19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17ARALIK2002SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Akgündüz'ün itirazı • İstanbul Haber Servisi - Fadıl Akgündüz'ün tutukluluğuna avukatlan itiraz etti. A\aıkatlardan Recep Yılmaz, tutuklama karannın kaldınlması için hazırladıklan dilekçeyi, Bağcılar Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi"ne verdiklerini bildirdi. Eryılmaz, soruştıırma konusunun aslında sözleşmeden doğan hukuki bir ihtilaf olduğunu, bu konuda Alman adli makamlanna yapılan başvurulardan dolayı ceza soruşturması başlatılraadığmı, hukuki ihtilaf nedeniyle açılan davalarda da taleplerin reddedildiğini anlattıklannı söyledi. Şener TBMM Genel Sekreteri • ANK\RA (Cumhuriyet)-TBMM Genel Sekreterliği'ne Hayati Şener atandı. VahitErdem'in milletvekili seçilmesinin ardından boşalan TBMM Genel Sekreterliği görevini bir süreden beri vekâleten yürüten Şener, dün göreve başladı. Uzun zamandan beri Meclis'te görev yapan Şener, TBMM Genel Sekreter Yardımcıhğrnı 1994 yılından bu yana sürdürüyordu. Öğpetmenleri için eylem yaptı • İstanbul Haber Servisi - Fatih Gazi Ilköğretim Okulu 2C sınıfı öğrenci ve velilerinden oluşan bir grup, başka okula tayin edilen öğretmen Mehmet Alı Çabukun eski görevine iadesi için AKP tstanbul 11 Başkanlığı önünde eylem yaptı. Şehreminı'deki Gazi tlköğretım Okulu önünde toplanan bir grup öğrenci, "Akdeniz, Karadenız, öğretmenimizi isteriz" şeklinde slogan atarak, ellerindeki " Erkan Mumcu duy sesimizı. bu 2'C'nin yürek sesleri"' yazılı pankartlannı açtı. Bakandan dinsiz- dindar yorumu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanı Hüseyin Çelik. "Bir insan dinsizse dinsiz yaşayıp ölme şaısına sahip olmalı. ıma dindarlar da dinleriıu yaşayabilmeli" dedi. Aziz Nesin'in dinsiz yaşayıp dinsiz öldüğüıü ve ölümünde de vasivetindeki gibi gjmülcüğünü söyleyen Çelik, tunu laik devletin sağladûını vurgularken, '••\ma îynı devlet dindar insana ]a aynı şansı tırumaı" diye konuştu. ANATta yeni görev dağılıım • ANKARA Cıımhıriyet Bürosu) - .vNAPBaşkanlık Divanı %yelernin görevleri *enideı belirlendi. -lükiinet ve Parlamento le tlişaler Başkanlığı'na ıfılma: Karakoyunlu »etirilrken Seçim îşleri 3aşkau Cengiz Altınlaya oldu. Siyasi [şler îaşkan Vekili Cengı Altınkaya olurken Teşkilıt Başkanlığı ve yardıncı Kuruluşlar Başkaı Vekılliği Ediz Hun";: verildi.Nejat Arse^n ise Basın ve Mechı ile Ilişkiler Başkâıı oldu. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, sistemde köklü değişikliklere gidileceğini belirtti "folsuzluk üç ayaklıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzlukla mücade- lede yeni düzenlemeler ge- rektiğini belirterek "•Sistem yolsuzluk üretiyorsa sistemde de köklü değişikliklerin yapıl- ması icap eder" dedi. Adalet Bakanı Çiçek. Hâ- kım ve Savcı Adaylan Eğitim Merkezı'nde düzenlenen, adli yargı 42. son ve 43. hazırlık dönemi açılış törenine katıldı. Yolsuzluklann üzerinde önem- le durduklannı belirten Çiçek, "Geçen dönemde yolsuzlukla- nn