25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CU>fHURİYET \AKFI adına İLHAiN SELÇUK Genel Yayın Yönetrneni: İbrahim Yıldız • Yazıışleri Müdürû: SaBm A^)aslan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Istıhbarat Cengiz Y ıldırım # Ekonomı Öz- lem Y üzak # Kultür Egemen Berköz # Spor Abdülkadir\üceiman#Makaleler Sami Ka- raören 9 Duzeltme \hdullah \ azıcı 0 Bıl- gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlerı Meh- met Faraç 0 Avrupa Temsılcısı Giirav Öz YaymKuıulu:nhanSeJçuk(Baş- Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> Ataturk Bul\ an Müessese Mudüru Erol REKLVV1: P.M. Ltd. Şti. • Genel kaıi).EmreKongar(Danışman), No 125, Kat 4. BakanlıkJar--\nkara Tel 4195020ı" - • — - Orhan Erinç, Hikmet Çetin- hatı, Faks 41< 35O27 0IzmırTemsılcısı SerdarKızık. kava. Şükran Soner. İbrahim H Zı\aBK 1352 S 2 3Tel 4411220, Faks 4418^45 hasebe Bülent \ener Vıİdız, Orhan Bursalı. Musta- 0AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğlu, InonuCd 119 Idare Hüseyin Gürer Çetin Erduran Tel 0212 514 07 53 - Erkut • Koordınator \hmet korulsan A Mu- MudürGulbin Erduran •Koordıraıor Reha Işıtınan 0 Genel Mudür'l rd Se\da Çoban # F.nanMnan Muduru fa BaJbav. Hakan Kara. S No 1 Kat 1, Te) 363 12 11. Faks 363 12 15 • Satış Fazilet Kuza 513 8460-61 FaJo, U212 513 84b3 \a\unla\an1 \ en Gûr Haber ^]ansı Basm \ç\ avıncdık \ Ş Baskı. Sabah'î a>mcıhk \ Ş Tirt,ıxjgıCad '9 41 Cagaloglu 34154 lstanbul ?K. 246 - Sırkecı -4-H5 Utanbul Te! (0 212 ı 512 115 u*; ı20hat> Faks (0 212)513 85 95 28 EKIM 2002 tmsak. 4.54 Günev 6 23 Öğle: 11.55 lkındı 14 45 Akşam: P.15 Yatsı 18.36 Sinema tarihininen korkunç 10 filminin beüricndiği ankette Atfred Hitchcok'un yönettiği "Sapık" ilk sırada yer aîdL j En korkunç 10 film; • ANKARA (AA) - Başrolünde Anthony Perkıns'in yer aldıeı "Sapık-Psycho", sınema tanhının en korkunç filmi seçıldi î Internet sıtesi "msn". yakJaşan "Cadılar Ba>Tamı-Halloween" dolayısıyla "sinema tanhının en korkunç 10 filmi" anketı düzenledi Ankette en korkunç diğer 9 fılm ise şöyle sıralandı "Repulsion" (Roman Polanskı), "Yaşayan Ölülerin Dönüşü-Nıght of the Livıng Dead" (George Romero), "Suspirıa" (Dario Argento), "Elm Sokağı'nda Kabus-The Nightmare on Elm Street" (Wes Cra\en), "The Texas Chainsaw Massacre" (Tobe Hooper), "'Şimdı Bakma- Don't Look Now" (Nıcolas Roeg), "Halloween" (John Carpenter), "Şeytan- ı The Exorcist" (Wılliam Friedkin). f "Eraserhead" (David Lynch). York düşesi çocuk istiyop • LONDRA (AA) - tngiltere Kraliçesı II. ElizabeüYın ortanca oğlu Prens Andrew'in eskı kansı York Düşesi Sarah Ferguson, bır kez daha anne olmaya kararlı olduğunu, eğer 1 yaşmdan dolayı doğuramazsa evlat edineceğini açıkladı. Prens Andrew"dan boşanma aşamasmda başka bir erkekle çekilmiş samimi fotoğraflanyla adı skandala kanşan ve Prens'ten ıkı kız çocuğu bulunan Sarah, doğru erkeğe rastlarsa bır kez daha evlenip çocuk sahibi olacağını, ancak bu olmasa da kımsesiz bir çocuğu evlat | edineceğini bıldırdi. McCantney konserini erteledi f • SYDNEY (AA) - Efsane\i Beatles grubunun üyesı Paul McCartney, çıkacağı dunya turnesinın son ayağı olan Avustralya ' konserini, Endonezya'nın Bali adasındaki bombalı saldın nedeniyle 2003 yılına erteledi. McCartney, "Saldında yaralanan ve hayatmı kaybedenlenn aılelenne duyduğum saygının göstergesi olarak, Melbourne'de | düzenleyeceğim konseri ıptal etme karan aldım" açıklamasını yaptı. Paul McCartney'ın sözcüsü GeoffBaker da I "Paul"ün, Avustralya tarihindekı en trajik olayın meydana geldiğinı düşündüğü bir zamanda oraya giderek, 36 şarkılık eğlenceli bır konser vermek olmazdı^-dedi. Öirencilere moda eğitimi • ESKİŞEHİR (AA) - Türkiye'de ılk olarak Anadolu Universıtesi (AÜ) Endüstnyel Sanatlar Yüksekokul bünyesınde kurulan Moda Tasanmı Bölümü'nde, hazır giyim sektörüne tasanmcı yetiştıriliyor. AÜ Endüstnyel Sanatlar Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı ve Moda Tasanmı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sıdıka Bilgen, Türkiyede ilk olarak bir devlet üniversitesınde açılan bölümün, moda eğitiminin yanı sıra öğrencilere kendi koleksiyonlannı hazırlayıp sunma imkânı verdiğinı söyledi. En fazla ziyaretçi Avnupa'dan \ • ANKARA (AA) - Turizm sektöründe en parlak dönemlerinden birini yaşayan Türkiye'yi, bu yılın dokuz ayında toplam 10 mılyon 607 bin 510 yabancı ziyaret ederken en fazla ziyaretçi Avrupa'dan geldi. Devlet İstatistik Enstitüsü (DÎE) ı verilenne göre yapılan hesaplamalara göre | Türkiye'ye gelen ziyaretçiler ülke gruplan I bazında ıncelendiğinde. ilk sırayı 6 milyon 405 bin 824 kişi ıle OECD ıçindekı Avrupa ülkeleri alıyor. 24. Avrasya Maratonu İstanbul'un iki yakasmı buluşturdu. Trafik arapsaçma döndü Bir kıtadandiğerinekoştularNEVZAT DİNDAR MUST4FA BOZKUKT 24. Kıtalararası Avrasya Maratonu'nda Türk atletler yine madalyaya hasret kaldı. Yanşı erkekl'erde2.18.4riik derecesiyle Kenyalı David Kiptanui. kadınlarda da 2.37.19'la Ukrayna'dan Rimma Dubovik kazandı. Türkıye adına en iyı dereceyi ıse 9. olan Satılmış Atmaca yaptı. Karayollan'mn 'köprü güvenüği' nedeniyle getirdıği 75 bin kişilik sınırlama, havanın güzel olması nedeniyle yurttaşlar tarafından delindı. Göğüs numarası almayan çok sayıda yurttaş da günlük kıyafetlerle halk koşusuna katıldı. 75 binin üzerinde insanın mücadele ettiği halk koşusunun başlangıcını spordan sorumlu De\ let Bakanı Erdoğan Toprak yaptı. Maraton, 15 km'lik koşu ve halk koşusu dallannda düzenlenen organizasyona 50'ye yakın ülkeden yabancı sporcu katıldı. Avrasya Maratonu organizasyonunda 6 kategoride yanşan tüm katılımcılara; madalya, tişört. başan sertifıkasıyla çeşitli hediyeler verildi. lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı A. Miifît Gürtuna, geçen yıl organizasyonu kendilerinin düzenlemesinin engellendiğini anımtasarak, "Geçen sene bu güzel organizasyonu biz yapamanuşnk. Bu sene de organizasyona 1 ay kala bize haber verildi Yine de mükemmele yakın bir organizasyon hazıriadık. 100 bin kişinin kaolması bizi sevindirdi. Banş ve dosthığun fotoğrafinı tüm dünyaya gösterdik. Müthiş bir coşku ve heyecan vardı. Seneye çok daha iyi bir organizasyon düzenleyeceğiz" dıye konuştu. 75 bin kİŞİ kOŞtll Avrasya Maratonu'nda 75 bini aşkın insan koştu. Asya'da başlayıp Avrupa'da biten yanşın 8 km'si halk koşusuydu. Maratonun 15 km'lik bölümünün birincileri îngiltere'den çıktı. Avrasya Maratonu'nu erkeklerde Kenya'dan David Kiptanui, kadınlarda jUkrayna'dan Rimma Dubovik birinci olarak tamamladı. VRASYA MARATONU tZLENÎMLERİA KÖ par 3rü üstünde aşk oırda siyaset ARİF KIZHAALIN MARATON Erkekler: 1. David Kiptanui (Kenya / 2.18.41), 2. Frans Chauke (Güney Afrika / 2.18.50) 3. Belay Wolashe (Ethopya/ 2.19.36) Kadınlar: 1. Rimma Dubovik (Ukrayna/2J7.19), 2. Svetlana Tkach(Moldova/ 23136), 3. Irina Permitina (Rusya / 2.40.49) 15 km. YARISI Erkekler: 1. Enc Kiplageti (tngiltere / 4537.00) 2. Abdülkadir Türk (Türkiye / 45.49.00), 3. Metin Sazak (Türkiye) / 46.44.00) Kadınlar: l. Cathy Murvva (tngütere/52.05.00), 2. Ebru Kavakhoğlu (Türkiye / 52J1.00), 3. Türkan Erişmiş (Türkiye / 5322.00) Bır yanş duşünün ki Asya kıtasın- da başla\ıp Avrupa'da sonlanıyor. Bır organızasyon düşünün ki iste- yen saate karşı yanşıp *dolar' hesa- bı yapıvor; ısteyen de pazar keyfini köprü üstünde sürüyor. Bu hengâme- de koşan da var. yürüyen de çay-si- mit partısi yapan da. Hatta sevgili- sini ikı kıtanın tam ortasında öpen- lere de rastlamak mümkün! Elbette bu spor olayını siyasete alet edenle- nn sayısı da az değil Evet; Asya'da başlayıp A\Tupa'da bıten ilk \e tek vanş olan Uluslara- rası AvTasya Mara- tonu \e Halk Koşusu'nun 24'üncüsü. dün İstanbul'un iki yakasını buluş- turdu. Sabahın 09.00'un- danöğlenin 12.00'sınekadarkentin trafığını altüst eden bu organizasyon hemen hemen 100 bin kişiyi ıçine alırken başlangıç yerinde her za- mankı gıbı ızdiham yaşandı. 09.25 'te patlatılan havai fışekler 'start ta- bancası' ile kanştınlınca, onbınler- ce kişi koşmaya başladı. Bu du- rum. arkada kalan yurttaşlann tep- kisine neden oldu Sıyasılerden ise 8 km'lik halk koşusunu ta- mamlayan olmazken lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfıt Gürtuna. korumalan eşhğınde köprü>-ü yan \ürüye- rek yan koşarak geçti. İstanbul'un dört bır yanında- ki mitingler \ e siy asi söylemler koşu parkuruna asılan pankart- larla varlıklannı hıssettınrken Saadet Partısi üyelerı k Sa>aşa Hajır' tışörtleri giyerek toplu- ca koştular. Aynca Irak'a, Fi- lıstın'e. C^çenistan'a ve Nıjerya'da recm cezasına çarptınlan Emine La- v al'a destek veren pankartlar da gö- ze çarptı. Köprü gışelen önünde top- lanan bır grup Kadıköy Imam Ha- tıp Lıseli kız öğrenci ıse 'Okulumu- zu isthoruz' yazılı pankartlar açrı. ''ı a- sadışı slogan atan bu tesettürlü gru- ba polisın 'kayıtsız' kalması da dik- kat çektı. Aynı kişıler daha sonra 8 km'lık yolu 'uzun pardösü' ve ma- kosen ayakkabı ile bitırmekten de ge- ri kalmadı. Yanşın başlangıç ve bitiş yerleri- ne 'seyyar' tuvaletler konurken sa- dece kadın sporculann kullanabıle- ceği 'motorize tu\r atet' de koşunun renklı gö- rüntülerindendi. Halk Koşusu'nun bıtış noktası Taksım'de tankerlerden topluca su ıçilmesı sırasında ufak tefek olaylar yaşandı. Evet. bır kesim Istanbulluya keyif verse de sa- yıca çok fazlası- na ulaşım ezıyeti çektıren bir Avras- ya Maratonu daha tarihe karışırken. maratona son nokta- yı koşuculan ücret- sıztaşıv an belediye otobüs şoförlerı koydu: "Helal ol- sun sana Alif Müfit başkan. Bizim maaşiann üç- te birini \eni ödedin. atlet- lere dolarlar, reklam şirket- lerine mihariarsaçnwsun_" Marato- nu l'inci olarak tamam- layan Kemalı atlet Da- vid Kip- tanui. luy kadar hafif şapka Portekiz'in başkenti Lizbon'da düzenlenen defîle gözleri okşadj. Portekizli modacı Fatima Lopes'in kreasyonlannı sergilediği defılede dekolte kr> afetlerin yanı sıra kuş tiiv leriyle süslenmiş 'şapka'lar da dikkat çekti. Tasanmlannda geometrik şekilü bikinikri sıkça kullanan Portekizli modacı, Lizbon'daki son defilesinde cesur çizgilerini ve uçuk tasarımlannı gözler önüneserdi(AP) Gen varlığı üzerine uzmanlasan aile: Anlar ve yaban koyunları Anadolu'dan yayıldı ANK\R\ (AA) - Anadolu'da yaşayan canlı türlerinde evrimsel genetığı ortaya çıkarmaya çalışan ODTÜ Biyolojı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Kence ve eşi Doç. Dr. Meral Kence, bal anlan, yaban koyunlan ve yaban keçilerinin Madolu'dan diğer kıtalara yayıldığı tezini doğruladılar Prof. Dr. Aykut Kence, 1969 yılında hayvanlann evnmsel genetığı üzenne başlattığı araşhrmalannı öğrencıleri ile birlikte sürdürüyor. Aynı alanda çalışan eşı Doç. Dr. Meral Kence de 1980 yılından itıbaren başladığı bal anlanmn genetığı ıle ılgılı araştırmada önemlı bulgulara ulaştı. Araştırmacılann bu projelen Türkiye Bılimsel ve Teknik Araştırma Kurumu tarafindan da desteklenıyor. Prof. Dr. Aykut Kence, yaban koyunlarının tüm dünyadaki evcil kovoınlann atası olarak nitelendirildiğıni, bu koyunlann diğer kıtalara Anadolu'dan yayıldığı yönünde tezler bulunduğunu belırtti Koruma altına alınmayan bu türün en son 35 adete düşmesı üzenne bu türün korunması amacıyla Orman Bakanlığı tarafindan bir çalışma başlatıldığuıı ve bugün Konya'da yenıden 1400 yaban koyununa ulaşıldığım belırten Kence, bu koyunlann korunması ıçın ODTÜ Biyoloji Bölümü'nde de genetık ve ekolojık çalışmalar yapıldığını ıfade etti SÖYLEŞİ ATTİL4İLHAN 'Enternasyonal'ler 'Savaşı'... O aka gibidir, çoğumuz bilmez: Hitler, III. Reich'ın 0 başına bir Nazi Ayaklanması ya da Hükümet Dar- TCSİ ıle değil; düpedüz, serbest genel seçimleri kaza- narak geçmıştır. Sonralan. hayli tartışılan o seçımler! Neyi tartışılıyor, eğriliği doğruluğu mu? Hayır, Sosyal Demokratlar'la Komünistler'in uyuşmazlıgı: zira, tari- hın dönüm noktası o seçıme, uç büyük partı katılmış- tı: Klâsık Sosyal Demokrat Partı (Kautsky), Nasyonal Sosyalist Işçi Partisi (Hitler) ve Komunıst Partısi (Ta- ellmann). Sosyal Demokratlar ve Komunıstler, ikisi de hem Solcu geçıniyorlar. hem de Marksıst: ama bırtur- lü anlaşamıyorlar; öncekiler II. Entemasyonal'e bağ- lı, sonrakiler III. Entemasyonal'e; bu fark, çoğunluğu Hitler'ın kazanmasına ve ıktıdar olmasına sebep olu- yor; oysa, -yanlış bilmiyorsam- iki solcu partının oyla- nnın toplamı, Hitler'ın topladığından fazlaydı; birleşik değil, 'cephe' halinde bıle katılsalar, iktidaronların ola- caktı. Bu berabertik, asla sağlanamamıştır! Olayı. Artun'un (Unsal) çalışmasını okurken hatır- ladım. Ne ılgisi mı var? Kımse o tarafindan bakmaya yanaşmaz ama, TİP'ın özgün ('ulusal) ve 'Kıtlesef bır düzende gelışırken, birden ıç (dolayısıyla 'dış") ihtılaf- lara düşmesı, benzer sebeplerle ilgilıdir: Aybar a kar- şı çıkanlar, düpedüz 'beynelmilelci' (Moskova yanda- şı anlayınız) bir tavır içindeydiler; halbukı Mehmet Ali Bey tutumunu, açık ve seçık olarak, şoyle tanımla- mıştı: "... TtP'in Sosyalizm'i herhangi bir Sosyalizm değirdi. Marksizm'den yola çıkan, ama Türkiye'ye özgü bir Sosyalizm'di. Ve kesinlikle, Marksizm/Le- ninizm'le bir ilgisi yoktu; hayır, başına belâ gelme- sini istemediği için değil, Marksizm/Leninizm'le Sosyalist bir düzene, yani Sosyalist Demokrasi'ye varılmasımn olanaksız olduğu konusu, olaylarca kanıtlandığı içindi..." (a.g.e. s: 303/304) Artun (Ünsal) esennde bu noktaya, serinkanlı ve ob- jektif olarak dokunmuş. işin aslını şöyle açıklamıştır: "... çünkû TİP ideolojik bir yol ayınmına gelmiş- ti. Bu yol ayınmı özellikle Marksist aydınlar arasın- da söz konusu olacaktı: 1920'lerde başlayan, 1946'da iki 'rakip' sol partinin kurulmasıyla, hâlâ gücünü koruduğunu gösteren, yıllar sonra TİP bünyesinde birleşen Türkiye'ye özgü 'Miirîci Sol' ile •dogmatik' Entemasyonalist 'Sol' çizgideki, iki karşrt görüş arasındaki geleneksel hesaplaşma, ye- niden başlayabilirdi ve başlamıştı da!..." (a.g.e. s: 303/304) Alman Sosyalist Sol'u, Faşizm'e karşı, bırleşeme- dıği ıçın kaybetmişti; Türk 'Sosyalist Sol'u (TİP) bir- leşmeyi başardığı halde, arkasını getıremediğı içın, kaybetmıştır. Gâzi daha 1920'lerde... 1 Izerinde gece gündüz kafa yorsak da; dumanlı \J kahvelerde, anason ve yanık yağ kokan meyha- nelerde, gece geç vakıtlere kadar, tartışsak da; acaba asıl goremediğımız nedir? Tespit/1."... diyalektik metot, istediği kadar ev- rensellik iddia etsin; yeryüzündeki topluluklann eşıtsız gelişmiş olması, uygulamaların eşit, hatta benzer olmasını engellemektedin II. Enternasyo- nal, münhasıran sınırian içinde bir 'Düvel-i Muaz- zama' Sosyalizmi tasariamıştı; yâni sömürgecili- ği adeta 'değişmez' bir 'veıf olarak benimsiyor- du. Aksi halde, Sosyalist Devrim'in 'kureselleş- mesi'ne, kitle halinde katılıp, İngiliz, Alman, Fran- sız vs Sosyalist partilerinin de işe kanşmasıyla; 'Dün- ya Devrimi'ni gerçekleştiremez miydi? Gerçekleş- tirmedi; Ruslan, 'Mazlum MilletlerMe yalnız, baş başa bıraktı; onlar da III. Enternasyonal'i örgütle- mekten başka çare bulamadılar; zira nasıl 'ulusal' çıkarlan (Somürgecilik) II. Enternasyonal ülkele- rini, Sovyet yandaşı Komünistiere karşı koymaya sevkediyorsa; III. Enternasyonal'i de, 'Mazlum- lar'ın Milliyetçiliği, II. Entemasyonal'e karşı çık- maya sevkediyordu..." Tespıt/2. "... TİP'in önce bölünmesine, sonra da- ğılmasına neden olan kavga, bunun bir başka dü- zeydeki benzeri: Türkiye'de 'Ulusal sosyalizm' bi- liyorsunuz, ya Kemalist Sol'dur, ya Galiyef'çi Sol; ikisinin ucu da, 20'li yıllara kadar uzanır; ikisi de, zaman zaman, suyun yüzüne çıkmış; zaman za- man, Sosyalistler'in ortak kaderine boyun eğmiş- lercfir; itilip kakılmak, unutturulmak, tevkif olunmak, mahkeme mahkeme süründürülmek, cezaevi, sür- gün vs... Gâzi Mustafa Kemal, daha 1920'lerde Sosyalizm'i 'ulusal' düşünmüştü; üstelik yaptığı, as- lında 'ulusal' düşünüp, 'uluslararası' savunanların yaptıklarından çok daha namuslu, çok daha dü- rüsttü..." Asıl büyük çelişki... Zira TlP'te, bu dedığım yaşanmıştır; Aybar'ın 'ba- ğımsız', dolayısıyla 'Ulusal' bir TİP yarattığı doğ- ru; peki.ya sonra? "... Aybar'ın Ocak 1971 'de GYK'den aynlışı bu sü- reci çabuklaştıracak ve Muhalefet, Büyük Kong- re'de, Parti'nin tek hâkimi konumuna gelecekti. (...) TlP'te örgüt ön plana geçiyordu. Parti önce kendi kabuğuna çekilecek, bir 'krtle' partisinden bir 'dokt- rin' partisine dönüştürülecekti. Sol Hareketi, sınrf- sal içeriğinden boşaltan bir popülizme sapmakla suçladıklan Aybar'ın TİP'i biryığın partisi konumu- na getirmek amacıyla, esnaf, köylü, Alevi ya da Kürt olsun, dağınık bireyleri TlP'e kazandırmak çaba- sının yerini, artık öncelikle işçi sınıfına dayanan Bi- limsel sosyalist' doktrin partisi anlayışına göre ör- gütlenmiş bir parti alacaktı..." (a.g.e. S: 311) Kısacası TİP, Stalinci, Bürokratik bir 'Demir Per- de' partisi oluyordu; butürpartılerin, 'münhasıran'Sov- yet Rusyanın'ulusalcılığı'nahizmetettığı, 'meraklı- sınca' bılınmekte ıdi: o yuzden de Aybar cılann 'tas- fiyesi' olsa olsa. bir 'Pyrus Zaferi' olabılırdı. İyı de her ikı orneğın gelip 'Ulusallığa' dayanması neyın ışare- ti? Asıl büyük 'celişki'nin Mazlumlar/Zalimler çe- lişkisi olduğunun mu? 'Küresellik' her iki durum- da da, 'ulusallığı' kamuflaj olarak kullandığına gö- re, galiba öyle! Bır de sız duşünün! e-mail:tilahanfa isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle