23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 30 EKİM 2002 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kultur(2 cumhuriyet.com.tr Müge Iplikçi Can Yaymlan'ndan çıkan yeni kitabı 'Transit Yolcular\ anlatıyor Yaşambiryolculuk ashndaNENAÇALİDİS MügelpKkçi'nin yeni çıkan kita- bı IVansit Yolcular'da okur kendini yazara teslim etmiş bir yolcu gibi his- sedıyor. Eylem ve eylemsizliğin ade- ta bırbirleriyle kenetlendiği öyküler- de gitmek fıili ne kadar baskın ol- sa da aslında gitmemenin ve yaşa- ma sıkı sıkı sanlmanın mücadelesi saklı. Can Yayınlan'ndan çıkan ki- tap yaşama, yaşam mücadelesine dair ipuçlan veriyor. - Okurlannızuı karşısına bu kez zorvedahakatmanfcmetinlerdenohı- şan bir kitapla çıktnuz. Buna kabh- yor musunuz? MÜGE tPLÜCÇİ - Bir yere kadar evet. 'Transit Yokular' göreceli an- lamda zor, katmanlı ama yazarken keyıf aldığım bir kıtap oldu. Uma- nm okurlanm benim vardığım bu son aşamaya fazla yorulmadan ulaşır- lar. Ama yine de okuru ürkütmeden hemen şunu belirtmem gerekiyor: Kitaptakı katmanlann en azından bir kısmını açmadan okuduğunuz- da 'Transit Yokular' adlı bu kıtap okuma eyleminden ya da hayatlann içinden transit biçimde geçip gide- bilir, üstelik de arkasına bakmaksı- zın... Bu da kıtabın yazan olarak benim için bir dezavantaj olsa gerek. Kendine uygulanan sansfir 'Transit Yolcular'da bir roman ta- dı var. Bu değişim yeni bir kapıyı araladığınız anlamına nu geliyor? İPLtKÇt - Kıtapta bir roman ta-. dı oldugu doğru. Oykü olarak baş- ladıgım bir kıtaptı ama içindeki ba- harat romana meyletmeye başladı bir süre sonra. Bıraksaydım çok ra- hat budaklanabilirdi. Açıkçası bunu istemedim, bir başka bahara bırak- tım o faslı. Önümdeki zaman dili- minde kendime ait bir mekân ve en önemlisi bir 'zaman' yaratabilirsem daha uzun soluklu birprojeye soyu- nacağım. - Nida ve Günstan bir bedende ya- şayan iki karakter, buna rağmen ay- nldıklan noktalar var. Gülistan, Ni- da'nm sakladığı diğer yanı mı? tPLİKÇt- Parçalanmış kimlikle- re meraklı bir yazar olduğum için ger- çekten içimizde sayısız ben oldu- guna inanıyorum. Birey olmaya bir türlü olanak tanınmayan bir ülkede insanlar hep bir takım sloganlar çer- çevesinde kendi hayat çizgilerini ku- rup onun üstünde ikâmet etmek zo- rundalar. Kendi ilehareket edebilen hiçbir insan tanımıyorum, buna ben de dahilim. Neden dıye sormak la- zım. Kendi benliklerimiz ve istek- lerimızdeki soru işaretlenyle çok az yüzleşiyoruz. Tüm bunlar korku- dan kaynaklanıyor. Genele baktığı- mızda somut nedenler olduğu gibı soyut nedenler de var. Insanın ken- disine uyguladığı sansürün en büyük sansür olduğuna inanıyorum. 'Hayattan kaçtığım anlar çok' - Kitap parçalanmış metinlerden oluşuyor. Bu parçalar bir yerde bü- tünleşiyor ve okur üe yazar arasın- da bir oyun başbyor sanki... tPLtkçt-Katıhyorum. Zaten ki- tabın alt katmanında oyun var. Cid- di olanla gayri ciddinin ne olduğu- • Transit Yolcular'ın, eylem ve eylemsizliğin adeta birbirleriyle kenetlendiği öykülerinde gitmek fiili ne kadar baskın olsa da aslında gitmemenin ve yaşama sıkı sıkı sanlmanın mücadelesi saklı. Bu kitap, okuma eyleminden ya da hayatlann içinden transit biçimde geçip gidebilir, üstelik de arkasına bile bakmaksızın. Müge Ipükçi'ye göre ne yaparsanız yapm, hep belB bir ilerleyiş anı vardır. Geriye sarsanız bile... Sadece ortada bir fark vardır ve bu fark esasür. nu sormayı amaçlıyorum burada. Bence ikisi de oyunun parçası. Oyun dediğime bakmayın. ciddiyetini sırf oyun prensibinden alan ne kadar çok an vardır belleğimizde, biraz bunu hatırlamaya çalışalım. 