kurtuluşu, \alilik ve beie-
diyeleri ayıu çaü altında topla-
maktan geçer" dedı. Sempoz-
yumda konuşan Afyon Beledi-
ye Başkanı Hayrettin Barut ise,
yasanın çıkmasındaki gecikme-
lerin sorumlusu olarak, anakent
belediyelerini gösterdi. Barut.
"Göriiyorsunuzişte. anakentbe-
lediyeleri yasa yerine birbüie-
riyie tardşıyor. Bence 16 anakent
betediyesi yasanın önündeki en
büyük engel" dedi.
Sempozyumda, Izmit Bekir-
paşa Belediye Başkanı Fikret
Toker'in, anakent belediyeleri-
ni ellerindeki tüm kaynağı al-
makla suçlaması ve eleştirileri-
ni uyanlara karşın sürdürmesi de.
bazı belediye başkanlannın tep-
kisini çekti.
Bayındırlık ve Iskân Bakanı
Abdülkadir Akcan'ın önunde
gerçekleşen tartışmalar sonra-
smda söz alan Aytaç Durak, *Gö-
rüyorsunuz, birbirimizi ytyonız.
Bizi, anakent, küçükşeliir çeKş-
kisinden artık kurtann. Bunun
için gerekli yasal düzenlemeyi
yapın" diye konuştu.
Bayındırlık ve îskân Bakanı
Akcan, Bakanlar Kurulu'nda
imzaya açılan Afet Karar-
namesi'nde sorun olmadığını
söyledi. Bakanlann Ankara'da
olmaması nedeniyle. imzalann
geciktiğini belirten Akcan,
"Ödemeler mart ayuun 15'inde
yapüacağı için, kararnamenin
acelesi yok" dedi. Akcan,
belediyelerin, tller Bankası ve
diğer kurumlara olan borcunun
5 katrilyon 240 milyar lirayı aş-
tığını söyledi.
Mesajlar radikal bulundu
Erdoğan
AKP'yi
karıştırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın muhafazakâr tabana dö-
nük radikal mesajlan, partiyi kanştır-
dı. Parti yönetiminden bazı isimler
Erdoğan' ı onaylamazken Genel Baş-
kan Yardımcısı Abdüflatif Şener "Bun-
lar genel başkanın mesajlan değU,
medya çarpıüyor'' dedi.
Tayyip Erdoğan'ın "alkoOü içki ve
doğumkontrotöne" karşı mesajlan, ba-
zı genel başkan yardımcılan ile Is-
tanbul'da partili işadamlan grubunda-
ki rahatsızlığı tırmandırdı. Özel soh-
betlerde dile getirdikleri tepkiyi şim-
dilik kamuoyuna yansıtmayan bu ke-
simin, Erdoğan'ın radikal mesajlara
devam etmesi durumunda partiden
kopabileceği belirtildi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ab-
düJlatif Şener de dün gazetecilerin
sorulan üzerine Erdoğan'ın değerlen-
dirmesıni savunamadı. Basına suçla-
malar yönelten Şener, "Genel başka-
nm sözleri anlaünş biçimiyleifade edfl-
miyor" dedi.
Âbdüllatıf Şener,
u
Tümzaraıtmad-
delerin özendirilmemesine özen gös-
terilmebdir. Genel başkan, partimi-
zin, dünyadaki deneyimlere davanarak
çagdaş standartiara uygun bir polh>
kası otacağmıifade etti" görüşünü sa-
vundu.
Ekonomik krizi protesto eden Erenler taksisini yaktı
Başbakanlık'ta borç eylemi
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - Bayındırlık Bakanlığı
önunde arabasını yakmak iste-
yen tbrahim HalukErenler, ya-
şanan ekonomik krizi protesto
ederek "Başbakan duy sesimi-
n* diye bağırdı. . _
Kredi karü borcu oldu-
ğu için eylem yapnğı öğ-
renilen Erenler'in araba-
sında LPG sızıntısı ol-
duğu ortaya çıkınca ön-
ce polisler, arkasından ••"
itfaiye yangına müdahale etti.
