Katalog

Cumhuriyet İmiyaz Sahibi: CUMHURÎYET VAKFI >dııa ÎLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetrneni: İbrahim Yıldız # Yaaişleri Müdürü: SaKm A^asfan#Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara îstihbarat: Cengiz Yıldırım • Ekonomi: Öz- lem Yüzak 0 Kültür: Egemen Berköz • Spor. Abdülkadir Yücelman • Makaleler: Sami Ka- raören # Düzeltme: Abdullah V'azıcı 9 Bıl- gı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberleri: Meh- îhet Faraç % Avrupa Temsilcisi: Güray Öz Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Baş- kan), Emre Kongar (Danışman), Orhan Erinç. Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner, İbrahim Yıİdız, Orhan BursaJı. Vlusta- fa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanhklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 419502? • tzmir Temsilcısı: Serdar Kızık, H.ZiyaBlv. 1352 S.2'3 Tel: 4411220. Faks: 4418745 0 Adana Temsilcisi. Çetin Yiğenoğlu, inönüCd 119 S. N"o: 1 Kat: 1, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut # Koordinatör: Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe: Bülent Yener # tdare: Hüseyin Gürer 0 Satış: Fazilet Kuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel Müdür fiülbin Erdoran • Koordinatör Reha Işılnıan 0 Genel MüdürVri: Sevda Çoban • Fmansman Müdürü: Çetin Erduran Tel: 0212 514 07 5 3 - 513 S4 60-61. Faks: 0212 513 84 63 Yayımlayaır. Venı Gün Haber Ajansı Basın ve Yayncıiıi: A.Ş, Baskı: Sabah Yayıncılık A.Ş. Türkocaâı Cad. 39 41 Cagaloglu 34334 laanbul. PK: 246 - Sırfcecı 34435 Istanbui Td: (0 212)512 05 05 (20haıı Faks:(0 212)513 85 95 30 EKİM 2002 lmsak:4.56 Güneş: 6.25 Öğle: 11.55 Ikindi: 14.43 Akşam: 17.12 Yatsı: 18.34 Kanser ve talasemi, hastanın kendisinden alınan kök hücreyle ve göbek kordonu iliğiyle tedavi ediliyor Hastalıklann çözümüinsanda 92 yaşında doktor olduSYDNEY (AA) - Öğrenmenın yaşının ol- madığı, Avustralya'da 92 yaşındaki Ron Fitcb'in (sağdaki) doktora öğrenimini ta- mamlamasıylabirkez dahakanıtlandı. Dün- yanın en yaşlı üniversite öğrencilerinden bi- ri clduğu bildirilen Fitch, Sydney kentinin Nevv South Wales Üniversitesi'nde yapılan mezu- niyet töreninde mûhendislik alanında dokto- ra tezini sunarak mezun oldu. 1932 yılında mûhendislik lisans bölümü- nü bitirerek üniversiteden mezun olan Fitch, törende yaptığı konuşmada, yaşın ögrenme için kesinlıkle engel oluşturmadığını belitti. ŞULE KÖKTtRK ANTALYA - Türk Hematoloji Derneği'nce düzenlenen "29. Ulusal Hematoloji Kongresi", 25-28 Ekim tarihleri arasmda Antalya Ceylan Inter Continental Otel'de düzenlendi. Kongre, aralannda Serenas Turizm'in de bulunduğu birçok şirketin sponsorluğuyla gerçekJeştirildi. Kongreye başkanlık eden Ibni Sina Hastanesi Hematoloji Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan sorulanmızı yanıtladı. Prof. Dr. Ilhan, özellikle Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde sıklıkJa görülen talaseminin ağır ve hafıf diye ikiye aynldığını söyledi. Anne ve babanın ağır tip talasemili olması dunımunda çocukJann en fazla 15 yaşına kadar yaşadığını vurgulayan Prof. Dr. îlhan, gebeliğin ilk haftalannda anne karnından alınan sıvının tetkik edilmesiyle talaseminin tespit edilebildiğini kaydederek bebeğin ağır tip talasemi olduğunun anlaşılması durumunda gebeliğin sonlandınlmasını önerdiklerini dile getirdı. Talasemıde 120 gün yaşaması gereken kırmızı kan hücrelerinin 20-30 gün yaşadığını ifade eden tlhan, bu hastalığın tedavisi için kemik iliği nakli yapıldığını anımsattı. Türkıye'de 10 yıldır yapılan, göbek kordonundan kemik iliği hücresi naîdınin de tedavide yüzde 100 başan sağladığına işaret eden İlhan. "Büyük çocuğun ağır talasemili olması durumunda, ikinci çocuk hafif tip talasemili olsa bile onun göbek kordonundan kemik iliği hücresi nakli yapryoruz. Böylece büyük çocuk ağır tip talasemi iken hafif tip talesemi oluyor" dedi. Otolok hücre nakli Prof. Dr. Osman Ilhan, "Ototok" (kendı kendinden kök hücre nakli) yöntemi ile birçok kan kanseri olan hastanın başan ile tedavi edildiğini belirtti. Aferez yöntemiyle kandan hücrelerin aynldığını anlatan Ilhan, otolok hücre nakli ile yüzde 80 başan sağlandığına işaret etti. tlhan, otolok hücre naklini şöyle anlattr. "Kan kanserlerinde ilaçla tedavi yapıldığı zaman, bu sırada sağlam olan kemik iliği hücreleri de ölüyor. Biz de bu sağlam hücreleri tedaviden önce süzüyor ve sakbyoruz. Kanser tedavisi bittikten sonra sağlam kemik iliği hücrelerinin kanda yeniden çoğalabilmesi için bu süzdüğümüz hücreleri tekrar hastalara nakledivoruz." n H E M ÇOCUK H E M KAKIYERünlünimyıl<lızıEuzabethHuriey,sıkınühgünleri geride bırakmanın mutiuluğunu yaşıyor. Film yapımcısı Stephen Büıg'k birtiktcliğinden bir çocuk sahibi olan Hurley, bebeğinin babasmı DNA testiyle kanıtlamakzorunda kalmışü. Huriey şimdikrde hem anncliğin tadını çıkanyor hem kariyer basamaklannı tırmanıyor. Evli bir ozanı tavlamaya çalışan bir kadını canlandınnakiçintektifalan Hurley, -The \VeightofYVater" fibninin hazutldanna başladı. Movietinedergpindeki habere göre Hurley, kaha bir ilişkisi ohırsa ikinci bir çocuk sahibi ohnayı da planhyor. SUÇLU TEK HÜCREYLE BULUNACAK SYDNEY (AA) - Avustralya'da bir bilim adamı, kişinin tek bir hücreden teşhis edilebileceği bir yöntem geliştirdiğini bildirdi. Avustralya Queensland Üniversitesı Genom Araştırma Kurumu'ndan Ian Findlay, gelıştirdiği yeni test tekniğinın, 200- 500 hücre gereken şımdiki DNA testiyle karşılaştınldığında, aynı kesinlik seviyesini yakaladığını söyledi. Yeni tekniğini Sydney"deki bir konferansta açıklayan Fındlay, gelıştirdiği teknigin halen kullanılan yöntemden çok daha hızlı olduğunu behrterek, "Tek bir hücreden DNA'yı doğru olarak saptayabilmek, on yıüar önceki aj dınlığa kavuşturulanıamış suçlann, arük çözülebileceği anlamına geliyor" dedi. Findlay, artık üzerinde tek bir hücre bulunan bir kâğıt parçası ya da bir kepeğin, bir kişiyi teşhis etmek için yeterli olacağını söyledi. Ancak Findlay. yeni teknigin, bilimsel olarak tasdik edilmesi gerektiğini, bunun da 3-5 yıl alacağını belirtti. n ABD'de üniversiteli dehseti kredi kartı ile yapılan görüşmeler % 25 daha ekonomik! - LOS ANGELES (AA) - Keskin nişancı katilin işlediği cineyetlerle sarsılan ABD'de, Arizona Üniversitesi'nde bir üniversite öğrencisi ikisi öğretmen, üç kişiyi öldürdükten sonra intihar etti. Polis, olayda saldırgan ve iki öğretmen dahil dört kişinin öldüğünü, çevTedeki binalann boşaltıldığını ve olayda başka kurban olup olmadığının araştmldığını belirtti. Ölen dördüncü kişinin kimliği açıklanmadı. Görgü tanıklan, hemşirelik yüksekokulu öğrencisi olan saldırganın sınava sokuhnamasına sinirlenerek bu silahlı saldınyı yaptığını kaydetti. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN İşçi Sınıfının Tarihinde 'Dönüm Noktası'... Smart kartlı ankesörlü telefonlardan kredi kartı ile yapacağınız konuşmalarda kontör ücreti 60 bin TL yerine Bu kampanya 31 Aralıktarihine kadar sürecektir. Bir başka görüntü, arük yok; 0 eski Izmir Hapisha- nesi'nin. II. Fefâne'sinden: KUTVgörrnüşOmer(Ka- raman) Yoldaş: kuytu, öbür hükümlülerden epeyce uzak, bir köşede, biri on attı, öbürü on yedi yaşındaki, iki öğrenciye; 'istikbâlin partisi'ni anlatıyor: yasal örgütlen- miş, güçlü veyaygın sendikalann özdeşleştiği; TBMM'de grubu bulunan; yöresd ve ulusal yayın organlanyla, ül- kenin her yanına ulaşmış, 'taş gibi btr örgüt'! 'Demokrat Izmir 1 akşamlannda, bunu Kemal Ağbi'ye (Bilbaşar) anlattığım vakit; gözlerindeyine 0 pul pul. ışık böcekleri belirmiş, demişti ki: "-... geç ve güç de olsa, Türkiye işçi Partisi, işte bu hayali gerçekleştiıiyor!" Doğrusu ya, ben ümitsizdim; başka ülkelerdeki örnek- lerden, 'Moskova Küreselleşmeciliği'nin; gelişip ser- pilen 'fidanı', ya söküp çıkaracağından, ya da kıracağın- dan endişe ediyordum. , Şimdi bakar mısınız, Artun (Ünsal) görkemli çalışma- sının önsözünde ne diyor? "... nasıl Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Ce- miyeti'nin birteşmesiyle doğan Halk Fırkası, Cum- huriyet yönetimiyte Cumhuriyet Halk Partisi'ne dö- nüşmüş ve Türk siyasal yaşamının yeni örgütienme- lerine; gerek 'tek partili', gerekse 'çok parta'li' dönem- de, bir 'anaç parti' kimliğiyle, kendi bünyesinde 'ku- luçkalık' işlevini yerine getirmişse; 1960'larda tarihi Türk Solu'nun 'eski tüfekleri'ni, yeniler, sendikacı- lar, Dogu'lu aydınlar ve ilerici öğrenci gençlerle bir- likte, aynı çatıda buluşturan TİP de, ilerdeki yıllarda Türkiye'deki sol yelpazede yer alacak, çeşitii siya- sal ve sendikal akımlar için, ideolojik ve örgütsel bir beşik olacaktı. Feroz Ahmad'ın TlP'in 1961 yılında kuruluşunu, '...Türk İşçi Sınm'nın tarihinde bir dönüm noktası' olarak değerlendirmesi, çok yerindedir..." (a.g.e. s: XII.) TlP'in hangi hayali, yandan fazlasıyla gerçekleştirmiş olduğunu; 'ideolojik örgüt' gerekçesiyle, bu hayali de, TlP'in kendisini de yıkanlann; aslında ne muhteşem bir başanyı 'torpillediklerini', anlamak için, Türkiye'deki TİP öncesi 'sosyalistliğin' zavallılığının öğrenilmesi lâzım. Artun (Ünsal) kitabının 'Solun EHi YıHık Bilânçosu' bö- lümünde, bunu özetleyivermiş; acı, çokacı ama, gerçek- çi bir özet! Ne denebilir? Halktan kopuk münevverler... Tespit/1. "...halktan kopuk münevverler: Fran- sa'da okuduktan sonra, önce öğretim üyesi, sonra gazeteci olan Mustafa Suphi'nin, Bakû'da bu- lunduğu ve bir bölümünü -asker kökenli- 'Marksist' arkadaşlarıyla kurduğu TKP içinde de, işçi kökenli kimselerin sayısı, yok derecede azdı. istanbul'daki TİÇSF'nin 'beyinleri' Dr. Şefik Hüsnü ve Ethem Ne- jat ise, gene Fransa'da öğrenim görmüşlerdi. 'Aydın- lık' çevresi de, işçilerleyakınlık kurmak özlemlerine karşın, bir 'aydınlar kulübü' olmaktan öteye gideme- di. TİÇSF, 1922'den başlayarak 'gizli' TKF'nin yasal örgütü olarak çalışmasına ve III. Enternasyonal'a bağiı bulunmasına karşın, durum pek değişmedi..." "...'tek parti' döneminde tutuklanan solcular ara- sında şaiıier, yazarlar, gazeteciler, avukatlar bulunu- yordu. 1946 yılında ortaya çıkan sol partilerin başın- da, gene Dr. Şefik Hüsnü ve eski bir kamu görevlisi olan, hukukçu Esat Âdil vardı. DİP'i kuranlar arasın- da, bir sendikacının yanında, gene dışarıda okumuş ünlü bir avukat, Orhan Arsal bulunuyordu. 1954'de kurulan 'Vatan Partisi', Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın özel çalışma odasına, birkaç üyesi ile rahatça sığabilir- di: 1951 tevkrfatı ile tümüyle çökertildiği söylenen TKP'nin, tutuklanan üyelerinin sayısı sadece 167 idi. 27 Mayıs darbesinden önce kurulan son sol örgüt olan SP de, birkaç aydının inisiyatrfi ile ve neredey- se Menderes'inricasrylagerçekleşmişti..." (a.g.e. s. 44/45) Tespit/2. "... etkisiz, yılgın yöneticiler: 25 yıllık 'ille- galite' döneminde, gizli TKP'nin çekirdek üyeleri, örgütlenme biçimleri 'yasadışr olsa da, gerçek bir 'yasadışı parti' oluşturamamışlar; ne işçi kesimi ne de öteki emekçi yığınlanyla, elte tutulur bir ilişkiye ve eklemli eylemlere girişebilmişler; sadece gizli bültenler yayımlamakla yetinmişter, ve çoğu zaman da, kolaylıkla tutuklanmışlardır..." "...liderler düzeyinde de bir sıkıntınm olduğu açık- tır: 50 yıllık dönemde, her iktidar boşluğunda, ya da rejimde herhangi bir yumuşama olduğunda, hemen ortaya çıkan eski sol partileıie birlikte, 'tek adam' konumundaki eski liderlerin de doğuşuna tanık olun- muştur. 'Iştirakçi' Hilmi, Şefik Hüsnü, Arif Oruç, Hik- met Kıvılcımlı, Reşat Fuat Baraner, Zeki Baştımar, biryerde 'klasikleşmişler'dir...'' "... oysa sosyalist olmak, bir çeşit kahramanlık olarak anlaşılmamalı; ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlannı, öteki görüşlere göre farklı yorumlama- nın ve farklı çözümler önermenin bir sonucu olma- lıydı..." (ag.e. s: 47) Düpedüz devre/dışı bırakıldı... j şte sendikalan, kulüpleri, yayınları, ülke çapındaki ör- I gütü, Meclis'deki milletvekijjeriyle, 'sahici' bir 'parti' olarak 'işleyen' TİP; Artun'un (Ünsal) anlattığı bu -ve da- ha nice- noksanı olan 'ideolojik örgütler ce(!) eleştirilmiş; hırpalanmış, yerilmiş, bununla da yetinilmeyerek, düpe- düz devre dışı bırakılmıştır. Ama siz, en iyisi. kitabı okuyunuz: baksanıza ne Sağ'dan sözünü eden çıktı, ne Sol'dan çıkıyor. e-mail:tilahan ' isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88