Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 EKİM 2002 PAZARTESİ
2 OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusıy cumhuriyet.com.tr
SOYSAL
Türkiye Cumhuriyeti ve ABD - 2 | BJRGÜNDEJKİBASKI
Olmayacak ve Olabilen
ST1G TOFTING Danimarka'nın ünlü
fLtbolculanndan. Milli takım oyunculuğu
da var, CXinya Kupası sonrasında bırak-
rrış milli takımt. Şımdi Ingiltere'nin Bol-
ton takımında oynuyor. Srfır numaratıraş-
lı <afasıyla, Hasan Şaş'a benzer. Ama,
Şaş'tan farklı yanı şu: Hayli asabi ve bi-
raz dengesiz. Galiba küçük yaştayken
anası babası feci şekilde ölmüş ya da öl-
dürülmüş. Ora futbolunu iyi bilen muha-
bir Irfan Kurtulmuş, "Hâlâ o olayın et-
kjsinde" dryor.
Danimarka takımı CXİnya Kupası'nda
Ingiltere'ye 3-0 yenilip memlekete dön-
dükten sonra Kopenhag'ın şu sıralar pek
ünlü lokantalanndan Cafe Ketchup'ta bir
parti düzenlenmiş ve Töfting, orada, bir
tartışma sonu, garsonlardan birine bir
tokat, birine deyumrukatmış. Sonradan
af dilemelerfalan olmuşsa da, olay poli-
se yansyıp oradan mankemeye gitmiş.
Geçenlerde sona eren davada yediğı
hüküm: Dört ay hapis.
Şimdi, temyizi bekliyor.
Ama, bu arada Botton kulübü kendi-
sinı olaydan ötürü "îenzil-irütbe"y\e ikin-
ci takıma indirmiş, sonra da dayanama-
yıp affetmiş.
Böyle bir olayın Türkiye'de yaşandığı-
nı düşünün. Söz konusu futbotcu da,
ismi gerekmez, bilinen hırçın oyuncular-
dan biri olsun. Dört ay hapis yer miydi?
Her şeyden önce, tokadı ve yumruğu
yiyenler, önce kızsalar bile, sonra "Olur
böyle şeyler abicim, neyapalım, insan-
lık hali" deyip toplum kahramanı oyun-
cudan şikâyetçi olmazlardı. Onlar olsa-
lar da, polis yine "insanhk hali" diyerek
taraflan uzlaştınp olayı kapatır, onlar ka-
patmasa savcılar ve yargıçlar da bir şey-
ler yapıp olanlan tatlıya bağlarlardı.
İyi mi, kötü mü? "Insanlık halleri" açı-
sından düşünmeye değer.
Amaşurası kesin: Danimarka'daki so-
nuç Türkiye'de olmazdı.
Buna karşılık, Türkiye'de olup oralar-
da da olabilen şeyler var.
Kuzey Kutbu yakınlanndakı Grönland,
Atlantik Okyanusu'ndaki Faroe Adalan gi-
bi, Danimarka'yla özel bağlantısı olan,
yan bağımsız bir yer. Qaanaaq da oranın
yerleşim merkezlertnden biri. Nüfusu,
850 kadar.
Grönlandlılar, Soğuk Savaş sırasında
yaşanan birtakım sorunlaryüzünden Ko-
penhag hükümetlerine biraz kırgınmışlar.
Gönüllerini almak için, eski Başbakan
Poul Nyrup Rasmussen, Qaanaaq düz-
lüğüne bir uçak pisti yaptırmış.
Gerekli yer tesisleriyte birlikte.
850 kişiden ara sıra uçağa binip bir
yerlere gitmek isteyen olursa diye.
Danimarka bütçesinden yaklaşık 10
milyon dolariık para harcayarak.
Eskiden uçaklar Amerikalılann 150 ki-
lometre ötedeki Thule hava üssünü kul-
lanırlarmış ve bu bile Grönlandlılara da-
ha ucuza gelirmiş.
Şimdi, biryıllıkdenemeden sonra, pa-
halı "OaanaaçHavaaten/'saçmalığınason
veriliyor.
Türkiye'de kullanılmayıp kapanan bir
yığın havaalanını anımsatırcasına.
Lozan Antlaşması'nı ve kapitülasyonlann
kaldınlmasını onaylamayan, Mustafa Kemal
öncülüğünde yapılanan 'tam bağımsız'
Türkiye Cumhuriyeti'ni kabullenemeyen
ABD, sonunda Türkiye'yi içeriden fethetti.
Vedü BtLGET EmeklîAmiral
Ai
merika, Tür-
kiye Cumhu-
riyeti 'nden
.asıl rövanşını
Üdnci Dünya Savaşı son-
rasında aldı. Önce Dışiş-
leri Bakanı Rusk, "Dün-
ya çok küçülmüştür. Top-
rak ile, su üe, atmosfer
fle, bunlan kapsayan uzay
De, vani dflnyanm tümü
Ue ilgüenmeliyiz" dedi.
Ardından Thomburg,
"Türkiye, Avrupa'nın
stratejik doğu kalesi ve
Ortadoğu'nun kuzey ka-
lesi otanaktan daha önem-
MoiarakAmerikan çıkar-
lannın biiyiik Önem ka-
zandığı bir yerde buhın-
maktadır" görüşünü ra-
porladı. Ve açık açık ek-
ledi ki, "Türkiye, Arap
dünyası tarafindan ya-
kmdan izlenen sosyal ve
ekonomik bir alandır. Bi-
zimetkialanımızdakiüJ-
keler bunu örnek alacak
Yimpaş Mağazalar Zinciri 20. yılını kutluyor
MALJŞVERİŞ
Y I L I N D A .
2O.yıl
irimi
evam
ediyor!İndirimler
28Ekim-0l Kasım 2002
tarihleri arasında geçerlidir.
Kiteks
Erkek ceket
Yim yim
Çocıık kot pantolon
Evin
Everest 4lü merdtven
34.950.C
E n d a r f ^ ^ ^ I Saray
Guvec duduklü tencere M Çıkonella
21.990.ooo
8lt
21.900.coo
500 gr
1.790.
9.950.<
Canon
S-200 vazıcı
129.900. o
SADECE
BUGÜN
Herkes akın akın
20. Yıl indirimlerine
koşuyor.
Siz de Yimpaş
Mağazalar Zinciri'ne
gelin, süper
indirimlerden
yararlanın.
yimpaş
MAĞAZALAR
olurlarsa dünyaya ege-
men olma istencimiz bo-
şa çıkacakür."
Bu noktadan sonra
ABD, "örnek Türki-
ye"nin konumunu değiş-
tırmeyi hedefledi. Ve bu
işe doğrudan Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'ni
aracı kıldı. Saturday Re-
view dergisı, bu girişimi
"Bir Müslümamn Mek-
ke'ye yönelmesi gibi, bir
insanın Washington'a
bakmasmı sağlavacak ide-
atibulmak" oiarak nıte-
ledı.
tlk adım 1948 Şuba-
tı'nda atıldı. Yapılan bir
anlaşmaya göre, "Türki-
ye Cumhuriyeti hüküme-
ti sağlayabilmekle vazife-
K bulunduğu ve müsaade
edebileceği maddeleri,
hizmetleri, kolaybklan
veya bilgileri ABD'ye te-
min edecektir" denildi.
Ardından Tnıman dokt-
rini oiarak bihnen ve
Amerika'nın Ortadoğu
ve buradaki Türkiye po-
litikasının ana çizgılen-
ni saptayan belge ortaya
konuldu. Ve bununla 75-
80 sayıh "Türkiye veYiı-
nanistaıTa Yardim Yasa-
a" yürürlüğe girdi ve ya-
sanın girişine "özgüriük
ve bağımsız varufımtan
sürdürülmesine yardım
edilmesi için" ABD'ye
başvurduğumuz tümcesi
yerleştirildi. Bu sözcük-
ler, ABD'nin Kurtuluş
Savaşı vererek "tam ba-
ğımsız" Cumhuriyetini
kuran ve kendi olanak-
lanyla onu 25 yılda -ve
büyük savaş koşullann-
da- yücelten Türkiye'den
aldığı bir rövanştı. Mus-
tafa Kemal'ın kurduğu
Cumhuriyet, "varüğını
sürdürmek" için Ame-
rika'dan yardım dileni-
yordu!
Kongre Yasası'nın 5.
maddesinde altı çizildiği
gibi "Birieşik Amerika
Başkanı zaman zaman
bu kanun hükümlerinin
yürütübnesi için gerekM ve
uygun olabflecek kurallar
koyabîlir'' türünden bir
"egemenlik teslimiyeti"
de getirilerek Türkiye
Cumhuriyeti tamamen
etkisizleştirildi. Her ku-
ralı peşinen kabullendi.
Yetmedi, "Türkiye Hü-
kümeti.buyardımınama-
cı, kaynaği, mahiyeti, ge-
nişliği, miktan ve işleyişi
hakkında tam ve devam-
h yayın y apacaktır" deni-
lerek Ankara, Amerikan
propagandasına aracı ya-
pıldı. Tüm bunlara karşı
çıkan yurtseverlere de,
"Amerika'dan kopup
Sovyetler'in kucağına
düşmemmisteyen komü-
nist" damgası vuruldu.
Lozan Antlaşması'nı
ve kapitülasyonlann kal-
dınlmasını onaylamayan,
Mustafa Kemal öncülü-
ğünde yapılanan u
tam
bağunsc" Türkiye Cum-
hunyeti'ni kabulleneme-
yen ABD, sonunda Tür-
kiye'yi içeriden fethetti.
Bugüne değin uzanan sü-
reçte ilişkilerde neler ya-
şandığını hep biliyoruz.
Dahası, 1923'lerde Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin ku-
ruluşunu onaylayan Av-
rupa'yı aşağılamaktan
geri kalmayan VVashing-
ton, bu süreç içinde Tür-
kiye-Avrupa ilişkilerini
ve yakınlaşmastnı da hep
baltalamayı sürdürdü.
Türkiye'yi, salt kendi et-
kinlik alanının bir iç ka-
lesi oiarak gördü. Siyasal
ve ekonomik ilişkiler bir
yana, askersel ilişkiler-
de ve Amerikan üsleri
çerçevesinde, kimi za-
man Türk birlikleri ken-
di ülkelerinde kendileri-
ni yabancı bir ülkede san-
ma durumuna düşürül-
dü.
Sovyetler'in dağılma-
sından sonra "komü-
nizm" tehdidi bir işe ya-
ramadı ama, bunca yıllık
bağımlıhğın dayatbğı ko-
şullar öylesine pekiştiril-
mişti ki, Amerika'sız bir
adım atmak düşüncesi
neredeyse tümden yit-
mişti.
AB düşüncesi bile
Amerika'ya muhalefet
oiarak dillendirildi uzun
süre. Son oiarak bir tele-
v izyon programına katı-
lan Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Şükrü Sina Gürel, olası
Irak savaşından Türki-
ye'nin AB üyeliğine uza-
nan bir dizi konuya de-
ğindi ve "Bizi bir tek
ABD anhyor" dedi. tşte
durum bu!
Yann 29 Ekim. Türki-
ye Cumhuriyeti'nin kuru-
luşunun 79. yıldönümü.
80. yılın arifesindeyiz.
Öte yandan, Amerika'nın
Irak'a müdahalesinin ve
bir hafta sonra yapılacak
genel seçimlerin de ari-
fesindeyiz. AB'nin kapı-
sındayız. Sanki yeni bir
olguymuş gibi "küresel-
leşme" çıkışıyla sennaye-
nin, emeği ve insanlan
dünyanın her yanında,
daha da ağır boyunduruk
altına aldığı bir süreçte-
yiz. 11 Eylül ardından
"tetorizme karşı hakb sa-
vaş" sürdürüldüğü dayat-
masıyla yabancı ülkeler-
de operasyonlar düzenle-
yen Amerikan askerleri-
ne karşı hiçbir kovuştur-
ma açılamaması için
Uluslararası Ceza Mah-
kemesi'nin Vv'ashington
tarafindan sabote edildi-
ği ve baskıcı yasalann
daha da acımasız uygu-
landığı bir dönemdeyiz.
Türkiye Cumhuriye-
ti'nin kuruluşunu kabul-
lenmeyen ve onun "tam
bağunsEhk" ilkesını hep
yadsıyan, Mustafa Ke-
mal ' i "Timurtenk kadar
hunhar, müthiş İvan ka-
dar sefih ve kafataslan
piramidi üstüne oturan
Cengiz Han kadar kepa-
ze olan bir diktatör" oia-
rak nitelemış, "Türkkr
cahil, fanatik v« nefret do-
lu insanlardır"
1
diyerek
"Türklerin Avıııpa'da ve
uygar uluslar çevTesinde
yeriyoktur" kanısını öne
çıkarmış Amerika'ya, hâ-
lâ "Bizi bir tek ABD an-
hyor" diyerek "tam bağ-
hhk" gösterilebiliyor ül-
kemizde. Ve buna koşut
oiarak, eski "Sovyet teh-
didi" yerine "AB'ye tes-
Kmiyet" savı ikame edil-
meye çalışılıyor.
Yetmedi mi bu oyun-
lar? Bu oyuncular? Bu
oyuncaklar? Bilinçli bir
anlayışla Cumhuriyeti
kutlamalıyız.
'Cumhuriyet' Kavramı...
Dr- Handan DİKER YTÜAtatürk îlkeleri ve Devrimleri Tarihi Bölümü
H
er yıl Cumhuriyet Bayramı gel-
diğinde, toplumca yaşasın cum-
huriyet diye övünçle bağınnz.
Cumhuriyetin Türk toplumu için en
dogru ve ona en yakışan devlet ve hü-
kümet biçimi olduğunu yineleriz. Ama
cumhuriyetin ne olduğunu ve topluma
neler getirmeyi amaçladığını asla sor-
gulamayız.
Cumhuriyet Arapça bir sözcükten ya-
ni "cumhur"dan gelmekte; cumhur;
halk, ahali ya da toplu halde bir yerde
bulunan kavim anlamına geliyor. Cum-
huriyet dendığinde de, iktidann ulus
topluluğuna ait olduğunu öngören dev-
let biçimini anlanz. Cumhuriyet belirli
özellikleri içeren bir kavramdır. Örne-
ğin cumhuriyette asıl önemli olan se-
çimdir. Yani devlet başkanı ve kamu hiz-
meti görevlileri seçimle belirli zaman-
lar için iş başına gelirler.
Bir başka özelhği ise demokrasi ile olan
sıb ilinrisidir. Atatürk'e göre. "Demok-
rasiflketerininen çağdaş ve manoksal uy-
gulanmasmı sağlayan hükümet şekü cum-
huıiyettir". Demokrasi, de\'letin en yük-
sek organından en aşağı basamaklanna
kadar halk iradesinin egemenliğine da-
yahdır.
Cumhuriyet de bir Jdşinin ya da bir top-
luluğun çıkarlannı degil, kamu yaran-
nın istekJerini göz önünde tutan bir dev-
let biçımidir. Atatürk 1930 yılında de-
mokrasi için şöyle demıştir: "Arük bu-
gün, demokrasi düşüncesi durmadan
\iikselen bir denizi andırmaktadır. XX.
yüzyil birçok zorba hükümetlerin bu de-
nizde boğulduğunu göstermiştir. Demok-
rasi ilkesi, egemenliği kullanan araç ne
olursa olsun tenıelde ulusun egemenliği-
ne sahip olmasını ve sahip ktbnmasını ge-
rektirir."
Gerçekten de cumhuriyet seçimi, de-
mokrasiyi, ulus egemenliğini amaçla-
yan bir devlet ve hükümet biçimi ol-
muştur. Bunlann içinde en önemli de-
ğer ise kişisd özgüıiüklerin çağdaş de-
mokrasilerde kazandığı önenıdir. Öz-
güriük her şey demektir. Düşüncede öz-
gür olmak, özgür düşünceli bireylerden
oluşan bir toplum yaratmak M. Kemal 'in
bincik özlemi ohrıuştur.
Onun, konuya ilişkin görüşlen önem-
lıdır: "Çağdaş demokraside, kisj özgür-
lükleri özel bir değer ve önem kazanmış-
nr. Artık kişi özgüriüklerine devletin ve
hiç kimsenin el atması söz konusu değU-
dir. Ancak, bu denti yüksekve değerti olan
kişi özgürlüğünün uygar ve demokrat
bir ulusta neyi anlatmaya çalışüğı, öz-
güriük sözcüğünün kesin biçimde, düşü-
nülebilen anlamryia tanmması gerekir. Söz
konusu olan özgüriük, toplumsal ve uy-
gar insana özgü olan özgüriüktür. Bu ne-
denle kişi özgüriüğünü düşünürken her
kişinin ve en sonunda da bütün ulusun
ortak çıkarlannı ve devletin varüğını göz
önünde bulundurmak gereküdir. Bir baş-
kasının hak ve özgüriüğü ve ulusun or-
tak çıkarlan kişi özgüriüğünü sınırlan-
dırmada devletin de tenıel ilkesi ve göre-
vidir. Çünkü devlet kişi özgüriüğünü sağ-
lay an bir kuruluş olmakla birlikte, aynı
zamanda bütün özel girişimleri, genel ve
ulusal amaçlar için birieştirmekle \ii-
kümlüdür. Özgüriük, başkasına zaran
dokunmayacak her türiü girişimde bu-
lunmakür denildiği zaman, vatandaş öz-
gürlüğünde yahuz bunun amaç alındığı,
devletin bu amacı sağlamak için bir araç
sayıldığı anlaulmış olur. Ama bu araçtır
ki, ulusun genel çıkarlannı ve amaçlan-
nı koruyacaktır."
Yukarıda saymış olduğum gibi ulus
egemenliği, seçim, demokrasi ve özgür-
lükler cumhuriyeti tanımlayan önemli
kavramlardır. Bunlann hepsini içinde
banndıran cumhuriyet yönetimi de bir
toplum için elbette ki en ülküsel (ideal)
bir devlet şekli olacaktır.
Tüm bu düşüncelerden hareket ile
cumhuriyete baktığımızda gerçekten de
"yaşasın cumhuriyet" demenın yerinde
olduğunu görebihyoruz. Bu bağlamdan
hareketle cumhuriyeti savunmak, bile-
rek, anlayarak savunmak onun önemini
daha da arttıracaktır.
tşte cumhuriyet, saymış olduğumuz
tüm bu değerlere dayalı oiarak yaşaya-
cak ve özgür bireyler tarafından da ya-
şattınlacaktır. Türkiye'de yapılması ge-
reken şey de önce sistemi anlamak,
tanımak ve onu gelecek kuşaklara tanıt-
mak olmalıdır.
ÇANKAYA MUHALEFETI
Büyüklere Masallar - Küçüklere Gerçekler»8
Cüneyt ARCAYÜREK
CİJNEYT
Cüneyt Arcayürekin, olay
yaratan "Büyüklere Masallar-
Küçûklere Gerçekler" dızisinin
8. kitabı Çankaya Muhalefeti,
devletin tepe noktasında
yaşanan, gerçek içeriği
sokaktakı vatandaşa
yansımayan önemli ve şaşırtıa
olayları aktanyor.
Görünen o ki, hem bir dönemin
olaytannı yansrtan hem de o
döneme damgasını vuranlann
renkli ama bılinmeyen
kimliklerini sergileyen bu krtap
da çok konuşulacak ve çok
konuşturacak.
Dizinin öteki kitapları
1. DEMOKRASİ DÖNEMECINDE ÜÇ ADAM (3.bs.) 9500ooo -
2. BİR GİDEN - BIR GELEN - BİR BEKLEYEN (2.bs.) 9500ooo-
3. KRIZ DOĞURAN SAVAŞ (2 bs.) IIOOOooo-
4. BEKLEYEN ADAMIN GERÇEKLEŞEN DÜŞÜ (3.bS.)110OOooo,
5. ETEKU DEMOKRASİ (3 bs.) 11OOO000 -
6. BABA'SININ KIZ! (2bS ) HOOOooo-
7. SESSİZ DARBE (4.bs.) 11OOO000 -
8. ÇANKAYA MUHALEFETİ (2 bs ) 13OOO000 -
l www.bilgiyayinevi.com.tr
BİLCİ YAYINEVİ Meşratıyet Cad No46'AYenışehır-06420/ANKARA
Te! (0-312) 434 49 96 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58
BILGİ DASrriM Narlıbahçe Sok No 17 Kat:1 Cagaloğlu • 34360/İSTAM3UL
Tel: (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks: (0-212) 527 41 19
BILGİ KİTABEVİ Sakarya Cad No 8 A Kızılay - 06420/ANKAfiA
Tel. (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 433 19 35
E M R E K O N G A R
Demokrasi
ve Vampirler
Hem insanlığın hem de
Türkiye'nin 21. yüzyılda
nereye gittiğini,
politikacıların na$ıl ve
niçin vampirteştiğini
Prof. Emre Kongar'ın
kaleminden
okuyacaksınız.
R E M Z I K İ T A B E V İ
Mehmet FARAÇ
Batman'dan Beykoz'a
HİZBULLAH'IN
KANLIYOLCULUĞU
"Möthiş Bir Kitap...
Mehmet Faraç
acunasız bir terör
orgütünün tüyler
ürperten öykûsünü
değil. Türkiye'deki
politikacılann tran
destekli radikal
islamcı terör
karşısında uzun süre
tıasıl aymazlık içinde
bulunduklannı da
gözler önüne seriyor."
Prof.Dr. Emre KONGAR
Cumhunyet Gazetesı
Günızi Yayıncılık
Tel: 0212 512 42 19
ALAGEYIK SOKAĞI
BIR LIMAN MıYDı?
Denız Kavtikçuoğlu
Eski Istanbul anıları...
TüYAP KİTAP FUARl'NDA
* CumhoriYe<|
kitap kulübü I
IMZ A GUNU
TUYAP FUAR VE KONGRE MERKEZI
29 Ekim Salı
ASLISELÇUK
Saat: 16:00-17:30
: Tüv;ıp Fuar vc Konerc Mcrko7İ Bc\ lıkdıi,