20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ARALIK 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Dokundurma Varoşun umutlarıyla seçilip geleceksin sonra da onlara anında sırtını dönüp rantiyeye kıyak geçeceksin... A-K-P'nin mali miladı kaldırmasının, "Nereden buldun?" sorusundan vazgeçmesinin, hele hele rantiyeyi -az buz değil- 607 milyar liraya kadar vergiden istisna tutmasının anlamı bu kadar basit. TBMM Ptan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyesi Ali Topuz'un dediği gibi: "Bunlar dokunulmazlıklann kaldırılmasını istemiyorlar. Vergi verme konusunda da birtakım dokunulmazlar saptamışlar, hatta söz vermişler besbelli... Kendilerini desteklediğine inandıklan çevrelere dokunmuyor, onlara karşı da dokunulmazlık zırhı geçiriyoriar." İşgal Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da dahil bir tantanacı grup, Türk ordusunun KKTC'de "işgalci" konumunda olduğunu savunabiliyor. Türk medyası; AB, Yunan ve Rum tezlerinin işgali altında da, ondan. kulisi ISIK KANSl Anlamlı suskunlukDr. Necip Hablemitoğlu'nun cenaze töreninde derin, çok derin bir sessizlik vardı. Bağınlmadı, slogan atılmadı. Susuldu! Hablemitoğlu'nun son yazısı, Türkiye Gaziler Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'nın dergisi "llk Hedef'te çıkmış. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinin en karanlık, en hazin dönemini yaşadığına değinmiş Hablemrtoğlu ve iki ayrı "taraf"Xan şöz etmiş yazısında: "Birtarafta, Türkiye Cumhuriyeti'ni koşulsuz savunan, Atatürk ilke ve devrimlerinin sahibi ve takipçisi, aydınlanmacı, tam bağımsızlıkçı, sömürünün her türüne karşı, evrensel barıştan yana, yurtsever, ilerici, ulusalcı kesim var. Ancak, ne bir siyasal partiye, ne basın ve yayın kuruluşlarına, ne de kendilerini destekleyecek ulusal scrmaye gücüne sahipler. Ülkenin eidmn gidişini sessiz çığlıklarta izliyortar. Işlerini ve işyerlerini kaybedenler, üniversite kapılannda bekleyenler, sefalet sınınnın altında yaşayanlar, ülke güvenliğini sağlamaya çalışırken baba ocağına tabut içinde dönenler, Mumcu'lar, Uçok'/ar, Aksoy'/ar, KışlaU'lar ve olup biteni izleyen milyonlarca örgütsüz, dağınık Türk yurtseveri!.. Karşı tarafta ise, ülkeyi etnik ve mezhepsel esasa dayalı olarak bölmeye, yeraltı, yerüstü ekonomik kaynaklannı pazariamaya, din devleti kurmaya ve hafkın dinsel inançlannı sömürmeye, hatta cumhuriyetin başına numara koymaya kararlı, zengin, güçlü, dış destekli, örgütlü vatan hainleri ve işbiriikçileri ile peşlerinden sürükledikleri ulusal bilinçten yoksun diğer bir kesim!.." Dr. Hablemitoğlu'nun cenaze töreninde derin, çok derin bir sessizlik vardı. Bağınlmadı, slogan atılmadı. Sadece susuldu. Içrek, anlamlı, dolu bir suskunluk! Eğftim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer'e sorduk: - Türkiye'de kaç eğrtimci var? Dinçer, Milli Eğrtim Bakanlığı'nın 2001-2002 verilerine başvurdu: - örgün eğitimde toplam 528 bin 738 eğitimci var... Sorunun devamını