Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8EKİM2002SAU
10 DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Bopçluiun Duacısı Alacaklısıdın'
Geçen hafta bu <öşede Uluslara-
rası Para Fonu'nur (UPF) 2. Başka-
nı Prof. Dr. Anne Krueger'in bir öne-
risine yer vermiştik Türkiye'de 1970
devalüasyonununniman, dahason-
raki yıllarda Boğaziçi Üniversitesi'nde
ekonomi dersleri veren Krueger, özet-
le şöyle diyor: "Nasıl özel kişiler, özel
kunjmlar iflas ediyo'sa, egemen dev-
letler de iflas edeblmeli. /flas duru-
munda nasil özel kşiler, özel kurum-
lar için her ülkede çeşitli yasalar uy-
gulanıyorsa, iflas eden egemen dev-
letleriçin de ulusla'arası uygulama-
yı öngören bir düzen zorunludur."
Krueger'in "Egenen Borçlann Ye-
niden Yapılanması Çarkı (EBYYÇ)"
önerisini içeren 40 sayfalık rapooı de-
ğişik tepkilere yol açtı. Rapor, Nisan
20O3'te UPF toplantısına katılacak
184ülkenınonayınasunulacak. "Borç-
lunun duacısı alacaıdısıdır" atasözün-
de olduğu gibi, ulusararası alanda da
aiacakhlar; Arjantir, Brezilya, Boliv-
ya, Rusya, Türkiyegibi ülkelere ver-
dikleri borçlannı zarnanında, tam ola-
rak geri alma konusunda gece gün-
düz dua ediyor, olmalılar.
Gelişmekte ekonomik sıkıntı için-
de olan ülkeler, 1980'li yıllardaki gi-
bi uluslararası finans kurumlanndan
borç alma yenne 199O'lı yıllarda tah-
vil çıkartarak Wall Street'ten taze pa-
ra bulma yoluna gittiler. Tahvil piya-
sasındaki alış venş; en düşük, ancak
en sağlam ABD hazıne bonoları ile
Güney Amerika ülkelerindeki çok
yüksek iç borçlanma koşullan arasın-
da değişiyor. Tahvil pıyasasında beş
yıl önce 106 mılyar dolarlık net ser-
maye aktanmı yapılabılirken, geçen
yıl bu rakam 45'e, bu yıl da 29 mil-
yar dolara düştü.
Bu durum borç bulma ıle ödeme-
de uluslararası kredi piyasasında kı-
sır döngüye yol açtı. Borç verenler
yeni koşullar aradıkça, "borçyiyen-
ler de keselerinden yemeye" başla-
dılar. Şu anda piyasada Arjantin'in çı-
kardığı 80 çeşit tahvil bulunuyor. Ge-
çen pazarseçim yapılan Brezilya'nın
bu ay sonuna değin 800 milyon do-
larlık borç taksitinı zamanında, tam
olarak ödeyip ödeyemeyeceği me-
rakediliyor. Krueger, paniği önlemek
ıçin, zarara da ortak ederek alacak-
lılann da haklannı korumak ıçin bir çar-
kın kurulmasını öneriyor.
Dünyadaki borçlanmanın özünü
ise Dünya Bankasrnın başekonomis-
ti Nicholas Stern şu sözlerle orta-
ya koyuyor: "Zengın ülkeler, küre-
sel zenginlik için savaş verirken ger-
çekte gelişen ülkelerin pazarlanna
girmeyi amaçlamaktan başka bir
şeyyapmıyoriar. Fakirülkelere, 'Açık
pazarekonomisi uygulayın' telkiniya-
parken, kendi özel çıkarlan için ko-
nıyucu önlemler koyup ikiyüzlü dav-
ranıyorlar."
Krueger'in çarkına tepkiler
Krueger'in önerisine her çevreden
değişik tepkiler geldi. B u tepkileri
şöyle özetleyebiliriz:
1. UPF; borç dünyasmda bu çark-
la daha da güçlenryor. Bankerler ile
ülkelerin siyasa adamlanndan ge-
lenbutepkiyegöreUPF, biranlam-
da icra-iflas mahkemesi gibi bir
yetkiye sahip oluyor. Borç verdiği
için UPF ile özel bankalar arasın-
da bir çıkar çatışmasından söz edi-
liyor. Bankerler, Krueger'in çarkıy-
la tahvil alacaklılannın var olan hak-
lannın kamulaştınlacağını savlıyor-
lar. Krueger, çarkta karan UPF'nin
değil, (örneğin yüzde
60 gibi birçogunlukla)
alacaklılann verecegi-
ni söylüyor.
2. Tahvil satın aiacak-
hlar, iflas olaslığında pa-
ralarını tam olarak ge-
riye alamayacaklan için
yüksek faiz oranını baş-
langıçta uygulamaya
başlayacaklar. Bu du-
rum, borçlanma mali-
yetini yükseltecek, eko-
nomik sıkıntı içindeki
ülkelerin yükü daha da
ağırlaşacaktır.
3. Sağlam borçlu ül-
keler de bu maliyet artışından olum-
suzetkileneceklerdir. Krueger'in ko-
şullannın etkili olabilmesi için tüm
ülkelere uygulanması gerekiyor. An-
cak, bu uygulamayla sağlam borç-
lular, öteki çürük borçlulann yükü-
nü de gereksiz yere yüklenmiş ola-
caklardır. Krueger cephesinin yoru-
mu ise herhangi bir ülke içinde iç
yasalara göre tüm aiacakhlar ile
borçlulara aynı uygulama yapılıyor-
sa, neden bu uluslararası piyasada
da uygulanmasın? Kaldı ki küresel-
leşmenin amacı iç-dış ayınmını kal-
dınmak değil mi?
4. İflas olasılığında, durum önce-
likli olarak dış borçları çarkın kap-
samına alıyor. İç borçları ise dışlı-
yor. Bu durumda ortaya bireşitsiz-
lik çıkarken, borçlu ülkelerin de si-
yasal bağımsızlığını baskı altına al-
mış oluyor. Egemen borçlar denilir-
ken ülkenin egemenliği de ister is-
temez uluslararası iflas masasına
devrediliyor. Bir ülkeye borç verme
aşamasında UPF'nin ne kadar kök
söktürdüğünün en iyi tanığı Türki-
ye'dir. Bir de iflas durumunda kar-
şılaşılacak siyasa! baskılar ile bu
çarkın egemen oluşun-
dan söz edilebilir mi?
Osmanlı borçları için
uygulanan "Düyunu
Umumiye (Genel
Borçlar)" benzeri bir
kurumsal çark yaratıla-
rak borçlu ülkenin ege-
menliğine ipotek ko-
nulurken, UPF de ha-
ciz memuru rolünü üst-
lenmiş oluyor.
5. Tahvillerden alan
r v «—" | küçük yatırımcılar is-
/ * | ter istemez artık gü-
vensiz kâğıtlara uzak
duracaklardır. Küçük
Anne Krueger
alıcılar, icra-iflas masasındaki oyla-
mada büyüklerin dediği olacak, kü-
çükler güç durumda kalacak, diye
tepki gösteriyorlar.
6. Bu arada tahvil piyasasındaki
çürük alacaklılardan da tepki geli-
yor. Bunlar, daha çok kapkaç iş ya-
pan, fazla araştırma yapmadan tah-
vil satın alan, borç veren mali kuru-
luşlardır. Bunlar, genel bir disipline
girmek, gerekırse zaran paylaşmak
yerineözel ilişkilerini kullanarak yük-
sek faizle kısa vadeli borç veren
uluslararası tefecilerdir.
Krueger'in bilinçaltı!
Osmanlı ilk borcunu 1591 'de as-
kere aylık vermek için tüccardan al-
dı. İlk dış borca 1850'de karar veril-
di. Londra'da imzalanan anlaşmayı
Abdülmecitonaylamadı. Anlaşma-
nın tek yanlı bozulduğu gerekçesi ile
Osmanlı 2.2 milyon Frank tazminat
ödemek zorunda kaldı.
İlk dış borç 1854 Kınm Savaşf nda,
yüzde 80 ihraç fiyatlı, yüzde 6 faizli,
yüzde 1 amortismanlı olarak 3 milyon
Sterlin alındı. Mısır'dakı Müslüman ol-
mayan halktan "cızye" adıyla alınan
vergi karşılık gösterildi. 1856'da Os-
manlı Bankası kuruldu. 1860'ta bir
Fransız banker, 6 milyon Frank ko-
misyon karşılığında400 milyon Frank
tahvil satılmasını önerdi. Bazı güm-
rük maddelerinin, tuzlu balığın, Bulga-
ristan'daki gülyağının, Bursa ipeğinin
gelirleri borca karşılık gösterildi. 800
bin tahvilden ancak 102 bini alıcı bul-
du. 1874-75'e gelindiğinde bütçenin
17 milyon liralık gelirinin 13 milyonu
dış borç ödernelerine ayrılmıştı. O ta-
rihte 14 değişik tahvil çıkartılmıştı.
6 Ekim 1875'te Osmanlı hükümeti,
borçlannı ödemekte "acze düştüğü-
nü" açıkladı. Aiacakhlar protestolara
başladılar. Bosna Hersek isyanının ar-
dından yitirilen Rus savaşı nedeniyle
Çar'a 35 milyonlira savaş tazminatı
ödenmesi Bab-ı Âli'yi güç durumda bı-
raktı. (1994-2001 ekonomik bunalım-
larında Körfez Savaşı'nın 44.5 milyar
dolarlık yükünün etkisi yok mu?) İç
borçlar da ödenemez oldu. Galata
bankerlerinden kısa vadeli, yüksek
borçlanmalar başladı. 1879 tarihli "Rü-
sumu Sitte (Altı Vergi)" anlaşması ile
altı vergi geliri karşılık gösterilerek,
Düyunu Umumiye yolu aralandı.
1880'de hükümet, alacaklılan Istan-
bul'da toplantıya çağırdı. 20 Aralık
1881 MuharremKararnamesialacak-
lılar ile anlaşmayı sağladı. Kararna-
me, 1858-79 yılları arasındaki 5.4 mil-
yarlık borçlanmayı ödemeyi yönet-
mek amacıyla "Düyunu Umumiye-i
Osmaniye Meclis-i Idaresi" kuruldu.
Kurul, Ingiliz-Hollanda alacaklılan adı-
na bir, Fransız, Alman, Avusturya, ital-
ya'dan birer, Osmanlı iç borçları, Ga-
lata bankerieri, Osmanlı Bankası adı-
na bir olmak üzere altı temsilciden
oluştu. (Krueger'in önerisinin bundan
farkı ne?) Osmanlı 1903 yılına kadar
dokuz kez daha borçlandı.
Osmanlı'nın önerisi üzerine o ta-
rihte (Krueger'in önerisinde olduğu
gibi) tüm "egemen borçlan" tek bir
tahvilde toplayacak "yeniden yapı-
lanma çarkı" devreye sokuldu. Bu-
gün Istanbul Erkek üsesi olan bina-
da çalışan Düyunu Umumiye Yöne-
timi'nde 1912'de 9 bin kadar memur
çalışıyordu. Balkan, 1. Dünya Sa-
vaşları Osmanlı Devleti'nin çöküşü-
nü hızlandırdı.
16 Ekim 1922'deTBMM, Osman-
lı'nın yeni borçlanmasına karşı çıktı.
Nisan 1923'te Istanbul Gümrüğü ge-
lirleri Ankara hükümetine geçti, Dü-
yunu Umumiye'ye son verildi. Genç
Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı borç-
larını kabul etti. ilktaksitini zamanın-
da, tam olarak 1.4 milyon Sterlin öde-
dı. Ankara, Osmanlı borçlannıntümü-
nü ödemeyi, ilk borçtan tam yüz yıl
sonra, 1954'te noktaladı.
Yıllarını Ankara'da Merkez Banka-
sı'nda, istanbul'da Boğaziçi Üniversi-
tesi'nde geçirdiğini anımsadığımız
Krueger'in önerisini okuyunca aklımı-
za bir iki soru geldi: "Acaba UPF 2.
Başkanı Krueger, 'yeniden yapılan-
ma çarkı' önerisinde Düyunu Umumi-
ye Yönetimi'ni mi örnekaldı?Bu çark,
bilinçaltına acaba Türkiye'de bulun-
duğu yıllarda mı girdi?"
îsrail, son üç aym en büyük operasyonunu gerçekleştirerek Han Yunus kentine girdi
Gazze'nin dehşetgecesi
Elmek: [email protected] Fax: 0312. 442 79 90
• Han Yunus'ta
gerçekleştirilen îsrail
operasyonunda en az 13
Filistinli yaşamım yitirirken
yüzlercesi yaralandı. Banş
görüşmelerine yeniden
başlanmasını sağlamak için
bölgede bulunan Solana
'şoke olduğunu' söyledi.
Dış Haberier Servisi - îsrail ordu-
su, son üç ayın en büyük operasyo-
nunu gerçekleştirerek önceki gece
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus ken-
tine girdi. Îsrail ordusuyla Filistin-
liler arasında çıkan çatışmalarda bir
kişi ölürken, kalabalığın üzerine he-
likopterlerden fuze atılması sonu-
cu da 12 Filistinli yaşamını yitirdi.
Yaralılann götürüldüğü hastane-
yi de hedef alan saldınnın. Avrupa
Birliği Dış Politika ve Ortak Sa-
vunma Yüksek Temsilcisi Javier
Solana'nın. bölgeyi ziyaret ettiğı
sırada gerçekleşmesine dikkat çekildi.
Israil'e ait buldozerlerin ve 40 kadar
tankın, köktendinci Hamas'ın kalesi
olan Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus
kentine iki yönden girdiği bildirildi.
Görgü tanıklan, füzenin kalabahğa isa-
bet etmesinın ardından toplam 115 ki-
şinin yaralandığını söylediler.
vurmak istediğini" açıklamıştı.
Filistinli Bakan Saib Erakat, sal-
dınlan "•katHam'' olarak niteledi. Îs-
rail saldınsının zamanlamasının, So-
lana'nın yaptığı ziyarete özellikle
denk getirildiğini kaydeden Erakat,
"Banş sürecinin yeniden canlam
nlması süresinin gern e döndürüld
pnü" belirtti. Solana ise Îsrail
dınlannda öldürülenlerin sayısı kj
şısuıda dehşete düştüğünü söyle<
AB temsilcisi, Filistinlilerin, şidd
ti durdurmak için son dönemde gö
terdikleri çabalara dikkat çekti.
Hamas'ın öç alma çağnsı
Îsrail ordusunun düzenlediği sakbnda ölenlerin cenazesine binlerce Filistinli kabkn. (Fotoğraf:AP)
îsrail ordusunun, yaralılann gönde-
rildiği bir Filistin hastanesıni de hedef
aldığı kaydedildi. Hastane duvarlanna ve
pencerelenne ateş edildiği, ilk belirleme-
İere göre 2 kişınin yaralandığı kaydedil-
di. tsralli güçler, 4 saat süren saldınlar-
dan sonra yakınlardaki bir yerleşim bi-
rimine dönerken, bölgedeki çatışmala-
nn sürdüğü bildirildi. îsrail ordusu tara-
findan yayımlanan bildiride, "operas-
yonun, Kasun rokeüerinin yapüdığı öne
sürülen Gazze Şeridi'ndeki terörist alt-
yapıyı yok etmek amacıyla" gerçekleş-
tirildiği belirtildi. tsrail Başbakanı Ari-
el Şaron, 23 Eylül'de, Gazze'de etkili
olan Hamas ve Islami Cihad'a "darbe
Îsrail Savunma Bakanı Binj'aın
Ben EBezer, pazar günü Solana'da ,
Filistin lideri Yaser Arafat'la g
rüşmemesini istemişti. Saldınlar ı
ardından Hamas, bütün Filistinli <
lahlı örgütlere Israil'den öç aln a
çağnsında bulundu. Hamas yetk
lisi Abdülaziz Rantisi, "Han Y
nus'ta arük FifistinBler güven içiı -
de olmadıklanna göre Tel Aviv'd -
kiler de bundan böyie güven içinde (
mayacaktır" dedi.
Çatışmalar sürerken Filistin polisınin
Terörle Mücadele Dairesi Şefi Alb;
Raceh Ebu Lehiya'nın Gazze'de ma -
keli kişilerin saldınsına uğradığı bilc
rildi. îsrail polisi saldınnın arkasın* a
Hamas'ın olduğunu iddia etti.
Ektami ve Yahni, olası Irak savaşının temel nedeninin petrol olduğuna inanıyorlar:
Savaş halldara yarar getirmez
HATİCETUNCER
Yunanistan Filistinli Iş-
çiler Birliği Başkanı Mihi-
ar Ektami ve tsrail Alter-
natif Bilgi Merkezi'nden
Sergio Yahni, Savaş Karşıt-
lan Platformu'nun "Banş"
etkinliklerine katılmak için
Istanbul'daydılar. Filistinli
Ektami ve Israilli Yahni, Îs-
rail'in Filistin'i işgaline son
vermesini istiyorlar.
ABD'nin Irak operasyo-
nunun bölgedeki bütün
halklan etkileyeceğini savu-
nan Yahni ve Ektami, "tş-
gal makinesini durdurabi-
lecek kum taneleri olma> a
çalışı>
r
onız" diyorlar.
Îsrail işgali nedeniyle özel-
likle 1990'hyıllannbaşın-
dan itıbaren Avrupa'da sayı-
lan giderek artan Filistinli
göçmen ışçiler. sivil toplum
kuruluşlannda îsrail işgali-
ne karşı kamuoyu oluşturma-
ya çalışıyorlar. Küreselleş-
me karşıtı etkinliklere de ka-
tıldıklannı anlatan Yunanis-
tan Filistinli Işçiler Birliği
Başkanı Ektami, "Kendimi-
zi dünyanın bir parçası ola-
rak görüyoruz. Bizim sonı-
numuzun çözülmesi bu dün-
yanın elinde. Biz de Filistin-
li ışçiler olarak dünyada ÇH
karahğa,küreseDeşmeye kar-
unanıstan
Filistinli
Işçiler
Birliği Başkanı
Mihiar Ektami
(sağda) ve tsrail
Alternatif Bilgi
Merkezi'nden
Sergio Yahni,
halklan arasmda
banşın
sağlanabileceğine
inanıyorlar.
şı mücadele eden işçi sınıfi-
nın bir parçasıyız" dedi.
Îsrail işgali nedeniyle iş-
siz kalan Filistinlilerin göç
etmek zorunda kaldığını
anlatan Ektami "Çalışan-
lann da işyerine ulaşabil-
mesiiçin birçokengeb' aşma-
sı gerekhor. Birçok Filistin-
li işçi barikaüarda iş>erine
giderken şehit düştü. tş\e-
rine giderken yoDarda, ba-
rikaüarda uğradıklan zü-
lum de ayn" diye konuştu.
"Savaşı biz değil emper-
> alizm ortaya çıkardı. Biz
enıpenuhst sa\aşa karşı mü-
cadele edjyoruz" diyen Ek-
tami, Şaron'un, ABD'nin
Irak'a yapacağı operasyon-
dan yararlanarak daha ge-
niş çaplı bir harekâta girişe-
ceğini ileri sürdü.
'Bütün bölgeyi etldler'
Ektami. "Bu operasyon-
lar için tsrail silah deposu
haline gehniştir. Bu şekilde
Şaron'un elleruü bağlaya-
cak hiçbir şey kalmayacak.
Onun için FilistinHler için
çok zor bir dönem olacakür.
Bu savaş bütün bölge>i etki-
leyecektir. Savaş, yöneticile-
ri değil, halklan Miracaknr.
Bu savaş halklann i)iliği
için değil, petrol kaynaklan
için yapıbnış emperyalist bir
savaşür. Buradaki olaydan
en çok etkflenecek halklar-
dan biri de Türk halkıdır.
Türkiyeişçi smıfi, işgaBn son-
landınlmasma karşı müca-
delemizde bize yardımcı ola-
bilir. Bu savaşın mağdurlan
sadece biz değüiz_ Türkiye
işçi sınıfi da aym şekflde et-
kilenecektir'' diye konuştu.
ADALET OLMADAN
BARIŞ OLMAZ
Israil'de sol örgütlerin 1984'te kurduğu
Alternatif Bilgi Merkezi'nin Arapça,
Ingilizce ve tbranice çıkardığı
"tçimizden Haberier" dergisinde çalışan
Sergo Yahni, Filistinlilerin kendi L{
kaderlerini tayin etme hakkının *
verilmesinin banş için yeterli ' |
olamayacağı görüşünde. Banş ?
sağlanırken sosyal adaletin de
sağlanması gerektiğini ifade eden Yahni J
"1967'den 1993'e kadar işgal
]
topraklanna 200 bin kişi > erleştirildi
Oslo banş görüşmelerinden sonra '
1993'ten 2000'e kadar 200 bin
yerleşmeci daha getirildi. Filistinlfler
henı topraklannı hem ünînlerini,
mallarnu hem de çahşabDecekleri yerleri
ka> bettiler. tsrail \ e Filistin"de olup
bitenîer, işverenkrin lehine gehşmelerdi
Tel Aviv'deld küçük bir azmhk gittikçe
zenginleşirken büyük çoğunhığun ,
durumu kötüfcşti" diye konuştu. Yahni,'."
Filistinlilere karşı sa\aşmak istemediği
için askere gitmeyi reddetmış ve bu ,
nedenle 4 kez tutuklanmış. 2000'den bu
yana 140 Israillinin askere gitmeyi j ^
reddetikleri için tutuklandığını, T
bunlardan 120'sininCenin'dekikatliam ,
suasında askere gitmeyeceklerini '
açıkladığını aktaran Yahni şöyle devam ^
etti: "Filistin"de savaş suçu işleyen tsraiDJ
askerierin uluslararası sa\ aş suçlulan e
mahkemelerine çıkanhnasuu istivoruz." f
KİTAP DÜNYASI FUARI'NDA
5 Ekim- 13 Ekim 2002
IMZA GUNLERI
05 Eldm Cumartesi ^
Erdal Inönü 16.00-18.00
06 Ekim Pazar
Osman Şahin 16.00-17.30
Işıl Özgentürk 18.00-19.30
07 Ekim Pazartesi
Erdogan Aydın 18.00-19.30
08 Ekim Salı
Ataol Behramoğlu 18.00-19.30
09 Ekim Çarşamba
Erol Manisah 18.00-19.30
10 Ekim Perşembe
Oral Çahşlar 18.00-19.30
11 Ekim Cuma
Türkan Saylan 18.00-19.30
12 Ekim Cumartesi
Vedat Günyol 14.00-15.30
Mehmet Başaran 14.00-15.30
Mustafa Balbay 16.00-17.30
OmitZileli 18.00-19.30
13 Ekim pazar
Erdoğan Aydın 16.00-18.30
Miyase llkmır 16.00-18.30
KONFERANS
07 Eldm pazartesi Erdoğan Aydın
Konu: Türk Tarihçiliğinin Problemleri
16.45-17.45