Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2002 SALI
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN
SırçaKümes, birbellek oyunuYıllar oldu bir Tennesssee WiDiaiDS
oyunu izlemeyeli. Onun sık ağaç-
lardan oluşan bir onraanı andıran
diinyasında gezinmeydi. Ama, sa-
dece Türkiye'de değil, dünya tiyat-
rosunda da VVilliams'ın oyunlanna
eski ilgi yok. Oysa ki zamanaşımı-
na uğramayan yapıtlannda hep "ya-
şanun dolaplannı, tavan aralanıu,
bodrum katlaruu havalandırdığı-
nı" söyler yazar. Yoğun bir hesap-
laşmadır bu aslında. Ölümünden
kısa bir süre önce yapılan ve ölü-
münii izleyen günlerde The New
York Times'ta yayımlanan "Ten-
nessee WUMaıns'ın Mirssı" (6 Mart
1983) başlıkh yazıda unurulmuş-
luğuna kısaca değinir yazar; "Ar-
ük eskisi gibi gündemde olmadığı-
mın farkmdavim. Ama t»u gerçekbe-
ni yazmaktan alıkoymaz. Önümde
o kadar çok örnekvar ki. Ibsen hak-
kmda yazılan korkunç şeyleri bili-
yoruz..." der. Ne güzel ki, Kent
Oyunculan yeni sezonıa Tennessee
Williams'ın "SffçaKümes"i ile aç-
tılar.
Bellek oyunu
"Sırça Kümes" Tennessee Wil-
liams'ın kendi yaşamı üsrüne ku-
rulu bir "bellek oyunu "dur. Tom,
Baba, Amanda, Laura ve Jim "geç-
mişin her gün biraz daha büyüye-
rekgeleceğideiçinealdığı" kişiler-
dir. Tom'un hem anlatıcı hem de
oyuncu olarak sahneye adım attığı
anda söylediği şeydir bu. Tennes-
see Wüliams'ın Güney'de geçen
sorunlu çocukluğu, aile ilişkilerin-
de yaşanan içsel şiddet kaçınılmaz
olarak oyunlanna da yansımıştır.
"Sırça Kümes'te de geçmiş ve şim-
di arasındaki hassas gelgitlerin al-
tı özenle çiziür. Yazar, "Yaratıcıhk
benim için bir şansü. Sınır çizgisin-
de olan psikolojik durumumu ya-
ratmaya yönlendirdim. Kız karde-
şim Rose bunu yapamadı" derken
ona olan sonsuz sevgisinin de altı-
nı çizer. Oyunda, Tom, Amanda, La-
ura'nın hayatlannı adeta esir alan
"baba" figürü bir arketiptir. Bir
gün evden çıkacak ve bir daha dön-
meyecektir.
Ilginç olan, Tom'un da bir türlü
kozunu paylaşamadığı babası gibi
gitmek özlemi içinde oluşudur. Baş-
"S!
kJırça Kümes "
Tennessee
Williams 'ın kendi
yaşamı üstüne
kurulu bir "bellek
oyunu"dur.Tom,
Baba, Amanda,
Laura ve Jim
"geçmişin her gün
biraz daha
büyüyerekgeleceği
deiçinealdığı"
Mşilerdir. Williams 'ın
Güney'de geçen
sorunlu çocukluğu,
aile ilişkilerinde
yaşanan içsel şiddet
kaçınılmaz olarak
oyunlanna da
yansımıştır. "Sırça
Kümes "te de geçmiş
ve şimdi arasındaki
hassas gelgitlerin
altı özenle çizilir.
ka yerlere doğru yolculuğa çıkmak
isteği benliğini esir almıştır. Dü-
şünce olarak, sürekli geçmişle he-
saplaşır, fizik olarak içinde bulun-
duğu ortamdan uzaklaşmak ister.
O, bir yandan geçmişten, kızkarde-
şinin acılanndan kurtulamamış bir
Anlatıcı, öte yandan ailenin içinde
bulunduğu çıkmazla hesaplaşan ve
aynı zamanda da dönemin ekono-
mik ve siyasal baskılarını bütün
ağırhğıyla omuzlarnıdahissedenbir
genç adamdır. Çelişkileri ve sap-
lantılanyla çözümlenmesi zor bir
kişiliğe sahiptir. Bu nedenle de zor,
dişli bir roldür Tom. Hakan Ger-
çek'in yorumunda öne çıkan. bu çe-
lişkilerden, derinliklerden çok, san-
ki onun bunalımh genç adam yönü-
dür.
Sönen mumlar
"Sırça Kümes" salt Laura'nın de-
ğil, Amanda'nın da bir mum gibi ya-
vaş yavaş eriyerek söndüğü bir oyun-
dur. Tıpkı babasının yaptığı gibi
"nzam içinde kaybolan şeyi" ara-
maya çıkan Tom, oradan oraya yol-
culuk ederken kulağına çalınan bir
müzikte ya da kınk cam parçalann-
da eskiyle buluşurken "Mumu sön-
dür Laura" diye mınldanacaktır.
Mum, yitip giden bir yaşamın sim-
gesidir, tıpkı camdan yapılmış tek
boynuzlu atın, saflığm, bekâretin
simgesi olduğu gibi.
Cam biblonun kınlması, bir an-
lık duygusallığın sonunda Jim'in
evi terk etmesi ve ardından Tom'un
hiç dönmemek üzere gidişi, Laura
için hiç umut kalmadığının ışaret-
lerini verir. GüneşBerberoğlu'nun
yorumunda genç kızın adım adım
çöküşe doğru yaklaştığı gözlemle-
nir. Tom'un hep olmak isteyip de
olamadığı sıradan bir genç adam-
dır Jim ve sıradan bir insan olarak
bu sıradışı ınsanlann yaşamlanna
kısa bir süre için de olsa girer ve ça-
pının çok ötesinde izler bırakarak
çıkar. Engin HepUeri sanki sıradan-
lığı içinde daha karizmatik olabilir-
di diye düşünüyorum.
Dönem, karmaşa, işsizlik ve "or-
ta sınıf Amerikafanm elyordamryla
körler alfabesini okumaya başladı-
ğı" 1930'lardır.Yıldızlpeklio^u'nun
dekor tasanmı bu baskıyı uygular.
Amanda, bir Güneyli hanımefen-
dinin eskiye özlemini her fırsatta
dile getirirken şimdi içinde bulun-
duğu acımasız koşullara direncini
yitirmeme gayreti içindedir.
Bu süreçte, Williams'uı tarumıy-
la "panik içersinde başka bir zanıa-
na ve yere rutunmaya çalışır. Onda
sevilecek, acınacak ve de gülünecek
yönleriçiçedir." Ben, YıkhzKenter ı
zevkle izlerken değerli sanatçının bu
sıralamayı şöyle değiştirdiği düşün-
cesine kapıldım; "gülünecek, sevi-
lecekve deacınacak yönler iç içedir."
Yıldız Kenter gibi usta bir oyuncu-
nun böylesine paranoyaya tutulmuş
bir yaşama sıkça gülümseten bir
pencereden bakması, kuşkusuz bi-
linçli bir yorum tercihtir.
Bu oyun bağlamında bu yaklaşı-
ma pek katılmasam da dramatik
çizginin karşıtı durumlann vurgu-
lanması varlığı gerginliği kırmayı
amaçlamanın çok ötesinde yönet-
men tarafından bir kaçış, bir savun-
ma mekanizması olarak da değer-
lendirilmiştir kanımca. Amanda,
düş kınklıkları ile düş yaşamında
nostaljik duygu yoğunluğunu ya-
şar. Yaptığı yanlış evlilik, terk edil-
mişlik, hasta ve sakat bir genç kız,
ilk fırsatta avuçlarının arasından
kayıp gideceğini bildiği bir oğul ve
eski değer yargılannı yok farz eden
bir toplumla yüzleşiyor olmanın
yıpratıcı şaşkınlığı içindedir. Blanc-
he'ın Alma'nın sıkışmışlığı çare-
sizliği onda da gözlemlenir.
"Sırça Kümes"te Amanda da Tom
da Laura da küçük cam biblolar gi-
bi kınlgandırlar. Dallanndan ko-
partılmış kuru yapraklar gibi sav-
rulurlar ve hep bir kaçış içindedir-
ler. Düşünüyorum da çoğumuz, adı-
nı koyamadığımız bir kaçış içinde
değil miyiz?
Açılış 24EJdm Ue KültürBakanı Suat Çağlayan, Prof.Dr. NusretAras veAyparAlünel'in konuşmalanylayapüacak
TOMER'den Nâzım Sempozyumu
Eddntikte Nazım Hikmet'in edebi kişiüği
tarbşüacak.
Kültür Servisi - Nâzım Hikmet'in
dogumunun 100. yıhıda
Türkiye'de ve dünyada yapılan
anma etkinliklerine, Arıkara
Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil
Araşhrma ve Uygulama Merkezi
(TÖMER) de 'Tarkçenin \^ırttaşı
Nâznn Hikmet' başlıklı iki günlük
bir sempozyumla katılacak.
Sempozyum 24 - 25 Ekim
tarihinde, 09.30 - 17.30 saatleri
arasında Ankara Üniversitesi'nin
Cebeci Kampusu'ndaki Avrupa
Topluluğu Araştırma Merkezi'nin
ATAUM Konferans Salonu'nda
gerçekleşecek. Sempozyumun
açılış konuşması Kültür Bakanı
Suat Çağlayan tarafından
yapılacak. Ardından Ankara
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Nusret Aras ve TÖMER Müdürü
Aypar Altınel birer konuşma
yapacak. Devlet Tiyatrolan
sanatçısı Rüştü Asyah'nın Nâzun
Hikmet'ten seslendireceği şiirlerle
başlatılacak olan sempozyumda;
"Nâznn Hikmet Şiirinin
Kaynaklan, Nâzım Hikmet Şürinin
Poetik Yolculuğu, Nâzım Hikmet
Şürinin tzlek Haritası, Nâzon
Hikmet'te Tarihsel tzlekler, Nâzun
Hikmet Şiirinde Çağdaşhk
Anlayışı, Çok \ önlü Bir Yazar
Olarak Nâzım Hikmet, Nâzun
Hikmet'in Türkçeye ve Şür DiBne
Katkılan" ana başlıldan altında
ülkemizin tanınmış kültür sanat
adamlan ve akademisyenler on
sekiz bildiri sunacaklar. Ayduı
Çubukçu, Mahmut Temizyürek,
Oner YağcL Mehmet H. Doğan,
Müslüm Kabadavı Prof. Dr. Yusuf
Eradam. Sennur Sezer, Zerrin
Tanpınar. Mustafa Şerif Onaran,
\«cihi Timuroğlu, Prof. Dr. A^ar
Tunuçin, Muhsine Hetimoğlu
Ya\ıız, Ayduı Şimşek, Ahmet TeDi,
Emin Karaca. Emin Özdemir,
Prof. Dr. Sevda Şener, Feridun
Andaç'ın kahlacagı etkinlik, şair
Hüsevin Atabaş'ın yapacağı
Türkçenin Yurttaşı Nâzun
Hikmet başlıklı kapanış
konuşması ile son bulacak.
Sempozyum kapsamında
sunulacak olan bildiriler,
değerlendirmeler ve tartışmalar
daha sonra kitap olarak
yayımlanacak.
(0 312 435 53 20)
YAZIODASI
SELİM İLERİ
Ada Yemekleri (1)
Pendik'in Pendik olduğu zamanlarda, nere-
deyse kırk yıl önce, Giritli Hamide Hanım zey-
tinyağına düşkünlüğüyle tanınırdı. Ve şimdi
rüyalanma karışmış yemeklerinden zeytinya-
ğı asla eksik olmazdı. Daha doğrusu, Hami-
de Hanım mutfağa girdi mi, zeytinyağsız hiç-
bir şey düşünemezdi.
O, geldiği adanın anılarını, adayı özleyişle-
rini adeta zeytinyağında yaşatıyor, zeytinya-
ğıyla avunuyordu...
Herkesin mutfağında etli yemekler tereyağ-
la, margarinle pişerken, şişman, gürültülü gü-
rültülü konuşan Hamide Hanım erte de zey-
tinyağından vazgeçmezdi. Meğerse Ege'ye
doğru zeytinyağı yalnız sebzeleri değil, eti me-
ti de bağnna basarmış.
Ette zeytinyağını doğrusu yadırgardım. Bu-
nunla birlikte Hamide Hanım'ın her nedense
'kukuhku enginar' adını verdiği yemeğine ba-
yılırdım.
Bu yemeğin horozla, tavukla, hatta ördek-
le, hindiyle hiçbir ilintisi yokken, 'kukuriku'
sözcüğü nereden geliyordu? Biraz eserekli
bulunan Hamide Hanım'ın esereklerine verili-
yor, kukurikuya itiraz edilmiyordu...
Enginar mevsimi geldiğinde, adam başına
bir enginar hesabıyla enginar alınıyor, enginar-
lar ayıklanıp, limon suyu karıştırılmış suda din-
lenmeye bırakılıyor. Hamide Hanım, enginar
saplarını mirasyedi savurganlığıyla çöpe atmı-
yor, onları da ayıklayıp, ikişer üçer santimlik
çubuklara dönüştürüveriyor.
Pendik'in süslü ahşap, o eski evlerinde mut-
faklar çoğu kez arka bahçeye bakardı. Hami-
de Hanım'ınki de öyleydi. Büyücek pencere-
lerden içeriye ışık yağmuru. Bu yüzden mut-
fak tezgâhının fayansları yıldız yıldız.
Yıldız yıldız fayanslı tezgâha enginarlı çana-
ğı bırakan Hamide Hanım'ımız yeni kalaylan-
mış emektartenceresini çıkanyor. Önce iki üç
çorba kaşığı zeytinyağı. Sonra soğan çentile-
cek, sonra kuşbaşı et konacak.
Kuşbaşı doğranmış etler, çentilmiş kuru so-
ğan pembeleşinceye kadar kavrulacak. Hemen
o sırada ince ince doğranmış taze, yeşil so-
ğanı, kırpılmış dereotunu ekleyecek, enikonu
kısık ateşte hepsini pişmeye bırakacaksınız.
Etlerin pişmesine yakın enginarlar, enginar
sapları da tencereye atılacak. Enginarlar mut-
laka dörde bölünmüş olacak. Bir fincan zey-
tinyağı, tuz, yarım limonun suyu, çok az un;
hepsi çırpılıp, tencereye boşaltılacak. Ateş da-
ha da kısılacak.
Hamide Hanım'ın kukuriku enginarı işte böy-
le leziz bir yemekti. Kukuriku enginarda zey-
tinyağın rayihası da ete pek yakışırdı.
Zeytinyağı bazan kıymalı yemeğe de yara-
şıyordu. Bunlar, çoğu kez, baharın sebzeler-
le zenginleştirdiği kıymalı yemeklerdi.
Bunlar arasında, Hamide Hanım'ın 'çipo-
horta 'sı meşhurdu. (Buyrun: çılgın bir isim da-
ha!)
Çipohorta için bamya, semizotu ve patates
şart. Patatesle başlanıyor: Patatesler küp küp
kesilecek. Semizotu iyice yıkanacak, suyu sü-
zülecek ve ille irice doğranacak. Bamyalar
ayıklanıp şöyle bir yıkanacak. Hepsi ayrı ayrı
kaplarda bekletiliyor.
Hamide Hanım soğanı incecik kıyıp dana
kıymayla bir kahve fincanı zeytinyağında ka-
vuruyor. İki adet, rendelenmiş domatesi de
ilave etmeyi unutmuyor. Suluca pişirilecek.
Sonra önce küp küp patatesler tencereye ko-
nacak. Patates sertliğini kaybedene yakın
bamya, en son da semizotu. Arzuya göre de-
reotu, maydanoz, karabiber eklenebilir. Zey-
tinyağına ekşilik katsın diye bir domates kuş-
başı doğranıp yemeğe karıştırılabilir.
Çipohortasını sıcak sıcak sofraya getiren
Hamide Hanım'ın gözleri dolmuştur. Çünkü
Girit'i, mezarı orada yitip gitmiş annesini, an-
nesinin özene bezene kotardığı çipohortaları
anımsamıştır...
Takvimde Iz Bırakan:
"ölüm az ötede mi?.. Kimlerinyanında şim-
di" Yasem'tn Yazıcı, Saklambaç Oynuyorduk
Zamanla, Sel Yayıncılık, 1998.
TÜRK EĞİTİM VAKFI
2003-2004 ÖĞRETİM \TLINDA YURT DIŞENDA
YÜKSEK LİSANS (MASTER) ÖĞRENtVÜ İÇİN
BURSLAR VERECEKTtR
A) YÎTİSEK LtSANS BURSLARI:
1) Amenka'da; Bılgısajar Mühendıslığı. Enformasyon Teknolojılen ve Iletışım Mühendıslığı (ilgilı
mühendislık alanlannda ögrenım görenler). Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinde; tşletme Yönetimi
([şletme. Iktısat veya Mühendislık öğrenımını tamamlamış olanlar ) Bitkisel Bijoçeşitlilik - Ekosistem
Korunması (Bıyolojı. Zıraat. Orman Mûhendislığı oğrenımi görenler). Mimarlık. Yenilenebilir Ener-
ji Kaynaklan fElektnk. Endüstri. Makine. Kim>a Mühendıslığı öğrenımı görenler). Devletler Huku-
ko ve Avrupa Hukuku (Hukuk ögrenımi yapmış olanlar) dallannda master yapmak isteyenJer.
2) tngiltere'de; Turk Egitım Vakfı ile Ingılız Hükümetı'nın müşterek burslusu olarak. Elektrik-
Elektronik. Endüstri, Çevre. Gıda. Tekstil Mühendislikleri, Ekonomi, Uluslararası Ilişkiler, Ga-
zetecilik. Hukuk. lluslararası Hukuk ve İnsan Haklan dallannda ögrenım görenler ve bu dallarda
master yapmak ısteyenler.
31 .AJmanva'da; Tûrk Egıtım %'akfı ile Alman Akademık Değışım Servisi (D.AADl müşterek burslu-
su olarak. Mühendislık Bilimi, Bilgisayar Bilimi \e Matematik. Doğa Bilimi. Tanm ve Orman, Böl-
gesel Planlama. Çevre Bilimi. Tıp, Halk Saglıgı. Tıbbi Mühendislik. Ekonomi ve tşletme, Sosyal
ve Kûltürel Çalışmalar. Psikoloji. Sanat ve Tasanm, İşbirliğini Geliştirme. Avrupa Birliği Çalış-
malan, (Baş\r
urulacak okula göre program dıli genelhkle lngılızce'dır Bazı programlar Almanca \eya
ıkı dıldebırdendeolabılmektedır ) Avrupa Hukuku velluslararası Hukuk(2 veya4 sömestrlık, Prog-
ram dılı Almanca. Hukuk öğrenrmı görenler) ile yukanda belirtılen dallarda öğrenım görenler \ e bu dal-
lara bağlı alanlarda master\apmak ısteyenler.
4) Danimarka'da; Ingıhzce eğıtim \eren Danımarka Teknık Ünıversıtesı'nde Mikroelektronik (ıl-
gilı alanlarda ögrenim görenler.) dalında master yapmak isteyenler
başv^ırabıln-ler.
ADAYTARDA ARANAN NtTELİKLER:
a) T.C vatandaşı olmak ve 30 yaşmdan büy^ık olmamak. (1972 doğumlular da başvurabılırler.)
b) Yukanda behmlen dallarda Turkıve sınırlan içinde ögretım yapan Fakülte veya Yüksekokullann
son sınıfında ögrenım görmek \eya mezun olmak (tşletme Yönetimi dalında mezunlar aday olabılır.)
c) Yüksek ögrenım süresınce 4 uzennden en az 3 veya 100 üzennden en az 75 not ortalamasma sahıp
olmak (Türkıye'dekı Ünıversıtelenn 1 Öğrenımmde ögrenım görenler müracaat edebılır.)
d) Master programmın gerektirdığı yabancı dilı öğrenımını sürdürebılecek düzeyde bılmek.
e) Bu ogrenunı aılenın gelü" \e unkânlan ile yapamayacak durumda olmak.
ÖNEMLİ NOT: Yukseköğrenımını kendi hesabına veya herhangı bırkuruluş hesabına yurtdışında
yapanlarla. aynı şartlarla master ögrenımıne başlayanlann müracaatlan kabul edılmez
Yukandakı ön koşullan taşıyan ısteklilenn muracaatlannda. öğremm gördûkleri KurumBölümDalı
master yapmak ıstedıklen ulkeyı, dalı ve açık posta adreslennı yazarak en geç 15 Kasım 2002 Cuma
Cûnü, Saat 18.00'e kadar Türk Eğıtim Vakfı na şahsen. mektupla veya faksla müracaat ermelen gerek-
mektedır (Bırden fazla ülke ve dal seçımı yapanlann müracaatlan dıkkate ahnmayacaktır. I
ADRES Türk Eğıtim Vakfı. Eğıtım Müdürlügu, BuyTİkdere Cad. No- 111 Kat- 8.
80300 ' Gayrettepe tSTANBUL Faks 0 212 - 217 56 90
B) YLRTD1ŞI TIP BIRSLARI:
Merhum Dr. ORHAN BİRMAN'ın vasıyetı geregı 2003 yılında da verilmeye devam edilecektır. Tıp
Fakültelen ve Eğıtim Hastanelen tarafından aday göstenlecek uzman tıp doktorlanna. ABD'de ve Batı
Avrupa'da ust ıhtısas, doktora veya araştırma çalışmalan ıçın burs venlecektır tlgılenenler gereklı bıl-
gılen kasım ayında Dekanlıklanndan, Başhekımlıklennden veya TEV'den alabıhrler
TIPTA UZMANLJK EĞİTİMİ 200MTJŞ EYLÜL DÖNEMİ
EK YERLEŞTtRMEYE KATILMAK İSTEYENLERİN
DİKKATİNE!
2002 Tıpta Uzmanlık Eğıtımi (TUS) Eylül Dönemi sonunda boş kalan kontenjanla-
ra ek yerleştirme yapılacaktır. Kayıt yaptınlmayan veya yerleştirmeden boş kalan kon-
tenjanlann lıstesı 22 Ekim 2002 tanhınde Sağlık Bakanlığı İl Müdürlüklerinde hazır
bulunacaktır. Ek yerleştirme kontenjanlanna baş\TJrmak isteyen adaylar. başvurma
formunu ek yerleştirme boş kontenjan listesıne bakarak doldurup 28 Ekim 2002 tari-
hinde merkezımızde olacak şekılde acele posta servısıyle veya taahhütlü olarak posta
ile gönderecek ya da elden teslim edecekJerdir. (Faks kabul edilmez.)
2002-TUS Eylül dönemi ek yerleştirme kontenjanlanna başvurabilmek için aşağı-
daki koşullann tümünü karşılamak gerekir.
a) 14-15 Eylül 2002 tarihlerinde yapılan 2002-TUS Eylül Dönemi sınavlanna gir-
miş olamk.
b) 2002-TUS Eylül dönemi sonunda hiçbir programa yerleşmemiş olmak.
c) Ek yerleştırmede tercih edılen prograrrun 2002- TUS Eylül Dönemi merkezi yer-
leştirme sonunda oluşan aynı puan türünde en küçük puanına eşit veya daha yüksek
bir puana sahıp olmak.
Adaylar, Başvurma Formunu ve Ek Yerleştirme Boş Kontenjan listesıni Sağlık Ba-
kanlığı II Müdürlüklennden, KKTC'de oturanlar ıse "Bedrettin Demırel Caddesı. No.
101, Lefkoşa' KKTC" adresindekı ÖSYM Temsilciliği'nden, 22-28 Ekim 2002 tarih-
leri arasında alabilirler.
Adaylar, 2002-TUS Eylül Dönemi Ek Yerleştirme ile ilgili danışma için (0312) 298
80 50 numaralı teiefona başvurabilirler.
ÖSYM BAŞKANLIÖI Basm: 61134
TÜRKOĞLU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2002/31
Davacılar Nuriye Demırcıoğlu. Zeyııep Ilıksoy vekilleri Av. Mustafa Taşhan tara-
fından davalılar Hasan. Zeynep, Merdan, Elif. Fıdan. Gönül ve Şenel Gökpınar aleyh-
lerine ikame edilen el bırlıği mülkiyetmin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davasının
mahkememizde yapılan açık yargilamasında venlen ara karan gereğince.
Davalılardan Elif Gökpınar. Zeynep Gökpınar (Kazankıran), Şenel Gökpınar. Fidan
Gökpınar, Gönül Gökpınar (Geliş) ve Merdan Gökpınar'ın tüm araştırmaİara rağmen
adreslerinin tespit edılemedıği ve adlanna çıkanlan duruşma günü bildirir meşruhatlı
davetiyelerin teblığ edilemediği anlaşıldığından davahlara duruşma günü tebliği için
ılanen tebligat yapılmasına karar verildığinden davalılann yeni duruşma günü olan
04.11.2002 tarihinde saat 09.15'te mahkememizde hazır bulunmalan veya kendilennı
bir vekille temsil ettırmeleri, aksi halde duruşmanın yokluklannda yapılarak karara
bağlanacağı hususu tebliğ yenne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 02.10.2002
Basın: 41704
BOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1997/472 esas
2002/67 karar
Davacı Daylan Tekstil Tur. Inş. tarafından davalı Seteks Giyim San. ve Esbank
aleyhine açılan menfı tespit davasında:
Da\acı \ekıli Mahkememize vermiş olduğu 11.09.1997 tariMi dilekçesinde Daylan
Tekstilin davalı Seteks'in bayisi olduğunu, sipariş mal bedellerini çek karşılığı öde-
mekte olduğunu. Pamukbank Bolu şubesi'nin 3859271 seri No'lu 30.09. 1997 keşide
tarihli 1.150. 000.000 TL.'lik çekin davalı şirkete verildiğini, ancak mal teslim edil-
meden ve keşide tarihı gelmeden bankaya ibraz ile ödeme talebinde bulunulduğu söz
konusu olup; ilgili çekin ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yargılamaya devam edilmış. yapılan yargılama sonunda mahke-
memızın 08.03.2002 tarih ve 1997'472 esas- 2002/67 karar sayılı karan ile davacının
davalannın kabulüne, davacının Pamukbank Bolu şubesine ait 30.09.1997 keşide ta-
rihli 3859271 sen No'lu 1. 150.000.000 TL. bedelli çek nedeniyle davalı Seteks Gi-
yim San. ve Tic. Ltd. Şti. ne borçiu bulunmadığını tespıtine,
Davacılar Ercan Daylan ve Sibel Daylan'a ait Bolu merkez Karamanlı Mahallesi
312 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki 3 No'lu bağımsız bölüm üzenne davalı Seteks
Giyim San. ve Tıc. Ltd. Şti. yaranna tesis edilen 4.000.000.000 TL. bedelli 1. derece
01.01.1996 tanh 4752 yevtniye No'lu ipoteğin fekki ile tapudan terkinine,
278.100.000 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 46.350.000 TL. harcın mah-
subu ile bakiye 231.750.000 TL. harcın davalıdan tahısili ile Hazine'ye irat kaydına,
Da\acı tarafından yatınlan toplam 47.208.000 TL. harcın davalıdan alınarak dava-
cıya verilmesıne,
452.000.000 TL. ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
95.600.000 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar
\eri!miştir. Davalı Seteks Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti.- Keresteciler Sitesi Selvi Sokak
No: 17- Merter Istanbul adresıne usulüne uygun tebligat çıkanldığı halde tebligat ya-
pılamamış ve zabıta manfetiyle araştırma yaptınlmış ve tüm aramalararağmenadresi
de tespıtlenemediğinden, iş bu mahkeme karan ilanen tebliğ olunur.
Basın: 64092
HALFETİ ASIİYE HUKUK HÂKİlVILİĞt'NDEN
Esas No: 2001/107
Davacı Hannan Özkeskin vekıli tarafından davalı Nejla Özkeskin aleyhine
23.03.2001 tarihli dava dilekçesi ile mahkememize boşanma davası açılmış olup an-
cak tüm araştırmaİara rağmen tebligata yarar açık adresi bulunamayan davalı Nejla
Özkeskin'e duruşma günü ile dava dilekçesi teblığ edilememıştir.
Bahse konu boşanma davasının duruşması 2M 1/2002 günü saat 09.00'a bırakıldığı
ilanen duvurulur. 20.02.2002 Basın: 13221