getirdik: - Bunca egrtimcinin arasından imam kökenli Muratbey Eğitimde imamtaçtırma Batta'nın seçilerek Ankara ll Eğrtim Müdüriüğü'ne atanmasına ne diyorsunuz? Dinçer yanıtladı: - Onu Ankara Valisi'ne sormak gerek. O zatı göreve getirmek için önce Onur Kaya'yı, ardından da Haydar Dikmen'i görevden aldılar. Başarılı çalışmalar yapmış bu iki eğrtimcinin ne suçlan vardı ki? Bir soru daha: - Milli eğrtimimiz yine imamlaştınlıyor mu? Eğitim-Sen Genel Başkanı geçmişe gitti: -12 Eylül'den sonra yeni bir yönetim modeli geliştirildi. Eskiden il eğitim müdür yardımcılannın sayısı 3- 5'i geçmezdi, söz konusu mode) ile örneğin Ankara'da 32 müdür yardımcısı ve şube müdürükadrosu oluşturuldu. Özal döneminden başlayarak bu olanak, kadrolaşma amacıyla çok iyi kullanıldı. Bugünlerde de son sayfa kapanıyor eğitimde, kuşatma tamamlanmış olacak. - Hangi kuşatma? - Gerici, ırkçı kuşatma... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL TÜFE Dördüncü Yaşuıa Basarken 1 Ocak 2000'den geçerli olarak, sosyal güvenlik kurumla- nndan SSK ve Bağ-Kur'un bağladığı emekli dul ve yetim ay- lıklan kısa adı TÜFE olan, Tüketici Fiyat Endeksi'ne bağlan- dı. 31 Aralık 1999'a kadar bu kurumlarca bağlanan aylıklar gösterge ve katsayı sistemine göre hesaplanıp bağlanmaktay- dı. TC Emekli Sandığı aylıklan ise TÜFE kapsamı dışında tu- tuldu. TÜFE dışında kalan tek kurum TC Emekli Sandığı oldu. Gösterge ve katsayı sistemine son veren 4447 sayılı yasanın öngördüğü TÜFE uygulaması 1 Ocak 2003'te dördüncü yaşı- na basacaktır. Geçen üç yıl içinde. inişli çıkışlı emekli, dul ve yetim aylıklarına uygulanan "Bir ay öncesi aya ait olan ve ilk adınunı, Arahk 1999'da yûzde 5.9 ik atan" TÜFE, dördüncü yaşına, yüzde 217 artışla bash. Arahk 2002'de açıklanan yüz- de 2.9 ile üçüncü yaşını bitirdi. Bu üç yıllık süreçte, "Bir önceki aya göre" aylıklara yansı- yan TÜFE'nin, aylıJk ve yıllık tutarlan: Aylık yüzde 5.90 ile başlayan ve yüzde 2.90 ile üç yılını dolduran TÜFE'nin kısa özeti: Bir Önceki Aya t Aybr Ocak 2000 Şubat2000 Mart2000 Nisan2000 Mayıs 2000 Hazıran2000 Temmuz 2000 Ağustos 2000 Evlül 2000 Ehm20O0 Kasun2000 Arahk 2000 üt Emekli Aylıklarına l vpdanaıı 2000 Yılı ! 2001 Vılı TUFE %5.9O °/(4.90 %3.70 %2.90 %2.30 %2.20 %0.70 %2.20 %2.20 %3.10 %3.10 %3.70 Birikmiş %5.90 •411.09 %15.20 TUFE Birikmi; %2.50 O ,o2.50 %2.50 %5.06 •'cl.80 %18.54 %6.10 %21.27 "!-ol0.30 %23.93 %5 10 %24.80 %3.10 %27.55 %2.40 %30.35 %2.90 %34.39 %5.90 %38.56 »-46.10 %43. 69 »44.20 %6.95 %13.48 %25 17 »-İ31.55 "435.63 %38.88 %42.91 "451.34 "460.57 •46132 TÜFE 2002 Vılı TUFE O 'o3.20 %5.30 %1.80 M.20 •42.10 °-b0.60 "40.60 %1.40 %2.20 %3. 50 %3.30 •42.90 Birikmi; %3.20 °-i>8.67 "-İ10.63 M1.95 "-İ14.30 % 14.99 M5.68 M7.30 M9.88 %24.08 %28.17 %31.89 3 YıDık TUFE Artışı Yıllar 2000 2001 2002 Yılhk TÜFE %43.69 Toplam Birikmiş %43.69 %67.32 < %140.42 %31.89 %217.08 Yt0bmfmOm Kltmp Armağan Edin Çag Pa/ırlani A Ş Türkocjğı Cad. No.39/41 Caçıal.g'.,-Ktöobul rel: (21?) 514 01 96 Istiklal C^el. Zrt nbak ook. 4/1 (Fransız Konsol Taksim-lstanbul Tel: (212) 252 38 81/82 TUNCELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No 2002 353 Davacı Hıdır Tükle vekıli Av. Hasan Özcan tarafından davalı Kazım Arslan ve müştereklen aieyhıne mahkememızde açılmış bulunan geçıt hakkımn tanınması davasmın vapılan açık yargılaması sırasında, bütün araraalara rağmen adresi tespit edilmeyen davahlar Hûsniye. Selvi \e Ha- san Salan'a duruşma gün ile saatini ilanen tebliğine karar venlmış olup, duruşma günü olan 20.01.2003 günü saat 9 OO'da tebligat yenne kaim ol- mak üzere ilanen tebliğine, ilanın yayımlandığı tarihten ıtibaren bu dava ile ilgili ibraz etmek ıstediğinız belgelerı duruşma gününe kadar gönder- menız veya duruşmava getırmeniz gerektiği, duruşmaya gelmedığiniz ve- ya bir vekıl tarafından temsıl edılmediğıniz takdırde yargılamaya yoklu- ğunuzda devam edıleceğı ve karar verileceğı hususu tebligat yenne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur 26.11.2002 Basın 81577 Fındık Tartışmanın fındık kabuğunu doldurmayacak kadar küçük gösterilmesine bakmayın siz. Türkiye Tanmcılar Vakfı Başkanı Abdullah Aysu da olup biteni değerlendirmiş, fındık torbasının ağzını açıp gördüklerini özetlemiş bize: "Seçim öncesinde FlSKOBİRÜK'e 50 bin ton fındık alabilecek bir kaynak bulundu, aktanldı. FİSKOBİRLİK de fındık fıyatnı 1 milyon 615 bin lira olarak açıkladı. Gecikmeli açıklanan bu fiyatlar belli olduğunda çiftçilerin çoğu zaten ürününü 1 milyon-1 milyon 100 bin lira karşılığı elden çıkarmışlardı. Fındığın iki elin parmaklannı geçmeyecek sayıdaki stokçu tüccarlann depolannda yerini almasından sonra AKP iktidan, fındığın kilosunu 2 milyon liraya çıkarmaya hazırlanıyor. Üretici ve ihracatçı şokta, stokçular ise bayram yapıyor." Fındık kadar bir önerimiz olsun: A-K-P lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikadan ekonomiye değin birçok alanda mahir danışmanı, Türkiye'deki fındık sektörünün bir numarası Cüneyd Zapsu bu konuda da engin deneyimini konuşturmalı, yoksa işler sarpa saracak. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicaka turk.net (TllUd n Iftl I>*M 4».——, __—. __^ r t 11 y li HARBİ SEMİHPOROY [email protected] KEDİ LEVO APTÜÜKA [email protected]. BAUA CkiOe.UM,Bİ kAHVE FALAN İ Gİ.İ.İ- ....MAAA'Z. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 23 Arahk KIBRISTA BANYO KATLİAMIf 1$a'TE BueÜN,(Ş£C£) KI8HlS'Tn,RUUlAfi BİR TûflK ANNE VS ÜÇ ÇOCUBUNU ÖLDÜRDÜf 196OTA KueULAM tOB&C DeVLETİ, RUM VE 7VRK İKİ TOPLUMDAH OLUÇUYOePÜ. AAJCAti, KISA SÜee SOHKA, G(/M TARAfMfN AMAYASAYI UrSULAAMKTAH KAÇlNMALARI V£ TZ/etSLEg/ SİUD/RMeYÇ,GİDERSK YOK YE KALKIÇAAALA&YLA, DUfiUM B>K İÇ SAVAÇA ÜÖUÜÇTİİ. £OKA TEOHİÇ ÖRGÜTVNÜN ÖNCÜLÜ6ÜHO£ YO \ ÇIKAM ÜUMLAR, AHAUtL AYINlN İK/hlCİ yA&SMjpA şf'poen AvzrtKDt. TÜUC ACAYI- NIN OOKTOHU OlAK BİN&Afl AIİHAT İLHAN'lN GÖKEVLİ auUMCHlĞU G£C£, EVİME YAPHAtJ gıK BASKtUM, İANYOYA SAtUAHAN £fl V£ ÜÇ. KÛÇUK ÇDCU6U, OTOMATİC SİLAHtARlA KATL£DİLDİ! KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 2002/425 Davacı Muammet Yarmah vekili Av. Cafer Canbaz tarafından davalı Sefer Görmüş aleyhine mahkememize açılan itirazın iptali da- vası nedeniyle davalının Necip Fazıl Mah. Fatih Sok. Hınar Sitesi AJ3 Konya adresine davetiye çıkanlnnş, tebliğ edilemeden iade ediliş olup yaptınlan tahkikatta da davalının adresinın tespit edilemediği. bu nedenle ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, Aşağıda ısım ve tebligat yapılamayan adresi yazılı davalı Sefer Görmüş'ün duruşma günü olan 25.2.2003 günü saat 9.00'da mahke- memizde haar bulunması veya kendini bir vekılle temsil ettirmesı, duruşmaya gelmediği veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdırde tahkikat \e yargılamarun yokluğunda de^m edileceği ve hüküm verileceği HUMK'nin 213 ve 377. maddelen gereğınce ihta- ren ve ilanen tebliğ olunur. Davalı: Sefer Görmüş, Necip Fazıl Mahallesi, Fatih Sokak. Pınar Sitesi A/3 Konya Basın: 82680 SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Kopenhag'daDemokratjk Şiddet KriteıHerK!) Kopenhag zirvesinin kapanış günü. Gül'ün ba- sın toplantısından çıkıyoruz. Başbakan kalabalık bir gazeteci çemberi arasında önden yürüyor. Çemberin içine girip Gül'den demeç almak isti- yorum. Işgüzar bir güvenlik görevlisi önümü ke- siyor. Görevlinin tam önümü kestiği yerde Yakış var. Tam bir kanş ötemde... Yakış'la arama giren Danimarkalı korumaya "Başbakan'a soru sormak istiyorum" diyorum. Babalanarak "Hayır" diyor. Ve sert bir şekilde beni itmeye, iteklemeye başlıyor. Ne varsa kadınlarda... Yakış'tan "yardım" istiyorum: "Sizbirşey söy- lemeyecek misiniz?" diyorum. Dışişleri Bakanı ile göz göze geliyoruz. Ama o da ne? Duvara bakar gibi bakıyor yüzüme. Yani hani hiç beklemediğiniz tatsız bir olay yaşarken aklınızdanjethızıylageçer: "Doğoı değilbu. Ola- maz. Ben gerçekten şimdi bu yaşadığımı yaşı- yormuyum" gibisinden... Yaşar Yakış beni tanımıyor. Tanıyor da tanımı- yordahadogrusu. Hiçoralı değil. "Soruyofc'"de- yip sırtını dönüyor. Bundan cesaret alan koruma, ceketimin yakasına yapıştığı gibi beni savurma- ya başlıyor. Ve bayağı tartaklıyor. Hâlâ Bakan'dan "tık" yok. Güvenlik güçlerince itilip kakılan gaze- teci manzaralanna ziyadesiyle alışık olduğu için belki... Arkasına dönüp de: "Durun. Ne yaptyor- sunuz" demiyor. Ama biz Gazi mahallesinde değil, Türkiye'ye de- mokrasi dersi veren AB'nin kalbi Kopenhag'da; "demokratik hak ve özgühükler ülkesi" Dani- marka'dayız. Bunu düşününce büsbütün kan beynime sıçnyor. Ben o hırsla cebelleşirken "Hürriyet"Xen Ferai Tınç ve Nur Batur araya giriyor. Haber peşinde koşan iki kadın gazeteci... Onlar hasbelkader be- nim yaramadığım gazeteci çemberinin içinde kal- mış. Saldırıya hiçbir biçimde hedef değiller yani. Ama Yakış ve etrafındaki Dışişleri mensuplarının yapmadığını yapıyor ve "Ne oluyoruz? Neresi burası? Kopenhag kriterieh nerde kaldı" diye ko- ro halinde yaygarayı basıyorlar. (Ne varsa kadın- larda var. Derya Tuna'nın vurulma sahnesini ha- tırlayın. Tuna'yı da kadınlar korumuş.. erkekler anında toz olmuştu!) Kopenhag kriterleri mi? O Ne? llginç olan bir nokta da şu: Danimarkalı yetki- liler kendi polislerine Kopenhag kriterleri diye bir şeyden hiç söz etmemiş bana kalırsa. Gül'e ve- rilen Danimarkalı koruma bu deyimi hayatında ilk kez bizden duyuyor gibi. Yüzündeki ifade en azın- dan böyle. Ne olduğunu, neden bahsedildiğini pek anlamıyor ama 'iki kadının' kaldırdığı isyan bay- rağı karşısında üstüme varmaktan vazgeçip, "ya- kamdan düşüyor". Ferai ve Nur'asonsuzteşekkürler... Yalnızmes- lektaş dayanışması adına değil; bu acayip duyar- sızlık, vurdumduymazlık ve genişlik karşısında tepkisiz kalmadıkları ve Yakış başta olmak üze- re, orada bulunan herkes gibi "başlannı öte ya- na çevirmedikleri için"... Bunlar tabii Kopenhag değil "uygahık kriterle- ri". "Uygariık kriterieri" denen şey haksızlığa ma- ruz kalan bir meslektaşınıza, mahalle arkadaşı- nıza, komşunuz ya da erkekseniz -icabında ha- yatınızda ilk kez gördüğünüz- bir kadına "başını- zı öte yana çevinvediğiniz" yerde başlıyor. "In- sanlık kriterieri" de diyebilirsiniz buna... Bu yazıyı yazmamın nedeni bu. Kopenhag'da yaşadığım deneyim, zaman zaman her gazete- cinin uğrayabileceği bir "yol kazasından" ibaret değil benim için. Kafam yanlmadı sonuçta. Hap- se de düşmedim. önemli bulduğum, önemsedi- ğim; "Kopenhag kriterieriyle" asla öğretileme- yecek, öğrenilemeyecek başka bir şey gerçekte. Hani o "hamur ya da kumaş" dedikleri şey var ya...O. Insanlann "hamuru" ya da "kumaşı" işte böy- le en beklenmedik yerler ve anlarda kendini gös- teriyor. Not etmeden geçemedim. B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/Kabuğu so- yulmuş değ- nek, sopa. 2/ Dâhi... Hisse senedi, tahvil gibi değerli kâğıtlann alı- nıp satıldığı 6 yer. 3/ Kasta- 7 monu'nunPı- g narbaşı ilçe- sindeki ünlü ' kanyon... Yiğit, kah- raman. 4/ Bir orga- nımız... Yansıma, yankı. ^îzmir'in Ke- malpaşailçesinines- . ki adı... Bir renk... Kuzu sesi. 6/Irmak- lan geçmek içinkul- lanılan sal... Namaz çağnsı. 7/ABD'nin Georgia eyaletinin başkenti. 8/însan ya da hayvan derisi üzerindeki ince kıl... Ham keten rengi. 9/ Atlas Okyanu- su'nda, Portekiz'e aittakımada... Yoketme, tûket- me. YUKAMDAN AŞAĞIYA: 1/Büyük sopa... Soyundan gelinen kimse. 2/Bo- yu yüz metreyi aşabilen bir ağaç. 3/ Romatizma ağnsı... Çok ince metal ya da sentetik yaprak. 4/ Adlan sıfat yapan bir yapım eki... Uzaklık işare- ti. 5/Kastamonu'nun bir ilçesi... Bir soru sözü. 6/ Japon lirik dramı... Açı ölçmeye ya da çizmeye yarayan araç. 7/ 1944'te Bandırma yakınlannda batanTürkyolcugemisi... Dilbilgisindeki sözcük türlerinden biri. 8/ Doğranmış ekmeği yağ ile sı- cak su ya da et suyuyla sahanda pişirerek yapılan bir çeşit yemek... Öğütülmüş tahıl. 9/Pelinle ko- kulandınlmış sert bir içki.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle