25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 8 EKİM 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(2 cumhuriyet.com.tr 15 'İlişki' adlı çalışmasıyla kazandı Ressam Bengisu'ya Japonya'dan ödül BOLU (AA) - Abant îzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Resım Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatice Bengisu, Japonya'nın Kyoto kentınde bu yıl 4.üncüsü düzenlenen 'Kyoto Internarional Comminityhouse' adlı resim yanşmasında, 'Prize-Winner in the 4th Kma Exhibition Oniclub' ödülünü kazandı. Yanşmaya, Bolu'da ağaç işleyen fabrikalarda kullanılan tropikal bir ağacın kabuklanndan yaptıgı 'tlişki' adlı siyah-beyaz tahta baskı çalışması ile katıldığını anlatan Bengisu, "Yaptığım baskı çalışmasını figüratif yöntemlerle tamamladım. Jüri bana ödül verirken, ağacın özelükJerini ve tahtaya kazandırdığım özgünlüğü de göz önünde bulundurulmuş" dedı. AÎBÜ Rektörü Prof. Dr. Yaşar Akbıyık, ressam Bengisu'nun aldığı uluslararası başannın sevindirici olduğunu belirterek "Cniversitemizde görev yapan arkadaşlarımızın bilim ve sanat alanındaki çalışmalarına destegimiz artarak sürecek" dedi. İngiliz yorumculardan Türk bestecileri konserleri Shorr ve Skaerved'in ilk konseri bugün Ankara'da. Kfiltür Servisi - Kemancı Peter Sheppard Skaerved ile piyanist Aaron Shorr, British Council'in davetlısi olarak bugünden itibaren 2 Kasım'a dek ülkemizde bır dizi konser verecekler. Konserlerinde çağdaş Türk bestecilerinden eserler seslendirecek olan sanatçılar, konservatuvar öğrencileri ve müzısyenlerle atölye çalışmalan da gerçekleştirecekler. Fkili bugün saat 19.30"da Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde, 31 Ekim günü saat 20.00'de Eskişehir Atatürk Kültür Merkezi'nde, 1- 2 Kasım günleri ise saat 19.00'da Bursa Üftade Gösteri Salonu'nda çalacak. Skaerved ile Shorr konserlerinde tlhan Baran'ın 'Yalnız Keman İçin Tek Bölümlü Sonat'mı, İlhan Usmanbaş'ın 'Keman ve Piyano tçin Sonat'mı. Sıdıka Özdil'in 'Kış Seramikleri - Keman ve Piyano tçin Süit- Sonat'ını, Yalçın Tura'nın 'Keman ve Piyano İçin Sonat'mı seslendirecekler. (0 312 424 16 44/172) Dansçı/oyuncu sahnede ölüp dirilerek sahnenin sırrına erişir edendeki müziği yakalamakAYŞE EMEL MESCİ Modem dünyanm en göze çarpıcı özellik- lerinden biri. insan yaşamını çok kesin çiz- gilerle bölmelere ayırmasıdır. Batı'da en az i- ki yüz, tüm dünya ölçeğinde de herhalde en azından yüz yıldır "uygarlık" terimiyle öz- deşleşmiş modern kentlerde, insan yaşamı; görünmez bir elin koca bir ajandaya yazdığı günlük, haftahk, aylık, yıllık. hatta kimi za- man ömürlük programlann labirentinde, bir bölümden diğerine sürüklenıp duran, sürek- li geç kalma korkusu ve bir ömür/zaman ya- nşı içinde parçalanmış günlerini tüketen tu- haf bir koşuşturmacaya dönüşmüş durumda. Ömür boyu süren bir mesal' Sabah kalkılacak, ev'den çıkılacak, iş'e (ta- bii bir iş sahibi olacak kadar şanslıysanız) veya okul'a gidilecek, işte/okulda çalışma ve dinlenme bölmeleri birbirini izleyecek, son- ra paydos gelecek, ev'e dönülecek, televiz- yon seyredilecek, olanaklannız uygunsa ti- yatro, sinema, konser, vb. türden bir dış eğ- lence bu programda arada sırada kendine yer bulacak; kışın çalışılacak, yazın (yine ola- nak bulanlar) tatil yapacak, kentlerde beton ve (tabii şanslı kentlerde) yeşil alanlar bir- birinden özenle aynlacak, ofislerde, fabrika- larda, okullarda geçirilen çalışma haftalan- nın sonunda, hava güzelse kent insanı hafta- da bir gün ya kent dışına çıkacak, ya da ken- dini yeşil alanlara, yani beton dışına atacak. Bir ömür süreli programlara göre baktığınız- da, belli bir yaşa kadar çalışılacak, sonra emekli olunacak, artık çahşılmayıp ertelen- miş hayatlar bir yerlerinden yakalanmaya uğ- raşılacak. Evet, hayatımız bütün bu "iş-ev- okul-tatil-eğlence-çahşma-emeklilik-be- ton-yeşil, vb.." bölmelerin labirentinde ve kent kalabalıklan içinde gıderek yalnızlaşan ınsanoğlu profiliyle, parçalanmış bir akışı yansıtıyor. Modern Işbölümü ve dans / tlyatro ayırımı içinde yaşanılan sistemi veri kabul ettiği- nizde, bu hayat tarzının olağanüstü gelişmiş bir işbölümünün ve tüm ömrü ne idüğü be- lirsiz bir "başarı"nın peşinde "çok uzun bir mesai" olarak programlamaya yatkın bir zihniyet modelinin doğal yansıması olduğu- aunce Bejart'a göre dünyanın her yerindeki halk danslannda ilk yapılanjest, el ele tutuşmaktır. Dans toplumsal, siyasal, dinsel bir üetişim yoludur ve seyirci de bu büyüye, bu empatiye katılır. nu söylemek mümkün. Ve bu parçalayıcı zih- niyet aslında kent yaşamının üretildiği tüm alanlara -sanat da dahil olmak üzere- sinmiş, doğallaşmış, hegemonyasmı kurmuş durum- da. Bence dansla müzik. dansla tiyatro, söz/ko- nuşma ile hareket (örnekler çoğaltılabilir) arasına konmuş katı ve kesin aynmlarda, bu "modern toplum" zihniyetinin de önemli bir payı var. Eugenio Barba, bedensel ifade alanında dans ile tiyatro arasına konmuş ayı- nmın şu son birkaç yüzyılın ürünü ve bu sü- reçte ortaya çıkmış Avrupa kaynaklı uzlaşım- lann sonucu olduğunu söyler: "Eskiden böyle bir sınır yoktu. Böyle bir ayrıma ne Yunan veya Latin antik tiyatrosunda, ne ortaçağ tiyatrosunda, ne Eİizabeth çağı ti- yatrosunda ne de Comnıedia dell'arte'de rastlanır. Klasik Asya tiyatrolarında da böyle bir sınır çizgisi yoktur." Dansı ve müzlğl bedene yapıştırmak Diger yandan, dansın. müziğin ve tiyatro- nun bırlikteliğini, farklı unsurlann mekanik bir biçimde yapıştınlması olarak da algılama- mak gerekir. Bugün bütün bu sanatlann özü, gündelik ve gündelik-dışı varoluşu modern yaşam tarafmdan neredeyse onanlmaz bir bi- çimde parçalanmış insanın bütünselliğini. en azından bir gösteri zamanı ve bir sahne uza- mıyla sınu"lı bir dilimde, yeniden yakalama- ya çalışmaktır. Gerek oyuncuya, gerek dans- çıya, gerekse konser veren müzisyene veya şarkıcıya, sahnesel varoluş gücünü kazandı- ran bu bütünselliktir; sahnedeki arkadaşla- nyla, enstrümanıyla, izleyiciyle, giderek ev- renle bütünleşen varlığının oluşturduğu ve görünmez bir akım gibi çevreyi saran bu enerjidir. Diyelim ki herhangi bir müzik eşliğinde dans eden insanlarla dolu bir salonu ya da te- levizyonda bir klibi seyrediyorsunuz. Bir an için müziği sadece kendi beyninizde durdu- run veya televizyonun sesini kapatın, dans edenleri/klibi seyre devam edin; hareketler size anlamsız, yapıştırma. inandıncıhktan ve sürükleyicilikten uzak geliyorsa, bilin ki o dans gerçek değildir. O dans bedenlerden do- ğallığıyla, bütünselliğiyle fışkırmamış, işiti- len müziğin ögrenilmiş beden hareketlerine yapıştınlması, uydurulması yoluyla elde edil- miştir. insan gündelik kabuğunu gerçek an- lamda kıramamış, ayn ayn gündelik-dışı un- surları (müzik ve dans hareketleri) modern toplumun bölümleme zihniyetinin dayattığı bir yapıştırma eylemi içinde üzerine giyme- ye çabalamıştır. Bu uzlaşım yaklaşımı, kaçı- nılmaz olarak gündelik- dışını da sıradanlaş- tınr. El ele tutuşmak... Oysa dans/hareket bedenin içinden fışkır- dığında kendi müziğini de yaratır. Ritüelle- rin, halk danslannın, bir toplumsal ve kozmik paylaşım coşkusu olarak yaşanan tüm günde- lik-dışı gösteri alanlannın ortak noktası, te- mel unsurlar arasında hiçbir bölünmeye yer olmamasıdır. Maurice Bejart bir söyleşide, "Dünyanın her yerindeki halk danslann- da ilk yapılan jest, el ele tutuşmaktır. Dans toplumsal, siyasal, dinsel bir iletişim yolu- dur ve seyirci de bu büyüye, bu empatiye katılır" der. Aslında bu "el ele tutuşmak" terimini bir metafor olarak kabul edip, tüm sahne sanatlanna uyarlamak da mürnkündür. Sonuçta dansta da, tiyatroda da en önemli unsur, o büyülü teması yakalayabilmek, sa- dece sahne ile seyirci arasında değil, bir top- lulukla tüm evren arasındaki o gözle görün- mez. ama insanın ta içinden duyduğu bağı do- kuyabilmektir. Günümüzde bunu başarabil- menin en sağlıklı yolu ise oyuncu/ dansçının gündelik bedenini öldürüp, gündelik-dışı bir bedene yeniden doğmasını, yani sahnenin "sırnna ermesini" sağlayacak bir eğitimdir. Yerli ve yabancı pek çok sanatçmm katılacağı IFSAK 18. Istanbul Fotoğraf Günleri 1 Kasım'da başlıyor Oteki 'ne bakış lsveçli Magnus Naideman, Fotoğraf Günleri'ne 'Sirk' adlı sergisiyle katılıyor. Kültür Senisi - İFSAK 18. tstanbul Fotoğraf Günleri 1 Kasım'daîtaly an Kül- tür Merkezi'nde düzenlenecek bir açılışla başlayacak. Kültür Bakanlığı'nın destek sağladığı etkinlik kapsamında yurtiçi ve yurtdışından birçok sergi, atölye çalışma- sı, söyleşi ve konferans yapılacak. Tema- nın 'öteki' olduğu Fotoğraf Günleri'nde sanatçılar, objektiflerinden kendi gözle- riyle gördükleri" öteki' kavramını yansıta- caklar. Fotoğraf Günleri'ne ülkemizden Kurup Dalgakıran Ranza',MuratÖzcan 'Çöp- lükte Yaşam", Gülbin Özdamar 'Mahpu- sun Yüzleri', Aytunç Akad 'Dalyancılar', Haluk Uygur Atölyesi 'Öteki Yakadan Selam Var', tFSAK üyeleri 'Zincirleme', tz Grubu Öteki", Kazım Şahbudak 'Ka- lenin Çocuklan" başlıklı sergileriyle katı- lacaklar. Yurtdışından ise Antoine D'Aga- ta 'Ulysse'nin Gözlen", Stratos Kalafa- tis 'Öteki', Stefan Lindberg 'Amerika', Joachim Ladefoget "Arnavutlar", Mag- nus Naideman' Sirk', VVilco Van Harpen 'Öteki Kadınlar' ve World Press Photo •Risk Altındaki Gençler1 sergileriyle et- kinliğe renk katacaklar. Fotoğraf Günleri'nin Anısına bölümü ise Baha Gelenbe\i'ye aynldı. 1984'de yitirdiğimiz fotoğraf ve sinema ustası Ge- lenbevi, 1983 yılında FIAP tarafmdan ve- rilen 'Hon -EFIAP' unvanmı da almıştı. Etkinlik kapsamında aynca Ömer Or- hun'un 'Gör-Çek', Halil Koyutürk'ün "Karanlıkoda Baskı Teknikleri', Magnus Naideman'ın "Sayısal Görüntü Işleme' atölye çalışmalan, 'Öteki' başlıklı açıko- turum ve Faik Başaran'ın 'Fotoğraf Üre- timinde Sektör Yönetimi' konulu konfe- ransı izlenebilir. Fotoğrafseverlerin çalışmalannı sergi- leme imkânı bulacaklan Fotoğraftnla Gel bölümünün yani sıra etkinliğin bir diğer keyifli yani da Selim Güneş ve Levent Karaoğlu'nun 'John Lennon' ve Wilco Van Harper'ın ise 'Herkes Bir Röntgen- cidir' başlıklı dia gösterileri. (0212 292 42 01) Björk şarkıtapmı 6 CD1 de topladı • Kültür Senisi - Müzik dünyasının önemli isimlerinden Björk, şımdiye kadar olan tüm birikimini 6 CD'den oluşan bır sette topluyor. Sanatçının en iyi parçalannı içeren set 7 Kasım'da müzik marketlerdeki yerini alacak. 'Family Tree' adındaki bu yeni çalışma Björk"ün solo çahşmalan ile Sugarcubes'le beraber yaptığı şarkılan da kapsıyor. Björk'ün 15 yaşında bir flütle bestelediği şarkının yani sıra kendisinin ilk kez 2000 yılında Londra'da düzenlenmiş olan Union Chapel'e Brodsky Quartet tarafmdan seslendirilmiş olan parçalan da bulunuyor. Koleksiyon, 16 sayfalık mini bir kitapçıkla beraber sunulacak. Cumhuriyet Bayramı özel konseri • Kültür Servisi - Bilkent Senfonı Orkestrası, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Özel KonserTni çağdaş Türk kompozitörlere ayırdı. Bilkent Konser Salonu'nda saat 20.00'de başlayacak konserde, şef Bujor Hoinic'in yöneteceği orkestraya Bilkent Gençlik Korosu eşlık edecek. Konserde Ulvi Cemal Erkin'in 'Sınfonietta sı, Ferit Tüzün'ün 'Türk Kaçriçyosu', Ahmet Adnan Saygun'un 'Eski Uslupta Kantat'ı, Muammer Sun"un "Karadeniz Marşı' ve "Onuncu Yıl Marşı' seslendırilecek. Okestrayı yönetecek konuk şef Bujor Hoinic, 1984'ten bu yana Ankara Devlet Opera \e Balesi'nin sürekli orkestra şefi olarak görev yapıyor. (Bilkent Senfoni Orkestrası: 0 312 290 13 66) Nuri Kurtcebe yamn TÜYARa • Kültür Servisi - Nuri Kurtcebe çizgi roman albümü 'Kuvay-ı Milliye" adlı çizgi roman albümünü yann saat 14.00'ten itibaren TÜYAP Kitap Fuan'nda Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) standında imzalayacak. Kadın pessamlarnnız halya'dayA 4f • Kültür Servisi - Roma'da 4 Türk kadın ressamın açtığı karma resim sergisi büyük ilgi gördü. Galleria II Canovaccio'da 10-25 Ekim tarihleri arasında 'Sogno Turco 1 ismiyle açılan sergide, Yakut Ayverdi, Ayşegül Kora, Gülay Selsevil ve Selva Suman'ın 19 yapıtı sergilendi. Yapıtlan Beylikdüzü TÜYAP'taki Sanat Fuan'nda Ekvator Sanat Galerisi'nde sergilenecek. 21. TÛYAP KtTAP FUARnVDA BUGÜN • MARMARA SALONU 13.15 - 14.45: 'Kıbrıs Türk Edebiyatı' (Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı) konulu panel. Yöneten: Hatice tntaç. Konuşmacılar: Bekir Kara, Gülgün Serdar. • 15 00 - 16.30: 'Şairin Hayatı, Şiirine Dahil...' (Piya - Zed) adlı panel. Yöneten: Namık Kuyumcu Konuşmacılar: Ahmet Telli, Mehmet Çetin, tsmail M. Başat, Asuman Susam • 16.45 - 18.15: 'Nietzsche: Buradan ve Şimdi Bakınca' (Say) adlı söyleşi. Konuşmacılar: Nejat Bozkurt, M. Osman Toklu • 18.30 - 20.00: 'Rıfat llgaz'ın Şiir Dünyası' (TÜYAP) adlı panel. Yöneten: Aydın Ilgaz. Konuşmacılar: Sunay Akın, Şükran Kurdakul, Server Tanilli • KARADENtZ SALONTJ /13.15 - 14.45: 'Sürgünde Ölmek: Nâzım, Yılmaz, Ahmet (Anka Kitabevi) adlı söyleşi. Konuşmacılar: Emin Karaca, Turhan Feyizoğlu, Ferzande Kaya. • 15.00- 16.30: 'Türkiye Ekonomisi Nereye? (Sol Dergisi)_adh söyleşi. Konuşmacı: tzzettin Önder. • 16.45 - 18.15: 'Yağmurda Yangın' (Sistem) adlı şiir dinletisi. • 18.30 - 20 00: 'Galata'sı ve Pera'sı Ue İlhan Berk' (Pen Yazarlar Derneği) adlı panel. Yöneten: Hasan Öztoprak. Konuşmacılar: Gülseü Inal, Lale Müldür, Haydar Ergülen, Seyhan Erözçelik. • BÜYÜKADA SALONU 13 15 14 45: 'Zen- Geştalt - Casteneda Yazarhk ve Aşk' (Söz) adlı söyleşi. • 15.00 - 16.30: 'Balkan Edebiyatı' (Pen Yazarlar Derneği) adlı konferans. Konuşmacı: Luan Starova. • 16.45 - 18.15: 'Kapadokya ve Fresk' (TC Kültür Bakanlığı) adlı söyleşi. Konuşmacı: Şükrü Yurttaş. • 18.30 - 20.00: 'Kalp Sevmekten Yorulmaz' (Nesil) adlı söyleşi. Konuşmacı: Vehbi Vakkasoğlu. JAPON FİLMLERİ FESTİVALİ'NDE BUGÜN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ SİNEMA SALONU'NDA 13.30'da tsao Takahata'nın 'Grave of Fireflies', 16.30 ve 21.30'da Seijun Suzuki'nin 'Kagerouza' ile saat 19.30'da Shinya Tsukamoto'nun 'Tetsuo II' adh filmi izlenebilir. (0212 393 20 10)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle