Katalog

14 ŞUBAT 2O02 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Deniryolcudan ppotesto • ANKARA (Cumhuriyet Biirosul-Devlet Ctemıryollan Genel V.üdüriüğü'nde çahşan geçici işçiler, iş akitlerinin strekli hale getirilmesi için sjlemyaptı. Bakanlık önünde aÜeleriyle birlikte tcplanan yaklaşık 60 kişilik grup adına açıklamalarda bulunan Rımazan Ünal, 7 aydır işsız olduklannı belirtti. Idam kararına onama • ANKARA (AA)- Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Türkiye Ihtılalci Komünıstler Birliği (TtKB) örgütü adına iki kişiyi öldürdükleri gerekçesiyle idama mahkûm edilen üç kişinin cezasını onadı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Istanbul 1 No'lu DGM'nin, sanıklar Adem Kepeneklioğlu. Turan Tarakçı ve Mehmet Hakan Canpolat'ı idama mahkûm etmesine ilişkin karann temyiz istemini sonuçlandırdı. 9. Ceza Dairesi, üç sanık hakkında verilen karan onadı. Verheugen sıkıntılı geliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, iki gûnlük çahşma zıyaretı için bugün Ankara'ya geliyor. Verheugen'in, resmi temaslar konusunda 'sıkıntılı' olduğu ifade ediliyor. Verheugen, Brüksel'den aynhnadan önce Tûrk gazetecilerin sorulannı yanıtlamayı reddetti. Verheugen'in sözcüsü Jean-Christophe Flori, temaslarda, "Tûrkiye-AB ortaklık ilişldleri, Türkiye'de gerçekleşen ve daha ileri gitmesı arzu edilen reformlarveKıbrıs konulannın öncelikli olarak ele alınacağını" söylemekle yetindi. Çakan, Mavi Akım'ı savundu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan dün. AKP Samsun Millervekili Musa Uzunkaya'nın TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı konuşmayı yanıtlarken tran doğalgazı ve Mavı Akım projesinden gelmesi planlanan doğalgaz olmasa bugünlerde 4-5 saatlik elektrik kesintisi gerekeceğini söyledi. Fehriye Erdahn yargılanması • BRÜKSEL(AA)- Sabancı suikastı faillerinden terörist Fehriye Erdal'ın, Belçika'nın Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı nedeniyle "askıya alınan' yargılanma süreci, Brüksel Temyiz Mahkemesi'nin 26 Şubaftaki oturumu ile tekrar canlanacak. Erdal, bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde gözaltına ahndı ve Belçika'da işlediği suçlardan yargılanmasını bekliyor. Damştay'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yaşar Selim Asmaz'ın yaş haddinden emekliye aynlmasıyla boşalan Danıştay Başsavcıhğı için seçimler. 18 Şubat Pazartesi günü yapüacak. Danıştay Genel Kurulu'nda bütün üyelerin katılımıyla yapüacak seçimlerde, başsavcı seçilmek için salt çoğunluk oyu olan 44 üyenin oyunu ahnak gerekecek. Danıştay Başsavcıhğı için şimdilik 1. Daire Başkanı Harun Çetintemel, 6. Ceza Dairesi Başkanı Gürbüz Önbilgin, 9. Ceza Dairesi üyesi Arif Yüksel ve 10. Daire üyesi Yılmaz Taşdelen'in adlan geçiyor. Bir numaralı sanık Sedat Aban: Siyasiler aysbergin görünmeyen yüzü 'Vurgun'dasiyasetbağıBLJLENT SARIOĞLU ANKARA - Ankara DGM'deki "Vurgun" davası- nm bir numarah sanık bürok- raîı, eski müsteşaryardımcısı Se- dat Aban, TBMM Soruşturma Komisyonu'na ilginç açıkla- malar yaptı. Operasyonun dar bir alanakıstınldığuıı, "aysber- gin görünmeyen yüzündeki si- vasetbağuunbuhınamadığını'' söyleyen Sedat Aban. ''Müste- şar nerede? Müsteşaruı hiç mi suçu yok? Hadi çeteden olma- sm, 240tan (göre\i kötüye kıu- lanmadan) olsun. Bakanhkta kjyamadıklan kişiler var, be- nîrn arkamda güç yoktu, bana laydıiar. İlahlara kurban edü- dim" diyor. Vurgun operasyonunda kilit isim olan eskı Bayındırlık Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban' ın ses kaydıyla alı- nan ifadeleri. tutanak olarak da •Arkamda güç yoktu, bana kıydılar • Beni koruyan olmadı, ilahlara kurban edildim. • Özel paramı DYP milletvekili Mümtaz Yavuz'a verdim dedim, inanmadılar. • Bir bakan tabii ki 'Bu firmayı değerlendirin' der. basıldı. Milletvekilleriyle 'sami- mi bir sohbet" yaptığînı söyle- yen Sedat Aban, bazı bölümler- de 'kayda ahnmaması' koşu- luyla ilginç açıklamalar yaptı. Ancak Sedat Aban'ın "ka^it dı- şı" ifadeleri de tutanakta yeral- dı. Sedat Aban'ın ifade tuta- naklanndan bölümler şöyle: • Ben müsteşar muaviniyim, müsteşar nerede. Bu iddianame- de müsteşar nerede? Dosyaya bakıyorsunuz, ben bakanım! Bütün olurlan müsteşar uygun görüşle bakana arz etmış. Na- sıl müsteşar bunun dışında ola- bilir? Müsteşann hiç mi suçu yoktur, iddianamede adı geç- miyor? Hadi çeteden olmasın, şeyden olmasın, bilmem, 205 'ten (TCY 205. madde) ol- masm, 240'tan (görevi kötüye kullanma) olsun. Neden yok acaba, düşündürmüyor mu? • Daha önce Beyaz Ener- ji'nin karşıhğı Bayındırlık'ta yapüacak deniyordu, hepimiz de bunu konuşuyorduk. Beniyedfler • Bakanı götürmek için alt- ta bırtakım kişiler yenüecekti. Orada birilerine kıyabüiyorlar- dı, birilerine kıyamıyorlardı. Bana kıyabüdiler, beni yediler. Ha demek kı, Türkiye'de bu iş siyasal bir olay. Bu siyaset bir- takraıyeriere liastinldı belli şey. • Savcıya. "Sen uzaktan kû- mandalı hareket ediyorsun, oynncaklara benziyorsun" de- dim. "Şuandabenimiçinilah- lar kurban istryorsa. bana gü- cün yetiyor" dedim. Yani be- nim arkamda güç yok. Emniyet müdürü geliyor, söylüyorum, dayak yiyorum, savcı geliyor, söylüyorum dayak yiyorum, ne yapabüirim? Demek ki benim arkamda güçyok, yani beni ko- ruyan yok. Ilahlar siyasi tabii.. • "Aysbergin görünmeyen yüzü" derken, "işin görünme- yen, siyasal yönleridir'' diyo- rum ben. Bunu da benim göre- vim değildir buhnak yani; be- nim görevim, şimdi Ankara DGM'de ve ağır cezada ifade vermektir; yani orada savun- maktır kendi haklanmı. Sayın Jet kurtarma bugün Meclis'te Aydın kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Bayındırhk Bakanı, MHP Grup Başkan- vekili Koray Aydm'ı Yüce Divan'dan kurtaran soruş- turmakomisyonuraporubu- gün TBMM Genel Kuru- lu'nda görüşülüyor. tktidar partüerinin, raporun bugün görüşühnesine ilişkin öne- risi sert tartışmalara yol aç- tı. îktidar gruplarının öneri- si üzerine söz alan AKPTi Ertuğrul Yalçmbayir' ın, ra- porun aceleyle TBMM Ge- nel Kurulu'nda görüşülmek istenmesinin anayasa ve iç- tüzüğe aykuı olduğunu söy- leyerek "Neyikimden kaçjr- makistiyorsunuz" demesıne MHPTüer bağırarak tepki gösterdi. Ortamı sakinleştır- meye çalışan Gençe, "Ba- , ğnrna ulan" diye MHP sıra-' lanndan müdahale edihnesi üzerine ortam iyice gergin- leşti. Genç, "TBMM Baş. kanı'na nasıl ulan dersin" diye tepkı gösterdi. Ardından Genç ile MHPlı CemalEn- ginyurt arasında karşılıklı diyalog başladı. Engin- yurt'un "Haddiniabüin" de- mesi üzerine Genç, "Ben haddimi sizden öğrenecek değOim. Ben bakana, poGse dayak atacak miDervekili de değöim'' diye konuştu. Tar- tışmalar sonucunda, rapo- run bugün görüşülmesi ikti- dar oylanyla kabul edildi. TBMM Başkanvekılı Genç, tartışma sırasında En- ginyurtunkendisine. "Bagpr- ma ulan" dedığini tutanak- lardan tespit ettiğini, bu nedenle bir gün genel kurula girmeme cezası verümesini istedi. Genç'ın ceza istemiik- tidar oylanyla reddedildi. Bununüzerine Genç, "Teşek- kür ediyorum, Mecos Baş- kanı'na hakaret etmeyi de kabul ediyorsunuz" diye konuştu. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART m.kart(asuperonline.com.tr Emniyet birimlerinegöre Ladin 'in iki adamı Türkiye 'ye sızdı Latliıı'iıı intihar tiıvıi HJJ5 ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Emniyet Genel Müdürlüğü, Usame Bin Ladin'ın adamlan ol- duğu tahmin edilen Tunus uyruk- lu 2 kişinin Türkiye'ye giriş yap- tığını belirledi. Kanada pasaportu taşıyan ve intihar eylemcisı olduk- lanndan kuşkulanılan 2 kişinin ya- kalanması için emniyet birimleri uyanldı. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağh istihbarat birimlerinin La- din'ın adamlan olduğutahmin edi- len Tunus uyruklu 2 kişinin Tür- kiye'ye giriş yaptıgının belirleme- si üzerine, söz konusu kişilerin ya- kalanması için çahşma başlatıldı. Intihar eylemcisi olduklanndan şüphelenilen Tunus dogumlu Ab- derraouf Jdey'in (37), 24 Ocak 2002 tarihinde Edirne Kapüoıle Hudut Kapısı'ndan giriş yaptığı belirlendi. Abdeiaziz Boussora (3 8) adlı di- ğer kişinin de 28 Arahk 2001 tari- hinde Adnan Menderes Havaala- nı'ndanTürkiye'ye girdiği saptan- dı. Jdey'in Kanada'nın Montreal şehrinden alınma VG632580 seri numaralı pasaport, Boussora'nın ise yine Kanada'dan alınma VG336337 ve VNO37592 seri nu- maralı pasaportla Tunus'tan alın- ma KO92562 seri numaralı pasa- portu taşıdıklan belirlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü , tüm sınır kapılanrun kayıtlaruıı inceleyerek kişilerin halen Tür- kiye'de olduklannı belirledi. Em- niyet Genell Müdürlüğü , bu ki- şilerin yakalanması için 81 ilin emniyet müdürlüğüne bir uyan yazısı göndererek, konuyla ilgili tüm personelin bilgilendirihnesi için talimat verdi. parlamentonun üyelerinin gö- revidir onu bubnak yani.. • Ha (operasyon) birtalom yeriere gitmiyorsa, bu Karayol- lan Genel Müdürü'nü alma- mışlarsa, demekkikoruyan var. Bakanın kendi kadrosu varken, nedenben seçüdım? Ben baka- nın kadrosu değüim. "Bakan 'degeriendirin' der* - Ben aynen şu cümleyi kul- landım onlara: Bir bakan tabii ki bize bir dosya gönderir, "Bu fırmayı değerlendirin'' der de- dim. Aynen böyle... Yani davet listesine. Ama, bu firma ala- cak diye... Ne de ben bakanın muhatabı değilim dedim. • O talimatı bakan da verse yapmam. Ben bakanı da dinle- mem o anlamda yani. Benim öyle bir deli yönüm vardı. • Bir de o kadar gayri gerçek bir şey yaahnış ki, ben 200 bin markı aldım... Alchm.. Ben 200 bin markı nasıl pay- laşınm? 100 bin Ükutlu'ya (bkudu Gönülal-Eskı Ya- pı Işleri Genel Müdür Ve- ldlı) verdim, 50 Mehmet'e (Mehmetlnce-Eski Yeter- hhk Komisyonu Başkanı) veTdim, banane kaldı? Ya- ni. böyle birpaylaştm olur mu, bu mantık mı? • Savcı sağda solda şu- nu diyormuş, u Ben,onun dayısmnı oğullanm Ur- fa'dan niye getirip sorgu- lamadım?" Zaten eğer, şöyle bakarsanız, sülale- min hepsi var; bacüanm, herkes var. Bir bacım yoktur; o ba- cımın da kocası hâkimdir, kocasından dolayı onu al- mamış, utanmış herhalde veya eniştem yalakalık yapmış, onun için... Artüc hangisi büemiyorum. Eski bir polisin duydukian • Ben Urfa Siverekli- yim, bir baktun bir hem- şerim kapıda duruyor. (Operasyondan iki gün ön- ce) "Nebekliyorsunulan'' dedim. "Ya ağabey sana bir şey söyleyeceğim" de- di. "Ben polisükten atü- ma\Tm" dedi. "Evet" de- dim. "Ben oraya giderim, emniyetsarayuunarkasm- datopoynanz,dündeora- daydım; senin aduı gecin- cekulakkabarram. Diyor- lar Id orada iki tane müs- teşar muavinivar, şu anda aktif görev yapan, birisi Raci Akyol, birisi Sedat Aban. Ama Raci'yi atma- yacağc" Aynen ifadeleri- ni söylüyorum, "Sedat Aban eski solcudur, onun için Sedat Aban'ı alaca- • (Emnıyette) Para kı- min adnıa (1 milyon dolar- hk haksız kazanç) dendi- ğinde, ben Mümtaz Ya- vuz'un (D\T Muş Millet- vekili) adına dedim. Ama yazmadılar. Milletvekili- dir, söyledim. Mümtaz da benim arkadaşım. Ondan önce Mümtaz Yavuz'un milletvekili olduğunu an- lamadüar, araşürdüar, tek- rar "Bizimk dalga mı ge- çjyorsun" dediler. IRMIKI AYDIN ENGtN [email protected] istanbul önceki gun ve dün "özgürlük, demokrası, hoşgö- rû, uygariık, barış" kavramla- nnın çok sık kullanıldığı top- lantılara ev sahipliğı yaptı. Çırağan Sarayı'nda AB'nin 15*1 üye, 13'ü aday üye 28 ül- kesı ile Ortadoğu ağırlıklı 56 "Müslüman" ülkenin yüksek kalibreli politikacılan "Uygaıiık- lar Buluşması" diye anılan bir forumda buluştular. Aynı saatlerde 74 yaşında bir bilge, Noam Chomsky, The Marmara Oteli'nde ülke- nin aydınlanndan bir kesimi ile birarayageldi. Çırağan Sarayı'nı genç ha- bercilere bırakıp The Marma- ra'nın yolunu tuttuk. Chomsky'yi dinlemek, son ay- larda okuduklan, anlamaya ça- hştıklan o ödünsüz yazılan ya- zan bu çağdaş aydını bir de görmek ısteyenler otelin gü- venlik girişini doldurmuşlardı. Şansları tutan ve torpıllen iş- leyenler salona kapagı atma- yı başardı. Pek çok kişi ise "Iğ- Chomsky'yi Dinlerken... ne atsan yere düşmez"e dön- müş salona giremedi. Ben girenlerdendim. • • • Bu bir konferanstı. Daha Türkiye'ye ayak bas- madan kimi meslektaşlarca "bunak ihtiyar, önemsiz bir anarşist, şişirilmiş birrejim mu- halifi" olarak "tü kaka" edil- mek istenen, 11 Eylül sonra- sında her zaman yükselttiği sesı daha gür çıkan ve tüm dünyadayankılanan bu sevim- li "ihtiyar" pek yalın konuştu. Konusunun ağırlığı "medya" idi ve kitaplarında okuduğu- muz görüşleri bir kez daha yi- nelemekle yetindi. Böyle bakılırsa Chomsky "yeni bir şey" söylemedi. Ama başka türlü bakılmalı: Chomsky'nın soyledikleri es- kimedi ki "yeni bir şey" söyle- sin. Bıldiklerimizi, bilirgibi olduk- larımızı, sezip de bilgiye dö- nüştüremediklerimizi, bilgiye dönüştürüp de derli toplu dile getiremediklerimizi yalın, duru bir anlatımla sistemleştirdi. Medyanın karanlık yüzünü sövüp saymadan, ama söz- cüklerden hiç ödün vermeden sergiledi. Chomsky'nin özellikle med- ya üstüne yazdığı kitaplan oku- duysanız, dünkü konferansı iz- lememekle bir şey kaçırmadı- nız. Okumadıysanız, nasıl ol- sa bu köşede Chomsky'nin konuşmasını aktarmam ola- naksız. Meraklıysanız kitapla- nnı bulmaya bakın. • • • Ama Chomsky'ye sorulan bir soruyu ve onun yanıtını sizler- le paylaşmalıyım. Amerikan yazılı medyasının amiral gemisı The New York Tımesın 11 Eylül saldınsını na- sıl yansıttığı soruldu. Konuşması boyunca günü- müz medyasını yerden yere vu- ran, onun karanlıkyüzünü apay- dınlık sergileyen Chomsky'nin yanrtı epey şaşırtıcı başladı: "777e New York Tımes" de- dı, "11 Eylülsaldınsını ve onun New Yorklulara verdiği acılan, dehşeti, öfkeyi çok iyi, ama çok çok iyi yansıtttı. Teroriz- min kanlı ve karanlık yüzünü okurlanna pek güzel anlattı." Durdu ve devam etti: "Amerika'ya yönelen terör saldınsını pek güzel anlatan, sergileyen The New York Tı- mes " dedi, "Amerika 'nın baş- ka ülkelere, başka halklara yö- nelttiği terörü her zaman gör- mezden geldi. Görmezden gel- mediğınde de hoşgördü" diye ekledi. Ardından örnekler sıralama- ya başladı: Sudan'da bir ilaç fabrikasının, kimyasal silah üret- tiği "yalanı" ile bombalanma- sını ve binlerce ve binlerce Su- danlı çocuğun ilaçsız kalıp öl- mesıne yol açıldığını anımsat- tı. Meksika sınınnı geçip Ame- rika'da iş ve aş arayan binler- ce Meksikalının drammın, ABD'nın uyguladığı ve Meksi- ka'ya uygulattığı ekonomık po- l'rtikalardan kaynaklandığı hal- de, ölümlerle, hapislerle, acılar- la örülmüş bu büyük dramın ABD medyasında ve The New York Times'ın sayfalannda yer bulamadığını anlattı. Ve konferansının en vurgulu cümlesini bir kez daha yinele- di: "Medya bilgileri halktan giz- liyor ve medyanın ödevi gitgi- de bilgilehn halktan gizlenme- sine dönüştü..." ••• Chomsky'yi dinlerken dalıp gidenler oldu. ABD'yi, ABD medyasını anlatan Chomsky'nin sözlerinde ken- di ülkelerinin medyasının çınl- çıplak fotoğrafını gördüler ve dalıp gittiler. POIMKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA SolÜzerneSenaryolar... Solda yeni arayış senaryoları başkent Anka- ra'nın siyasi gündeminde en çok konuşulan ko- nuların başında geliyor... Sema Pişkinsüt ün kurduğu yeni sol partiden sonra Murat Karayalçın ve arkadaşları da ha- rekete geçti. Mümtaz Soysal'ın ise 'merkez solda' yeni bir oluşumun başını çektiği öteden beri biliniyor... Dün gazetelerde yayımlanan SONAR ın 'Tür- kiye Siyasi Profil Araştırması' hayli düşündürü- cüydü. Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'si yüz- de 16.9 ile ilk sırada yer alırken, CHP yüzde 15.6'yla ikinci parti olarak görülüyordu. Iktidar partilerine gelince... MHP yüzde 9.8, ANAP yüzde 8.4, DSP yüz- de 3.8... DSP'nin SONAR'ın kamu araştırmasındaSP, HADEP ve BBP'nin gerisinde kalması gerçek- ten düşündürücü! DSP'nin altında ÖDP var, yüzde 2.9'la... ÖDP bir değişim ve aynşma süreci yaşıyor. Ufuk Uras, belki de ÖDP'yi halkla buluşturmayı arnaç- lıyor. ÖDP'yi HADEP'in içinde eritmek ısteyen dü- şünce partiden ayrılıyor bu yüzden... Görülen o ki, Ufuk Uras dogru yolda görünü- yor... İP'de de hareketlenme olduğu bir gerçek... SONAR'ın araştırmasında İPyüzde 2'lik bir ter- cihe sahip. Özellikle kırsal kesimde İP lideri Do- ğu Perinçek'e halkın ilgisi Ege ve Karadeniz yöresinde gözden kaçmıyor... • • • Ankara'da 'sol parti arayışlan' sürerken DSP içinde adından en çok söz edilen kişi Dışişleri Bakanı Ismail Cem... Ismail Cem, Istanbul'da 'uygarlıklar buluş- masını' gerçekleştirirken olumlu puan aldı... llhan Selçuk'un deyişiyle Ismail Cem'in 'ay~ dın kişiliğine' de zaten bu yakışırdı... Ismail Cem, iki yıl sonra yapılacak seçimler- de DSP'nin lideri olursa, diğer sol partilerin kur- duğu senaryolar değişebilir... Nasıl mı? Cem, CHP'den ÖDP'ye; İP'den yeni kurula- cak sol partilere dek tüm oluşumları bir çatı al- tında toplayabilir... Boylece değişık bir rüzgâr esebilir Türkiye'de... Ertuğrul Günay, hâlâ CHP'de politika yapı- yor... Kendisine sordum: "CHP'den istifa etmeye niyetiniz yok mu?" Yanıtı şöyle oldu: "Ben istifa kontenjanımı kullandım..." Ertuğrul Günay da Ismail Cem'iişaretediyor... Diyor ki: "CHP ve DSP aynı çatı altında birleşmeli!" Ismail Cem'le bu konuyu konuşmadım, görü- şünü bilmıyorum... Ancak, Ankara'nın siyasi kulislerinde Ismail Cem'e şöyie bakılıyor. "Bülent Ecevit'ten sonra DSP'yi ve sol ha- reketi götürecek aydın bir siyaset adamı..." • • • Önceki akşam llhan Selçuk, Fehmi Işıklar, Günay Çapan, Oral Çalışlar, Erdal Çanak- çı'yla birlikte 'Yeni sol oluşurn senaryo/an'nı tartışırken şu görüş ağırlık kazandı: "Sol devletleştirme ve özelleştirme ikilemine düşmemelı, soruna esnek yaklaşılmalıdır. Ayn- ca sol Avrupa Birliği'ne düşmanlık temelinde sı- kışma içine girmemelidir..." llhan Selçuk'undu bu görüş!.. Yeni Dünya Düzeni, yine llhan Selçuk'un altı- nı çizdiği gibi ekonomık temele oturtulup açık- lanmadan uygariıktan söz açmak çağdaş uygar- lığa ters düşmez mi? Acaba 'so/ oluşum' içinde bu konular tartışı- lıyor mu? Türkiye yeni bir süreç içinde... IMF'den gelecek kredileri paylaşmak için he- sap yapan Türkiye, AB üyesi Italya ve Ispanya gibi 'tanmda atak' yapma projeleri üretemez mi, yeraltı kaynaklarını işler hale getiremez mi? Sorulan çoğaltabiliriz!.. Türkiye'nin çağdaş sol partilere gereksini- mi var!.. Aydın kişiliğe sahip liderter önümüzdeki seçim- lerde ipi göğüsleyeceklerdir!.. hikmetcetinkayaı cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA İRTİCANIN KARA YÜZÜ G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k , Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72 J