orta\a çıknıasmı engeDeyen bir takım siyasi sıknıülar ve en- geflervarsa,yeni dönemde bun- • Anayasanın dokunulmazlıklarla ilgili 83. maddesinin önümüzdeki günlerde gündeme geleceğini anlatan Çiçek, yolsuzluğun bir köşesinde siyasilerin, bir köşesinde kamu görevlüerinin diğer köşesinde de işadamlannın bulunduğunu vurguladı. lara hiçbirisi ohnayacak" di- ye konuştu. Yolsuzlukla mü- cadelelerinde yargıç ve savcı- ların arkasında olduldannı ile- ri süren Cemil Çiçek, "Yobuz- hık, ekonomimizi ve devlet ha- yanmızı feke uğratan ve Tür- kiye'yi dışanda itibarsız hale getiren bir illettir, hastahkür. Bu hastahğuı kökünün olabil- digince kR7innnş olması lazım- dır. Şüphesiz, meselenin sistem- le ilgili boyuru da var. Yolsuzluk dediğimiz, "aysberg' gibi bir olay. Su üstünde gözüken tara- fi var, gözükmeyen tarafı var" görüşünü dile getirdi. Yolsuzluğun yasal boyutlan da bulunduğunu anlatan Çi- çek, "Bu anlamda mevzuaö- nua yeniden gözdengeçirip yol- suzlukla mücadeie ile ilgili ya- pdabilecek mevzuat değişikİiği varsaburüangerçekkşlirmenuz lazun. Ancak, eğer sistem yol- suzJuk üretiyorsa sistemde de köklü değişikliklerin yapıJma- sı icap eder" diye konuştu. Devletin elinde olanak ol- masına karşın yolsuzluklan as- gariye indirmekte zorluk ya- şandığına işaret eden Çiçek, devletin ihale veren ve işveren konumunda olması nedeniyle sistemin yolsuzluk üretmesi- nin "tabübirsonuçgÖM" gözük- tüğünü savundu. Çiçek, dev- letin elinde ne kadar az olanak kalırsa yolsuzluk iddialannın sayısının da o oranda azalaca- ğını ileri sürdü. Anayasanın dokunulmazlıklarla ilgili 83. maddesinin önümüzdeki gün- lerde gündeme geleceğini an- latan Çiçek. yolsuzluğun en az 3-4 ayaklı olduğunu. bir köşe- sinde siyasilerin, bir köşesin- de kamu görevlilerinin diğer köşesinde de işadamlannın bu- lunduğunu vurguladı. Çiçek, sadece bir köşeyi düzenleme- nin yolsuzluklann ortadan kal- dınlması için yeterli olmayaca- ğını saMinarak şöyle dedi: "Eğer sadece 83. maddede bir değişiklik yapıbrsa. korka- nm ki beklenen maksadı hasıl etmez. Ancak 83. maddenin de yeni baştan eie atanması lazım geldigi kanaatimi de bu vesi- levle ifade edrvorum." Esit koşullara karsı cıktı Ağar: Birleşme DYP'de olmalı • DYP genel başkanlığma seçilen Ağar'ın sağ partilerin eşit koşullarda birleşmeleri yerine, "en yüksek oyu alan DYP'de bütünleşme" önerisine diğer partiler mesafeli yaklaşıyor. SERTAÇEŞ ANKARA - Geçen hafta sonu DYP Genel Başkanlığı'na seçilen Mehmet Ağar, mazba- tasını aldıktan sonra ya- nn parti genel merkezı- ne gelecek. Ağar'ın. DYP Genel Başkanlı- ğı'na seçilmesi merkez sağda birleşme beklen- tilenni olumsuz yönde etkıledı. Ağar, eşıt koşul- larda birleşmeyi kabul ermezken, "DYP'debü- tünleşme" öneriyor. Yet- kili kurullann belırlen- mesinın ardından Baş- kanlık DtvanTna girmek için kulisler başladı. DYP Genel tdareKuru- lu'nun (GtK) bu hafta yapacağı toplantısında Başkanlık Divanı belir- lenecek. Ağar'ın en yakın ra- kibine 588 oy fark ata- rak DYP Genel Başkan- lığı'na seçilmesinin ar- dından yann parti genel merkezine gelmesi bek- leniyor. Ağar'ın, seçim- lere itiraz süresinin do- lacağı çarşamba gününe kadar çalışmalannı Akay Caddesi'nde bulu- nan parti binasında sür- düreceği, mazbatasını almasının ardından ge- nel merkeze geçeceği öğrenildi. DYP Genel Başkanlı- ğı'na Ağar'ın seçilme- si merkez sağdaki birleş- me beklentisini de olum- suz etkıledi. Ağar'ın sağ partilerin eşit koşullar- da birleşmeleri yerine, "en yüksek oyu alan DYP'de bütünleşme" önerisine diğer partiler mesafeli yaklaşıyor. Ağar, merkez sağdaki bütünleşmenin ikinci aşama olduğunu, parti içi bütünleşmenin ilk sı- rada yer aldığını vurgu- luyor. Ağar, iç bütünlük amacıyla kongrede kar- şısına rakip olarak çı- kan bazı adaylara yet- kih kurullarda görey al- malannı da önerdi. Öne- riyi kabul eden Hasan Subaşı GÎK listesine alındı. DYP Başkanlık Diva- nı için kulisler de başla- dı. Ağar'a seçilmesi sü- recinde destek veren ba- zı isimler özellikle yeni dönemde aktif olarak görev ahnak içın çalışı- yor. GtK'e en yüksek oyla seçilen ve en genç üye olan Serhan Yü- cel'in Başkanhk Diva- nı'nda da görev alma- suıın yüksek olasılık ol- duğu belirtiliyor. Ağar'ın, partide ek- sikliği hissedilen eko- nomi ve dış polıtika ko- nusunda uzman kişiler açığını kapatmayı düşü- nerek liste hazırladığı, Başkanlık Divanı'nda bu konularda yardımcı- lara yer vereceği öğre- nildi. Ekonomı konu- sunda Oğuz Tezmen ve Kemal Kabataş'ın adı geçiyor. Dış politika ile ilgili olarak, parti dışın- dan GtK listesine yazı- lan ÎVüzhet Kandemir'in adı öne çıkıyor. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART [email protected] Feride Harman, eyleminin 512. gününde yaşamını yitirdi Tecride karşı 102. öliiııı İstanbul Haber Servfei - F tipi ce- zaevlerindeki tecrit uygulaması- nın kaldınlması için cezaevlerın- de ve dışanda 1999 yılından bu ya- na sürdürülen ölüm orucu eyle- minde bir kişi daha yaşamını yi- tirdi. Tahliye olduktan sonra İs- tanbu!'da bir evde ölüm orucu ey- lerruru sürdüren Feride Harman ın yaşammı yitirmesiyle tecride kar- şı yaşamını yitirenlerin sayısı 102'ye ulaştı. Harman'ın ölümü- nün AKP hükümeti kurulduktan sonra 5. ölüm olduğuna dikkat çe- ken aileler, u Hâlâ nevi bekliyorsu- nuz. tşkenceye karşıyız diyorsu- nuz. AB'ye girmek istiyorsunuz. O hakk işkenceyi,tecridikakhrm" de- diler. 1996'da DHKP-Ç davasından tutuklanarak Malatya Cezaevi'ne konulan Feride Harman, 28 Tem- muz 2001 tarihinde 6. ekip olarak ölüm orucuna başladı. Durumu ağırlaşında AnkaraNumune Has- tanesi'ne kaldınlan Harman teda- viyi kabul etmedi. Harman 23 Agustos 2002 'de ölümü orucunun 399. gününde tahliye edildi. Tah- liye edildikten sonra Istanbul-Ak- saray 'daki bir evde ölüm orucu ey- lemini sürdüren Harman önceki akşam saat 20.30 sıralannda eyle- minin 512. günü yaşamını yitirdi. Türkiye solunun önemli isimle- rinden Mihri Beffi, Harmaru ölüm orucunun 506. gününde ziyaret et- mişti. Belli, destek ziyaretı sırasın- da " F oplerine karşı mücadeie et- nıek, ülkenin onurunu kurtarnuş- ür" demişti. Feride Harman ise direnişlerinin Türkiye'yi aşıp dün- yaya malolduğunu söyleyerek ka- muoyunun konuya daha duyarlı yaklaşmasını istemişti. AKP, BtR YIL DAHA UZATMAKİSTİYOR Yenipişmanlık yasası geliyor ANKARA (ANKA) - AKP hükü- meti yeni pişmanlık yasası taslağı ha- zırlayarak görüş bildirilmesi amacıy- la ilgili kuruluşlara sundu. Edinilen bilgiye göre, Adalet Ba- kanlığı 'nda yüriitülen çalışmalar sonu- cu hazırlanan taslak, Pişmanlık Yasa- sı'nın süresini bir yıl uzatmayı öngö- rüyor. "Bazı Suç Failleri Hakkmda l'ygulanacak Hü- kümlere Dair Kanunda De- ğişiklik \ apılmasına İlişkin Yasa Taslağı", 3149 sayılı ana Pişmanlık Yasası'nın birinci maddesinin yürür- lükten kalkması ve cezaev- lerinde rutuklu bulunan yüz- lerce örgüt mensubunun bundan vararlanamaması Adalet Bakanhğı'nda yüriitülen çahşmalarsonucu hazırianan taslak, Pişmanlık Yasası 'nın süresini biryıl uzatmayı öngörüyor. nedeniyle uygulamaya işlerlik kazan- dınlması amacıyla hazırlandı. 1999'daki ilk'uzatma 2000 yılı şu- bat ayında çıkan ikinci yasayla 2000 yılı ağustos ayına kadar yinelenmiş- ti. ,\ncak bu sürenin de dolmasıy la ya- rarlanma maddesi yürürlükten kalk- h. Söz konusu maddenin yeniden dü- zenlenerek yürürlük süresinin bir yıl- la sınırh tutulmasını öngören ve si- yasi-ideolojik suçlan işlemek için si- lahh kuruluş, çete veya örgüt kuran- lar, yönetenler, buralarda üst düzey yö- neticilik yapanlarla bizzat silah kul- lanarak güvenlik güçleri mensupla- nndan birini veya diğer bir kimseyi öldürmek veya yaralamak- tan suçlu bulunanlann, ge- tirilen olanaklardan yarar- lanmamalannı hükme bağ- layan taslak görüş bildir- meleri için kamu kurum- lanna sunuldu. Taslak siyasi ve ideolo- jik amaçla suç işlemek için kurulmuş silahlı çete ve ör- güt üyesi olan, ancak suç- AİHM 6 DAVAYI SONUÇLANDIRDI Türkiyef ye 130 bin Euro ceza verildi lara katılmayanlar ve daha önce işle- nen suçlara katılan, fakat haklannda soruşturmaya başlanmamış olanlarla ilgili hükümler içeriyor. Söz konusu örgüt üyelerinden güvenlik güçlerine karşı koymadan kendiliğinden teslim olan, örgüt hakkında bilgi verenlere ce- za verilmeyecek. ANK\RA (ANKA) - A\Tupa tnsan Haklan Mahkemesi (AlHM). kasım ayında karara bağladığı 6 davada Tür- kiye'yi 130 bin Euro tazminat ödeme- ye mahkûm etti. Türkiye İnsan Hakla- n Vakfı verilerine göre, AİHM, "gö- zalü süresinin uzunluğu, adil yargüan- ma hakkuıın ihlali, işkence. gözalünda ölüm ve düşünce özgürlüğü- nün engeflenmesi" nedeniy- le yapılan 6 baş\iıruyu so- nuçlandırdı. Davalar şöyle: v* AÎHM, Yaşar Özel'in başMirusunu 7 Kasım'da so- nuçlandırdı. Mahkeme, 'adil yargılama hakkuu ihlal etti- ği' gerekçesiyle Türkıye'nin 3 bin Euro tazminat ödeme- sinekararverdi. 1994yılın- Adüyargûanma hakkuıın ihlali, gözahmdaölümve düşünce özgüriüğünün engellenmesi nedeniyleyapılan 6başvuru sonuçlanth. da gözalünda işkence gördüğünü belir- terek AİHM'yebaşMiranÖzel. ömürbo- yu hapis cezasına çarphnlmıştı. u* Gözaltma alındıktan sonra bir mi- litanın cesedinı göstermesi için götürül- düğü kırsal alanda mayın patlaması so- nucu ölen 16 yaşındaki Orhan Yakar'ın babası Mehmet Yakar'ın başv'urusu dostane çözümle sonuçlandı. Mahkeme, Türkiye'nin 40 bin Euro tazminat öde- mesini kararlaştırdı. v>" Eşi ile birlikte gözaltına alındığı \ e işkence gördüğü ıddiasıyla AİHM'ye giden Bekir Sıtkı Keçeci'nin baş\ııru- su Türkiye'nin 15 bin Euro tazminat öde- meyi kabul etmesiyle sonuçlandı. J> Erkan Kuray'ın, gö- zaltı süresinin uzunJuğu ne- deniyle yaptığı baş\Tiruda, Türkiye'nin 5 bin 250 Euro tazminat ödemesine karar verildi. v* Muş'ta evinin askerler tarafindan yakıldığı iddiasıy- la AİHM'ye basvuran Mak- buleKmay'ın davası da Tür- kiye'nin 59 bin Euro tazmi- nat ödemeyi kabul etmesiyle sonuçlan- dı. v* AİHS'nin düşünce özgürlüğune ilişkin maddelerinin ihlal edildiği gerek- çesiyle AİHM'ye basvuran Ozkan Kı- hç'ın baş\aırusu haklı bulundu ve Tür- kiye'nin 7 bin 622 Euro tazminat öde- mesi kararlaştınldı. POLİTİKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Kamu Emekçilerine Tarikat Kıskacı... AKP rüzgârı bir anda dindi... Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Kasımpaşa Raco- nu' sökmedi; Abdullah Gül'ün güleryüzlülüğü para etmedi... Almanya ve Fransa AKP iktidannı çok yakından izliyor, özellikle Erdoğan ve Gül'ün 5-6 yıl önce yap- tıkları açıklamaları arşivlerden çıkarıp yeniden okuyor... The Guardian gazetesinde 13 Aralık 2002'de ya- yımlanan Martin VVoollacott'un yazısında bir nokta çok dikkat çekici... •'Abdullah Gül'le 5 yıl önce TBMM'deki oda- sında konuşmuştum. O zaman Gül, Necmettin Erbakan'/n sağ koluydu ve aynı zamanda RP'nin dışışleri sözcüsüydü..." Gül, o tarihte Martin VVoollacott'un "Türkiye AB'ye girmeli midir" sorusuna şu yanıtı veriyor: "Türkiye Avrupa Birliğı'ne girmemelidir. Bunu biz baştan beri söylüyoruz..." Gül, ardından ekliyor: "Bir Avrupa şehrine bakın, bir de Istanbul'a... İstanbul bir Hıristiyan şehri değildir..." Martin VVoollacott, yorumunda kuşkularını dile getiriyor: "Gerçekten RP ekolünden gelen Abdullah Gül ve arkadaşlan değişti mi?" Bu soruya yanıtını da yazar kendisi veriyor "Tam olarak fikir değiştirip değıştirmedikleri konusunda insan kuşku duyuyor! Bu konuda sa- mimi olduklannı kestirmek güç!" Aynı kuşkuları Almanya ve Fransa da duyuyor... "Gerçekten AKP ılımlı mı yoksa Türkiye 'deki la- ik demokrat çevrelen etkilemek için böyle bir yöntem mi izliyor." • • • Dün sabah Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yal- çınbayır, memurlann sözleşmeli personel olaca- ğını açıkladı, Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu öğretmen açığının olmadığını, Milli Eğitim Bakan- lığı'nın kadrosunun 750 bin kişi olduğunu söyle- di... Acaba bu açıklamalar neyin habercisıdir? Dev- let içindeki "tarikatçı yapılanma için" yeni bir yol mu açılmak isteniyor? Laik ve demokrat kimlikli kamu çalışanları için bir tezgâh mı hazırlanıyor? Kamu çalışanlarını "sözleşmeli personel" sta- tüsüne alarak "bir kıyım" söz konusu mudur? Böy- le bir uygulamayla kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerini ellerinden almak mı amaç- lanmaktadır? Martin VVoollacott. bir başka gerçeğin altını şöy- le çiziyor: "Türkiye 'de temelde din adamı yetiştırmek için kurulan imam-hatip liseleri, Islamcılar için birtür paralel eğitim sistemi oluşturdu..." Peki Türkiye'nin dışına taşan Fethulfahçılann kurdukları okullann amacı neydi? Yurtiçinde ve yurtdışında 100'ü aşkın okul... 1994 yılında Özbekistan'da, Türkiye'de yayım- lanan Zaman gazetesıyle ilişkisı bulunan Sim Gru- bu tarafindan açılan 20 özel okulda şeriatçı fa- aliyet gösterildiği kuşkusunu yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bu konu içın Özbekistan'a müfettiş gönderebilir mi? 23 Ağustos 1997'de Özbekistan yetkilisi, şu de- meci vermişti: "öğrencilerimiz Türkiye'de REFAHYOL döne- minde etkileri iyice artan tarikatlann pençesine düşmüştür..." Dün sabah, Hürriyet'in birinci sayfasında Ner- dun Hacıoğlunun manşet haberi benı bir hayli düşündürdü: "Türk tarikatı CIA'ya çalışıyor..." Rus Gizli Servisi FSB'nin Başkanı Nikolay Pat- ruşev, Rusya'daki Fethullahçı vakıf ve şırketlerin ABD'nin istihbarat birimi CIAadına çalıştığını açık- lıyordu... • • • Adı verilen Serhat, Eflak şirketleriyle Torons, Tolerans ve Ufuk vakıfları Rusya'da okul işleti- yor, ticaret yapıyor... Peki, AKP içinde kaç milletvekili ve bakan Fet- hullahçılarla sıkı ilişkı içinde bugün? Türkiye'deki Fethullahçı şirketler ve vakıflarla, onlara bağlı okullar niye denetlenmedi hiçbir za- man?.. Almanya ve Fransa, Türkiye'de AKP'yi çok iyi izliyor, Avrupa ayağındaki ılişkileri irdeliyor... Onun için de soruyortar sık sık: "AKP gerçekten laik demokratik düzeni koru- yacakmı?" Tarikat sermayesi ile dinci vakıfların deste- ğindeki AKP iktidarı, kamu çalışanlannı sözleş- meli yaparak bir amacı hedeliyor... Bunu da demokrasi ve insan haklan maske- siyle örtmeye çalışıyor... Hep birlikte görüp yaşayacağız!.. hikmet.cetinkaya» cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Dilekçe YSK'ya sunuldu DEHAP'tan Siirt seçimlerine itiraz ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Siirt'te birinci parti olmasına karşın yenileme seçi- mine katılamayacak olan DEHAP, Yüksek Seçim Kurulu'nun se- çimin 3 Kasım'ın de- vamı olduğu ve yüzde 10'luk ülke barajının uygulanmasına ilişkin karanna itiraz etti. Av- rupa însan Haklan Söz- leşmesi'nin seçme ve seçılme hakkının daha özgür yapılmasını içe- ren hükümlerini de anımsatan DEHAP, YSK'nin karannda yer alan çelişkileri ayrıntı- lanyla dile getirdi. YSK'nin Siirt seçim- lerinin iptaline ilişkin karan üzerinde çalışan DEHAP, dün itiraz dı- lekçesini kurula sundu. DEHAP itiraz başvuru- sunda YSK'nin Siirt se- çiminin 3 Kasım'ın de- vamı olduğu ve yüzde 10'luk ülke barajının ön- görübnesine ilişkin ka- rannın çelişkili olduğu- na dikkat çekti ve Siirt seçimının 3 Kasım'ın devamı olarak değil, özel bir seçim olarak ele alınmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle