19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
i:^RALIK2002SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 yönetmenin imzasını taşıyan film, 5. Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması'ndayeralıyor Birçağınyangını: 11Eylül GÂIV1ZE AKDEMÎR 11 Eylül saldınsının ardından ye- ni (iünya düzeninin, çağımızda na- sıl sekilleneceğinin sinyallenni ve- ren din olgusunu; ınsanlık ve ban- şa \öneltebılmek amacıyla bu yıl ob- jekifler de dinlerarası diyalog ve ay- dınlanmaya çevrıldi. TÜRSAK VaLfı'nca düzenlenen 5. Uluslara- rası Sinema Tarih Buluşması nın (13-19 Arahk), "Ayduüanma" bö- lümünde '11'09'01'- 11 Eylül' ad- lı fılm de bulunuyor. Filmın gerçekleştinlen Türkiye galası önceki gece Beyoğlu Sıne- ması'ndayapıldı. Sinema ve sanat dünyasının ün- lü isimlennın katıldığı gecede ko- nuşan TÜRSAK Vakfi Başkanı En- gin VlgitgU filmin misyonuna dik- kat çekerken şunlan söyledi. "Dün- yanın farklı coğrafyalanndan ve farklı dinlerüıden gelen 11 yönet- menin 21. yüzyıhn beüd de en bü- yük trajedisine bakışlannı 11 deği- şik öykiiyle anlatüklan bu film, 5. Ulusîararası Sinema-Tarih Buluş- masının teması için çok önemhydi. Gerek bu filmin Türkiye tanıümı- nın gerekse festivalimizin kurum- sal sponsoru olan Metro Group Tür- kiye'yesinemaya vmlikleri katkılar- dan dolayı çok teşekkür ediyorum." Festlvalden etkllendlm 1 Yiğıtgil'in sahneye davet ettiği Metro Group Türkiye Temsilcısi Nurdan Tümbek de duygulannı şu sözlerle ıfade ettı: "Geçen yıl festivalde izkdiğim 'Amelie' filminden ve festrvaün ge- nel progranundan çok etkilenmiş- tim. Ve bu fesrh alin kurumsal spon- soru biz olaiını düşüncesiyle Engin Yîğitgil'i arayarak ilgilendiğimizi söyledim. Bugüne dek ülkemizde Metro'nun Okeleri çerçevesinde çev- re, biürn, spor ve eğhim gibi değişik alanlardaki sponsorluk çahşmasmı bu kez desinemaya yönelten grubu- muzbu tûr kimlikn bir festivale kat- kıda buhınmaktan büyük onur duy- maktadır. Böyle önenıli filmkrle ye- niden buluşmak sanat adma bü>1ik birkeyif." Dünyaca tanınmış 11 yönetmenin imzasını taşıyan 2002 Ingıltere- Fransaortakyapımı "ll'09'01' -11 Eylül" filmi festıvalin inançla ak- lın yollanm ayıran ve rasyonalizmi hayata geçiren aydınlanma teması- nı beyazperdeye aktaran öne çıkan yapıtlardan biri. 'Ölüm. yıkım ve Allah' Samira Makhmalbaf: Fiim- de bir kiremit fabrikasında ailele- riyle birlikte çalışan bir yandan da derme çatma bir okula devam eden küçücük çocuklann, pınl pınl göz- lennden öğretmenlenne dev fabri- ka kulesinin dibinde 11 Eylül'le il- gili düşüncelerine, ölüm, yıkım ve Allah konulanna getırdiklen yak- laşımlara tanık oluyoruz. Claude LelOUCh: Sağırdılsız turistlere rehberlik eden sevgilısin- den aynlmaya karar veren sağır dil- siz kadının tüm dünyası gördükle- n ve hissettiği titreşimlerden ibaret- tir. Bardaktaki suyun titrediğini gör- düğü bir anda kapı çalınır. Sevdiğı adam, bembeyaz bir kı- rece bulanmış ağlayan gözlerle ken- disine bakmaktadır. YUSUf Şahİn: Öbür dünyadan gelen bir şehit askerle gelişen diya- logda Amerikan politikası şu söz- IJosnah 33 yaşındaki yönetmen Danis Tanovic, filminde, dünyanın her ülkesinin kendi sorunlaruun penceresinden 11 Eylül'ü değerlendirdiğini söylüyor. • New York'taki ikiz kulelere yapılan 11 Eylül saldınsının ardından yeni dünya düzeninin, çağımızda nasıl şekilleneceğinin sinyallerini veren din olgusunu; insanlık ve banşa yöneltebilmek amacıyla bu yıl objektifler de dinlerarası diyalog ve aydınlanmaya çevrildi. • 11 ünlü yönetmenin imzasını taşıyan ' 11 '09'01 - 11 Eylül'de. her yönetmen kendi ülkesinin gözüyle teröre farklı bir bakış açısı getiriyor. Festivalin 'Aydınlanma' bölümünde yer alan yapım, inançla aklın yollannı ayıran ve rasyonalizmi hayata geçiren önemli bir yapıt. lerle eleştirilıyor "Amerikadeger- lerini savunuyor ama bu diğer me- deniyetleri yok ediyor." Idrissa Ouedraogo: Afri- ka'da hasta annesıne bakmak için okuhı bırakarak gazete satmaya baş- Iayan çocuğun Usame Bin Laden'i görmesi ve para ödülü için onun peşine düşmesini izleriz. Alejandro Conzales inar- ritU: Tüm kısa fimler içinde psi- kolojik boyutu belki de en derin olanı Inarritu'nun kareleriydi. Ve insanhğa şöyle soruyor yö- netmen filmin sonunda: "Tann'nın ışığı bize yol mu gösteriyor yoksa gözümüzü kör mü ediyor.'' Tarih unutulmavacak' AmOS Cltal: Israil'deyiz. So- kakta arabalara yerleştirilmiş bom- balar patlamış ve ortalık kan gölü- ne bulanmıştır. Bunca kargaşa arasında bir tele- vizyon muhabıri her zorluğa karşın görevini yapmaya çalışmakta, yet- kililerden bilgi almaya çalışır. Ha- berini geçmek için verdığı onca uğ- raştan sonra amirinin sesi telefon- da çmlar: "New Yorkta çok önemli bir olay okra. Sen orada ne yapnğını sanıyor- sun çabuk buraya gel. Bu tarih asla unutulmayacak." Mlra Nalr: Amerika'da yaşa- yan Müslüman bir kadmın 11 Ey- lül saldınsı olayıyla ilgili olduğu dü- şünülen kayıp oğlu Salman'ı bul- mak ve onun bir terönst olmadığı- nı ispat etmek için umutsuz çaba- sını anlatıyor. Kulelerln kestlfll oün ışıflı Sean Penn: Kaybettiğı kansı- nın ardından yalnızlığın pençesin- de. günlerinı birbirinin aynı geçiren yaşlı bir adamın ikiz kulelerin göl- gesini paylaşan evindeyiz bu kez. Kulelerin ışığını kestiği evdeki çi- çek bir türlü canlanamamaktadır. Kuleler çöktüğünde içeri güneş gı- rer nihayet. Yaşlı adam çok mutlu- dur. Canından çok sevdiği eşinin çiçeği canlanmıştır. StlOhei Imamura: Askerden dönen bir adam artık insan gibi de- ğil bir yılan gibi yaşamaya karar verir. Ahırda sürüne sürüne dolaşır. Davranışlannı bir yılan gibi yönlen- dirir. Ona göre dünya savaş, katliam, zi- nayla örülü bir günah çukurudur. Onlara düşen başı dik bir şekilde ikd ayağının üzerinde yükselmek değil yılan gibi ayaklar altında sürüne sürüne yaşamaktır. Necati Abacı'nın gözüyle ikiz kuleler Çağdaş Türk karikatürünün özgün isimlerinden Necati Abacı (1958), grafik sanaü ile resim sanatının çizgisel değerleri arasında konumladığı karikatür anlayışnu bu kez de fotoğraf sanatıyla buhışturarak yeni bir projeye imza aüyor. Abacı'nın "Çizgüı Fotoğraflar 1 " sergisinde yahuzca konusu fotoğraf olan karikatüıier yer almıyor. Aynı zamanda fotoğraf sanaü ve belgesel fotoğrafa olan ilgisi doğrultusunda, fotoğraf tarihi de farkh bir uzam ve zamanda yeniden gözden geçiriliyor. •'ÇizgiB Fotoğraflar" sergisi, İstanbul Beyoğlu'ndaki Fotoğrafevi-Koç Aflianz Galerisi'nde 28 Arahk 2002 -13 Öcak 2003 tarihleri arasında açılacak. İNCİLİZ YÖNETMEN LOACH: Bizsizi haUrhyoruz> Pekiya siz? ÖZLEMYDZAK Günlerden 11 Eylül. Gözü kara ve hedeflerine kılıtlenmiş pilotlar uçakların burnunu başkentin kalbıne doğru yönelttiler. Amaç, nefret ettikleri bir sıyasi sıstemin simgelerini yok etmekti. Her şey son derece hızlı seyrettı. Patlamalar, şiddeth bır gürültüyle çöken bınalar, cehennemden kaçmaya çalışan ınsanlar. 2001 New York mu? Hayır, 11 Eylül 1973, Şili'nin başkentı Santıago... ABD ile işbırliği yapan General Pinochet'nin, Şili'nin sosyalist Devlet Başkanı Salvador Aüende'ye karşı düzenlediği darbe. Hava kuvvetlen tarafından bombalanan başkanlık sarayı. Yüzlerce ölü ve 15 yıl sürecek bir terör rejiminin başlangıcı. 5. Uluslararası Sinema-Tarih Buluşmasf ndaki 11 '09'01 - 11 Eylül filminin 11 yönetmenınden biri olan Ken Loach, Şilili bir yazann gözüyle New York'taki saldında yakınlannı kaybedenlere anlamlı tarihsel mesajını şu sözlerle venyor: "Siz 11 Eylül'ün 1. yüdönümünü annnsıyorsunuz. Biz ise 29,'sunu. Biz siri haüriıyoruz. Lütfen siz de bizi hatırlavTn—" 'Unutmava hazır belleklere' Pinochet döneminde işkenceye maruz kalan, uzun yıllar hapis yatnktan sonra Londra'ya yerleşerek kendine yeni bir yaşam kuran Şilili yazann kaleminden 11 Eylül 1973'ü anımsatan yönetmen Loach, yalnızca Amerikan çıkarlanna ters düştüğü için bir ülke halkının çektiği ıstırabı, "unutma>^ hazn- beUekkre" tam anlamıyla "kaayor*. 1970 yıhnda oylann önemli bir tasmını alarak iktidara gelen sosyalist lider AUende ile Şili toplumu, sosyahst ilkeler doğrultusunda yeniden yapılanma sürecine girmişti. • '11 Eylül'filminin 11 yönetmeninden biri olan tngiliz Ken Loach, Amerikahlara, New York'ta ikiz kulelere düzenlenen terörist saldından tam 29 yıl önce aynı gün, sosyalist lider Allende'nin öldürüldüğünü anımsattı. Ahacının çi/gilerivle 11 Eylül terör saldınsında ikiz kuleler \ ıkılırken. Birçok sanayi kolu devletleştiriliyor, toprak reformu hızlanıyor, bu çerçevede köylü kooperatıflerine toprak dağıtılmaya başlanıyordu. Asgari ücret yüzde 35oranında arttınlmışn. Halka parasız sağlık hizmeti ve ilaç sağlamak üzere ülke çapında bir kampanya örgütleniyordu. Devlet tahvilleriyle bankalann hisse senetleri sahn alınarak bankacılık denetim altına alındı. Kongrenin onayladığı bir anayasa değişikliği ile başta bakır olmak üzere ülkenin bütün maden kaynaklan özelleştirildi. Allende'nin öldürülmesl Tüm bunlar ABD yönetımini giderek daha fazla rahatsız etmeye başladı. Şili'deki ABD'li yannmcılann çıkarlan ile ülkenin yeniden yapılanma planı çaüşıyordu. Madenlerin mülileştirilınesmden bir ay sonra ABD yönetimi Şiü'ye verdiği kredileri kesti ve iktisadi ambargo üan etti. ABD'nın kışkırtmalanyla ülkede panik yaşanmaya başladı. Bu arada kıtlık başlamış her şey karaborsaya düşmüşhi Sonuçta Şili büyük bir krizin içine girdi. Bu firsattan istifade eden ABD destekli General Pinochet, 11 Eylül 1973'te Allende'den istıfa etmesini istedi. Allende bunu reddedince başkanlık sarayı bombalandı ve çıkan çatışmada Allende öldürüldü. Işte, 11 '09"01 -11 Eylül filminin en çarpıcı bölümlerinden birinde, ülkesinin hasretiyle yanıp biten, ancak geri dönmeye cesaret edemeyen Şilili yazar, "Ben 18 yaşunda, yaşamımın ilk ve son oyunu Aflende kan kuflandım"' derken New York'ta ikiz kulelere düzenlenen saldında yakınlannı kaybedenler için kendisınin ağladığını anlatıyor ve soruyor: "Ya siz? Siz bizi hanrlamıyor musunuz?" 5. Uluslararası Sinema-Tanh Buluşması Festivali'nin en çarpıcı filmlerinden, 11 yönetmenin imzasını taşıyan "11 Eylül" aslında tarihten hiç de ders alınmadığını ortaya koyuyor. Allende'nin çöküşüne yol açan zeminin hazırlanması bugün Venezüella'da Chavez'in etrafinda dönen dolaplan anımsaüyor. Ve tarih asla geriye bakmadan iîerliyor.... Afgan yargıç ve avukat heyeti Taleban rejimi sırasmda yaşadıklannı anlattı: Dk hedefkadm hukukçular oldu Cumhuriyet Kadınlan Derneği'nin (CKD) davetlisi olarak gelen Afganistanh yargıç ve avukat heyeti, Ankara'da meslektaşlanndan Türk hukuk sistemi hakkmda bilgi aldılar. MUSTAFAÇAMR ANKAR\ - Taleban döneminde bütün haklan ellerinden alman, bir- çoğu ülke dışma çıkmak zorunda ka- lan Afgan kadın hukukçular. ülkele- rinde yeniden yargı bağunsızlığını sağlamak için uğraş veriyor. Anka- ra'da Türk meslektaşlanndan çalış- ma koşullan hakkında bilgi alan Af- ganistanlı kadın yargıçlar, "Türkiyeye yargı sistemi çok güzeL LaikGk ilke- sini uygularken dinci kesimin tepld- sini nasıl engelleyebiByorsunuz? Şu an- da bu kesim Afganistan'da çok et- ldn" görüşünü dile getirdiler. Cumhuriyet Kadınlan Derneğf nın (CKD) davetlisi olarak gelen Afgan- lı kadın hukukçular Ankara'da görüş- melerde bulundular. Heyette, yargıç- • Türk meslektaşlanndan çalışma koşullan hakkında bilgi alan Afganistanlı kadın yargıçlar, "Türkiye'de yargı sistemi çok güzel. Laiklik ilkesini uygularken dinci kesimin tepkisini nasıl engelleyebiliyorsunuz? Şu anda bu kesim Afganistan'da çok etkin" görüşünü dile getirdiler. lar Nafisa Kabull Huma .\Bzo>'. sav- cılar Khatop Oryakhil Najia Sharifi, avukatlar Semeena Nazir, Surej'a Mir, Zariasth\Vaziri, Shafiqa Ayubi,Gula- lai Karimi, Shah Aga Ebad, Jandad Shınwari ile spıker Rida Azimi var. Yargıtay, Ankara Barosu. Anaya- sa Mahkemesi, Dışişleri Bakanlığı. Türkiye Barolar Birhği (TBB), Insan Haklan Derneği (İHD) ve CHP'yi zi- yaret eden heyet büyük bir ilgıyle kar- şılandı. Yargıtay bınasında TBB yöne- ticilenyle görüşen Afgan hukukçular, avukatlann çalışma koşullan hakkın- da bilgi aldılar. Türkiye'deki sosyal yaşamı öven hukukçular, TBB yöne- ticılerine "Türldye'deyargı sistemiçok güzeL Laikliği uygularken dinci kesi- min tepkisini nasıl engelleyebiliyorsu- nuz. Bunu öğrenmek istiyonız" soru- sımu yöneltti. Heyette yer alan avukat- lar Afganistan'da dinci kesimin hâlâ et- kın olduğunu vurguladılar. Taleban'dan sonra Afganıstan'ın ilk kadın spikeri olan Rida Azimi, ülke- lerindeİa yargı sistemini Türkiye "de- ki gibi bağımsız hale getırmeyi amaç- ladıklannı söyledi. Taleban dönemin- deki baskılan anlatan Rida Azimi, ül- kedeki berberlere bile yasak getirildi- ğini, sadece saç tıraşına izin verildiği- nı söyledi. Taleban döneminde kadın- lann çalışamadığını belırten Azimi, " Ben Taleban yönetime gelince Birleş- miş MiDetler'e sığmdım. Bu örgütte çahşmaya başladını" dedi. Rida Azimi, Taleban rejiminden sonra bıle kaduılaruı sokağa çıkmaya çekindıklerıni anlattı. Afganistan yargı sistemi hakkmda bilgi veren yargıç ve aynı zamanda da Afganistan Yargıçlar Derneği Başkan Yardımcısı olan Huma Alizoy, "tlk yönetime geldiklerinde de ilk işten çı- kanlanlar kadın hukukçulardır. Tale- ban'a göre kadm yargıç ve avukat ola- mıyordu. Onlar kendi kuraDarmı uy- guhıyorlardı'' diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle