12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
"•9 ŞUBAT 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA MLJJvl_fJ^I UIVJJ. ekonomifa cumhuriyet.com.tr 11 19 Şubat'ta devletin tepesinde başlayan siyasi kriz ile ekonomideki çürümüşlük de gözler önüne serildi IŞÇİNtNEVRENÎNDEN Acı çekerekküçüldük...OLCAYBÜYÜKTAŞ Bımdanbıryılönce Milli Güvenlik ICurulu'nda Cumhurbaşkanı Ahmet lVecdetSezer ıle Başbakan Bülent Ece- vit arasında başlayan tartışmanın daha sonraki günlerde bir ekonomik krize dcnüşmesinin üzerinden bir yıl geçti. Cumhuriyet tarihinin en büyük küçül- mesine, işsızliğe ve piyasalarda büyük dalgalanmalara yol açan krizin yıldö- nümünde dolar 687 bin liradan 1 mil- yon 350 bin liraya çıkarken inişli çıkış- h bir seyir izleyen ve bir türlü kendini toparlayamayan borsa 8 bin 459 puan- dan 11 bin se\iyelerine ancak çıkabü- di. Cumhurivet tarihinin en denn eko- • Cumhuriyet tarihinin en büyük küçülmesine, işsizliğe ve piyasalarda büyük dalgalanmalara yol açan krizin yıldönümünde dolar 687 bin liradan 1 milyon 350 bin liraya yükselirken inişli çıkışlı bir seyir izleyen ve bir türlü kendini toparlayamayan borsa 8 bin 459 puandan 11 bin seviyelerine ancak çıkabildi. nomik krizlerinden bıri olarak tarihe geçen, 19 Şubat'ta başlayan ve 22 Şu- bat'ta doruk noktasına ulaşan dört gün- lük süreçte devalüasyondan kur siste- mine bir dizi radikal karar alındı. Eko- nominin dibe vurmasına yol açan ge- rilim üzerine yapılan ekonomi zirvele- rinde ilk olarak enflasyon hedefınden vazgeçildi. Döviz kurlarının gün gün belirlendiği sıkı para politikasuıdan vazgeçen hükümet, sınırh bir devalü- asyona giderek dalgalı kur politikası- nı uygulamaya başladı. Bu uygulama dolann üç gün içinde 687 bin liradan 950 bin liraya firlamasma yol açtı. Fa- iz piyasalannda bankalararası gecelik işlemlerin yüzde 7 bin 500'lere sıçra- ması borsada sert düşüşlere yol açtı. 22 Şubat tarihinde 8 bin 459 puandan açı- lan borsa, günü yüzde 18 'lik düşüşle 7 bin 180 puandan kapattı. Piyasalardaki ani dalgalanmalara uluslararası kuruluşlann tepki verme- si geçikmedi. Moody's, Türkiye'nin döviz kredı notunu pozitiften durağa- na çivirirken Standart and Poor's, Tür- kiye'nin notunu olumsuz eğilimle iz- lemeye aldı. Kuruluş aynca Ziraat Bankası'nın B aru olan uzun vadeli no- tunu B'ye, kısa vadeli döviz notunu B'den C'ye düşürdü. Dünyanın en ün- lü yannm fonlanndan Merrill Lynch müşterilerine gönderdiği raporda, yal- nız 22 Şubat tarihinde öğlene kadar 2.8 milyar dolarlık çıkış gerçekleştirildi- ğini bildirdi ve borsanın mevcut düze- yini güvensiz bulduğu için ülkeden çe- küinmesini önerdi. Bir Fransız ve 2 Ja- pon bankasının yanı sıra Deutche Bank ve Commerzbank gibi büyük işlem hacmine sahip bankalar Türkiye piya- sasından hızla çekildi. Borsanın toplam yüzde 29 değer yi- tirmesi, Merkez Bankası'nın dalgalı kura geçişin ilk gününde dolan 689 bin liradan 964 bin liraya çıkarması ve o günlerde IMF'den "Dalgah kura geçi- şj destekuyoruz" açıklamalan ve ardın- dan gelen temaslar, yeni bir stand-by anlaşmasının da haberdsi oldu. JJ.RÎZ1. YILINIDOLDURDU 'Kara gününJ yıldönümü AINKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, MGK'nin 19 Şubat 2001 tanhlı toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın Başbakan Bülent Ecevite anayasa kitapçığı firlatması ile başlayan ekonomik krizin 1. yılyıldönümüne "LMF'ye tam tesfimiyet'' görüntüsüyle girdi. Bunahm karşısında çaresız kalan hükümet, IMF ile üişkilerin yürütülebihnesı için önce Merkez Bankası Başkanhğı için düşündüğü Dûnya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş'i, " k m t a n a " sıfahyla ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı koltuğuna oturttu. Hükümetin tek "partisiz'' bakanı olan ve koalisyon ortaklanyla sık sık tartışan Derviş, gelecege ilişkin siyasi senaryolann önemli aİctörlennden biri oldu. TBMM ise mesaisinin önemli bölümünü IMF'nin "önkoşul" olarak getirdiği yasalan çıkarmaya ayırdı. Kasun 2000'de ilk işaretlerini veren krizin görünürdeki nedeni, 19 Şubat 2001"deki MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan "anayasa kitapçığı nrlatma" kavgası oldu. Ecevit'in, kamu bankalan ile fondaki bankalann batış sürecini inceletmek üzere Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendiren Cumhurbaşkanı Sezer'i "denetimin denetimini" yapmakla suçlaması Köşk-hükümet gerginliğini başlatmıştı. Sezer, bunun ardından MGK toplantısuıda Ecevit'ı "çamurun üstünde oturmak, hukuk ve anayasa bümemek. • Sezer'in Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığı firlatması ile başlayan krizin 1. yıldönümüne "IMF'yetam teslimiyet" görüntüsüyle girildi. yargı ve yasama üzerinde baskı kurmak. savcılara baskı yapmak ve istifa etmesi gereken Cumhur Ersümer'i korumak"'la suçladı. Toplantıyı terk eden Ecevit, Çankaya Köşkü'nde bakanlarla ayaküstü durum değerlendirmesi yaparken gözyaşlannı tutamadı.Ecevit, "Gündeme geçümeden önce kamu görevfilerinin önünde Cumhurbaşkanı'nın söz alarak son derece terbrve dışı bir üslupla kendisine ağır fthamlarda bulunduğu" açıklamasını yaptı. Sezer'in Ecevit'e anayasa fırlattığı ve Başbakan Yarduncısı Hüsamerrin Ozkan'ın da kendisine "Nankör kedT dıye bağırarak anayasayı tekrar Cumhurbaşkanı'na atağı haberleri kulislere yansıdı. Ecevit, "Bu, ciddi bir kriz" derken Bakanlar Kurulu olağanüstü toplandı. Bakanlaı Kurulu, Sezer'in kamuoyu önünde özür dilemesi gerektiğini savundu. Hükümetin çekilebileceği söylentileri yayılırken Başbakanlık'tan "hükümetin görevi başmda olduğu" açıklaması yapıldı. Cumhurbaşkanhği Basın Merkezi'nden yapılan yazıh açıklamada ise "MGKtoplanü düzenine uymadan Başbakan Ecevit'i aşarak araya giren bir bakanın saygı dışı müdahak. söz ve davramşlan üzerine Başbakan ve bakanlann toplantıyı terkettflderi" bildirildi. TÜRKİYE YtTİRDİĞl UMUDUNU ARIYOR-Ana>-asa kitapçığının firla- ühnası ile ortaya çıkan süreç 7'den 70'e tiim Türkiye'nin çöküşünün de haberei- 9 oMu. Olay yalnız dolann firlaması, borsanın dibe vurması ile sınırh kahnadL Türkiye batan bankalann. iflaas eden şirketferin, işsiz kalan insanlann ülkesi ol- du. Geleceğini yitirmiş, umudunu tüketmiş bir Türkiye bugün küDerin arasın- dan yeniden ayağa kalkmaya çahşryor. ÜTÜNKESİMLER TEPKİLİ Uretim rafa kaldırıldı BAMJSAL.MAN ANKARA - Işadam- lanndan bilim adamlan- na kadar pek çok kesım, kriz