28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'5KASIM2002CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DüRüSI TABİAÎU İSÎANBÜL MAC3RALAHI NEREVE (jiTTlKy.c. BMMültecüer YüksekKomiserliğigöçmenlerin yaşadığı bina için mahkemelik oluyor Etiler'dekonutkavgasıGenel Müdürlüğü Genel Sekreteri Av. Muktedir Ballı, Etiler'deki binada 4 ya da 5 gerçek mülteci olduğunu söyledi. Binalann çok eskidiğini söyleyen Ballı, gerçek mültecileri başka bir binaya taşıdıktan sonra, Akmerkez gibi bir alışveriş merkezi inşa etmeyi düşündüklerini dile getirdi. Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Metin Çorabatır, konutlann 1978'de yapılan protokolle şartlı olarak Kızılay'a de\Tedildiğini belirtti. Metin Çorabatır, konutlann yerinin çok değerli olduğunu bu nedenle Kızılay'ın bu konutlan boşaltmak istediğini iddia etti. HİLALKÖSE Etiler'de mülteciler için yaptın- lan mülkiyeti Kızılay'a ait konut- larda mülteci olmayan birçok kişi kira bedeli vermeden yaşıyor. Kı- zılay Genel Başkanı Dr. ErtanGö- nen, bu evlerin şu anda "gecekon- du" gibi kullanıldıgını belirterek. "Buradaki kişilerin 5 tanesi gerçek mülteci.Geçmiş yönetimlerin vur- dumduymazlığı burayı bu duruma getirdi" dedi. Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Metin Çorabatır ise bu konutlar- da yaşayan insanlardan 43'ünün mülteci statüsünde olduğunu belirt- ti. Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından 1967 yılında yapılan Etiler Lisesi'nin karşısındaki konut- lar, 1978 yılında Kızılay'a "Göç- menleri barmdırmasışartıyla" dev- redildi. Bir ve iki odalı küçük da- irelerden oluşan konutlarda top- lam 112 oda bulunuyor ve burada 80'e yakm kişinin çoğu mülteci statüsünde değil. Cönen: Cecekondu glbl Kızılay Genel Başkanı Dr. Ertan Gönen, bu konutlarda Mülteciler Birliği'nin göçmen olarak belirle- diği insanlann kaldığını ifade ede- rek. eski dönem yönetimlerin vur- dumduymazhğı nedeniyle bu ev- lerin şu anda "gecekondu" gibi kul- lanıldıgını söyledi. Yıllar önce göç- men olarak gelen insanlann bu ev- lere yerleştirildiğini anlatan Gö- nen, "Şu anda burada yaşayan in- sanlann çoğu göçmen satüsünü kaybetti. Bu insanlan Mülteciler Yüksek Komiserliği koruyor" de- di. Bu insanlann Türk vatandaşı ol- malanna karşın ellerinde "Ömür boyu oturabifir" belgesi olduğuna dikkat çeken Gönen, "Bu evlere giren çıkan belK değil. Aralannda çok fakirolaniarda var. Dedesi, ba- bası göçmen olarak gelmiş. Onlar öhnüş çocuklan torunlan da bunu kuDanarakburadayaşıyor" dıye ko- Etiler'deki konutlarda yaşayan mülteciler, kira adaletsizhginden yakmıyor. Binada yaşayan insanlar arasında eşitsizük olduğundan yakman mülteciler, "Binada torpille oturarak hiç para ödemeyenler var. Biz aidatlannı ödemeyen insanlann da parasını ödüyonız" diye konuştular. Göçmenler kira parası derdindetstanbul Haber Servisi- Etiler'deki konutlarda yaşayan mülteciler, binada mülteci olmayan ve oldukça zengin olan insanlann para ödemeden oturduğunu ifade ettiler. Kıra adaletsizliğinden yakınan mülteciler, Kızılay'ın ayda 30 milyon olan bina aidatını 135 milyon liraya çıkardığını belirttiler. Yıllar önce evlerini ve ailelerini geride bırakarak Türkiye'ye gelen mültecilerin çoğu yaşamını kaybetmiş. Binada mülteci statüsünde yaşayan insanlan ise yaşamını yiriren mültecilerin çocuklan oluşturuyor. Binada yaşayan insanlar arasında eşitsizlik olduğundan yakman mülteciler, "Binada torpille oturarak hiç para ödemeyenler var. Biz aidatlannı ödemeyen insanlann da parasını ödüyoruz" diye konuştular. Babası Arnavutluk göçmeni olan Recep Azam. binanın bakımsız olduğunu ve kışın ısuıma problemlerinin olduğunu ifade etti. Aidatlann çok fazla arttınldığmı söyleyen Azam, "Benim evim bir küçük oda ve bir salon. Eşim ve ilkokula giden bir çocuğum var. Aidatlan bunlan dikkate alarak alsınlar" dedı. Binada hiç para ödemeden kalanlann olduğuna dikkat çeken Azam, "Önceden Ktalay çahşanlan da burada kalıyordu. Şimdi onlar aynldı. Aldıgimız duyumlara göre bu bûıayı boşaltmak istiyoriar" diye konuştu. Binadaki insanlar arasnıda herhangi bir sorun yaşanmadığını anlatan Azam, "Bizi yıkünp bu binayı boşaltmaya çabşıyorlar" dedi. 78 yaşındaki Nesibe Gula 2. Dünya Savaşı sırasında eşi ile birlikte göç ettiğini ifade ederek, daha sonra korktuklan için Arnavutluk'a dönemediklerini söyledi. Kızkardeşi ile nadiren mektuplaştığını ifade eden Gula, "Annemi babamı hiç göremedim. Eşim öklü. 6 çocuğum var. Oradaki ailemi unuttum" dedi. 87 yaşındaki Sitire Naki de Arnavutluk'tan 11 yaşında geldiğini belirterek, "Bize burada iyi bakülar. Ama göçmen okhığumuz için indirimli bilet vermedfler" dedi. Yıllardır yalnız olduğunu. ailesinden hiç kimseyle görüşmediğini söyleyen Naki, " Galatasaray'ın arkasuıda kasaphk yapnm. Yıllarca kimseyle görüşmedim. Arkada kalanlar benden sürekli para isthorlardı. Ve bende de para yokru. Para için beni aramayın dedim ve aramadılar. Amcamla gelmiştim o öklü" diye konuştu. Göçmenler dışuıda çok fazla arkadaşımn olmadığını söyleyen Naki, söyle devam etti: "Bu evde birlikte yaşıyoruz. Galatasaray, Arnavutköy ve buradan başka bir yere gitmiyonım. Bu binada ıskartalar kaldı parası olan gftti." Eşi Maria ile yaşayan Spıro Soteri ise 1936 yılında Türkiye'ye geldiğini ifade etti. Eşinin Galatasaray'dakı ünlü Ankara Pazan'nda terzilik yaptığım ve kendisinin de orada bakkal olduğunu söyleyen Soteri, "Maria ile orada tanıştık. Arnk benim vatan burası oldu. Biz çok mutluyuz" dedi. 75 yaşındaki Petro Jikof ise burada yaşayan insanlann çoğunun gerçek mülteci olmadığını ifade ederek, "Bu durum çok kötü. Ben geldiğimde hiç kimse yoktu. Siyasi mülteciyim'* diye konuştu. nuşru. Gönen, îstanbul'un en mer- kezi yerlerinden birinde olan bu konutlarda oturanlann bina gider- lerini bile ödemediğinı ifade ede- rek, Kızılay'ın bu giderleri kendi- sinin ödediğini de dile getirdi. Kızılay Genel Müdürlüğü Ge- nel Sekreteri Av. Muktedir Baflı da, burada yaşayan insanlann yüz- de 90'mın Türk vatandaşı olduğu- nu belirterek, "Protokole göre ai- leden miras geçmesi yasakama geç- miş yönetimler buna izin vermiş" dedi. Bu konu ile ilgili protokolde adı olmayan kişilere dava açmaya ha- zırlandıklannı söyleyen Ballı şöy- le devam etti: " Orada sadece4ya da 5tane çok yaşh gerçek mülteci var. Biz mülte- ci hakkı olmayan insanlan gönder- mek istiyonız. Mülteci Yüksek Ko- miseriiği bu insanlara sahip çıka- rak avda sadece 3 miKon verhor. Protokolegöre bina gkkrlerini ken- dilerinin karşılaması gerekirken ödemevi Kızıla> yapıyor." Binalann çok eskidiğini ve artık kullanılmayacak duruma geldiği- ni söyleyen Ballı. gerçek mülteci- leri başka bir binaya taşıdıktan son- ra, Akmerkez gibi bir alışveriş mer- kezi inşa etmeyi düşündüklerini dile getirdi. Binada yaşayan insanlann iste- ği olmadan o insanlan başka bir ye- re taşımayacaklannı söyleyen Bal- lı, "Bizim bina sıkıntımız yok. ÖnemU olan o insanlann bunu is- temesL Şu anda adres belli değü" dedi. Çorabatır: 43 mültecl var BM Mülteciler Yüksek Komi- serliği Türkiye Temsilcisi Metin Çorabatır ise, bu konutlann 1978 'de yapılan protokolle şartlı olarak Kı- zılay'a devredildiğini söyleyerek "Bu protokolde 62 kişinin adı ya- zryordu. Onlann en sonuncusunun da kendi isteği ile ya da vefaü sonu- cu oradan aynlnıası gerekrvor. Mül- kheti bu durumda tamamen Kızı- lay'a geçecek" dedi. Etiler'deki konutlarda 18 mülte- ci ve yakınlannın ücretsiz kaldığı- nı ve diğerlerinin de küçük ücret- ler ödediğini ifade eden Çorabatır, "Orada mülteci olan toplam 43 ki- şi var. Hepsüün adı da protokolde yazüı'' dedi. Kızılay yetkililerinin bir süre ön- ce orada yaşayan mültecileri baş- ka bir yere transfer etmek için baş- vuruda bulunduğunu belirten Ço- rabatır, konutlann yerinin çok de- ğerli olduğunu bu nedenle Kızı- lay'ın bu konutlan boşaltmak iste- diğini vurguladı. Mülteci statüsünü Türkiye hü- kümetinin verdiğini anımsatan Ço- rabatır, protokol şartlannı yerine ge- tirdiklerini ifade etti. Orada yaşa- yan insanlann başka bir yere gö- türülmesinin uygun olmayacağını dile getiren Çorabatu", oradaki in- sanlarla görüştüklerini ve onlann taşınmayı istemediklerini belirtti. Mültecilerin göç ettiği ülkenin va- tandaşlığına geçmiş olmalarının onlara verilen haklann geri almma- sına neden olmayacağını söyleyen Çorabatır. "MültecUik geçici bir durum. Onlar sığuıdıklan ülkenin konımasından yararlanıyor. Diğer yabanavatandaşlarasağlanan hak- lar gibi haklan var' dıye konuştu. Protokolde isimleri olmayan in- sanlann da orada yaşayabileceği- ni söyleyen Çorabatır, "Orada şu anda kaç kişi yaşıyor bUmivorum. Kızılay mültecileri banndırması yanmdaboş kalanyetierebaşka bi- rilerini yerleştirebilir. Bu onlann inisiyatifinde" dedı. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Kıbnısta Bahar mı, Bunalım mı? Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs planı, adanın yanm yüzyıldır yaşadığı bunalımı çözmek yerine, Anka- ra'da bu hafta sonunda göreve başlayacak 58. hükümetın elinde. pimi çekilmiş bir bomba gibi mi algılanacak? Şükrü Sina Gürel. Dışişleri Bakanı olarak bel- ki de son resmı basın toplantısında özellikle "KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ve yeni Cumhuriyet Hükümeti, müzakereye değer bulurtarsa elbette müzakere etsınler" sözleri ile bombanın pimini çek- ti ve AKP'li halefinin eline tutuşturdu. Oysa, 157 sayfadan oluştuğu söylenilen Annan Ranı'nın ana hatlan açıklanır açıklanmaz, Türk med- yasındatozpembe yorumlar birbirıni izlemişti. Ge- nel Sekreter, tarafların 12 Aralık tarihine kadar plandayeralan önerıler üzerindeki görüşlerini bil- dirmelerini istiyor; 28 Şubat 2003 tarihini de bu görüşlere kesin bir biçim vermek için son gün olarak belirliyordu. Kofi Annan'ın, taraflan Kıbrıs'ın ortak sahiple- ri olarak eşıt statülü toplumlar olarak algılayan sözleri, Kıbrıs'a ne zamandır "ver kurtul" yakla- şımı ile çözüm arayanları, fazlası ile heyecanlan- dırmakla kalmadı; her biriainın adanın yanm yüz- yıllık geçmişi ile ilgili bunalımlı günleri üstündeki anılarını da teker teker anımsamalarına, tazelen- dirmelerine neden oldu. Ancak, Genel Sekreter tarafından çözüm adı ile sunulan kalın kitabın satır aralannda, özellikle 42 bin Kıbns Türk'ünü zorunlu göçün beklediği ve 71 Türk köyünün de o arada adanın güneyindeki devletin sınırian altında kalacağı anlaşıldıkça, Tür- kiye'nin ve bugün kuruluşunun 19. yılını kutla- makta olan KKTC'nin yeni bir komplonun eşiğin- de olduğu kuşkuları büyüdü. Çikolata kaplı acı ilaç O kuşkuların, özellikle Annan planından Rum ta- rafının ve elbette Atina'nın daha önceden haber- li kılındığı yolundaki Türk hükümetinin resmi bil- gileri ile renklendirilmiş olması, komplo savlarını daha da arttırdı. Gürel, Annan planının iki halkın çıkarlarını bağdaştırmak yerine, başkalannı ra- hatlatmaya yönelik olduğunu söylerken özellikle zamanlama açısından iki önemli noktayı da vur- gulamaya özen gösteriyor. "Denktaş 'ın rahatsızlığı ve Türkiye'de hükümet değişikliğine gidilmesi kaçınılmaz olan bir döne- min özellikle seçilmiş olması." Ancak anlaşılıyor ki, hemen tüm parti liderleri- nin 3 Kasım seçimlerinin heyecanlı havasına ken- dilerini kaptırdıkları bir tarihte, 1 Kasım 2002'de Ecevit. BM Genel Sekreteri'neTürkiye için olmaz- sa olmazları içeren bir not göndermekten geri kalmamıştır. Türkiyenin kaygılannı da belirten o not, Annan tarafından ne yazık ki dikkate bile alınma- mıştır. Aksine, Ecevit'in kaygılarını belirttiği günlerde, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın, Yunan Başba- kanı Simrtis'e yönelik, Kıbns ve Türkiye-Yunanis- tan sorunlannı rahatlıkla çözebiliriz mesajlannın yer aldığı iddiaları, 10 Kasım günkü To Vıma gazete- sinde yayımlanmıştır. Medyamız, To Vima'daki bu önemli çıkışı gör- mezden gelmiştir. Yine Erdoğan, Belçika mode- line sıcak baktığını ileri süren sözlerinin düzeltil- mesi ile ilgili açıklamasını da, zorlama altında yap- tığını Simitis'e ulaştırmıştır. Bir Yunan gazetesinde yer alan bu ciddi iddi- alar, Recep Tayyip Erdoğan'dan inandırıcı kanıt- larla yalanlanmadığı takdırde, AKP Genel Başka- nı, hiçbir politik sorumluluk sahibi olmayan, ama ülkesinin ulusal çıkarlarını hiçe sayan bir kişi du- rum una düşmeyecek midir? Dahası, Erdoğan'ı bu tür olağanüstü yetkiler taşıdığına inandıran AKP yöneticileri, yann TBMM karşısında hesap vermek zorunda kalırtarsa, sadece sayısal çoğunlukları- nın kendilerinı kurtaracağını mı hesaba katacak- lardır? Olası yeni iktidarın başının verdiği bu güven- ceden sonra, BM Genel Sekreteri'nin de, ABD ve Yunan hükümetlerinin de, Başbakanlık'taki gün- leri sayılı Ecevifin kaygılarına aldırış etmemeleri- ni doğal görmek gerekecektir. Dün, KKTC'nin kuruluş yıldönümü kutlaması- nı, ülkesindeki televizyon ve radyolara New York'tan telefonla yaptığı bir konuşma ile başlatan Denk- taş. çözüm planı adı altında Birleşmiş Milletler'in taraflara verdiği öneride, sınır haritalannın yer al- masına karşı çıkıyor ve bu haritalan "duvar" ola- rak isimlendiriyor. Önümüzdeki hafta görevi devralması bekleni- len AKP iktidarı, şayet hem hukuksal hem de po- litik açılardan sorumsuz genel başkanlarının ara- cılığı ile, KKTC ile ilgili sorunları çözme konusun- da, Yunanistan Başbakan'ı Simitis'e söz vermiş- se adada evlerinden zorla çıkartılacak 42 bin Türk'e, bannacak ev, yapacak iş ve yiyecek aş gös- termek zorunda bulunduğunu da elbette hesap- lamış olmalıdır. Onun içindir ki, yeni iktidarı bekleyen ilk büyük sorunun pimi çekilmiş bir bombayı anımsattığını söylemekte ısrar ediyoruz. Faks:0212-677 07 62 obirgrt(fl e-kolay.net TEŞEKKUR Geçirdiğim ani mide rahatsızlığımı başarılı bir ameliyatla tedavi eden Genel Cerrahi Uzmanı Opt. Dr. Mehmet Aftan KAYA ve Anestezist Dr. Fatma KAVAK ile ameliyat hemşiresi Sevil GÜRBÜZ, ikinci servis hemşireleri Zeynep KUŞ, Nermin KUŞ, Zehra SEZGİN ve Leyla DEMİRCİ ye, aynca Atlas Hospital'in başhekim ve tüm personeline teşekkürü borç bilirim. AYŞE ERKUT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle