Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERÎN DEVAMI 19
*•
G U N C E L CÜIVEYT ARC4YÜREK
H Baştarafı 1. Sayfada
mail Cem'in düzenlediği başarılı (Istanbul ruhu)
zir/e dindirdi.
Önceki gün Rahşan Ecevit'ten öğrendik ki;
birten yanakları tombullaşan, yürüyüşü değişen,
kcnuşmasına bir hal olan Başbakan Ecevit'in
sağlığının düzelmesi "Allah'ın işi"ym\şl
Eşinin sağlığındaki ani düzelmeyi içeren soru-
yu /anıtlarken "Vallahine desem bilmiyorum" di-
ye söze başlayan; ressam, tiyatro yazarı, (söyle-
mesı ayıptır diyor) çok iyi çay demlediğini itiraf e-
der Rahşan Hanım böyle söylüyor.
Rahşan Han/m, Ecevit'in sağlıklı görünüm ka-
zandığı sırada manşetlere geçen haberleri de ya-
lanladı.
Ecevit'te sıyasal görüşlerindeki değişimlere iki
ay önce birdenbiresağlığı da eklenince; Rahşan
Harım "Ben Bülent'e iyi bakıyotvm, her öğleyin
baliK yediriyorum " dedi.
Rahşan Ecevit, iki aydıryalanlamadığı bu söz-
lerir doğru olmadığını, son grup toplantısmdakı
altı oüyük gafını haberlerine almayacak kadar
BaşDakan'/n saglığına titizlenen bir grup gazete-
ciyeaçıkladı.
Bu tarihsel açıklamayı yaparken bir başka kay-
gısırı da dile getirdi: "Bülent'e iyigörünmesiiçin
balık yedirdiğim haberlerini görünce 'Şimdi her-
kes balık almaya koşacak' diye endişelendim"
dedi.
Bu sözler hanımefendinin Ecevit'e balık yedir-
medığini yalanlarken bir başka gerçege dokunu-
yor.
Balıkçı dükkânlarına uğramayan hanımefendi,
-hamsi hariç- balığın her çeşidinin en az 10-20
milyon liraya satılmakta olduğunu nereden bilsin?
Ne var ki; Rahşan Hanım'ın eşinin sağlığında-
ki ani düzelmeyi Allah'a bağlamasına karşın; ba-
sın, hatta siyasal kulislerde değişık içerikte söy-
lentilerin ardı arkası kesilmiyor.
Derler ki; Ecevit'in yüzündeki derin çizgilerle
yürürken zorlanmayı yitirmesi, eski Ecevit'i andı-
rırcasına konuşmasındaki sürekliliğın izlenmesi...
Hepsi, ama hepsi birdenbire, -nedense- Başba-
kan'ın ABD gezisine çıkmadan kısa süre önce
gerçekleşti.
Rahşan Hanım'ın balıkla tedavi yöntemi işte
bu sırada ortaya atıldı. Başbakan ise grubunda,
"Ûlkede işleriyiye giç/ince ben de iyi oluyorum"
diye mantığı zoriayan açıklamayı o günlerde yap-
tr
Ya anketler kimin işi?
Bu son açıklama, Ecevit'in soldan sağa çark
ederken "Dünya değişti ben de değiştim" söyle-
mine elbette koşut. Aykırı değil..
Değil ama, ağızlar torba değil ki büzesin. Bir i-
ki gün önce yazar çizer, siyasetçi olmadığı halde
başkentte olupbitenleri çok yakından izleyen, ki-
mi olayların içyüzünü kaynağından ögrenen bir
dost aradı.
"Başbakan'ın sağlığındaki ani düzelme ne ba-
lık tedavisinin ne de iyiye gittiği kuşkulu ülke so-
runlanndaki düzelmenin eseri" dedi.
Düzelmenin nedenini anlattı: ABD'de hücre ye-
nileyen, diksiyon ve bellek düzelten, yürüme ve
konuşmadaaksaklığı gideren "kortizonluyeriı bir
ilaç."
Yani? Allah'ın işi değil sağlıktaki değişim. Ame-
rika'daki doktor kulların işi!
Rahşan Hanım'ın ilgi çeken bir başka sözü ka-
muoyu anketleriyle ilgili. Diyor ki: "Anketlere inan-
mıyonım". Partileri halk indinde zoradüşen dün-
kü parti liderleri de böyle konuşurdu.
Hele SONAR'ın son kamuoyu araştırmasını
gördükten sonra Rahşan Hanım'dan anketlere
inanmasını beklemek abesle iştigal!
Bu ankete göre AKP, CHP ve DYP'nın ilk üç sı-
rayı almaları biryana, kimi vurgulamalar DSP'nin
hazin durumunu gözler önüne seriyor.
Yüzde 10 barajını MHP ve ANAP aştı aşmak
üzere. DSP ise partilersıralamasında HADEP'ten
de, LDP'den de, BBP'den de gerilerde, yüzde 3.8
oyla 10. sırada...
Bu sonuç da herhalde Allah'ın işi.
Chomsky: En büyük terörist Amerika
ÖZGÜR ULUSOY/
GAMZE ERBİL
Noam Chomsky Di-
yarbakır'a hareketinden
önce, 11 Eylül saldınlan
ve ardından ABD'ninAf-
ganistan'a düzenlediği
operasyon üzerine günde-
min baş köşesine oturan
"terorizm", "Irak" ko-
nulannda sorulan yanıtla-
dı. "ABD'nin terörist
devlet" olduğunu sık sık
dile getiren Chomsky,
Türkiye için de, ABD'nin
"bölgedeki polisi" ve
"terörist devlet" sıfatla-
rını kullandı.
Dünyanın "efendileri-
nin" kurduklan hege-
monya sisteminin kınlgan
olduğunu bildiklerini ve
bu sistemi sürdürebilmek
için sürekli yeni araçlar
aradıklannı kaydeden
Chomsky, yoğunlaştınl-
mış güç merkezleri, yani
devletler ve şirketlerle
"büyük canavar" olarak
gördükleri dünya nüfiısu
arasındaki çatışmanın,
"eski moda devimle sı-
nıf mücadelelerinin" de-
vam ettiğini dile getirdi.
Soğuk Savaş dönemin-
den beri Ortadoğu enerji
kaynaklannın ve SS-
CB'nin kuşatıhnasında
Tûrkiye'nin rol üstlendi-
ğini kaydeden Chomsky,
11 Eylûl'den sonra Tûrki-
ye'nin rolünde büyük bir
değişiklik olmamakla bir-
likte Irak'ın olası işgali
bağlamında yeni bir işlev
üstlenebileceğini ve buna
da "terorizme karşı sa-
vunma savaşı" adı ven-
leceğıni söyledi.
ABD"nın, Suudi Ara-
bistan'dan sonra dünyanın
ikinci büyük petrol rezer-
vine sahip Irak coğrafya-
sında söz sahibi olmak he-
defini gütrüğüne dikkat
çeken Chomsky, bunun
için Tûrkiye'nin "paralı
asker ordusu" gibi kulla-
nılmasının planlandığını
ve belki bu hedef doğrul-
rusunda Musul ve Ker-
kük'ten kendisine pay ve-
rilebileceğini ifade etti.
Dilbılimci ve felsefeci-
liğinin yanı sıra muhalif
kişiliğiyle de tanınan
Chomsky, Bilgi Üniversi-
tesi'nde verdiği konferans
ve ardından düzenlenen
basın toplanüsındaTürki-
ye'rün "efendiye" sadık
kaldığı sürece bölgedeki
polis rolünü ve ABD için
bir üs olma özelliğini ko-
ruyacağını kaydetti.
En büyük uluslararası
teröristlerin en güçlü dev-
letler olduğunu belirten
Chomsky, Güneydo-
ğu'daki olaylar yüzünden
"Türldye'ııiıı de terörist
bir devlet" olduğunu sa-
vundu.
ABD'nin bütün dün-
yada silahlanmaya en
çok pay ayıran devlet ol-
duğunu belirten Chom-
sky, ulusal güvenlik sis-
teminin aslında ulusun
güvenliğiyle bir ilişkisi
olmadığını ve füze sa-
vunma sisteminin uzayın
silahlandınlması anla-
mına geldiğini söyledi.
Bunun yoksullann olası
bir ayaklanmasına karşı
zengınlerin yeni şiddet
aracı olduğunu kayde-
den Chomsky, "Bu
programların hepsi 11
Eylûl'den önce vardı.
11 Eylül bu süreci hız-
landırdı" diye konuştu.
Chomsky, egemen dev-
letierin her zaman korku
içinde yaşadığım ve dep-
rem gibi kriz durumlan-
nı, uyuşfurucuyu ve tero-
rizmi kendi çıkarlan doğ-
rultusunda kulJandıklan-
nı sözlerine ekledi.
...Ve Chomsky mahkemede
ECEVİT KILIÇ/GÜL SÜLÜN
ABD'li ünlü düşünür Noam
Chomsky'nin "Amerikan Müda-
haieciliğj" adlı kitabını yayımladı-
ğı için hakkında dava açılan Aram
Yayınevi sahibi veYazüşleri Müdü-
rû Fatjh Taş, Chomsky'nin de iz-
lediği ilk duruşmada beraat etti.
Chomsky, "Düşünce Özgürlüğü
2001" kitabının diğer yayıncılany-
la birlikte kendisini, soruşturmayı
yûrûten DGM Cumhuriyet Savcı-
sı'na ihbar etti.
Aram Yaymevi sahibi Fatih Taş,
Chomsky'nin "Amerikan Müda-
halecillği" adlı kitabını yayımla-
yarak "ülkenin bölünmez bütün-
iüğü aleybine propaganda yap-
mak" suçundan dün Istanbul 3
No'lu DGM'de yargıç önüne çıktı.
Duruşmada ifade veren sanık Taş,
kitabın sunuş kısmını kendisinin
kaleme aldığını, ancak bu bölüm-
de bölücülükpropagandası yapma-
dığını savundu. Taş, "Kitabı ya-
yunlamaktald amacun, bilgilerin
bireylere iletilmesini sağlamaktı.
Düşüncelerin özgürce ifade edil-
mesi gerekiyor" dedi.
Bu sırada Taş'm avukatı Özcan
Taş, Chomsky'nin de sanık olarak
yargılanması için mahkemeye di-
lekçe verdi. Ancak mahkeme heye-
ti, sanık avukatının istemini red-
detti. Cumhuriyet Savcısı Bekir
RaifAldemir, Taş tarafından kale-
me ahnan kitabın sunuş kısmında
ve Chomsky tarafından yazıJan
"Ortadoğu'da Barış Olasılıkla-
n " başlzklı yazılarda propaganda
yapılmadığını belirterek samğm
beraatını talep etti. Mahkeme heye-
ti de cumhuriyet savcısının görüşü
doğrultusunda beraat karan verdi.
"Düşünce Özgürlüğü 2001"
kitabına yayıncı olarak imza atan
Chomsky, diğer yayıncılar Saadet
Partisi Milletvekili Mehmet Be-
kâroğlu, ÎHD Istanbul Şube Baş-
kam Eren Keskin, yazar Abdur-
rabman Dilipak ile birlikte DGM
Cumhuriyet Savcısı'na kendisini
ihbar etti.
Chomsky, DGM girişinde ve çı-
kışında yaptığı açıklamalarda, da-
ha önce hiç yargılanmadığını behr-
terek Türkiye'deki aydınlarla ifade
vermekten gurur duyduğunu söy-
ledi. Türkiye'de ayduı ve sanatçıla-
nn düşüncelerini açıklama konu-
sunda zorluklar yasadıklannı ifade
eden Chomsky, "Türkiye'deld in-
san haklan ihlallerini raporlar-
dan öğrendim. Diyarbakır'a gjt-
memia nedeni de bu ihlaüeri
gönnek içindir" dedi.
Tûrkiye'nin,ABD'nin Irak'a dû-
zenleyeceği operasyona karıhnak
zorunda kalacağını savlayan
Chomsky, ABD'nin Tûrkiye'nin
kara kuvvetlerine ihtiyacı olduğu-
nu iddia etti. ABD'nin Kuzey I-
rak'ta Kürt devleti kurmak istedi-
ğine inanmadıgını belirten Chom-
sky şunlan söyledi: "Bölgede
ABD-Türkiye hâkimi>eri oiuştu-
rulmaya çalışüıyor. ABD hem
Türkiye'deki hem de Kuzey
Irak'taki Kürtleri hâJdmiyeti aJ-
tında tutma çabasındadır."
e-posta skandalına soruşturmaAJ\KAJRA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Dışişleri
Bakanı Ismail Cem, AB
Komisyonu Türkiye Tem-
silcisi Karen Fogg'un ki-
şisel e-postalarının elde
edilerek açıklanmasıyla
ilgili olarak "Fevkalade
çirido bir o/ay, bunun da
ötesinde bir suç. Gerek-
li girişimleri yaptık. Suç-
lulann en kısa sürede a-
dalet önüne çıkanlması-
nı umuyorum
n
dedi. MÎT
Müsteşarüğı yaptığı yazı-
h açıklamada konuyla hiç
bir ilişkisinin olmadığını
bildirirken, Ankara Cum-
huriyet Başsavcılığı ilgili
inceleme başlarn.
Işçi Partisi'nin (ÎP)Bü-
yükelçi Fogg'un kişisel e-
posta mesajlanm açıkla-
yarak suçlamalarda bu-
lunması hükümeti zor du-
rumda bıraktı. Dışişleri
Bakam Cem, gazetecile-
Alevi sözcüğü yasak
• Baştarafı 1. sayfada
eden Savcı Samancı, dernek yetkililerin-
ce, 30 günlük yasal süre içerisinde gerek-
li değişikliğin yapıhnadığuıı ammsattı.
Dernek tüzüğünün "amaç" bölümü ile
"yapacağı işler ve çahşrnn ilkeleri" kıs-
mında geçen ıbarelerin yasalara aykın ol-
duğunu ifade eden Samancı, şöyle devam
etti: "Bu ibarelerin bulunması, gerek
anayasanın 14. maddesindeki, "Anaya-
sada yer alan hak ve hürriyetlerden hiç-
biri devletin ûlkesi ve milletiyle bölün-
mez bütünlüğünübozmak... veya dil, ırk,
din ve mezhep aynmı yaratmak... hük-
müne. gerekse anayasanın 24. madde-
sindeki 'Herkes, vicdan, dini inanç ve ka-
oaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hü-
kümlerine aylan olmamak şartıyla iba-
Jet, dini ayin ve törenler serbesttir' şek-
indeki bükme aylandır. Aynca, 2908
;a\ıh Dernekler Yasasınm 5. maddesi-
ıin 1. bendindeld,' Türk devletinin ülke-
ıi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü
lozmak, bölge, u-k, sosyal sımf, düı ve
oezhep yasasına veya adnıa dayanarak
aaliyette bulunmak' cümlesi ile 6. bent-
eki 'veya Türk düinden ve kûltüriinden
yn dil ve kültürleri korumak, geliştir-
lek veya yaymak suretiyle aznılık yarat-
ıak veya herhangi bir bölgenin veya ır-
ın veya suııfın veya bir din ve mezhep-
•n olanlann diğerlerine hâkim veya di-
îTİerinden imtiyazlı ohnasını sağlamak..
nacıyla dernek kurulmastyasaktır' şek-
adeki hükme aykırıdır. Bu hükümle-
' göre,Alevi-Bektaşi adı altında der-
:k kurulamaz. Alevi sözcüğünün bir
ezhep ve dini terim olması dolayısıy-
, bu isme dayantlarak veya bu ad al-
ıda Aleviliği odaklaştıracak dernek
ırulamaz.Aksi halde karşıt ve benzer
ni ve örfi derneklerin de kuruiması
çınümaz olacaktır. Bu durum da ya-
aıa öngördüğü devletin ülkesi ve mil-
iyle bölünmez bütünlüğünü boza-
ktır."
»araancı, "Alevi- Bektaşi'
1
adıyla der-
nek kurulmasının, "bir din veya mez-
hepten olanlann diğerlerine hâkim ve-
ya diğerlerinden imtiyazlı olacağı sonu-
cunu doğuracağını'* ifade ederek şöyle
konuştu: "Oysa Aleviliğin de diger mez-
hepler gibi filkemizde uygulamaları
anayasa ve yasalarla teminat altında-
dır. Herkes suurlar çerçevesinde kal-
mak kaydıyla, dini faaliyetlerde bulu-
nabileceği gibi dernek ve vakıf kurma
hakkuu da kullanabilir. Bu haklan kul-
lamrken ülkenin ve milletin birliğine,
bölünmez bütünlüğüne zarar gelme-
mesine azami derecede uymak zorun-
da olduğunu gözden uzak tutmaması
gerekmektedir." Samancı, mütalaasmm
sonunda demeğin feshini istedi.
Davalı avukatlanndan Hıdır Özcan, e-
sas hakkındaki savunmasmda, iaık dev-
lette, herkesin dinini seçmekte serbest ol-
duğunu kaydetti. Özcan, davanın reddine
karar verilmesini istedi.
Avukat Kâzun Genç, savcının mütala-
asında "aynmcıhk ve bölücülük" suç-
lamasında bulunduğunu, bu nedenle mü-
talaaya katıhnadıklarun söyledi.
Genç,Alevilenn kamusal alanda birta-
leplerinin ohnadığını, inançlarmı ve kül-
türlerini özgürce yaşamak istediklerini
belirterek davanın reddinı talep etti. Du-
ruşmada söz verilen diğer avukatlar da
davanın reddi yönünde görüş bildirdiler.
Akıanya AJevi Birlikleri Başkanı Tnr-
gut Öker, çağdaş dünyada Alevilerin
kendi adıyla örgütlenmesine izin verildi-
ğini, ancak ortaya çıktığı topraklardaAle-
vi adıyla dernek kurmarun, cemevi aç-
manın yasak olduğunu savundu. Duruş-
mada söz alan diğer davalılar da davanın
reddini talep etti.
Yargıç Yılmaz İğrek, Alevi-Bektaşi
Kuruluşlan Birliğı Kültür Derneği'nin,
2908 sayılı Dernekler Kanunu'nun 5/6,
10/2, ve 50. maddeleri uyannca feshine
karar verildiğini açıkladı. Yargıç Iğrek,
karanru açıkladıktan sonra. "Benim Ale-
vi toplumuna sempatim var. Yasalan
uyguladım" dedi.
rin sorularmı yanıtlarken,
"Maalesef günümüz
modern dünyasının en
çirkifl suçlanndan birisi
bu. ilgili bakanuk ve ku-
rumlanmıza başvur-
duk. Unurun adalet bir
an önce yerine gelir" de-
di. Cem, Büyükelçi'nin
"istenmeyen adam" ilan
edilmesi gibi birdurumun
söz konusu olmadığım
söyledi.
MİT'ten açtklama
Başbakan Bülent Ece-
vit, MÎT Müsteşan Şen-
kal Atasagun'u kabulün-
de olayla ilgili bügi ister-
ken, görüşmenin arduıdan
MİT Müsteşarhğı'ndan
yapılan açıklamada kuru-
mun konuyla hiçbir ilişki-
sinin ohnadığı bildirildi.
MÎT'in açıklamasmda şu
görüşlereyerveriJdi: "Ba-
a vazarlar tarafından
'MİT içinde bir grup'gi-
bi ibareler kullanıldığı
görülmektedir. MİT'in
bugünkü yönetimince
uygulanmakta olan
prensipler, yönetim tar-
a, disiplin ve oto kontrol
sistemleri. bu tip grupla-
nn oluşmasına ve etldü
olmasına hiçbir şekilde
imkân tanunamaktadır.
MlT'ten kaynaklanabi-
lecek müspet veya men-
fî her türiü sonucun tek
muhatabı mevcut MİT
yönetimidir. Bahse konu
dokümanlan yayımla-
makta olan bir dergi ve
yöneticileri ile ilgili ola-
rak MIT yönetim kade-
mesinin şahsi 3, kuru-
mun ise 7 adet ceza ve
tazminat davalan halen
muhtelif mahkemelerde
devam etmektedir."
Perinçek'ten yanıt
Dışişleri Bakanı'nin a-
çüdamalanna yamt veren
ÎP Genel Başkanı Doğu
Perinçek ise, Cem'e tep-
ki göstererek, "Tûrki-
ye'nin Dışişleri Bakanı
gibi davranmıyor" dedi.
fşçi Partisi ise, e-postalar-
la ilgili dün 5'incisini dü-
zenlediği basm toplantı-
sında AB Temsilcisi'ne
yönelik suçlamalanru sür-
dürdü. Büyûkelçi Fogg'un
"ulusai devleti yıkmava
dönük bir şebeke" kur-
duğunu öne süren tP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Hasan Yalçın, "Fogg ve
adamlan şimdi şebeke,
mahrem ve teknik kal-
mak gibi ifadelerin ve
uyuyan güzeUer, uyuyan
köpekler, pembe dizi gi-
bi diğer birçok kod ve
şifrenin tek tek açıkla-
masını yapmak zorun-
dadırlar" diye konuştu.
Yalçın, Fogg'un derhal sı-
nır dışı edilmesıni istedi.
Bu arada,AB Komisyo-
nu'nun, diplomatik ileti-
şim haklannı düzenleyen
Viyana Anlaşması 'nin ih-
lalı gerekçesiyle Dışişleri
Bakanlığı'na başvurduğu
öğrenildi. Bakanlığın ya-
mnnda ise, bu anlaşmanın
gizli haberleşmeyi kapsa-
dığı ammsatılarak, elekt-
ronik postanın açık birha-
berleşme olduğu vurgu-
Iandı. Yamtta, bu nedenle
ViyanaAnlaşması 'nin uy-
gulanmasının sözkonusu
olmadığı kaydedildi.
Diplomatik kaynaklar-
dan edinilen bilgılere Dı-
şişleri, AB Temsilcili-
ği'nin şikâyeti üzerine ha-
rekete geçerek Adalet,
îçişleri ve Ulaştırma ba-
kanlıklan nezdinde giri-
şımde bulundu. AB süre-
ci açısındanhassas bir dö-
nemde gerçekleşen olayın
büyük sıkıntı yarattığ^m
vurgulayan Dışişleri, ge-
rekü işlemlerin ivedilikle
yapılmasım talep eri.
Sezer: Karen Fogg,
beni kastetmemış
Cumhurbaşkam Ah-
met Necdet Sezer, Istan-
bul temaslan sırasmda
bir gazetecinin konuyla
ilgili sorusu üzerine
"Kendisi açıklama yap-
tı. Bununla ilgili söyle-
yecek bir şey yok" dedi.
Sezer, "Had'di bUdirildi
demek diplomatik te-
amüllere uygun mu?"
şeklindeki soruya da "
Kimi kastettiğini ken-
dileri açıkladılar. Bizi
kastermediğini belirtti-
ler" yanıtmı verdi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ancak felaketin boyutları tahmin edilenin üze-
rindeydi. Asi Irmağı asiliğini yapmış, Amik Gölü
de kurutulduğu için boş bulduğu yere sapmış-
tı. Göl eski çanağına oturmuş, ova bir metreyi
aşkın suyla dolmuştu.
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı, can kaybının da
yaşandığı bölge için afet kararnamesi çıkarmak
üzere hazırlığa girişti. Bakanlık bürokratları sa-
dece ihale işleriyle ilgilenmiyordu. Içlerinde ba-
kanlığın temel işlevini anımsayanlar da vardı.
Kararname hazırlandı, bakanın önüne kondu.
İlk iş ne olmalı?
Kararname kapsamının içinde ne kadar iktidar
partili belediyenin olduğunu sormak...
Bakıldı ki, eksik... Başta MHP olmak üzere ye-
terli sayıda ANAP'lı, DSP'li belediye yok. öyle
ya, öteki ortakları da düşünmek gerekiyordu.
Kararnamenin altına imza atacak bakan, elbet-
te önce kendi partisine yarayacak ne var, ona
bakacaktı...
Afet kararnamesi deyip geçmeyin. Eğer bele-
diyeniz kararname kapsamına girmişse, lller
Bankası'ndan listedeki katsayı oran/nda fazla
pay alacak.
Pazarlıklar sürerken, Karadeniz bölgemizde
de sel felaketi yaşandı. Artvin'de, Rize'de pek
çok yerleşim yeri felaketten etkilendi.
Ne yapmalı?
Bu da soru mu efendim, elde bir afet kararna-
mesi var ya, oraya bu belediyeler de eklenir,
devletten yardım beklenir.
Tabii fiste genişleyince dengeler de değişti.
Hemen üçlü ortaklık çerçevesinde yeni beledi-
yeler dengesi kuruldu.
Üç vakte kadar
Tam çalışma son şeklini almıştı ki geçen son-
baharda Mersin ve Antalya bölgesindeki sel fe-
laketleri başladı... Tûrkiye'nin sera ürünü seb-
ze gereksinimimizin yüzde 30'unu sağlayan
Mersin bölgesinde tüm seralar havuza dönmüş-
tü. Mersin Ovası'na tepeden bakan tüm yük-
seklikler tıraşlanmış, tek ağaç bırakılmamıştı.
Bir başka deyimle, Mersin de tersine gitmişti ve
sele teslım olmuştu.
Mersin sele teslim olabilirdi ama, ele teslim
olamazdı. Devletimiz şefkat elini herkese uza-
tacak güçteydi.
Ne yapmalı?
Bu da soru mu efendim, elde afet kararname-
si var ya, oraya Mersin ve Antalya belediyeleri
de eklenir, devletten yardım beklenir.
Dengeler yine bozulmuştu ve yine afete siya-
set kanşmıştı. Bölgedeki tüm belediyeler ka-
rarnameye kondu. Bu kez ortaya yeni bir sorun
çıktı:
Katsayı...
Belediyelerin birle üç arasında değişen afet-
ten etkilenme katsayısı nasıl belirlenecekti?
İki yöntem vardı:
1 - Selin yarattığı zarara göre.
2- Belediye başkanının partisine göre.
Sonuçta iki yöntem "paçal" yapıldı ve sel za-
ranna, parti kârı eklendi, kararname son şekli-
ni aldı.
Geldikşubata...
Kararname tam imzalanmak üzereydi ki Sul-
tandağı depremi patladı. Fay hattı yine yapaca-
ğını yapmış, afet kararnamesini yerle bir etmiş-
ti.
Bayındırlık Bakanlığı koltuğunu Koray Aydın
bırakmış, yerine Afyon dolaylarından Abdülka-
dir Akcan gelmişti ama, afet kararnamesi ba-
kanlıktan Başbakanlık'a gelmemişti.
Şimdi yüce hükümetimiz, Afyon ve bölgesini
de içine alacak, 228 belediyeli yeni bir kararna-
me hazırladı...
Hataylılar, Mersinliler, Tarsuslular, Antalyalılar,
Rizeliler, Artvinliler, Afyonlular... Sıkın dişinizi ka-
rarnameniz yolda, geliyor. Tann Baba gecinden
versin, bir iki afete kalmaz, üç vakte kadar ka-
rarname çıkar!
ankcum@ttnet.net.tr
CILAR
HTAYA!Vazarlama. reklam ve medya dünyasının çahşanlan için hazırladığımız meslekı eğıtım programına
ılgınç konuiar ve konuşmacılarla yine okulda devam ediyoruz. "IAA ile Okulda 3ır Crun" adını
verdiğimiz bu programda kontenjanımız sınırlı olduğundan. başvurularınızı oncelık sırasına göre
kabul edeceğız Yapacağınız tek şey aşağıdakı numaralardan bir günluk unıversıte kaydınızı
yaptırarak derse yetışmek
IAA ile Okulda Bir &ün / 8
1& Şubaf 2002 Cumarfesi
9:00-10:00 Kay,t
LVers 10:00- 11:15
"Kendinizi PAfifRKA Yapm Kazanm"
Ahmet Vurul / Evyap
ZVers 1M5- 13:00
"Alfmcı E1e.me.nt. A\üşfer/"
Semih Yalman / Docjuş Holding
3. Vers 1H-.00 - 15:15
"Yaratıcı Hrief Denen Şey'
Haluk Sicimoğlu I 33VO öroup
H.Vers 15*5-17:00
"Imaj Yönetimine Son: Algılama
Yönetimi"
Ali Saydam / Hersay lletişim
Danışmanlığı
T^aşvurular. \f\f\ Turkıye Dö/umu Sekreterlığı
Tel 0212 325 37 SS Faks 0 212 325 37 91
0212 325 37 90
&!ektronık~posto' laoturkeychapvsuperonlınecom
li, Şubat 2002 Cumarfesi
İTU Yabana Dıller Yuksek Okulu - Maçka
(Eskt Maçka F\aden Fakuhesı)
Hu ılan Ğurrıhijrıyet Crozetesı nw katkrlortylo S'zlsre ulast/rılmıstır