13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»ŞUBAT2002SALI CUMHURİYET SAYFA 15 Tel: 0.212^12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97ttpostaderezsomecumhuriyetcom.tr - Olimpiyat ateşi Tûrk gaztyla yakılacakmış... "Kunı fasu/ven/n nimetleri!" t Almanlar 30 yıidır Almanya'da jaşayan gazeteci Nazmi Kavasoğlu'nun 25 yıi önce yazdığı dizeler, son seçimde Alman Sosyal Demokrat Partisi tarafından yabancı düşmanlığına karşı kullanılmıştt... Kavasoğlu'nun, "Isa'n "Yahudi. araban Japon, pizzan Italyan, demokrasin Yunan, kahven Brezitya, tatilin Türkiye, rakamlann Arap, yazın Latin" dizeleri, Alman seçimlerinde propaganda afişt olmuştu... Kavasoğlu'nun sözleri epey yankı uyandırmış ki bu kez bir yayınevi tarafından bastınlıp poster olarak satışa sunulmuş... Fakat yayınevi küçük bir hata yapmış; eser sahibinden izin almamış... Telif yasası gereği şu günlerde 370 bin posterin dağıtımı durdurulmuş... Kavasoğlu, yayınevinin telif ücretini sosyal bir kuruluşa ödemesi halinde gerekli izni verebileceğini söylüyor... Belki dizelerine bir ekleme de yapar: "Telrfin Avrupa Birliği'nden!" na vrupa Birliği Türkiye Temsilcisi en büyük elçi Mrs. Karen Fogg'un ülkemize yöne- lik aşağılayıcı yazışmaları sapır sapır açı- ğaçıkıncabunların "özel hayat" kapsamı- sokularak savunulmaya çalışılması üzerine "egemen ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti yurttaş- ları" sıfatını kullanan Ankara'dan hukukçu Emin Değer ve mühendis Mustafa Yıldınm'ın dilekçe- sidir: "Bilindiği gibi geçen yüzyılın başında Müdafaa- i Milli grubu, Ingiliz muhibbi Sait Molla'nın özel mektuplannı ele geçirmiş; Galip Vardar, özel top- lantı tutanaklarını elde etmiştir. Yapılan uygunsuz işler arasında Istanbul'da Yüz- başı Bennet, Yüzbaşı Armstrong gibi çok değer- li yabancı subaylann Beyoğlu meyhanelerindeki özel yaşamlanndan Kürt Teali Cemiyeti gibi say- gın kuruluşlann faaliyetlerine kadar her gelişmeyi izlemek ve rapor etmek vardır. Dilekçe Bunlann yanı sıra Garp Cephesi Istihbarat Mü- dürü Binbaşı Baki Vandernir, Yüzbaşı Seyfettin Koç, Yüzbaşı Fahri Akça, Üsteğmen Mümin Ak- soy, Yüzbaşı Tahir Nadi, öğretmen Zehra Bu- dunç ve daha niceleri, Avrupalıların özel haberleş- melerini, telgraflannı ele geçirmişlerdir. Bu kişiler ve Müdafaa-i Milli grubu, daha birçok özel bilgi ve belgeyi, Ankara'daki Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal'e iletmişlerdir. Yabancılann özel ilişkileri izlenmekle, kişisel bel- geleri el geçirilmekle insan haklan, din ve ifade hür- riyeti, diplomatik haklar, kişi hak ve hürriyetleri hi- çe sayılmıştır. Bu tür eylemlere kanşan kişiler ve onlan görev- lendirmiş olan tüm yetkililer derhal Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde veya Lahey Adalet Diva- nı'nda adalet önüne çıkanlmalıdır. Zaten yukarıda sözü edilen kişiler, olmayan bir ulusa, olmayacak bir ulus devlet kurmak üzere, 1923'te Lozan'da Avrupalılara baskı ve şantaj yap- mışlardır. Türkiye Cumhuriyeti kuruculannın, uluslararası bir mahkemede yargılanması kaçınılmazdır. Geciken adaletin yerine getiriîmesi ve Federa- tif 2. Cumhuriyetin kurulabilmesi için, bu gerçek- leri gören, başta Karen Fogg olmak üzere, tüm Av- rupalı-Amerikalı misyon sahibi, insansever diplo- matlar, yardımlarını esirgememelidirler. Aynca, 'ulus devletin sonu geldi' diyerek Orta- doğu'da petrol havzalannın ABD ile Batı Avrupa'nın eline geçmesine örtülü olarak yardım eden Mr. No- am Chomsky de danışman olarak görevlendiril- meli, çok etnikli federatif devlet konusundaki eş- siz görüşlerinden daha çok yararlanılmalıdır." SESSÎZSEDASIZ(I) mmtKURTCEBE Yüksek Yerilim Hatt erdincutku' ı yahoo.com Nasreddin Hoca ülkenin halini görseydi: gölehayaçalardı! 68'lilep BiPliği'nden döneklere tepki 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Gökalp Eren, Milliyet gazetesine bir açıklama göndermiş; Eren, Can Dündar'ın es- ki Dev-Yol lideri Taner Akçam'la yap- tığı röportajda dönekliği olağan gös- termesiyle ilgili olarak 68'lilerin tepki- sini dile getirmiş... Fakat 68'liler Birli- ği'nin görüşleri yayımlanmaya uygun * bulunmamış! Tarihe not düşmek m açısından Vaziyet, 68'lilerin görüş- • lerini kamuoyuna sunuyor: W "Döneklik, solculukta yüz kızar- Ji. tıcı bir suçtur. Bu, solun en evren- sel ilkelerinden biridir. Bir dönemin 'lider'i söz konusu olunca, suç daha da ağırlaşır. Dün, 'tek yol devrim' diye ye- ri göğü inletiyor, daha azına tenezzül etmiyordu; 'kahrolsun Amerikan em- peryalizmi' diye haykınyor, Avrupa'yı ABD'nin uzantısı görüyordu. Üniversi- te kampuslarını, kentlerin caddelerini 'devrimin savaş alanlan' ilan ediyor- du... Solun en büyük yığınsal hareke- ti diye böbürlendiği hareketin başında Türkiye'ye, halka model biçiyordu... Aradan, topu topu 20 yıl geçti, 'atak delikanlı', Almanya'da Ermeni soykın- mı hakkında tez yazdı, şimdi Ameri- ka'da siyaset dersleri veriyor ve alıyor. Kampusta öpüşen 68'li ağabeylerini kıskanıyormuş... Çare Batı destekli li- beral hareketmiş... Dikkat edelim; Amerika'da söyleniyor bu sözler. In- sanlar yaptıklarından sorumludurlar. Dev-Yol'un liderlerinden Taner Ak- çam'ın tarih önünde verecek hesabı vardır. Pardon diyerek işin içinden sıy- nlamaz." SONMEZTARGAN Daha önce bu sütunlardan yazdığım parti başlıklı iki yaa- dan sonraf) bir üçüncüsünü daha yazacağımı sanmıyor- dum doğrusu. Ama bugünler- de solda yeni parti kurma ça- lışmalannın yeniden yoğunluk kazanması ve özellikle siyasal yaşamlan bir kelebeğin ömrü denli bile uzun olmayanlann sol adına bu konuda ahkâm kesmeleri üzerine bu dirimsel konuya yeniden dönme ge- reksinmesi duydum. Çünkü parti olgusu köklerini tarihten ve toplumdan alan son dere- ce ciddi siyasal örgütlenme- lerdir. Ve sağda olsun, solda olsun her partinin temel ereği siyasal erki temsil ettiği top- lumsal taban (sınrf) adına ele geçirmektir. Ama ne ilginçtir ki bizdeki sol siyasalar, erke yö- nelmek şöyle dursun hep bir- birini likide etmekle ömür tör- pülemişlerdir. Türkiye'nin yakın tarihinde dışardan dayatmalarla ger- çekleşen en büyük siyasal li- kidasyon ise 12 Eylül askersel devirmesiyle yaşandı. Bu ne- denle, 12 Eytül'le başlayan sü- reçte özellikle Türk solunda yaşanan dağınıklık ve örgüt- sel model arayışlan, ne yazık ki ciddi bir partileşme zemini- ne oturamadı. Bunun çeşitü nedenleri olmakla birlikte, biz- ce temel nedenlerden biri, bi- lımsel parti düzgülerini (norm- lannı) ölçüt alan bir parti anla- vışında birieşememekti. Bir- bştiğini sananlar ise boş za- manlannı değerlendirme top- lantılan ve etkinlikleri yapma- nın dışında fazla bir varlık gös- teremediler. Daha da önemlisi Sovyetler Biriiği'nin çöküşü, sosyalist dizgenin yıkılışını da fırsat bi- fen kimi sol siyasalar ise ken- di marjinalliklerini aşmak tela- şıyta ya yeni parti modelleri ya- ratma düşleri peşinde koştu- tar ya da bilimsel sosyalizm adına sulandınlmış kuramiar jreterek bu konuda en iyi kul- anılması gereken zamanı, bir lovarda savurganlığı içinde joşa harcadılar. Böylesi bir yaklaşımın kaçı- iılmaz bir sonucu olarak der- lekle parti, partiyle gece kulü- )ü kanştınlır duruma gelindi. Doğaldır ki, bu arayışlarda bi- imsellik ve ciddiyetten uzak- aşıldıkça ne denli marjinal so- •unlar varsa bunlar öne çıkma- /a başladı. Insanların cinsel /eğlemelerinden tutun da ai- elerin kendi içlerindeki anlaş- nazlıklan mahkemelerde de- 3İI de parti içinde çözüm ara- na gibi gülünçlükler yaşandı. 12 Eylül'ün likidasyonundan Parti (3) daha tehliketi ve etkili olan bu tutuma, ne yazık ki kendini solda tanımlayan bir parti ça- tısı altında tanık olundu. Söy- lemeye dilim varmıyor, ama yapılan, nesnel sonuçlanyla tam bir provokasyondu. Siyasal yaşamlan boyunca hiçbir parti disiplini, etiği ve bi- rikimi tatmamış bu insanlann geçmişteki bu tutumlanna bakmadan bugün kalkıp da, partilerinden aynlan insanlara ya da gruplara parti dersi ver- meteri, şimdi daha da gülünç olmuyormu?.. Bugün sosyal demokrat ke- sim de dahil (**) bir bütün ola- rak Türk solunu, hiç de hak et- mediği bu durumdan kurtar- mak gerekiyor. Bunun için de gerek izlencesiyle, gerek kur- may kadrolanyia temsil etmek istediği toplumsal kesime ters düşmeyecek, geçmişinden ders alan ve utanmayan, ülke ve dünya gerçeklerini çok iyi tanıyan, demokrasi erdemini önce kendi içinde özümsemiş hoşgörülü tüm insanlann ken- di dünya görüşleri ekseninde kararlı ve tutarlı bir siyasal ör- gütlenmeyi siyasal zeminde yer kapmak için değil, sabırla inşa etmeleri gerekiyor. Kaldı ki toplumdan gelen istemlerin ve beklentilerin de böyle oldu- ğuna ilişkin işaretler. son ka- muoyu yoklamalannda kendi- ni açıkça gösteriyor. özetle, hangi toplumsal ke- simde olursa olsun boş za- manları değeriendirmek için parti kurulmaz. Bu anlayışla kurulan partiler başında çok büyük bir toplumsal rüzgân ar- kalanna almış olsalar bile sınrf savaşımının acı gerçeği çok kısa bir sürede onlan tarih sah- nesinden silecektir. Türki- ye'nin