Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARAUK 2002 PERŞEMBE CUMHURJYET SAYFA
İLıJV\_liN \_JIVJJ. [email protected] 13
Turkiye'ye
linivan
• TOKYO(AA)-
Toyota'ıın Adapazan
tesisleriıde 2004
yılından ilibaren yeni tip
mınivan üretmeye
fcaşlayacagı bildirildi.
Şirket yetkilileri,
2004 yıknda, Avrupa
pazanm yönelik yeni tip
mınivan üretimine,
Türkiyede üretim yapan
Toyota Motor
ZSlanifacturing
Turkeyde başlanacağını
açıkladı
OziDıan: Haberter
dedikodu
•İSTA\BIJL(AA)-
Türk Sanaykileri ve
Işadamlan Demeği
(TÜSÎAD) Yönetim
Kurulu Başkanı Tuncay
Özilhan, başkanlık
görev süresinin 1 yıl
uzatılmasına ilişkin
haberleri "dedikodu"
olarak niteledi. Özilhan,
Türkiye"nin AB üyeliği
için müzakere tarihi
konusunda elde en kötü
tanh olarak 2005
bulunduğunu belirterek
"2004 Mayıs'ından
evvel bir tarih çıkması
ihtimali var. ama
çıkmasa da ben bunu bir
sonın olarak
görmüyorum'* dedi.
PftHemiz
açılan dava yok
• tSTANBUL(AA)-
Petrol Ofisi A.Ş., Iş
Doğan'la bırleşme
karannın iptali için
yatınmcılaı tarafindan
dava açıldıgına
ilişkin bir tebligat
alınmadığını bildirdi.
Borsa Başkanhğı'nın
talebine cevaben Petrol
Ofısi'ndenîMKB'ye
gönderilen yazıda,
şirkete şu ana kadar
konu ile ilgili herhangi
bir tebligat ulaşmadığı
bildirildi.
Kerevitaş'a
• İSTANBUL (AA>-
tstanbul Yaklaşımı
kapsamında borçlannı
yeniden yapılandırmak
için başvuıan Kerevitaş
Gıda aleyhine BNP Ak
Dresdner Bank
tarafindan açılan
davada, yaklaşık 1.8
trilyon liralık borcunu
Banka'ya 7 gün içinde
ödememesi halinde
şirketin iflasına karar
verileceği bildirildi.
Çalışaniar
hDJa yoksullaştı
• ANKARA(ANKA)-
Gayri safı vurt içi hasıla
(GSYIH) verilerine göre
milli gelir içinde iş gücü
ödemelerinin payı 2000-
200 l'de 2.4 puan düştü.
tş gücü ödemelerinin
milhgelirde 1999'da
yüzde 30.7 olan payı,
kur çıpasına dayalı
enflasyon hedefî içeren
ekonomık programın
uygulandığı 2000'de
yüzde 29.2'ye, ağır
ekonomik kriz yaşanan
geçen yıl da yüzde
28.3 'e kadar geriledi.
Iş gücü ödemeleri,
çalışanlara, gördükleri iş
karşılığında yapılan
nakdi ve ayni
ödemelerin toplam tutan
olarak alınıyor.
Bankafarın
notu yükseldi
• ANKARA/NEVV
YORK(AA)-Kredi
derecelendirme
kuruluşu Standard and
Poor's, Ziraat
Bankası'nın notunu, Iş
Bankası'nın ise
görünümü yükseltti.
Standard and Poors
yetkililen, Ziraat
Bankası'run notunun
yükseltilmesinin,
bankanın yeniden
yapılanma sürecindeki
ilerlemeyi yansıttığını
söylerken, Iş
Bankasrrun genel
görümününde yapılan
yükseltmeye neden
olarak da ekonomik ve
mali ortamda sağlanan
iyileşmeleri gösterdi.
Istanbul'da düzenlenen kongrenin 2. gününde AB'ye üyeliğin etkileri ve rekabet ele alınch
SanayihenüzhazırdeğüEkonomi Servisi - İstanbul
Sanayi Odası'nın (ISO) 50.
kuruluş yıldönümü etkinlik-
leri kapsamında düzenlenen
Sanayi Kongresi dün de yeni
oturumlara sahne oldu.
Kongrede, Doç. Dr. Ruhi
Gürdal tarafindan sunulan
"Türkiye'nin Sanayi Strateji-
si" araştırmasında imalat sa-
nayii işletmelerinin AB ve
AB dışı rakip ülkelere göre
rekabet güçleri saptanmaya
çalışıldı. Buna göre, Türkiye
sektörlere göre rekabet gücü
açısından oldukça güç du-
rumda.
ISO'nun çalışmasına göre,
en önemli rakip olan AB'li
firmalara göre imalat sanayii
• İSO'nun araştırmasına göre, Türkiye rekabet gücü
açısından oldukça güç durumda. En önemli rakip olan
i'li firmalara göre imalat sanayii içinde yüksek rekabet
gücüne sahip sektör bulunmuyor. işletmeler, rekabet gücü
için öncelikle "teknoloji yenilemeye" ağırlık verilmesi gereğine inanıyor.
YIL
içinde yüksek rekabet gücü-
ne sahip sektör bulunmuyor.
AB'li rakiplere karşı rekabet
düzeyi düşük olan işletmele-
rin toplam işletmeler içinde-
ki payı yüzde 66 düzeyinde
bulunuyor.
AB'li rakiplerine karşı re-
kabet gücünün yüksek oldu-
ğu saptanan işletmelerin ora-
nının en yüksek olduğu sek-
tör yüzde 23.7 ile giyim sana-
yii. İSO'nun çalışmasına ka-
tılan işletmeler, sektörlerinde
rekabet gücünün korunabil-
mesi için öncelikle "teknolo-
ji yenilemeye" ağırlık veril-
mesi gereğine inanıyor.
Türkiye cazip pazar
lç pazardaki yabancı rakip-
lerin dış pazardaki olası ra-
kipler olduğunun kaydedildi-
ği ISO'nın çalışmasında
şöyle denildi: "Türkiye GB
ile birlikte AB ülkeleri yanın-
da ortak gümrük tarifekrine
uyum nedeniyle birçok üçün-
cü ülke içinde cazip bir pazar
konumuna gelmiştir. Bu geHş-
me iç pazardaki rekabeti kö-
rükkmiş ve Türk işletmekri-
ni, rekabet gtiçlerini artürma-
ya zoriamışür."
AB'ye tam üyelik, berabe-
rinde standartlara uyum zo-
runluluğunun olduğu vurgu-
lanan Sanayi Kongresi'nde
sunulan çalışmada, işletme-
lerin yüzde 26.4'ünün AB
standartlan konusunda bilgi
sahibi olmadıklan dile geti-
rildi. Kongrede ele alınan ve-
rilere göre, "tşletmeler AB
standartlanna uyum açısın-
dan iyi bir noktada değü".
Üyekre şûkran plaketkri
Cevahir Kongre Merke-
zinde düzenlenen kongrenin
ana sponsorlan Akkök, Ça-
nakkale Seramik, Arçelik ve
Ülker oldu.
950 kişinin izlediği
kongrede katılımcılara
"İSO'nun 50. Yınnda Tûrk
Sanayii" adh kıtap dağıtırken
istanbul Sanayi Odası 'nın ku-
ruluşundan bu yana üyeliği
kesüıtisiz devam etmekte
olan 32 sanayi kuruluşuna
şükran plaketleri sunuldu.
Nobel Ödülleri
Ekonomiye
psikoloji
katkısı
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Bu yılın No-
bel Ekonomi Ödülü'nü alan Dani-
el Kahneman tsrail ve ABD, Ver-
non Smith de ABD vatandaşı. As-
lında bu ödülün adı,
tt
AHred No-
bel'in anısma Merkez Bankası'nın
ekonomi bilimi ödülü" ve Nobel'ın
vasiyetinde yer almadığı halde
1969 'dan beri verilmekte. Ödül tu-
tan, diğer Nobel ödülleriyle aynı:
10 milyon Isveç Kronu, yaklaşık
lOObindolar.
Kahneman, ekonomik analizle-
re psikolojiyi soktuğu için, Vernon
Smith de ekonomi araşhrmacılı-
ğına laboratuvar testini dahil etti-
ği için ödüllendirildi. Buluşlany-
la öncülük yapmış olduklan kabul
edüiyor. AUOredNobel'in ölüm yıl-
dönümü olan 10 Aralık'taki ödül
töreni ve görkemli kutlamalar için
Stockholm'e gelen iki ekonomist,
derhal basının ilgisini topladı. Ver-
non Smith ayağının tozuyla şöyle
konuştu:
"Bu ödüliçin adunın geçtiğini 20
yıldır duymaktayım. Şimdi niha-
yetsöyientilerdoğru çıkü ve ferah-
ladım. Ama bu süre zarfinda ak-
lunda yalnızca Nobel'in olduğunu
sanmayın. tnsan 20 yıl nefesini tu-
tamaz." Vernon Smith, teorilerin
gerçeği yansıtıp yansıtmadığının
deneme yoluyla ortaya çıkanlma-
sı konusuna, Harvard'da 1955'te
doktorasını verdiğinden beri kafa-
sını takmış olduğunu söylüyor.
Smith, 21 yaşındayken ilk kez oy
kullandığında oyunu sosyalist bir
adaya vermiş. Ulusal ekonomi
okurken sosyalizmi benımsemiş.
Şimdi ise serbest pazara ve küre-
selliğe inanan bir liberal olarak
kendini tanımlıyor.
'Ben ekonomist değüim!'
Daniel Kahneman, bu yılın eko-
nomi ödülünün bir psikoloğa ve-
rildiğini söylüyor Kcndİ3inc, eko
nomı dalına psikolojiyi katmış ol-
masrnın ulusal ekonomide bir de-
ğişikliğe yol açıp açmadığı sorul-
duğunda şu yanıti veriyor:
u
Ben,
ekonomide araştırmalann artık
daha farklı varsayunlaıia yapüdı-
ğmı gördüğüm için, bir miktar et-
kfli olduğu düşüncesuıdeyim."
Japonya robot teknolojisinigelişûrdi Japonya'nın ikinci büyük otomoth şirketi
Honda, iki yıl önce ürettiği roboru geüştir-
dL L2 metre boyunda olan Asimo isirrüi ro-
bot,yürüyüp menüven çıkamıyor ama sesleritanryor.insanjestkrini ve hareketkrüudeanlayBbüryor.HareketiıbaşjyanlımıyU,
insanlann tüm hareketkrini takip edebilen Asimo, kafasma yerieştirflen kamera ve hanzasındaki 10 farkh program sayesinde,
isünlerini kaydettiği insanlan görünce tanryor ve ismiy le hitap edebihyor. Çocuk sesi çıkaran Asimo'yu çağırmak isteyenin
kolunu başı üstündeçevirmesi yeterli, el sallanması halinde Asimo da el salhyor. Honda, yeni robotun malryetini açıklamazken
Asimo'nun, getecek yıl, sadece Japony a'da faaüyet gösteren şirketlere 162 bin dolara kiraya verileceği benrtildL (AA)
Enerjinin en ucuz şekilde sunulması gerektiğini belirten Bakan Güler:
Elektrikfiyaüarıdüşürülecek
Ekonomi Servisi - Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Hil-
mi Güler, enerjinin mümkün
olan en ucuz şekilde sunul-
ması gerektiğini belirterek
enerji fiyatlannı aşağı çeke-
ceklerini bildirdi. Türkiye
Enerji Forumu'nun ikincisi
dün Çırağan Sarayf nda baş-
ladı.
Dışişlen Bakanlığı, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-
ğı ve TÜBlTAK himayelerin-
de gerçekleştirilen Türkiye
Enerji Forumu üç gün süre-
cek. 16 ana oturum ve 12 ça-
lıştay ile yerli-yabancı sektö-
nl bir <ırdV<ı iîtîtutitck ul<uı lo-
Güler, bu dönemde üretimin
önündeki engelleri kaldıra-
caklannı. yabancı sermayeyi
yatınmlan için teşvik edecek-
lerini kaydetti. Güler, enerji
üretiminde yerli kaynaklann
kullanılmasına büyük önem
vereceklerini belirterek yatı-
nmlarda yerli-yabancı yatı-
nmcı arasında fark gözetme-
hai aşamaya geidi Elektrik fi-
yaonı aşağıya çekeceğiz'' de-
di. Güler, kayıp ve kaçaklann
yüzde 22 olduğunu, bunun
aşağı çekilmesi gerektiğini
vurguladı.
OECD Uluslararası Enerji
Ajansı Başekonomisti Fatin
Birol, AvTupa Birliği'nin
(AB) önümüzdeki yıllarda
• Üç gün sürecek olan Enerji
Forumu'nun açılışına katılan Güler,
elektrik fiyatlannın indirilmesine
yönelik çalışmalann nihai
aşamaya geldiğini açıkladı.
Güler enerjide vepyeni bir
rumda siyasi ve teknik yönle-
riyle enerjide yeni dönem ele
ahnacak.
Forumun açıhşında konu-
şan Enerji Bakanı Güler,
enerjide dahil olmak üzere
bütün alanlarda yepyeni bir
dönemin başladığını söyledi.
dönemin başladığını söyledi.
yeceklerini bildirdi. Enerjinin
mümkün olan en ucuz şekil-
de sunulması gerektiğini be-
lirten Güler, "Yüksek enerji
fiyaünı aşağrya çekeceğiz. Bu-
nunlaflgiliçalışmalanmız ni-
petrolde ve gazda dışa bağım-
lı hale gelecegini belirterek,
"AB eğer enerji kaynaklanna
yakınlaşmak istiyorsa Türki-
ye ile işbuiiği içindeolması ka-
çırulmaz'1
dedi. Birol, Türki-
ye Enerji Forumu'nda önü-
müzdeki 30 yıl içinde Çin ve
Asya ülkelerinin dünya ener-
ji talebine damgasını vuraca-
ğını, dünya enerji üretiminin
yüzde 95'ınin de OECD dı-
şmdaki ülkelerde olacağını
söyledi. Birol, "Dünyada ar-
tan sayıda ülkeve enerjikri sa-
dece bir avuç dolusu ülkeye
bağuttb hale gelecek" dedi.
Birol, önümüzdeki 30 yılda
bütün enerjide yapılacak bü-
yük yatırıma ışaret ederek,
Türkiye'nin elektrik sektörü-
ne yabancı sermaye çekmek
isteyen ülkelerle yanşmak zo-
rıınria nldiığunu kaydetti. Bi-
rol. "Kim daha çekici şartlar
sunarsa para oraya gidecek"
diye konuştu. TÜBÎTAK Baş-
kanı Prof. Dr. Namık Kemal
Pakda Türkiye'nin ekonomi-
sinin enerji yoğunluğunun
yüksek olduğunu belirterek
bunu kötü kolestrole benzetti.
LGITOPLUMUNA DOGRU/ ÖZLEM YÜZAK
Konu başhğı "Rekabette Glo-
bal Ölçek ve Teknoloji". Türki-
ye'nin izlediği gündemden ne ka-
dar farklı değil mi? "Kopenhag
zirvesinde Avrupa Birfiği Turki-
ye'ye tarih verecek mi vermeye-
cek mi? inak'a operasyon düzen-
lenecek mi? Kıbrıs sonınu ne
olacak" sorulannın yanıti aranır-
ken, 50. kuruluş yıldönümünü
kutlayan İstanbul Sanayi Odası,
düzenlediği Sanayi Kongre-
si'nde, küresel rekabette Türki-
ye'nin vizyonunu sorguluyordu.
Tabii geniş kitlelere ulaşabilme
umudu, yoğun 'öteki' gündem
arasında gümbürtüye gitti. Oysa
küresel rekabetteTürkiye'nin gü-
cü en az ötekiler kadar önemli...
İSO'nun düzenlediği panelde,
konusunda uzman yöneticiler
deneyimlerıni aktardılar. Interak-
tif bir paneldi. Panelistlerin yanıt-
ladıklan sorulara, izleyicilerde eş-
zamanlı olarak yapılan bir anket-
le katılabildıler. Anketteki sorular-
dan biri: "Sizce teknoloji üretebi-
lirmiyiz? "oldu.
3 seçenek vardı:
Türkiye Teknoloji Uretebilir mi?
1 - Teknoloji üretmek için eksi-
ğimiz yok.
2- Gerekli ortam yaratılırsa üre-
tebiliriz.
3- Olası değil.
Katılımcılann yüzde 81 gibi
ağırlıklı çoğunluğu 2. seçeneği
işaretlediler. "Gerekli ortam yara-
tılırsa Türkiye teknolojiuretebilir."
Çelişkiler ülkesi Türkiye değil
mi? 200 milyar dolann üzerinde
iç ve dış borç, ekonomik krızler,
işsizlik içinde boğulan Türkiye'de
birileri çıkıyor ve teknoioji ürete-
bilirız, diyor. İyi de nasıl?
Gelin baştan başlayalım. Ön-
celikle uluslararası pazara ulaş-
mak için global ölçekte uretim
yapmak şart. Global boyuta açı-
lırken ya şirket evlilıklerı yoluyla
teknolojitransfen yapacaksın. Bu
durumda küresel rekabette lider
değil, bir adım geride olursun...
Sürekli gelışim istıyorsan yapıl-
ması gereken tek şey: Üründe
farklılık yaratmak, yenilikçilık ve
teknoloji üretmek.
Bu noktada panelistlerin anlat-
tıklarmdan örneklemelerle gide-
lim. Avrupa'da 5. şirketini satın
alarak bir Avrupa markası olan
Arçelik'in Mekanik Teknolojiler
Yönetimi Başkanı Doç. Dr. Yalçın
Tanes "yeniUkçiliğin" altını çizer-
ken şu uyarıları yapıyor ''Tekno-
loji üretmediğimiz için canımızın
yanması lazım ki üretmeye baş-
layabilelim. Şimdi Türkiye'de bir-
çok sanayicinin canı yanma du-
rumunda. Yabancı know-how ile
gelıyor ve kısa sürede bütün pı-
yasayı ele geçiriyor. Yapılacak
şey ArGe'ye ağırlık vermek."
Peki sanayicinin önünde bu
kadarenge) varken, maliyetlerbu
kadar yüksek iken ArGe'ye nasıl
kaynak? Küresel rekabettekı gu-
cünü kanrtlamış şırketlerden biri
olan Vestel'ın lcra Kurulu üyesi
Cengiz Urtav Tayvan örneğini
veriyor Sanayi firmalan rekabet
öncesinde bir araya gelip ArGe
işbirliğini geliştirmeyi başardılar.
Böylece maliyetler de düştü.
Türkiye'de işbirlıği konusunda
kıpırtılann başlamış otduğunu öğ-
reniyoruz. TÜBlTAK-TlpEB Baş-
kanı Prof. Nevzat Özgüven,
20'nin üzerinde seramik şirketi-
nin bir araya gelerek seramik
araştırma merkezi kurduklannı,
TÜBlTAK ve üniversite-sanayi
üçgeninden yarartandıklannı an-
latıyor. Aynca Ege Ünıversitesi ve
Türk Tekstil Vakfı, tekstilcileri bir
araya getirerek rekabet öncesi
ArGe faaliyetlerinde bulunuyor.
Dolayısı ile ArGe (Araştırma-
Geltştirme) artık ekonomik bir ih-
tiyaç. Aynca devletın destekleye-
ceği, üniversite ve sanayinin or-
tak yapacağı bireylem. Batı ülke-
lerinde ArGe'ye kamu ile üniver-
sitelerin desteğı yüzde yüzde 25-
35 dolaymda. Sanayinin katkısı
ise yüzde 75'lere kadar çıkıyor.
Yani, ArGe daha çok sanayi ke-
simi tarafindan yapılıyor.
Türkiye'de ise durum tam ter-
sı. Eskiden toplam ArGe harca-
malan içinde sanayinin payı yüz-
de 18'lerde idı, şımdı ancak yüz-
de 35'lere çıkmış bulunuyor. Ye-
terli mı? Tabii ki değil. Ancak bu-
nun için önceArGe kültürüne sa-
hip olmak, yenılikçiliğin, farklılı-
ğın önemine inanmak gerekiyor.
feo Kalite ve Teknoloji Ihtisas Ku-
rulu (KATEK) bünyesindeki Ulusal
Rekabet Çalışma Grubu Başka-
nı Doç Dr. Talat Çiftçi, "Yeritlik-
çilıği yanlış şirketlerin ve Ar-
Ge'nin içine kilitlemek doğru de-
ğil, bu kavram aile ve yaşanılan
çevre içinde deyerieşmeli" diyor.
Çünkü yenılikçiliğin sağlayacağı
rekabet üstünlüğü olanaklan ger-
çekten çok fazla. Yine örnekle-
meden gidersek, bugün Sony fir-
masının çıkarmaya çalıştığı Play
Station 3, diğer ikisinden çok
farklı. Sony bu ürünü evlerdeki
her türlü cihazla bağlantılı yap-
mayı planlıyor. Amaç ise evlerde-
ki sayısal elektrikli ortamı eie ge-
çırmek. Burada da küresel işbir-
liklerinin önemi ortaya çıkıyor, ya-
ni, ömeğin Sony ile ışbirliğine ha-
zırlanan TV ya da beyaz eşya üre-
ticilerinin.
İŞÇENtNEVlîEİNİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Piyasa Tüccarı
Işbitirici Özal'a tapanlann Tayyip Erdoğan'ı ne-
den tuttuklan anlaşıldı. AKP lideri kendisine "işbitiri-
c/"den daha anlamlı bir kimlik buldu. "Piyasa tücca-
rı" olarak ilan etti. Piyasa tüccarlığından gelen nite-
liklerini sıyasette de kullanacağını, siyaset tüccarlığı
yapacağını söyledi.
Dün sabahki ekonomi haberlerinde, AB, Irak, Kıb-
ns gelişmelerinin yoğunluğunda, kaşla göz arasında
hükümetin yeni bir hazırlığını öğrendik. Hani kamu iha-
lelerinde yolsuzluklann önlenmesi adına, şefafiığı ge-
tiren ve yeni yılda yüaırlüğe girecek bir yasa vardı. Ka-
mu ihaleleri yürüıiüğe girecek bu yasaya göre Kamu
Ihale Kurumu'nun denetiminde olacaktı. Yasanın yü-
rüriüğü gerekli kurumlaşma için yeni yıl olarak belir-
lenmişti. Kurumun başl^nının verdiği bilgiye göre de
yasanın yıl başında yürüriüğe sokulmasını sağlamak
üzere gereken tüm hazırlıklar, kadrolar, eğitimleri sağ-
lanmıştı.
Önümüzdeki yıl için öngörülen kamu ihaleleri ka-
baca 100 katrilyonu aşacak. Aynı yasa kapsamında
olması gereken belediyelerin ihaleleri ise onun da çok
üstünde. Yapılan bir hesaplamaya göre ıhalelerin şef-
faf, denetim altında yapılması, kabaca 7-8 katrilyon-
luk birtasarrufu, kamu yararını sağlayacak. (Ihaleler-
deki usulsüzlükler nedenryle.)
Şimdi AKP iktidan bu yasanın yürürlük tarihini ne-
den ertehyor? Kamunun, belediyelerin oiağan ihale-
lerinin üstüne, AKP iktidannın ekonomiyi asfaltiama
ile krizden çıkarma projesini ekleyin. Asfaltiama iha-
lelerinin, kamu ihaleleri ile birlikte, denetimden uzak-
laştınlması için mi?
Nereden buldun yasasını ertelemekle yetinmeyip
yürürlükten kaldıran, ağırlıklı gücünü kayıt dışı eko-
nomiden alan AKP iktidanna, piyasa tüccartığından
siyaset tüccarlığına geçiş yapan Tayyip Erdoğan'ın
kimliğine, anlayışına aykın düşecek bir iş yok ortada.
Bu konuda yeri geldiğinde kamu yolsuzluklan üzeri-
ne atıp tutan medya yıldızlarımız ve şeffaflaşmayı
ağızlanndan düşürmeyen iş dünyamız ünlüleri ile bü-
yük örgütlerinin, elbette yasanın hazırlanmasında
doğrudan tarafolan IMF uzmanlannın asıl ne diyecek-
lerini çok merak etmekteyim.
Isterseniz şu anda ana gündemimizde olduğu için
siyaset tüccariığının, AB, Irak, Kıbns üzerine ülke çı-
karian, uluslararası iikeler yerine geçmesinin getirdi-
ği zikzaklar, sonuçlar üzerinde duralım. Okuyamadı-
nızsa önce, Şükrü Sina Gürel'in dün Dış Haberier
sayfamızda yayımlanan "Kopenhag'da Kesilen Ka-
sımpaşa Raconu" başlıkiı köşe yazısını okumanızı
öneririm. Kimilerine göre Şükrü Sina Gürel ülkemizin
şahinleri arasında sayılsa da konunun uzmanı, bilim
insanı. Üstelik eleştinsinde bile çok yumuşak, yapıcı,
ülke çıkariarı kaygısının sınırlan içinde kalmaya özen
göstennış.
Şükrü Sina'nın "Kasımpaşalılık Kopenhag'da mı
kalacak?" sorusu çok anlamlı. İlk yurtdışı seferlerini
başlattığında bu köşeden de vurgulandığı üzere res-
mi kimliği, sorumluluğu olmadan Tayyip Erdoğan'ın
yaptığı göruşmelerin sakıncalan, yarartan üzerine bü-
yük medya, yıldız yazarlar övgüler dizseler de sonuç-
lan ile ortada.
Piyasa tüccarı kültüründe, bir gün Belçika mode-
linden söz edip ertesi gün geri dönmenin, Irak ve Kıb-
ns'ın AB için birlikte pazariık konusu yapılmasında sa-
kınca görmemenin, sonra bu çizgiden çark etmek
zorunda kalmanın, Kıbnsta BM Genel Sekreteri'nden
gelen çözümü bir anda hemen sahiplenme, sonra
reddetme, tekrarsahiplenrnenin, ticari pazariık ahla-
kına çok uyan yanlan olabilir.
Ya AB'ye ortak olmaya çalışan, geçmişi olan bir
devlet kültüründe, yılların ürünü dış politikada atılmış
adımlan, aşılmış pazaıiıklan, gelenekleri, resmi tem-
sili, çizgisi hep korunmaya çalışılmış ülke çıkariannı
bir yana atmanın, yok saymanın sonuçlan ne olabi-
lir? Tabii ki bu devleti henüz resmen temsil etme hak-
kını, sıfatını üstünde taşımayan.başbakanolsada tek
başına bu yetkiyi üstlenemeyecek olan Tayyip Erdo-
ğan'ın özel verdiği, vereceği sözlerin fazlaca bir an-
lamı yok. Ama ya bu ülkeye yönelik görüntü?
En son dün Denktaş'a, kendi sağlığı elvermiyorsa
göruşmelere birini göndermesi yolundaki kamuoyu-
na açık yapılmış önerisi? öneri yüzde yüz haklı olsa
bile dış politika, Kıbns polrtikasının geleceği, yönlen-
dinlmesi öyle gayri ciddi, medya aracılığı ile yapılabi-
lir mi?
AKP Başkanf nın resmi srfatla olmayan yurtdışı se-
ferlennin başladığı günden bu yana, devletin resmi or-
ganlan, Dışişlen, hatta AKP hükümeti içinde, bakan-
lar, başbakan arasında yaratılan ayn çizgıde görün-
tülere, çelişen açıklamalara. Tayyip Erdoğan'ın ken-
di kendisini tekzip eden çıkışlanna, ortaya çıkan tab-
lonun bütünlüğüne bir bakın.
Bu görüntü ile Türkiye'nin ağıriığı, haklılığı, ciddiye-
ti yara almaz mı?
sonertg cumhuriyet.com.tr
BDOK'den TBMM'ye rapor
• ANKARA (ANKA) - Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu Başkanı (BDDK) Engin
Akçakoca yeni milletvekillerine. Türkiye
ekonomisinin kısa ve orta vadedeki gelişimi,
BDDK'nin sorunlan, BDDK'ye yöneltilen
eleştirilerin yanıtlannı içeren gizh' rapor gönderdi.
Akçakoca, olası Irak müdahalesi, Kıbns
çözümsüzlüğü ve AB ile müzakerelerinde
ortaya çıkacak olumsuz bir sonuçla faizlerin
yükselebileceğini ve bankalann likidite
ihtiyaçlannın ortaya çıkabileceğini belirterek
buna karşı alınacak önlemlerin önceden
kurala bağlanması gerektiğini bildirdi.
I
QN... J
\
1901- Italyan mucit Guglielmo Marconi, telsiz- J
telgraf sistemini geliştirdi ve Ingiltere'den Atlan- \
tik asın ilk mesajını yollamayı başardı. f
1925 - Ankara-Ereğli demiryolunun yapımına 1
ilişkin kanun kabul edildi. _ J
1952 - Istanbul'da yaşanan yeni bir balık akı-
nryla kilosunun fiyatı 50 kuruşa kadar düşen
uskumrudan Yunan ve Bulgar balıkçı gemi-
leri de satın aldı.
1990- Tahtakale'de Dolar ve Mark'ın hızlı
yükselişini durdurmak için Merkez Banka- ş
sı piyasaya müdahalesini arttırdı ve ban- 4
kalar arası döviz piyasasında dolar 20-30 ^
bin lira birden düştü.
fS©6-TürkiyeTütüncülerBankası, Ola-
ğanüstü Genel Kurulu'nda banka unva-
nına Yaşarbank'ı ekleme karan aldı.