'Transit Yol- cular'da her şey bir oyun olabüir, bu- na hazırlıklı olmak gerekiyor. Bir de tabii şu: Oyuna katılmak istiyor- sanız sizin de oynamanız şart. Dı- şardan seyretmeyi kabul etmiyor ki- tap. - Öykülerinizde gitmekten söz et- seniz de özünde 'gidememek' yaü- yor. Sizce hayatta zor olan gitmek nıi, kalmak mı? İPLtKÇt-Gahbakalmak. Hayat- tan kaçtığım anlar çok fazladır. Ka- çarcasına gittiğim anlar... Gittiğım zamanlarda kaldığım zamanlardakı- ne göre enerjimin yansını harcadı- ğımı düşünüyorum. Peki hangısi zor ve ödüllü olanı? Bence kalmak ya da kalabilmek. Ancak hemen belir- teyim, bunu insanın kendi kendiy- le yüzleşmesi anlamında söylüyo- rum; ikili ilişkiler ya da diger iliş- kıler anlamında değil. - Gitmek, kalmak, beklemek ve durmaktan söz edr.orsunuz. Peki bu fiiller hayatlanmızın Idlit noktalan mı? İPLtKÇİ - Bu soruya cevabım hem evet, hem hayır olacaktır, çün- kü bence asıl önemlisi devamlılık. Ne yaparsanız yapın, hep belli bir ilerleyiş anı vardır. Geriye sarsanız bile... Aşama kaydetmeniz gerek- miyor, sadece ortada olan bir fark var- dır ve bu fark esastır. Her geriye baktığımızda şimdiki zamanın içerisinde kendimizı fark- lı bir yerde buluruz. Şu an geçmiş- teki bir olayı hatırlayışımla, yarın aynı olayı hatırlayışım arasında dağ- lar kadar fark olabilir ve aslında bu da bir devamlılıktır. Başka bir deyiş- le dururken bile gideriz. Ankara tiyatro ile şenleniyor Kerim Afşar'a onur ödülü verilecek. KUltür Servisi - Toplumsal Araş- tırmalar Kültür ve Sanat Vakfi tara- findan düzenlenen 7. UlusiararaaAn- kara Tiyatro Festivali bugün saat 14.00'te yapılacak festival yürüyü- şü ile başlayacak. Ardından saat 15.00'te Yeni Sahne'nin önünde So- kak Tiyatrosu, Can Oyunculan'nın sahneleyeceği ToprakveKadın oyu- nu ile devam edecek. Ankara Dev- let Resim ve Heykel Müzesi Opera Salonu'nda yapılacak törende Kül- tür Bakanı Suat Çağlayan ın konuş- masından sonra tiyatro oyuncusu Kerim Afşar'a onur ödülü verile- cek. Festival kapsamında Fransa'dan gelen Les Gradins Etoiles 'La FoHe Courtetine\TOBAV Tiyatrosu (İs- tanbul'ı 'lyi Şanslar', Bartın Bölge Thatrosu 'Nâaın'ı Annıak" ve Gi- resun Beiediyesi Şehir Tiyatrosu ıse "Ahududu" adlı oyunlan sahneleye- cekler. Aynca Yunanıstan'dan katılan At- tisTeatre 'Descent'ı, Dostiar Tiyat- rosuGencoErkai lnsanlanm' ı. Te- atra Jiyana Nü'Navek'i, Zongul- daktankahlan Tiyatro Ann 'Zengin Mutfağı" nu^tah-aBmüksehirBe- lediye Tiyatrosu 'Rumuz Gonca- gül'ü. Tİyatro Tiyagamm 'Biz ve Onlar'ı, Ozgür Tiyatro ıse 'SevgiH Doktor' adlı oyunlan tıyatrosever- lerin beğenısine sunacaklar. Renkli oyunlann yer aldığı festi- valde yeni kurulan ve Istanbul'dan katılan Semaver Kumpanya 'On tkmci Gece'yı, Tiyatro Rast 'Bir Şe- hir Bir İnsan'ı. Genç Oyuncular Sahnesi Yük'ü,ABPoyrazoğluTi- yatrosu 'Odünç Vaşamlar" ı, Kenter- ler Tiyatrosu 'Çözüm'ü, Ekin Ti- yatrosu 'Yalancı Aranıyor'u, Diyar- bakır Befedhesi Şehir Tiyatrosu 'Zen- gin MutfagT'nı, Antik Tiyatro 'Ka- dmlar-Erkekler"ı, KKTC DevletTi- yatrosu 'Gözü Kara Alaturka'yı. Tiyatro Libra 'TürkOtaıakKolay De- ğil" i, Mahşer-i Cünıbüş 'Tiyatro Sporu"nu, Hadi Çaman Yeditepe Oyunculan 'Hisse-i Şayia'yı, Güm- riik Vakfi Tiyatrosu 'Tarihteve Bu- gün AnadolıT vu ve Ruscuk Dram Thıatrosu 'Kel Şarkıa'yı oynayacak. Festivalın son günü olan 10 Ka- sım'da ıse Mersin Üniversitesi Tiyat- ro Tophıhığu'nun 'CKıınunSonuYa Da Son Oyun' ve Tiyatro Manga'nın 'tskele' adlı oyunlanrun yanısıra Zu- hay Olcay'ın Siyah - Beyaz' başlıklı dinletisi yer alacak. (0 312 419 83 98) DEFNE GÖLGESI TURGAY FİŞEKÇİ Kitap Fuarı İzlenimleri Korkulan olmadı. Istanbul'un merkezindeki Tepebaşı'ndan tam kırk kılometre öteye taşınan TÜYAP Kitap Fuarı bu yıl da geniş okuyucu kitlelerini kendine çekmeyi başardı. TÜYAP Kitap Fuan, yirmi bir yıl önce Taksim'de- ki Marmara Oteli'nin alt salonunda ilk kez açıldığın- da, ülkemız 12 Eylül baskı yönetiminin pençesindey- di. Kitaptan korkulan, kaçılan günlerdi. Böylesi bir dönemde kentin göbeğınde kitap fuarı açabilmek önemli bir cesaret ömegıydi. Bu cesaret daha ılk fuardan başlayarak halktan bü- yük bir ilgi gördu. Yıllar ıçınde kitap fuarları hep ya- pıldıklan yeıiere sığmaz oldu. Önce Tepebaşı'nda- ki sergi salonunun bir katına, sonra iki katına yayıl- dı. Yıllardır oranın da yetersiz kaldığı göıülüyordu. Sonunda TÜYAP yönetimi gerçekten de cesaret isteyen bir kararta Kitap Fuan'nı Beylikdüzü'ndeki çağ- daş fuar alanına taşıdı. Ulaşım için yerel yönetimle işbırliğı yapılarak kentin önemli merkezlerinden dü- zenli otobüs seferleri konuldu. Ilk iki günkü izlenim- lerim ziyaretçi sayısının geçmiş yıllann altında kal- mayacağı, hattaonlan daaşarakyeni bir rekora ula- şacağı yönünde. Düşünun, Kitap Fuan'nın ziyaretçileri geçmiş yıl— larda da yalnızca Istanbullu kitapseverler değildi ki, yurdun her köşesinden insanlar kalkıp bu fuar için (stanbul'a geliyortardı. Bu yıl da öyle oldu. Çok uzâk- lardan kalkıp kitaplarla buluşmaya gelmiştı binlerce insan. Hele hele kimi kitap meraklılannın ülkeler aşıp uluslararası fuarlara bile koşa koşa gittikleri düşü- nülürse, Beylikdüzü'ne neden gelınmesin? Bu yıl, fuar zıyaretçilerinı son derece çağdaş bir sergi alanı bekliyor. Rahatça dolaşıp gezebilecekle- ri geniş alanlar, havalandırma sistemleri, yayınevle- rınin daha geniş alanlarda daha çok kitabı rahatça sergileyebılme olanaklanna kavuşması, tümü okur- la kitabın daha kolay buluşabilmesı için... Evet, Kitap Fuan'nın bence en önemli özelliği, ül- kemize özgü koşullar nedenıyle okurla kitabın ara- sındakı pek çok engelin fuar alanında ortadan kalk- ması. Nedir bunlar? Yayınevlerinin yayımladıklan kitap- lar önce dağıtımcılara, oradan kitabevlenne dağılı- yor. Bu dağrtım sureci ne yazık ki sağlıklı işleyemi- yor. TÜYAP'ta bu yıl 260 yayınevi var. Ulkemizdeki yayınevı sayısı bunun biraz üzerindedir. Bunca ya- yınevinin yayımladığı binlerce kitap, bu dağıtım dü- zeni içinde okura ulaşamadan yok oluyor. Ne dağı- tımcılar ne de kitabevleri bu büyük yayın potansiye- lıni okurlara taşıyabilıyoriar. Yayınevlerinin depolan- nı dolduran kıtapların büyük çoğunluğu dağıtımcı ve kitabevlennın rafiannda kendilerine yer bulamıyor. Bu kuruluşlar haklı ya da haksız kimı nedenlerle yalnız- ca gündemde olan ya da sürekli satış akışkanlığı olan kitapları alıp satmayı yeğliyorlar. Okurlann yalnızca kitabevlen raflanna bakarak ulkemizdeki yayın etkin- liklerinı izleyebilmeleri son derece güç. Işte Kitap Fuarı, kuruluşundan bu yana böyle önemli bir işlevi yerine getirıyor okurlar için. Aradık- ları kitapları bulabilmekveyayımlanan kitaplan izle- yebilmek. Fuar, bu ışlevinin dışında, düzenlediği tartışma toplantıları, soyleşı ve konferanslarla da kültür ha- yatımız için bir başka önemli boşluğu dolduruyor. Ede- biyatın ve yayıncılığın türlü sorunları her gün üç ay- n salonda düzenlenen toplantılarla yazarlar ve okur- lar arasında konuşuluyor, tartışılıyor. Ilk iki günde katıldığım üç toplantıda bu etkinliklerin de okurlar ve yazaıiar için ne denli önem taşıdığına bir kez daha tanık oldum. Ülkemizde son yıllarda nedense edebiyat dergi- leri edebiyat tartışmalanna fazla yer vermez oldular. Oysa okuyan insanlar için temel gereksinimlerden bın de okudukları ürünler ya da güncel sorunlar üs- tüne tartışabilmek, konuşabılmek. Okurlann bu tar- tışmalara katılarak gösterdikleri ilgi, üstelik de med- yamızın edebıyatı magazinleştırme eğilimlerinin art- tığı bugünlerde cıddi tartışmalara duyduklan özle- mi göstermeleri bu gereksinımın nasıl canlı olduğu- nun göstergesıydi. Bu yıl Krtap Fuan, komşu salonda açılan Sanat Fu- an'yla bir arada yapılmasıyla da ziyaretçiler için bir başka şenlik. Resim ve heykel sanatımızın seçkin ürün- lerinın yer aldığı bu fuarda da onları unutamayacak- lan anlar bekliyor. Bu yılın onur ressamı Turan EroJ'un Cahit Külebi portresı, bu ozanımızı sevenlerin sey- nne doyamayacaklan biryapıt. Neşe Erdok'un, Çe- hov'un ve Sait Faik'ın hüznünü bulacağınız günü- müz insanlarını anlatan resimleri de öyle. TÜYAP Kıtap ve Sanat fuariarında ülkemizin ay- dınlık yüzüyle buluşmaktan sevinç duyacaksınız. tfisekci f superonline.com (0212) 293 «9 7« emın ıgus bu dünya bir pencere CD VE K A S E T "Dereler akar gıder Taşlan >ıkar gıder Bu dunya bir pencere Her gelen bakar gıder" İ Savaş Isteyenler İçin Brechtten BRECHT j"Savaş Elkıtabı 2 Biitün Şiirleri Brecht bu şıırlerınde fotoğraflarla 2. Dünya Savaşı'nı ve sürgün günlerını anlatıyor. Kitapçılarda (384 sayfa) Mitos-Boyut Yayınları (Tem Yap.Yay. Ltd. Ştı) Tel: 212-249 87 37 İSVİCREHASTANESI ISTANBUL SALONt TivütroStüdvoMi Sonsuz Dongu BREAKINGTHE COOE HUGH VVHITEMORE 30-31 Ekim 2002 1930 Çevıren v öneten Oynayaniar Ahmet Levendoğlu Ahmet Levendoğlu Biletler .; S Sanath j Bankaiı ılş Sa-ka; 'î Sanat'ı- i S=nat gışes ,u-:-,r Merker ı Kultûf >ayır ;t Paı—al<<ac ^ t i - etk nhk vs ^ Bankası K IŞ Kueierı : / lan Beyojlu Sa leryleılgt ayr ı^ tur rav nla Lsvent SOfcZ ıl 2:2 252 -tılr b 3 ; n -ı Bey&ğ u Uagazası 0 I.Unaui Tel 212. Meje K Son No 2 K Tda- te~ın edılebıiır İ16 10S3 3 3e?oğ -J litantoul MWW ıskultursanat com.tr Mehmet Ali Kaptanlar Özgûr Erkeklı Emrah ElçiboÇa Zeynep Efser Erkekli Murat Kılıç Serdj Kondeler Aktuıu TÜRKİYE t BANKASI Cumhurryet kitap kulûbû 30 Ekim Çarşamba İlanlarımz İçin (0212) 293 89 78 perareklam@perareklam com tr perareklam@superonline.com www. perareklam com tr ULVİYEALPAY Saah 16:00-17:30 ATAOL BEHRAMOĞLU Saat: 18:00-19:30 Adres: Tiivap Fuar \e Kontıre Merkezi Bevlıkdüzü İST TÜRK MİLLETt Bugünkü duruma Atatürk ılkelerinden ve yolundan ay- nldığımız ıçın düştük. Clkemızı ve gelecegımızı düşünüyorsan: 1 - Atatürk'ün ilke ve ınkılaplannı savunacak ve onla- ra sahip çıkacak. 2 - Devletın bölünmez bütünlüğü ve tam bağımsızlığı ile Cumhunyet'in temel değerlerini koruyacak, 3 - İnsan haklannı evrensel boyııtta savunacak, 4 - Laik ve demokratik devlet rejiminin savunucusu ola- cak. 5 - Bizı ekonomik bağimsızlığımıza ka\ uşturacak, Atatürkçü kadrolara sahip çıkmaya çağınyoruz. Sen, tehlıke anında. bırçok kereler. mucizeler yaratmış ve zoru başarmış, en uygar bir mılletsin. Bunu da başaracağına ınanıyoruz. MUSTAFA KEMAL DERNEĞt Av. Kimran BAR\N - Prof. Dr. Vakur VERSAN - E. Org. Nec- det ÜRIĞ - Prof. Dr. \ural SA\AŞ - E. Org. Nahit ÖZGÎR - Prof. Dr. Erol ÇİHAN - E. Org. Necdet ÖZTORUN - Prof. Dr. Yılmaz \LTl Ğ - E. Org. tbrahim TÎ RKGE>Cİ - Nazan BA- RAN - E. Org. Hikmet B\YAR - Prof. Dr. Muhteşem GİR\Y - E. Org. Atilla ATEŞ - Prof. Dr. Durrauş DÜNDAR - E. Org. Fikret Özden BOZTEPE - Prof. Dr. Abdülkadir l R\S - E. Korg. Kemal GÖKÇE - Prof. Dr. Hilmi ERGİNÖZ - E. K0R.\. Sabahattin ERGİN - Prof. Dr. Cengiz ERDAMAR - E. Tümg. Cihan FAYDALI - E. Tuğg. Hüsevin YILDIRIM - Prof. Dr. Hasret ÇOMAK. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ Dosya No: 2002/492 Vasi Tay Mahkememizce verilen 10 / 09.2002 tarih ve 2002 492 Esas, 2002 742 sayılı ılamı ile, 1931 dogumlu, Abdurrahman Süreyya kızı. Fatma Ulviye Selçukkan'ın rahatsızlığı sebebiyle 4721 s. TMK.'nun 405. maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendısıne oglu, 1960 doğumlu tbrahim Necdet Selçukkan vasi tayın edılmıştir. Keyfıyet ılan olunur. 07.10 2002 Basın: 66259 ÖDEMİŞ 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 2001-410 Davacı Bağ-Kur Genel Müd. vekilı tarafindan davalı tbrahim Şen vasısı Mustafa Şen aleyhine açılan rücuan tazmi- nat davasuıda, Ödemış 1. Aslıye Hukuk Mahkemesi'nın 30.5.2002 gün ve 2001410 esas, 2002214 karar sayılı karan ile 2.380.103.731.-TL'nin 6.7.1999 tarihinden ıtıbaren kanuni faizi ile birlikte davacı lehine davalıdan tahsiline karar \enlmış olup. karar davalı vasısinin adresi belli olmadığından tebliğ edilememiş ve tüm aramalara rağmen açık adresi de tespıt edilememiştir. Ödemış, Türkönü Köyü. KSN:44'te nüfusa kayıtlı Ibrahım oğlu. 1970 d.lu (tbrahim Şen vasisi) Mustafa Şen'in işbu ılan tanhınden ıtıbaren 15 günlük süre ıçensınde mahkememiz karanna karşı temyiz etme hakkının bulunduğu, bu süre ıçensınde temyiz edilmedığı takdirde karann kesinleşecegı hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 66639
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle