Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2002 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
MGK bildirisi çıkmadan günlerce önce VVashing-
ton'dan yansıyan (ya da yansıtılan) haberler, Tür-
kıye'nin BM Güvenlik Konseyi'nin alacağı karan
beklemesi olasılığına fena halde bozuk çaldığını
bıldiriyordu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bu
yöndeki sözlerini sürekli anımsıyor ve anımsatı-
yorlardı.
Bu nedenle MGK kararı Washıngton için beklen-
medik bir karar değildi. Sürpriz; Amerikalıların is-
teklerinden pek çoğuna zaten olumlu yanıt verme-
si beklenen, ancak yabancı asker konuşlandınlma-
sı, olası kuzey cephesi, Kuzey Irak'a Türk askeri
ile müdahale gibi ana konularda MGK'nin karar
oluşturacağı beklentisiyle yatıp kalkan Ankara'da
yaşandı. MGK, olası olmayan barışı beklemeyi
yeğledi.
Köprülerin altından 26 Ocak'a kadar daha ço-
ook sular akacağa benzer!
• • •
Oysa, asıl garipsenmesi gereken olay; MGKtop-
lantısı sürerken, MGK görüşünü RTE'nin açıkla-
masıydı.
Hemen her gün yeni bir veya birkaç olay göste-
riyor ki; Türkiye iki başlı bir hükümet yönetiminde
olmanın sıkıntısını çekiyor.
Örneğin Başbakan Abdullah Gûl ihaie Yasa-
sı'nın 1 Ocak'ta yürürlüğe gireceğinin altını kalın
çizgilerle çizerken; dışardan gazel okumaya me-
raklı ikinci baş RTE, "yasayı bir daha ertelemeye
yanlı" olduğunu açıklıyor.
Bir yil içinde AKP'ye her açıdan güç kazandıran
kimi müteahhitler, akrabalar, yakınlar, eş dostu "hi-
maye edeceğini" anımsatan sözleriyle en azından
hükümetiyle ters düşmekte beis görmüyor.
Seçim propagandasında yolsuzluklara, üçkâ-
ğıtçı dostluklara son verebilmek için dokunulmaz-
lığın kaldırılacağını, rüşvetin de kökünün kazına-
cağını vaat eden FÎTE; kudret sahibi olduktan son-
ra, unutkanlık illetine tutuldu. Çoğu sözlerinden
tornistan ediyor.
Başbakan Gül'ü ikinci sınrf yönetici gibi göster-
me merakını bir türlü yenemiyor, gideremiyor.
••*
Son güne kadar ABD'nin bir an önce karar di-
yen baskısına, yazılıp çizilen onca senaryoya ses
çıkarmayan AKP'nin -birkaç kez değindiğimiz gi-
bi- birden savaşa neden vaziyet aldığı üzerinde du-
oılmuyor.
Oysa, RTE örgütten gelen baskıyı, TBMM Baş-
kanı Bülent Annç'la önceki sabah yaptığı görüş-
mede AKP milletvekillerinin savaşa karşı egilimini
saptadıktan sonra birden "hiçbir AKP'linin savaşa
razı olmadığını" açıklayıverdi.
TBMM Insan Haklarını inceleme Komisyonu
Başkanı Mehmet Elkatmış, konuştuğu en az 100
AKP'li milletvekilinden "savaşa hayır" yanıtı aldı-
ğını söylüyor.
Elkatmış'ın komisyon adınayaptığı açıklama Is-
lam ülkesi olan Irak'a silahla yönelen ABD'ye kar-
şı bir çeşit başkaldırı, ayrıca AKP yönetimine de
hükümete de ciddi bir uyarı.
Parti tabanından gelen "sesler" ile, gruptagide-
rek gelişen olumsuz havayı saptayan AKP yöne-
timi (RTE) savaşla ilgıli hükümet tezkeresinin TB-
MM'den geçmesi olasılığının "yüksek" olmadığını
görüyor.
Bu olasılık güçleniyor.
•••
Ne ki; MGK bildirisine ABD'nin göstereceği tep-
kinin boyutlannı beklemek ve görmek gerekiyor.
Bu arada RTE'nin MGK toplantısı devam eder-
ken "ABD'ye 'ara kararımızı' bildirdik" demesi han-
gi anlama geliyor?
Üsleri limanlan kullanıma açmaya, lojistik des-
teğe hazır olduğumuzu mu bildirdik, konuşlandır-
ma kararımızı 26 Ocak'tan sonraya bıraktığımızı mı
ilettik, (bir söylentiye göre konuşlandırmayı reddet-
tik) bütün bunlar aslı faslı bilinmeyen ara karar gi-
bi, nedir ne değildir, sahibinden başka bilen yok!
Daha doğrusu RTE'nin gelişen değişen karak-
ter yapısına benziyor.
"Bir ihtimal daha var"; ya ABD "kendi başına"
uluslararası hukuku yok sayan harekâtta bulunma-
sı olasılığını gerçekleştirirse?
Otur, ayıkla pirincin taşını Türkiye!
Başbakan Abdullah Gül, Kızılay'ın hazırlıklannı tamamlamasmı istedi
Harekât için kan kampanyası
EBRUTOKTAR
ANKARA - Olası Irak sava-
şına hazırlıklı yakalanmak iste-
yenTürkiye, Kızılay'dan Sağhk
Bakanlığı ve Türkiye Atotn
Enerjisi Kurumu'na (TAEK)
kadar tüm kurumlanyla gerek-
li önlemleri almak için çahşma-
lar yapıyor. Kızılay, büyük bir
kan kampanyası için hazırlık-
lara başlarken TAEK de sırur-
daki 7 ilde nükleer silahlara
karşı erken uyan sistemi kura-
cak. Kimyasal ve biyolojik silah
tehdidine karşı Makina Kimya
Endüstrisi Kurumu (MKEK) ta-
rafindan üretilen gaz maskeleri-
ni satın alacak olan Kızılay'a,
Kızılhaç tarafindan 35-45 bin
dolar tutannda gaz maskesi hi-
besi de yapılacak. Sağhk Ba-
kanlığı ise kitle imha silahlan-
na karşı panzehir, aşı ve serum
stoku yapmaya başladı. Başba-
kanlık'ta Kriz Değerlendirme
ve Takip Kurulu ile Nükleer, Bi-
yolojik ve Kimyasal (NBC)
Tehditlere Karşı Korunma top-
lantılan çerçevesinde kurumlar-
daki hazırlık önlemleri şöyle:
Kızılay'ın hazırlıklari:
Olası bir savaşta sınıra 500 bin
mültecinin yığılabileceği hesap-
landı. Savaştaki can kayıplanm
azaltmak ve anında müdahale
olanağını sağlamak için Batı
Anadolu illerinden başlayacak
büyük bir kan kampanyası yü-
rütülecek. Kan bankası rezerv-
leri en üst noktaya getirilecek.
80-100 bin mültecinin battani-
ye, yiyecek, aydınlatma, ısıtma
ve sağlık hizmetlerinin karşüan-
ması için ayda 50 milyon dolar
maliyet hesaplayan Türkiye Kı-
zılay Derneği Başkanı Ertan
Gönen, dün Başbakan Abdul-
lah Gül ile bir araya geldi. Gül,
Irak sürecinde Kızılay'a düşen
sorumluluklara işaret ederek
gerekli hazırlıklann tamamlan-
ması talebinde bulundu.
MKEK: Gaz maskesi için tam
kapasite üretime geçecek.
MKEK'ye 100 bin gaz maske-
si siparişi verildi.
TAEK: Doğu ve Güneydoğu
sırunnda nükleer silah ve rad-
yasyon sınınna karşı erken uya-
n sistemini güçlendirecek.
Safillk Bakanllğl: Kimya-
sal ve biyolojik silahlar ile mül-
tecilerin yayabileceği salgın
hastalıklara karşı aşı, serum ve
panzehir stoku yapacak. Tıbbi
araç ve gereçlerini gözden ge-
çirecek.
Vallllkler: Sığınaklan göz-
den geçirecek. Sığınaklardaki
eksiklikleri giderecek.
içlşlerl Bakanlığı-. Müite-
ciler arasında ajan, terörist ile
huzur ve güvenliği tehdit eden
unsurlan belirleyecek.
