Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11ARALJK 2002ÇARŞAMBA CUMHURıYET SAYFA
V enenezüella da Devlet Başkanı Hugo Chavez'in
istifası îalebiyle biryü içinde dördüncü kez
başlatılan genelgrev nedeniyiepetrol sektörüfelce
uğradı. Yetkililer, genel grevyüzünden petrol
üretimi ve ihracatının durma noktasına
geldiğini helirterek bununfaturasının ülke *
için çok ağır olacağı uyarısında bulundular. f
ABD nin geçen yılki başarısız darbe girişimi
ile ûişkisine dair kuşkular açıkhğa
kavuşrnazken, son haftalarda Venezüella da
yaşananlarşu soruyu akla getiriyor: Acaba
ülkedeki "muhalefet" gerçekten Venezüellah
bir hareket mi, yoksa ülkedeki petrol
üretimini kontrol etmek isteyen ABD li petrol
tekellerinin "işbirlikçileri" mi? Dünyada petrol
üretimi, satışı vefiyatlandırmasıkonusunda
daima son sözü söyleyen ABD 'nin petrol ithal ettiği
üçüncü sıradaki ülke olan Venezüella'yı "vuruş
mesafesinde " tutmak isteyebileceğini düşünmek için
çok neden var. Bu nedenlere, ABD 'nin, petrol
piyasasındaki bir başka kritik ülke olan Irak'a
yönelik savaşplanı da eklenebilir ve soru tekrar
sorulabilir:
Muhalefet gerçekten
Venezüellah bir hareket mi?
HABERLER [email protected] 11
Sermaye sahiplerinin ve sendika ağalarımn
desteklediğiABDyanhsı generallerin geçenyıl nisan
ayında giriştiği darbenin başarmzhkla sonuçlandığı
Venezüella da kargaşa dinmekbilmiyor. Ülkede
demokratik ve kitlesel bir muhalefet hareketi
geleneğinin olmadığına işaret eden Chavez 'in
"darbecifaşistler'' olarak nitelediği "muhalefet
güçlerinin ", 10 gün önce başlattıkları genelgrev,
ekonomiyi çökertme amacı taşıyor. Chavez, genel
grevi "petroldağıtımım baltalamayayönelikdarbe"
olarakgörüyor ve muhalifleri kendisini devirmeye ve
petrolü özelleştirmeye çalışmakla suçluyor.
Gösteriler sırasında çıkan kargaşada 3
kişinin ölmesiyle gerilimyükselirken
Chavez, seçim takvimi için
görüşme önerdi. Amerikan
Devletleri Örgütü Genel
Sekreteri Cesar Gaviria 'nin
gözetiminde oluşturulan
"diyalog masası "nin,
muhalefetin genelgrev
çağrısı yüzünden askıya
alınan çalışmaları, geçen
cumartesi tekrar
başlamıştı.
Hugo Chavez'in iktidan, halkçı uygulamalan yüzünden sürekli tehdit altında
abuçsuzlann önderiENGtNAŞKEV
Venezüella'nın 24 milyonluk nüfusunun
yüzde 60'lık kesimini oluşturan yoksullar, ba-
şansız darbe sonrası başkanlık koltuğuna ye-
niden dönen önderleri için sevgi gösterilerini
sürdürürken, iş dünyası, karteUerin egemen-
liğindeki medya, bir bölüm yüksek rütbeli su-
baylar ve sayısı epey kaJabahk emekli gene-
ralJer, yeni birdarbeninprovasına başladı. Ve-
nezüella'nın "pabuçsuzlan"na, tüm yaşamı-
nı adadığını tekrarlaytp duran Hugo Chavez,
ABD destekli karşıt cephenin sokakJardaki
gövde gösterisine karşın, ordunun içındeki
çokgüçlü müttefUderinin ve onu büyük bir sev-
giyle destekleyen yoksullann, yeni bir darbe-
yi önleyeceğine inanıyor.
Birparaşüt subayı olarak 1992'de kendi dar-
besini yapan ve darbesi başansızlıkla sonuçla-
nan Chavez, o yıllarda ortaya attığı siyasal, sos-
yal ve ekonomik reform tasanlanyla Venezü-
ella toplumunu allak bullak etmişti. Başansız
kalan o darbe sonrası, kendisini "yaimayak do-
Jaşan yurttaşlann önderi" olarak tanımlayan
Chavez, 4 Şubat 1992 günü ülkesinin TV'lerin-
de şu demeci okumuştu: "Tüm Venezüella
1989'daJd defaşet veridhalk kalkışntalannın baş
sorumlusu IMF'vi asla unutmadL Hepsi birbi-
> p a y
ten aciz hırstrfaJrdan oluştuğunu da herkes biö-
yor. Toplumu pençeleyen yolsuzhık veahlak dü-
şüklüğü, tüm geleceği Irîrlenmiş ülkeninportre-
g oJdu." Başansız darbesınden sonra, karşıtla-
nnın alayh olarak, yandaşlannın sevgiyle koy-
duğu "Ffcbuçsuzlann önderi" deyişüıi çok se-
ven Chavez, "IMF'nin önerdiği kemer sıkma
programlan
1
'nın ardından yaşanantopfumsalpat-
lamada 200 yurttaşın canını yitirmesini hiç
unutmamıştı.
Yolsuzluk ve yofcsuHufla lcaryt
Venezüella'nın son askeri düctatörünün 1958'de
ıktidardan uzaklaşnnlmasuıı izleyen yılJar, "De-
mokratikHareket-DA" ve "HıristiyanDemok-
ratik Pterti - COPEI" adlı tki partuîin danışıkh
Venezüella 'da mohalefetin gerçekJeştirtfiği her gösteri, Chavez vandasJarnun da bemen sokağa dökülmesme neden oluyor. Ülkede "muhalefet gösterfle-
rine karşı gösteri yapmak" bir âdet hafine gehniş durumda. Üstetik bu eyfemler, her defasmda son derece görkemti ve coşkulu ohryor. (Fotoğraf: AP)
dövüşe dönüşen devlet yönetimi, çok kapsam-
lı bir yagma ve yolsuzlugun simgesi oldu. 40
yılı aşan bir sürede, devletin petrol gelirini iç
eden 2 büyük parti, yoksulluğun hızla katlan-
dığı bir adaletsizlik ortamı yaratmışlardj. Cha-
vez, bu ortamın tek umudu olarak ünlendi. 1994
yılında, kendi darbesiyle bağlantılı soruştur-
malann durdurulması ve affedilmesinin ardın-
dan, "BeşinciCumhuriyetE\1enıi"adlı birpar-
ti kuran Chavez, bagımsız üç küçükpartiyle bir-
leşerek, yüzde 56'lık oy çoğunluğuyla 1998'de
başkanûk koltuguna orurdu.
GüneyAmerika'nın özgürlük simgesi Simon
Boüvar'dan esuılenen ve "Bofivara Devrim-
ciler" adıyla da andığı parrisinin, Kongre'de
büyük çoğunlugu ele geçirmesinin ardından,
tüm yerel politikacılan değiştiren Chavez, bir
ievrimi gerçekleştirdiği inancındaydı ve bun-
ia haklıydı.
îokak çocuklannın ofcula tiönüşii
1999'da anayasayı değiştiren Chavez, ülke-
in adını "VenezüdBaBoövarCuınhumıeti''ne
;virdikten sonra, 2000 yılında seçımlere gi-
îcek, 2007 yılına kadar6 yıl süreyle yine baş-
m seçilecekti. Venezüella'nın ciddiyet tut-
ınu ve asık yüzlü siyasal görüntüsünü de de-
ştiren Chavez, partisinin yandaşlanyla yü-
yoişlere katılıyor, mitinglerde şarkılar söy-
^ordu. Her pazar televizyonda "Alo Baş-
n" adlı birprograma çıkan Chavez, telefon-
soru yönelten yurttaşlara yanıt veriyordu.
:nflasyonu yok eden Chavez, tüm siyasal
;amının en büyük savaşımının enflasyonu
ımek oldugunu söylerdi. Yüzlerce okul
n ve sağlıkharcamalannı önemh ölçüde art-
n başkan, yeni hastaneleryapördı. Bir mil-
sokak çocuğunun okullara dönmesini sağ-
ın Chavez, ülke çapında kapsamlı bir ba-
yındırlık faaliyeti ve ucuzkonutyapımını baş-
Iatn. On binlerce işsize iş sağlayan başkan, ül-
kedeki yollarda çukur kalmadıgından da öv-
HEMEN ŞİMDİ CELIYORUZ, SELAM OLSUN BOLİVAR'A
güyle söz ediyordu.
Zenglnlerln muhafefetl güçlenlyor
OPEC ülkelerini ikna eden Chavez, çok sı-
kı bir üretim politikasının benimsenmesiyle,
daha yüksek fiyath petrol stratejisini yaşama
geçirmiş ve uluslararası iribannı güçlendir-
mişti. 2001 yılı başuıda talihi değişmeye baş-
layan Chavez, sarsılan ekonomi ve ülkeyi bir-
denbire içine alan suç dalgasıyla birlikte tep-
ki almaya başladı. Pusuda bekJeyen tüm düş-
manlannın çok yönlü saldınlanyla karşılaşan
Chavez, büyük iş çevrelerinin, sendika ağala-
nnın ve varsıl toplum kesiminin örgütlü dire-
nişiyle yüz yüze geldi. 10 Kasım 2001 'de Ve-
nezüella oligarşisinin Örgütlediği ulusal grev-
de, sokakJan dolduran kalabalık "Chavez is-
tifa" diye tempo turuyordu.
Demirbaş muhalefet parrilerinin su gibi para
akıttığı karşıt kampanyada, RdeTle olan yakın
dostluğu nedeniyie Chavez'e çoktan eskimiş bir
alışkanlıkla, kızıl sempatizanı diye saldınnak mo-
da haline getirildi. (>tada, Chavez'in karizma-
sına eş bir siyasetçi olmadığı için, emekli subay-
lara göz diken patronlar, "EmekK Generafler
Derneği Frente''yi de aralanna alrraşlardı.
'Ünlformaya saygısı yoir
Frente'nin başkanı olan emekli general Ma-
nuel Andare, "Chavez'in, üniforma saygısmı
hiçesaydığınıveCastroha>ranı oldugunu" sık
sık kamuya açıklıyor ve gazetelerde 100 emek-
li general arkadaşının imzası bulunan ilanlar-
da, Chavez'in Kolombiyalı gerillagrubu FARC
ile sıkı fikı oldugunu duyuruyordu.
Güçlenmesı süren muhalefet, son zamanlar-
da "Castro destekli bir iç siiahlanma" senaryo-
sunugündeme soktu. Tüccarve sanayicilerin de-
Geçenyılki darbe girişiminden sonra, Cha-
vez'in "bir deti olduğu ve devleti yönetecek
beynioJmatögı" savlan ortayaaölmıştı. 1997'de
Ekvador'da seçımleri kazanan Lübnan kö-
kenli Başkan Abdala Bucaram'ın, akıl al-
maztavırlanyla isnfaya zorlanışını örnekse-
çen Venezüella sağı,Chavez'in dekafayı oy-
nattğını öne sürüyor bu sıralar.
Oysa koltuguna yeniden oturan Chavez'i,
büyük sevgi gösterileriyle selamlayan 120
binkişilik "Pabuçsuz" kalabalıgı, "Ştaıdiber
zamanJdnden dahafarfa" bağınyordu. Cha-
vez'in başansız kalan 4 Şubat 1992 darbesi-
ni anımsatan posterlerde, bereli genç önde-
rin yüzü görülüyordu. Balkona çıkanChavez,
ttpkı Fîdel gibi 4 saat konuştu yandaşlanna.
Oabinlerce "Pabuçsuam"başında,Chavez'ı
süngeleyen fcumızı bereler vardı. Konuşur-
ken "TeJePromp - elektronik nutuk makme-
aCkullanmayan Başkan, hep gürüldeyen ba-
riton sesiyie,
a
£squaiidos-biravuçhıkönem-
stzazmhk" diye adlandırdı darbecileri. "Bo-
fivar Dalgası" şarbsını söylemeye çağıran
Chavez,yapüğı etidleyici konuşmayia tüm yı-
ğınlan coşkuya boğacaktı. Üniversiteliler, îi-
se öğrencUeri, işçiler ve partililer rengârenk
gömlekleriyle durmadan havaya sıçnyoriar-
dı. Yaşh ninelerin ve çocuklu analann göz-
leri nemliydi. Chavez, bir dalga gibi ileri ge-
ri yüriiyen binlerce *ftI>oçsuz'
B
un yeni birşar-
kıya başladıklannı duyunca, yığinlara kaül-
dı. Dalga dalga ileri geri yürüyen halk 'He-
menşnndigetiyonız,seiamobunBofi\ar'a''
şarkısına başlamıştı.
nerimindeki TV'lerde sunulan bu senaryoya gö-
re, Chavez yeni bir darbeye karşı bır yandan
yandaşlannı silahlandınyormuş, bir yandan da
Küba'da eğitim gören 500 kişilik bir ekibi ha-
zır tutuyormuş. Bu iftira kampanyasına kimse
inanmamakla birlikte, Chavez için kanıtsız id-
dialann gündeme getirilmesi sürpriz sayılmı-
yor. Venezüella'da Chavez'i tutkuyla sevenleri
bulmakhiçdezordeğil. "Pabucsuzfann''hemen
hemen tümü. büyük ve küçük kentlerde, gece-
kondulardan anndınlmış tepelerdekı 15 katiı
ucuz halk apartmanlannda yaşıyor. Chavez'in
yaptırdığı ve her kafı bir başka renkten olan bi-
nalara "23 Ocak ApartDianlan" adı takılmış.
Chavez'in partı arkadaşlannın birinden esin-
lenen bu ad, gerçekte 1958'in 23 Ocak'ında
devrilen asken diktatör General MarcoPerez Ji-
menez'denkaynaklanıyor. "Pabuçsuzlann''otur-
dugu aparrmanlann üst bölümlerinde, Cha-
vez'in parti renkleri olan siyah-kırmızı bayrak-
ların yanında "Chavez sen çok yaşa" sloganı
görülüyor. Başkenttekı "PabuçsuzJann" apart-
manlanrun birinde. bezden flamalarda şu yazı-
lar var: "Bolhar taburiarı kurun", "Simgemiz
Che"ve"Biziyenemezsiniz''. Hemen her yok-
sul mahallesinde, sosyal yardım amaçh "Si-
mon BoüvarKüJtürDernekfcri" kuran Chavez,
gençlere kıtap sevgisini aşılamaya çalışıyor.
Halka sporhizmetleri, dans dersleri, yabancı dil,
\e sağlık eğitimi verilen bu derneklerde, duvar-
lan Che'nin ve diğer GüneyAmerikalı devrim-
cilerin resimleri süslüyor.
Güçsüz halk yığınlan arasmda yoğun des-
teği olan Chavez, çok geniş bir toprak refor-
mu gerçekleşrirmeye hazırlanıyor.
Buyazı, Ucla, Nation, Progressive, Washing-
tonPost, Boston Globe (ABD), Granma (Küba),
Toronto Star, Globe and Mail (Kanada) adlı
dergı ve gazetelerdenyaratianılarak derlendı.
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ SİNA GÜKEL
Kopenhag'da Kesilen
Kasımpaşa Raconu
Birmanşet: "Erdoğan AB'ye Raconu Kesti: Çif-
te standardyapma, duygulanmıztzedeleme, yok-
sa... " Bir başkası: "Yolumuza giderız. "Demek ki
Endoğan Kopenhag'da Danimarka Başbakanı Ras-
mussen'le göruştükten sonra bazı gerçeklerin ye-
ni farkına varmış, umutlan tükenmiş, kalbi kınlmış,
kolayca gerçekleşeceğini umduğu "tarıh alma"
işindedüş kınklığına uğramış ve Kasımpaşa raco-
nunu kesivermekten kendıni alamamış! Oysa Ko-
penhag'daki görüşmenin başında -yine aynı ga-
zete haberine göre- Erdoğan, Rasmussen'e da-
ha önce sözünü verdiği "güvence mektubu"nu su-
narak, "tarih verin, Kıbns sorununu çözmek için
Denktaş'/ ikna edelim" diyerek çok "iyiniyetle" işe
başlamış.
Aslında Tayyip Erdoğan, hangı yetkıye sahip ve
hangı gerekli konumda olduğu bilinmediği halde,
Avrupa Bırliği ve Kıbns "sefeıierine" başlarken, en
uyumlu tutumlarla işe girişmemiş miydi? Avru-
pa'dan "fa/7rıa/ma/r"uğrunaKıbns'ta "işlerinınso-
run değil çözüm üretmek" oldugunu, Annan Pla-
nı'nın kısa sürede "müzakere edilereksonuca bağ-
lanmasını" savunmuyor muydu? Üstelik, bu söz-
leri biryandan Batılı yetkıliterden, öte yandan da Türk
medyası"ndan alkış toplamıyor muydu? Şımdı ne-
den "racon kesıyor" ve yine aJkış alıyor?
Eğer AKP Hükümeti ve Erdoğan, Batı'ya kendi-
lenni kabul ettirip dışandan içeriye, herkese hoş gö-
rünüp meşnjiyet kazanma gayreti yerine, gerçek-
ten yapıcı bir dış politıka yürütmek niyetınde olsa-
lardı, bu ışi geçmişin birikimlerinden yararlanarak
ve usulune uygun biçimde yaparlardı. Başından
beri Erdoğan'a ve AKP Hükümeti'ne "AB ve ABD
ile kim yetkiliyse o görüşsün, üstelik konulan bile-
rek ve heradımdabiröncekinireddeden sözlersarf
etmedengörüşsün" diyenler ışte, ışin sonunda ge-
lınecek bu noktaya önceden işaret edıyoriardı.
Erdoğan ve AKP iktidan dış politikadaki önemli
konulan, beledıyede ımar planını değiştirıvermek-
le kanştırmasa ve özenli davransaydı, Türkiye'nin
uzun dönemli çıkariannı tehlikeye atmadan yol al-
ması ve eski kazanımlan da heba etmemesi mum-
kün olabilirdi. Oysa gereksiz bir hevesle ve alabil-
diğıne dağınık ve tutarsız bir tutumla, işı Kopen-
hag'daki "racon "a kadar vardırdılar.
Daha öncekı hükümetin temsilcilerine, yine za-
manında görüşülmüş olan AB devlet ve komisyon
sorumlulan "2002Ağustosu'nda gerçekleştirdiği-
niz reformlatia Ulusal Programınızı tamamladınız"
diyerek Türkiye'nin hakkını teslim etmışken ve tek
karşı sav olarak "uygulamaya ilişkin kaygılannı"
öne sürdüklerinde de uygun yanıtı almışken, AKP
iktidan neden AB yolundakı kazanımlan hiçe say-
ma "raconuyla" işe başlama yanlışını yaptı? Oysa
devlettesüreklilık ilkesi, bunca belge, bellek ve bü-
rokrasi işte bunun için, kazanımlar hiçe sayılmasın
ve kimse aldatılmasın diye vardır. Ama Erdoğan ve
AKP, sanki reformlar "tarih almak" için yetersizmiş
gibî yeni "paket" telaşına girip, üstelik bır de Kıb-
nstakl hak veçıkarlanmızdan da ödün venebilecek-
leri izlenimı yaratmaktan çekinmediler.
Bundan yaklaşık ikı ay önce, henüz devlet poli-
tıkasından sorumluyken, "AB eğer Türkiye'ye öte-
kiadaylaria eşit davranmaz, bütün gerekliliklerye-
rinegetiriimiş olduğuhalde Kopenhag'dayine Tür-
kiye'ye hak ettiği verilmezse, Türkiye 'yi hangi hü-
kümetyönetiyorolursa olsun, kamuoyumuzdakidüş
kmklığı doğrultusunda, GümrükBiriiğı dahilbütün
Hişkilen'mizigözden geçirmekaran alabilir" demiş-
tim.
Bakalım haklı çıkacak mıyım? Yoksa Kasımpa-
şalılık, Kopenhag'da mı bırakılacak?
Pazar ekonomisine karsı olunca
ABD Chavez'i
istese de sevemez
• Pazar ekonomisinin Venezüella'yı bir
cehennem açmazına iteceğini savunan ve
Afganistan'da ABD'nin "teröre terörle yanıt
verdiğini" düşünen Chavez'in VVashington
tarafindan kabullenilme ihtimali yok gibi.
Hugo Chavez'e yöne-
lik darbe gırişıminde par-
magı bulunduguna inaru-
lan ABDyönetimi, Vene-
züella başkanına dönük
soğukluğunu gizlemeyi
pek beceremiyor. Petrol
üretimınden alınan dev-
let vergisini yüzde 16 'dan
yüzde 30'a çıkaran Cha-
vez, petrol fiyatlannı et-
kileyecek bu girişimin
yanı sıra, OPEC örgü-
tünde üretim denetimini
öneren tavnyla Washing-
ton 'da kaşlann çattlması-
na yol açtı. Son dönem-
de yükselen petrol fiyat-
lanndan Chavez'i sorum-
lu rutan ABD, Başkan'a
Irak ve Iran'la kurduğu
yakın ilişkilerden ötürü
de tepki duyuyor. Vene-
züella, petrol dışsatımın-
da da dördüncülüğü elde
tutan önemli konumuy-
la GeorgeBush vönetimi-
ni çok kaygılandınyor.
ABD'yi eleştiriypr
Chavez'in öteden beri
ABD'ye yönelen eleşti-
rileri, son sıralarda
ABD'nin öncülük ettiği
neo-liberal uygulamala-
nnı hedefliyor. 100 binki-
şilik bir partı mitingin-
de, pazar ekonomisinin
Venezüella 'yı bir cehen-
nem açmazına iteceğini
söyleyen Chavez, en sert
eleştirilerini ABD'nin
Afganistan'daki terör sa-
vaşına yöneltmişti.
"Amerika'nın teröre te-
söy-
leyen Chavez, elinde tut-
tuğu dev posterlerdeki
yanıkgövdeli Afgan ço-
cuklarını kanıt olarak
göstermişti.
MuhaJefete mesafeh'
Venezüella'daki muha-
lefet ve ABD'nin ortak
bir çizgide görünmekten
titizlikle kaçındıklannı
vurgulayan Amerikalı ga-
zeteci Steven Dudley,
"ABD hükümetine baş-
vuran sağ muhaJefetin,
Washington'un bir dar-
beyi destekleyip destek-
lemeyecekJerini sorduğu-
nu" belirtiyor.
Nitekim darbe konu-
sundaki ısteksiziiğini Be-
yaz Saray sözcüsü Ric-
hard Boucher aracıhğıy-
la belirleyen Bush yöne-
timi, "Ba23 darbe tasa-
rancKi subavlann başvu-
rup başMUTnadığnu" so-
ran gazetecılere şu yanı-
tı verdı:
"Srvasaldeğisim yanb-
lannm,buamaçlarmı de-
mokratik ve anavasal bi-
çimde gerçekleşiirnıele-
ri gerekir.''