19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 Menûeres: Z DYP,Ağar'ıkaUmaL" % StnmdeğB, ö> AğarDYPylkaMnrl - Washington'la savaş parası konuşulacakmış... "Paravı veren silahı cekeri* Hükümet Bir okur, olası I- rak savaşındaki kimyasal silah tehdidi- ne karşı ABD'nin Türki- ye'deki vatandaşlarına gaz maskesi dağıttığını gazetelerden okumuş, "ABD vatandaşlarınınki can da, Türk halkının canı patlıcan mı" diye soruyor... Eğer Türk halkına gaz maskesi dağıtılması gerekiyorsa bunun sorumluluğu ABD hükümetinde de- ğil, Türkiye'yi ABD'nin yanında savaşa soka- cak siyasilerde olmalı... Okurun sorusunun ya- nrtı yine bir gazete ha- berinde yatıyor... isra- il'de hükümet, köpekle- re bile gaz maskesi da- ğıtıyormuş... Yapdımm Tayyip Erdoğan'a sormuşlar: - Başbakan olursan Abdullah Gül n 'olucak? Erdoğan: - Gül, ikinci yardımcım olacak, demiş. - Peki birinci yardımcınız kim olayak? - Deniz Baykal! Can Ozan B ırkaç Pazardır, Nevzat Tekin gonderdiği j yazılar1aVaziyet'ekonukoluyor:"Hepumut ! olmuş zor zamanlarda sığındığımız, yürek- 1 li bir fırtınayı olgunlaştınr gibi büyüttuğu- müz, her şeyi ama her şeyı kaybetmeyi göze almı- şız da o delikanlı umudumuza yan bile baktırmamı- şız... Umudu yalnız da ifade etmemişiz; adı bahar olmuş umudun, ülke olmuş, sevgili olmuş, yarın olmuş, meslek olmuş, çocuk olmuş ama illa ki? kı umut ol- muş bunlan besleyen... Hayatımızdaki onca yıkım arasında ayakta tutan yann da ayakta durabıleceğimızi bazen büyuk birgü- rültüyle bazen ise fısıltıyla kulağımızasöyleyen umut olmuş! Hırsımızın ot bile bitmeyen gölgesinde göverme- ye çalışmış umut, bazen yalnızlığın güneş almayan arka bahçesinde bıryudum suya hasret büyümüş u- mut, bazen de coşkulu zamanlarımızda ilgi bekleyen Umut bir ev kedisi gibi ayaklanmıza dolaşmış umut... Okulun jeomorfoloji amaçlı araştırma gezilerinden birısinde Çatalca'nın Gümüşpınar köyünde bir ma- ğaraya yolumuz düşmüştü, sürünerek gıriyordun mağaraya sonra çömelerek ileıieyip ayağa kalkabi- liyordun bir altı yedi metre sonra. 30 metre uzunlu- ğunda bir mağaraydı, iki minibüs dolusu insandık, mağaraya o coğrafyanın ev sahibi olmam nedeniy- le ılk once ben gırecektim, hemen girişte güneşin düştüğü bir iki santimetrekarelik bir yerde çıngırağa benzeyen bembeyaz çiçeğiyle birgülümseme nede- ni duruyordu, o kadar zordu ki onun orada açması, sabah güneşinden ne kadaryararlanabilirse o kadar- dı besini, iki minibüs insanı başta hocamız sevgili Oğuz Erol'u beklettim. yaklaşık 10 dakikalık uğraş- tan sonra kökü ile özenli bir şekilde toprağından sö- küp dışanda güneşi gün boyu alabilecek bir nokta- yadiktim çiçeği... Yıllar sonra o çıçek düştüğünde aklıma ona yap- tığım hareketin ödül mü yoksa bir ceza mı olduğu- na karar veremedim, kaldı ki hangisi olursa olsun yaptığım şeyi geri alamayacak kadar uzaklaşmıştım çiçekten, yaşadığı yerden kopartıp belki de isteme- diği bir noktaya götürdüğüm için, için için özür dile- dim çıngıraklı çiçekten, belki de birkaç gün sonra öl- müştü, ama belki de mağara ağzında güneşi alama- yacak ve o gün oracıkta ölecekti ya da iki minibüs dolusu şehir insanlanndan bir tanesi bilemeyecekti en zor şartlarda bile yaşamaya durmanın anlamını ve kopanp birkaç saatlik küpe niyetine sol kulağının arkasına koyacaktı... Nedenini bilemeyip açıklayamasam da bugün gör- sem o çiçeği yine aynı hareketi yapardım... Ve çın- gıraklı beyaz çiçeğin öbür adı umut..." SESSÎZSEDASIZ(I) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku c yahoo.com CAN DOSTUMUZ değıl ABD bizim. KAN DOSTUMUZ! Oğretmenohtulap,öğretmenlk yapamıyorlar Pamukkale Ünıversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler öğretmenliği bölümünden mezun bir grup genç: "Bizler sosyal bilimler öğretmenliğinden ilk mezun olanlanz... Bugüne dek Sosyal Bilimler bölümünden Türkiye genelinde 3 bin cıvannda mezun verdik... Bakanlığın hepimizin atamasını yapmasını bekliyorduk ama ancak bin 800 kişınin ataması yapıldı. Buna bir anlam veremiyoruz. Hem oğretmene ihtiyaç var, diyorlar hem de atamamızı yapmıyorlar. Millı Eğitim Bakanlığf nın yaptığı açıklamalara göre şu an 100 bin oğretmene ihtiyaç var... ¥ öyleyse ne bekliyorlar... Şu anda beklemekte olan eğitim fakültesi mezunları 15 bin, fen edebiyat Fakültesi mezunları 40 bin kişı... Mesleğıni yapmak isteyen yaklaşık 65 bin kişi bir kenara itilmiş durumda. 57. hükümetin Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin, yönetmeliğe göre eğitim fakültesi mezunlanna öncelik verilmesi gerekirken, hiçbir gerekçe göstermeden 5 bin Fen Edebiyat mezununun atamasını yaptı... Biz eğitim fakültesi mezunları açıkta kaldık. Bu hatanın düzeltilmesini bekliyor ve Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna inanmak istiyoruz..." ÇED KÖŞESİ KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(d turk.net OKTAY EKİNCt Nâzım Yılı; Dağlar Yılı...(2) Aynı başlıktaki ilk yazımın tarihı 02 Ocak 2002'ydi... UNESCO'nun 2002'yi "Nâzım Hikmet Yıh". Bırleş- mış Milletler'ın de (BM) "DağlarYUı" olarak ilan etme- siyle başlayan bir 365 günün, Nâznn'ın ve yüce dağlann ül- kesini "yurt" yapan bizlere ne kadar büyük bir "tarihsel so- rumhduk" yüklediğine değin- miştim... Üstelik, her iki uluslararası kutlama karan da dünya fo- rumlannda "Türkiye'nin öne- risiyle" kabul edilmişti... 100. doğum yılı nedeniyle Nâzım için Kültür Bakanb- ğı'nın çabalan biliniyordu... Ancak "dağlar" için teklıfı ve- renin de "birimküer" olduğu pek duyulmamıştı... BM'nin 1998'deki Genel Kurulu'nda, Kırgızistan ve Türkiye'nin de ortak önerileri kabul edilince, Nâzım Yılı ile Dağlar Yılı bütün- leşivermişti... • • • Işte bu eşı bulunmaz bu- luşmayı tüm yıla yayabil- mek için; Nâ- zım'ın "Ku- vayiMflüyeci- ler" için söy- lediği; '•Dağ- larda tek tek ateşler yanıyor- du~" dizeleri bile sankı 2002 için yazılmış- tı... Bu şiirleri Anadolu'nun dağlanna çıkarak söylemek; ve "Şayak Kalpakh Adam"ın ince, uzun ayaklan üzerinde yaylanarak, "Kocatepe'den Af- yon Ovası'na" doğru atlamak istemesini de yine aynı dağlar- da "ateşleryakarak" anmak... Yıla başlarken düşlediğimiz bu hayal ne yazık ki gerçekle- şemedi... Hele yine bu eşi bulunmaz buluşmayı "dağlar gibi kabcı" küabilmek için. tarihin en yurt- sever şairi Nâzım Hikmet'i ye- niden "yurttaşımız" yapmak üzere gerekli "siyasal karar" da aynı ateşleri yûreklerinde bile yakamayanlann karanlık kafalanna takıldı, kaldı... Böylesine bir süreçte, Çevre Bakanhğı'nca yine 2002 prog- ramına alınan; "Dağ Alanlan Yönetimi llusal Eylem Planı" için de yıl boyunca hangı "ey- lemin" yapıldığı da belli olma- yınca, Türkiye'nin isteğiyle dünya gündemine getirilen "Nâzmı ve Dağlar Yıh" rüzgâr gibi geçerek, hemen hiçbir ka- zanım elde edilmeden "har- candı", gitti. • • • Gerçi, bu konuda "iki kuru- mun" ve "iki Idşüıin" hakkını vermek ve onlara teşekkür et- mek gerekiyor... Birincisi, Nâzım için göster- dikleri çabalar ve 2002 boyun- ca yaptıklan etkinlikler nede- niyle, Kültür Bakanhğı ile bu- na önayak olan eskı Kültür Ba- kanı İstemihan Talay._ Unutul- maz duyarlılık gösterdiler... îkincisi de dağlarımızın ko- runması için sürdürdükleri ça- lışmalarla OrmanMühendisle- ri Odası ve Oda Başkanı SaKh Sönmeoşık... 2002'nin bu ev- rensel görevini de yenne getir- mek için ellerinden gelenı yap- tılar... Kültür Bakanlığı ile tstemi- han Talay'ın, hem Nâznn Hik- met Vakfi'yla da kurduklan da- yaruşma içinde büyük ozanı- mızı anan etkinlik ve yayın ça- lışmalan, hem de Nâzım'ın "T.C. VatandaşT olması için sürdürdükleri gayretler, el- bette bir gün "seme- resini" verecek... Bu ülkeyi "Türkiye" ya- pan bir halk ve ulus, aynı ülke için destanlaşan şiirleri dün- ya edebiyah- na kazandı- ran bir şaıri "vatandaş" olarak bağnna basacak bir iktidan er geç Anadohı"ya ar- mağanedecek... Salih Sönmezışık ve Orman Mühendisleri Odası'nın da "dağtanna bahar gehniş" bir memleket sevdalan asla ütop- ya kabnayacak... Çünkü, Kapıdağ için, Kaz- dağlan için, Kaçkarlar için, Toroslar için ve diğer efsanevi dağlanmız için yaptıklan öz- verili etkinlikler, Anadolu'nun "amtsal coğrafyasını" kirlet- mek isteyenJerin karşısında, onlara hep engel olacak "bi- limsel birÛdmleri" de gelecek kuşaklara şimdiden kazandır- dılar... ••• 02 Ocak 2002'deki yazımı şöyle bitirmişim: "Nâzım Yıh ve DağlarYıh, hepimizeve tüm insanhğa kutlu olsım.-" Bu 2 numaralı ve "son" ya- zıyı da aynı dilekJerle noktalı- yorum: "2003'ü, Nâzun'ımız kadar coşkulu, VTirtsever ve sevda yüklü; dağlanmız kadar da guruıiu, başıdik ve tertemiz duygularla yaşayahm~" Nıce yeni ve umut dolu gü- zel yıllara... Oekinci(« cumhuriyet.com.tr. /3.A/, 4ı/rupa-ü(ktlırt,tra*^ fitn de. •itlhrofır, 'fiirkej k, r^ıiârn IrnsCı r\ffY\a Uirt^ Öe, ÇÎZGİLİK KIMÎL MASARACI HARBÎ SEMİH POROY semihporoy(âyahoo.com BULUT BEBEK MJRAYÇÎFTÇİ bulutbebek(a hotmail.com TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 29Arohk