32 yaşındaki e\'li ve üç ço-
cuk babası Erenler, plakası
kiralık olan ticari otosuyla
dün öğle saatlerinde Bayın-
dırlık Bakanlığı ile Başbakan-
lık arasındaki Vekâletler Cad-
desi'ne geldi. Bayındırlık Ba-
kanlığı önunde aracını dur-
duran Erenler. "Başfoakanduy
sesimizi" diye bagırdı. Eren-
• 32 yaşındaki evli ve üç çocuk
babası Ibrahim Haluk Erenler'in
kredi kartı borcu olduğu için öylem
yaptığı öğrenildi.
ler, daha sonra elindeki kâğı-
dı tutuşturup arabanın içine
attı. Başlayan yangm üzeri-
ne Başbakanlık koruma polis-
leri Erenler'i apar topar gözal-
tına aldı. Daha sonra bir ko-
ruma polisi yangın söndürücü
ile ön koltukta başlayan yan-
gını söndürdü. Ancak LPG
tankındaJa sızıntının fark edil-
mesi üzerine itfaiye ekipleri
çağnldı. 15 dakika son-
ra olay yerine gelen it-
faiye araca su sıktı.
Bomba imha ekipleri de
araçta bomba taraması
yaptüar. Araçta herhan-
gi birbomba bulunama-
dı. Taksi, Emniyet Genel Mü-
dürlüğii'ne ait çekici araçla
parka çekildi. Gözaltına alı-
nan Erenlerise Çankaya Mer-
kez Karakolu'na götürüldü.
Wexler ile Muhammed Ahmed dışişlerinde ayn ayn görüşmeler gerçekleştirdi
Ankara'da ABD-Irak dipl
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Irak'a operasyon beklenti-
si güçlenirken ABD, Irak ve Iran
heyetleri Ankara'da kritik temas-
larda bulunuyorlar. ABD Kong-
re üyesi RobertVVtederüe Irak Dı-
şişleri Bakanlığı Türkiye sorum-
lusu lademli Büyükelçi Muham-
med Ahmed, dün Dışişleri'nde
ayn ayn görüşmeler gerçekleş-
tirdiler. ABD'nin Ankara Büyü-
kelçisi RobertPearson, gazeteci-
lerin sorulan üzerine "tesadüf oJ-
du" dedi. Ankara'ya gelen Iran
Dışişleri Bakan Yardımcısı Muh-
sinEminzade ise Irak'a operasyo-
na karşı olduklannı vıorgulaya-
rak "Bu yarar yerine zarar ^ti-
recektir. ABD teröıie mücadele
etmek istiyorsa, uluslararası dü-
zeyde uygun biryol bufmah,tsra-
il'in pofitjkalarnu uyguiamama-
h" uyansında bulundu.
ABD-Türkiye Parlamentolar-
arası Dostluk Grubu'nun 5 üye-
sinden oluşan Temsilciler Mecli-
si heyeti. Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşan Uğur Ziystl tarafından ka-
bul edildi.
Wexler, Irak konusunda özel
bir mesaj getirmediklerini ifade
ederken "Türldye'ninlrakkoöu-
sundakirisktespitJerini\e kaygı-
lannı anbvoruz.Bu konudaher po-
Btika değişikliğindeTürldyeileis-
tişarede buhınacağız" dedi.
11 Eylül'ün ardından dünyada
ABD'nin müttefiklerinin kinıler
olduğunu çok daha iyi anladıkla-
nnı vurgulayan Wexler, "Uhısla-
rarası terorizm mücadelemize
Türkiye kadar destek veren ikin-
d bir ülke obnadL Bunu takdirie
karşıhjonız. Türkiye'nHi Körfez
Sa\aşı nedeni>1eöd«fiği faturanın
da farkmdayiz. Ekonomideki sı-
kmOyı anhyıoruz. Türkiye-ABD
Uişldlerini askeri stratejik ortak-
hktan,güçHi bir ekonomikortak-
hğa dönüştürmek amacıyla bu-
radayB" diye konuştu. Dışişleri
Bakanlığı "nda Ortadoğu Dairesi
Genel Müdürü Türkekul Kurt-
tekin ile görüşen Iraklı Büyükel-
çi Muhammed Ahmed ise ülke-
sinin BM denetçileri konusunda
tutum değişikliğinin olmadığını
söyledi. Gazetecilerin, birmesaj
getirip getirmediğini sormalan
üzerine de Ahmed, "Bir mesaj
yok. BizBağdat ve Ankara'da sü-
rekli görüşmekteyiz. Bu ziyaret
deTürkdosdannuzla süreidiyap-
uğunız rutin avaretkrden biri"
dedi. Ahmed, iki ülke arasındaki
rutin siyasi istişarelerin müste-
şarlık düzeyinde olduğunun anım-
satılması üzerine, bakanlığında
bazı değişüdikler olduğunu söy-
leyerek "Bu, iki ülke arasındaki
görüşme mekanizmasında sevi-
yenin düşürülmesi anlamına get-
memektedir. Ama bizim bakan-
hğunızda birtakım değişüdikler
var ve en kjdemü ben olduğum
için ben gddun" diye konuştu.
Kurulus takvimi hazır
'öok'suz
SHPyolda
•Murat Karayalçın'ın önümüzdeki
günlerde partinin kuruluş takvimini
açıklaması bekleniyor.
ANK4R4 (Cumhu-
rivet Bürosu)- Solda ye-
ni parti için arayışlar
çok parçalı olarak sür-
dürülürken Murat Ka-
rayalçın bayramdan
sonra partisini kurma-
ya hazırlanıyor. Kara-
yalçuı'ın SHP'nin ku-
ruluş takvimini önü-
müzdeld günlerde açık-
layacağı ve parti-
nin ambleminde "6
ok"un yer almaya-
cağı bildirildi.
Erdaltnönü'nün
solda yeni parti ça-
hşmalanndan çe-
kilmesinden sonra
çeşitli cephelerde
arayışlar sürdürü-
lürİcen Karayal-
çın'ın hazırlıklan-
nı tamamladığı bil-
dirildi. Karayal-
çın'ın bugüne dek
ortaya atılan ken-
disi dışmdaki lider
isimlerine "Diğer
gnıplarla anlaşır-
sanız. sorun çıkar-
mam, ben de kabul
ederim" yanıtını
\ erdiği, ancak da-
ha fazla zaman
kaybetmek isteme-
diği \Tirgulandı.
Şon olarak, Fik-
ri Sağlar ın Gül-
sün Tokeradını or-
taya attığı, ancak
bugüne dek somut
bir uzlaşmaya van-
lamadığı öğrenildi.
Karayalçın'ın bir-
kaç gün önce par-
tinin kuruluş tak-
vimini açıklamaya
ve bayramdan son-
ra da partisini kur-
maya hazırlandığı
kaydedildi.
Murat Karayal-
çın, bugüne dek
sürekli olarak,
"Ocak-şubatlarda bu
iş bitmelL Mart- nisan-
lara kalmamah" dedi-
ğini anımsattı.
Fikri Sağlar da,"Uz-
laşma için nefer gibi ça-
hşıyorum. Bazı ariia-
daşlar, iDa ben kuraca-
ğım, di>e uzlaşma yolu-
na girmiyor. Herkessa-
mimi ornıah" diye ko-
nuştu.
Toplantı yapıldı
Özden'den
parti
hazırlığı
BAHAR
TANRtSEVER
ANKARA-Eski Ana-
yasa Mahkemesi Başka-
nı Yekta Güngör Özden,
onursal Yargıtay Cumhu-
riyet Başsavcısı ViıralS»-
vaş ve emekli Tümgene-
ral Osman Özbek'in de
aralanndabulunduğu 400
aydının kahldığı toplantı-
da, Atatürkçü çizgide ye-
ni bir parti kurulması be-
nimsendi.
Özden, fızibilite çahş-
malarau yaparak parti için
karar vereceklerini belir-
tirken halkın özlemlerini
gerçekleştirecek, tam ba-
ğımsızlık, insan hak ve
özgürlükleri ile ulusal ege-
menüktemelinde Atatürk-
çü biryapüanmayı hedef-
lediklerini bildirdi. Ozden
toplanhda CHP'de birleş-
me isteğinden yola çık-
malanna karşm parti yö-
netiminin tutumu nede-
niyle bununyararsız oldu-
ğu görüşünün öne çıktığı-
nı vurguladı.
Eski milletvekilleri:
Solda yeıû parti
Türk sohnıa tuzakbr
tstanbulHaber Servi-
si - Çeşitli dönemlerde
mecliste görev yapmış
eski millervekilleri, sol-
da yeni parti girişimle-
rinin sağın siyasal ku-
rumlannı sevindirece-
ğinibelirterek,CHP'nin
oylannı bölecek sorum-
suz ve gereksizgirişim-
lerden kaçınmak gerek-
tiğini ifade ettiler.
Aralannda DoğanÖz-
runc, Osman Yelteldn,
Zekai AHm»; Süreyva
Öner,Feridun Üstün, İs-
mail Sdçuk Çakıroğhı,
Sabri Tığh, \fete Tan,
Cengiz Noyman, Orhan
Üretmen'in de bulundu-
ğu, değişik dönemlerde
görev yapmış 16millet-
vekili, solda yeni parti
kurma çabalanyla ilgili
ortak yazılı açıklama
yaptı. Açıklamada,
CHP'nin iktidann en ya-
kın adayı olduğu belir-
tilerek, ekonomikve sos-
yal konularda hiçbir
farklı söylemi bulunma-
yan kişilerin "boş kol-
tuğu doldurma sevda-
sıyia" solda yeni parti
kurmaya çahşmalannın
Türk soluna tuzak kur-
mak anlamına geldiği
kaydedildi.
Şoldaki yeni parti
kurmaya çahşanlannbu
çabalanndan \f
azgeçip
CHP'ye aktif destek
vermeleri gerektiğinin
anlatıldığı açıklamada,
"Türk sosyal demok-
radannın iktidar yürü-
yüşünü böylesi kısırça-
babrb engeJlemega>re-
ti tarihi bir vanılgıdır"
denildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Afyon Sultandağı depremi, aklımı-
zın yeniden başımıza gelmesi için bir
fırsat. Nitekim, Istanbul depremi ye-
ni baştan tartışılıyor. İyi de oluyor.
Çünkü bu depreme hazırfık konusun-
da henüz ortak bir akıl yaratabilmiş
değiliz. Herkes bir şeyler söylüyor.
Her kurum kendi çapında bir çaba içi-
ne giriyor, ama ortak bir akıl yaratıla-
mıyor.
Bu köşede birkaç kez "Istanbul'u
yıkıp yenidenyapmak" üzerine yazı-
lar yazdım. özellikle zemini yapılaş-
maya elverişli olmayan bölgelerdeki
binaların yerine, zemini sağlam yer-
lerde yeni binalar yaparak bu bölge-
lerin boşaltılması üzerinde durdum.
Istanbul'da 800 bin civarında bina-
nın üçte birinin 17 Ağustos depremin-
de hasar gördüğünü uzmanlar söy-
luyorlar. Bu binaların önemli bir kıs-
mı yeni bir depreme dayanamayacak,
bunu da bu işi bilenler özellikle vur-
guluyorlar. O zaman yapılması gere-
ken belli. Bir kısım bina yıkılacak, bir
kısım semtler ise bosaltılacak. Bun-
lann yerine ise sağlam zeminde dep-
Istanbul'u Yıkıp Yeniden Yapmak
reme uygun yeni biryapılaşmaya gi-
dilecek. Istanbul'un depremden ko-
runmasının en sağlam yolunun bu
olduğu da artık su götürmez bir ger-
çek.
* • •
Profesör Ahmet Ercan da böyle
düşünen bilim adamlanmızdan. Bir ya-
zım üzerine yolladığı e-mail'de şun-
ları vurguluyor: Istanbul depremi-
ne ilişkin yazılannızı ilgiyle okuyo-
rum. Bu konuda benim uzun yıllara
dayanan ve 1999'da ivme kazanan
oldukça aynntılı çalışmalarım var. Si-
ze kısa bir özünü ekte yolluyorum.
özet olarak 'Gemi geldi, gemi gitti,
tek parça, yok iki parça, yok viyadük-
ler, yok 14 yıl kaldı' gibi ün avcılan-
nın gündemi tutmalan sadece hedef
şaşırtıyor, amaca gitmekte.
Yapılması gereken iş, -kendi eki-
bimle, kimseden beş kuruş destekal-
madan çıkardığım üç haritayı da dik-
kate a/arak- köy gibi yapılaşmış Is-
tanbul'da depremi bir fırsat bilerek
yeniden yapılaştırmaktır. Başka ça-
re deyoktur. Bunun için hem bilgi ve
teknik hem de akçal olanaklar var-
dır. Gerekirse aynntıları görüşürüz."
Ahmet Ercan'ın söyledikleri, deprem
konusunda Istanbul'daçözüm olana-
ğının varlığını gözler önüne seriyor.
Benzer bir öneri de Jeofizik Mühen-
disleri Odası Istanbul Şube Başkanı
Oğuz Gündoğdu'dan geldi. Gün-
doğdu, gazetemizden Ozlem Gü-
vemli'ye yaptığı değerlendirmede
şunları söyledi: "Istanbul'da hasarlı
ve güçsüz olan tüm binalaryıkılma-
lı ve yerine yenisi yapılmalı. Istan-
bul'un hâlâ bir zemin haritası yok.
Hastanelerin, okullann, yolların du-
rumu belli değil. önce okul ve has-
taneler kontrol edilip sağlamlaştınl-
malı. Sivil toplum örgütlen'nin, üni-
versitelerin, valilik ve belediyelenn
ortak senaryolariçinde güçlehni bir-
leştirmesi gerekiyor, ama birleştire-
miyorlar, bu bize çokpahalıya mal ola-
cak."
•••
Her iki bilim insanının açıklamasın-
dan çıkan sonuç şu: "Yıkılacak bina-
lar bir an önce yerine yenisi yapıla-
rakyıkılmalı. Ikincisi, çürükzeminler
hızla terk edilmeli. Böyle bir çalışma-
nın yapılabilmesi için bu alandaki
bütün güçler birleştirilmeli ve eşgü-
düm içinde yeni bir çalışma tempo-
su içine girilmeli."
Ahmet Ercan'ın dikkat çektiği bir
başka gerçek ise şöyle yorumlana-
bilir: Binalann yıkılıp yeniden yapıla-
bilmesi, çürük zeminlerin terk edilme-
si için mali kaynak bulmak o kadar
da zor değil. Hatta ben şunu da ek-
leyebilirim: Istanbul gibi tarihi ve kül-
türel değerlere sahip bir kentin bir
depremle yerle bir olmaması için dün-
yanın birçok yerinden bu yeni yapı-
lanma için kaynak bulunabilir. Daha
da ötesi, böylesine örgütlü ve prog-
ramlı bir inşaat çalışması, ciddi bir eko-
nomik canlanma için de bir fırsat ola-
bilir.
Bu arada, çimento fabrikalarımız-
daki çimentonun kalitesi, inşaatlarda
kullanılan demirin kalitesi gibi konu-
lar da yeniden tartışmaya açılmalı,
yeni inşaatlar için bu konu da gün-
deme alınmalı. "Istanbul'u yıkıp ye-
nidenyapmak" sloganına çeşitli des-
tekler veren başka bilim insanları da
var. Dünya çapında deneyimi olan
kişiler de böyle bir projeyi destekle-
yebıleceklerini söylüyorlar.
•••
Istanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı birtakım ön çalışmalarefan söz et-
ti. Artık herkesin kendi başına çalış-
ması yerine, hükümetin de devreye
girmesiyle ortak bir çalışmanın, bir eş-
güdüm merkezinin kurulması için ha-
rekete geçmesinin zamanı geldi ve ge-
çiyor. Sloganımız: "Istanbul'u yıkıp
yeniden yapalım!"