yakın tarihi böytesine si- linip grtmiş nice parti yıkıntıla- nyla doludur. Evet, parti kurmak ciddi bir iştir. Ciddi kurulmuş olsalar bi- le bir partiyi yaşatıp siyasal er- ke taşımak da en az bunun denli ciddiyet isteyen bir so- rumluluk ve birikim işidir. C) Birinciyazı "Parti" başlı- ğı ile 10 Nisan 2001 tarihli Cumhuriyet'te, ikincisi "Parti (2)" başlığı ile 6 Ekim 2001 ta- rihli Cumhuriyet'te yayımlan- mıştır. C*)Batı'daki sosyal demok- rat partiler Marksizmden bir sapma olarak doğmuştur. A- ma çoğunun parti binalannda halen Marks'ın ve Engels'in resimleri vardır. Bizdeki sosyal demokratlar ise bırakın Marks'ın, Engels'in resimleri- ni asmak(!) Mehmet Ali Ay- bar'ın resmini görseler ödleri patlar. ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACl HARBl SEMtH POROY semihporoyiayahoo.com BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇI bulutbebekuı hotmail.com yo] parant cepten m\ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIV 19Şubat TÛRKİYE:3-MACARISTAN:1L 1956'D BUSÛN, TUKKİYE MIUJ FUT8OL TXMM1, MACA, RİSTAN'13-1 YENOİ. İSTAHBUL'M MPtUAN MAÇTA, •muMiuız; n/g&K ALI, AHMET, M ci, Huseer, fsF£NDiYAÇ,c o ş t y , , TER ONBlRİ İLE YERALMtŞn.MACARİSlAN THKfMI ; TASZ (CZO&MS), TOTH,MACHOS, PUSKAS VE C2l8OR'D/IN KURULUYDU. 2IU BASK1LI OYHADİ& MAçm;L£FT£8 KUÇÛKAN- DONYROİS'İM, 6.VB4-1. DAKİ/CALAR&A, METİN OK- •my'm 46. M/ÜKAOA ATTTKLAHI SOLLEJBL£ S-O GALİPH£N, BS.MKİKAM PUSKAS DUHUMU 3-1 YAPMIÇTT. YAMM, İSFENDİYAK'M SAİDAAI OBTH- LAOtâ/ TOPA V0L£ VUKAN L£FTER 6ÖRÜUJYOK. fKİNCİ SOLÛ ÎSE PENAL TIDANOI |O2I2|»3S9 7I EFSANE FİLM Yeniden Sinemalarda... : MEMUZINGALERİA Diyarbakır Seanslar: 11.15-13.45-16.15-18.45-21.15 GÖLCÜK İCRA DAİRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLAM Dosya No: 2002/67 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazıh mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 26.02.2002 günü saat 14.15'ten 14.25'e kadar Perdeci Tekin A. Burak Cad. No: 18 Gölcük adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerin yüzde 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 27.02.2002 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılaca- ğı. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malm tahmin edi- len kı>Tnetinin yüzde kırkını bulmasınm ve satış iste- yenin alacağına riiçhanı olan alacakhnın toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesinin şart ol- duğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden yüzde oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartna- mesinin icra dosyasında görülebileceği. masrafı veril- digi takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gön- derilebileceği. fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla daıremize başvurmalan ilan olunur. 08.02.2002 Muhammen kıymeti Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelik- leri) lira 4.0OO.0OO.0O0 1000 metre Dûz tül, metresi 4.000.000 lira Basın: 8100 MALAZGİKT KADASTRO MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1999/17 Davacı Hazine tarafindan davalı Ahmet Kırkaya mırasçılan aleyhine açılan Malazgirt ilçesi. Hasretpınar Köyü, DÜ2 mevkiinde bulunan 42.000 m2 >-üzölçümlü, 422 ve yine aynı köy Düz mevkiinde bulunan 22.000 m2 yüzölçümlü 577 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin işbu tespite itiraz ve tescil davasında mahkemece verilen gerekçeli karann Yargı- tay 7. Hukuk Dairesi Başkanlıgı'nın 11.05.1999 tarih. 1999'1920 esas, 1999/2496 karar sayılı bozma ılamınca bozularak mahkememize iade edıldıği hususunun adresı tespit edilemeyen davalı .\hmet Kırkaya mirasçılanndan Mukaddes Kaygaza (Kırkaya) boz- ma ılamına karşı diyeceklerini bildirmesi ıçın duruşmanın atılı bulunduğu 16.04.2002 günü saat 09.00'da yapılacak olan duruşmaya bizzat gelmesi veya kendisini bir vekılle temsil ettırmesi. aksı halde yoklugunda dunışma yapılarak bozma ilamına uyulup uyul- mayacağı hususunda resen karar verileceğı hususu duruşma gününü bildirir davetiye ye- rine geçmek üzere ılanen teblığ olunur. 25. 12.2001 Basın: 6380 MARDİN KADASTRO MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 199844 Davacı Malıye Hazinesi ile davalı Hacı Ali Gözü ve arkadaşlan aleyhine açılan Mar- din merkez, Göllü Köyü, 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine itiraz davasında, Mahkememizce venlen karar ile davacı Hazine'nin davasınm reddine, tespit gibi tescıli- ne karar verilmış olup davacı Hazine tarafından mahkememiz hükmü temyiz edilmış, Yargıtay 7 Hukuk Dairesi Başkanlıgı'nın 22 10.2001 ve 2001 8448-7317 esas ve karar sayılı ilamı ile mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmış, anılan Yargıtay ila- mı davalılardan Şükriye Efe (Bılezikçi), Ihsan Müftüoğlu (Tuncay), Nevin Erdem"e (Tuncay) tüm araştırmalara rağmen tebliğ edilemedığinden adı geçen davalılara işbu Yargıtay ilamının ilan yolu ile tebliğine karar verilmiştir. işbu ilamın ilan tarihinden iti- baren 15 gün içensinde adı geçen davalılar tarafından tashihi karar talebinde bulunma- dıklan takdirde kendi yönlerinden hükmün kesinleşeceğı tebliğ yerine kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 6700 KALEM METtN ERKSAN Karl Marx Istanbul İçin Ne Demiştip Bu yazı 12/13 Şubat 2002'de Istanbul'da yapılan, Av- rupa / Avrupalı Birliği (AB) ve Islam Konferansı örgütü (İKÖ) "Ortak Forumu" dolayısıyla yazılmıştır. Kari Marx (1818-1883); 1851-1862 yıllan arası, o sı- ralar dünyanın en büyük gazetesi olan "New York Da- ily Tribune" adlı Amerikan gazetesine, haftada önce i- ki, sonra bir yazı yazmıştır. Karl Marx'ın yazdığı yazılarga- zetede "Başyazı" olarak yayımlanmıstır. Karl Marx im- zalı bu başyazılann bir bölümü, Karl Marx'ın isteği üze- rine Friedrich Engels (1820-1895) tarafından yazılmış- tır. Karl Marx bu gazetenin 12 Ağustos 1853 tarih ve 3844 sayılı nüshasında yayımlanan başyazısında şöyle demiştir "Istanbul, Batı iie Doğu arasına kurulmuş al- tan bir köprüdür. Bati uygariığı bu köprüden geçme- den, dünyanın çevresini güneş gibi dolaşamaz." Karl Marx 1853'te Istanbul için bu tanımlamayı yapt- ğı sırada Istanbul; "Osmanlı Devleti"n\n başkentidir. Karl Marx; Istanbul diyerek Osmanlı Devleti'ni tanımlamıştır. Osmanlı Devleti, "Türkiye Cumhuriyeti DeWet/"nin tarih içindeki en yakın uzantısıdır. Karl Marx, Batı ve Doğu'nun, Avrupa ve Asya krtalan- nın kavuştuğu yerde bulunan "Osmanlı Devleti "ri\n; si- yasal, toplumsal, ekonomik, kültürel, tarihsel, coğrafya- sal, asken konumunu ve nrteliğini, işte böyle bir özdeyiş oluşumunda tanımlamıştır. "Ortak Forum"da oluşan "/s- tanbul Ruhu'nun kaynağında, kökünde ve temelinde Kari Marx'ın bu düşüncesi vardır. Karl Manc'ın "Istanbul" sözcüğü kapsamında, tarih içinde "Osmanlı Devteti"r\e yüklediğı ödev ve görev (mis- sion), şimdi Atatürk'ün kurduğu laik, ulusal, üniter Tür- kiye Cumhuriyeti Devleti"ne geçmıştir. Istanbul'da yaptlan AB ve İKÖ "Ortak Forumu"na iliş- kin yazılacak çok şey vardır. Bunlardan kimileri şöyledir ABD Başkanı B. Clinton 9 Kasım 1999 günü VVashi- ngoton D.C. Georgetovvn Üniversitesi'nde, kapitalist ve komünist dünyayı ayıran Beriın duvannın yıkılışının 10. yı- lına ilişkin konuşmasında şöyle demiştir. "Türkiye'ye grttiğimde Türkiye'nin tarihine dikka- ti çekeceğim. 20. yüzyıl Osmanlı Devleti'nin dağılma- sı ve Avrupa Devletleri'nin aldığı kararlar iie biçim- lendi. 21. yüzyıl Türkiye'nin bugün ve yann alacağı kararlar ile biçimlenecek. Türkiye; Avrupa, Asya kı- talan ve Ortadoğu'nun birleştiği yerdir." (B. Clinton Balkanlan Avrupa krtası üstünde, Kafkaslan Asya krtası üstünde bir konumda düşünmektedir.) B. Clinton 20. yüzyıl tarihini belirieyen kök olaylar içi- ne; 1. Dünya ve 2. Dünya savaşlannı, Almanya, Avustur- ya - Macaristan, Çariık - Rusya Imparatoriuklannın yıkı- lışını, Sovyetler Biriiği'nin kuruluşunu ve yıkılışını, "NA- 7D"nun ve "Avrupa I Avnjpalı Biriiği"n\r\ (AB) kuruluşu- nu koymamıştır. Bu konuşmasından sonra Türkiye'ye gelen B. Clinton, 15 Kasım 1999 günu TBMM'de yaptığı uzun konuşma- sının bir bölümünde şunlan söylemıştir "Osmanlı Devleti'nin dağılması ve Türkiye Cumhu- riyeti Devleti'nin kuruluşu, 20. yüzyılın tüm tarihini bi- çimlendirdi. 20. yüzyılı anlamak için, Türkiye tarihi bir anahtardır. Türkiye'nin geleceği, önümüzdeki binyı- lın ilk yüzyılının yapılanmasında son derece önemK bir rol oynayacaktır. Türkiye kıtalar arasında bir köp- rüdür. Türkiye'nin Doğu ile Bat'yı birleştirmesinde- ki başansı, bu coğrafyaya bakılınca daha çok önem kazanmaktadır." ABD Başkanı B. Clinton'ın Türk tarihi ve Türkiye hak- kında yaptığı bu çok önemli ve tarihi konuşmalar, 17 Ağustos 1999 deprem felaketinin neden olduğu büyük acılar içinde doğru dürüst algılanmamıştır. Peki deprem olmasaydı algılanır mıydı? Hiç sanmam. B. Clinton'ın Istanbul'da yapılan AB ve İKÖ "Ortak Fo- rumu" toplantısına katılması sağlanmalıydı. Bu katılımın sağlanmaması büyük bir yanlıştır. Dünya; AB ve İKÖ'den oluşan bir yerieşim ve payla- şım yeri değildir. AB ve İKÖ arasındaki sorunlar, AB ve İKÖ içinde olmayan devletlerden soyutlanarak çözüle- mez. Istanbul "Ortak Forumu "na; Amerika Birieşık Dev- letleri, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil, Avustral- ya, Kanada, Meksika, Endonezya vs. gibi devletler göz- lemci-konuşmacı olarak çağnlmamıştır. Bu konuda bir yanlış yapılmıştır. Şimdi yapılacak iş "Ortak Foruma" çağnîmayan bu devletlere "Ortak Forum'un kapanış bil- dirgesini göndermek ve yapılan yanlışlığın düzeltileceği- ni resmen bildirmektir. Bir dünya devleti olan Türkiye bu yanlışı düzeftmelidir. Istanbul'da yapılan AB ve İKÖ "Ortak Forumu" TCD Dışişleri Bakanı Ismail Cem'ın ginşimıyle gerçekleşmiş- tir. Girişimin arkasmda elbette Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti ve Hükümeti vardı. Fakat girişimin onuru Ismail Cem'indir. Giderayak sevgili Ismail Cem'e bir soru sor- mak isterim. 1940 doğumlu Ismail Cem, "Türkiye'de Ge- ri Kalmışlığın Tarihi" adlı 428 sayfalık bir kitap yazmış ve bu kitap 1970 yılında yayımlanmıstır. I. Cem kitabında Türkiye'yi "Geri Kalmış Ûlke", "Az Gelişmiş Ülke" ola- rak tanımlamıştır. 2002 yılı ile 1970 yılı arasında 32 yıl var- dır. Türkiye bu 32 yılda "Avrupa I Avrupalı BirHği'ne (AB) üye olacak kadar gelişmiş bir ülke olmuş mudur? Son söz; I. Cem üzülmesin ama, Avrupa / Avrupalı Bir- liği (AB) Türkiye'yi, Avrupa / Avrupalı Birtiği'ne (AB) üye olarak almayacaktır. Yazacak çok şey var. Fakat köşe ya- zıma aynlan yer bitti. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/Çokiannlı bir dinin bütün tannlan. 2/Bo- luilindeturistik bir göl... Muğ- la'nın bir ilçesi. 3/ Üzerine yazı yazılan tabak- İanmış ceylan derisi... Üstü kapalı olarak anlatma. 4/ Ge- milerde yolcu- lann hizmetine bakan görevli. 5/Ağır- lık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş ya- sal ölçü modeli... Ital- ya'nın en uzun ırmağı. 6/Yeteri kadar aydınlık olmayan... tçinde diri balık saklanan, deniz- den aynlmış havuz. II Kahn bükülmüş si- cim... îşlek karayollan üzerinde yapılmış otel. 8/"Maun1 ' da denilen ağaç... Vilayet. 9/Okullarda kâ- ğıt, mukavva, tahta gibi şeylerle yaptınlan çalışmalar... "Devlet —": Kemal Tahir'in romanı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Güneş' in her iki yanında parlak noktalar halinde be- liren atmosfer ışık olayı. 21 Altından sopa gösterilir... Bacağındaki sakatlık nedeniyle seker gibi yürüyen. 3/ Yapılann duvar ve tavanlanna süslemeler yapan usta... llgi eki. 4/Tunus'un plaka işareti... Aldatma işi, hile... Bir çeşit börülce. 5/Sözcüklerin hem biçimsel hem an- lamsal tarihini ele alan dilbilim dalı. 6/K.uzey Ameri- ka yerlilerinin inandıklan doğaüstü güç. 7/ Budun ön kısmından elde edilen dana eti... Bir bağlac. 8/ Kalay oksit katılarak donuklaştınlmış ya da kemik tozu ka- tılarak yan donuk hale getirilmiş cam. 9/Kunduz kür- kü... Birnota.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle