13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERÎN DEVAMI 19 *• G U N C E L CÜIVEYT ARC4YÜREK H Baştarafı 1. Sayfada mail Cem'in düzenlediği başarılı (Istanbul ruhu) zir/e dindirdi. Önceki gün Rahşan Ecevit'ten öğrendik ki; birten yanakları tombullaşan, yürüyüşü değişen, kcnuşmasına bir hal olan Başbakan Ecevit'in sağlığının düzelmesi "Allah'ın işi"ym\şl Eşinin sağlığındaki ani düzelmeyi içeren soru- yu /anıtlarken "Vallahine desem bilmiyorum" di- ye söze başlayan; ressam, tiyatro yazarı, (söyle- mesı ayıptır diyor) çok iyi çay demlediğini itiraf e- der Rahşan Hanım böyle söylüyor. Rahşan Han/m, Ecevit'in sağlıklı görünüm ka- zandığı sırada manşetlere geçen haberleri de ya- lanladı. Ecevit'te sıyasal görüşlerindeki değişimlere iki ay önce birdenbiresağlığı da eklenince; Rahşan Harım "Ben Bülent'e iyi bakıyotvm, her öğleyin baliK yediriyorum " dedi. Rahşan Ecevit, iki aydıryalanlamadığı bu söz- lerir doğru olmadığını, son grup toplantısmdakı altı oüyük gafını haberlerine almayacak kadar BaşDakan'/n saglığına titizlenen bir grup gazete- ciyeaçıkladı. Bu tarihsel açıklamayı yaparken bir başka kay- gısırı da dile getirdi: "Bülent'e iyigörünmesiiçin balık yedirdiğim haberlerini görünce 'Şimdi her- kes balık almaya koşacak' diye endişelendim" dedi. Bu sözler hanımefendinin Ecevit'e balık yedir- medığini yalanlarken bir başka gerçege dokunu- yor. Balıkçı dükkânlarına uğramayan hanımefendi, -hamsi hariç- balığın her çeşidinin en az 10-20 milyon liraya satılmakta olduğunu nereden bilsin? Ne var ki; Rahşan Hanım'ın eşinin sağlığında- ki ani düzelmeyi Allah'a bağlamasına karşın; ba- sın, hatta siyasal kulislerde değişık içerikte söy- lentilerin ardı arkası kesilmiyor. Derler ki; Ecevit'in yüzündeki derin çizgilerle yürürken zorlanmayı yitirmesi, eski Ecevit'i andı- rırcasına konuşmasındaki sürekliliğın izlenmesi... Hepsi, ama hepsi birdenbire, -nedense- Başba- kan'ın ABD gezisine çıkmadan kısa süre önce gerçekleşti. Rahşan Hanım'ın balıkla tedavi yöntemi işte bu sırada ortaya atıldı. Başbakan ise grubunda, "Ûlkede işleriyiye giç/ince ben de iyi oluyorum" diye mantığı zoriayan açıklamayı o günlerde yap- tr Ya anketler kimin işi? Bu son açıklama, Ecevit'in soldan sağa çark ederken "Dünya değişti ben de değiştim" söyle- mine elbette koşut. Aykırı değil.. Değil ama, ağızlar torba değil ki büzesin. Bir i- ki gün önce yazar çizer, siyasetçi olmadığı halde başkentte olupbitenleri çok yakından izleyen, ki- mi olayların içyüzünü kaynağından ögrenen bir dost aradı. "Başbakan'ın sağlığındaki ani düzelme ne ba- lık tedavisinin ne de iyiye gittiği kuşkulu ülke so- runlanndaki düzelmenin eseri" dedi. Düzelmenin nedenini anlattı: ABD'de hücre ye- nileyen, diksiyon ve bellek düzelten, yürüme ve konuşmadaaksaklığı gideren "kortizonluyeriı bir ilaç." Yani? Allah'ın işi değil sağlıktaki değişim. Ame- rika'daki doktor kulların işi! Rahşan Hanım'ın ilgi çeken bir başka sözü ka- muoyu anketleriyle