25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA -h CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE HABERLER DLTNYADA BUGUN AIÂ StRMEN İstanbul Ruhu' Ne Olacak? Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in girişimiyle, AB ve islam Konferansı Crgütü temsilcılerınin 51 bakan, 75 temsilcısintn br araya geldiği ve başarıyla so- nuçlanan Çırağan toplantısı sırasında salı günü öğleyin yapılan çaışma toplantısının konuşmacı- lanndan Fransz D^işleri Bakanı Hubert Vedrine, çok ilginç şeyler scyledi. Fransız bakan "\Aedeniyetler Çatışması" sö- zünden irkılmemel' gerektiğini, önemli olanın onu birdiyaloğavekarşlıklıanlayışaçevirmekolduğu- nu söyledikter sorra özetle şu noktalan vurgula- dı: "Bunun için, kirrf uluslararası örgütler toplan- tlannda olduğu giti, kimsenin derdini tam olarak anlatmadığı, ama sznradan herkesin memnun ay- nldığı, ne varkı, hiçyirsorunun ciddiyetle ele alın- madığı diplomatık söylemlerın yerine tarafların birbiıieriyle ciddı ve içeriklı bıçimde tartışmaları, birbirierini anlamarta güçlük çektiklerı yanlannı masayayattrdıktan~iddi, dostane birtartışmage- reklidir. ömeğin biz Islarvda kadının ikincil rolünü anla- makta güçlük çekiyoruz ve bunu karşımızdakile- re anlatmalıyız Onar da, biz de aile kurumunun bugünkü yapısını artlamıyorlar, yaşlılann tek baş- lannayazgılanyla baş başa bırakılmalannı hoş kar- şılamıyor ve anlamyorlar. Bunu da bize anlatma- lılar. Gerçek diyalog böyle başlar. Bu toplantı, bu konuda bir İstanbul ruhu (esp- rit d'lstanbul) oluşürmuştur. İstanbul böyle birortam için elverişliyerdir. Şim- di, yeni bürokrasiler yaratmadan buradan hare- ketle bu nıhtan ya&rlanmahyız." • • • Bay Vedrine'ın bu sözleri belki de başanlı kon- feransın en iyi özettenmesiydi. Daha sonra söz alan Ürdün Prensi Hasan bin Tallal, Avrupalı düşüncenm ben-merkezliliğini de vurgulayarak içtenlıkli diyalogun iyi örneklerinden birini sundu. AJman Dışişleri Bakanı Joscka Fischer de, ko- nunun özüne değindi. Kısacası Hasan bin Tallal'ın deyimiyle "birşefkat vesaygı ortamı"olaraknite- ledirilebılecek "İstanbul Ruhu" iyi bır başlangıç duşturuyordu külturler arası diyalog açısından. Oturduğum masadaki komşum Kahire Üniver- sitesi Felsefe Profesöni Hasan Hanefi'ye eğilip sor- dum: - Türkiye, Irak'a karşı bir askerı operasyonda, ABD'nin yanında yeralırsa bir daha Istanbul'da böy- le bir konferans toplanabilir mı? - Asla! dedi, masa komşum. Sonra da ekledi: - Suudiler bile böyle bir operasyona karşılar. • • • Ancak operasyonun yapılacağını artık herkes biliyordu, bilinmeyen zamanlamasıydi. Birgün önce, Bakanlar Kurulu toplantısında Ke- mal Derviş ve Merkez Bankası Başkanı Serden- geçti, Irak'a operasyonun fazla sorun yaratmaya- cağını, ekonomik etkilerinin hafif olacağını söyliı- yorlardı. Demek ki, ABD'den bakınca durum böyle gö- rünüyor. Ama Türkiye'den bakıldığında görünen manza- ra çok degişiktir. Irak'a olası bir müdahale ve Türkiye'nin buna sı- nıriı olarak da kalsa katılması, ekonomik ve politık açıdan bizim için çok vahim sonuçlar doğuracaktır. Ecevit bu gerçeği görüyor gıbı görünüyor. Ama acaba Ecevrt'ın manevra alanı ne kadar? Bülent Bey, Bush'un kendi politik varlık nedeni haline getirdiği Saddam'ı devirme hareketini ön- leyebilecek ikna gücüne sahip mi? Bu konuda görüştüğüm uzmanlardan hiçbirı "Evet" yanıtını veremedi. Pekı, Irak'a Türkiye'nin de doğrudan veya do- laylı olarak katılacağı bir operasyondan sonra "İs- tanbul Ruhu" ne olur? Bir daha böyle bir ruhun canlandırılabilmesi için köprülerin altından ne kadar su akmasını beklemek gerekecek? Betül Uncular'ı kaybettik ANKARA (Cumlıu- riyet Bürosu) -Gazete- mizde uzun yıllar par- lamento muhabirliği ve şefliğı yapan gaze- teci Betül Uncular, kansere yenik düştü. Uncular, dün tedavi gördüğü Gülhane As- keri Tıp Akademisi Hastanesi'nde yaşamı- nı yitirdi. Betül Uncular, 1948 yılında Ağn Karakö- se'de doğdu. Özel Baş- kent Gazetecilik Yük- sek Okulu'ndan mezun oldu. Mesleğe Rüzgâr- lı Sokak'ta başladı. Anadolu Ajansı'nda uzun yıllar hizmet ver- dikten sonra gazetemiz- de parlamento muha- birliği ve şefliği yaptı. Türkiye Gazeteciler Sendikası Yönetim Ku- rulu üyeliği görevinde de bulunan Uncular, 30 yıllık gazetecilik yaşa- mına 4 kitap sığdırdı. Parlamento Muhabir- leri Derneği üyesi Un- cular'ın cenazesi yarın Maltepe Camii'nde kı- lınacak cenaze nama- zının ardından Cebeci Asri Mezarhğı'nda top- rağa verilecek. Ayla Selek yaşamını yitirdi fcanbulHaberServi- â-Avukat AlpSelekın eşi, Mısır Çarşısı'nda- ki patlamanın bomba- cısı olduğu iddia edı- len ve daha sonra tah- liye olan sosyolog Pstıar Setek'in annesi Ayla Se- lekönceki gün yaşamı- nı yitirdi. Ayla Selek'in cenaze- si bugün Söğütlüçeşme Camii'nde ikindi na- mazını müteakip kılı- nacak namazın ardın- dan Ümraniye Kocate- pe Mezarhğı'nda topra- ğa verilecek. 'Bu anayasonın emri' diyen Tctyyip Erdoğan 'yasakvaadi' kapsamını genişletti Içki yasağı bütünkamuyaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, alkollü içkiyi yasaklama vaadini, orduevlerini de kapsayacak yönde "kamusal tûm alanlarda yasaklama'' olarak genişletti. Bunun anayasanın emri olduğunu savunan Erdoğan, "Değtşmek, değişmemek™ Kimseye bunlann besabou vermeye mecfour değüun. layyip Erdoğan bu haliyle mflletin karşısındadır" dedi. Tayyıp Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında ABD gezısi ve içki yasağı konusunda basında çıkan eleştınlen yanıtlarken çelişkilerle dolu bir konuşma yaptı. Bir yandan basına büyük tepki gösteren Tayyip Erdoğan, diğer yandan tepki çeken demeçlerini genişleterek yineledı. Erdoğan, partisi iktidara gelirse îstanbul Anakent Belediyesi'nin işletmelerinde olduğu gibi tüm Türkiye'de içki yasağı getireceğine ilişkin vaadinde ısrarh oldu. 1994 seçimlennde bu vaatle yüzde 26 oy aldığını savunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim dayanağnn kamusal alandır. Tûıidye Cıunhmiyeti Anayasası'nın 58. maddesinin 2. fikraa, alkoüü içidye karşı kamusal alanlarda tedbir gerektiriyor. Biz nasıl anayasa devletiyiz? Biz anayasadan tarafiz, karşı taraf muhalefet ediyor, biz haksız görühıvoruz. Devlet olarak bu bizim görevimiz. Bo konuda tedbir alması gereken devlet, yani baba; evlatlanna bu kötü abşkanhklan getirmemesi için önce keodisini bu noktada aüsnrması lazun. Sağhğımıza zararh diyorsunuz, ondan sonra da bunu teşvik ediyorsunuz, böyle saçmahk olur mu?" AKP Genel Başkanı, gazetecilerin sorulan üzerine, "Siz meyhanderde, restoranlarda istediğiniz gibi kuDanın, istediğiniz gibi için. Befli bir azuıhğm diyeceğîm, sadece onlann derdiyie uğraşmak değil, onlar istediği kadar içsinler, onlann içkilerine kanşüğunız falan yok. Biz meyiıaneleri kapatacağız demiyonız. Ama iktidara gekHğimizde ilk işimiz Tefcel'i özefleştirmek otacakür. Deviet böyle bir çeüşldyi yaşamaan" diye konuştu. Tayyip Erdoğan, konuşma metninde yer alan "ABD'de 'IMF'ye karşı olanlan üzüntüyle izliyorum' diye bir sözüm otanadı" tümcesini de okumadı. Hangi sözleri yalanlayacağıru kanşöran Tayyip Erdoğan, "Hiçbir konuşmamda LVIFye karşmz. IMF ile üişldlerimizi keseceğiz anlanunda bir söz söylemedim" dedi. Oysa ABD gezisinde IMF'ye yandaş sözler kullanması partilıler tarafindan eleşnnlmişti. Recai Kutan: AKP farklıyız diyor, değişime inanmıyorum, onlar bizim arkadaşlanmız En radikalimiz Tayyi• "Tayyip Bey normal bir psikoloji içinde konuşmuyor. Bu hareket içinde en liberal kişi benim. Bizim daha radikal görünmemiz, görüşlerimizi samimi olarak yüksek sesle ifade etmemizdendir. Şöyle dersek başımıza şu iş gelir diye endişe etmememizdendir." Erdoğan hedef büyüttü İçkiyasağı konusunda hedefbüyütenAKP Kderi Tay- yip Erdoğan'ın 'bütün kamuya' açıklaması boyunu aşü. SP Kderi Kutan da yasak konusunda Erdoğan'ı şöyle eleştirdi: Tayyip Bey, içki yasağı uygulamasuu geçmişte doğru buluyor idiyse şimdi ne değisti? Tür- kiye'de bunun gerekçelerini ortadan kaJdıracak ne oldu? Bunu da açıklayamryor. BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - SP Genel Başkanı Recai Kutan, Millı Görüş hareketi içinde "en radikal isiralerden bin" olarak gösterilen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendılerinden koptuktan sonra "normal bir psikoloji içinde konuşmadığmı" söyledi. Recai Kutan, Meclis kulisinde gazetecilerle sohbet ederken Milli Görüş kadrosu içinde son günlerde alevlenen tartışmalan değerlendirdi. Kutan, "28 Şubat sürecinde Erbakan'ı, efini masaya Mirmadığı gerekçesiyie eleştiren Tayyip Erdoğan, en radikal isinilerden biri değil miydi" sorusuna "Bu mütalaaya kaalıyorum" yanıtını verdı. Recai Kutan özetle şu görüşleri dile getirdi: 'Biz MilH Görfişçûyûz' - AKP'li arkadaşlanmız, "Yeni bir parti olarak yola çıkük, biz farkhyız, eski partilerden hiçbirinin devamı değüiz" dıyorlar. Bunu derken zaruri olarak "MilB Görüş'le de ilgimiz yok" diyorlar. Onlar bunu deyince, biz de aksine "MiIB Gorüşçüyüz" diyoruz. Eğer bunu demezlerse "Madem farkuuz yok, niye o zanıan aynldmız, başka bir parti kurdunuz" diye sorarlar. Yani Tayyip Bey de normal bir psikoloji içinde konuşmuyor. - Farklıyız diyorlar... Yanındaki arkadaşlanna dön bir bak, hepsi bizim arkadaşlanmız. Teşkilatta il başkanlanmn yüzde 50-60 'ı bizim il başkanımız. Hepsini tanıyorum. - Tayyip Bey, içki yasağı uygulamasını geçmişte doğru buluyor idiyse şimdi ne değişti? Türkiye'de bunun gerekçelerini ortadan kaldıracak ne oldu? Bunu da açıklayamıyor. - Bizim daha radikal görünmemızin sebebi, başörtüsü gibi konularda samimi görüşlerimizi yüksek sesle ifade etmemızdir. Yani şöyle dersek başımıza bu iş gelir diye endişe etmememızdendir. - Necati ÇeHk'in bu harekete dönük sözlen, normal bir psikoloji içinde söylenebilecek sözler değil. SSK'de sıradan bir memur iken bu hareket onu aldı, genç yaşta özel kalem müdürü, millervekili, grup başkanvekili, bakan yaptı. FP kapatılıncaya kadar da genel idare kurulu üyesiydi. Şimdi söylediklerine anlam vermek zor. - Bu hareketin başından beri en liberal kişi benim. Hatta Erbakan Hoca'nın bir lafı vardır, "Sen politik olarak bu hareketin içinde si\Tİtikleri en az olan kişisin'' diye takılır bana. Ashnda en liberal parti biziz, çünkü özgürlükleri her kesim için savunan tek parti biziz. Hem liberal, hem sosyal demokrat hem de muhafazakânz. Farklı olduğumuz için de kendımize Milli Görüşçü diyoruz. Tayyip değişmez SP Kderi Recai Kutan, AKP'nin de Erdo- ğan'mdadegiştigi- neinanmıvor Celik Eylem, Erdoğan'la ters düştüğümüz için olmadı Erbakan V tasfiye edecektik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski RP'li Bakan Necati Çeök'in Necmettin Erbakan ve ekibine dönük eleştirilerinı ağu-laştırması, Milli Görüş çizgisinde siyaset yapanlar arasındaki kavgayı tırmandırdı. Çelüc, FP'nin kapatılmasının ardından Erbakan eiribini tasfiye etmeye çalıştıklannı, ancak Recep Tayyip Erdoğan grubuyla ayn düşmeleri sonucu bunu başaramadıklannı söyledi. SP lıderi Recai Kutan ise Çehk'e, "Bunlar tarihm çöp sepetine gideceklerdir" yanıtını verdi. 30 yıllık Millı Görüş kadrosunu "dmi kuDanmak, Türkiye'nin ve tslamın önünde takoz ofanak, gerçekleri görmemekk" suçlayan Necati Çelık, SP yönetımınden büyük tepki çeken eleştirilerinin perde arkasını anlattı. FP'nin kapatılma sürecinde Recai Kutan m odasında Oğuzhan Asfltürk ve Temel Karamollaoğlu ile kavga ettıkJennı doğrulayan Necati Çelik, o dönem yaşananlan şöyle anlattı: "Dini duyarohk adma yapılan siyaseti sorgulayalnıı, din eksenh' siyaset Türkiye'yi yormuştur' dedim. Bu anlayışı sorgulamaya çağınmn kendflerini 'Demokratik hukuk devletinde hepimiz için yeterli özgürlük vardu 1 . Daha fazla demokrasiyi, daha fazla hukuku, laik cumhuriyeti taçlandmnak için isteyelim' dedim. Laik cumhuriyete karşı tavuiann hak ve özgürtüklerin smniannuuana sebep olduğunu anlattun. Temel Bey bana 'Sen bana dınimden vazgeç diyorsun' dedi Tepkileri buydu, anlatamadun." Genel îdare Kurulu üyesi olduğu FP'de bir iç mücadele verdiğini savunan Necati Çelik, şöyle devam etti: "Tayyip Bey, Abdullah Gül ve ben böhlnmezsek, bu 5-6 kişüik kadroyu (Necmettin Erbakan, Temel Karamollaoğlu, Oğuzhan Asfltürk. Şevket Kazan, Recai Kutan) tasfiye edecektik. 6-7 milyon üyeö Milli Görüş camiasmm önünde bu 5-6 kişi durmaktadır. Bir insan değişir. ama temel değerieri değişmez. Mesela ben hiçbir zanıan 'Şeriat gelecek, vahşet bitecek' demedün." DİSK'in 35. kuruluş yıldönünü etkinliklerle kutlanıyor Türlder ve Baştürk atııldı istanbul Haber Senisi - Türkiye Dev- rimci Işçi Sendikalan Konfederasyo- nu'nun (İDtSK) 35. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında, eski genel baş- kanlar Ketnal Türkler ve Abdullah Baş- türk mezarlan başuıda anıldı. Kemal Türkler'in. Top- ^ _ _ kapı'daki mezan başında düzenlenen törende, DlSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Genel Sekreter MuratTokmak, dığer üye- lerle birlikte mezara karan- fil bıraktılar, saygı duru- şunda bulundular. Çelebi. kalbimizden silemezler" dedi. Daha sonra Abdullah Baştürk'ün Zin- cirlıkuyu Mezarhğı"ndakı mezan başuı- da da anma töreni düzenlendı. Burada ko- nuşan DlSK Genel Sekreteri Murat Tok- mak, Türkler ve Baştürk'ün, işçi sınıfi- • Yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen forumun açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Süleyman Çelebi, DtSK'in bütün zorluklara karşı işçi sınıfının umudu olmayı sürdürdüğünü söyledi. burada yaptığı konuşmada, DlSK'ın sı- nıf mücadelesinde 35 yılı başanyla ge- ride buakhğını belirterek. "KemalTürk- ler gibi insanlar, onurnı bir mücadeley- le bize bu mirası bıraknlar. Onu ve diğer sınıf mücadelesinin onurnı isimlerini. nın mücadelesinde önemli devrelerde yer aldıklannı belirterek. "Bu mücade- le sadece işçi sınıfının değil, halkm mü- cadelesidir. Şimdi de biz, bu görevi dev- raldık" dedi. DlSK'in 35. kuruluş yıldönümü nede- niyle Bostancı'daki Birleşik Metal-îş Ge- nel Merkezi'nde bir forum düzenlendi. Forumun açılış konuşmasını yapan Sü- leyman Çelebi, DtSK'in bütün zorluk- lara karşın işçi sınıfmın umudu olmayı sürdürdüğünü söyledi. 'TeksuçluIMFdeğir 2001 Türkiyesi'nde bü- yük bir işçi kıyımı yaşandı- ğıni vurgulayan Çelebi, "Yalnızca DVlF'ye suç ata- mayız. Suçülkeyi IMF'nin kucağmahen bükümettedir. __^.^_— 2002 yıhnda önümüz yine karanhk. Binkrci işçi ve memur işsiz kalacak Yeniyeniyergileıie daha da yok- suDaşanhyoruz, Ccrederimiz enflasyon karşKinda eriyor" diye konuştu. Çelebi, hükümetin, IMF politikalanyla, ülkeyi adım adım yıkıma götürdüğünü belirtti. Kamu-Sen'de kapanma tehlikesi HACERBOYACIOĞLU ANKARA - Genel kurul sü- recıne MHP gölgesi düşen Tür- kiye Kamu-Sen, tasfiye tehh- kesiyle karşı karşıya. Genel ku- rulu ertelenen Türk Eğitim-Sen, konfederasyon genel kuruluna da ihtiyati tedbir konulması için yargıya gidiyor. Istemin kabul edihnesi durumunda, Türkiye Kamu-Sen'ın yasayla belirle- nen süre içerisinde genel kuru- lunu tamamlama şansı ortadan kalkacak ve konfederasyonun feshedilmesi gündeme gelecek. Türkiye Kamu-Sen'in tasfı- yesine neden olabilecek gehşme- ler, Türk Eğitim-Sen'e bağlı ba- zı şubelerin genel kurullanran er- telenmesiyle başladı. Bu şube- lerden biri olan Türk Eğitim- Sen'in Ankara 4 No'lu şubesi, sendikanın 16-17 Şubat'tager- çekleştirilecek olan genel kuru- luna delege gönderemeyeceği- ni belirterek yargıya baş,vurdu. Konuyu değerlendıren Anka- ra 10 No'lu îş Mahkemesi de şubenin itirazuu haklı bularak Türk Eğitim-Sen Genel Kuru- lu'nu erteledi. Sendika yönetı- minin karara ilişkin karşı itira- zı da kabul görmedi. Itirazlan- nın reddedilmesi nedeniyle Türk Eğıtün-Sen'in 123 delegesinin konfederasyon genel kuruluna katılamayacağını belirten Türk- Eğitim-Sen Genel Başkanı Şu- ayipOzcan, haksızlığın ortadan kalkması için yargıya başvura- caklannı açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle