Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
lmtiyaz Sahibi: COIHURÎYET VAKFT
adına tLHAN SELÇUK
Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim
Yıldız # Yazıişleri Müdürü: SaKm
Alpadan#Sorumlu Müdür. Mehmet
Sucu # Haber Merkezi Müdürü:
Hakan Kara
tstıhbarat Cengiz Yıldırım # Ekonomr. Öz-
lem Yüzak # Külriir Egemen Berköz 0 Spor
Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Satni Ka-
raören # Düzeltme Abdullah Yazıcı # Bil-
gı-Belge EdibeBuğra • YurtHaberlen: Meh-
met Faraç 0 Avrupa Temsılcisı: Güra\ Öz
YaymKurulu:İlhanSelçuk(Baş- AnkaraTemsılcisı Mustafa Balba) AtatürkBuhan Müessese Müdürü: Erol REKLAM: P.M. Ltd. şti. • Genel
kari). EmreKongarlDanışmanl, No. 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020(7 Erkut • Koordınatör: Mûdûr Gûttıin Erdumn • Koonünator
Orhan Erinç. Hikıtıet Çetin- haU, Faks:419502
7
#tzrmrTemsılcisı SerdarKızık, Ahmet Korulsan • Mu- Reha lşmnan • Genel MudürYrd •
kaya. Şiikran Soner. İbrahim H.ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220. Faks:4418745 hasebe Biilent \ e n e r • Sevda Çoban • Fınansman Mudûm
" " ' " ~ " ~ . -- - - - - - . . Idare-Hüse>in Gürer Çetin Erduran Tel 0212 51407 53-
• Satış FaziletKuza 513 8460-61. Faks 0212 513 S463
Yıldız, Orhan Bursalı. Musta-
fa Balbay, Hakan Kara.
y
AdanaTemsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119
S No 1 Karl.Tel'363 12 11. Faks: 363 12 15
Ya>ımtayan: Yem Gün Haber Ajan-ı Basın ve V a\ıncılık A Ş Bukı: Sabah \ ayıncıhk. A Ş
TurkocagıCad 39 41 Cagaloğlu 34134 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel IÛ212I5I2O5 05120 hat>
Faks (0 212ı 513 85 95 11 ARALIK 2002 lmsak:S.3~ Güneş:7.12 Öğle: 12.04 İkindı: 14.22 Akşam:1644 Yatsı. 18.12
Mad Max filminde oynayacak
• LOS ANGELES (AA) - Amerikalı
aktör Mel Gibson, dörduncüsü
çekilecek "Mad Max" filminde
oynayacak. Daily Variety gazetesinin
haberine göre ünlü aktör, 104 milyon
dolarlık yeni projede alacağı rolle 25
milyon dolar kazanacak. "Fury Road"
adlı fılmin çekimine gelecek mayısta
Avustrarya'da başlanacak. Diğer Mad
Max filmlerini yöneten George Miller,
son üç yıldır üzerinde çalışttğı "Fury
Road" filmini de yönetecek. Mel
Gibson. bu yıl vizyona giren "Signs"
(Işaretler) filminde de rol aldı.
Sigara üreticileri kaybetti
• BRÜKSEL (AA) - Sigara üreticileri,
Avnıpa Birliği'nin (AB) en yüksek
yargı organı Adalet Divam'nda açtıklan
davayı kaybetti. Lüksemburg'daki
Adalet Divam, tngiliz Imperial Tobacco
IMT.L ve îngüiz- Amerikan üretici
firma Tobacco BAT'nin açtığı davada,
sigara üreticilerinin paketlerin üzerine
yazılması gereken uyanlara olan
ihrazlannı reddetti. Sigara üreticileri,
AB'nin sigara paketlerinin ön yüzünün
yüzde 30'u. arka yüzünün ise yüzde
40'ının sigaranın sağlığa zararlanm
anlatan uyanlan koyma zorunluluğuna
karşı çıkmışlardı.
Parfüm spermlere zararh
• WASHINGTON (AA) - Amerikan
bilim adamlan, parfümde ve bazı
güzellik ürünlerinde bulunan bir
maddenin spermlere zarar verdiğini
ortaya çıkardı. Environmental Health
Perspectives dergisinde yayımlanan
habere göre, Harvard Üniversitesi'nde
görevli bilim adamlan 168 erkek
üzerinde araştırma yaptı. Bilim adamlan,
araştırma sırasında spermlerdeki DNA
bozukluklan ve parfümde bulunan
kimyasal madde diethylphthalat (DEP)
arasuıda bağlantı olduğûnu tespit etti.
Jüprter'in küçük uydusu
• WASHEVGTON (AA) - Amerikan
uzay sondası Galileo, Jüpiter'in küçük bir
uydusunu keşfetti. Düşük yoğunluğa
sahip uydunun yüzeyinin delik deşik
olduğu bildirildi. NASA
astronomlanndan John Anderson,
Galileo'nun keşfettiği uydunun elmaya
benzediğini, uydunun hafif
yoğunluğunun da şaşırhcı olduğûnu
kaydetti. Amalthea adı verilen
kızılımtrak uydunun boyunun 270, eninin
130 km. olduğu belirtildi. Anderson,
uydunun ortalama yoğunluğunun buza
yakın olduğûnu belirterek "Tuhaf şekli
de uydunun karşılıkh çekim etkisiyle bir
arada duran çok sayıda parçadan
oluştuğunu düşündürüyor" dedi.
Yurtlarda evlat edinilecek değil çoğunlukla korunmaya muhtaç çocuklar kalıyor
600 aileçocukbekliyorESRAAÇIKGÖZ
Istanbul'da 600 aile evlat edın-
mek ıçin çocuk bulamıyor. Sos-
yal Hizmetler ve Çocuk Esirge-
me Kurumu'nun (SHÇEK) yuva
ve yurtlannda 1720 korunmaya
muhtaç çocuk olduğûnu belirten
tl Müdürü Kahraman Eroğlu,
"Bugün itibanyla evlatiık çocuk
yok, çünkü yuvalardaki çocukla-
nn anne- bâbalan var" dedi.
Ekonomik zorluk çeken ya da
parçalanmış ailelerin çocuklan-
nın şu anda kurumda kaldığını be-
lirten Eroğlu, "Anne-babalar, ba-
kacakdurunmıobnadığıicinçocuk-
larmı kurumumuza bırakıyor, du-
rumlan düzelince geri anyor. Za-
ten bize cvlathk verilmek için ge-
len çocuk bir hafta içinde evlat edi-
necekaikye verilir'* diye konuştu.
Ailelerin evlat edinmek için ço-
ğunlukla kız çocuklannı tercih et-
tiklerini belirten Eroğlu, şöyle de-
vam etti: "Aileler genellikle bir-
den fazla çocuk görmek istiyor.
Her afleye üç çocukla buluşma ola-
nağı veriyoruz. Ancak aileler bu
konuda fîziksel ısmmaya ihtiyaç
duyuyor. Tercih ediien yaş grubu
0-1 yaş."
Evlat edinmek isteyen ailele-
rin, SHÇEK il müdürlüklerine
başvurarak dilekçe vermeleri ge-
rekiyor.
tl müdürlüklerinde ailelere. ev-
lat edinmenin hukuki, ruhsal ve
psiko-sosyal özellikleri anlatılı-
yor. Gerekli evrakın tamamlan-
ması, ev ziyareti ve görüşmeler so-
nucunda, evlat edinmeleri uygun
görülen aileler. başvuru tarihleri
esas alınarak sıraya alınıyor.
Ev incelemesinde, kişinin yok-
sulluk ya da zenginliğine degil, ço-
cuğa yeterli sevgi, şefkat ve gü-
venin venlebileceği düzenleme-
nin evde olup olmadıgına baktık-
lannı vurgulayan Eroğlu, evlat
edinmek isteyen ailenin. bir yıl
çocuğa bakması gerektiğini, bun-
dan sonra uygun göriilmesi ha-
linde çocuğun vekaletinin aileye
verildiğini anlattı.
Eroğlu, bundan sonra da kont-
rolün devam ettiğini, çocuğun mut-
suz olması, şiddete, istismara ma-
ruz kalması halinde aileden alma
haklannın bulunduğunu vurgula-
dı. Türkiye'de koruyucu aile uy-
gulamasının çok yaygın olmadı-
ğuıa dikkat çeken Eroğlu, koru-
yucu ailede yetişen çocuğun, an-
ne-baba. kardeş sevgisini yaşa-
bildiği için çok daha mutlu, sağ-
lıklı yetiştiğini belirtti.
Eroğlu, "\uvalarda30çocuğabir
gönüDü anne düştüğü için iletişim
kurmak zorlaşıyor.
Bu nedenk çocuk-
lann ev ortamla-
nnda büvüme-
Jeri çok önem-
B. Koruyucu
aüe olama-
yanlar da
yurüannuz-
da gönûllü
anne-baba
olarak çalışıp
yardımetsinİer ,
bu çocukiara"
dedi.
BEKÂRLAR DA
EVLAT EDİNEBİLİYOR
• 30 yaşını doldurmuş ya da en az 5
yıldan beri evli olan çiftler ile 30
yaşını doldurmuş evli olmayan
bıreyler evlat edinebiliyor.
*/ Bir çocuğun evlat edinilmesi, evlat
edinen tarafından bir yıl süreyle
bakılmış ve eğitilmiş olması |
koşuluna bağlı bulunuyor. §
*/ Evlat edinen ile evlat edinilen
arasında en az 18 en fazla 40 yaş fark
olması gerekiyor.
• Çocuk sahibi olan çift ve kişiler de
evlat edinebiliyor.
Unlüler tehdit istemiyof
Amerikalı unlüler, ABD Başkam
George Bush'un, Irak'la ügâi
tehditkâr konuşma tarzına son
vermesi konusunda bir mekrup
yayunlayacak, Aktör Mike FarreD
ve Anjelica Huston'un
yayimlay acağı mekrubu
imzalayan yüzlerce ünlü arasında
Kim Basinger, Matt Damon,
Laurence Fishburne, Ethan
Havvke, Uma Thurman,
Samuel L. Jackson, Jessica Lange
ve Martin Sheen'de
bulunuyor. Mike Farrell, geçen
haziran ayında da Senato'nun,
ülkedeki nükleer atığın
Nevada'daki Yucca
Dağı'na gömülmesi planına
karşı oy kullanması için
benzer bir mektup kaleme almıştı.
Kl ABD BAŞKANI SAVAŞ KONUSUNDA UYARDI
Nobel Banş Ödülü
Jimmy Carter'a verildi
OSLO(.\A)-2002 Nobel Banş Ödülü,
"anlaşmaziıklann banşçı yoUardan
çözümü için yorulmadan mücadek
veren" eski ABD Başkanı Jimmy
Carter'a dün törenle verildi. Carter,
Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenen
törende ödülü aldıktan sonra yaptığı
konuşmada, önlem amaçlı bir savaşın
sonuçlannın felakete yol açacağı
konusunda uyanda bulundu. Eski
başkan, "Gfinümüzde düm^da en az 8
nükleer güç olduğûnu hanrlayatam,
bunlardan 3'ü uluslararası gergüıUğin
yüksek olduğu bötgelerde komşulannı
tehdit etmektedir. GüçJü ülkelerm
ükesel olarak önlem amaçta bir savaşa
girmeleri geçmisteki örneklerde olduğu
gjbi felaketlere \v\ açabah-" dedi.
78 yaşındaki Demokrat Partili Carter
konuşmasında, Cumhuriyetçi Partili
ABD Başkanı George Bush'un Irak'a
olası harekâtını telaffuz etmemekle
birlikte, anlaşmazlıklann BM
aracıhğıyla çözülmesi gerektiğini
vurguladı. Carter şöyle konuştu:
"Küresel anlaşmazlıklann banşın
vurgulandığı, digerleriyie u\nm içinde
güçlü ittifaklar ve uluslararası bir
uziaşnıa zemininde çözüme
kavuşturuhnası gerektiği açıkbr.
Eksiklikleri bulunsa bile sorunlann BM
aracıhğıyla cözübnesi gerektiği
konusunda hiçbir şüpheye yer yoktur."
ABD'nin Metropolitan Müzesi'nden ilginç haber
Hitit'te Noel Baba izleri
ANKARA (AA) - ABD'nin dünyaca ünlü Met-
ropolitan Müzesi'ndeki geyik şekilli bir kabın
üzerinde, Noel Baba iııanışındaki bazı figürle-
rin izlerine rastlandı. Hitit mitolojısindeki Tan-
n Telepüıu efsanesini konu alan M.Ö.
14. yüzyıla ait eserdekı fıgürler,
Noel Baba'nm "çam ağacuu,
hediye dolu torbasını ve araba-
suu çeken geyiklerini" çağnştı-
nyor. Dil ve Tanh-Cografya Fa-
kültesi öğretim üyesi, eskiçağ tarih-
çisi Hititolog Yrd. Doç. Sedat
Erkut, Norbert Schimmel Ko-
leksiyonu'nda bulunan eserin
Anadolu kaynaklı olduğûnu belirtti. Er-
kut, kabın üzerindekı figürlerle anlatı-
lanlann karşılıklannı Boğazköy Hitit
tabletlerindeki çiviyazılı belgelerde de
bulduklannı söyledi. Tann Telepi-
nu'nun güzel şeylerle dolu torbası, torbanın
asıldığı yapraklannı dökme>
r
en kutsal ağaç ve
geyik motifınin Noel Baba'nın çevresindeki
simgelerle aynı olduğuna işaret eden Yrd. Doç.
Erkut "Bize göre Aziz Mcholas bir din adamı
okhığundan, olayin zamanla dini bir gö-
rüntüye büründüğünü ve günümüze de
Noel Baba imajınm bu şekilde ulaşmış oldu-
ğûnu düşünüyoruz" dedi.
Müzedeki geyik şekilli kap
ve üstünde bıilunan figürier
çam ağacuuve hediyetorba-
suu çağnşanyor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
\..Yabancılaşma = Kültürsüzleşme...'
(Formül bu, tartışılacak yanı yok: çünkü kendi hal-
kına, onun görgüsüne, görerreğine 'yabancılaşan',
geçmişini inkâreden, düpedüz 'kültürsüzleşmişX\r,
kendi küttüründen çıkmıştır; iyı de 'kültürsüzleşme'
nedir, şimdı acaba, ona bakar mıyız?)
Bizdekl glbl mi?..'
"...kültürsüzleşme, bir grubun diğer bir kül-
türle ilişkisi sonucu, kendi kültürünü değiştir-
mesi, hatta bütünüyle kaybetmesi olayıdır. (Biz-
deki gibi mi?) Azgelişmiş ekonomilerin şehir
ekonomileri, hayat biçimleri bakımından, ül-
kenin geri kalan kısmına yabancıdırlar. Batılı-
larfilm, reklamcılık, eğitim ve yabancıların var-
lığı yoluyla, şehir halkı üzerinde egemeniik ku-
rarlar. (Bizdekı gibi mi?) Şehir, geniş ölçüde 'kül-
türsüzleşmiş' bir topluluktur.
"...Sömürücü, yerli halkın, metropoldeki sö-
mürgeni halka honyf»mp«ti amanıyla, aclri an.
layış ve kuruluşlara, yeni bir biçim vermeye ça-
lışır; ama yerlileri aşağı düzeyde tutarak, tam
bir benzeriikten, kesinlikle kaçınır (Bızdeki gibi
mi?). Bu politika iki temel ırkçı düşünce üzeri-
ne kurulmuştur; bu düşüncelere göre, 1/ Hiç-
bir insan için, bir Avrupalı'ya benzemekten, daha
güzel bir şey olamayacağı için, Asya, Afrika ve La-
tin Amerika halkına, Batı uygaıiığı aktarılmalıdır. 2/
Hiçbir uygarlık, Avrupa uygartığından üstün değil-
dir. Bu arada yertinin daima aşağılık bir varlık oi-
duğuna, hiçbirzaman düzelemeyeceğıne inanılmak-
tadır (Bızdeki gibi mı?)...
"...ekonomik ve politik egemenliğin ötesin-
de, sömürgecilik; Uçüncü Dünya halkının kişi-
liğini, derinliğine hedef alan, geniş bir 'beyin yı-
kama' kalkışımı olmaktadır. Sömürgeleşmiş
ülke, sömürgeciyi taklrt etmesine, inandınlmak
istenmektedir. Sömürge halkının, sanat felsefesi
ve dini inkâr edilmekte, gıderek bu halkın kişiliği
yok edilmektedir (Bizdeki gibi mi?). Endüstri uy-
garlığı, azgelişmiş ülkelere, kendi değer ve karşıt
değerlerini de aktarmaktadır. Gerçekten de, bu
değer, bu karşıt değerler, çoğunluk, zengın ülke-
lerin yönettiği kitle haberleşme (büyük basın, rad-
yo, sinema, televizyon, reklamcılık) vasıtalarıyla
iyice yayılmıştır (Bizdeki gibi mi?)..."
Neden, her şeyden önce mllllyetçl..'
"...bu sosyo/kültürel darbe, şüphesiz Üçün-
cü Dünya ayaklanmasının, niçin her şeyden
önce 'milliyetçi' bir ayaklanma olduğûnu açık-
layan olgudur. Egemeniik ve bağımsızlık hak-
lannın aranması, şüphesiz bir kendi kendini
kanrtlama, kişiliğini yeniden yaratma ve ken-
dine yeniden kimjik kazandırma çabalarını rfa-
de eder. Yine de Üçüncü Oünya ülkelerinde bir
sarsıntı olmuştur; bağımsızlık elde edildiği za-
man bile, özellikle kültürel alanda, sömürgecinın tak-
lit edilmesi süregelir (Bızdeki gibi mı?). Ömeğin Fran-
sız sömürgeciliği, Fransız dilinin korunması
için, gerekenin çok ötesinde ve bağımsızlığın
elde edilmesinden sonra da, devam eder. Yö-
netim sistemi, eski metropollere göre biçim-
lendiğinden, yeni koşullara uyma çabaları en-
gellenir...
"...Batılı tüketim modellerinin yarattığı gösteriş
etkileriyle, reklamcılığın az çok bilınçli kurbanlan
olan; ve endüstriyel toplum yararfarının, Batılı ha-
yat biçimleriyle karıştığı. bir uygarlığa kavuşma
tutkusu içinde bulunan; Üçüncü Dünya'nın ayrı-
calıklı (seçkin) azınlıklan, çokluk, şımarık çocukla-
nn aşınlık ve gösterişçilığiyle, gönüllü olarak 'Ame-
rikan Hayat Biçımı'n/ benımserler. (Bizdeki gibi
mi?)Tergalden Batılı giysisi, pamuklulann 'ulu-
sal' yerini almıştır; daha sonra aşçılar, Avrupa
yemeklerini öğrenmek zorunda kalacaklardır
(Bizdeki gibi mi?)...
"...gelecekteki kadroların, yabancı ülkelere
yollanmalarına gelince, bu da söz konusu kad-
roların, anavatanda çözmeleri gereken sorun-
larta uzlaşmayan, bir eğrtimden geçmelerine yol
"/N
°- (Bizdski gibi mi?). Yobancı ülkelerde yetiş-
tirilme, çoğunlukla, yararlı olmaktan çok zarar-
lıdır; bu sakıncalar, gelecekteki yüksek ele-
manların, çeşitli ülkelerde yetiştirilmesi halin-
de, daha da büyür. Eğitimin çeşitliliği, çoğun-
luk, eytemde anlaşma ve uzlaşmayı engeller (Biz-
deki gibi mi?)..."
Sürpriz, tespit ve sorular...
(Önce sürpriz: Okuyageldiğıniz satıriar, köşenin
yazarına ait değildir; bunlan, J. M. Albertini nin 'Az-
gelişmişliğin Mekanizması•' adlı eserinden. (May Ya-
yınlan, 1974) konuyla ilgili bir başka söyleşi için der-
lemiştim (7 Aralık 1987). Sorunun meraklısı, kitabı
ele geçirip tamamını okursa, sandığından çok da-
ha fazla 'aydınlanmış' olacaktır.
Sonra, bir tespit: Bir önceki Söyleşi'den şu sa-
tırlar, Albertini'nin eserinde sergilediği bilgileri,
Türkiye ıçin doğruluyor mu, doğrulamıyor mu?
"...ülkemizde Oligarşi (Burjuvazi + Bürokrasi),
Tanzimat Alafrangalığını, yâni 'yabancılaşma'yiı
Anadoiu İhtilâli'nin asıl anlamı. ya da amacı fu-
bu almaktadır. Oysa Türk halkı her serbest se-
çimde, ısrarla ve inatla, bunun aleyhine oy kul-
lanıyor; çünkü onun nazarında Anadolu Ihtilâ-
li (Kurtuluş Savaşı) 'ecnebi'nin önerdiği bir 'alaf-
rangalığı' benimsemek için değil; bu 'alafran-
galık' Osmanlı Imparatorluğu'nu yıktığı için bu-
na karşı yapılmıştı!.." (9 Aralık 2002, Cumhuriyet).
Daha sonra, bir soru: Oligarşi (Bürokrasi + Bur-
juvazi), aynı yabancılaşma (Kültürsüzleşme) ile,
Türkiye'yı, aynı çıkmaza soktuysa, halkın 'ulusal'
bir çıkar yol araması yanlış mıdır?
Sonra, bir soru daha: 'Ulusal'öan çok 'din-
se/'den gelen 'muhalefetler'e 'ıktidarı' vermek,
matlûba muvafık mıdır; yoksa Türkiye'yı yine 'ec-
neö/'nin kucağına mı götürur?
Göreceğiz.)
e-mail:tilahan' isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88