Cenelkurmay Başkanlı-
ğl: Seferberlik ve savaş hali ha-
zırlıklan çerçevesinde gerekh'
mevzuatı tamamlayacak. Baş-
bakanlık, Içişleri Bakanlığı ve
Milli Güvenlik Kurulu ile koor-
dinasyon makamı olacak.
Bayındırlık Bakanlıği:
Sığınaklan olmayan binalara
inşaat izni vermeyecek.
Mllll Eğltlm Bakanlığı:
Öğrencileri NBC konusunda
eğitecek.
Siyasi parti liderleri ve meslek odalan Irak harekatına tepki gösterdiler
Savaş batakhğma hayırHaber Merkezi - Siyasi parti-
ler, meslek odalan ve sivil toplum
örgütleri, ABD'nin Irak'a olası
müdahalesine karşı çıkarak
"Türkiye'nin bir bataklığa çe-
kildiği" uyansında bulundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal, Irak'ta çıkacak savaşm en
büyük bedelini Türkiye'nin öde-
yeceğini söyledi.
Bu bedelin 3-5 milyarla karşı-
lanamayacağını ifade eden Bay-
kal, "Irak'ta savaş dışı bir çö-
züm bulunması gerekiyor. I-
rak'a askeri bir müdahalede
Türkiye cephe haline gelirse or-
taya vahim bir tablo çıkar" de-
di. Bir ülkenin coğrafyasının kul-
lanılmasının askerlerinin kulla-
nılması kadar önemli olduğunu
vurgulayan Baykal, "Türkiye
coğrafyasının, bir harekâtın
karargâhı. cephesi olması, o ül-
keyi doğrudan savaşan ülke ko-
numuna sokar. Bizim coğrafya-
mız, bizim sorumluluğumuzun
altındadır. Türkiye toprakla-
nnda iki ayn ordu, iyi ayn bay-
rak kabul edilemez" diye ko-
nuştu.
YTP Genel Başkanı tsmail
Cem ise iktidar ve muhalefetin
"gayri ciddi yaklaşım" içinde
olduğunu belirtti. Ismail Cem
şunlan söyledi: "Asıl olay I-
rak'ın petrol kaynaklarının
verimli şekilde işletilmesi ve
dünya piyasalarına aktarüma-
sıyla bağlantılı. Türkiye, Irak
olayına bakarken temel ölçü-
tü, terör olaylarının yeniden
Türkiye'ye bulaşmaması ol-
malıdır."
SP lideri Recai Kutan, konu-
nun bütün siyasi partiler arasın-
da enine boyuna incelenmesinin
zorunlu olduğunu vurguladı.
ÖDP Genel Başkan Yardımcı-
sı Haydar tlker de savaşın ger-
çek nedeninin Ortadoğu petrol-
leri üzerinde emperyalist hâkimi-
yet kavgası olduğunu anlatarak
savaşın önlenmesi için Türki-
ye'nin açık tavır ortaya koyması-
nı istedi.
DEHAP Genel Başkanı Meh-
met Abbasoğlu, Ortadoğu'da sa-
vaş bataklığma sürüklenenTürki-
ye'nin uzun vadede uğrayacağı
kayıplann, ABD'nin yapacağı
birkaç milyar dolarlık yardımla
giderilemeyeceğini belirterek
"İnsan yaşamı hiçbir maddi
değerle ölçülemez" dedi. De-
mokrat Parti Genel Başkan Yar-
dımcısı Doğan Bekin, AKPnm
ekonomiyi düzeltmek için tüm
ümidini savaş kayıplan için sağ-
lamaya çalıştığı mali desteğe
bağladığını savundu.
Sava? çözüm değll'
Türkiye Barolar Bırligi (TBB)
Başkanı Özdemir Özok da yap-
üğı yazılı açıklamada, "Tüm gü-
cümüzle savaşa hayır diyor,
uluslararası hukukun işlemesi
konusunda her türlü girişimde
bulunulmasını istiyoruz" görü-
şünü kaydetti.
Ankara Barosu Başkanı Avu-
kat Semih Güner, sorunlann çö-
zümünün "savaş" olmadığım
belirtti. Bir savaşın hiçbir şekil-
de Türkiye'ye fayda getirmeye-
ceğini bildiren Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğı Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, "Hükümet, I-
rak'a müdahalenin ekonomik
kayıplan konusunu da ulusla-
rarası müzakerelerde mutlaka
dile getirmelidir" dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Genel Başkanı Prof.
Dr. Türkan Saylan, ABD'nin
Irak'a müdahalesinin Kafkas-
lar, Körfez ve Ortadoğu'daki
enerji kaynaklanm ele geçirme
amacını taşıdığını savundu.
Saylan, "Türkiye'nin doğru-
dan taraf olacağı bir savaşın
faturasını düşünmek bile iste-
miyoruz" dedi. Türkiye Seya-
hat Acenteleri Birliği Marmaris
Bölge Yürütme Kurulu Başka-
m tsmail Özbozdağ, olası bir
Irak Savaşı'mn turizm için fela-
ket getireceğini belirtti.
KESK üyeleri
dün Kadıköy
veAksaray'da
iki ayn savaş
karşıtı gösteri
diizenledi. Ka-
mu emekçileri
"Savaşa ha-
yır", "Film de-
ğil seyretme,
savaşa izin ver-
me" yazılı dö-
vizler taşıyıp
"Amerikan as-
keri olmayaca-
ğız" ve "Savaşa
ha\ır, yaşasın
banş" slogan-
ları attı.
(Fotoğraf:AA)
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
rin anılarında sadece okulun defterin değil, topra-
ğın, ağacın da yeri var. Atletizm çalışmalanyia ders-
ler üst üste gelmişse, çorbacıya... Garsonun, çor-
ba servisinden sonra sokağa fırlayıp, ağaçtan ko-
pardığı turuncu bize verişini unutamam. ümon ni-
yetine bol bol sık çorbaya, iç... Şeftali bahçesinin
içinde enkırmızısınıaramayarışı...Onlarcaeriktü-
ründen en irisini bulmadan ağaçtan inmeyişimiz...
En güzeli, Menderes'e kadar uzanan derelerin
dağ tepelerindeki kaynağına ulaşma tırmanışı...
Arkadaşlar gelmediği için çoğuna yalnız giderdim.
Yükselen otlann arasındaki su gözlerine dokunmak
nasıl heyecan vericiydi.
Tepe dönüşlerinde karşılaştığım güzel gövdeli
zeytin ağaçları en eski arkadaşlarım arasındadır.
Seyrek de olsa ziyarete gittiğimde o işlemeli göv-
deleri, her seferinde başka şeyler anlatır... Heie
bahara doğru o gövdeler, diz boyu paparyaların,
onlara eşlik eden mor sümbüllerin arasından o ka-
dar güzel yükselirler ki, gövdenin hemen yanına
usulca uzan, sevincini de pek belli etme, gören
olursa deli der...
Tayfun Talipoğlu'nun cuma günü NTV'de ya-
yımlanan Bam Teli programına konu olan Nazilli
Sümerbank Basma Fabrikası'nın acı öyküsü, bam
telime bastı.
Sümerbank fabrikası burada çalışan-çalışma-
yan herkesin yaşamına öyle ya da böyle girmiştir.
O yıllarda sinemaların perdeleri kare biçiminde ba-
sit bir bezden ibaretti. Büyük perdeli ilk sinemayı
Sümerbank fabrikasında gördüm. Çarşıdakı sine-
malardan çok daha moderndi, sandalye yerine kol-
tuk vardı. Fabrika işçilerinin oturduğu tek katlı ev-
ler imrenilecek güzellikteydi. Babası fabrikada ça-
lışan arkadaşlar bizi zaman zaman buraya getirir-
di, bahçesini gezerdik, oyun oynardık.
Gıdıgıdı
Nazıllı Basma Fabrikası, temeli Atatürk tarafin-
dan atılmış, cumhuriyetin ilk sanayi kuruluşların-
dan biri... Ham pamuk fabrikaya giriyor, onlarca
çeşit kumaş olup çıkıyor.
Okullarda türküsünü söylerdik:
Nazilli basmaları
Nazilli'de dokunur
Mektup yazma sevgilim
Postanede okunur...
Fabrikaya giden işçileri taşıyan trene yöre hal-
kı, çıkardığı sesten esinlenerek şu adı takmıştı:
Gıdıgıdı...
Gerçekten de bu sesi çıkarıp usul usul yukarı
Nazilli'den aşağıya gidip gelirdı. Bazen keyif ol-
sun diye gıdıgıdıya biner, son durakta inmeden,
yine dönerdik. Biletçi günündeyse, bizden dönüş
parası almazdı. 2 bini aşkın işçinin çalıştığı fabri-
kanın hemen üstünde, Nazilli Endüstri Meslek Li-
sesi vardı. Cumhuriyeti kuranlar ve o yolu izleyen-
ler, planlı ekonominin bilincıne vardıkları için fab-
rikada çalışacak işçiler hemen yanında eğitilirdi.
O dönem planlanan KlT'ler sadece üretimı degil,
sosyal yaşamı da çoğaltmayı hedefliyordu.
Bu fabrika bugün özelleştirmeyi, ölümleştirme
olarak yaşama geçiren anlayışın ürünü olarak
paslanmaya terk edildi. Üretimin durduğu fabri-
kadaki sorumlulardan Kamuran Izer, gelınen
noktayı açık yüreklilikle özetliyor:
"80'liyıllardan itibaren iyileştirme ve modernleş-
tirme yatınmlan yapılmadı, üretim-ücret dengesi
gözetilmedi..."
Bu anlayış egemen olmadan önce Sümer-
bank'ın Nazilli'deki gibi 37 fabrikası, 31 müesse-
sesi, 6 ortaklığı, 40 iştiraki, 465 satış mağazası
vardı. Şimdi bunlann yerinde yeller esıyor. Işte
özelleştirmede karşı çıktığımız bu durumdu. Izer,
üretimin içinden gelen kişi olarak aklın yolunu
öneriyor:
"özelleştirme diye buralan kapatacaklarma,
özerkleştirme olsa, kân zaran biz işletenlerin so-
rumluluğuna verilse, üretim sürerdi..."
Ege gibi Nazilli'nin de dağlarından yağ, ovala-
rından bal akar...
Gerçek, buna bir ek daha yapmayı gerektiriyor:
Fabrikalanndan küf akar!
ankcum@rtnet.net.tr
'II Foglio' gazetesi
Irak'a önce
Türkler girecek
Mason olmadığı için yıpratılmak istendiğini söylemesi bakanlıkta rahatsızlık yarattı
Dışişleri'ndeYakış sıkıntısı
NtLGÜN
CERRAHOĞLU
"Ankara bir yandan
savaşa karşı arabulu-
culuk yaparken bir
yandan savaşa hazır-
lanıyor" diyor Italya'da
çıkan " n Foglio" gaze-
tesi. Başbakan Silvio
Berlusconi'ye yakınlı-
ğıyla bilinen ve siyasi
gelişmelerin kulis arka-
sını aktaran bir gazete
olan "D Foglio" önce-
ki gün birinci sayfadan
verdiği haberinde,
"Türk Başbakan'ın
arabuluculuk faaüyet-
leri görüntüden iba-
ret.Türk ordusu savaş
hazırlığında." diyor.
Israil Genelkurmay
Başkanı Mose Ya-
alon'un Ankara ziyare-
tine dikkat çeken değer-
lendirme; "Türk-tsra-
il genelkurmay baş-
kanlarının ortak sal-
dın plamnda anlaştık-
larını" söylüyor. "D
Foglio"; Yaalon'un ar-
dmdanAnkara'ya gelen
Talabani'nin de ABD
temsilcileri, Barzani ve
Türk hükümeti temsil-
cileri ile "çokgizli" bir
toplantı gerçekleştirdi-
ğiîü iddia ediyor.
"II Foglio"nun iddi-
asma göre bu buluşma-
lar sonucunda "metni"
VVashington tarafindan
hazırlanan bir "anlaş-
ma" yapılmış. Gazete-
ye göre anlaşmanın ana
noktalan şöyle:
• "Kuzey Irak oto-
nom Kürt hükümeti"
70 bin Türk askerinin
topraklarmdan geçme-
sine izin verecek.
• Türk askerleri bu
topraklardan "Kürt
özerkliğine" maksi-
mum saygı şartıyla ge-
çecek. Bu, Ankara tara-
findan özerkliğin önce
"zimni", sonra "açık"
biçimde tanınması an-
lamma gelecek.
• Kürtler. Musul-
Kerkük üzerinde hak id-
dia etmeyecekler. Türk
hükümeti de Irak'ın ku-
zey sınınndan nerdeyse
Bağdat kapılarına dek
uzanan bir bölgeyi
"özerk Türkmen böl-
gesi" ilan edecek.
• "II Foglio"ya gö-
re "Irak'a önce ABD
askeri harekâtından
bağımsız olarak ha-
zır" durumda bekleyen
Türk ordusu girecek, îs-
rail istihbarat raporlan-
na göre Saddam buna
tepkisiz de kalabilir.
Saddam sadece Bağdat
ve Tıknt'ı savunma
yolunu seçebilir.
• Büyükelçilikten
emekli olup
AKP'ye katıldığı
dönemde
sekreteriyle aşk
yaşadığı için eşi
tarafindan terk
edildiği ileri
sürülenYakış'ın,
özel yaşamıyla
ilgili sorunlar
nedeniyle Dışişleri
bürokratlannı
suçlaması kurumda
kanşıklığa
neden oldu.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Dışişleri
Bakanlığı görevine geldi-
ği günden beri birçok
açıklamasıyla olay yara-
tan Yaşar Yakış. son ola-
rak özel yaşamıyla ilgili
sorunlar nedeniyle Dışiş-
leri bürokratlannı suçla-
ması üzerine bakanlığın-
da kanşıklığa neden oldu.
Büyükelçilikten emekli
olup AKP'ye katıldığı dö-
nemde sekreteriyle aşk
yaşadığı için eşi tarafin-
dan terk edildiği ileri sü-
rülenYaşarYakış'ın "ma-
son olmadığı için Dışişle-
ri Bakanhğf ndaki bazı
çevreler tarafindan yıp-
ratılmak istendiğini"
söylemesi, başında bulun-
duğu kurumda büyük ra-
hatsızlığa neden oldu.
Yaşar Yakış'ın özel ya-
şamına kadar uzanan tar-
tışmalar ana hatlanyla
şöyle: Dışişleri Bakanı ol-
duktan sonra Dışişleri Ko-
nutu'na taşınmaması ve
burayı Başbakan'ın kulla-
nımına terk etmesi üzeri-
ne Yaşar Yakış'ın özel ya-
şamıyla ilgili haberler çık-
maya başladı. Haberlerde.
büyükelçilik döneminden
beri Yakış'ın sekreteriyle
aşk yaşadığı ve geçen yıl
AKP'ye katılma sürecin-
de eşinın hem bu siyasi
tercihe hem de sekreteriy-
le ilişkisine tepki olarak e-
vi terk ettiği yazıldı.
Bunun üzerine Yakış
yaptığı yazılı açıklamada
"haberlerde söz konusu
edilen memur Songül
Güçlü'nün dayısının to-
runu olduğunu ve aşk
yaşadığına ilişkin haber-
lerin hayal ürünü oldu-
ğunu" savundu. Bakan,
bazı Bakanlar Kurulu
üyelerine açıklama yap-
mak zorunda kaldı. Ha-
berlere göre Yakış,
"Eşimle kayda değer tek
ihtüafımız AKP'de siya-
set yapma karanm oldu.
Bana •Onlar irticacı, bır-
likte olma" dedi. Bir tür-
lü ikna edemedim. Ayn
yaşıyoruz, ama boşan-
madık" yönünde görüş-
ler dile getirdi. Yakış, ba-
kanlara "mason olmadı-
ğı için Dışişleri'nde bazı
çe\Telerin kendisini yıp-
ratmak istediğini" de
söyledi. Bu değerlendir-
me kurum içinde büyük
rahatsızlığa neden oldu.
GROZNt'DEKl TERÖR EYLEMÎ
Sezer'den Putin 'e
mescıjı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, Çeçe-
nistan'ın başkenti Grozni'de
önceki gün meydana gelen
patlamada 50'ye yakm kişinin
yaşamım yitirmesinden ve
çok sayıda kişinin yaralanma-
sından derin üzüntü duyduğu-
nu belirtti. Sezer. Rusya Dev-
let Bakanı Vladimir Purin'e
gönderdiği mesajda, "Türki-
ye, amacı ve gerekçesi ne
olursa olsun ve kimden ge-
lirse gelsin, her türlü terör
eylemine karşıdır" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada da "Te-
rörden çok acı çekmiş ve
çok sayıda yurttaşını terör
nedeniyle yitirmiş olan Tür-
kiye, bu yolla hiçbir soruna
çözüm bulunamayacağına
inanmakta, amacı ve gerek-
çesi ne olursa olsun ve kim-
den gelirse gelsin her türlü
terör eylemini kınamakta-
dır" denildi.
SCHILY'DEN TÜRKÎYE'YE GÖZDAĞI
Alman vakıfları davası
AB sürecini etkiler
BERLtN (AA) - Almanya
îçişleri Bakanı Otto Schify,
Türkiye'de faaliyet gösteren
Alman vakıflan hakkında ca-
susluk iddiasıyla açılan dava-
nın, Türkiye'nin AB arzusuna
zarar verebileceğini öne sür-
dü. Schily, Welt am Sonntag
gazetesine yaptığı açıklama-
da, "Türk hükümetine ve
Türk adaletine bu durumu
yeniden gözden geçinneleri
konusunda çağnda bulunu-
yonım. Almanya olarak biz
bu işi ciddiye akyoruz. Hem
de çok ciddiye" dedi. Dava-
yı "kötü ve düşündürücü
bir olay" olarak nitelendiren
Schily, ocak ayı içinde Türki-
ye'ye gideceğini belirterek
"Bu işin bizim için ne kadar
ciddi olduğunu Ankara'da
yapacağım görüşmelerde
ciddi bir şekilde dUe getire-
cegim. Bu dava, Türkiye'nin
Avrupa yolunda ilerleme-
sinde önemli bir engel teşkil
edebilir" dedi.
BM, sağlık personeli arıyor
• DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Birleşmiş Milletler'in Diyarbakır ve bölgede
savaş sırasmda görevlendirilmek üzere
'Kürtçe ve Ingilizce' bilen doktor ve sağlık
personeli aradığı ileri sürüldü. Iddialara göre
BM, Diyarbakır başta ounak üzere bölgede
Kürtçe ve tngilizce bilen doktor, hemşire ve
sağlık personeli arayışına girdi.
Bakan'a Bakırçay sorusu
• tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP
Izmir Milletvekili Hakkı Ülkü, Çevre Bakam
Imdat Sütlüoğlu'ndan, Bakırçay bölgesindeki
çevre kirliliği hakkında alınan önlemlerin
yazılı olarak açıklanmasını istedi. Uzun yıllar
belediye başkanlığmı yaptığı Aliağa'nın çevre
kirliliği sorununa çözüm arayan Ülkü,
Aliağa'da birçok sanayi kuruluşunun, gemi
söküm tesisiyle gaz dolum tesislerinin tehlike
oluşturduğunu kaydederek hükümetin bu
konudaki yaptınmlannm ne olacağını sordu.
Başkent Grubu'ndan AB ödülü
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başkent Grubu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne
(AB) giriş sürecinde gerçekleştirdıkleri başanlı
çalışmalar nedeniyle 40 örgüt, dernek veya
kurumun temsilcisine ödül verdi. ATO
Konferans Salonu'nda dün düzenlenen ödül
töreninde Hak-lş, ÎKV, TOBB, TÜSÎAD,
ISO, IMKB, TÎSK, TZOB, ATO, Basın
Konseyi, TÜRSAB, ATtAD, TÜSÎAV,
TÜGlAD-Ankara, AB-Türkiye Işbirljği
Derneği, TÎM, www.abhaber.com, PÜIS,
TÜTAV, Türkiye Araştırmalar Merkezi,
TESEy Türkiye Barolar Birliği ve Türk Dış
Ticaret Vakfı'nın da aralannda bulunduğu
çeşitli kurum ve dernekler ödül aldı.
Sayısal 667 milyar devretti
• ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu
haftaki çekilişinde şanslı numaralar 9, 29, 35,
37, 39 ve 45 olarak belirlendi. Çekilişte 6 bilen
çıkmadı. 667 milyar 556 milyon 780 bin lira
haftaya devredildi. Milli Piyango Idaresi'nden
yapılan açıklamaya göre, 5 bilenler 1 milyar
423 milyon 250'şer bin lira, 4 bilenler
12 milyon 450'şer bin lira, 3 bilenler ise
1 milyon 200 biner lira ikramiye kazandı.