Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
-h
CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE
HABERLER
DLTNYADA BUGUN
AIÂ StRMEN
İstanbul Ruhu' Ne
Olacak?
Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in girişimiyle, AB ve
islam Konferansı Crgütü temsilcılerınin 51 bakan,
75 temsilcısintn br araya geldiği ve başarıyla so-
nuçlanan Çırağan toplantısı sırasında salı günü
öğleyin yapılan çaışma toplantısının konuşmacı-
lanndan Fransz D^işleri Bakanı Hubert Vedrine,
çok ilginç şeyler scyledi.
Fransız bakan "\Aedeniyetler Çatışması" sö-
zünden irkılmemel' gerektiğini, önemli olanın onu
birdiyaloğavekarşlıklıanlayışaçevirmekolduğu-
nu söyledikter sorra özetle şu noktalan vurgula-
dı:
"Bunun için, kirrf uluslararası örgütler toplan-
tlannda olduğu giti, kimsenin derdini tam olarak
anlatmadığı, ama sznradan herkesin memnun ay-
nldığı, ne varkı, hiçyirsorunun ciddiyetle ele alın-
madığı diplomatık söylemlerın yerine tarafların
birbiıieriyle ciddı ve içeriklı bıçimde tartışmaları,
birbirierini anlamarta güçlük çektiklerı yanlannı
masayayattrdıktan~iddi, dostane birtartışmage-
reklidir.
ömeğin biz Islarvda kadının ikincil rolünü anla-
makta güçlük çekiyoruz ve bunu karşımızdakile-
re anlatmalıyız Onar da, biz de aile kurumunun
bugünkü yapısını artlamıyorlar, yaşlılann tek baş-
lannayazgılanyla baş başa bırakılmalannı hoş kar-
şılamıyor ve anlamyorlar. Bunu da bize anlatma-
lılar. Gerçek diyalog böyle başlar.
Bu toplantı, bu konuda bir İstanbul ruhu (esp-
rit d'lstanbul) oluşürmuştur.
İstanbul böyle birortam için elverişliyerdir. Şim-
di, yeni bürokrasiler yaratmadan buradan hare-
ketle bu nıhtan ya&rlanmahyız."
• • •
Bay Vedrine'ın bu sözleri belki de başanlı kon-
feransın en iyi özettenmesiydi.
Daha sonra söz alan Ürdün Prensi Hasan bin
Tallal, Avrupalı düşüncenm ben-merkezliliğini de
vurgulayarak içtenlıkli diyalogun iyi örneklerinden
birini sundu.
AJman Dışişleri Bakanı Joscka Fischer de, ko-
nunun özüne değindi. Kısacası Hasan bin Tallal'ın
deyimiyle "birşefkat vesaygı ortamı"olaraknite-
ledirilebılecek "İstanbul Ruhu" iyi bır başlangıç
duşturuyordu külturler arası diyalog açısından.
Oturduğum masadaki komşum Kahire Üniver-
sitesi Felsefe Profesöni Hasan Hanefi'ye eğilip sor-
dum:
- Türkiye, Irak'a karşı bir askerı operasyonda,
ABD'nin yanında yeralırsa bir daha Istanbul'da böy-
le bir konferans toplanabilir mı?
- Asla! dedi, masa komşum.
Sonra da ekledi:
- Suudiler bile böyle bir operasyona karşılar.
• • •
Ancak operasyonun yapılacağını artık herkes
biliyordu, bilinmeyen zamanlamasıydi.
Birgün önce, Bakanlar Kurulu toplantısında Ke-
mal Derviş ve Merkez Bankası Başkanı Serden-
geçti, Irak'a operasyonun fazla sorun yaratmaya-
cağını, ekonomik etkilerinin hafif olacağını söyliı-
yorlardı.
Demek ki, ABD'den bakınca durum böyle gö-
rünüyor.
Ama Türkiye'den bakıldığında görünen manza-
ra çok degişiktir.
Irak'a olası bir müdahale ve Türkiye'nin buna sı-
nıriı olarak da kalsa katılması, ekonomik ve politık
açıdan bizim için çok vahim sonuçlar doğuracaktır.
Ecevit bu gerçeği görüyor gıbı görünüyor.
Ama acaba Ecevrt'ın manevra alanı ne kadar?
Bülent Bey, Bush'un kendi politik varlık nedeni
haline getirdiği Saddam'ı devirme hareketini ön-
leyebilecek ikna gücüne sahip mi?
Bu konuda görüştüğüm uzmanlardan hiçbirı
"Evet" yanıtını veremedi.
Pekı, Irak'a Türkiye'nin de doğrudan veya do-
laylı olarak katılacağı bir operasyondan sonra "İs-
tanbul Ruhu" ne olur?
Bir daha böyle bir ruhun canlandırılabilmesi için
köprülerin altından ne kadar su akmasını beklemek
gerekecek?
Betül Uncular'ı
kaybettik
ANKARA (Cumlıu-
riyet Bürosu) -Gazete-
mizde uzun yıllar par-
lamento muhabirliği
ve şefliğı yapan gaze-
teci Betül Uncular,
kansere yenik düştü.
Uncular, dün tedavi
gördüğü Gülhane As-
keri Tıp Akademisi
Hastanesi'nde yaşamı-
nı yitirdi.
Betül Uncular, 1948
yılında Ağn Karakö-
se'de doğdu. Özel Baş-
kent Gazetecilik Yük-
sek Okulu'ndan mezun
oldu. Mesleğe Rüzgâr-
lı Sokak'ta başladı.
Anadolu Ajansı'nda
uzun yıllar hizmet ver-
dikten sonra gazetemiz-
de parlamento muha-
birliği ve şefliği yaptı.
Türkiye Gazeteciler
Sendikası Yönetim Ku-
rulu üyeliği görevinde
de bulunan Uncular, 30
yıllık gazetecilik yaşa-
mına 4 kitap sığdırdı.
Parlamento Muhabir-
leri Derneği üyesi Un-
cular'ın cenazesi yarın
Maltepe Camii'nde kı-
lınacak cenaze nama-
zının ardından Cebeci
Asri Mezarhğı'nda top-
rağa verilecek.
Ayla Selek
yaşamını yitirdi
fcanbulHaberServi-
â-Avukat AlpSelekın
eşi, Mısır Çarşısı'nda-
ki patlamanın bomba-
cısı olduğu iddia edı-
len ve daha sonra tah-
liye olan sosyolog Pstıar
Setek'in annesi Ayla Se-
lekönceki gün yaşamı-
nı yitirdi.
Ayla Selek'in cenaze-
si bugün Söğütlüçeşme
Camii'nde ikindi na-
mazını müteakip kılı-
nacak namazın ardın-
dan Ümraniye Kocate-
pe Mezarhğı'nda topra-
ğa verilecek.
'Bu anayasonın emri' diyen Tctyyip Erdoğan 'yasakvaadi' kapsamını genişletti
Içki yasağı bütünkamuyaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan, alkollü içkiyi yasaklama vaadini,
orduevlerini de kapsayacak yönde "kamusal tûm
alanlarda yasaklama'' olarak genişletti. Bunun
anayasanın emri olduğunu savunan Erdoğan,
"Değtşmek, değişmemek™ Kimseye bunlann besabou
vermeye mecfour değüun. layyip Erdoğan bu haliyle
mflletin karşısındadır" dedi.
Tayyıp Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında ABD
gezısi ve içki yasağı konusunda basında çıkan eleştınlen
yanıtlarken çelişkilerle dolu bir konuşma yaptı. Bir
yandan basına büyük tepki gösteren Tayyip Erdoğan,
diğer yandan tepki çeken demeçlerini genişleterek
yineledı. Erdoğan, partisi iktidara gelirse îstanbul
Anakent Belediyesi'nin işletmelerinde olduğu gibi tüm
Türkiye'de içki yasağı getireceğine ilişkin vaadinde
ısrarh oldu. 1994 seçimlennde bu vaatle yüzde 26 oy
aldığını savunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim dayanağnn kamusal alandır. Tûıidye
Cıunhmiyeti Anayasası'nın 58. maddesinin 2. fikraa,
alkoüü içidye karşı kamusal alanlarda tedbir gerektiriyor.
Biz nasıl anayasa devletiyiz? Biz anayasadan
tarafiz, karşı taraf muhalefet ediyor, biz haksız
görühıvoruz. Devlet olarak bu bizim görevimiz. Bo
konuda tedbir alması gereken devlet, yani baba;
evlatlanna bu kötü abşkanhklan getirmemesi için önce
keodisini bu noktada aüsnrması lazun. Sağhğımıza
zararh diyorsunuz, ondan sonra da bunu teşvik
ediyorsunuz, böyle saçmahk olur mu?"
AKP Genel Başkanı, gazetecilerin sorulan üzerine, "Siz
meyhanderde, restoranlarda istediğiniz gibi kuDanın,
istediğiniz gibi için. Befli bir azuıhğm diyeceğîm, sadece
onlann derdiyie uğraşmak değil, onlar istediği kadar
içsinler, onlann içkilerine kanşüğunız falan yok. Biz
meyiıaneleri kapatacağız demiyonız. Ama iktidara
gekHğimizde ilk işimiz Tefcel'i özefleştirmek otacakür.
Deviet böyle bir çeüşldyi yaşamaan" diye konuştu.
Tayyip Erdoğan, konuşma metninde yer alan "ABD'de
'IMF'ye karşı olanlan üzüntüyle izliyorum' diye bir
sözüm otanadı" tümcesini de okumadı. Hangi sözleri
yalanlayacağıru kanşöran Tayyip Erdoğan, "Hiçbir
konuşmamda LVIFye karşmz. IMF ile üişldlerimizi
keseceğiz anlanunda bir söz söylemedim" dedi. Oysa
ABD gezisinde IMF'ye yandaş sözler kullanması
partilıler tarafindan eleşnnlmişti.
Recai Kutan: AKP farklıyız diyor, değişime inanmıyorum, onlar bizim arkadaşlanmız
En radikalimiz Tayyi• "Tayyip Bey normal bir psikoloji içinde
konuşmuyor. Bu hareket içinde en liberal kişi
benim. Bizim daha radikal görünmemiz,
görüşlerimizi samimi olarak yüksek sesle
ifade etmemizdendir. Şöyle dersek başımıza
şu iş gelir diye endişe etmememizdendir."
Erdoğan hedef büyüttü
İçkiyasağı konusunda hedefbüyütenAKP Kderi Tay-
yip Erdoğan'ın 'bütün kamuya' açıklaması boyunu
aşü. SP Kderi Kutan da yasak konusunda Erdoğan'ı
şöyle eleştirdi: Tayyip Bey, içki yasağı uygulamasuu
geçmişte doğru buluyor idiyse şimdi ne değisti? Tür-
kiye'de bunun gerekçelerini ortadan kaJdıracak ne
oldu? Bunu da açıklayamryor.
BÜLENT SARIOĞLU
ANKARA - SP Genel Başkanı
Recai Kutan, Millı Görüş
hareketi içinde "en radikal
isiralerden bin" olarak
gösterilen AKP Genel
Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın kendılerinden
koptuktan sonra "normal bir
psikoloji içinde
konuşmadığmı" söyledi.
Recai Kutan, Meclis kulisinde
gazetecilerle sohbet ederken
Milli Görüş kadrosu içinde
son günlerde alevlenen
tartışmalan değerlendirdi.
Kutan, "28 Şubat sürecinde
Erbakan'ı, efini masaya
Mirmadığı gerekçesiyie
eleştiren Tayyip Erdoğan, en
radikal isinilerden biri değil
miydi" sorusuna "Bu
mütalaaya kaalıyorum"
yanıtını verdı. Recai Kutan
özetle şu görüşleri dile getirdi:
'Biz MilH Görfişçûyûz'
- AKP'li arkadaşlanmız,
"Yeni bir parti olarak yola
çıkük, biz farkhyız, eski
partilerden hiçbirinin devamı
değüiz" dıyorlar. Bunu derken
zaruri olarak "MilB Görüş'le
de ilgimiz yok" diyorlar. Onlar
bunu deyince, biz de aksine
"MiIB Gorüşçüyüz" diyoruz.
Eğer bunu demezlerse
"Madem farkuuz yok, niye o
zanıan aynldmız, başka bir
parti kurdunuz" diye sorarlar.
Yani Tayyip Bey de normal bir
psikoloji içinde konuşmuyor.
- Farklıyız diyorlar...
Yanındaki arkadaşlanna dön
bir bak, hepsi bizim
arkadaşlanmız. Teşkilatta il
başkanlanmn yüzde 50-60 'ı
bizim il başkanımız. Hepsini
tanıyorum.
- Tayyip Bey, içki yasağı
uygulamasını geçmişte doğru
buluyor idiyse şimdi ne
değişti? Türkiye'de bunun
gerekçelerini ortadan
kaldıracak ne oldu? Bunu da
açıklayamıyor.
- Bizim daha radikal
görünmemızin sebebi,
başörtüsü gibi konularda
samimi görüşlerimizi yüksek
sesle ifade etmemızdir. Yani
şöyle dersek başımıza bu iş
gelir diye endişe
etmememızdendir.
- Necati ÇeHk'in bu harekete
dönük sözlen, normal bir
psikoloji içinde
söylenebilecek sözler değil.
SSK'de sıradan bir memur
iken bu hareket onu aldı, genç
yaşta özel kalem müdürü,
millervekili, grup
başkanvekili, bakan yaptı. FP
kapatılıncaya kadar da genel
idare kurulu üyesiydi. Şimdi
söylediklerine anlam vermek
zor.
- Bu hareketin başından beri
en liberal kişi benim. Hatta
Erbakan Hoca'nın bir lafı
vardır, "Sen politik olarak bu
hareketin içinde si\Tİtikleri en
az olan kişisin'' diye
takılır bana.
Ashnda en
liberal parti biziz,
çünkü
özgürlükleri
her kesim için
savunan tek
parti biziz.
Hem liberal,
hem sosyal
demokrat hem
de
muhafazakânz.
Farklı olduğumuz
için de kendımize
Milli Görüşçü
diyoruz.
Tayyip değişmez
SP Kderi Recai Kutan,
AKP'nin de Erdo-
ğan'mdadegiştigi-
neinanmıvor
Celik Eylem, Erdoğan'la ters düştüğümüz için olmadı
Erbakan V tasfiye edecektik
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
RP'li Bakan Necati Çeök'in Necmettin
Erbakan ve ekibine dönük eleştirilerinı
ağu-laştırması, Milli Görüş çizgisinde
siyaset yapanlar arasındaki kavgayı
tırmandırdı. Çelüc, FP'nin kapatılmasının
ardından Erbakan eiribini tasfiye etmeye
çalıştıklannı, ancak
Recep Tayyip Erdoğan grubuyla ayn
düşmeleri sonucu bunu başaramadıklannı
söyledi. SP lıderi Recai Kutan ise Çehk'e,
"Bunlar tarihm çöp sepetine
gideceklerdir" yanıtını verdi.
30 yıllık Millı Görüş kadrosunu "dmi
kuDanmak, Türkiye'nin ve tslamın önünde
takoz ofanak, gerçekleri görmemekk"
suçlayan Necati Çelık, SP yönetımınden
büyük tepki çeken eleştirilerinin perde
arkasını anlattı. FP'nin kapatılma
sürecinde Recai Kutan m odasında
Oğuzhan Asfltürk ve Temel
Karamollaoğlu ile kavga ettıkJennı
doğrulayan Necati Çelik, o dönem
yaşananlan şöyle anlattı:
"Dini duyarohk adma yapılan siyaseti
sorgulayalnıı, din eksenh' siyaset Türkiye'yi
yormuştur' dedim. Bu anlayışı
sorgulamaya çağınmn kendflerini
'Demokratik hukuk devletinde hepimiz
için yeterli özgürlük vardu
1
. Daha fazla
demokrasiyi, daha fazla hukuku, laik
cumhuriyeti taçlandmnak için isteyelim'
dedim. Laik cumhuriyete karşı tavuiann
hak ve özgürtüklerin smniannuuana sebep
olduğunu anlattun. Temel Bey bana 'Sen
bana dınimden vazgeç diyorsun' dedi
Tepkileri buydu, anlatamadun."
Genel îdare Kurulu üyesi olduğu FP'de bir
iç mücadele verdiğini savunan Necati
Çelik, şöyle devam etti:
"Tayyip Bey, Abdullah Gül ve ben
böhlnmezsek, bu 5-6 kişüik kadroyu
(Necmettin Erbakan, Temel
Karamollaoğlu, Oğuzhan Asfltürk. Şevket
Kazan, Recai Kutan) tasfiye edecektik. 6-7
milyon üyeö Milli Görüş camiasmm
önünde bu 5-6 kişi durmaktadır. Bir insan
değişir. ama temel değerieri değişmez.
Mesela ben hiçbir zanıan 'Şeriat gelecek,
vahşet bitecek' demedün."
DİSK'in 35. kuruluş yıldönünü etkinliklerle kutlanıyor
Türlder ve Baştürk atııldı
istanbul Haber Senisi - Türkiye Dev-
rimci Işçi Sendikalan Konfederasyo-
nu'nun (İDtSK) 35. kuruluş yıldönümü
etkinlikleri kapsamında, eski genel baş-
kanlar Ketnal Türkler ve Abdullah Baş-
türk mezarlan başuıda anıldı.
Kemal Türkler'in. Top- ^ _ _
kapı'daki mezan başında
düzenlenen törende, DlSK
Genel Başkanı Süleyman
Çelebi ve Genel Sekreter
MuratTokmak, dığer üye-
lerle birlikte mezara karan-
fil bıraktılar, saygı duru-
şunda bulundular. Çelebi.
kalbimizden silemezler" dedi.
Daha sonra Abdullah Baştürk'ün Zin-
cirlıkuyu Mezarhğı"ndakı mezan başuı-
da da anma töreni düzenlendı. Burada ko-
nuşan DlSK Genel Sekreteri Murat Tok-
mak, Türkler ve Baştürk'ün, işçi sınıfi-
• Yıldönümü etkinlikleri kapsamında
düzenlenen forumun açılış
konuşmasını yapan Genel Başkan
Süleyman Çelebi, DtSK'in bütün
zorluklara karşı işçi sınıfının umudu
olmayı sürdürdüğünü söyledi.
burada yaptığı konuşmada, DlSK'ın sı-
nıf mücadelesinde 35 yılı başanyla ge-
ride buakhğını belirterek. "KemalTürk-
ler gibi insanlar, onurnı bir mücadeley-
le bize bu mirası bıraknlar. Onu ve diğer
sınıf mücadelesinin onurnı isimlerini.
nın mücadelesinde önemli devrelerde
yer aldıklannı belirterek. "Bu mücade-
le sadece işçi sınıfının değil, halkm mü-
cadelesidir. Şimdi de biz, bu görevi dev-
raldık" dedi.
DlSK'in 35. kuruluş yıldönümü nede-
niyle Bostancı'daki Birleşik Metal-îş Ge-
nel Merkezi'nde bir forum düzenlendi.
Forumun açılış konuşmasını yapan Sü-
leyman Çelebi, DtSK'in bütün zorluk-
lara karşın işçi sınıfmın umudu olmayı
sürdürdüğünü söyledi.
'TeksuçluIMFdeğir
2001 Türkiyesi'nde bü-
yük bir işçi kıyımı yaşandı-
ğıni vurgulayan Çelebi,
"Yalnızca DVlF'ye suç ata-
mayız. Suçülkeyi IMF'nin
kucağmahen bükümettedir.
__^.^_— 2002 yıhnda önümüz yine
karanhk. Binkrci işçi ve memur işsiz
kalacak Yeniyeniyergileıie daha da yok-
suDaşanhyoruz, Ccrederimiz enflasyon
karşKinda eriyor" diye konuştu. Çelebi,
hükümetin, IMF politikalanyla, ülkeyi
adım adım yıkıma götürdüğünü belirtti.
Kamu-Sen'de
kapanma tehlikesi
HACERBOYACIOĞLU
ANKARA - Genel kurul sü-
recıne MHP gölgesi düşen Tür-
kiye Kamu-Sen, tasfiye tehh-
kesiyle karşı karşıya. Genel ku-
rulu ertelenen Türk Eğitim-Sen,
konfederasyon genel kuruluna da
ihtiyati tedbir konulması için
yargıya gidiyor. Istemin kabul
edihnesi durumunda, Türkiye
Kamu-Sen'ın yasayla belirle-
nen süre içerisinde genel kuru-
lunu tamamlama şansı ortadan
kalkacak ve konfederasyonun
feshedilmesi gündeme gelecek.
Türkiye Kamu-Sen'in tasfı-
yesine neden olabilecek gehşme-
ler, Türk Eğitim-Sen'e bağlı ba-
zı şubelerin genel kurullanran er-
telenmesiyle başladı. Bu şube-
lerden biri olan Türk Eğitim-
Sen'in Ankara 4 No'lu şubesi,
sendikanın 16-17 Şubat'tager-
çekleştirilecek olan genel kuru-
luna delege gönderemeyeceği-
ni belirterek yargıya baş,vurdu.
Konuyu değerlendıren Anka-
ra 10 No'lu îş Mahkemesi de
şubenin itirazuu haklı bularak
Türk Eğitim-Sen Genel Kuru-
lu'nu erteledi. Sendika yönetı-
minin karara ilişkin karşı itira-
zı da kabul görmedi. Itirazlan-
nın reddedilmesi nedeniyle Türk
Eğıtün-Sen'in 123 delegesinin
konfederasyon genel kuruluna
katılamayacağını belirten Türk-
Eğitim-Sen Genel Başkanı Şu-
ayipOzcan, haksızlığın ortadan
kalkması için yargıya başvura-
caklannı açıkladı.