Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 2002 PAZARTESİ
HABERLER
AMuttah Güfün
konvoyundakaza
• KAYSERt(AA)-
Başbakan Abdullah
Gülün konvoyu,
Nevşehir-Ürgüp arasında
yapınıı devam eden
bölünmüş yol
çalışmalannı incelemek
üzere Garipçe köyü
yakınlannda durdu.
Konvoydaki basın
mensuplanru taşıyan
araçtan inen yerel
televizyon kameramanı
Devrim Çalışkan,
Başbakan Gül'ün
bulunduğu yere doğru
koşmaya başladı. Bu
sırada, Kayseri Emniyet
Müdürlüğü Gü\ enlik
Şube Müdürlûgü'ne bağlı
koruma aracının aniden
açılan kapısına çarpan
Çalışkan yaralandı.
Çalışkana olay yerinde
ilk müdaheleyi Erciyes
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Zeki Yılmaz yaptı.
'AB'ye 2020'de
iiye oluruz*
• tstanbul Haber Servisi
- Çağdaş Hukukçular
Derneği (ÇHD) tstanbul
Şubesi'nce Tank Zafer
Tunaya Kültür
Merkezi'nde düzenlenen
"Avrupa Birliği
Demokrasi-lnsan Haklan
ve Ekonomik
Standartlar" konulu
panelde konuşan Prof.
Dr. Semih Gemalmaz,
Türkiye'nin en gerçekçi
olarak 2020 yılında
AB'ye üye olabileceğini
öne sürdü.
Bülent Annç
Hindistan'da
• ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
Meclis Başkanı Bülent
Annç, Hindistan Meclis
Başkanı Manohar
Joshi'nin resmi davetlisi
olarak bu ülkeye gitti.
Annç, ilk yurtdışı
gezisine turbanlı eşini
götürmedı. Türkiye'ye 21
Aralık'ta dönecek olan
Annç'a gezisinde AKP
Amasya Milletvekili Akif
Gülle, CHP Çorum
Milletvekili Feridun
Ayvazoğlu ile Meclis
bürokratlanndan oluşan
bir heyet eşlik ediyor.
Özalpuhu
yaratriacak
• ANKARA (AA)-
ANAP Genel Başkan
Vekili Ekrem Pakdemirü,
"Ilerisi için proje
üretilecek, yeni kadrolar
ortaya çıkanlacak ve
ikinci bir Özal ruhu,
misyonu yarahlacaktır"
dedi. Pakdemirli, ANAP
Genel Merkezi'nde
gençlik kollan yöneticileri
ile toplantı yaptı.
Konuşmasında, ANAP"ın
çağ atlatan bir parti
olduğunu. geçmişlerinde
utanılacak hiçbir şey
olmadığını ifade eden
Pakdemirli. bunu
çekemeyenlerin "çamur
at, izi kalsın" felsefesine
sığındıklannı ve ANAP'ın
yolsuzluklann mihrakı
olarak gösterildiğini
savundu.
Adalet Bakanı, türban konusunda gerginlik yaşanmasını istemediklerini söyledi
Çiçekher türlüaffa karşı• Adalet Bakanı Cemil Çiçek, türban affı ve dokunulmazlık
konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Turbanlı öğrencilere
N
getirilmek istenen af konusunda "Gerginlik olmasını
istemiyoruz bu kendi işimizi zorlaştınr" diyen Çiçek,
dokunuhnazlıklann da kaldınlması gerektiğini savundu.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - AB 'de 10 yenı üyenın Tür-
kiye'nin AB üyeliğini engelle-
meyeceği yönündeki taahhüdü-
nü anımsatan Adalet Bakanı Ce-
milÇiçek. "Dünvakamuoyunun
önünde söz verdüer. Sözün gere-
ğini yapmak esasür. Aksi halde,
modatabirtetakyyeanlanıınage-
ür" dedi. Çiçek, türban taktığı için
okullanndan atılanlar başta
olmak üzere yükse-
köğretim öğrenci-
lerine getirilmek
istenen afFı
"AnayasaMah-
kemesTndenrti-
razgeJebiHr" diye genişlettikle-
rini söyledi. Çiçek, "kendisinin
kişisel olarak af getiren düzenfc-
melere karşı oJduğunu" da vur-
guladı.
Çiçek, dün TRT'de Pazar Pa-
norama programına katüarak AB
karannı ve gelişmeleri değerlen-
dirdi. Çiçek, AB'ye üye olacak
yeni ülkelerin genişlemenin de-
vamını engellemeyecekleri yö-
nündeki deklarasyonunun huku-
kı bağlayıcılığı olup olmadığı
konusunda "Obnasıgerekir. Dün-
ya kamuoyunun önünde söz ve-
rflryor çünkü. Koca koca devtet-
lerinvenfiği sözü yerine getirme-
sigerekir'" dedi. AB'ye üyelikyo-
lunda Türkiye'nin elinden gele-
ni yaphğını anlatan Çiçek. Av-
rupa'nın çifte standardının ilk
kez yaşanmadığını, Türkiye'nin
buna karşı her zaman hazu-lıklı
olması gerektiğini ifade etti.
AB 'ye tam üyelik sürecinin Tür-
kiye'nin mevzuatını yenileme
konusunda "tahrik edici" oldu-
ğunu belirten Çiçek. "Türkhal-
kmın ihtryacı olan düzenlemeler-
di yapılanlar. Orgütlenme olana-
ğnungenişletiknesi,siyasetolanak-
lannın artonhnasL Bundan son-
ra yapmak istediğimiz işi Hansis-
tedi diye değil. Ahmet istedi diye
yapmahyız'' diye konuştu.
Çiçek, Türkiye'deki çarpık gö-
rüntünün en çarpıcı delilinin
AKP lıderi Tayyip Erdoğan ol-
duğunu savundu. Çiçek, "Suyu
kendi yatağında akıtmanıız la-
znn. Anayasada degişiklikler ya-
AKP'nin toplantısı otel faturası ve kaçak yapılaşma tartışmalanyla geçti
Uludağ'uı yeni gözdesi türbanlılar
BURSA (Cumhuriyet)-AKP Istanbul ll
Örgütü'nün Uludağ'daki eğıtim semıneri-
ne katılan Başbakan Yardımcısı Ertuğrul
Yalçınbayır'ın kaçak yapılaşma nedeniy-
le bölgede tartışmalara yol açan otellerin
sahipleriyle görüşerek sorunlannı çözme
sözü %erdiği öne sürüldü. Otelciler, AKP
yöneticilerinin eşlerinin turbanlı kayak
yapmalannı muhafazakâr ailelere yönelık
reklam malzemesi olarak kullanabüecek-
lerini belirttiler.
Uludağ Ağaoğlu My Resort Otel'de ön-
ceki gün Başbakan Yardımcısı Ertuğurul
Yalçınbayır, Içişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu ve Ulaştırma Bakanı BinaB Yıkh-
nm'ın yanı sıra Istanbul milletvekilleri ve
200'ü aşkın partilinin katılımıyla başla-
yan eğitim semineri dün sona erdi.
Basına kapalı gerçekleştirilen semi-
nere katılan AKP'liler. bölgedeki otel-
cilerin de umudu oldu. Seminer nedeniy-
le bu yıl ilk kez bir otel yüzde 100 do-
luluğa ulaşu"ken fatura. tartışmalara yol
açtı. Uludağ'da bir hafta sonu tam pan-
siyon ortalama maliyet kişi başına 500
milyon ila 1 milyar lira arasında değişir-
ken, AKP yöneticileri Ağaoğlu My Re-
sort ile 80 milyon liraya anlaştıklanru be-
Uhıdağ toplanüsında AKP'K yönetidlerin türbanh eşleri bol bol kayak keyfî yapn.
lirttiler. Ancak Ağaoğlu grubunun par-
tililerden para almadığı öne sürüldü.
Kaçak yapılaşma nedeniyle hukuki so-
nınlarla karşı karşıya kalan otelciler, ikti-
dar partisinin zirvesini fırsat büdi. Parti-
nin üst düzey yöneticileriyle herfirsattagö-
rüşmeye çalışan otelcilerin Uludağ'ın ta-
mamının turizm merkezi ilan edilmesi yö-
nünde çalışmalann bir an önce başlama-
sını istedikleri ifade edildi. Tesis sahipleri
Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınba-
yır'm bölgeye yaptığı ilk ziyarette de otel-
lerin önündeki engellerin kaldınlacağı sö-
zünü verdiğini anımsattılar.
TÜRKİYE'Yl AİHM'YE ŞÎKÂYET ETMİŞTİ
Erdoğan, davasını
geri çekecek
ANKARA (ANKA) - AKP
Genel Başkanı Tayyip Erdo-
ğan. anayasada yapılan de-
ğişikliklerle yasaldannın kal-
dmlarak başbakan olmasının
yolu açıldığı için Av-
nıpa Insan Haklan
Mahkemesi'ne Tür-
kiye aleyhinde yap-
• Erdoğan,
başbakanhk yolu
açıldığı için
tığı başvuruyu gen AİHM'e Türkiye
çekecek. aleyhinde yaptığı
Erdoğan ın anaya-
sa değişiklikleriyle
yasağının kaldınla-
rak başbakanlık yohı-
nun açılması sonuç-
başvuruyu
geriçekme
karan aldu
lannı vermeye başladı.
Erdoğan'ın bu değişiklik-
lerin ardından ilk işi, Türki-
ye aleyhine AİHM'e yaptığı
başvuruyu geri çekmek ola-
cak. Erdoğan, Anayasa Mah-
kemesi'nin parti kurucusu
olamayacağına ilişkin kara-
n üzerine AlHM'ye başvur-
muştu. AtHM'de-
ki başvuru, Erdo-
ğan'mavukatlığı-
m da yapan AKP
Genel Başkan Yar-
dımcısı Hayati Ya-
ZKI tarafından ge-
ri çekilecek.
Recep Tayyip
Erdoğan, "birsüre
sonra başbakanı da
olacağı kendi hükümeti tara-
findan yönetilen devletie dava-
hkohna çeüşkisinden de" kur-
tulacak.
ANKARA (ANKA) - AKP
ikinci uyum paketinde üni-
versitelerde uygulanacak di-
siplin affını devamsızlıklan
da kapsayacak şekilde geniş-
letip türbana af ge-
tirmeye hazırlanır-
ken Istanbul Üni-
versitesi Beden Eği-
timi ve Spor Yükse-
kokulu Lisans Öğ-
retim ve Smav Yö-
netmeliği'nebaşör-
tü yasağı konuldu.
ÎU Beden Eğitimi
ve Spor Yükseko-
kulu Lisans Öğretim ve Sına\r
Yönetmeliği, Resmi Gaze-
te 'de yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Öğrencilerin üniversi-
• Yönetmelikte,
öğrencilerin
üniversite içinde
"başı açık
çağdaş
görûnümde
olacaklan"
hükmü yer aldu
BEDENEĞtTÎMÎ VE SPOR YÜKSEKOKULU
Başörtüyasağı
yönetmelikte
te kampusu içinde, spor saha-
sında, uygulama alanlannda,
sımfta, kütüphanede, klinik
ve poliklinik ile koridorlarda
"başı açık,çağdaş grysOeriçin-
— — devegörünümünde
olacaklan" hükmü
yer aldı.
Yönetmelikte "Öğ-
renciler üniversite
kampusu içinde,
dershane.laboratu-
\zr, kürüphane, sos-
yal tesisler, spor sa-
halan. uygulama
alanlan, klinik, po-
liklinik ve koridorlarda baş-
lan açık, çağdaş grvsiler için-
de ve göriinümünde bulun-
makzorundadırlar" denildi.
pıldı. Ama yasalar hâlâ değişti-
riknıedl Bu da hak ka>ıplan do-
ğuruyor. Uyumyasalan bu neden-
ie hazuianryor" dedi.
Çiçek. "Anayasa siyasigerek-
çelerle d«0ştirilrvor. Hukukçu-
lann ve yargı çe>Telerinin görii-
şü sorulmuyor. Bu nedenle Tür-
kiye, hukuk devleti yerine yasa
devleti gibi görülüyor" anımsat-
ması üzerine şunlan söyledi:
"Bu itiraziann doğru noktala-
n var. Ama anayasalar aynı za-
manda siyasi metinler. Hazırla-
nan iki uyum paketinde ve ana-
yasa değişiküğinde. takvinı sıkı-
şıkhfı \ardı. Çünkü bu düzenle-
meleri 12 Arahk Kopenhag Zir-
vesi'neyetiştirmeve çahşük. ,\ma
bundan sonra Adalet Bakanbğı
olarak hanrlanan tüm taslakla-
n intemet sitesine vererek tarüş-
maya açacağız. Tüm kesimlerin
görüşlerini alacagız.'"
Çiçek, türbanh öğrenci-
lere getirilmek istenen af
konusunda ise "Gerginlik
obnasmıistemiyonız bu ken-
di işimizi zorlaşanr" dedi.
Söz konusu tasannın aslın-
da türban affi olmadığını,
disiplin cezalan nedeniyle
ünıversitelerinden ihşiği ke-
sihniş öğrencilen kapsadı-
ğını kaydeden Çiçek, AB
Genel Sekreterliği'nin ta-
lepleri doğrultusunda tasa-
nnın hazırlandığını anlattı.
Çiçek, özellikle anadilde
eğitim için dilekçe vermiş
öğrencilerin uğradığı disip-
lin cezalan nedeniyle tasa-
nnın gündeme geldiğine işa-
ret ederek "Daha sonra kap-
sanı genişlen'ldL Çünkü Şart-
h Salrverme Vasası'nda \a-
şananlan bürvorsunuz. Kap-
sam genişleaİmeseydi Ana-
yasa Mahkemesi itirazeder-
di" dedi. Kendısının af ko-
nusunda olumsuz düşündü-
ğunü aktaran Çiçek, "Mçok
sev diğinı bir şey değfl, ben af
konusunda olabildiğine gö-
re ohımsuzunT dedi.
Dokunulmazlık
Çiçek, dokunulmazhkla-
nn kaldınlması konusunda
AKP'nin daha önce kamu-
oyuna verdiği sözün anım-
satıünası üzerine de şunla-
n söyledi:
"Evetdokunuhnazhk kal-
dınlmah. Ben bu konuda
hiçbir sıkmüsı obnayan bir
bakan olarak sö>1ü\orum,
ilk adımı bizatmahyiz. Ana-
yasanın 83. maddesi değişti-
rümeli Türkrve'de ciddi bo-
yutlarda yolsuzhıklar var.
Bunun bir ayagı siyaseoe fl-
gflL Ama diğeıierivie bera-
ber bu düzenlemeyi yapa-
hm. Bu, ipe un sermek ola-
rak değerlendirUmemeli.
ProMemi tümüyle kaldıra-
hm. Ancak sadece meseleyi
burava hapsettiğinüzde,par-
lamento yapmış gibi aigıla-
malardankaçmmabvız. Do-
kunulmazlık, avncalık ise
Türkiye ayncahklaıia dolu.
İki üç zırna bürünmüş bü-
rokraüar \ar. Bizdokunaca-
gE_ Siyasihırsia,avaıııi bek-
lenti De,intikam duygusu ile
değü, hukukdevJeunin man-
bğı ile \ aklaşacağız. Ancak
bazı suçlar var, yeni ihtisas
mahkemelerini gündemege-
tiriyor, bankacıhk gibLJ"
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Rauf Denktaş, tam Kopenhag Zir-
vesi'nin toplandığı gün hastalandı ve
Ankara'ya geldi. Bir gün sonra da ta-
burcu oldu ve Camlı Köşk'e çekildi. Ko-
fi Annan'ın Kıbns için hazırladığı pla-
nı hemen başında "müzakere edile-
mez" bulduğunu söytemişti. Daha son-
ra da bu tutumunu tekrar etti. Kofı An-
nan'a vermesı gereken cevabı zama-
nında vermedi ve bu yüzden Birleşmiş
Milletler yönetimi tarafından protesto
edildi.
"Müzakere edilemez" tutumunu
AKP yönetiminin ve Türk hükümetinin
araya girmesiyle, "müzakere edilebi-
lir, ama kabul edilemez'e çevirdi. Denk-
taş'ın bütün bunlan kendi başına yap-
tığı söylenebilir mi? Kıbns Türklerinin
ezici çoğunluğunun bu tutumu onay-
laması mümkün değil. Çünkü bir iyi ni-
yet belgesinin bile imzalanmamış ol-
ması en çok Kıbnslı Rumlann işine gel-
di, Kıbnslı Türklere ve Türkiye'ye ise
zarar verdi. Rumlar, daha önce Birleş-
miş Milletler'deki temsil olanakiannı
şımdi AB'deki temsille pekiştirdiler.
Kıbns'ta bir uzlaşma sağlanabilse Tür-
kiye'nin AB konusunda daha avantaj-
lı bir duruma geleceği de bir gerçek-
Rauf Denktaş'ın Fotoğrafı
ti. Bu olanak da heba edildi.
Rauf Denktaş, Kopenhag Zirvesi sı-
rasında Kofi Annan tarafından hazır-
lanan belgeyi bir müzakere zemini ola-
rak sayacak iyi niyet belgesinı de im-
zalamadı. Müzakereye hangi koşul-
larda başlayacağını şu sözlerle açık-
ladı: "1) KKTC'ye uygulanan ambar-
gokaldınlmalı. 2) Kıbns'ın üyeliği, Tür-
kiye'nın üyeliğine kadaraskıya ahnma-
//." Denktaş'ın ikinci koşulunun artık bir
zemini kalmadı, Kıbns Cumhuriyeti
AB'ye 2004 Mayısı'nda kesin üye olu-
yor. Bu karar Kopenhag Zirvesi'nde
alındı.
Bunu birkenarayazın. Denktaş, ya-
nn "Biz müzakereden yanayız" diye-
rek yenıden masaya oturabilir. 0 za-
man geçmişte söylediklerini yeniden
unutabılir. Sonra da hepimiz biliyoruz
ki, Klerides ile Denktaş arasındaki gö-
rüşmelerden birsonuç çıkmaz. Denk-
taş'ın şu sözleri ilgınç değil mi: "Rum-
lar da biz de bu belgeyi beğenmiyo-
ruz ve imzalamayız diyebilir." Yani, o
zaman nasıl bir uzlaşma olacak? Her
iki tarafı da bütünüyle memnun ede-
cek bir plan olabilir mi? Tabii ki iki ta-
raf da ödün verecek ki uzlaşma ola-
bilsin.
•••
Denktaş'ın ne dediğini bütün netlı-
ğiyle biliyoruz. Kıbns Türk kesiminde
bu konuda başka ne gibi düşünceler
var, bir de ona bakalım. Son yerel se-
çimlerde birinci parti halıne gelen ve
oylann yüzde 34'ünü alan Cumhuriyet-
çi Türk Partisi (CTP) Merkez Yürütme
Kurulu 14 Aralık tarihinde bir toplantı
yaptı ve Denktaş'ın derhal istifaetme-
sini ve erken seçıme gidilmesini iste-
di.
CTP bildirisinde şunlar vurgulanı-
yor: "BM ve AB'nin Kıbns sorununun
çözümü için öngördükleri çok önem-
li bir fırsat, Kıbns Türkhalkının çözüm
bekientilerine rağmen, Cumhurbaşka-
nı Denktaş ve Türkiye'deki AB karşıt-
lannca.. önlenmiştir. Bunun sonucun-
da Kıbns Rum tarafı, Kıbnslı Türkle-
rin hakkı olan bedeli ödemeksizin, so-
runsuz bir şekilde AB 'ye girmiş, Kıb-
ns sorununun çözümünde önemli si-
yasi ve diplomatik bir konum elde et-
miştir. Yine bu bağlamda Türkiye da-
ha avantajlı bir müzakere tarihi elde
etme imkânınıyitirmiştir. Türkiye, Kıb-
ns sorununun çözümü ile elde ede-
ceği kazanımları kaybetmiş ve tüm
Kıbns adına temsiliyetini güçlendir-
miş olan Kıbns Rum kesimi, zorunlu
olarak tanınmakla karşı karşıya kala-
caktır.
Bu sonuç, Kıbnslı Türkler için ön-
görülen hayati kazanımları ciddi öl-
çüdesaboteetmiştir. Denktaş'ın Tür-
kiye'deki AB karşıtları ile ilintili çö-
zümsüzlük sıyaseti, Kıbnslı Türkleri
dünyadan yalıtma ve Kıbns Türk top-
lumunu yok etmeyı öngörmektedir.
CTP, ...28 Şubat'a kadar olan zaman
diliminde Kıbns sorununun biran ön-
ce çözümü ve AB üyeliği için tüm top-
lumu kapsayan büyük bir mücadele
başlatma kararlılığındadır." Bildiri so-
nunda Denktaş istifaya çağnlıyor ve er-
ken seçim isteniyor.
•••
Kıbns'taki çözümsüzlüğün Kıbns
Türk halkını ve Türkıye'yi geçmişte ol-
duğundan daha çok etkileyeceği ko-
nusunda herkes hem fikir. Bu kadar kri-
tik ve hepimizin geleceğini ilgilendi-
ren bir konuda Denktaş sanınm tek
başına karar vermiyor. Danışmalan-
nın. Türkiye'nin kesınlikle AB'ye girme-
sine karşı olduklarını bilmeyen yok.
Burada kimler nasıl bir strateji belirli-
yorlar ki, Denktaş böyle davranabili-
yor. istanbul'dan Ankara'ya gelirken
uçakta, Hürriyet gazetesı yönetıcilerin-
den bir meslektaşımla gazetelere bak-
tık. Denktaş'ın basın toplantısı yapar-
ken çekilmiş fotoğrafını bütün foto mu-
habirleri aynı noktadan kareye almış-
lardı. Denktaş'ın kafasına sanki biras-
ker şapkası konmuş gibi bir görüntü
ortaya çıkmıştı. Gazetecı arkadaşım-
la görüntuyü beğenmedik. Büyük bir
olasılıkla yabancı gazetelerde de ay-
nı fotoğraf yer alacaktı.
Denktaş'ın fotoğrafının bütün
gazetelere aynı kareden yansıması bir
tesadüf mü?
2000?
Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Kendini Tanıma
Penceresi...
AvrupaTopluluğu'na girış sürecinde yaşananlar
bize kendimizi tanıma açısından da yeni fırsatlar
kazandırıyor. Yumurta kapıya sıkışınca gösterdiği-
miz olağanustü gayret, ille de ıstedtğımizin olma-
sı konusundaki ısrarcı tutumumuz, olmayınca si-
nirlenip tehditlere kaymalanmız, bu da ters sonuç
verir gibi olunca yanlış anlaşıldığımızı öne sürme-
miz, arada mızıkçılığımız, sonucu degiştiremeyin-
ce onu başan gibi göstermeye kalkışmamız. Bu dav-
ranışlar bizim için yeni değilse de bizi yeni tanıyan-
lar için ilgınç gözlemler olmalıdır.
Psikobji biliminde Johari'nin "kendini tanıma pen-
ceresi" adıyla bılinen bir kendini tanıma yöntemi
vardır. Bu yönteme göre "Kendini tanıma pence-
resi dört gözlüdür. Bir pencereyi dikey ve yatay
olarak bölerseniz böyle dört göz oluşur." Johari
yönteminde bu gözler şöyle adlandınlmıştır:
1. Açık Pencere:
Bu pencere, kişinin de kendisini gördüğü, baş-
kalannın da onu gördüğü penceredir.
2. Kör Pencere:
Bu pencere, kişinin başkalannca görüldüğü ama
kendisi tarafından görülmediği penceredir.
3. Gizli Pencere:
Bu da kişinin kendisini gördüğü ama başkaları-
nın görmediği penceredir.
4. Bilinmeyen Pencere:
Kişinin degöremediği, başkalarının da göreme-
diği penceredir.
Hepimiz, kendimize de başkalanna da bu pen-
cerelerden bakıyoruz.
Yönteme göre hangi pencereler büyükse öteki
pencerelerin alanlan daralır.
Böylece, "geniş açıkpencere" kişinin kendisi ta-
rafından da başkalan tarafından da açık görüldü-
ğü penceredir. Ama "genişlemiş körpencere" öte-
kı pencereleri daraltır ve biz başkalarının gördük-
lerini göremez, neden böyle görüldüğümüzü an-
layamayız.
Avrupa ile olan ılişkilerimizde bu yöntemi kulla-
nırsak nasıl bir sonuca varırız?
Açık penceremıze göre: Biz elimizden geleni ya-
pıyoruz. Avrupa Topluluğu'na girmeyi çok istiyo-
ruz. Halkımız da "ah Avrupa"diyeinliyor. Iştegör-
sünler, reform üstüne reform yapıyor, yasa üstüne
yasa çıkanyoruz. Daha ne istiyorlar? Onlar da bu
çabamızı görüyor, çok takdir ediyorlar. öyleyse
ne?
Kör penceremize göre: Avrupa bizi görüyor ve
değerlendiriyor. Enflasyon oranı yüksek, işsizlik
oranı çok yüksek, genç işsizler Avrupa'ya akmak
için bekliyor. Kültür farklılığı her yönü ile çok bü-
yük. Şu andayabancılarsorunu giderek artıyor. In-
san hakları henüz kâğıt üzennde. Askerler konu-
sunda da bir çelışki var. Askerler politikaya kanş-
masın ama askerler sivıllerden daha Avrupalı. Biz
kendimizi göremiyoruz, ama Avrupa bizi bizden da-
ha iyi tanıyor, bizim göremedtğimiz yanlanmızı çok
iyi görüyor. (Kör pencereye bir ek daha: Biz Avru-
pa'nın durumunda olsaydık da Avrupa bizim du-
rumumuzda olup bize katılmayı isteseydi kabul
eder miydik? Büyük olasılık hayır, kabul etmezdik.)
Gizli pencereye gelince: Şimdi biz bize konuşu-
yoruz. Avrupa'nın bılmeyip de bizim çok iyi bıldi-
ğimiz yanlarımıza bakınca, "Bizim Avrupa'da ne
işimizin olacağını?" düşünen çok kişi yok mu? Biz
ne zaman "biz bize benzeriz "den vazgeçtik de
"bizAvrupalı oluyoruz" dedık? Önce kendimize iyi-
ce bakıp da çekidüzen vermemiz gerekmiyor mu?
Her gün. kentlerimizi biraz daha eski kasabalara çe-
virmiyor muyuz? Kültürümüz ilerleyeceğine geri-
lemiyor mu? Avrupa'ya doğru mu, Asya'ya doğru
mu yol alıyoruz? Kendimize bakınca ne görüyo-
ruz? Dürüstçe açıklayınca neler söyleyebiliyoruz?
Bilinmeyen pencerede: Her türlü sürpriz olabi-
lir. Çünkü ne biz biliyoruz ne de başkalan.
önce kendimizi tanıyalım ve "kendimiz olalım".
Kendimizi nasıl görmek ıstediğımize, nasıl ol-
mak istediğimize önce biz karar verelim.
''Avrupa Topluluğu"na katılalım mı? Elbetteevet.
Avrupa uygarlığına katılalım.
Ama önce "biz kendi uygarlık çizgimizi yüksel-
telim".
Kendi kültürümüzü dogmalardan, önyargılardan
cehaletten, ortaçağ hükümlerinden kurtarmayı ba-
şaralım. 50 yıldan beri kendimizi, kültürümüzü bal-
talama çabalannı bırakalım.
Ezberci eğrtimden eleştirel düşünce eğitimine geç-
meyi becerelim.
Televole kürtüründen evrensel insanlık kültürü-
ne geçmeyi başaralım.
Başaralım ki sıra Avrupa Topluluğu'na katılma-
ya kalsın.
e-mail:erdalatak(â superonline.com
Faks:0212-513 90 98
Ftipini protestoeden TAYAD'hlaroturmaeylenüyapn.
Tutuklu yakınlarından
'tecride hayır' eylemi
Istanbul Haber Servi-
si - Tutuklu ve Hüküm-
lü Aileleri Yardımlaşma
Derneği (TAYAD) üye-
leri, F tipi cezaevlerinde
yaşanan tecride karşı
Sultanahmet Parkı'nda
oturma eylemi gerçek-
leştirdi.
Polisin aldığı geniş gü-
venlik önlemleri arasuı-
da parkta toplanan TA-
YAD'haıleler, «Tecride
HavTr* yazılı pankart aç-
tıktan sonra 5 dakika sü-
reyle sessiz bir şekilde
oturdular. Ellerindeki lar-
mızı bezleri sallayan ve
zafer işaretleri yapan tu-
tuklu yakınlan adına ko-
nuşan, Kandıra F Tipi
Cezaevi'nde kendini asa-
rak intihar eden Volkan
Ağırman'ın babası Ni-
yazi Ağırman, "tnsan
haklan haftası nedeniy-
le buradavız. Cezaevle-
rinde kanayan bir vara
var. Tecrit 101 can akh,
yüzkrce kişivi de sakat
bırakü. Ölüm orucu ey-
lemi sürüyor" dedi.
Güvenlik güçlerinin
uzaktan izlediği eylem
alkışlar ve zılgıtlar eşli-
ğinde sona erdi.