sonrası 1 yıl boyun- ca uygulanan program- da "üretimin yok sayü- dığT noktasında birleşi- yorlar. Çeşıtlı kesimler, 19 Şubat krizi ve 1 yıl- hk uygulamalan Cum- huriyet'e şöyle değer- lendırdiler: Prof.Dr.OğuzOyan: Program çöktüğühalde yapısal düzenlemeler sürdürüldü. Şubat-Tem- muz 2001 arasındaki 6 aylık dönemde 34 yasa ve 1 Meclis içtüzük de- ğışiklığı yapıldı. Bunlar- la Türkiye'nin bağunsız sanayi, tanm, madenci- lik, enerji, telekomüni- kasyon pohtikalan ge- liştirmesi son buldu. Yardımcı Doç. Dr. AzizKonukman: Dalga- lı kur yerine bant uygu- lamasnıa geçilse tansi- yon bu kadar yüksel- mezdi. Reel ekonomi- nin devreye girmesinde, kuru belli bir bantta gö- türmezseniz, bu saatli bombadır diyorum. TOBB Başkam Rifat Hisarcıkhoğtu: Türkiye 12 aydır negatifbüyüme içinde. Her şey güzel, eksik olan pozitif büyü- me. Pozitif büyüme ol- madıktan sonra ne ya- parsan yap; ekonomi, ülke geriye gittikten sonra bir anlamı olmaz. Pozitif büyümeye geç- mezsekistıhdamı, işsiz- ler ordusunu ne yapaca- ğız? ASO Başkam Zafer Çagayan: 18 Şubat'ta 2 kol, 2 bacağımız vardı, ama 19 Şubat sonrasın- da kolun ve bacağın bir tanesi gitti. 1.5 milyon insanın işi- ni, aşını kaybettiği, fab- rikaların battığı, mali sektörün iyice dar boğa- za girdiği, Türk ekono- misinin yıllarca ne ka- dar büyürse büyüsün geçmişteki takvimini yakalamayacaği bir za- man. KESKGenel Başkam Sami Evren: tnsanımiz iflas eşiğine geldi, işçi- nin, emekçinin cebinde- ki para hızla küçüldü. Dövizdeki aşın dalga- lanma ekonomideki be- lirsizliği güçlendiriyor. Ancak IMF iktisatçılan başka bir çözüm bulamı- yorlar. Yeni niyet mek- tubuyla da enflasyon he- deflemesi adı altında, ücretler, maaşlar biraz daha geri çekilecek. ISO'nun otomotiv raporunda yüzde 40 boş kapasiteye dikkat çekildi Içp Ekonomi Servisi - Oto- motiv sektörüyle ilgili ra- porunu açıklayan Istan- bul Sanayi Odası (İSO), sektörü ayakta tutan ihra- catın sürdürühnesinin iç pazann büyütühnesine bağlı olduğu uyansmı yaptı. îlaporu açıklayan Oto- motiv Sanayicileri Der- neği(OSD)GenelSekre- teri Prof. Dr. Ercan Tezer, sektörün kuruluşundan bu yana istikrarsız bir ge- lişme gösterdiğini anlata- rak uretim kapasitesinin ıııutlaka caıüaııclınbııalı yüzde 40'ının kullanıla- madığmı açıkladı. Istan- bul Sanayi Odası (İSO) Başkam Taıul Küçük. otomotiv sektöründe is- tikrarlı bir iç pazar oluş- tunıhnasmın vazgeçil- mez koşul olduğunu söy- ledı. Raporu açıklayan OSD Genel Sekreten Prof. Dr. Ercan Tezer, sektörün, kuruluşundan bu yana is- tikrarsız bir gelişme gös- terdiğini anlattı. Sektör- de uretim kapasitesinin önemli bir kısmının kul- lanılamadığını belirten Tezer, önemli miktarda ihracata karşın. darahnış iç pazar nedeniyle yüzde 40 boş kapasite bulundu- ğunu belirtti. "İç pazara güvenmeyen ihracatm sürdürülebUmesi müm- kün değildir. Kapasiteyi tam kuDanmakiçin iç pa- zar en az iki misü büvül- tüfaneudir" diye konuşan Tezer, sektörün 2002- 2003 yılında 5, 2005 yı- lmda ise 7 milyar dolar ihracat hedefi bulun- duğunu bildirdi. Otomotiv Sanavllnde Güclü/zavıf Yönler Güçlâ Yönler • Rekabet Gücû Polansıyelı • Yderli Cretim Kapasıtesı • Gûçlû Yan Sanayi • Ulusiararası Kalıte Sistem Yönetimı U)gulamnası • Uluslararası Teknık Mevzuata Uyum • Güçlû Yabancı Ortaklan tle Tam Entegrasyon • Çok i)i Eğıtilımş, Gınşımcı tnsan Gûcü Kaynaklanan Nıtel±'T\ıcehk Kaybı /4^^^k. Gelişmesı ^^m&f • Sûreklı Teknolojı ^ i y J K f Yatınnu J K Jf'*' • t h r a c a l D e n e y i m i ^ ^ ^ Za>TfYöoler • Ulusal Söatejı Eksıkliğı • tstıkrarsız Pazar • A$ın Sayıda Fırma. Aşın Ithalat Payı • Ana-Yan Sanayi llişkılennin Yetersızliğı • Karmaşık Satış Vergi Sistemi ve Aşın Yûksek Satış Vergileri • Teknık Mevzuat Uyumunda Örgütknme Eksıkliğı • Işgücünde Knzden • Aı-Ge Potansıyelinin • Yûksek Reel Faız ve Temel ' Gırdı Malıyetı • Yetersiz Yatıran/lhracat Teşvikjeri ŞÜKRAN SONER Içi Boşalmış Sadece bizim apartmanda değil, bütün bloklar- da bir haftadır ateşli bir tartışma, ona bağlı hafiye- lik girişimleri var. Çoğunluğun elektnk faturalann- da aralıksız, küçük küçük zamlarla açıklanamaya- cak 3-5-10 katı artışlar var. Orta sınıfın ortalama 50 bini geçmeyen faturalan, 100-400 bin liraya çıkmış. Arada 50 binin altında kalmış olanlar da çıkıyor. Evindeelektrikli ısıtıcı kullanmayı aklının ucundan geçirmemiş, elektrikli tüm araçlan hesaplı kullan- maya gayret eden, ışıklan kapatmayı unutmayan ağırlıklı emekli, bir ikisi işsiz komşum öfke içinde. Cepten çıkacak paranın üstüne kazıklanma duygu- su eklenmiş. Elektrik saatlennin bulunduğu merdi- ven altı, saatlerin çalışma hızlan sürekli kontrol al- tında. Her kafadan bir ses çıkıyor. Ama işın içinden de çıkılamıyor. Bir yandan da eski faturalar ortaya çıkanlıp, ola- sılıklar araştırıhyor. Görülen o ki geriye dönük ayla- nn, yıllann faturalanndan ortalama birim elektrik kullanmalan belli daire sakınlerınin saatlerinin ça- lışma hızında bir şeylerolmuş. Birdenbire birim kul- lanım ölçüleri 3-4'le katlanmış. Aileler ek kullanım konusunda bir şey yapmadıklarına göre nasıl ol- muş? Bilinen kimi apartman sakinlerinin sık sık saatle- rin bulunduğu yere girip çıktıklan. Arada elektrikçi- lerle gelip gittikleri. Bu arada elektrik işletmesinden olduklannı söyieyen bazı kişilerin sürekli ortalıkta dolaşıp durduklan. Bloklarının yanındaki trafo mer- kezinin soğuk kış günlerinde birkaç kez patladığı. Yaygın kanı yakın çevrede şebekelerle ortak kaçak elektrik kullanımının çok yaygın olduğu. Bu arada duyumlara göre kımi şebekelerın yakalanmasının ardından, kaçak sisteminde değışikliğe gidilmiş olabileceği. Komşunun, komşusunun saatınden elektrik çaldırması noktasına gelindiği. j Devletten elektrik çalmak, hırsızhk kavramından çıkanlmış gıbi doğal kabul ediliyor da... En azından denetiminin, hesap sorma sorumluluğunun devle- te ait olduğu yargısı ile bu konu komşulann ılgı ala- nı dışında kalıyor. Isyan bırbırinden elektrik çalmış olma olasılığına. Komşu komşusundan elektrik ça- lacak kadar ahlaksız olabilir mi? Toplum olarak bu kadar kiriendik, bu kadar yüzsüzleştik mi?... Bütün araştırmalartoplumun haksızlıklardan, kır- lilikten, yolsuzluklardan, hortumlamalardan bunal- dığını ortaya koyuyor. Herkes aynı şeylerden yakı- nıyor. Ama herkes yaşamın olmazsa olmaz bir ku- ralı, biçimi halini alan kiriilikten bir biçimde payını alıyor. Kiriilikten küçük çaplı da olsa pay almadan, suç ortaklığına bulaşmadan, kirienmeden, temiz kaldığına inanarak yaşama oiasılığı kaldı mı? Birkaç gün içinde üst üste yapılmış kımi araştır- malann sonuçlan yayımlandı. Bir biçimde rüşvet vermeden, en basit işlemlerini bıle yapabildiğini söyleyebılen girışimcı yok. Aynı şekilde sıradan va- tandaş, herhangi bir işı için rüşvet vermeyı, yumu- şatılmış adı ile bahşiş ödemeyi, hiç değilse torpil bulmayı düşünmeden yola çıkmıyor. Günlük yaşamımızda zorunluluktan da olsa hak- sızlığa, en masum, küçük çaplısından kıriiliğe bu- laşmayı kabullendikten sonra, büyük çaplılannın geçerliliğine yolu açmış oluyoruz. Ya da daha doğ- rusu gözümüzün önünde siyasette, sermayede, kamuda yaşanan büyük çaplı haksızlıklar, hırsızlık- lar yapanlann yanına kâr kaldıkça, küçük çaplılar için özendirici, örnek oluşturuyoriar. Haksızlığa, kir- liliğe dayalı bir kaosun ıçine düşmüş bir toplum olarak, birieşik kaplar kuralı ile bütün kurumlarımı- zı, kavramlanmızı kirietmeyi sürdürüyor, boyutlan- nı tırmandınyoruz. Birbirierini aklayarak, dokunulmazlık zırhına bü- rünerek, iktidar uğruna göz yumularak ayakta kal- maları sağlanan şaibeli siyasi liderier, kadrolar, va- tan kurtaran kahramaniar rolünde ortalıklarda do- laşabildikleri sürece, çete ortakları "Halkımız sizin- le gurur duyuyor" sloganları ilealkışlandıkça; ban- ka hortumlamış, devleti dolandırmış patronlar "Ba- na iş, ücret veren bin yaşasın" sloganı ile sıyase- tin suç ortaklığında yasa çıkanlarak cezaevlerinden çıkarıldıklarında kahraman gibı karşılandıkça.. te- miz toplum, hak, hukuktan başlayan, insan hakla- nnın bütününe ulaşan tüm kavramlann içı boş ka- lacak. Temiz kavramlar, kirii amaçlarla kullanıldık- çaiçleri, anlamları boşaltılıp, kirlenip, aşınacaklar... sonerf" cumhuriyetcom.tr Batık bankaya Yunan ilgisi • ANKARA (ANKA) - Tasarruf Mevduatı Si- gorta Fonu tarafından satışa çıkanlan Toprak- bank'a talip olan Global Menkul Değerler'in Templeton Fonlan ve Avrasya Yattnm Hol- ding'in oluşturduğu konsorsiyuma Yunan Pira- eus Bank'm da katıldığı bildirildi. Global Men- kul Değerler'den yapılan açıklamada, Templeton Strategic Emerging Markets Fund LDC ve Av- rasya Yatınm Holding'le birlikte oluşturulan konsorsiyumun Toprakbank'ı satın almak için hazırladığı teklif dokümanlannı 15 Şubat'ta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru- mu'na teslim ettiği bildirildi. Açıklamada, Yu- nan Piraeus Bank'm da aynı gün konsorsiyuma dahil olduğu vurgulandı. 2001'I ARALIK ATMADIK, BIRAKTIK FIATPAL1O 1 . 1 S M Pcjımr (MıhroTU 7.276 Tesbmde Odcnrak 2.645 ı ! (Ay> 3 , 6 12 r 18 24 (MılroıTLI 2.000 1.020 538 395 341 Omcknbfa tOOOOOOOÛOTLmannd* ^ıcdı ıçtn hazıılmmtsar Faridl kıcdı tuorian ve &ız onmlan H,ın lutfcn beı ü^m. 2001 yılı avantajlarının kapısını kapatmadık, sizin için açık bıraktık. Hem de 2.250.000.000 TL'lik nakit indirimiyle, çok uygun ödeme koşullanyla veya %0'dan başlayan kredi olanaklarıyla birlikte. Elinizi çabuk tutun, düşlediğiniz Palio'ya bir an önce sahip olun. Aktif Satış Elemanlanmız bir telefonla yanınızda! Töfaş Bayileri call - 0 800 211 0 2 TOfAŞ F I A T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle