Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2002 PERŞEMBE
AVRUPA BIRLIGI
Son kozlaroynanıyor
Gül:Kurnazlık
çokyanlış olur
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Başbakan AbdnDah GüL Türkiye'nin
Kopenhag Kriterleri'ni karşılamada
üzerine düşeni yaptığını belirterek
"Türkiye'ye karşı mazeret Ueri sürer-
lerse bu biraz iyi niyetten yoksun ola-
cakür. Tarih için belirsizlikler, çeşitü
taktikler ortaya konursa biz Türki-
ye'nin onurunu her zaman muhafaza
edeceğiz" dedi. Gül, "Bizleri bekkme
salonuna almak, oyalamak veya bazı
kumazhklar yapmak çok yantaş ohır"
uyansında bulundu.
Gül, Kopenhag'a hareketinden ön-
ce dün akşam Esenboğa Havahma-
nı'nda yaptığı açıklamada, "Türkiye
tanı üyelik müzakereieri ile ilgih' kesin
bir tarih aJmak için kendisini hazırla-
nuşür. Yeni girecek 10 aday ülkeden
bazdan, Türkiye kadar yapılması ge-
rekenleriyapmamıstr" dedi. Zaman za-
man sıkıntılı dönemler olsa da Türki-
ye'nin büyük bir potansiyeli ve gücü
olduğunu ifade eden Gül, "Gücümü-
zün farkındayız. Kaybeden AB olur.
AB, kendi iç meseleleriyle uğraşan bir
birfikobnaktan öteye gtanez" görüşle-
rini dile getirdi. Gül, "askeri ihalelere
flişkin yapanmlann uygulanıpuygulan-
mayacağT sorusuna, "Muhakkak ki
Türkiye'nin kendisüıe göre takip ede-
ceği bir yol olacakOr" yanıtını verdi.
Sorumluluk AB'nln
"Cumhurbaşkanı gibi Kopenhag'a
ghmemeyi düşündünüz mü" sorusuna,
icranın başı olduklannı \-urgulayarak
yanıt veren Gül, görüşlerini şöyle ifa-
de etti: "Bizüstümüzedüşenlerisonda-
kikaya kadar yapmak
zorundayız. Cumhur-
başkam'nın durumu
ferkbdır.Beklediğimiz
netice çıkmazsa so-
rumluluk tamamen
AB'ye ah olacaktnf
Baykal: AB
davatıvor
CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykalda dün-
kü grup toplantısında
Türkiye"nin önünde AB,
Kıbns ve Irak olmak üze-
re üç temel dış politika
konusu bulunduğunu
anımsatırken "AB Türki-
ye'ye dayatmada bulunu-
yor"dedi. Türkiye'nınmü-
zakerelere başlamak için
tarih beklediğini dile geti-
ren Baykal. "Objektif kri-
teıieruygulanacaksa Tür-
kiye Kopenhag'dan bir ta-
rih talep etme konumunda-
dır. BuTürkjye'nin hukuki hak-
ladır" diye konuştu. Türkiye'den
sadece Kopenhag kriterlerini yeri-
ne getirmesi değil, başka şeyler de
istendigini belirten Baykal, bunun
başında da Kıbns konusunun geldi-
ğini ifade ederken şu görüşleri dile
getirdi: "Helsinki'de sadece Kopen-
hag kriterlerini yerine gefirmemizin
yeterB olacağı soylendi. Ama şinıdi Ro-
ger Plaru, Lipponen Mekrubu gibi fu-
zaklara Türkiye'nin en deneyimli po-
litikacüannın düştüğünü görüyoruz."
Rasmussen:
rıcıış
Haber Merkezi - AB dö-
nem başkanı Danimar-
ka'nın başbakanı Anders
Fogh Rasmussen. Türki-
ye ile ilgilı karann Sela-
nık Zirvesı' ne kalmaya-
cağını düşündüğünü be-
lirterek Türkiye'nin ni-
hai olarak AB'ye kabu-
lünün, şu anki genişle-
me sürecinden çok da-
ha büyük, "dev bir uğ-
raştıncı iş" olacağını
söyledi. Rasmussen,
AB liderlerine gönder-
diği mektupta, haziran
ayında tspanya'nın Se-
vüla kentindeki zirvede
oluşturulan irade ve ru-
hun yaşatılması çağnsın-
da bulunurken "Aynı za-
manda Türkiye'nin aday-
hğının bir sonraki aşama-
sının ne olacağına karar
vermemiz gerekiyor'' dedi.
Rasmussen, Ankara'ya
"Kıbns sorununun çözümü
karşıtağmda siyasi kriterier-
de uzlaşmaya gidemeyiz"
mesajını verdi.
Avrupah Liberal Demok-
ratlar Grubu toplantısından
sonra basına açıklama yapan
Rasmussen, Türkiye'ye
AB'ye üyelik görüşme-
lerine başlama tarihi
venlip verilmeye-
ceğiyle ilgili zor-
lu konuda, zirve
için bir önerihazır-
layacağını belirtti. Kıbns'ta bir çö-
züm durumunda olumlu atmosfer
yaratılabileceğini söyleyen Anders
Fogh Rasmussen ancak ıki konu ara-
sında doğrudan bir bağlantı olmadı-
ğını kaydetti.
Annan telefonla aradı
BM Genel Sekreten Kofi Annan
Danimarka Başbakanı Rasmussen'i
arayarak Kıbns konusunu görüştü.
Rasmussen, Annan'a, *AB dönem
başkanı olarak Kıbns konusunda
etinden gelen vardmu yapacagmı söy-
lediğini" bildırdi.
Prodl ve verheugen
umut vermedl
AB Komisyon Başkanı Romano
Prodi, "Türkiye üyelik adayıdır. Da-
ha fazla hukuk devleti özelİiği ve de-
mokrasi yönündeki yasal çabalara
saygı duyuyoruz. Ancak belirleyici
olan merinler değil, bunlann ger-
çekleştirilmesidir'' dedi.
AB Komisyonu'nun genişleme-
den sorumlu üyesi Günter Verhe-
ugen de Türkiye'nin AB'ye girmek
için Avrupa'nın ekonomik ve siya-
sal standartlanna ayak uydurması ge-
rektiğini söyleyerek "Henüz orta-
da böylebir görüntü yok" açıklama-
sında bulundu. AB komiseri, "AB
biryandan Türkiye'yi alnıaya hazır-
lanmalı. Zira, 70-80 miryon Türk
AB'ye girince bugünkü tanmsal ve
yapısal politikalannıızı sürdürebile-
ceğimizi sananlar fena halde yanıh-
yoriar" ıfadesıni kullandı.
Türkiye'nin 2001 yılı ihracatının yüzde 49.2'si, ithalatmın yüzde 33'ü birlik üyeleriyle yapıldı
Avrupa'dan vazgeçmekzorHACER BOYACIOĞLU
ANKARA-Özel sektörtem-
silcilerinin' Kopenhag Zirve-
si'nde üyelik için istenilen tari-
hin verilmemesı durumunda
ekonomik boykot uygulayacak-
lannı belirttikleri AB ülkelen-
nin, Türkiye ekonomisinde cid-
di bir ağırhğı bulunuyor. Tür-
kiye'nin 2001 yılındaki 31.3
milyar dolarlık ihracatının yüz-
de 49.2'si, 41.3 milyar dolarlık
ithalaünın ise yüzde 33'ü AB ül-
kelerine yapıldı. Ekonomide
AB'ye altematif olacağı sa\-u-
nulan ABD'ye yapılan ihracat
ise, 2001 yılında 2.4 milyar do-
larla sınırlı kalırken, ithalat 2.5
milyar dolar olarak gerçekleş-
ti. Türkiye'ye son 3 yılda giren
toplam 5.5 milyar dolarlık ya-
hanrı sermavenin, 16 milyar
dolan da AB kaynaklı oldu.
Türkiye'nın üyelik sürecine
ilişkin "en ohımsuz" öneriyi ge-
tiren Almanya. Türkiye'nin ih-
racat ve ithalat yaptığı ülkeler
arasında ilk sırada bulunuyor.
Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarlığı rakamlanna göre. Türki-
ye'nin ekonomik göstergelerin-
de AB ve ABD'nin yeri şöyle:
• Türkiye'nin ihracatında,
AB ülkelerinin önemli bir yeri
bulunuyor. Buna göre, 2001 yı-
lında yapılan 31 milyar 334 rrıil-
yon dolarlık ihracatın 15 milyar
440 milyon dolarlık kısmı, AB
ülkelerine yönelik oldu.
• Göstergelere göre. AB ül-
kelerinin ticaretteki payı, 2002
yılında daha da arttı. Buna gö-
re bu yılın ilk 9 ayında yapılan
24 milyar 956 milyon dolarlık
ihracatın, 16 milyar 348 mil-
yon dolarlık kısmı AB ülkele-
rine yapıldı.
• Türkiye'nin ihracat yaptı-
ğı ülkeler arasında Almanya ilk
sırada bulunuyor. Almanya'ya
bu yılın ilk 9 ayında 4 milyar 144
milyon dolarlık ihracat yapıl-
dı. Almanya'yı, tngiltere ve
ABD ızliyor. Türkiye'nin en
çok ihracat yaptığı ilk 10 ülke
sıralamasında İtalya, Fransa,
Rusya, tspanya, Hollanda, İsra-
il ve Yunanistan yer alıyor.
• Türkiye'nin ıthalatında da,
AB ülkelerinin önemli bir yeri
bulunuyor. Buna göre, 2001 yı-
lında yapılan toplam 41 miryar
399 milyon dolarlık ithalahn 13
milyar 764 milyon dolarlık kıs-
mı AB ülkelerinden yapıldı.
2002 yılının ilk 9 ayındaki 24
milyar 956 milyon dolarlık it-
halatın, 15 milyar 748 milyon
dolarlık kısmı da, yine AB ül-
keleri kaynaklı oldu.
• Türkiye'nin ithalat yaptığı
ülkeler sıralamasında da, başta
Almanya bulunuyor. Alman-
ya'dan yapılan ithalat, 2001 yı-
lında 3 milyar 998 milyon do-
lar olurken; bu yılın ilk 9 ayın-
da bu rakam 4 milyar 641 mil-
yon dolara çıktı. tthalatta, Al-
manya'yı, Rusya, İtalya, Fran-
sa, Ingiltere, ABD, tsvıçre, Hol-
landa, Çin ve Suudi Arabistan
izledi.
• Fkrmomirle AR'ye alter-
natifolacağı savunulan ABD'ye
yapılan ihracat ise, 2001 yılının
genelinde 2 milyar 474 milyon
dolarla sınırlı kaldı. Bu rakam,
2002 yılının ilk 9 ayında ise, 2
milyar 380 milyon dolara kadar
çıktı.
• ABD'ye 2001 yılı genelin-
de yapılan ithalat ise, 2 milyar
560 milyon dolar oldu. Bu yı-
lın ilk 9 ayında ise, ABD'ye ya-
pılan ithalat 2 milyar 153 mil-
yon dolara kadar çıktı.
• Türkiye'de faaliyet göste-
ren yabancı sermayeli firma-
larda da, AB ülkelerinin önem-
li bir yeri bulunuyor. Hazine
verilerine göre, Eylül ayı itiba-
riyle son 3 yılda Türkiye'ye gi-
riş yapma izni verilen yabancı
sermaye tutan 5 milyar 590 mil-
yon dolar oldu. Bu tutann 3 mil-
yar 650 milyon dolarlık kısmı
AB ülkelerinden geldi. Arala-
nnda ABD'nin de bulunduğu di-
ğer OECD ülkelerinden yapılan
yabancı sermaye girişi ise, 1
milyar 131 miryon dolarla sınır-
h kaldı.
• Türkiye'de faaliyette bu-
lunan yabancı sermayeli fir-
malar sıralamasında da, AB ül-
keleri ilk sıralarda bulunuyor.
Buna göre, 30 Eylül 2002 tari-
hi itibanyle, Türkiye'de bulu-
nan toplam yabancı sermaye
tutan 33 milyar 261 miryon do-
lara ulaştı.
UMiTED COLORS
ÖFBENETTON.
YİNE BOYKOT >1L? -PKK'nmMeri AbdııIlahÖ<aIanltaha"dasaklamrk£nbuülkeninmallarm
başlandı. Türkiye AB'den istedigini alamazsa, ATO Başkanı Aygün'ün önerisi kabul ediMrse benzer sahneler yaşanacak.
Protesto içinhazırlıkAnkara Ticaret Odası, Türkiye aleyhinde bir karar çıkması
durumunda gümrük birliğinin gözden geçirilmesini istedi
ANK\RA (Cumhuriyet Biirosu) -
Ankara Ticaret Odası (ATO),
Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye'ye
tanh verilmemesi durumunda. AB
menşeli mal ve hizmetlerin alunını
durduracağını açıkladı. Böyle bir
durumda gümrük birliğinin de
yeniden gözden geçirihnesi
gerektiğini belirten ATO Başkanı
Sinan Aygün. "Zirvede Türkiye
ak\ hine oy loıllanan ülkelere tatile
gttmeyin" çağnsuıda bulundu.
ATO, AB'nin Türkiye'ye tarih
vermemesi durumunda
uygulayacaklan eylem planını
açıkladı. ATO'dan yapılan
açıklamada, Kopenhag Zinesi'nden
olumsuz bir sonuç çıkması
durumunda yapılacaklar şöyle
sıralandı:
• ATO bünyesinde, AB menşeh'
ülkelerden mal ve hizmet alımı
durdurulacak.
• Karann protesto edilmesi için,
Ankara'daki diğer sivil toplum
örgütleri toplantıya çağnlacak ve
geniş kapsamlı bir "Yerli Mah
Kuuanma" kampanyası başlatılacak.
• Planın 2. aşamasında, kamu
alrmlanna esas ohnak üzere
hükümete, yerli malı satm alma
yasasınm çıkanlması önerisi
götürülecek. Gümrük bırliğini gözden
geçirme, siyasi ilişkileri askıya alma,
hiçbir zirve toplantısına katıhnama, 6
ay içinde bir ilerleme olmazsa tam
üyelik başvurusunu çekme ve ABD
ile serbest ticaret yolunun açüması
için girişimlerde bulunma da
hükümete götürülecek diğer öneriler
olacak.
ATO Başkanı Sinan Aygün,
Türkiye'nin AB ile ilışkilerde üzerine
düşeni yaptığını \iirguladi. Kopenhag
Zirvesi'nde Türkiye'ye tanh
verilmemesinin dünyanuı sonu
olmayacağını voırgulayan Aygün,
şöyle de\am etti: "Karadeniz
Ekonomik tşbirtiği'ne (KEt) canhhk
kazandu-arak bölgesel atak yapabilir.
Avrasya'ya açılabUiriz. Türİdye cebi ile
onuru arasma sıkışamaz. Türkiye'nin
kuruluş kriterleri, AB kriterlerinden
daha değersiz değildjr."
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
AB Sürecini Anlamak
Ülkemizin AB'ye tam üyeliği konusunda, Avru-
pa'da yaşanan tartışmanın iki ana boyutu var.
Birincisi, Fransız "entelektüel" Valery Gisgard
d'Estaing'in açıkça dile getirdiği, Avoıpa'nın bir Hı-
nstıyan ve Avrupalılık kültürü kulübü olduğu ve bu-
nun Türkiye'yi kapsamadığı görüşüdür. Bu, sınırlan
Balkanlar'da biten bir Avrupa'dır.
Ikincisi ise açıkça, AB'nin ekonomik ve büyüme
sorunlanyla ılgilidir.
iyi nıyetli olduklannı varsayarsak:
AB'nin ekonomik zorlukları vardır; 25 ülkeye ge-
nişleme sürecinin getireceği sorunlan tam öngöre-
miyoriar. Önce 25 ülkeye büyume süreci bıraz yolu-
na girsin, arkasından da Türk^e'yi gündeme sokmak
istiyorlar.
Çünkü Türkiye'yi "hazmetmek" gerçekten kolay
değil.
Nüfusu, ekonomik ve diğer sorunlan dikkate alın-
dığında, ülkemiz, AB'ye yenı katılacak beş-on ülke
kadar ediyor.
Bu nedenle ülkemizin tam üyeliğini mümkün ol-
duğunca uzun zamana yayma eğilimi güçlüdür.
Burada Alman "gerçekçiliği"rim tipik ömeği ile
karşı karşıyayız.
Verheugen, tam üyelik için 2013 tarihini gerçek-
çi görüyor.
Buna göre, müzakereler 7-8 yıl sürecek.
Ancak müzakere sürecini Türkiye'nin hızla kısalt-
ma gücüne ve yeteneğine sahip olduğu da ortada-
dır.
• • •
AB'nin Türkiye'nin üyeliğini geciktırme isteğınin, sa-
dece "ilk 10üyeyihazmetme ve Türkiye'nin hazmı-
na hazırianma "gibi, doğruluk payı içeren bir düşün-
ce ile mı ilişkisi vardır?
Bu istekte, "Avrupa 'nın ve Avrupalılığın sınırlan-
nın nerede bitmesı ve genışleme sürecinin coğraft
ve küttürel boyutlannın ne olması" tartışmasıyla bir
ilişkisi yok mu?
Var tabii.
Avrupa kültürü ve uygarlığı, geçmışıyle vardır. Kim-
se tarihini ve yaşadığı aşamalan, bu süreçte edindi-
ğı kültürel birıkimi silip atamaz. Yüzyıllar boyunca,
bu kültür, toplumsal dokunun; bilim, sanat, edebi-
yat ve hukukun; politikalann ve demokrasi anlayış-
larının dokusuna sinmiştir.
Avrupa kültürünün ve bu kültür üzerinde yükse-
len uygarlığın, Türkiye'ye, Islama ve Doğu'ya bakı-
şı, bir dizi gerçeklen de içeren negatif kavramlar ve
mitlerieyüklüdür. (Bu konuyu, yapılan ilginç biraraş-
tırmaya dayanarak, gelecek yazıda ele alacağım.)
Türkiye'nin tam üyeliğıne karşı geciktirmeli tutum-
lannda, şüphesız arka plandaki bu olumsuz düşün-
celer de rol oynuyor.
Gisgard d'Estaing'in "Türkiye alınmamalıdır" der-
ken, açtığı tartışma, bu arka plandaki "negativizm"i
gündeme getirdi ve tartışılmasını sağladı. Aslında
genel kanı, bu tartışmanın iyi de olduğudur. Çünkü
Avrupa'da da bir "yüzleşme" yaşanmasını sağladı.
Sonuçta, Avrupa kamuoyunda, Türkiye'nin, tarih-
sel ve kültürel gerekçelerte dışlanamayacağı ve Av-
rupa'nın bir parçası olduğu görüşü ağırlık kazandı.
Eğer toplumlan, doğruları ve yanlışlarıyla esas
geçmişleri yönlendirecekse, gelecekteki güzellikle-
ri yaşamak olası değıldir.
Çok şükür, insanlık tarihi, uygarlık, toplumlann ta-
rihi, böyle gelişmiyor ve ileriemiyor.
Bu nedenle, AB'nin bugünkü geciktirmeli tutu-
munda, geçmişin bazı gölgeleri olsa bile, AB'nin
önünde sonunda Türkiye'yi kapsayacağı konusun-
da bir görüşte uzlaşma vardır.
• • •
Kopenhag'dan çıkacak karar, belirsizlikler taşı-
mazsa, tam üyeliğin bir-iki yıl gecikmesi önemli de-
ğildir.
önemli olan, müzakere tarihinın verileceği günler-
de, Türkiye'nin bugünkü gibi, bu defa 25 ülke ile bo-
ğuşmak zorunda kalmamasıdır.
Kopenhag'dan, bu açıdan temiz ve belirtilikler içe-
ren, bugünkü gibi yeni tartışmalara yer bırakmaya-
cak bir kararın çıkmasıdır, istedığimız.
Böyle kesinlikleri içeren bir karar, Türkiye'nin önü-
nü açar, ülkeyi enerjik kılar, ıçınde bulunduğumuz eko-
nomik lyileşme ve demokratikleşme sürecini daha
iyi motive eder.
Tam üyelik konusunda belirsizlikler içerecek bir
Kopenhag karan ise önümüzdeki iki yıl içinde Tür-
kiye'nin tam üyeliğini yine tartışma konusu yapa-
caktır.
Bugünkü öyküyü iki yıl sonra sil baştan yeniden
yaşamaya ise hem duygu durumumuz pek elveriş-
lı değil, hem de bizim için ilginç bir özellik ve yenılik
içermiyor!
Aynca belirsizlikler, Kıbns ve Yunanistan ile so-
runlarımızı surekli çözümsüzlük çerçevesinde tuta-
rak, bu sorunları Avrupa'dan ve Yunanistan'dan
uzaklaşmamız için koz olarak kullanan tutucu çev-
relerin ekmeğine de yağ surecektir.
Bu çevreler. Türkiye'nin ancak sorunlannı çözerek
zenginleşebileceği ve gelişebileceği gerçeğini gör-
mek ıstemiyorlar...
Kasıtlı olarak....
Çünkü onlar için önemli olan, öncelikle minik ik-
tidarlannı ayakta tutmaktır.
obursaliu; cumhuriyet.com.tr
Türkiye'nin AB'ye maliyeti
12 milyarEuro
değerindekiyanlışlık
ANKARA (ANKA) -
Türkiye Araştırmalar
Merkezi (TAM), Türki-
ye'nin AB'ye yıllık ma-
hyetinin 8 milyar Euro
olduğunu bildirdi.
TAM, Türkiye'nin Av-
rupa Birliği'ne tam üye
olduğunu varsayarak
2001 yılı verilerine göre
bir maliyet araştırması
yapo. Türkiye'nin AB'ye
yılhk maliyetinin iddia
edildiği gibi 20 milyar
Euro değil, 8 milyar Eu-
ro olacağını ortaya çıka-
ran araştırmada, "Tür-
kiye 2001 yıhnda üye ol-
muş olsa> dı, AB bütçesi-
ne toplam 1^85 miryar
Euro ödeyecekri Bu öde-
meler ise geleneksd öz-
kavnaklarkalemine 504
milyon Euro, KDV öz-
ka>naklar kalemine 666
muyon Euro ve GSMH-
Özka\naklar kalemine
ise 814 miryon Euro ola-
rak gerçekleşti" denildi.
Araştırmaya göre, Tür-
kiye'nin alacağı kaynak
kapsamında aslan payı
tanm sektöründe olacak
ve 6 milyar 532 milyon
Euro verilecekti. Yapısal
fonlardan da önemli mik-
tarda kaynak alacak olan
Türkiye'ye 3 milyar 729
milyon Euro tutannda
bir meblağ yönlendirile-
cekti. Buna göre, Türki-
ye AB'ye ödediği her
bir Euro için 5.14 Euro
geriye almış olacaktı.