HAYALET DANSI I/E IVOUNOED KNEE.. SU6ÛH,AB0 ORIHJSUMUM BİR SUVARİ 8İRÜÇ1, 6ÛM£Y/ DAKOTA'OAKI WOUUO£D KH£E(yUUDIO Mİi)A0U YEBOB, Kf- ztL&eR/uLERi KAnerrijBEYAziAeiN YÖNETİMİ, LARDIR,8U t&CA K/VtŞI ACfM/tSIZ S/K SÜGGÜH YOK ETM£ EYLEMi SÛRDÜBMEKTEyDt'. £SK/ ' UU71M GÜNLEKlHE ĞZLEM PUYAN KJ2IU>eeİULES ARASIHDA WOVOKA(yOYOKE)ADU8i/i ÇAMAN DA BUUJNUYOeOlJ. WOVOKfl, IRKININ &İAIİ GEL£AI£XL£Kİy LE, rAYtLMAJCTM OLAN UlgfSTİrAAJ ÖĞ/Z£Tİ£İNPEN YENİ SlR PROTESTD S/LEŞIM/ YAfZATMIÇTI: "HAYALET C*N- ~~ Sl ".. BU DAklSLA DAVSr EOİLEN MESIH, GELİP ONLAÜİ AŞAStLANMAKTAN tOieTARACAKTI• ANCAK, r A A Ş DANSıN UYANDIZDIĞI KUÇKU,ASKEHLE/Zİ PAvETd) eTMİŞTİ. ÜZ£gİH0E(ÇOĞU KACHU VB ÇOCUK') CAAI ALAAJ KATLİAM, VILLAfZ SON. ~ • BU tRlClH ZALİMC£ YOK EPIÜÇİNİN SlMGESt SAY/tACAKTfR.. PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Maliyet Hesabı "Maliyeti başta belki biraz yüksek olacak a- ma Türkiye bu savaşa mutlaka girmeii..." diyor- du televizyondaki strateji uzmanı. Sonra birta- kım sayılar veriyor, bu sayıları başka birtakım sa- yılarla bölerek, çarparak, toplayarak söyledik- lerini gerekçelendirmeye çalışıyordu. Türkiye bu savaşta mutlaka ABD gibi belirleyici bir rol almalı, böylece savaş sonrasında ortaya çıka- cak durumun hem siyasal, hem de ekonomik rantını yemeye hak kazanmalıydı. Amerika I- rak'ta "federatif", "demokratik" bir düzen ku- racaktı. Yeni düzenin, süresi en az on yıl olarak düşünülen kuruluş sürecinde "garantördevlet" rolü üstlenmesi Türkiye'nin Ortadoğu'daki ağır- lığını arttıracağı gibi Avrupa Birliği ile sürdüre- ceği pazarlıklarda da eline güçlü bir "koz" ve- recekti. Amerikan istihbaratı Irak genelinde altı binin üzerinde "imha noktası" saptamıştı. Bu nokta- lar+stratejik objeler+direniş mevzileri+kuşkulu tesisler+ prestij yapıları+hedef sapmaları... Te- levizyondaki strateji uzmanının hesabına göre Irak'ın yarısını yerle bir edecekti Amerikan uçak- lan... Yarısı yerle bir edılmiş komşusunun yenı- den yapılanmasında yer almak iki üç yıldır kriz- le boğuşan Türkiye ekonomisini canlandıracak, üretim ve istıhdam kapasitemizi olağanüstü art- tıracaktı. Irak'ın yeniden yapılanmasında garan- tör bir devletin müteahhitlerine öncelik tanınma- sından daha doğal bir şey olamayacağı gibi ucuza alınacak petrol de işin cabasıydı... Irak savaşıyla birlikte ekonomimızin çeşitli sektörlerinin uğrayacağı zararların ve özellikle turizm gelirlerindeki kayıpların "büyük olçüde" ABD tarafından karşılanacağı düşünülecek olursa, bu savaşa katılmamamız için önemli bir neden yoktu ortada... Kısacası, kazın gelecegi yerden tavuğumuzu esırgememeliydik... • • • Ne kadar da çok "stratejistimiz", "savaş uz- manımız" varmış bizım? Günlerdir ekranlarda, gazete sayfalarında dil döküyorlar, bıkmadan, usanmadan bizlere "savaşın nimetlerıni" anlat- maya çalışıyorlar. Onları can kulağıyla dinliyor, yazdıklarını büyük bir ilgiyle okuyorum. Dınle- yeni, okuyanı ürkütecek, tüylerini diken diken edecek ölçüde bir rasyonellikle yaklaşıyorlar konuya... Sözlerinin arasında bir kez olsun "ın- san" sözcüğügeçmiyor... lyirobotların, kötü ro- botları yok ettiği bir bilgisayar oyunundan söz ediyorlarsanki... Üretim, mal, para, borsa, döviz, endeks, pet- rol, girdi, çıktı... diye dıye gelmışler bu insansız noktaya... Insan denen varlığın sayısal bir veri olmaktan öteye hiçbir değerı kalmamış gözle- rinde... "Basarsın bir düğmeye..." Bummmm, 356 ex... Bir bummm daha... 2.446 ex... Bum- mm. Bummm. Bummm... "Total43 objects and 14.337 ex, sir.." "Goodjob, my boy..." Insandan soyutlayınca kabullenmesi de ko- lay oluyor savaşı... O zaman hiç acı duyulmu- yor ölümler karşısında... dökülen kanlar, kutu- ları devrilmiş kırmızı duvar boyaları gibi görünü- yor gözlere... insanın yerini madde alınca insa- ni değerler de anlamsızlaşıyor doğal olarak... • • • Benim bu savaşı anlamama, hele haklı bulma- ma hiç olanak yok. Bu tür maliyet hesaplarına aklım ermiyor. Ermesini de istemiyorum. Yurt savunması dışında tüm savaşları insanlık suçu olarak görüyorum. Ülkemin, hangi gerekçeyle olursa olsun, emperyalist bir gücün peşine ta- kılıp, kendisiyle alıp veremediği olmayan bir komşusunun yıkımına alet olmasını doğru bul- muyorum. O savaş stratejistlerini, o maliye uzmanlarını dinledikçe, yazdıklarını okudukçaonlann adına benim yüzüm kızarıyor Irak halkını düşünerek... Dilerim, bu savaş olmaz... Dilerim, bu sava- şa girmeyiz... Dilerim, dostluk içinde, barışıçin- de huzurlu, sağlıklı, mutlu bir yıl geçirırız birlik- te... e-posta: dkavukcuoglu / superonline.com Faks:0212-234 68 73 BULMACA SEDAT YAŞAYA\ 1 2 3 4 5 SOLDA.NSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Türk kent- 1 lerinin ço- ğunda, surla 2 çevrili alanın 3 dışında kalan 4 yerleşmeler _ için kullanı- lan sözcük. 2/ 6 Tutsak...Hay- vanlann bş- lık yemi. 3/ Engel... Kul- lanılması önlenmiş, elkonulmuş.4/Hay- 1 vanlara \oirulan 2 damga... Küçüktek- „ ne kaptam. 5/Yapıla- . n örten süslü çatı ve saçaklar. 6/ Bir tüm- cede bildirilen eyle- mi yapan ya da yük- lemin bildirdiğı du- rumu üzerine alan kimse ya da şey... Yemek. 7/Kışla ilgili, kışa ait... Bir rerîk. 8/ Üstü açık boru... Dövülmüş et, bul- gur ve soğanla yapılan ızgara köfte. 9/ Güneydo- ğudan esen rüzgâr. YUKARIDAN AŞAĞI\A: 1/ Erkek keçi... Birdenbire ortaya çıkan ruhsal darbe. 2/Ergenekon'dan çıkışlannda Göktürkle- re yolgösterendişikurt... Birbağlaç. 3/Listeba- şı olmuş hafif müzik parçası... Fotoğrafçılıkta re- simleri basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi. 4/Türkiye'nin plaka işareti... Iri ve uzun ta- neli bir üzüm cinsi. 5/Adıyaman'uı bir ilçesi. 6/ Nitelik... "O" gösterme sıfatının eski biçimı. II Tirsi balığına verilen bir başka ad... Kumtaşı. 8/ Malarya yöresinde kayısı kurusuna verilen ad... Asurlular tarafından kurulan ticaret kolonilerine verilen ad. 9/Kabadayı... Danışıkh dövüş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle