Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 EKİM2002SALI**** CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Gr TJN C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Başuraft 1. Sayfada
taya çıkaracak.
Baykal ıse aydınlığı karanlığa yeğleyenlerden
söz ediyor.
RTE ise: "Türkiye'de 'elit geçinen' kesim, sos-
yal c/emakratlarla el ele, kol kola" ama AKP, "bu
ülk&nin ezilenleri' ile el ele kol kola" diyor.
Bu degerlendirmeden yola çıkarsak 3 Kasım'da
"elit/erle ezilenler" yol ayrımında, demeye getiri-
yor.
Oysa bu tanımlar bir bakıma kaba taslak seçi-
min olası sonucuna değiniyor.
Zira; seçım alanları daha bugünden yüzde 10
barajını geçen iki partinın; CHP ile AKP'nin "fına-
II oynayacaklannı" gösteriyor.
3., 4. sıraya gelebilmek (yüzde 10 barajını aşa-
bilmek) için diğer partiler; MHP, DYP ve SP mü-
cadele ediyor.
"Artık birsıyasetçi gibi" konuşmaya özen gös-
teren CHP Istanbul adaylarından Bülent Tanla'ya
göre; finale kalan iki parti dışında kalan "ötekiler"
kararsızlann oyunu kapma peşinde.
Saadet Partisı -Erbakan etkeniyle- toparlan-
mış, yükselıyor. AKP ise aşağıya doğru inişte.
Eee, tabıi bu saptamadan -politikacı Tanla'nın
politik söylemiyle- doğal sonuç kendiliğinden or-
taya çıkmıyor mu:
AKP'nin inişe geçmesi, CHP'nin birinci sıraya
yükselmesi demek. Ya da AKP- SP boğuşurken
aradan CHP birinci sıraya yükseliyor.
CHP, yöneticilerinin her zaman tartışılabilirliği
biryana; Atatürkçü, laık cumhuriyete sevdalı par-
ti kimliği, tüzelkişilıgiyle kuşku yok AKP'ye bir de-
ğil bin kez yeğlenecek bir parti.
• • •
Bir başka yoruma göre, bir hafta on gün içinde
hâlâ yüzde 30-40 arasında görünen kararsızlar,
karar aşamasına girecekler ve... büyük partilere
kayacaklar.
Tanla, bu aşamada CHP'nin böylece AKP'nin
önüne geçme olanağını yakalayacağını öne sü-
rüyor.
Bu hesaba göre; CHP ile AKP lıderlerinın birbi-
rine yönelttikleri "karanlık- aydınlık ve elit-ezilen"
salvolannın ardında, kararsız oyları çelme hesa-
bı yatıyor.
Bu çabalar seçim propagandası günlerine öz-
gü çabalar.
Tek başına iktidar savları gerçekleşmeyebilir.
Yeni bir koalisyon dönemini varsayabilmek ola-
naklı.
Fakat 3., 4., 5. partilerle Meclis'te çoğunluğu
yakalamak olanaksız hale gelirse; CHP ile
AKP'nin propaganda ortamında birbirine yönelik
suçlamalan unutarak bir protokol çerçevesinde
bir araya gelmeleri güçlü bir olasılık değil mi?
• • •
CHP ile AKP yolsuzluklarla çetin bir mücadele
vereceklerini ilan ediyorlar.
Mücadelenin ana çizgileri henüz belli değil.
Siyasal gündemden ve toplum vicdanını rahat-
sız eden ve edecek olan örneğin "hortumcular-
la" ilgili ne gibi yasal önlemler alacakları, tam bir
kapalı kutu.
Maliye Bakanı Sümer Oral, yeni yıl bütçesini
açıklarken devletin batan bankalann kasalarına
koyduğu paranın 2003 yılındaki faizinin 16.5 kat-
rilyon lira olacağıni açıkladı.
Gelecek yılın vergi geliri tahmini ise 81.5 katril-
yon. Yani? Toplam vergi gelirinin beşte biri hor-
tumculann halkın sırtına yüklediği yükün faizini
karşılayacak!
"Baba"nın aile fotoğrafından üç "çooook de-
ğerli memleket evladı" Cavit Çağlar 1 milyarcık,
Kamuran Çörtük 100 milyon dolarcık, yeğen
Murat Demirel 1.3 milyar dolarcık ceplemiş...
Yatlarda yalılarda sefa sürüyorlar.
Tutukevindeki günlerine karşılık neredeyse dev-
letten tazminat isteyecekler!
Böyle gelmiş böyle gitmez ha! Yeniler gelir es-
kiler unutulur, eskiler yıldız yapılıp satılır ve..
Böyle gelmiş böyle gider!
Eymür'e beraat
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Milli
tstihbarat Teşkilatı (MÎT) Kontrterör Dairesi
Başkanvekili Mehmet Eymür. 'MİT'e ait gizli
bilgileri ifşa ettıği" gerekçesiyle 11 yıl 3 aydan az
Mmamak üzere hapis istemiyle yargılandığı davada
jeraat etti. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
»öriilen davanın karar duruşmasında mahkeme
ıeyeti. açıkladığı konulann mahremiyetinin
calmaması dolayısıyla Eymür'ün beraatına
jyçokluğu ile karar verildiğini bildirdi.
Ersöz'e takipsizük
I ANKARA (ANKA) - HADEP Silopi tlçe Başkanı
»erdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in gözaltında
aybotmasıyla ilgili olarak, dönemin Şırnak
andarma Alay Komutanı Levent Ersöz hakkında
çılan soruşturmada takipsizlik karan verildi. Şrrnak
'mnhuriyet Başsavcıhğı tarafından Şuayip Tanış'a
apılan bildirimde. halen Bursa Garnizon Komutanı
larak görev yapan Ersöz hakkında kamu davası
çılmasına gerek görülmediği belirtildi.
îevdet Sunay'm eşi öldü
I İSTANBÜL (AA) - 5. Cumhurbaşkanı
ıerhum Cevdet Sunay'm eşi Atıfet Sunay (94),
sdavi gördüğü lnternational Hospital'de vefat etti.
[astane Başhekimi Doç. Dr. Melih Bulut, Atıfet
unay'ın 25 Eylül 2002 tarihinde 'şuur
ulanıkhğı ve solunum yetmezliği' nedeniyle
ıstaneye getirildiğini belirterek, hastanın,
ıpılan muayene ve tetkikler sonucunda 'beyin
unarlannda tıkanıklık ve zatürree' teşhisi
jnularak tedavi altına almdığını kaydetti.
ıı Numara'da 8 talitıli
I ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nda
ızanan numaralar, '03, 05, 07, 14, 20,23,25,27,
I, 35, 36,37, 38,44,48, 50, 53, 54, 55, 61, 63 ve
)' olarak belirlendi. Bu numaralardan 10'unu
len 8 kişi, 7 milyar 941 milyon 900 biner lira, 9
lenler 426 milyon 150 biner lira, 8 bilenler 25
ilyon 500 biner lira, 7 bilenler 2 milyon 850
ner lira. 6 bilenler 400 biner lira, hiçbir
ımarayı doğru tahnün edemeyenler ise 450 biner
a ikramıye kazandı.
onek frmda 200 kaçak yakatamk
tstanbul Haber Servisi - Türkiye'ye yasadışı
1lardan giriş yapan Pakistan uyruklu 200 kişi
kalandı. Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Fatih'te
• ekmek finnına düzenlenen operasyonda
zaltına alınan söz konusu kişiİerin, Avrupa
[elerine gitmek istedikleri belirlendi.
Unutmachk, unuttunnayız
Haber Merkezi - Evinin
önünde uğradığı bombalı saldı-
n sonucu yaşamını yitiren gaze-
temiz yazan, Cumhuriyetin
ödünsüz savunucusu Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlah, katledili-
şinin 3. yıluıda etkinliklerle anıl-
dı. Gazetemiz Ankara Temsilci-
si Mustafa Balbay, Kışlalı'nın
Atatürkçü olduğunu belirterek
"Atatürkçülüğünü hiçbir za-
man hiçbir yerde ödün verme-
den savundu, geliştirdi" dedi.
Kışlah için ilk tören, 3 yıl ön-
ce arabasına yerleştirilen bom-
bannı patlaması sonucu yaşamı-
nı yitirdiği Çayyolu Engürü Si-
tesi'ndeki evinin önünde yapıl-
dı. Buradaki törende konuşan
Ankara Üniversitesi Iletişim Fa-
kültesi öğretim üyesi Prof. Dr.
Tiirker Alkan, Kışlah'yla olan
bir anısını anlattı. Bir gün soh-
bet sırasında Kışlalı'nın kendisi-
ne "Sularken dikkat ettim,
kök saldılar bu sene çimler
tuttu" dediğini anlatan Alkan,
"Bizim evin önünde de çimler
var, her suladığımda onu
anımsarım. Bunu derken, la-
iklik, demokrasi, insan hakla-
n, eşitliği kastettiğini düşünü-
rûm. Biz de onun arkadaşlan
olarak onun açtığı yolda iler-
lemeliyiz" dedi.
Gûçlfi ses
ADD Genel Başkanı Halfl Ib-
rahim Şahin, Cumhuriyetin
güçlü sesi Kışlalı'nın dış ve iç
hıyanet odaklannm tetikçilerin-
ce öldürüldüğünü vurgulayarak
şunlan söyledi: "Niçin, neden
öldürüldü? Çünkü o yaşamı
boyuncaAtatürk cumhuriyeti-
nin ve Kemalizm'in saygın ve
soylu bir sa\ unmanı. cumhuri-
yetin bakanı, gazetecilerin ya-
zan, öğrencilerin Atatürkçü
düşünce sistemi üzerinde öğ-
retmeni, saygın ve soylu kişili-
ğiyle, güçlü yüregi, bilge insan-
lığı ile sıradışı bir bilim adamı,
bir devlet adamı, sonsuza ka-
darTürkiye Cumhuriyeti'nde
yaşatacağımız cumhuriyetimi-
zin bir değerler bütünüydü. O-
nun için öldürdüler."
Gazetemiz Ankara Temsilcisi
Mustafa Balbay, gençlerin, siya-
setçilerin ve öğretim üyelerinin
Kışlalı'dan öğreneceklen oldu-
ğunu belirterek şunlan söyledi:
"Kışlah öğretim üyesiydi,
üniversite kampusunda kal-
madı. Kışlah köşe yazanydı,
köşesinde hapsolup kalmadı.
Kışlah siyasetçiydi, hiçbir za-
man koltuk tutkulusu olmadı.
Kışlah sürekli halkla, toplum-
la, nefes ahp verdi."
Törenin ardmdan oluşturulan
kortej, alkışlar eşliğinde, "Tür-
kiye laiktir laik kalacak",
"Kışlahlar ölmez'% "Susma..
Sustukça sıra sana gelecek"
sloganı atarak Kışlalı'nın anıtı-
nın bulunduğu parka kadar yü-
rüdü. Anıta çelenk bırakan CHP
Ankara milletvekili adayı ve ga-
zetemiz yazan Yakup Kepenek,
Kışlalı'rnn Cumhuriyetin değer-
lerine sahip çıktığı için öldürül-
düğünü belirterek, "Kışlah için
önemli olan laiklikti" diye ko-
nuştu. Kepenek'in konşmasının
ardından Yenimahalle Belediye
Başkanı Tuncay Alemdaroğlu
da anıta çelenk bıraktı.
Etkınliğe, Kışlalı'nın eşi Ni-
lüfer Kışlah, kızı Dolunay Uluç
Kışlah ve babası öldürüldüğün-
de henüz yeni doğmuş olan Nil-
han ile Türk-îş Genel Başkanı
Bayram Meral, Çankaya Bele-
diye Başkanı Haydar Yılmaz,
avukat Ceyhan Mumcu, ADD
üyeleri, um:ag çalışanlan ile
Kışlalı'nın yakınlan ve dostlan
katıldı. Kışlah için daha sonra
Karşıyaka Mezarhğı'ndaki gö-
mütü başuıda tören düzenlendi.
Kışlanın gömütüne eşi Nilüfer
ile kızı Nilhan Kışlah çiçekler
bıraktılar.
tletişim Fakültesi
Kışlalı için Ankara Üniversite-
si tletişim Fakültesi'nde de öğ-
rencileri ve çalışma arkadaşla-
nnca tören düzenlendi. Törende
konuşan RektörProf. Dr. Nusret
Aras, Atatürkçü, laik ve demok-
ratik birTürkiye'nin Kışlalı'nın
hedefi olduğunu vurgulayarak
şunlan söyledi: "Kışlah gibi ol-
mak için oturmak yetmez. La-
ik, demokratik bir Türkiye
için, Atatürkçülüğe karşı zih-
niyete savaş açılmalıdır."
Atatürk ilkelerine karşı, "kar-
şı devrim" başlatılmaya çalışıl-
dığına da dikkati çeken Aras,
"Atatürk ve ilkelerine karşı,
'Türban cinayeti işleniyor' gibi
hakaretler var. Kışlalı buna
Borodan uyaret
tstanbul Barosu Başkanlığı'na
yeni seçilen Avukat Kazım
Kolcuoğlu ve yönetim kurulu
üyeleri, Ahmet Taner
Kışlalı'nın 3. ölüm yıldönümü
nedeniyle gazetemizi ziyaret
etti. Gazetemiz yazar ve
yöneticileriyle görüşen
baronun yeni yönetimi, siyasal
ve sosyal sorunlarının en
yoğun olduğu bir dönemden
geçen Türkiye'nin sorunlanna
çok duyarlı olduklannı
belirttiler. Yönetim kurulu
üyeleri, baronun Atatürk
Ukeleri doğrultusunda görevini
yapacağını vurguladüar.
Tolon: AB ulusal değerlere karşı
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ege Ordu Ko-
mutanı Orgeneral Hurşit Tolon, AB'nin Türkiye'nin
karşısına kabul edilemeyecek tarzda ödünler verihne-
si gibi siyasi kriterier oluşturduğunu voırgulayarak,
"AB ulusal onurumuzu zorlayacak dayatmalar ge-
tirmektedir" dedi.
Orgeneral Tolon, dün Maltepe Askeri Lisesi'nin ku-
ruluşunun 74. ve yeniden açılışının 19. yıldönümü tö-
reninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin "zorlu bir
dönemden" geçtiğini \-urguladi. AB'nin tutumunu
eleştıren Tolon şöyle konuştu: "AB,Türkiye'nin kar-
şısına azınhklar sorunu, Ermeni sorunu, Ege ve
Kıbrıs'ta kabul edilemeyecek tarzda ödünler veril-
mesi şeklinde, siyasi kriterier oluşturarak ulusal
onurumuzu zorlayacak dayatmalar getirtnektedir.
AB Parlanıentosu'nun. Türkiye hakkında aldığı
kararların Türkiye'nin ulusal çıkarlan açısından,
siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, hukuksal çeliş-
kileri ve dayatmaları ile 'ulus-devlet anlayışımız' ve
miUi bütünlüğümüz yanında, pek çok ulusal de-
ğerierimize karşı olduğu dikkat çekmektedir. Ba-
ğımsızhğımızın dayanağı oian ulusal direnç nokta-
ları zayıflatılarak kültürel değerlerimizin yozlaştı-
rılması ve 'çok renklilik', 'çok seslilik' ve 'mozaik'
gibi söylemlerle kültürel farkhiaşma yaratılması
gayretleri ile ernik kimlikler ve sözde azınlık hak-
lan ön plana çıkartılarak toplumumuz, psiko-sos-
yal etkilere maruz bırakılmaktadır." Tolon Kıbns
konusunda da kesinlikle ödün verihneyeceğinin altı-
nı çizdi. Orgeneral Tolon, irticai çevrelerce de laikli-
ğin ve cumhuriyetin güvencesi olan TSK'ye karşı son
yıllarda giderek artan yoğunlukta, açıktan ve sinsice
olumsuz bir propaganda yürütüldüğünü, TSK'ye olan
güven duygusunun sarsılmaya çahşıldığını söyledi.
karşıydı. Biz bu fikirleri en az
onun kadar sa\ıınmalıyizn
de-
di.
Aras' ın ardından bir konuşma
yapan tletişim Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ahmet Tohıngüç, Kış-
lalı'nın değerinin de tüm önem-
li şeyler gibi sonradan anlaşıldı-
ğını belirtti.
Konuşmalardan sonra Kışla-
lı'nın hayatını konu alan, "Yurt-
severiik Öğretmenmır>
adlı bel-
gesel gösterilirken, "Üç Anado-
lu" adlı grup, müzik dinletisi
sundu.
tletişim Fakültesi Ahmet Ta-
ner Kışlalı Sanatevi'ndeki töre-
ne; Aras, Tolungüç ve öğrencile-
rin yanı su^ Cumhuriyetçi De-
mokrasi Partisi Genel Başkanı
Yekta Güngör Özden de katıl-
dı. Tören sonrası Fikret Özkap-
lan'ın, Kışlalı'nm cenaze töreni-
ni konu edinen, "Atatürk Kal-
bimizde Yaşıyor" adlı fotoğraf
sergisi açıldı.
Kışlalı, ADKF üyesi gençler
ve Kabataş Lisesi Felsefe Kolu
öğrencilerince düzenlenen tö-
renlerle tstanbul'da da anıldı.
Atatürçü Düşünce Kulüpleri
Federasyonu (ADKF) üyesi
gençler, Kışlah'yı anmak ama-
cıyla gazetemizi ziyaret etti. Yü-
rüyerek gazetemizin Cağaloğ-
lu'ndaki merkez binası bahçesi-
ne gelen ADKP üyesi gençler
"Türkiye laiktir, laik kalacak"
sloganı attı. Gençlere yönelik kı-
sa bir konuşma yapan gazetemiz
yazarlanndan Şükran Soner,
Türkiye'deki faili meçhul cina-
yetlerin belli bir odak
noktası olduğuna dikkati
çekerek aydm ve namu-
sundan ödün vermeyen
insanlann faili meçhul ci-
nayetlere kurban gittiğini
vurguladı. Türkiye'nin
örgütsüzlük sürecine itil-
diğini behrten Şükran So-
ner, gençlerin yeniden ör-
gütlenme sürecini başlat-
masını istedi.
ADKF adına açıklama
yapan Başkan Özgür BU-
lur da, bazı gruplann Ata-
türk'e ve Cumhuriyet'e
saldın başlattığı dönem-
de Kışlalı'nın Atatürk'ün
yılmaz savunuculanndan
olduğunu anımsatarak şe-
riatçı terörün Kışlalı'yı
aramızdan alarak. başlat-
tığı Atatürkçü mücadele-
yi durduramayacağını
söyledi.
ADD Sanyer Şube
Başkanı Fahrettin Ser-
daroğlu, Atatürk ilke ve
devrimlerinin yıhnaz sa-
vunucusu Kışlalı'yı, öz-
lemle andıklannı belirtti.
CHP tzmir tl Başkanı
Alaattin Yüksel, Türk
ulusunun Kışlalı'yla gu-
rur duyduğunu vurguladı.
• *
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
kimi Brüksel'den...
Başkentte görüşme salonları siyaset meydan-
larından daha sıcak. Dünkü konuklar, ABD'nin
Merkez Karargâh Komutanı Orgeneral Tommy
Franks ve NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Ko-
mutanı Joseph Ralston idi. Görüşmeler sonrası
yapılan resmi açıklamalara göre, taraflar birbirle-
rine danıştılar, birbirlerini bilgilendirdiler ve ayrıl-
dılar.
Bu bilgilendirme, Türkiye'yi her şeyle ilgilendir-
me miydi?
Evet...
Yazının başında vurguladığımız haritaya bakın-
ca insanın aklına şöyle bir benzetme geliyor:
Siz 3. katta oturuyorsunuz. Dışarıdan bir müte-
ahhit gelip, "Arkadaş benim 1 ve 2. katlarla ilgili
bazı planlanm var. 2. katı yıksam diyorum. Ya da
yıkmasam, bütün dış duvariannı indirsem, yeniden
yapsam diyonjm. Merdivenleri kaldırsam diyorum.
Bir de bu asansör benim gözümü ısınyor. Kapa-
tıp, paraşüt kulesiyapsam diyonjm. Acabaseniil-
gilendirir mi?"
Soruyu çengelli birakıp, Ankara'nın konuklan-
nageçelim. Başkentte bütün gözler ABD'li komu-
tandaydı. Ama Franks'in yanındaki kişinin kimliği
de önemli. NATO komutanı. Bu durumda akla şu
soru geliyor:
BM'yi ve NATO'yu artık yan organları olarak kul-
lanmaya başlayan ABD, Türkiye'ye bu yoldan da
yaklaşma gereği mi duyuyor? ABD'nin 21. yüzyıl-
da çıkmamak üzere girmeye niyetlendiği bölge-
lere karşı girişilecek hareketlerde merkez üssün
Türkiye olması mı söz konusu?
Bu sorunun stratejik gelişmeleri tartışan çevre-
lerde yüksek sesle dillendirilmekte olduğunu
anımsatıp, biraz derinleştirelim.
Bugünkü MGK
Kurtlerın "konu mankeni" olarak kullanılması
yöntemiyle Kerkük, bütün dünyanın gündemine
sokuluyor. Tüm Irak'taki petrol, yeryüzündeki bi-
linen rezervierin yüzde 11 'ini buluyor. Sadece Ker-
kük'teki petrol ise toplam rezervin yüzde 3'ü. Bu
rakam, ABD'nin kendi toprakları içindeki petrol
kaynaklanna eşit. Mademki çok sorulu gidiyoruz.
Bir soru daha soralım:
Acaba ABD ve Ingiltere, Kerkük'ün çok sorun-
lu bir yer haline getirilmesini sağlayıp sırf "insani"
nedenlerle, özveride bulunarak burayı aynca iş-
gal etmeyi mi planlıyor?
Ortadoğu bölgesi, çimentosuz üst üste sıralan-
mıştuğladan duvarı andırıyor. Bunlardan birini çe-
kince, bütün tuğlalar etkileniyor. Duvarın etrafın-
dakiler de tuğla başa düşünce ne olduğunu araş-
tırmaya başlıyor. Bu durumda bir soru daha:
Bunun bilincinde olan ABD, Irak'ın bugünkü
variığını tümüyle değiştirecek biradımın sonuçla-
rını elbette hesaplıyor. örneğin K. Irak'taki aşiret-
lere dayalı yapı, parlamentolara dayalı hale gelir-
se ne olur?
Bu kadar ç-engelli soru yeter. Biz yeniden Org.
Franks'e dönelim. Türkiye şu noktaların altını çiz-
di:
- Arkadaş; K. Irak'taki gruplarla biz 1996'da An-
kara sürecini başlattık, durumu kontrol altında gö-
türüyorduk. Siz, 1998'de VVashington sürecini
başlattınız, işin şeklt değişti. Son olarak ağustos
ayında bu gruplarla VVashington'da yaptığınıztop-
lantıdan sonra hava daha da değişti.
- Bizim hassasiyetimiz nedeniyle Washington
mutabakatına, tüm gruplann PKK ile bağlantısı-
nın kesilmesi maddesi eklendi. Bugün bu da unu-
tulmuş görünüyor.
- Sizinle müttefikiz. Stratejik ortağız. Ancak bu-
nun sadece tanımını yapmakla kalmayalım, içini
de dolduralım.
- Irak'taki gelişmelerin sonrasında öngördükle-
rinızi bizimle de paylaşın. Biz, uzun sürecek bir
maçın belli bölümünde katılıp, sonucu görmeden
çekilmeyiz.
Bugünkü MGK toplantısında konu bütün yön-
leriyle masaya yatınlacak. Bu kez değil yoğurdu,
dondurmayı üfleyerek yiyoruz ama, güneş çıkın-
ca da ne yapacağımızı bilmemiz gerekiyor.
ankcum@ttnet.net.tr
2 bin vakıfta 3 yıldır denetim yok
U Baştarafı 1. Sayfada
nel müdürlük, Sağlık Bakanlı-
ğı'na bağlı Sağlık Vakfı ile Çev-
re Bakanlığı'na bağlı Çevre Vak-
fı'nda "atama ve harcamalar-
da usulsüzlük" belirlendiği ge-
rekçesiyle inceleme başlattı.
Vakıflar Genel Müdürü Nuret-
tin Yardımcı'nın görevinden is-
tifa etmesi nedeniyle kısa bir sü-
re önce genel müdürlüğe atanan
Çoban, 3 yıl süresince 4 bin 500
vakıftan sadece 2 bin 500'ünün
denetlendiğini söyledi. Cumhu-
riyet'in sorulannı yanıtlayan
Çoban, itfaye, zabıta, mezarlık
ve belediye vakıflanmn, alınan
keyfi ödenekler nedeniyle halkı
canından bezdirdiğini söyledi.
4 bin 500 vakfın, 1240'mın ts-
tanbul 'da olduğuna dikkati çeken
Çoban, "Ben halen tstanbul
Vakıflar Bölge Müdürüyüm.
Orada bulunan vakıfların bir
çoğunu maliye ya da zabıtadan
yardım alarak kendi kurduğu-
muz timlerce denetliyorduk.
Ankara'dan denetleme konu-
sunda hiç yardım almıyorduk"
diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı'na bağlı Sağ-
lık Vakfı ve Çevre Bakanlığı'na
bağlı Çevre Vakfı'nın personel
atamalannda ve vakıf harcama-
lannda usulsüzlük yapıldığı ge-
rekçesiyle incelemeye ahndığı-
nı söyleyen Çoban, incelemenin
sonuçlanna göre soruşturma
başlatacağını kaydetti.
"Ocak Tesüm" soğutucular
TL'den*
başlayan taksitlerie.
AL GÖZÜ>I SETREYLE /IŞILOZGENTURK
Büyük Şans veŞanssızlık
• Baştarafı Arka Sayfada
Sezai Sanoğlu salonu tıklım tık-
lım doldurmuş dinleyicilere Nâzım
Hikmet'in "Saman Sarısı" şiirini
okuyor. Kalkan'dan, civar köyler-
den gelmiş okul öğrencileri belki
de yaşamlannda ilk kez karşılaştık-
lan bu muhteşem dizeler karşısın-
da suskunlar, sanki yepyeni bir dün-
ya onlar için usulca açılıyor, öyle
şaşkınlar.
Sezai Sanoğlu dur durak bilme-
den kentin çeşitli yerlerinde de şiir
okuyor sanki Kaş'ı şiirle boyamak
istergibi. Bu arada NarTaneleri kı-
tabmda hayat hikâyesini yazdığı
Kaş'ta yaşayan Zeki Kırdemir'le
hiç durmadan tartışıyorlar. Zeki
Kırdemir bu yıl benim atölyede de
öğrenciydi, "Neden" adlı 12 Eylül
öncesi sevdiği kıza sevgisini bir tür-
lü söyleyemeyen bir devrimcinin
trajikomik hikâyesiyle bizleri hem
çok güldürdü hem bayağı hüzün-
lendirdi. Şimdi kendi kitabını yaz-
mış, Sezai Sanoğlu'yla tartışmala-
nnın, bir köşeye çekilip uzun uzun
çahşmalanmn nedeni bu. Kitap ya-
kında yayımlanacak. Buralarda
kimseler boş oturmak istemiyor, bu
nedenle her yer seramik, her yer re-
sim dolu. Herkesin yanıbaşında bir
kitap.
Artık Kaş'ın yerlilerinden sayı-
lan çizer Sunder Erdoğan gemi
maketlerinin sayısını iyice arttır-
mış. Maketlerin ünü her yerde, bu
nedenle kapısını sık sık çalanlar
oluyor, gemilere meraklı Rahmi
Koç da buna dahil, ansızın çıkıp
geliyorlar.
Evet artık tstanbul'a dönüş sa-
atim yaklaşıyor. Yazımı Metin De-
mirtaşm Kaş'ta Çobanoğlu Pas-
tanesi"nin önündeki masada mavi
defterime kandi elyazısıyla yazdı-
ğı "BABAMA" şiiriyle bıtirmek
pek bir güzel olacak.
"Elleri, kurumuş ağaç kabuğu-
na benzerdi./Anımsadıkça, şura-
ma bir şey düğümlenir/Taşçıy-
dı/Taşlık bahçelerde günboyu
balyoz sallardı.; Bize, sevgisini bı-
raktı. /Başka bir şeyi yoktu./Ba-
balar pek anılmaz şürlerde./An-
nelerdir daha çok sözü edi-
len/beslenip barındıkları ye-
re/Bir sığınma duygusudur şair-
leri/ Biraz da buna yöneltenİYok
benim de babam için bir şi-
irim./Taşı iğri durur bu yüzden."
seyreyleisil(g yahoo.com
Bu devirde... bu fiyata...
hem de Bosch!
BOSCH