Katalog

3BEKİM2002SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Medyaya L'Atalante eleştirisi: .Araştırma sonuçları müjde gibi sunulmasın SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk İstanbul Haber Servisi - Türkıye Bilimsel ve Teknik AıaştırrnaKıırumu (TÛBtTAK) Vlarmara iVraştırma N^lerkezi CMAM) Başkanı ve De- n i z Araştırmalan Koor- dinatörü Prof. Dr. Naci Görür, "L'atalante" ge- misının Marmara Deni- zi 'nde deprem konusun- d s yaptığı araştırmanın sonuçlannın "müjde" gi- bi sunulmasını eleştirdi. Göriir, "L'Atalante" ge- misinin ve ona bağlı "Vic- tor 6000" adlı denizaltı- nuıl7Eylül'debaşlattı- ğı araştırmanın ön bul- gulan hakkında bilgi VCT- diği basın toplantısında söyledikleri ve basında yer alan haberlerle ilgili yazılı açüdama yaptı. Kı- nğın 1912 depremine ait olabileceğinin düşünül- dügünü, ancak bu düşün- cenin henüz büim- sel olarak doğrulan- madığını ve öraeğin 1766 depremine de ait olabileceği- ni belirttiğini anlatan Gö- riir. geminin toplayaca- ğı karot numunelerinin incelenerek yaşlandınl- masıyla konunun netlik kazanacağını bildirdigi- ne dikkat çekti. Görür, "Birçok görsel ve yazılı medyada, sözö ediİen kınk kesin olarak 1912 depremine aitmiş gibi gösterümiş, >larma- ra'yı tehdit eden fayın ön- ceden kmbnış oldugu söy- lenmiş ve konu henüz da- ha netlik kazanmadan müjde' diyekamuoyıma sunulmuştur. Bilim adamlan kadar medya- nm da deprem haberle- rinde ciddi, güvenüir ve önyargısız olma sorum- luluğu vardır" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, yükseköğrenimde reform niteliğinde düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti: Üniversitelerözeridiğekavuşmalı Çüpümüş ağaç yol kapattı • İstanbul Haber Servisi -Beşiktaş'ta Arnavutköy Ayazma yolu üzerinde kökü çörüyen kavak ağacı fırtınada yıkılarak yol kapattı, bir işçinin ayağının kınlmasına sebep oldu. Beşiktaş Belediyesi işçileri yola devrilen ağacı kesmek isterken zor anlar yaşandı. Ağaç kesimi sırasmda üzerine yuvarlanan ağacın altında kalan Salih Özdemir (43) adlı işçinin ayağı kınldı. Özdemir, arkadaşlan tarafindan Okmeydanı Hastanesi'ne kaldınlırken. Belediye yetkilileri, yola devrilen ağacın bulunduğu alandaki diğer ağaçlann çürük olduğunu belirterek, ağaçlan budamak istemelerine çevrecilerin engel olduğunu söyledi. Bölgedeki yurttaşlar ise, kavak ağaçlannın kesilerek yerlerine fıdan dikilmesini istediklerini belirtti. Smavtfasunstimale2tutuklama • ADANA (AA) - Osmaniye'nin Kadirli flçesi Cumhuriyet Savcılığı'nın. üniversitelerin özel yetenek sınavlannda suiistimal yapıldığı iddiasıyla başjattığı soruşturma çerçevesinde, Çukurova Üniversitesi'nden Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğretim görevlisi A.I.A. ile Sağlık Kültür Spor Dairesi Başkanlığı'nda görevli memur M.A.'nın tutuklandığı bildirildi. Denize uçan şarkıcı öldü • İSTANBUL (AA) - Şarkıcı Metin Sonses, denize uçan otomobüinde boğularak öldü. Aksaray'daki bir müzikholde çalışan şarkıcı Metin Sonses (36), Yenikapı'dan Bakırköy yönüne giderken, Zeytinburnu Et ve Bahk Kurumu önünde bariyerlere çarptı. Savrulan otomobil, yolun karşı tarafına geçerek, yaklaşık 10 metre yükseklikten denize uçtu. Sonses, içerisinde sıkıştığı otomobilde öldü. Pofis şeflerme soruşturma • TRABZON(Cumhııri>etBörosu)- Görevden alınmasından sonra iki kez mahkeme karanyla görevine dönen Emniyet Müdürü îsmail Güzeldemirci, polis örgütü içindeki operasyonlara hız verdi. Trabzon Vali Yardımcısı Nihat Nalbantoğlu tarafindan yürütülen soruşturmada, Terörle Mücadele Şube Müdürü Sedat Üstün ve Personel Müdürü Fikret Aytekin'in Rus uyruklu ıki kadını, dövdükleri iddialan araştınlıyor.. On Numara'da 4 taihH • ANKARA(AA)-OnNumaraoyununda kazanan numaralar '05,09,16, 19,23, 24,27, 28,29, 30,36,38,39, 51,53, 56,57, 58, 59,61, 69, 74' olarak belirlendi. Bu numaralardan 10'unu bilen 4 kişi 15 milyar 428 milyon 650 biner lira, 9 büenler 742 milyon 650 biner lira, 8 bilenler 34 milyon 900 biner lira, 7 bilenler 3 milyon 350 biner lira, 6 bilenler 500 biner lira, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 400 biner lira kazandı. • Atatürk Üniversitesi'nin yeni akademik yılının açılışında konuşan Sezer, "Eğitim sistemi yeniden ele alınırken beklentilerin ve sistemin bu beklentilere yanıt verip vermeyeceğinin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir" diye konuştu. \fort Haberieri Servisi - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, üniversitelerdereformnitelikli ya- sal düzenlemeler yapılması ger- ketiğini belirterek "Yükseköğre- tim kurumlannuzm basküardan, yönlendirmelerden ve keyfi uygu- lamalardan etkflenmeyecek biçim- de büunsel özerkHkyanmdayönet- sel özerktiğe de kavuşturuhnası zo- runludur" dedi. Erzurum Atatürk Üniversite- si'nde (AÜ) yeni akademik yılın açılışına kahlan Sezer, demokra- tikleşmenin başıboş bir düzen an- lamına gelmediğini. demokrasi- nin, kurallar ve kurumlar rejimi olduğunu ifade etti. Kurallann uy- Mimar Sinan, Bilgi. Beykent, Yeditepe ve Dogus üniversîteleri açıldı L İstanbul Haber Servisi - Mimar Sinan (MSÜ), Bilgi, Beykent, Yeditepe ve Doğuş üniversiteleri 2002-2003 öğretim yılına törenle başladılar. Mimar Sinan Üniversitesi (MSÜ) Rektörü Prof. Dr. tsmet VTldan Alpteldn "Üniversiteler laik, demokratik, çağdaş Türldye Cumhuriyetfnin korunmasuun ve devammm en temel araçlandır'' dedi. Boğaziçi, İstanbul ve YTÜ'nün rektörleri, eğitime aynlan kaynak artmadıkça yükseköğretimde sorunlann çözülemeyecegini savundular. Yeditepe Üniversitesi'ndeki törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin, ise ise Türkiye'de üniversiteye giriş sisteminın yeniden tartışılması ve düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. gar insanlann çağdaş ortamlarda yaşamalan, kurumlann da kural- lara uyulmasını sağlamak için var olduğunu anlatan Sezer şunlan söyledi: "OğrencilerimJzin kural- laratıymama yohındaki telkinlere, üniversite gençliği olmanuı yarat- bğıakdahkve bilinçle karşı koyma- lan kesin beklentimizdirr Türki- ye'de üniversiteyi bitirenlerin iş- sizlik oranının giderek arttığına, mezun olmanın bir ise girmeyi gü- vence altına almadığına dikkati çe- ken Sezer, Türkiye"nin bir başka gerçeğuıin de çalışanlann büyük bölümünün eğitimini aldığı alan dışında çalışması olduğunu ifade etti. Yükseköğretimin sorunlanna çözüm ararken ortaöğretim üze- rinde de önemle durulması gerek- tiğini anlatan Sezer, sınav siste- minde sık sık yapılan değişiklik- lerin karmaşaya yol açtığını, öğren- ciler yönünden belirsizliği ve umut- suzluğu birlikte getirdiğini vurgu- ladı. Sezer, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Eğhinı sistemi yeniden eleah- nırken eğitimde beklentüerin ve sis- temin bubeklennlereyarut veripver- meyeceğinin iyi değeıiendirflmesi gerekmektedir. Yükseköğretimde yaşanan sorunlar. ülkemizde üni- versite atanmda reform nitenidiv'a- sai düzenlemelerin yapümasuu zo- runlu kümaktadn*. Bu çahşmalar yürütülürken ülke gerçekleri, çağ- daş dünyada yaşanan gelişmeler, üniversitelerimizin beklentileri ve gereksinimleri göz önünde bulun- durulmalıdır." Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbe- yaz ise üniversitenin kuruluşunun bizzat Atatürk tarafindan tasarlan- dığını belirterek, "Bu projeilehem Cumhuriyet kuşaklannın yetişti- rflmesihemdeDoguAnadohıBÖI- gesi'nin kalkındınlması amaçian- nnşnr" diye konuştu. Boran hn onur gecesi Sanat yaşamında 55. yıunı geride bırakan ünlü sunucu Orhan Boran, ~55. Y'ıl Onur Gecesi"nde dosdanvia buluştu. Lütfı Kırdar liuslararası Kongre ve Sergi SaravVnda düzenknen. sunucuhığunu Arsen ve Can Gürzap'ın yaptığı gecede sahneye çıkn, Sezen .\ksu. Funur Selçuk, Moğollar. Nilüfer, Ka\ahan. Fatih Kısaparmak, Grup Gündoğarken ve Alpav sahne çıkn. Oguz AraL Yümaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve Beyazrt Oztürk'ün de aralannda bulunduğu isünler Boran'la ilgili düşüncelerini anlattüar. Kültür Bakanı Suat Çağlavan'uı bir plaket verdiği gecede Boran ise "55 yddır bu kadar duygulandığunı haûrlamıjonmı'' diye konuştu. (FoioğrafAA) Halvaşi'nin yarım kalan yürüyüşü Nijerya'da recm cezası verilen Laval için Ankara'dan îstanbul'a yürüyen Nazmiye Halvaşi'nin Boğaziçi Köprüsü'nden geçmesine izin verilmedi İstanbul Haber Servisi - Nijer- yah Emine Laval'ın evlilik dışı ilişkiye girdiği içi toprağa gömü- lerek taşlanma (recm) cezasına mahkûm edilmesine karşı 18 Ey- lül'de Ankara'dabaşlathğı yürüyü- şünü Boğaziçi Köprüsü'nü geçe- mediği için yanm bırakan Naz- miye Harvaşi, "Bu cinayeti durdu- run" dedi. Halvaşi "Asj'a'dan Avrupa'ya Laval tçin Yaşam Yürüyüşü" adı- nı verdiği ve dün Taksım'de son- landıracağı 500 kilometrelik yü- • Halvaşi, Laval için yaptığı 500 kilometrelik yürüyüşünü 490. kilometrede sonlandırmak zorunda kaldı. rüyüşünü490. kilometrede Boğa- ziçi Köprüsü'nün Asya yakasuı- da sonlandırmak zorunda kaldı. Valilikten izin aldıktan sonra yü- rüyüşünü tamamlayacağını belir- ten Halvaşi, Marmara Grubu Vak- fı'ndaki basın toplantında şunla- n söyledi: "Kadınlan böylesine acnnasız- cacezalandmuıülketerinyahuzlaş- ünlmasını sağlamak ve kadmlan uyandırmak istiyorum. Eşitliğin yasalarda kalmavıp hayaûn tüm alanlanndavaşamakistrvoruz. Tö- re cinayetlerinde kaybettiğimiz 'Eminelenmiz' içinde>ürü>wum ben üısanhk dışı her türlü cezaya karşıyun. Geçen hafta İran'da iki kadin daha recmedildL Aynı şekil- de insanlarvinçlere asuarak idam edildL" Halvaşi'ye yürüyüşü boyunca Türk Üniversiteli Kadmlar Der- neği, Türkiye Soroptimist Ku- lüpleri Birliği, Marmara Grubu Vakfı, Uçan Süpürge ve Balkan Kadınlar Federasyonu Derneği destek verdi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Müslümanlık ve Toplumsal Yaşam Bir yandan; 3 Kasım Genel Milletvekili Seçimle- ri'nın eşığine gelmiş olmamız; bir yandan da her dü- zeydekı okulların açılrnış olması nedeniyle, başörtü- sü tartışmalan gene gündeme geldi. Fakat bugün, bu konuya girmek niyetinde değilim. Zaten geçen birkaç hafta içınde, bu konudaki görüşlerimi dile getirmiş- tim. (Bu konudaki görüşlerimi, herhalde yüzlerce kez dile getirdim ve korkarım bundan sonra da yüzlerce kez dile getirmem gerekecek.) Fakat 3 Kasım seçim tarihi kesinleştikten sonra, İHL'lerin kapılarındaki gös- terilerin yoğunlaşması çok dikkatımi çektiği için, bu konuya da değinmek istedim. Benim bugün asıl ele almak istediğim konu, toplumsal yaşam içindeki Is- lamiyetin tartışılması olacak. • • • Demokratik birtoplumun "çarklannın dönmesi"s\- rasında, farklılıklann bir arada yaşaması esası vardır. Fakat bazen farklılıklar, bırbirlerine karşı hoşgörüsüz, hatta tahammülsüz olurlar. Böyle bir tahammülsüz- lüğün, demokrasi ile bağdaşmayacağı çokaçıktır. Fa- kat ne yazık kı, en demokratik toplumlarda bile, (en azından bazı kesimlerin) hoşgörüsüzlüğü gözlenmek- tedir. Daha önce bu sütunda, "A?oşgö/ı/"nün erdemleri üzerine sayısız yazılar yazdım. Hatta bazı olaylara ve kişilere karşı hoşgörülü yaklaşımlanm, çok ağıreleş- tirilere ve kimi kendini bilmezlerın hakaretlerine sebep olmuştu. Fakat "hoşgörü" ve "döneklik" arasındaki farklar, sanıyorum artık daha net anlaşılıyor. Bu ara- da "teslimiyetçiliğin" ne olduğu, daha iyi değeriendi- riliyor. Ve bu nedenlerie, artık bu konularda daha ra- hat kalem oynatabıliriz. Bu arada daha önce de vurguladığım gibi, 3 Kasım seçimlerine kadar geçecek olan sürede, "siyasal Is- lamla" ilgili kımi kavramlara da netlik kazandırmaya çabalayacağız. Evet, bir demokraside, herkesin ken- dine göre düşünceleri ve tercihleri olabilir, olması ge- rekir. Fakat insanlann bu "tercihlerini" yaparken, doğ- ru bir biçimde "bilgilendirilmış" olmalan şarttır. Aksi takdirde, tek yanlı bir bilgilendirme sonucunda oluş- turulan "bağnaz"ve "yobaz" kafaların, demokratik bir "çoğulculuk" talep etmeye hakları olmaz. • • • önümüz ramazan. Oruç tutacak olanlarla, tutma- yacak olanlann farklılığı inanılmaz bir biçimde tahrik ediliyor. Bu toplumda, en azından Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923'ten günümüze, Müslümanlığı "fark- lı biçimlerde" yaşamak ve yorumlamak konusunda çok ciddi tartışmalar çıkmadı. Çok partili yaşama geç- tikten sonra rastlanan sürtüşmeler ve çatışmalar, "mevzii" (yerel) kaldı. Fakat "birileri", bu konulan sü- rekli tahrik etmekten geri kalmadılar. Bu konuyla ilgili olarak, günümüzde tartışma konu- su yapılmak istenen şey, "Mesai saatlerinin, iftarsa- atine uydurulup uydurulamayacağı" konusu. Eğer "uydurulabiliyorsa" neden uydurulmasın?.. Eğer uy- durulması "kamusal" bir zarar ortaya çıkartmıyorsa, bu konuda bağnaz davranmanın ne gereği var?.. Fakat şimdiye kadar görebildiğim, bu meselenin bir "inat meselesi" yapıldığı. Türk toplumunda şimdiye kadar hiç kimse, oruç tuttuğu için eleştirilmemiş ve kendisine zoriuk çıkartılmamıştır. (Belki bilmediğim kimi istisnalar vardır). Fakat oruç tutmayan ve tutmak istemeyenlere karşı, kimi zaman "zoriayıcı" ve "aşa- ğılayıcı" tavırlar içine girildiğini çok görmüşüzdür. Mesele, oruç tutmak isteyenlere baskı yapılmak is- tenmesi değildir. Mesele, oruç tutmayanlara zoriuk çı- kartılması meselesidir. Pek çok kamu kurumu, rama- zanda öğlen yemeğı çıkartmaz. Bahaneleri, tamirat- tır. Fakat iftar yapmak isteyenler, tüm kamu kurum- larında iftarlannı yapagelmişlerdir. Sorunlan, doğru tanılamak gerekir. Hz. Muhammefe terörist suçlaması Rahibin sözüne büyük tepki NEW YORK (AA) - Ameri kan CBS televiz- yonu için çekilen "60 Da- kika" programında Hz. Muhammet'e "terörist" suçlamasında bulunan bir rahip, Amerika ve di- ğer ülkelerdeki Müslü- manlann sert tepkisine neden oldu. Jerry Fahvefl adlı rahi- bin, CBS'nin yan kuru- luşu olan Houston TV'de yapılan çekim sırasında, "İslam ka\naklanveya- bana kaynaldardan Mu- hammet'in şiddet yanh- sı ve savaştan yana birki- şi olduğuna dair çok şey okudum. Yani günümüz- de Saddam ve Arafat gi- bibirçesjtterörist Adam öldürmek onu rahatsız etmiyordu" diye konuş- tuğu belirtiliyor. Bunun üzerine, başta "GreaterHouston Islam Cemiyeti" olmak üzere birçok kuruluş ve Müs- lümangösterici, çekimin yapıldığı Houston'daki "KHOU-Channel 11" stüdyolannın önünde protesto gösterisi dü- zenledi. Protestocular, çekimin, Hz. Muham- met'e hakaret edilen bö- lümünün yayından çı- kanlmasını istediler. Fahvell ise gördüğü sert tepki üzerine, "Ama- anı Muhammet'e sakn- ndabuhuunakdeğudi7 ' şeklinde konuştu. tnter Yayınları'nın sahibi ALİYAVUZ ÇENGELOĞLU'nu yitirdik... (1942-2002) Omrünü ezilenlerin kurtuluş davası sosyalizme adamış olan değerli bir dostumuzu, ka\ ga arkadaşımızı saygıyla anıyoruz. Bıraktığın miras genç devrimci kuşaklara devrim ve sosyalizm mücadelesinde ışık tutmaya devam edecek... Bıraktığın boşluk.. zor doldurulacak... Yeni Dünya tçin ÇAĞRI Dergisi GÜNEY Kültür Sanat Edebiyat Dergisi