Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ARALIK 2002 ÇARŞAMBA
+
CUMHURİYET SAYFA
AVRUPA BtRLİĞİ
zirve öncesi AB'ye mesaj
Başbakan Gül:
Avrupa
f
nin karan
siyasi olacak
ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Başbakan
AbduDah Gül AB'nin 12 Aralık'ta Tüıkiye'ye
haksızlık yapması durumunda bu karann
"Hderlerin siyasi tavn otacağuu" savundu. Gül,
"AB'nin alacağı siyasi karar. şiiphesiz ki bizi her
törlü sonımluhıktan uzak tu tacakür. Kimse bize,
şunu da yapmadmız. deme hakkma sahip
olınayacakür. Daha zengin, dünya olaylarında
daha stratejik rol oynamayı hedefleyen bir AB'yi
öztfiyorlarsa, o zaman Türknenin de AB'ye çok
şey katacağını hesaplamalan gerekir'' dedi.
Başbakan Gül, Insan Haklan Günü nedeniyle
düzenlenen konferansta ve partisinin Meclıs
grup toplantısında Kopenhag Zirvesi öncesinde
AB'ye mesajlar verdi. AB liderlerine "Getinyeni
bir dünyanın inşasında önemli roüer alahnT diye
seslenen Gül, "Kurnazhk ve bahander ileri
sürülürse Türkiye onurunu her zaman muhafaza
edecektir. Türkiye her zaman güçlü olacakür"
görüşünü dilegetırdı. Gül, AB ile Kıbns
sorununun çözümü arasında bağlantı
G
— ^ — — — ^ ^ — — bulunduğunu
_ belirtirken Avrupa
ul, ABnınalacağı ülkelerinin
siyasi karar, şüphesız kı hderlerine dönük
bızi her türlü uyansını "Bu evin
sorumluluktan uzak içüıe hep beraber
tutacaktır. Kımse bize, girdiğimizde zaten
şunu da yapmadınız, sorunlar
deme hakkma sahip kendiüğinden
olmayacakrir. Daha çözülecektir. Ama
zengin, dünya AB, Kıbns
olaylannda daha stratejik sorununun
rol oynamayı hedefleyen çözümünü daha
bir AB'yi özlüyorlarsa, o kronikhale de
zaman Türkiye'nin de gedrebüir. Çözümü
AB'ye çok şey zorlaşünnak çok
katacağını hesaplamalan kcrfav biryoMur" |
gerekir" dedi. sözleriyle sürdürdü.
" — — — — — ^ — — Evrensel kurallan
herkesin uygulaması gerektiğini aktaran Gül,
Türkiye'nin de bunu amaç edindiğini, bu yönde
birçok reformlar yaptığını vurguladı. Gül, i
Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğuna işaret
ederken "Bazı eksikHklerin farkında olduğunuız
için yeni yeni reform pakederi geçiriyoruz. 57.
hükumet döneminde önemli refonnİar yapıku.
Bb göreve geiir gehnez iki reform paketini
TBIVEVFye gönderdjk" diyerek üzerlerine düşeni
yapöklannı belırtü. Başbakan Abdullah Gül.
Türkiye'nin son 10-15 yıl içinde yaşadığı
korkunç terör eylemleri nedeniyle karşılaşılan
sıkınülann insan haklan reforralannın
gecikmesine yol açtığınnı altını çizdi.
Le Monde'a makale
Fransız Le Monde gazetesinin bugün tarihli
erken baskısında bir makalesi yayımlanan
Başbakan Gül, "Türkiye Azimle AB'de" başlıklı
yazısında, Tüıkiye'nin AB'ye üyelik
müzakerelerinin başlama tarihinin en geç 2003
ohnası gerektiğini söyledi. Gül, "Türkiye, ilk
genişleme dalgası sona ermeden, yani 2Ö04'ten
önce, Kopenhag'da AB'den müzakerelere
başiamak için kesin tarih bekliyor* dedi. Gül,
işkence ve kötü muameleyle mücadelede "smr
hoşgörii" yaklaşımının hedeflendiğıni belirtti.
İKV Baskanı Eris:
GümrükBirliği'ne
yeni düzenleme
Ekonomi Servisi - tktisadi Kalkınma Vakfi
(ÜCV) Başkanı Meral Gezgin Eriş, AB'nin çok
uzak bir müzakere tarihi vermesi durumunda
Türkiye'nin Gümrük Birliği'nde zarar gördüğü
konulan yeniden görüşebileceğıni söyledi. Eriş,
Kopenhag'da verilmesi goreken müzakere
tarihinin 20O3 yılı olduğunu belirtti. ÎKV
Başkanı Eriş, Türkiye Metal Sanayicileri
Sendikası'nm (MESS) "ABUyuni Projesi'nin"
tanıhldığ] toplanhsının ardından gazetecilerin
sorulannı yanıtladı. Eriş, "Müzakere tarihinin
2005 ohnası uygun mu? Eğer bu şeküde uzun
vadeh' bir tarih öngörülürse Türkiye GB'den
çıkmah m" yönündeki soruya "AB, 2005 derse
— — — — — — — — — bunu mutiaka
\jf revizeetmek
1VI eral Gezgin Eriş, zorunda kalacak,
AB'nin çok uzak bir 2005 mutabık
müzakere tarihi vermesi olduğumuz bir
durumunda Türkiye' nin tarih değü. Bence
Gümrük Birliği'nde müzakerenin
zarar gördüğü konulan başlama tarihi
yeniden görüşebileceğini 2003 oünah.
söyledi. Eriş, Gümrük
Kopenhag'da verilmesi Büüği'nhı
gereken müzakere Tüıidye'ye zarar
tarihinin 2003 yıh veren yönleri var.
olduğunu belirtti. Süreç daha da
11
uzunsürerse
Türkrve bu yönleri yeniden müzakere edebifir"
diye yanıt verdi. Eriş, Türkiye için AB'nin
alternatifinin olmadığını belirterek
Cumhurbaşkanı Sezer'in Kopenhag Zirvesi'ne
gittnemesinin anlayışla karşılanması gerektiğini
kaydetti. Eriş. "Saym BaykaPın gftmemesi de
sürpriz değiL Eğer gitseydi şaşüacak şey olurdu.
Cumhurbaşkanı Sezer'in gitmesi de zaten
gereğinden fazla ağırhk oluştururdu" dedi.
Bütün Türkiye'nin 12-13 Arahk Kopenhag
Zirvesi'ne odaklandığını belirten Eriş, şunlan
söyledi: "Peld eğer tam arzu ettiğimiz gibi bir
sonuç çıkmazsa ne olacak? 40 yılhk ortakuk
iişkimizL, uyıım çabalanmıa bir kenara bırakıp
tam üyetik hedeflnden vaz nu geçeceğiz.
Keânlikle böyle bir şey olmaz. AB üyeliği
Türkiye'nin çağdaş geleceğidnf
Ankara tavır belirlemeye çalışıyor. AB ile köprüler atılmayacak, gümrük birliği sürecek
Türkiye'nin kozuihalelerSERKAN DEMİKTAŞ
ANKARA - Türkiye. Avrupa Bir-
liği'nin (AB) kritik Kopenhag Zirve-
si'ne birgün kala zirveden çıkabile-
cek sonuçlara göre uygulayacağı po-
litikayı saptamaya çalışıyor. Cum-
hurbaşkanı Ahmet NecdetSezer baş-
kanlığmda yapılan sürpriz zirvede,
Kopenhag'dan ne tür karar çıkarsa çık-
sın AB ile köprülerin atılmaması an-
cak Türkiye'nin üyelik sürecıne za-
rar veren Almanya ve Fransa gibi ül-
kelere tepki gösterilmesi göriişü be-
nimsendi. Bu ülkelerin başta savun-
ma sanayii olmak üzere ihalelere
alınmaması da verilecek tepkiler kap-
samına alındı. Tam üyelik müzake-
relerine 2003 yıh içinde başiamak
BerlİII Ve ParİS'e t e p k i Türkiye, Kopenhag Zirvesi öncesinde son pozisyonunu
Cumhurbaşkanlığı'nda yapılan sürpriz zirvede belirledi. Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Gül ve
Genelkurmay Başmanı Özkök'ün katıldığı toplantıda AB'nin, en geç 1 Mayıs 2004'e kadar tarih
vermemesi durumunda Türkiye. Almanya ve Fransa'ya sert bir tepki verecek. Başta savunma sanayii
olmak üzere bu iki ülke şirketlerinin ihalelere ahnmamalan verilecek tepkilerden biri olarak görülüyor.
isteyen Türkiye, pazarlıklar kapsa-
mında son tarih olarak, birliğin 25
üyeye çıkacağı 1 Mayıs 2004 tarihi-
ni masaya yatınyor. Kıbns Rum Yö-
netimi'nin (KRY) "Kıbns Cumhu-
riyeti" adı altında AB'ye davet edil-
mesi durumunda ise Türkiye, sert
bir açıklamayla tepkisini dile getir-
meyi planhyor.
Türkiye'nin son 2 yıldır bekledi-
ği, AB ile ilişkilerinin geleceği açı-
sından büyük önem taşıyan Kopen-
hag Zirvesi umut vermiyor. 12-13
Arahk günlerinde toplanacak AB
Konseyi, aralannda Kıbns Rum Ke-
simi'nin de bulunduğu 10 ülkeye
üyelik için kapılannı açarken Türki-
ye'yle müzakerelerin başlaması için
önerilen 1 Temmuz 2005 tarihini öne
çekmeye yanaşmıyor. AB'den son
gelen olumsuz duyumlar, Cumhur-
başkanlığı'nda yapılan zirvede değer-
lendirildi. Cumhurbaşkam Sezer'in
başkanhğında yapılan toplanüya Baş-
bakan AbduDah GüL Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyü-
kelçi Uğur Ziyal katıldılar. Zirvede
ele alınan bazı konular ve Türki-
ye'nin geliştirdiği politikanın ana
hatlan şöyle:
Son tarih Mayıs 2004: Tür-
ldye, Kopenhag Kriterleri'ni yerine
getirmiştir. Hükümet, Danimarka'ya
gönderilen "niyet mektubunda"
TBMM'ye sevk edilen ve sevk edi-
ÜYELİĞtN KOŞULU
Kopenhag
kriterleri
karşılanmalı
22 Haziran 1993 tarihinde yapılan
Kopenhag Zirvesi'nde, Avrupa
Konseyi, Avrupa Birliği'nin
genişlemesinin Merkezi Doğu
Avrupa ülkelerini kapsayacağmı
kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık
için başvuruda bulunan ülkelerin tam
üyeliğe kabul edilmeden önce
karşılaması gereken kriterleri de
belirtmiştir. Bu kriterler siyasi,
ekonomik ve topluluk mevzuatının
benimsenmesi olmak üzere üç gnıpta
toplanmıştır.
Siyasi kriter: Demokrasiyi, hukukun
üstünlüğünü, insan haklannı ve
azmlık haklannı güvence altma alan
kurumlann varlığı.
Ekonomik kriter: Işleyen ve aynı
zamanda birlik içinde rekabetçi
baskılara ve diğer serbest piyasa
güçlerine dayanabilecek bir serbest
piyasa ekonomisinin varlığı.
Topluluk mevzuaünın benimsenmesi:
Siyasi, ekonomik ve parasal birliğin
hedeflerine bağlı kalmak üzere
üyelik için gerekli yükümlülükleri
yerine getirebilme kapasitesine sahip
olmak.
Avrupa Birliği 1993 Kopenhag
Zirvesi'nde kabul edilen
tam üyelik kıştaslan
Siyasi kıstas: Ülkede demokrasi,
hukukun üstünlüğü, insan haklanna
ve azmlık haklanna saygıyı teminat
altma alan istikrarh kurumlann
varlığı.
Ekonomik kıstas: (1) İstikrarh piyasa
ekonomisinin mevcudiyeti: (2) başta
AB olmak üzere dış dünya rekabetine
dayanma kapasitesi.
Uyum kıstası: Siyasi birlik ile
ekonomik ve parasal birlik de dahil
obnak üzere, AB'nin müktesebatma
uyum kapasitesi.
Tayfiın Gültekin,
dün Kopenhag
şehir
meydanında
Danimarkahlatia
ve dünya
basınıyla buluştu.
Birçok
Danimarkahnın
şaşkm bakışian
arasında etinde
Türk bayrağıyia
şehir
meydanında
bulunan Noel
ağacı etrafinda
birturatan
Gühekin,
insanlann farkh
olmalanmn
dışlama ile sonuç
vermemesi
gerektiğini
söyiedL
Üyelik için bisikletle 2400 km.
SADtTEKELİOĞLU
KOPENHAG - Besteci Tayfun Gültekin, Türki-
ye'nin Avrupa Birliği üyeliği için başlattıgı bisiklet-
le Avrupa turunu Kopenhag'da tamamladı.
Almanya - Danimarka sınınndan cumartesi akşa-
mı gıren Gültekin, dün Kopenhag şehir meydanında
Danimarkalılarla ve dünya basınıyla buluştu. Birçok
Danimarkahnın şaşkın bakışian arasında elinde Türk
bayrağıyla şehir meydanında bulunan Noel ağacı et-
rafinda bir tur atan Gültekin, insanlann farklı olma-
lanmn dışlama ile sonuç vermemesi gerektiğini söy-
ledi. AB politikacılannın sergilediği aynmcılık ve
dışlama çabalanna karşı protesto olarak nitelediği bi-
siklet turu esnasında Yunanistan, ttalya, Almanya'yı
geçen Gültekin, Kopenhag'da tanıtma çalışmalanna
konserve dinleti çalışmalanyla devam edeceğini söy-
ledi ve zirvenin yapılacağı Bella Center kongre mer-
kezi önünde davasının savunuculuğunu yapacağını bil-
dirdi. 14 Kasım günüIpsala sınırkapısından çıkan Tay-
fun Gültekin 2400 kilometrelik bisiklet turunu Ko-
penhag şehir merkezinde bir tur atarak tamamladı.
î ^ ^ ^ ^
lecek olan reform paketleri hakkın-
da bilgi verdi. Böyle bir ortamda Tür-
kiye'yle tam üyelik müzakereleri
2003 yılında başlatılmahdır. Türkiye
için kabul edilebilecek son tarih, 1 Ma-
yıs 2004'tür. Bu tarihten sonra AB,
25 üyeli bir birlik olacakhr ve Türki-
ye karan daha da zor alınacaktır.
Ankara b e k l e m e d e : Alman-
ya ve Fransa, Türkiye ile müzakere-
lerin Aralık 2004'te bir kez daha gö-
rüşülmesinin ardından 1 Temmuz
2OO5'te başlatıhnasını istiyorlar. Bu,
Türkiye için geç bir tarihtir. AB için-
deki bazı ülkeler de bu tarihin öne çe-
kilmesi için uğraşıyorlar. Dolayısıy-
la zirveden çıkacak karar ortada.
2003 Selanlk beklentlsi:
Ankara'ya gelen duyumlar arasında,
AB'nin Türkiye için karannı Ko-
penhag Zirvesi'nde almaması, bunun
gelecek yıl Selanik Zirvesi'ne erte-
lenmesi önerisini geliştirdiği de bu-
lunuyor. Böylece AB'nin, yeni Türk
hükumetinin çıkardığı reformlan uy-
gulaması sırasında gözlemleme ola-
nağını elde edeceği kaydediliyor.
Böyle bir önerinin gelmediği, gelir-
se değerlendirilebileceği belirriliyor.
AB güvenllirliğfni kaybe-
d©T: Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Ve
tarih verihnesini isteyen Portekız, Is-
panya, Italya v e hıgıltere büyükelçi-
lerini davet ederek Ankara'nin me-
sajlanm bir kez daha AB'ye iletti.
Uğur Ziyal, göriiştüğü büyükelçile-
re, "AB ûıandmcıhğını kaybetnieye
başhyor" mesajı verdi. AB'nin çifte
standart uyguladığını anlatan Dışiş-
leri, "AB. bir kurallar bürünüdür.
Ada>'ülkelerin uyacagı kuralar ise Ko-
penhag Kriterleri'dir. \B, 2 ülkenin
(Almanya, Fransa) kendi değerien-
dirmeleri ışığında geliştirdiği tutumu
takımrsa Kopenhag Kriterleri'ni bir
yana aünış olur. Bu da AB için bir çe-
Kşki yaranr. AB'nin yaratnğı bu çe-
ttşkryi gidermesi ve ne olduğuna ka-
rar vermesi'' gerekir mesajını iletti.
AB İle köprüler atılmama-
ll: Zirvede, AB'nin 2005 için tarih
için tarih karannı vermesi durumun-
da izlenecek politika da görüşüldü. Se-
zerve Özkök'ün, Türkiye'nin AB'den
başka bir seçeneği olmadığı görüşü-
nü vurgulayarak Gül'e de "köprüle-
rin atümamasr gerektiği mesajını
verdikleri öğremldi. Bu kapsamda,
tepkinin bir kurum olarak AB'ye de-
ğil, Türkiye'nin adaylık sürecini en-
gelleyen Almanya ve Fransa'ya ve-
rilmesi öngörüldü. Başta savomma
sanayii ihaleleri olmak üzere bu iki
ülkenin devlet ıhalelerine alınmaya-
bileceğı kaydediliyor. Bir hükümet
yetkilisi, "2005 karannı verirlerse,
teşekkür eder, döneriz ama yolumu-
zu değiştirmeyiz, Türkiye'nin başka
seçeneği yoktur" dedi.
Kıbns İçin zaman: Zmede.
Kıbns sorunu ve BM'nin girişimle-
ri de değerlendirildi. Türkiye'nin Kıb-
ns'ta çözüm istediğini, ancak bunun
için zaman gerektiği değerlendirme-
sinin yapıldığı öğrenildi. BM'nin ye-
ni planının zirvede ele ahnmadığı
kaydedildi.
Ecevit: AKP lideri egosunu tatmin ediyor. Baykal: Cumhurbaşkanı'nin zirveye katılmama karan yararlı
ANK\RA (Cumhuri>et Bürosu) - DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit, ÂKP Genel Başkanı Re-
cep Ta>yip Erdoğan'ın yurtdışı gezılerinin ve te-
maslannın anayasal bir dayanağı olmadığını be-
lırterek "Samyorum kendi egosunu tatmin ediyor.
Acayip bir dunun. Yapüğı görüşmelerin devieti
bağİayan bir tarafiolamaz" dedi. Ecevit, AB'nin
yeni hükümeti tanımak ısteyeceğini, hemen umut-
suzluğa kapılmamak gerektiğini vurguladı Cum-
huriyet'in sorulannı yanıtlayan Ece-
vit, AB ile ilgili şu değerlendirme-
yi yaptı: "Kopenhagiaügflişuaşa-
madâ ön açıklama yapmak istemi-
yorum. 1999 Arahk aymdaki Hel-
sinkitopianosmda, Lüksemburguan
daha ohımhı bir hava oluşmuştu.
Bizbazı konulan kabul ermediğimi-
zi biklirince, gece \-ansi zharete ge-
b'p orta >ol bubna>a çahşmışlardL
Bunınmuştu da. Şimdi yeni bir hü-
kümet kuruidu. İktidar değişikU-
ğini görmek isteyeceklerdir. Işimiz
kola> değil. Hemen umutsuzhığa
kapılmamak gerekir. Türkrve'nin
büyüktüğünden gelen kaygüan var.
Onun için çok ivimser, umuthı de-
ğilim. Bu iktidar döneminde geoşmelerin ne ola-
cağmı bir süre izkmekten yana görünüvorlar.'"
Ecevit, Erdoğan'ıngezilerineilişkinsoruyuya-
nıtlarken "Acelesi \ar gibi hareket ediyor. Resmi
bir kimliği de yok. Anayasal yetkiyle dolasmıyor.
Esjgörühnemiş bir ola>'.Milletvekffi[otamayan, baş-
bakan olaman'an bir kimse, başbakan üstü v^tkî-
leıie dünyayı dolaşmaya kalkrvor. Bu ciddhetten
uzak bir şey. Kendi egosunu tatmin etmiş oluyor"
diye konuştu.
ABD Başkanı George Bush'un ve öteki Banlı
ülkelerin Erdoğan'ın hızla bir şeyler yapma duy-
gusundan yararlanmak istediğini söyleyen Ece-
vit, "Tabii onlann bu degerlendirmesine dhece-
gim bir şey yok. Kendi açılanndan bakryorlar.
Ama dunun üzücü. tşbaşma gelen bir kişryi ger-
çi hangi işbaşında belli değü, ama hemen istem-
îerini kabul ettirmenin arayışma girnoriar'" de-
ğerlendirmesini yaptı.
DSP Genel Başkanı Ecevit, Erdoğan'ın bu
gezilerinin devlet işleyişi açısm-
dan bağlayıcı olamayacağına dik-
kat çekti. "Erdoğan seçilemediy-
se seçilemedi, böyle mi yapması
lazım, hükümetin en bü\ük zaafi
bu durumdur" diyen Ecevit, ya-
sa ve anayasa değişiklikleri pa-
kerini de parti kurmaylanna ince-
lettiğini söyledi.
Ecevit, "Kıbns'tald süreci na-
sddeğerlendniyorsunuz" sorusu-
nu şöyle yamtladı: "Saym Denk-
taş'la New York'tan hareket et-
meden önce konuştum. Bir ikigün
içindeyinekonuşacağtm. Yoğungö-
rüşmeleri var. Umarun gelisme-
ler onun ko>duğu perspektif çer-
çevesinde ohır. Denktaş'labizim Dışişleri arasın-
da bir görüş aynoğı yok. Kimileri sanki Denktaş
ortadan kalkârsa bu iş hallohır diyorlar. Kendi-
lerini aMatnorlar. Denktaş'la Türkiye Cumhu-
riyeti'nin çizgisi hep a> nı olnıuştur."
Hükümetin IMF ile görüşmeleri sürdürme ka-
rannda olduğunu vurgulayan Ecevit, "Ekono-
miyi bizim de\Tettiğimiz mirasm üzerine otur-
tuyoriar. Umanm değerini binrler. Enflasyonun
düşmesi hükümetin ve tophımun lehine bir du-
rumdur" dedi.
tstanbul Haber Servisi-CHP Genel Baş-
kanı Deniz Ba> kaL Türkiye'nin AB 'ye üye-
lik muzakerelennin başlatılmasındaki "er-
teleme ve ayak sürüme yaklaşunlarmın,
Türldye'ye objektif davranüdığı iddiasını
kökhl bir biçimde çüriittüğünü'" söyledi.
Kıbns gibi bir konunun üyelik müzakere-
leri için bir aday ülkenin karşısına getiril-
mesinin ilk kez karşılaşılan bir yaklaşım ol-
duğunu belirten Baykal, "Çok kaba bir bi-
çimde 'Kıbns sorununu çö-
zün, diğer sorunlan ondan
sonra ele alınz' dhe Kıbns
Türkiye'nin önüne konuhı-
yor. Bunu sağhkh bir dış po-
titika olarak kabul etmekçok
güçtür'' dedi.
Marmara Üniversitesi Av-
rupa Topluluğu Enstitüsü ile
Bremen Üniversitesi tarafin-
dan dün MÜ Rektörlüğü' nde
"Türldye'nin Avnıpa Birü-
ği'ne Geçiş Sürednde Türk-
Ahnan ffişkikrinin Etkfleri"
konulu bir konferans düzen-
lendi. Toplantı başlamadan
önce gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in, 12 Aralık'ta Kopenhag'da
yapüacak zirveye kaûlmama karanna hakver-
diğini söyledi. Baykal, Cumhurbaşkanı'nın
karannın, Türkiye'nin tatminsizhğinin, mem-
nuniyetsizliğinın, kırgınlığının uluslararası
düzeye yansıtıknası bakımından yararlı ol-
duğunu belirtti. Almanya Başbakanı ile Fran-
sa Cumhurbaşkanı'nın, Türkiye'ye üyelik
müzakereleri için 2005 yıh temmuz ayında
bir takvim verilebileceğini açıklamalannın
Türkiye"de ciddi bir tereddüt yarathğını be-
lirten Baykal,
a
Bu. Türkiye'nin hakhobna-
yan bir muameleye tabi tutubnası anlgmma
genr" dedi. Baykal, AB'ye üye olmuş ve
olacak ülkelerden hiçbirinin müzakerelerin
başlaması için Türkiye gibi yıllarca bekle-
mek zorunda kalmadıklannı ifade ederek
"Konu, sadece umduğumuzdan daha uzun
süre bekleyecek olmanuz değildir. Asıl so-
run. bu süreç içinde karşılaşa-
cağunız engellerin de artacak
oimasHhr" diye konuştu.
Kıbns konusu ile Türki-
ye'nin AB'den tarih alması
arasında bir paralelliğin ku-
rulduğunu belirten Baykal,
"Denktaş Kopenhag'a cagrû-
nuştır. ElbetteKlerides de çağ-
nlacaknr. Onlerine bir paket
konulacaktır. Önce bunu im-
zalaym, dh eceklerdir ve onun
imzalanmasından sonra Tür-
khe'nin AB için takvim tale-
bi ortadaki bütün açıklamala-
ra, belgelere iribar ermeden
değerlendirilecektir'' dedi.
Almanya'nin Türkiye Büyükelçisi Dr.
Rudoh"Schmidt ise Türkiye'nin AB'ye üye
ohnası için Kopenhag kriterlerinin yanı sı-
ra ekonomik rekabet gücünün de bir kıs-
tas olduğunu belirterek "Türkiye acaba ge-
lecek kuşaklara iş imkânı sağlavabilecek
midir>t>ksa üyeükten sonraTürk vatandaş-
lan Barı'ya mı göç edecektir; bu bir kıstas-
ür ve Türkij'e bu rekabet gücünde olnıab-
dır" diye konuştu.