ilgili. Diyor ki: "Anketlere inan- mıyonım". Partileri halk indinde zoradüşen dün- kü parti liderleri de böyle konuşurdu. Hele SONAR'ın son kamuoyu araştırmasını gördükten sonra Rahşan Hanım'dan anketlere inanmasını beklemek abesle iştigal! Bu ankete göre AKP, CHP ve DYP'nın ilk üç sı- rayı almaları biryana, kimi vurgulamalar DSP'nin hazin durumunu gözler önüne seriyor. Yüzde 10 barajını MHP ve ANAP aştı aşmak üzere. DSP ise partilersıralamasında HADEP'ten de, LDP'den de, BBP'den de gerilerde, yüzde 3.8 oyla 10. sırada... Bu sonuç da herhalde Allah'ın işi. Chomsky: En büyük terörist Amerika ÖZGÜR ULUSOY/ GAMZE ERBİL Noam Chomsky Di- yarbakır'a hareketinden önce, 11 Eylül saldınlan ve ardından ABD'ninAf- ganistan'a düzenlediği operasyon üzerine günde- min baş köşesine oturan "terorizm", "Irak" ko- nulannda sorulan yanıtla- dı. "ABD'nin terörist devlet" olduğunu sık sık dile getiren Chomsky, Türkiye için de, ABD'nin "bölgedeki polisi" ve "terörist devlet" sıfatla- rını kullandı. Dünyanın "efendileri- nin" kurduklan hege- monya sisteminin kınlgan olduğunu bildiklerini ve bu sistemi sürdürebilmek için sürekli yeni araçlar aradıklannı kaydeden Chomsky, yoğunlaştınl- mış güç merkezleri, yani devletler ve şirketlerle "büyük canavar" olarak gördükleri dünya nüfiısu arasındaki çatışmanın, "eski moda devimle sı- nıf mücadelelerinin" de- vam ettiğini dile getirdi. Soğuk Savaş dönemin- den beri Ortadoğu enerji kaynaklannın ve SS- CB'nin kuşatıhnasında Tûrkiye'nin rol üstlendi- ğini kaydeden Chomsky, 11 Eylûl'den sonra Tûrki- ye'nin rolünde büyük bir değişiklik olmamakla bir- likte Irak'ın olası işgali bağlamında yeni bir işlev üstlenebileceğini ve buna da "terorizme karşı sa- vunma savaşı" adı ven- leceğıni söyledi. ABD"nın, Suudi Ara- bistan'dan sonra dünyanın ikinci büyük petrol rezer- vine sahip Irak coğrafya- sında söz sahibi olmak he- defini gütrüğüne dikkat çeken Chomsky, bunun için Tûrkiye'nin "paralı asker ordusu" gibi kulla- nılmasının planlandığını ve belki bu hedef doğrul- rusunda Musul ve Ker- kük'ten kendisine pay ve- rilebileceğini ifade etti. Dilbılimci ve felsefeci- liğinin yanı sıra muhalif kişiliğiyle de tanınan Chomsky, Bilgi Üniversi- tesi'nde verdiği konferans ve ardından düzenlenen basın toplanüsındaTürki- ye'rün "efendiye" sadık kaldığı sürece bölgedeki polis rolünü ve ABD için bir üs olma özelliğini ko- ruyacağını kaydetti. En büyük uluslararası teröristlerin en güçlü dev- letler olduğunu belirten Chomsky, Güneydo- ğu'daki olaylar yüzünden "Türldye'ııiıı de terörist bir devlet" olduğunu sa- vundu. ABD'nin bütün dün- yada silahlanmaya en çok pay ayıran devlet ol- duğunu belirten Chom- sky, ulusal güvenlik sis- teminin aslında ulusun güvenliğiyle bir ilişkisi olmadığını ve füze sa- vunma sisteminin uzayın silahlandınlması anla- mına geldiğini söyledi. Bunun yoksullann olası bir ayaklanmasına karşı zengınlerin yeni şiddet aracı olduğunu kayde- den Chomsky, "Bu programların hepsi 11 Eylûl'den önce vardı. 11 Eylül bu süreci hız- landırdı" diye konuştu. Chomsky, egemen dev- letierin her zaman korku içinde yaşadığım ve dep- rem gibi kriz durumlan- nı, uyuşfurucuyu ve tero- rizmi kendi çıkarlan doğ- rultusunda kulJandıklan- nı sözlerine ekledi. ...Ve Chomsky mahkemede ECEVİT KILIÇ/GÜL SÜLÜN ABD'li ünlü düşünür Noam Chomsky'nin "Amerikan Müda- haieciliğj" adlı kitabını yayımladı- ğı için hakkında dava açılan Aram Yayınevi sahibi veYazüşleri Müdü- rû Fatjh Taş, Chomsky'nin de iz- lediği ilk duruşmada beraat etti. Chomsky, "Düşünce Özgürlüğü 2001" kitabının diğer yayıncılany- la birlikte kendisini, soruşturmayı yûrûten DGM Cumhuriyet Savcı- sı'na ihbar etti. Aram Yaymevi sahibi Fatih Taş, Chomsky'nin "Amerikan Müda- halecillği" adlı kitabını yayımla- yarak "ülkenin bölünmez bütün- iüğü aleybine propaganda yap- mak" suçundan dün Istanbul 3 No'lu DGM'de yargıç önüne çıktı. Duruşmada ifade veren sanık Taş, kitabın sunuş kısmını kendisinin kaleme aldığını, ancak bu bölüm- de bölücülükpropagandası yapma- dığını savundu. Taş, "Kitabı ya- yunlamaktald amacun, bilgilerin bireylere iletilmesini sağlamaktı. Düşüncelerin özgürce ifade edil- mesi gerekiyor" dedi. Bu sırada Taş'm avukatı Özcan Taş, Chomsky'nin de sanık olarak yargılanması için mahkemeye di- lekçe verdi. Ancak mahkeme heye- ti, sanık avukatının istemini red- detti. Cumhuriyet Savcısı Bekir RaifAldemir, Taş tarafından kale- me ahnan kitabın sunuş kısmında ve Chomsky tarafından yazıJan "Ortadoğu'da Barış Olasılıkla- n " başlzklı yazılarda propaganda yapılmadığını belirterek samğm beraatını talep etti. Mahkeme heye- ti de cumhuriyet savcısının görüşü doğrultusunda beraat karan verdi. "Düşünce Özgürlüğü 2001" kitabına yayıncı olarak imza atan Chomsky, diğer yayıncılar Saadet Partisi Milletvekili Mehmet Be- kâroğlu, ÎHD Istanbul Şube Baş- kam Eren Keskin, yazar Abdur- rabman Dilipak ile birlikte DGM Cumhuriyet Savcısı'na kendisini ihbar etti. Chomsky, DGM girişinde ve çı- kışında yaptığı açıklamalarda, da- ha önce hiç yargılanmadığını behr- terek Türkiye'deki aydınlarla ifade vermekten gurur duyduğunu söy- ledi. Türkiye'de ayduı ve sanatçıla- nn düşüncelerini açıklama konu- sunda zorluklar yasadıklannı ifade eden Chomsky, "Türkiye'deld in- san haklan ihlallerini raporlar- dan öğrendim. Diyarbakır'a gjt- memia nedeni de bu ihlaüeri gönnek içindir" dedi. Tûrkiye'nin,ABD'nin Irak'a dû- zenleyeceği operasyona karıhnak zorunda kalacağını savlayan Chomsky, ABD'nin Tûrkiye'nin kara kuvvetlerine ihtiyacı olduğu- nu iddia etti. ABD'nin Kuzey I- rak'ta Kürt devleti kurmak istedi- ğine inanmadıgını belirten Chom- sky şunlan söyledi: "Bölgede ABD-Türkiye hâkimi>eri oiuştu- rulmaya çalışüıyor. ABD hem Türkiye'deki hem de Kuzey Irak'taki Kürtleri hâJdmiyeti aJ- tında tutma çabasındadır." e-posta skandalına soruşturmaAJ\KAJRA(Cumhuri- yet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Ismail Cem, AB Komisyonu Türkiye Tem- silcisi Karen Fogg'un ki- şisel e-postalarının elde edilerek açıklanmasıyla ilgili olarak "Fevkalade çirido bir o/ay, bunun da ötesinde bir suç. Gerek- li girişimleri yaptık. Suç- lulann en kısa sürede a- dalet önüne çıkanlması- nı umuyorum n dedi. MÎT Müsteşarüğı yaptığı yazı- h açıklamada konuyla hiç bir ilişkisinin olmadığını bildirirken, Ankara Cum- huriyet Başsavcılığı ilgili inceleme başlarn. Işçi Partisi'nin (ÎP)Bü- yükelçi Fogg'un kişisel e- posta mesajlanm açıkla- yarak suçlamalarda bu- lunması hükümeti zor du- rumda bıraktı. Dışişleri Bakam Cem, gazetecile- Alevi sözcüğü yasak • Baştarafı 1. sayfada eden Savcı Samancı, dernek yetkililerin- ce, 30 günlük yasal süre içerisinde gerek- li değişikliğin yapıhnadığuıı ammsattı. Dernek tüzüğünün "amaç" bölümü ile "yapacağı işler ve çahşrnn ilkeleri" kıs- mında geçen ıbarelerin yasalara aykın ol- duğunu ifade eden Samancı, şöyle devam etti: "Bu ibarelerin bulunması, gerek anayasanın 14. maddesindeki, "Anaya- sada yer alan hak ve hürriyetlerden hiç- biri devletin ûlkesi ve milletiyle bölün- mez bütünlüğünübozmak... veya dil, ırk, din ve mezhep aynmı yaratmak... hük- müne. gerekse anayasanın 24. madde- sindeki 'Herkes, vicdan, dini inanç ve ka- oaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hü- kümlerine aylan olmamak şartıyla iba- Jet, dini ayin ve törenler serbesttir' şek- indeki bükme aylandır. Aynca, 2908 ;a\ıh Dernekler Yasasınm 5. maddesi- ıin 1. bendindeld,' Türk devletinin ülke- ıi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü lozmak, bölge, u-k, sosyal sımf, düı ve oezhep yasasına veya adnıa dayanarak aaliyette bulunmak' cümlesi ile 6. bent- eki 'veya Türk düinden ve kûltüriinden yn dil ve kültürleri korumak, geliştir- lek veya yaymak suretiyle aznılık yarat- ıak veya herhangi bir bölgenin veya ır- ın veya suııfın veya bir din ve mezhep- •n olanlann diğerlerine hâkim veya di- îTİerinden imtiyazlı ohnasını sağlamak.. nacıyla dernek kurulmastyasaktır' şek- adeki hükme aykırıdır. Bu hükümle- ' göre,Alevi-Bektaşi adı altında der- :k kurulamaz. Alevi sözcüğünün bir ezhep ve dini terim olması dolayısıy- , bu isme dayantlarak veya bu ad al- ıda Aleviliği odaklaştıracak dernek ırulamaz.Aksi halde karşıt ve benzer ni ve örfi derneklerin de kuruiması çınümaz olacaktır. Bu durum da ya- aıa öngördüğü devletin ülkesi ve mil- iyle bölünmez bütünlüğünü boza- ktır." »araancı, "Alevi- Bektaşi' 1 adıyla der- nek kurulmasının, "bir din veya mez- hepten olanlann diğerlerine hâkim ve- ya diğerlerinden imtiyazlı olacağı sonu- cunu doğuracağını'* ifade ederek şöyle konuştu: "Oysa Aleviliğin de diger mez- hepler gibi filkemizde uygulamaları anayasa ve yasalarla teminat altında- dır. Herkes suurlar çerçevesinde kal- mak kaydıyla, dini faaliyetlerde bulu- nabileceği gibi dernek ve vakıf kurma hakkuu da kullanabilir. Bu haklan kul- lamrken ülkenin ve milletin birliğine, bölünmez bütünlüğüne zarar gelme- mesine azami derecede uymak zorun- da olduğunu gözden uzak tutmaması gerekmektedir." Samancı, mütalaasmm sonunda demeğin feshini istedi. Davalı avukatlanndan Hıdır Özcan, e- sas hakkındaki savunmasmda, iaık dev- lette, herkesin dinini seçmekte serbest ol- duğunu kaydetti. Özcan, davanın reddine karar verilmesini istedi. Avukat Kâzun Genç, savcının mütala- asında "aynmcıhk ve bölücülük" suç- lamasında bulunduğunu, bu nedenle mü- talaaya katıhnadıklarun söyledi. Genç,Alevilenn kamusal alanda birta- leplerinin ohnadığını, inançlarmı ve kül- türlerini özgürce yaşamak istediklerini belirterek davanın reddinı talep etti. Du- ruşmada söz verilen diğer avukatlar da davanın reddi yönünde görüş bildirdiler. Akıanya AJevi Birlikleri Başkanı Tnr- gut Öker, çağdaş dünyada Alevilerin kendi adıyla örgütlenmesine izin verildi- ğini, ancak ortaya çıktığı topraklardaAle- vi adıyla dernek kurmarun, cemevi aç- manın yasak olduğunu savundu. Duruş- mada söz alan diğer davalılar da davanın reddini talep etti. Yargıç Yılmaz İğrek, Alevi-Bektaşi Kuruluşlan Birliğı Kültür Derneği'nin, 2908 sayılı Dernekler Kanunu'nun 5/6, 10/2, ve 50. maddeleri uyannca feshine karar verildiğini açıkladı. Yargıç Iğrek, karanru açıkladıktan sonra. "Benim Ale- vi toplumuna sempatim var. Yasalan uyguladım" dedi. rin sorularmı yanıtlarken, "Maalesef günümüz modern dünyasının en çirkifl suçlanndan birisi bu. ilgili bakanuk ve ku- rumlanmıza başvur- duk. Unurun adalet bir an önce yerine gelir" de- di. Cem, Büyükelçi'nin "istenmeyen adam" ilan edilmesi gibi birdurumun söz konusu olmadığım söyledi. MİT'ten açtklama Başbakan Bülent Ece- vit, MÎT Müsteşan Şen- kal Atasagun'u kabulün- de olayla ilgili bügi ister- ken, görüşmenin arduıdan MİT Müsteşarhğı'ndan yapılan açıklamada kuru- mun konuyla hiçbir ilişki- sinin ohnadığı bildirildi. MÎT'in açıklamasmda şu görüşlereyerveriJdi: "Ba- a vazarlar tarafından 'MİT içinde bir grup'gi- bi ibareler kullanıldığı görülmektedir. MİT'in bugünkü yönetimince uygulanmakta olan prensipler, yönetim tar- a, disiplin ve oto kontrol sistemleri. bu tip grupla- nn oluşmasına ve etldü olmasına hiçbir şekilde imkân tanunamaktadır. MlT'ten kaynaklanabi- lecek müspet veya men- fî her türiü sonucun tek muhatabı mevcut MİT yönetimidir. Bahse konu dokümanlan yayımla- makta olan bir dergi ve yöneticileri ile ilgili ola- rak MIT yönetim kade- mesinin şahsi 3, kuru- mun ise 7 adet ceza ve tazminat davalan halen muhtelif mahkemelerde devam etmektedir." Perinçek'ten yanıt Dışişleri Bakanı'nin a- çüdamalanna yamt veren ÎP Genel Başkanı Doğu Perinçek ise, Cem'e tep- ki göstererek, "Tûrki- ye'nin Dışişleri Bakanı gibi davranmıyor" dedi. fşçi Partisi ise, e-postalar- la ilgili dün 5'incisini dü- zenlediği basm toplantı- sında AB Temsilcisi'ne yönelik suçlamalanru sür- dürdü. Büyûkelçi Fogg'un "ulusai devleti yıkmava dönük bir şebeke" kur- duğunu öne süren tP Ge- nel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, "Fogg ve adamlan şimdi şebeke, mahrem ve teknik kal- mak gibi ifadelerin ve uyuyan güzeUer, uyuyan köpekler, pembe dizi gi- bi diğer birçok kod ve şifrenin tek tek açıkla- masını yapmak zorun- dadırlar" diye konuştu. Yalçın, Fogg'un derhal sı- nır dışı edilmesıni istedi. Bu arada,AB Komisyo- nu'nun, diplomatik ileti- şim haklannı düzenleyen Viyana Anlaşması 'nin ih- lalı gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığı'na başvurduğu öğrenildi. Bakanlığın ya- mnnda ise, bu anlaşmanın gizli haberleşmeyi kapsa- dığı ammsatılarak, elekt- ronik postanın açık birha- berleşme olduğu vurgu- Iandı. Yamtta, bu nedenle ViyanaAnlaşması 'nin uy- gulanmasının sözkonusu olmadığı kaydedildi. Diplomatik kaynaklar- dan edinilen bilgılere Dı- şişleri, AB Temsilcili- ği'nin şikâyeti üzerine ha- rekete geçerek Adalet, îçişleri ve Ulaştırma ba- kanlıklan nezdinde giri- şımde bulundu. AB süre- ci açısındanhassas bir dö- nemde gerçekleşen olayın büyük sıkıntı yarattığ^m vurgulayan Dışişleri, ge- rekü işlemlerin ivedilikle yapılmasım talep eri. Sezer: Karen Fogg, beni kastetmemış Cumhurbaşkam Ah- met Necdet Sezer, Istan- bul temaslan sırasmda bir gazetecinin konuyla ilgili sorusu üzerine "Kendisi açıklama yap- tı. Bununla ilgili söyle- yecek bir şey yok" dedi. Sezer, "Had'di bUdirildi demek diplomatik te- amüllere uygun mu?" şeklindeki soruya da " Kimi kastettiğini ken- dileri açıkladılar. Bizi kastermediğini belirtti- ler" yanıtmı verdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Ancak felaketin boyutları tahmin edilenin üze- rindeydi. Asi Irmağı asiliğini yapmış, Amik Gölü de kurutulduğu için boş bulduğu yere sapmış- tı. Göl eski çanağına oturmuş, ova bir metreyi aşkın suyla dolmuştu. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı, can kaybının da yaşandığı bölge için afet kararnamesi çıkarmak üzere hazırlığa girişti. Bakanlık bürokratları sa- dece ihale işleriyle ilgilenmiyordu. Içlerinde ba- kanlığın temel işlevini anımsayanlar da vardı. Kararname hazırlandı, bakanın önüne kondu. İlk iş ne olmalı? Kararname kapsamının içinde ne kadar iktidar partili belediyenin olduğunu sormak... Bakıldı ki, eksik... Başta MHP olmak üzere ye- terli sayıda ANAP'lı, DSP'li belediye yok. öyle ya, öteki ortakları da düşünmek gerekiyordu. Kararnamenin altına imza atacak bakan, elbet- te önce kendi partisine yarayacak ne var, ona bakacaktı... Afet kararnamesi deyip geçmeyin. Eğer bele- diyeniz kararname kapsamına girmişse, lller Bankası'ndan listedeki katsayı oran/nda fazla pay alacak. Pazarlıklar sürerken, Karadeniz bölgemizde de sel felaketi yaşandı. Artvin'de, Rize'de pek çok yerleşim yeri felaketten etkilendi. Ne yapmalı? Bu da soru mu efendim, elde bir afet kararna- mesi var ya, oraya bu belediyeler de eklenir, devletten yardım beklenir. Tabii fiste genişleyince dengeler de değişti. Hemen üçlü ortaklık çerçevesinde yeni beledi- yeler dengesi kuruldu. Üç vakte kadar Tam çalışma son şeklini almıştı ki geçen son- baharda Mersin ve Antalya bölgesindeki sel fe- laketleri başladı... Tûrkiye'nin sera ürünü seb- ze gereksinimimizin yüzde 30'unu sağlayan Mersin bölgesinde tüm seralar havuza dönmüş- tü. Mersin Ovası'na tepeden bakan tüm yük- seklikler tıraşlanmış, tek ağaç bırakılmamıştı. Bir başka deyimle, Mersin de tersine gitmişti ve sele teslım olmuştu. Mersin sele teslim olabilirdi ama, ele teslim olamazdı. Devletimiz şefkat elini herkese uza- tacak güçteydi. Ne yapmalı? Bu da soru mu efendim, elde afet kararname- si var ya, oraya Mersin ve Antalya belediyeleri de eklenir, devletten yardım beklenir. Dengeler yine bozulmuştu ve yine afete siya- set kanşmıştı. Bölgedeki tüm belediyeler ka- rarnameye kondu. Bu kez ortaya yeni bir sorun çıktı: Katsayı... Belediyelerin birle üç arasında değişen afet- ten etkilenme katsayısı nasıl belirlenecekti? İki yöntem vardı: 1 - Selin yarattığı zarara göre. 2- Belediye başkanının partisine göre. Sonuçta iki yöntem "paçal" yapıldı ve sel za- ranna, parti kârı eklendi, kararname son şekli- ni aldı. Geldikşubata... Kararname tam imzalanmak üzereydi ki Sul- tandağı depremi patladı. Fay hattı yine yapaca- ğını yapmış, afet kararnamesini yerle bir etmiş- ti. Bayındırlık Bakanlığı koltuğunu Koray Aydın bırakmış, yerine Afyon dolaylarından Abdülka- dir Akcan gelmişti ama, afet kararnamesi ba- kanlıktan Başbakanlık'a gelmemişti. Şimdi yüce hükümetimiz, Afyon ve bölgesini de içine alacak, 228 belediyeli yeni bir kararna- me hazırladı... Hataylılar, Mersinliler, Tarsuslular, Antalyalılar, Rizeliler, Artvinliler, Afyonlular... Sıkın dişinizi ka- rarnameniz yolda, geliyor. Tann Baba gecinden versin, bir iki afete kalmaz, üç vakte kadar ka- rarname çıkar! [email protected] CILAR HTAYA!Vazarlama. reklam ve medya dünyasının çahşanlan için hazırladığımız meslekı eğıtım programına ılgınç konuiar ve konuşmacılarla yine okulda devam ediyoruz. "IAA ile Okulda 3ır Crun" adını verdiğimiz bu programda kontenjanımız sınırlı olduğundan. başvurularınızı oncelık sırasına göre kabul edeceğız Yapacağınız tek şey aşağıdakı numaralardan bir günluk unıversıte kaydınızı yaptırarak derse yetışmek IAA ile Okulda Bir &ün / 8 1& Şubaf 2002 Cumarfesi 9:00-10:00 Kay,t LVers 10:00- 11:15 "Kendinizi PAfifRKA Yapm Kazanm" Ahmet Vurul / Evyap ZVers 1M5- 13:00 "Alfmcı E1e.me.nt. A\üşfer/" Semih Yalman / Docjuş Holding 3. Vers 1H-.00 - 15:15 "Yaratıcı Hrief Denen Şey' Haluk Sicimoğlu I 33VO öroup H.Vers 15*5-17:00 "Imaj Yönetimine Son: Algılama Yönetimi" Ali Saydam / Hersay lletişim Danışmanlığı T^aşvurular. \f\f\ Turkıye Dö/umu Sekreterlığı Tel 0212 325 37 SS Faks 0 212 325 37 91 0212 325 37 90 &!ektronık~posto' laoturkeychapvsuperonlınecom li, Şubat 2002 Cumarfesi İTU Yabana Dıller Yuksek Okulu - Maçka (Eskt Maçka F\aden Fakuhesı) Hu ılan Ğurrıhijrıyet Crozetesı nw katkrlortylo S'zlsre ulast/rılmıstır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle