22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 E K İ W 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 S chneidertempel Sanat Merkezi sezonu bugün klavsen sanatçısı Leyla Pınar'ın konseriyle açacak Hedef, dinamik olmakNENAÇALİDİS 1 999 yılında 'fnançlar' sergisiyle kapılan- nı sanatseverlere açan Schneidertempel Sanat Merkezi yenı sezonda farklı etkinliklere evsa- hipliği yapacak. Merkezin yöneticisi karikatü- rist tzd Rozental Schneidertempel'ın geldiği noktay: ve hedeflerini anlattı. - Schneidertempel Sanat Merkezi kuru- luşundan bu yana nasıl bir yol kat etti? LZEL ROZENTAL - Schneidertempel, bir sanat merkezı olarak kapılannı 1999 yılında, 'tnançlar" adlı uluslararası bir karikatür ser- gisiyle açmıştı. O zaman sergi açılışına gelen Ralph Steadman bizlen kutlamış, "Bizim ûl- kemizde olsa böyle bir binayı ya garaj ya da 'fast food' lokantasına çevirirlerdi" demiş- tı. O zamandan bu yana 15 sergi düzenledik. Bunlann tamamı, ka\Tam sergileriydı. Hepsi de bir avuç insanın özverili çalışmalan sonu- cu gerçekleşti. Imkânlar dahılinde bu sergile- nn kıtap ve kataloglan yapıldı. Zaman zaman sergiler esnasmda minik dinletıler düzenlendi. Sonuç olarak, unutulmuş, yıkılmaya yüz tut- muş 100 küsur yaşındaki bir bina yeniden can- landı. Basınımızın büyük desteği sayesinde ser- gılerimız büyük ilgi gördü. Bu nedenle çevre halkı ve esnafı bizleri bağnna bastı. Schneider- tempel, günde ortalama 60 - 70 ziyaretçınin uğradığı neredeyse popüler bir sanat merkezi- ne dönüştü. Kısaca; Schneidertempel bir mar- ka oldu! Ayda en az bir konser - Yeni sezonda sergi dışında farklı etkin- liklere de evsahipliği yapmayı düşünüyor musunuz? ROZENTAL - Geçen yıl bu mekânda ılk kez bir klasik müzık konseri düzenledik. So- nuç çok parlak oldu. Konsen veren Cihat Aş- kın ıle Çağatay Akyol ve dinleyiciler arasın- da bulunan Ayla Erduran, konserden sonra mekânımızı çok beğendiklerini, akustiğinın mükemmel olduğunu söylediler. Hatta Cihat Aşkın, daha da ileri giderek bu mekânda çok M,erkezin yöneticisi karikatürist Izel Rozental, Schneidertempel'ı sürekli sergi, dinleti ve söyleşi düzenlenen, kütüphanesi olan dinamik bir sanat merkezine dönüştürmeyi amaçladıklannı söylüyor. nıteliklı kayıtların gerçekleştırilebıleceğıni ifa- de etti. Bu da bizi hem yüreklendırdi, hem de harekete geçirdi; çeşitlı sanatçı ve kurumlarla temasa geçtik. Yenı sezon programımızda ay- da en az bir konser yer alıyor. Bu konserlerin ılki Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nin prog- ramı çerçevesinde yann gerçekleşecek. "Ba- rok'tan Bartok'a" adlı bu açıklamalı klavsen dinletısini değerli sanatçımız Leyla Pınar su- nacak. Yıl içinde yine Borusan Kültür ve Sa- nat Merkezi'nin yanı sıra Goethe Enstitüsü ile ortak dinletiler sunmayı planladık. Aynca Ro- bert Schild'in gırişimlenyle, bazı caz ve kla- sik müzık konserlen ıle kitap ve şiir okuma günlen de düzenleyeceğiz. - Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz, sizi bir kültür merkezi olarak nasıl et- kiledi? ROZENTAL - Maalesef krizler sanatı da doğ- rudan etkilıyor. Kurum ve şırketler reklam büt- çeleriyle birlikte sponsorluk giderlerini de kısı- yorlar. Bizlerse ancak sponsorlar kanahyla faali- yetlerimizi sürdürebiliyoruz. Nitekim bu sezon sergi programlanmız ne yazık ki aksamaya baş- ladı bile. Schneidertempel artık bir marka oldu, bu nedenle sergilerimizde nitelikten ödün ver- mek istemiyoruz. Her ay bir sergi düzenlemek- tense, şimdilik sergi sayısıru azaltacağız. 2002/2003 sezonundabekleyen 10 adet sergüniz var. Muhtemelen bunlardan sadece 4-5 tanesi açılabüecek. Dediğim gibi, nitelikten kaybet- mektense, nicelikten kaybetmeyi tercih ediyo- ruz. Sürpriz sergiler - Açılacak sergiler belirlendi mi? ROZENTAL - Daha önce "Osmanlı Döne- mi Kadın Kartpostaiları" ve "1908- 1923 Gözyaşı ve Tebessüm Yıllan" sergilenni bir- likte düzenlediğimiz sayın Seyhun Binzet ıle bir projemiz var. Osmanlı döneminde yapılıp Türkıye sınırlan dışında kalan mimari eserleri konu alan bir sergi planladık. Aynca orijinal bir imza koleksiyonu sahibi olan Prof. Haluk Oral ile de bir sergi çalışmamız olacak. Bir başka il- ginç sergi de Osmanlı döneminde Filistın'den gönderilmiş kartpostal ve mektuplardan oluşa- cak. Bihrat Mavitan'ın da bizlere sözü var: 2003 baharına yetiştireceği sürpriz bir sergi ha- zırlığı içinde... Aynca konulu uluslararası kari- katür sergilerine de yer vereceğiz. - Merkez olarak bundan sonraki hedefle- riniz neler? ROZENTAL - Amacımız bu tanhi mekânı mümkün olduğunca korumak ve yaşatmak tabiı ki. Bınanın sahibi olan Aşkenaz Vakfı bu- güne kadar bize çok yardımcı oldu, ama ış pa- raya gelince daha fazla katkı bekleyemeyiz. Hedeflenmizin başında, Schneidertempel Sa- nat Merkezi'nı sürekli sergi, dinleti ve söylesi düzenlenen, kütüphanesi olan dinamik bir sa- nat merkezine dönüştürmek yer alıyor. Ancak bunun içinse önce kurumsallaşmamız gereki- yor. Şimdilik başta Tan Oral olmak üzere bir avuç insan ımece usulü çahşarak ış yapıyoruz. Bir an önce profesyonel bir kadroya kavuşma- lıyız. Bunun için de sponsor bulmamız gerekiyor. Ulav Sayıların büyülü dünyasında... Kültür Servisi - Koç Kül- tür Sanat Tanıtım'ın yayımla- dıgı üç aylık edebıyat, sanat, düşünce dergısı 'Aries'in ikincı sayısı okuyucusuyla buluştu. Anes bu sayısında sayılann gizeminı, büyüsü- nü,karmaşasını ve güzelliği- nı clabildiğince duymayı ve duyurmayı amaçhyor. Sayılar dosyası, Metin And'la yapılmış bir söyleşi- den sonra Pythagoras ve Pyihagorasçı filozoflann sa- vunduklan ünlü cümleyle başhyor. "Sayı, her şeyin düzeni". Dosyanın 'Sayı Ne- dir?' başlıkh ilk yazısı mate- maakçi Ali Nesin'e ait. Sayı- yı tarih öncesi devirlerden iti- baıen ele alan Nesin, metafi- zık kurallannı incelemenin van sıra sayının neye yaradı- p .e sayının türlen gıbi ko- nulan da inceliyor. Dergide aynca ikı felsefe- ckn; Ferda Kesldn'in 'Sı- kiBtılı Bir Ikili' ve Berna Kıknç'ın 'Sayıların Yaratıl- mısı' başhklı yazılan da yer ah)or. Daha sonraki sayfalarda Serhan Ada'ran günümüzün kin olgularına ışık tutan &ri Sayım Uygarlıgının Şifre tnsanlan' adlı yazısı liliati çekiyor. Ardından Öıer Aygün'ün dizelerle ioratılmış bir ozanın, Fazıl Henü Dağlarca'nın sayı- !au ılışkısinı ırdeleyen •Yanlış Yıldız'ını ve Gökçez Ezberin E. E. Cum- mings'ten çevirdiği şıırleri okumak, Velimir Klebni- kov'dan alıntılanan 'nüme- rolojik' bir metini de görmek mümkün. Sayı dosyasının ılginç bir bölümünü de on sanatçıya özel olarak ısmarlanan on sayfahk bir portfolyo oluştu- ruyor: Erdağ Aksel, Selim Birsel, Bülent Erkmen, Ah- met Öktem, Elif Ayiter, Ay- şegül Ulay, Yılmaz Aysan, Fatma Tülin, Ayşegül Izer ve Güven tncirlioğlu, on ev- rensel rakamı O'dan 9'a ya- ratmış ve yorumlamışlar. Dosyanın bir başka önem- li bölümünü de Serhat Ki- raz'ın tasarladığı 'Yüklem' adlı görsel çalışması ve on sayfa boyunca akan bu çahş- manın üstüne Haldun Dos- toğlu, Cem Mumcu, Samih Rifat, Mehmet Ulusel ve Nevzat Sayın'ın gerçekleş- tirdiği bir söyleşi oluşturuyor. Serhan Ada'nın Metin And'la, Zeynep Ergun'un ünlü Ingiliz eleştirmen Terry Eaglton'la yaphklan söyle- şiler, İnci Eviner'in bir de- sen defterinden sayfalar, No- bel ödüllü yazar Claude Si- mon'un fotoğraflan ve Cey- da Akaş'ın hazırladığı 'Sa- nat Dünyasından Zamandı- şı Haberler' de derginin di- ğer dosya dışı bölümleri. Amerikalı sanatçı Burt Barr üç videosuyla 18 Ekim'e kadar Platform'da Kuytudagizli zamanlar Barr'ın siyah-beyaz, az figüre yer verdiği, diyalogsuz videola- rı, bir sinema filminin küçük ,yalın örnekleri gibi. Çalışmalarında önem verdiği sanatçıları kullanan Barr'a bir ressam ya da performans sanatçısı eşlik edebiliyor. ÖZLEM ALTUNOK Bir yıldır, oluşturduğu alternatif yapısıyla farklı ve güncel sanat çalışmalanna mesken olan Platfonn Garanti Güncel Sanat Merkezi, yeni sezonu Amerikalı video sanatçısı Burt Barr'm üç videosuyla açtı. 18 Ekim'e dek sürecek sergide bir anlamda 'hareketli resimler'ini izleyeceğimiz Barr'ın 'Angel', 'Focus/ Trisha' ve 'Focus/ Elizabeth' adlı üç videosu gösteriliyor. Bir labirent biçimine dönüştürülen üç ayn koridorda yer alan videolann ortak teması ise doğa ve ınsan. Videolannda herhangi bir olayın gerçekleşme halinden çok, o anı yansıtan ve tekrarlara yer veren Barr'ın çalışmalan sıyah-beyaz ve sessız yapıtlar. Başı sonu ohnayan bir zamanın içinde salınan insanlann duru görüntülen Barrın sessiz çalışmalannda aslında kendi müziğini oluşturuyor. Hepımizin aklına kazınmış bir anın görüntüsünü defalarca izlettinyor izleyiciye. Tekrar, anlamsızlığı değil, herkesin kendi tanımlamasını, kuytuya gizlenmiş o anını ortaya çıkarmasını sağlıyor. İlk ve son koridorda deniz kenannda yürüyen flu bir kadm görüntüsü görüyoruz. izleyiciye doğru yürüyen kadın zamanın içinde kaybolmuş gibidir, kadınlann bize dogru yürüyen hep 'o hali'dir tekrar tekrar ızlettirilen. Biri izleyiciye daha yakın, diğeri ise daha uzak olan ıkı kadın figürü netleşmeyen görüntülerıyle bir boşluğu doldurma çabası doğuruyor bakana. Boşluğun içi, gerçekliğin belirsizliği, kent yaşamından yahtılmış insanın o yalnız haliyle doldurulabilir belki de. "Yakın-uzak plan, kimliksiz insanlarla bugünün insanına gönderme. İnsanın her yerde yalnız V ideolannda herhangi bir olayın gerçekleşme halinden çok, o anı yansıtan ve tekmtiarayer veren Barr'ın çalışmalan siyah- beyaz ve sessizyapıtlar. olduğunu düşünüyorum. Nevv York ya da İstanbul. Bu yalnızlık deniz kenannda da değişmiyor, yalnızlık her yerde korunabüiyor" diyor Barr. Yahtılmış iki kadına eşlik eden labırentin ortasındakı çıft ise bir birlikteliği sunuyor. Mekân planına uygun olarak dikte edilen aynı bütünün garçalan aslında bu iki figür de. Ust üste bindirilmiş iki projeksiyonda dans eden bir çifte yine riizgârla dans eden ağaç ve yapraklar eşlik ediyor. Farklı açılardan izlediğimiz çift, kameramn 'farkında olmadan' dans ederken müziklerini rüzgâr ve rüzgârda hareket eden yapraklann sesi oluşturuyor. Bu farkında olmama dunımu da ister istemez izleyiciyi röntgenci konumuna düşürüyor. Yine zamanın yavaşladığı ya da kendi zamanlannı yaşayan iki insanın dünyasına tanık olur izleyici. Barr'm siyah-beyaz, az figüre yer verdiği, diyalogsuz, minimalist vıdeolan, bir sinema filminin küçük ölçekli yalın örnekleri olarak tanımlanabilir aynı zamanda. Sinema eğitimi almadığı halde sinemadan etkilendiğini söylüyor Barr. Focus serisi için, "Küçük farklar olmakla birlikte bir Fransız filminin parçası olabilir" diyor. Çalışmalannda tanınmış olmasa da önem verdiği sanatçılarla çalışan Barr'a bir ressam. performans sanatçısı ya da bir koreograf eşlik edebiliyor. Kendisini daha çok ressamlarla yan yana gören sanatçı, videolarının duvarda sergilenmesiyle de paralellik kurarak 'hareketli resimler' olarak tanımhyor çalışmalannı. (Sergi 18 Ekim 'e kadar Platfonn Garanti Güncel Sanat Merkezi 'nde görülebilir. (0 212 293 23 61) Sonbahara taze bir Bahar Noktası' • Kültür Servisi - Izmit Şehir Tiyatrosu, sezonu 4 Ekım günü "Bahar Noktası' ıle açtı. Shakespeare'in 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' adlı komedisinden Can Yücel'in Türkçesiyle uyarlanan 'Bahar Noktası', îzmit Şehir Tiyatrosu'nun sezon açılış oyunu olarak çıktı karşımıza. Oyunu, tıyatronun genel sanat yönetmeni Yücel Erten sahneye koyuyor. 2002-2003 sezonuyla birlikte 5 yılını dolduran Izmit Büyükşehır Belediyesi Şehır Tıyatrosu, perdelerini gene bir Shakespeare oyunu ile açmıştı: Hamlet! Bu kez karşımızda büyük yazann bir komedisi var. Can Yücel'in çevırmekten çok, kültürel ve coğrafi bir seyahatle Istanbul'a taşıdığı oyun. yönetmen Yücel Erten tarafından yeni bir dramaturgıyle tzmir'in karşısında duran Ege adalanndan bırine alınıvermiş. (0 262 311 59 09) Filmekimi'nin rezervasyonları başlıyop • Kültür Servisi - İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın (ÎKSV) bu yıl ilkıni gerçekleştirdiği sonbahar film haftası Filmekimi'nin broşür ve rezervasyon formlan bugün satışa sunuluyor. Akbank'ın kazançlı yaşam kartı Axess'in sponsorluğunda, 18 - 24 Ekim tarihlen arasında gerçekleştinle- cek olan etkınliğın formlan Beyoğlu Emek Sineması, istanbul Kültür ve Sanat Vakfı Merkezi, AKM Gişeleri, Harbiye Muhsın Ertuğrul Sahnesi gişeleri ve Cemal Reşit Rey Konser Salonu gişelerinden temin edilebılecek. Bilet rezervasyonlan 12, 13, 14 Ekim tarihlerinde Beyoğlu Emek Sineması'ndan yapılacak. istan- bul Dostlan ve Axess kart sahip- leri rezervasyon süresince yüzde 20 ındirimden yararlanabılecek- ler. Iran'ı bir solukta izlemek... • Kültür Servisi - Yelda Baler'in 'Bir Solukta Iran' adlı dia gösterisı 8 Ekim günü saat 19.30'da Fotoğrafevi'nde izlenebılır. Iran izlenimlerüıi, "Yolumu Iran'a çevirip Acem rüzgârlanna, Horasan'ın şaırlenne, Hazar Denizi"nin kumuna kanştım. Bir 'San Otobüs' yolculuğu yaparak, çiçek kokulanna, nargile dumanlanna, demli çay kokulanna, tozuna, kumuna bulaştığun Iran topraklannda tahminimin çok ötesinde güzellıkte renklerle ve yaşantılarla karşılaştım" sözleriyle anlatıyor Baler. Sanatçı çalışmalannda, Tebriz'dekı Azerbaycanlı Türklerin dostluklannı, Ibrişim Çarşısı'nın güzelliğini, Isfahan'm etkileyıci mimarisini, köprülerini, mistik havasını, şairler kenti Şiraz'ı, Hazar kıyılannı, ilginç mimarisi ve renkli yaşantısıyla Masule'yi gözler önüne seriyor. (212 251 05 66) Don Kazakları Korosu Mersin Festivali'nde • Kültür Servisi - Mersin'de bu yıl ilki düzenlenen Mersin Uluslararası Müzık Festivali'nin beşinci günüde Rus Don Kazaklan Korosu konser verdi. Mersin Üniversıtesi Anfitiyatrosu'nda düzenlenen konsere katılan yaklaşık 2 bin sanatsever muhteşem gösteriye yoğun ilgı gösterdi. 1992 yılında Rusya Cumhurbaşkanı Bons Yeltsin'in ızniyle kurulan Don Kazaklan Korosu, gösterdikleri performansla tüm dünyada ün kazandı. Yaptıklan skeçlerle de geceye renk katan koro, Mersinlilere neşeli anlar yaşattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle