Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17ARALIK2002SALI
6 HABERLER
Avukat Topuzoğlu, insan haklanna saygının çocuklara nasıl davranıldığıyla bağlantılı olduğunu söyledi
Adaletin terazisi çocuklar• Istanbul Barosu Çocuk
Haklan Uygulama
Merkezi'nden avukat Aşkın
Yaşar Topuzoğlu: Çocuğun
yarannm göz ardı edildiği
her alanda hak ihlali vardır.
HATİCE TUNCER
Insan Haklan 2002 Koordinasyon
Kurulu'nda görevli, Sosyal Demokra-
si Vakfı (SODEV) Yönetim Kurulu
üyesi, tstanbul Barosu Çocuk Hakla-
n Uygulama Merkezi'nden avukat Aş-
kmYaşar Topuzoğlu, çocuk yargılama-
sının gizli olduğunu belirterek çocuk
mahkemelerinin bulunmadığı yerler-
YASAL VE KURUMSAL CALISMALAR: IYI. UYGULAMA: ZAYIF
BM Çocuk Haklan sözleşmesı taraf olan ülkelere
birçok yükümlülükler getıriyor. Sözleşmeyi imzalayan
ve onaylayan ülkeler, iki yıl içinde BM Çocuk Haklan
Komitesi'ne rapor veriyor. Türkiye'nin raporu mayıs
2001 tarihinde değerlendirildi ve komite temmuz
2001'de sonuç gözlemleri raporunu verdi. Komıte'nin
gözlem raporunda Türkiye'nin mevzuatla ilgili
çahşmalan, çocuk haklannın izlenmesı için kurullar
ohısturulması, zorunlu eğitimin 8 yıla yükseltilmesi
olurnlu karşılanıyor. Çocuk Haklan Sözleşmesı
tanıtım kampanyası çalışmalanndan övgü ile söz
edilen raporda temel kaygılar, yasal ve kurumsal
çahşmalar ö\-ülürken bunlann hayata geçirilmesi ve
kaynak yetersizliği konusunda ifade ediliyor.
de çocuklann gizlenemediğini kaydet-
ti. Bu yılın ana temasmın "Çocuk
Haklan'' olarak saptanması konusun-
daki sonılanmızı yanıtlayan Topuzoğ-
lu, bir toplumda insan haklanna say-
gının çocuklara nasıl davranıldığıyla
bağlantılı olduğunu ifade etti.
-Buvıl İnsan Haklan HaftasTnda ana
tetna neden çocuk haklan olarak be-
nriendi?
Türkiye, BM Çocuk Haklan Söz-
leşmesi'ni 1990'da imzaladı, 1995'te
onayladı. Sözleşmenin hayata geçire-
bilmesi için uyum yasalan, idari yapı-
lanmanın düzenlemesi gerçekleşme-
di. Diğer yandan BM Çocuk Haklan
Sözleşmesi'ne göre imzalayan devlet-
ler içindeki kişi ve kurumlara bu söz-
leşmenin en etkin araçlarla duyunılma-
sı görevini verir. Sözleşmenin tanıttı-
ğı haklann hayata geçirilmesi için de
Değirmencioğlu:
Şiddeti
aileler
besliyor
tstanbul Haber Servisi -
Türk Psikologlar Denıeği
Başkanı Doç. Dr. Serdar
Değirmenciogju. çocukla-
nn şiddeti ilk olarak anne
ve babalanndan öğrendik-
lerini söyledi.
Sosyal Demokrasi Vak-
fi (SODEV), ÇağdaşYa-
şamı Destekleme Derne-
ğı (ÇYDD), Türk Psiko-
loglar Derneği ve tstan-
bul Barosu'nun ortaklaşa
düzenlediği "Çocuk Hak-
lan ve ŞkMet" konulu pa-
nelde, şiddetin çocuklar
üzerindeki etkisi anlaüldı.
SHÇEK Kocamustafapa-
şa Toplum Merkezi'nde
düzenlenen panelde ko-
nuşan Türk Psikologlar
Derneği Başkanı Doç. Dr.
Serdar Değirmencioğlu,
şiddetin sonradan öğreni-
len bir davranış şekli oldu-
ğunu belirterek, çocukla-
nn şiddeti ilk olarak anne
ve babalanndan öğrendik-
lerini ifade etti. Değirmen-
cioğlu. çocuklann fizik-
sel şiddeti 3.5 yaşından
itibaren algılamaya baş-
ladığnıı dile getırdi.
Psikolog Harika Yücel
de çocuklan yaşadıklan
şiddetin madde bağımlıh-
ğuıa iteceğini kaydederek,
madde bağımlılığınm en
önemli nedenlerinin arka-
daş baskısı, merak, sorun-
lara çözüm arama, sorun-
lardan kaçmak, beğeni
toplamak ve eğlenmek ol-
duğunu vurguladı. Yücel,
çocuklara vaktinden ön-
ce yetişkin gibi davranıl-
maması gerektiğine işa-
ret ederken, avukat Han-
ka Seiiçi çocuğun ailesi
ve kendisi ile ilgili herko-
nuda fikrinin sorulması
gerektiğini de kaydetti.
EN BÜYÜK ACIYIONLAR ÇEKTt-
Haklan Haftası kapsamında "Coşkun Arâl'ın Objektifin-
den Savaşlar" konulu fotoğraf sergisi Bilgi İ nhersitesi'nin
Dolapdere kampusunda açıkh. Aral'm sergisinde yer alan
fotofraflarda dünyanın birçok ülkcsinde devam eden sa-
vaş ve çatışmalardan en çok etkilencn çocuklann yaşam-
lanndan kesitieryer alryor. Aral'uı, "Sözün Bittiği Yer" ad-
h kısa film gösterisi de beğeniyte izlendi.
6 milyon çocuk sakat kaldı, 10 milyonu psikolojik travma geçirdi
Savaşa lOyılda 2 milyon kurban
ALPERTURGUT
Dünyada toplam nüfuslan 3 mılyar 50
milyona ulaşan çocuklar, hak ihlalleri ile
baskı ve şiddet uygulamalanndan yetiş-
kinlerden daha çok etkileniyor. 21. yüz-
yılda her iki çocuktan biri şiddete maruz
kalırken milyonlarca çocuk savaşlar ne-
deniyle evlerinden ayn yaşıyor.
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şi-
rin'in UNIÇEF, UNESCO. Uluslararası
Af Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü'nün
araştırmalanndan derlediği "Risk Altm-
daki Dünya Çocuklan" raporunda, 10 yıl-
da 2 milyona yakın çocuğun çatışma ve
savaşlarda hayatlannı kaybettiği, 6 milyon
çocuğun sakat kaldığı, 10 milyon çocu-
ğun psikolojik travma geçirdiği, 10 bin ço-
cuğun ise kara mayınlannın kurbanı ol-
duğu ifade ediliyor.
85 ülkede çocuklar askere ahnırken 35
ülkedeki 300 bin çocuk hâlâ ön saflarda
savaşıyor. Dünyada çocuklara yönelik ta-
ciz ve şiddet olaylannda son birkaç yıl için-
de yüzde yüz artış yaşandığını belirten in-
san haklan savunuculan, her yıl iki mil-
yon çocuğun kaçınldığını, bu çocuklann
seks kölesi, uyuşturucu satıcısı ve ucuz
işçi olarak çahştınldığım öne sürüyorlar.
Çocuk Vakfı'nın araştırmasına göre ise
Türkiye'deki özürlü 1.1 milyon çocuktan
sadece yüzde 2'si eğitim alıyor. 6 milyon
çocuk çalışırken, bunlann yüzde 30'unun
okula gitmiyor. Koruma altındaki çocuk
sayısı ise 16 bin 595.
Istanbul'da sokakta yaşayan ve çalışan
650 bin çocuğun bulunduğu öne sürülür-
ken çocuklara yönelik işlenen suçlarda
son 5 yılda artış oldugu kaydediliyor.
uğraşmak, srvil toplum kuruluşlannın
yani bizim de görevimiz. Bu nedenle
çocuğun insan hakkı olan sözleşmenin
duyurulması için ana temayı çocuk'
haklan olarak belirledik. Türkiye'nin
Çocuk Haklan Sözleşmesi'ni onayla-
masının üzerinden 7 yıl geçti. Uyum
yasalannın yapılmış olması ve bugün
bunlan konuşmamamız gerekiyordu.
Demek ki sivil toplum kuruluşlan da
görevlerini yerine getirmemiş.
-Türkiye bu konuda hiçfleriemekay-
detmedimi?
Sözleşmenin iç hukuk haline gele-
bilrnesi için uyum yasalanna ihtiyaç var-
dı. Örneğin sözleşme "18yaşına kadar
herkesçocuktur" diyor. Bizim yasala-
nmıza göre 15 yaşrna kadar çocuklar
çocuk mahkemesinde yargılanıyor. Bi-
zim yasalanmızda farklı
çoculduk yaşlan başlan-
gıçlan var. Çocuk yaşı ta-
nrnıına uygun bir yaş sınır-
laması gerekir. Bu yıl ana
temayı belirlerken çocuk
haklan konusundaki geç
kalmışlığımızı da göz önü-
ne aldık.
- Çocuk mahkemeleri
konusundaki sorunlar ne-
dir?
Çocuk mahkemeleri yal-
nızca tstanbul, Ankara, tz-
mir ve Trabzon'da var. Ço-
cuğun suça bakılmadan
kendine özgü bir mahke-
mede yargılanması kuralı
sözleşmedegeçerli. Bizde
çocuklar sadece genel suç-
lardan çocuk mahkeme-
sinde yargılanıyor. Sıkıyö-
yetim, DGM, askeri mah-
kemelerin görev alanrna
giren suçlardan dolayı ço-
cuk mahkemesinde yargı-
lanamıyorlar. Burada suça
göre aynmcıhk var. Ama
çocuklann ışledikleri suça
bakılmadan çocuk mahke-
mesinde yargılanması ge-
rekir. Çocuk yargılaması
gizlıdir. Bu mahkemeleri-
nin bulunmadığı yerlerde
çocuklar gizlenemiyor.
- Sözteşmedeki ana baş-
lıklar neler?
Örneğin "Güç koşullar
altındaki çocuklar'' başlı-
ğı alhnda suça itilen. mad-
de bağımlısı, ailesinden
uzakta olan çocuklara iliş-
kin düzenlemeler var. Ço-
cuğun öncelikle güç ko-
şullardan kurtanlması la-
zım.
- Nelerçocuk haklan ih-
lali olanıkck^erieiKİirilebi-
ür?
Çocuğun yarannın göz
ardı edildiği her alanda hak
ihlali vardır. Ailede, so-
kakta, okulda her yerde fi-
ziki, cinsel istismar mağ-
duru çocuklar, madde ba-
ğımlısı çocuklar.ucuz emek
olarak kullanılarak ekono-
mik istismar konusu olan
çocuklar. Bunlarla ilgili
önlem ve düzenlemeleri
yapmayan devlet, kurum
ve aileler hepsi bu konuda
suçlu sayılır.
Demokrasi, bağımsızlık,
özgürlük savaşının
yiğrt insanı
TMMOB Ziraat
Mühendisleri Odası
Adana Bölge
Şube Başkanı
İ. AKIN ÖZDEMİRı
emek karşrtı güçler tarafından öldürülüşünün
24. yılında onun dostlan olarak anıyoruz.
ETKÎNLtK PROGRAMI
17Ar»lık2002
Saal : 13.30 ZMO AJana Şube Başkaru
A>h»n BARlTun konuşması
13.40 Ç.O Ziraat Fakültesı Dekanı
Prof Oı Rı/ıl DERİCİ'nm konuşması
13.50 ZMO Genel Başkanı
Prof Dı GÖTOI ERGÎN'in konuşması
14.10 1. Akın ÖZDEMİR anisina düzenlenen
vazı) arşması ödullennın \enlmesı
14.20 Binncıtk Ödûlû alan öğrencınm konuşması
14 30 Konferas
K.onu •TemetH»k\«Öıgürtâkkr"
Koouşnacı A* ErenKESKLMIHD Genel Başkan Yrd l
15 dakka ara
15 45 ZMO Aiana Şb Türk Halk Müzığı Eknı Korosu
16 15 Şıır Dın.etısı "Grup Günebakan"
18 00 Kokte>!
Yer Ç.C. Ziraat Falültesı Akıf Kansu Konferans Salonu
Kokte> I ZMO \dana Şsbesı Lokah
18Amlık2OO2
Saat : 09.30 Ziraat Mhendıslen Odası'nda buluşma
10 00 Öldürüküğü \erde basın açıkiaması ve karanfîl bırakma
10.30 Mersırı'îhareket
12.30 Vfersm \sn Mezarlığı'nda tören
TMMOB Z İ H ^ T MÜHENDtSLERİ ODASI
GENEL MERKEZİ, \DANA VE İÇEL ŞUBELERİ
ACI KAYBIMIZ
Cemiyetimiz üyesı, değerli yazar, gazetecı, Belediye
Tanhçisi, 1992 Burhan Felek Basın Hızmet Ödülü ve
Basın Şeref Kartı Sahibı
RAKIM ZİYAOĞLU
16 Aralık 2002 Pazartesi günü vefat etmıştir.
Vefatı topluluğumuzda uzüntü yaratan Ziyaoğlu'nun
cenazesi 18 Aralık 2002 Çarşamba gunu öğle
namazından sonra Şışli Camii'nden alınarak
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa
venlecektır. Rakım Ziyaoğlu'na Tann'dan mağfıret,
kederti ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI
Cemiyetimiz üyesi, Basın Şeref Kartı sahibi,
değerli arkadaşımız
KENAN
HARUNOCLU
15 Aralık 2002 Pazar günü vefat etmiştir.
Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan
Harunoğlu'nun cenazesi 16 Aralık 2002 Pazartesi
gunü Akçay (Balıkesır) Merkez Camii'nden ikindi
namazından sonra alınarak toprağa verilmıştir.
Kenan Harunoğlu'na Tann'dan rahmet, kederli
ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE CAZETECİLER CEMİYETİ
TRABZON 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA
İLANI
Esas No: 2002 22 Satış
Paydaşlan arasında taksimi mümkün bulunmadığından satılmak suretıyle ortaklığı-
nın giderilmesine karar verilen Trabzon ili, Merke2 Erdoğdu Mahallesi'nde kain ta-
punun ada 1181, parsel 16 numarasında kayıth. 6 katlı 45 daireli. kargir ap. cinsli,
1318.00 m2 miktarlı. taşınmaz üzennde bulunan 1 '45 arsa paylı C Blok 14 No'lu
mesken 27.171.50O.0O0.-TL muhammen değerinde olup davaci Mustafa Alnnışık ve
ark. vekili Av. Haluk Raci Gençosmanoğlu tarafından satışa çıkanlmıştır.
Saüş şartlan: 1- Satış. 18.03.2003 Salı günü saat 15.00'ten 15.10'a kadar Trabzon
Adlivesi No.93'dekı odada açık arttırma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın!
kıymetın yüzde 75'inı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış
masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok
arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyla 28.03.2003 Cuma günü saat 15.00'te ıkinci
arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememişse gayrimenkul
en çok armranın taahhüdü sakh kalmak iizere arttırma ılanında gösterilen müddet so-
nunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedehnin malın tahmin
edilen kıymetimn yüzde 40"ını bulması ve satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan ala-
caklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma
masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecek-
tır.
2- Arttırmaya ıştirak edeceklerin, tahmın edilen kıymetin >-üzde 20'sı nıspetınde
pey akçesı veya bu miktar kadar mılli bir bankamn temınat mektubunu vermeleri la-
zımdır. Satış, peşın para iledir. Alıcı istediğınde 20 günü geçmemek üzere mehıl ven-
lebılir. Tellaliye resmı. ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır. Bınkmış ver-
gıler satış bedelinden ödenır.
3- lpotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililerin (•) bu gayrimenkul üzerindeki hakla-
nnı hususiyle faiz \e masrafa dair olan ıddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün
içinde daıremize bıldirmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicilı ile sabit olma-
dıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır.
4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yanrmamak suretiyle ıhalenın feshine
sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen, teklif ettıklen bedel ile son ihale bedeli arasındaki
farktan ve diğer zararlardan ve aynca temenüt faizinden müteselsılen mesul olacak-
lardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daıremizce tahsıl
olunacak, bu fark, \arsa öncelikle teminat bedelinden ahnacaktır.
5- Şartname, ılan tanhinden itibaren herkesın görebılmesi için dairede açık olup
masrafı venldığı takdirde ısteyen alıcıya bir örneği göndenlebilir.
6- Satışa ıştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmış sayıla-
caklan. başkaca bılgı almak ısteyenlenn 2001/22 satış sayılı dosya numarasıyla mü-
dürlüğümüze başvurmalan ılan olunur. 28.11.2002
(*) tlgililer tabirine ırtıfak hakkı sahıpleri de dahıldır.
Basın: 81427
SALI
ORHAN BURSALI
Kıbrısta Savaşa Doğru
Denktaş ve Türkiye'nin Kıbns politikasını izleyenler,
Kıbns'ta Türkiye'yi yenıden savaşla burun buruna geti-
recek bir strateji izliyorlar. Ancak bu savaşta ülkemızin
karşısında Kıbns Rumları olmayacak, Yunanistan ve ar-
kalannda Avrupa Bitiiğı olacak...
Ve Denktaş ve arkasındakıler, bu çizgiyi "sonuna ka-
dar" ızlerlerse, sonuçta, 5 yıl gibı yakın bir gelecekte,
boynu ve başı bükük, uluslararası alanda yenilmiş bir
Türkiye yaratacaklar.
Bunun senaryosunu aşağıda belirteceğim. Ama ön-
ce birkaç giriş sözü daha.
Denktaş'ı, Kıbns'ta Rumlarla yapılacak hiçbır anlaş-
manın tatmın etmeyeceğı açıklığa kavuşmuştur (Anlaş-
ma, karşılıklı uzlaşma ve taviz vermekse eğer!). Türkiye
ve Denktaş'ın Kıbns politıkasınm ozu taksimdir. Hedef,
Türkıye'ye toprak kazandırmaktır. Yıüardır uluslararası
konjonktürün buna elvereceğı zaman bekleniyor. Hey-
hat ki zaman ve konjonktürtamamen bu politikanın ter-
sine ve aleyhine işliyor.
• • •
Kopenhag kararlan ile bu politikanın iflası aslında
resmen ıvme kazandı.
Rum kesımı AB üyesi oldu. Türkiye'nin "Rum kesimi-
ni üye yaparsanız, Kıbns'ta anlaşma olmaz ve bölünür"
görüşü, bunu engelleyemedi. Ankara'nın Kıbns strate-
jistlerinın kurdukları bu kumdan kale yıkılıverdi.
Fakat, bu stratejinin sahip ve savunuculan bu yıkın-
tıyı görmüyor. Tersine, AB'nin bu karanyla, "Kıbns'ın
resmen ıkiye bölündüğü"nu kabul ettıği ve sanki Türki-
ye'nin Kıbns'la bütünleşmesının önunu açtığı şeklınde
yorumluyor ve politıkalannın başarısı gibı sunuyorlar.
{Denktaş'ın ve danışmanı Mümtaz Soysal'ın açıklama
veTV'deki yorumları ileŞükrü Sina Gürel'in "Son Per-
de mi?" yazısı.)
Kıbns'ta biranlaşmaya vanlması veTürkterin de AB'ye
girmesı için belirlenen son tarih olan 28 Şubat 2003'ün
de hiçbır anlamı yoktur. Kıbns polıtıkası aynen sürdürü-
lecektir. Ş. Sına Gürel, "Türkiye ve KKTC'nın artık ko-
nuyu şu veya bu tahhe kadar çözmek gibi birzorunlu-
luğu yoktur" diyor. Önerilen ise şudur: Eğer bir anlaş-
maya vanlırsa, bunun da "ancak Türkiye'nin AB uyeli-
ğinın gerçekleşmesıyle eşzamanlı olarak yürûrlük ka-
zanacağı kabul edilmelidir".
Kıbns'ta anlaşmanın, hâlâ, Türkiye'nın AB uyeliği için
bir koz olarak kullanılabileceğı görüşu hayaldir. Çünkü
a) AB zaten Türkiye'nin üyeliğinı mumkun olduğun-
ca gecıktırmekten yanadır. 2004 tarihinı cepte keklik
görenler aldanıyor. O tarih gelınce önümüze nasıl bir an-
laşma konacağını bilen var mı? Gürel'in önerisı, olsa ol-
saTürkiye'nin AB'ye üye yapılmamasının gerekçesı ola-
bilir, bir de iyice dışlanmasının...
b) Kıbns Rumları AB üyelıği ile Turkıye karşısında ke-
sin bir müzakere üstunluğü kazandı. 28 Şubat tarihın-
den sonra, Kıbrıs'ın "işgal" durumu ve adadakı anlaş-
mazlık, giderek AB'nin ıçi sorunu olmaya başlayacak-
tır.
önerilen politıka ile Kıbns Türklennın Türkiye ile bü-
tünleşeceğini sanmak da bir duştür. Bu bakış, Rumla-
nn, Yunanıstan'ın ve AB'nin bu "bütünleşmeyı" seyre-
deceğı varsayımına dayanıyor. Kıbns'ın yüzde 37'sıni Tür-
kıye'ye mı bırakacaklar? Karşımızdakinin de, olaya, "ül-
kesinin kuzeyınin işgal edilmiş" gozüyle bakmadığını mı;
en azından nüfusa oranla "haklanna düşen vatanlannı"
kurtarmak niyetınde olmadıklarını mı varsayacağız? Ra-
kiplerin "aptallığı" üzenne konan politıkalar çok hızlı çö-
ker.
• • •
önerilen politika, Kıbnsta yeni bir savaşı ancak ka-
çınılmaz kılar. Işte muhtemel bir savaş senaryosu:
• 28 Şubat 2003 tarihine kadarki süreçte Kıbnsta top-
lumlararası görüşmeler ya başlıyor, ya da başlamryor.
Görüşme olsa bile, iki toplumun makulu bulmada ayak
diretmesı sonucu ve Denktaş ve destekçilerinın politi-
kalan gereğınce anlaşma olmuyor. Böylece Türkler AB
dışında kalıyor.
• Yenı başlayan süreçteki görüşmelerde anlaşma ola-
sılığı için Türkiye'nin AB uyelığı şartını koyuyonjz.
• AB bu reste karşı Türkiye'ye 2004 Aralığında yeni
birtakvim önerıyor, üyelıği askıya alıyor veya açıkça ön-
ce "Kıbns'ı çöz, birüyemizin işgal altında tuttuğun top-
raklanndan çekil" d'ıyor. Veya AB çatışma değil işbirliği
yeridir, diyerek Türkiye'yi kesin reddediyor. (Bunu zaten
Lefkoşa ve Atina yapacak!)
• Türkiye anlaşmayı reddediyor, ya statukoyu sürdü-
rüyor, ya da KKTC'nın Türkiye ile bütunleşme surecini
başlatıyor.
• Kıbns Rumları ve Yunanistan, topraklannın ilhak
edilmeye başlandığı gerekçesıyle savaş politikasına ge-
çiyorlar ve Türkiye'ye ultimatom veriyorlar. AB de Tür-
kiye'yi kınıyor.
• Türkiye ültimatomu reddediyor. Rumlar "ışgal altın-
daki topraklannı" kurtarmak için savaşacak anı bekli-
yorlar. Tabii arkalarında Yunanistan, AB ve butün dün-
ya!
•••
Acaba "Kıbns stratejıstlen" bu durumda ne yapa-
cak? Politikalannın sonuçlan gereğınce savaşacaklar mı?
Yoksa geri adım atacak, başlangıç noktasına dönecek
ve anlaşma mı yapacaklar?
Kıbns politıkamız, özünde bir savaş politikasıdır. Bu
politıka Türkiye'ye durmadan kaybettirir. Hiçbir şey ka-
zandıramaz.
O çok sözü edilen "Ulusal politika"mızın özünü tar-
tışmalıyız.
Ulusal olan nedır, ulusal politika nedir?
obursaliıg cumhuriyet.com.tr.
Polislerin yargılanmasını istedi
Kaya'dan kurul
karanna itiraz
ANKARA (Cumhu-
tiyet Bürosu)-Ankara'da
YÖK'ün kuruluş yıldö-
nümünü protesto eyle-
mi sırasında polisler ta-
rafindan dqx)ya götürü-
lerek dövülen öğrenci
Vefi Kaya, Ankara Vali-
liği II tdare Kurulu'nun
karanna itiraz etti.
Veli Kaya, a\r
ukatı
Gökçen Zoreu ve CHP
Mersin MilletAekili Hö-
seyin Güler ile birlikte
dün Ankara Bölge İda-
re Mahkemesi'ne gide-
rek başvuruda bulundu.
Zorcu, Kaya'nın dö-
\
r
ülmesi konusundaki
sonışturmada müfettiş-
lerin, '^ûm poJislerin so-
rumsuz olduğu. yargı-
lanmaana gerekotanadı-
ğı" yönünde bir rapor
düzenlediklerini kaydet-
ti. İl Idare Kurulu'nun
düzenlediği raporda, bu
müfettiş raporunun kıs-
men onaylandığını kay-
deden Zorcu şunlan söy-
ledı^Yalnızca iki poü-
sin vargüanmaa vönün-
de karar verildL Mah-
kemeye, işkenceyi ya-
pan, yapılmasıru kolav-
İaştıran ve bu konuda
emirveren diğer sorum-
lulann da yargılanması
amacıylabir itiraz dflek-
çesi verdik. Amacımız;
Türkiye'de işkencenin
ortadan kalkmasL"
S 01044 No"lu basın kartımı kaybettım.
Hükümsüzdür. Mehmet Emin Saraç