23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM2002SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kutturC" cumhuriyet.com.tr 15 "Yazar Şükran Kurdakul edebiyat tarihinin gelişimini diyalektik bir bakışla yorumluyor Meşrutiyeften Cumhuriyet'eA\'ÇA TEZER Şaır, yazar, edebiyat tanhçısi Şük- r a n Kurdakul un dört cıltten oluşan 'Çağdaş Türk Edebiyatı' adh yapı- tı, EvrenselYayıncüıktançıktı.Baş- v u r u kıtabı niteliğindeki çalışmada K.ıxrdakul, edebiyat tanhını diyalektik bakış açısıyla ınceleyıp yorumluyor. - 'Çağdaş Türk Edebiyatı'nıyaz- m a düşüDcesi nasıl doğdu? ŞÜKRAN KURDAKUL - Bu ça- lışmadan önce 1970'te 'Şairler, Ya- zarlar Sözlüğü'nü hazırladım. 1300 dolayındaşaırveyazarla 100'üaşkın Cunıhunyet dönemı dergısınin yer al- dığı sözlük 'Dedem Korkut'tan gü- nümüze kadar olan dönemi kapsıyor. Benı şıır. öykü yenne bu tür bır ça- lışmaya yönelten özellikle 1950-60 yıllannda ıktıdarda bulunan partinin düşün ve sanat dünyasına kendi ege- menliğini kabul ettirebilmek için te- mel haklanmıza aykın tutum ve dav- ranışlan olmuştur. Ceza yasasında Mussohru Italyası'ndan kalma mad- delerin öngördüğü cezalann kapsa- mını genişletmekten tutun da Abdül- hamit dönemine rahmet okutacak gizli sansür uygulamalanna kadar.. 'Şairier. Yazarlar Sözlüğü'nün olumlu karşılanmasının verdiği cesa- retle önce Meşrutiyet Dönemı düşün ve edebiyat hareketlen üzerinde ça- lıştım. Bu çalışmanın ilk basımı 1976'da May Yayınevi'nce yapıldı. Şimdi son baskıda da aynı yöntem, aynı dünya görüşü, yaratılara yakla- şırken temelde aym kaygılar geçerli- dir. Amacım hselerin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde eksik kaldı- ğını sandığım bilgileri derinleştir- mekti. Nitekım imza günJerinde, kon- feranslanmda karşılaştığım okurlan- mın çoğu ya bu kurumlardan yetişmiş öğretmenlerdir, ya da öğrenci olarak eğitimlerini sürdüren gençler. Değlşik dünya görüşlerlne bafllı yazarlar - Kitabınızın hazırhk aşaması nasıl oldu? KURDAKUL - Edebiyat yaşamın- da, her ülkede olduğu gibi Türkıye- mizde de çok değişik evrelere ve sıç- ramalı süreçlerin belirlediği değişme- lere tanık oluyoruz. Örneğin, Yahya Kemal'in tüm şiirleri vasiyeti üzeri- ne ölümünden sonra, 60 İı yıllarda yayımlandı. Oysa bu şiirlerin bir bö- lümü Cumhuriyet öncesi yıllann ta- rihlerini taşır. Yaklaşımınız '60 son- rası ölçütleriyle olursa yanlış değer- lendirirsiniz Yahya Kemal'i. Ahmet Muhip Dıranas da 1973 'te yayımladı şiir kitabını. Oysa, en ün- lü şiirlerinin 1933 - 1940 yıllannda yayımlandığını biliyoruz. 1973'ün değer ölçüleriyle mi bakacağız Ah- met Muhip'in şiirlerine? Bu kaygılardan ötürü kıtabımın ha- zırhk aşamasında Cumhuriyet ve ön- cesi dönemin başhca dergilerinı tara- yarak zaman ve toplumsal koşullar sorununu çözmeye çalıştım. Bu der- giler arasında, Bergson un idealist felsefesini ülkemıze tanıtan - Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in yönlen- dirdiği - Dergâh Dergisi'yle Nâzım aşvuru kitabı niteliğindeki yapıtı 'Çağdaş Türk Edebiyatı' Evrensel Yayıncüık'tan çıkan Şükran Kurdakul, 'Dört ciltten oluşan bu kitabın ana uğraş alanı kuşkusuz şiir, öykü, roman ve deneme, eleştiridir. Geçen zamamn eritemediği çağdaş klasiklerimizin yapıtları seçimimde birincil rol oynadı. Ama değişik nedenlerle gizli sansüre uğramış edebiyat adamlarının yapıtlarını da göz önünde tutmak başhca kaygımdı elbet' diyor. Hikmet'in ilk şiirlerini yayımlayan Dr. Şefik Hüsnü'nün çıkardığı Ay- dınlık gibi Marksist kuramın öncüsü olan dergiler de yer alıyor. Düşün bölümüne aldığım değişik dünya görüşüne bağlı yazarlann kişı- liklerini değerlendirirken de aynı kay- gıdan uzaklaşmadığımı söylemeli- yim. Reformıst Islamcı Mehmet Akif, Durkheim'cı Ziya Gökalp, Peyami Safa, vb'nın yanı sıra Dr. Şe- fik Hüsnü, Muzaffer Şerif Başoğlu, Behice Boran, Niyazi Berkes'lerin olcura sunulması da sanıyorum sade- ce benim kitabıma özgü bir özellik- tir. - Yazarlan, şairleri ve örnek ya- pıtlarını seçerken ölçütleriniz ne- lerdi? KURDAKUL - Kitabın ana uğraş alanı kuşkusuz şiir, öykü, roman ve deneme, eleştiridir. Geçen zamanın eritemediği çağdaş klasiklerimizin yapıtlan seçimimde birincil rol oy- nadı. Ama değişik nedenlerle gizli sansüre uğramış edebiyat adamlan- nın yapıtlannı da göz önünde tuttum elbet. 'Ele aldığım şair, öykücii ve romancıların yapıtlarını inceler- ken, başat özelîiklerini saptamada dayandıklan felsefe ne olmuştur?' sorusuna yanıt aramaya çalıştım. Ör- neğin, Ahmet Hamdi Tanpmar'm eserlerindekı yapısal özelliğin yanı sıra 'kaynaklandığı felsefe nedir?' sorusuna yanıt aramam doğaldı. Bir de, kişilikleri 1950'den önce yayımladıklan yapıtlarla kabul edil- miş edebiyat adâmlannın, 1970'liyıl- lara kadar dayanan çahşmalannı dik- kate aldığımı belirtebilirim. Edeblyatçılardan olumlu eleştlrl - Çalışmanızda yazar ve şairlerin sanat yaşamlan boyunca geçirdik- leri evreler de göz önüne seriliyor. KURDAKUL - Üzerlermde çabş- tığım şairlerin değişik evrelerini özel- likle Cumhuriyet dönemi dergilerine bakarak saptadığımı belirtmiştim. 1923 ile 1940 arasında şiirimize ön- cülük eden Ahmet Haşim, Yahya Ke- mal ve Nâzım Hikmet'in şiirimizi kendi anlayışlan dogrultusunda çağ- daşlaştırdıklannı biliyoruz. Eserleriyle yarattıİdan bu değişi- min ana özellikleri aynntılara inile- rek verilmiştir. Öteki şairlerin de ki- şiliklerini belirleyen şiirlerini çö- zümlemeye özen gösterdiğimi sanı- yorum. Seviniyorum ki, bu çabamı Ad- nan Binyazar gibi edebiyat adam- lan "Kurdakul, yorumcu bir ede- biyat tarihi getiriyor yazınımıza" diyerek değerlendirmişlerdir. Soprano Juliana Janes - Yaffe Borusan Füarmoni sezonu açıyor Költür Servisi - Genel Müzik Direktörlüğu ve Daimi Şefliği'ni Gürer Aykal'ın yaptığı Borusan İstanbul Filarmonl Orkestrası, 2002 - 2003 konser sezonunu, ünlü soprano Juliana Janes - Yaffe ile açıyor. Klasik müziğin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla geçen yıl olduğu gibi bu sezon da her ay Istanbul yakasında vereceği konseri Anadolu yakasma da taşıyan Borusan Filarmoni Orkestrası, 29 Ekim Sah gûnü saat 20.00'de Lütfi Kırdar Konser Salonu'nda, 30 Ekim Çarşamba günü saat 20.00'de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde izlenebilir. Orkestra, konserde, Nâzım Hikmet'in 100. Doğum yıldönümü nedeniyle Nedim Otyam'ın bestelediği 'Kuvayi MüMye'yi ilk kez seslendirirken Raverin düzenlemesiyle Mussorgsky'nin'Bîr Sergiden Tablolar' adh eserini de sunacak. Aynca, konserde solist Juliana Janes - YafFe ise Arif Mardin'in 'I will wait' adh eserinin dünya prömiyerinde sahneye çıkacak. Italyan, Alman ve Ingiliz dillerinde geniş bir repertuvara sahip olan Yaffe, Mannes Müzik Koleji ve New York Üniversitesi Ses Fakültesi üyesi. Şiirsel anlatımının içtenliği ve yorumunun inceliğiyle dinîeyicilerden ve meslektaşlanndan dünya çapında alkış toplayan sanatçı, otuzdan fazla operada rol aldı. Dünyanın önde gelen orkestralanyla solist olarak söyleyen Yaffe, Arif Mardin'in eserlerini nAtlantik Records'da kayıt ve seslendirme projesine imza attı. (0 212 252 22 56) 15 sanatçının tehlikeli yapıtlanndan oluşan sergi Karşı Sanat Çalışmalan'nda Tehlikeli şeyler ruhumu sardı• Çalıkoğlu, ölümün başma eklenen ve belki de bir önceki adım olan 'tehlike' kavramını ölüme nasıl vardığunızı gösteren bir durum olarak ele alırken, bugünün dünyasında bir ip cambazının sirkte yaşadığı tehlikeyle, bir ev kadınınm evde yaşayacağı tehlikenin çok da farklı olmadığını \ r urguluyor. ÖZLEM ALTUNOK Bugünün dünyasında tehlike ıçermeyen herhangi birşey var mı acaba? Bir insanla ilişki kurmak, mutfakta yemek hazırlamak, so- kağa çıkmak, bilgisayar kullan- mak. deprem bölgesinde yaşa- mak, hormonlu yiyecekler tüket- mek... Bir de ironık bakalım ko- nuya; bir sirkte çalışmak, bir ka- dmın dudaklan, itfaiyeci olmak ya da muz kabuguna basmak... Daha önce 'Olüm : Ölüm', 'Aykın tşler' gibi sergilerin kü- ratörlüğünü yapan Levent Çalı- koğlu, 15 sanatçının yapıtlann- dan oluşan 'Tehlikeli Şeyler' ser- gisini Karşı Sanat Çalışmalan'na taşıdı. Çalıkoğlu, ölümün başma eklenen ve belki de bir önceki adım olan 'tehlike' kavramını ölüme nasıl vardığımızı gösteren bır durum olarak ele alırken, bu- günün dünyasında bir ip camba- zının sirkte yaşadığı tehlikeyle, bir ev kadınının evde yaşayacağı tehlikenin çok da farklı olmadığı- nı vurguluyor. Sonsuz ve sınırsız bır tehlikeler yumağı içinde gezi- nırken en başta bilginin insana oynadığı oyunu anımsıyoruz, in- san ömrü yüzde otuz uzamışken ya da bir sürü hastalığa çözüm bulunmuşken... Sergıde bıre bir kavrayabilece- ğimız tehlıkelerin yanı sıra çöze- meyeceğimız tehlike önermeleri de yer alıyor. 15 yapıtın tümü de başka söylemleri taşırken kimi sanatçı tehlike ünlemini biçimsel bir sorun olarak, kimi sanatçı da Cemil Erim Bayn'nın motosiklet lastiğinden yaptığı kadın heykeli. ironik yaklaşımlarla ele alıyor. Sanatçılar tehlikeyi anlatırken tehlikenin içine de giriyorlar bir şekilde, dolayısıyla sergi, sanatçı- lann hem kendileriyle, hem de tehlikenin kendisiyle yaşadıklan bir hesaplaşmaya dönüşüyor. Adrenalln ve tehlike Örneğin Temür Köran, bir fe- tiş nesnesi, reklam aracı, erkeği tahrik edecek unsur olarak karşı- mıza çıkan 'tehlikeli dudaklara' karşı bir ressamın kendisi kala- rak verdiği bir yanıtı sunuyor re- simleriyle. Merih Akoğul ise it- faiyecilerin yangın söndürme operasyonlanna katılarak çektiği fötoğraflan sunarken, tehlikeli bir meslek olan itfaiyeciliği onlara eşlik eden bir sanatçının duru gözlemleri olarak yansıtıyor. Erim Bayn' nm motosiklet las- tiğiyle yaptığı kadm heykeliyle hem zehirlenmeyi göze aldığım, hem de heykeli güzelleştirerek, eleştirel bir bakış açısı sunduğu- nu görüyoruz. Taner Ceylan'ın çalışması ise, sanatçının yine hem İcendi sorunuyla yüzleştiği, hem de resmi yapanla resimdeki kişi- nin aynı olduğu ve belki de en bü- yük tehlikenin insamn kendisiy- le hesaplaşması olduğunu anım- satan bir iş. Bir de tehlikenin he- yecanını, ironik yanmı ele alan iş- ler var: Gül Ilgaz' ın, Taksim - Le- vent metrosunda yer alan 'san çiz- giyi geçmek tehlikeli ve yasaktır' yazısı üzerine kurulu, bir kurala uymamanın keyifli olabileceği kadar tehlikeliyi de banndırdığı- nı gösteren muzjp çalışması; Nur- seren Tor'un bir araçla trafikte yaşanabilecek Türkiye'den yol manzaralan sunan desen ve yağ- lıboyalan: Juan Botella Lucas'ın sünnet edilen bir penis ve dev bir fare kapanının küçük bir hatayla başımıza açabileceği felaketleri annnsatan çalışmalan gibi. Tehlikenin türlü hallerl Ve tehlikenin dünya üzerinde yaşanan türlü halleri... Nalan Yırtmaç'ın galerinin camma yer- leştirdiği çalışması; kınlganlığın, sanatçuıın günlüklerinde yer alan sayfalar eşliğinde bedenimizle il- gili yaşanan bir hatanın tüm yaşa- ma yansunışlığının resmi. Neri- man Polat'ın sonuca ulaşmayan, yerini bulamayan fotoğraflarma, bir video çalışması eşlik ediyor. Monitöre sürtünen kadınla fotoğ- raflar arasmda bir bağ kuruyoruz. Mustafa Pancar'uı videosu ise başkalannm yaşamını dikizleme- nin eğlencesini ve tehHkesüıi an- latıyor. Michael Schön'ün vide- osu Incil Okuma seanslan eşliğin- de dinın nasıl elden ele dolaş^tığı- nı gösterirken, Denizhan Ozer dramatik ve didaktik çahşmasıy- la hayatlarmı gözden çıkaran göç- menlerin kaçış yolculuklannı an- latıyor. Mukadder Şimşek vide- osunda tehlikeye direnmenin ola- naksızlığını su dolu bir kavanoz içinde sergilediği rahatsız edici performansıyla sunuyor. Musta- fa Horasan, vıdeosunda bizi in- sanlık tarihinde görsel bir yolcu- luğa çıkarırken, kendi yaşamıyla ilişkilendiriyor korku, arzu, günah ve karabasanlan. Burak Özdeli- ce ise sanal da olsa tehlikeyle kar- şı karşıya gehnenin doyuruculu- ğunu ve ağırlığım sunuyor ani- masyonuyla. ( Sergi 31 Ekim'e kadar Karşı Sanat Çalışmalan'nda görülebi- lir.Tel: 0 212 245 15 08) 'Shakespeare'in Hayaleti' • Külür Servisi- En ıyi Shakespeare yorumculanndan biri olarak kabul edilen Fransız oyuncu Philippe A\Ton, CAFE'nin sponsorluğunda tek kişilik oyunu 'Shakespeare'in Hayaleti' ile 6 Kasım saat 20:00'de Muammer Karaca Tiyatrosu'nda Istanbullu izleyıcilenn karşısına çıkacak. Philippe Avronl999 ve 2002 yıllannda ülkesinde 'En Iyi Tek Kişilik Gösteri' dalında Moliere ödüllerini almıştı. (0 212 252 44 56) Napoli Balesi bmir'de •Kültür Servisi - Italya Napoli Balesi, I yann 20.30'da tzmir [ Devlet Opera ve Balesi 'nde müziğiProkoliev"ın çeşitli bestelerinden uyarlanan 'Pienno ve Kurt' adh dans gösterisini sunacak. tzmir ttalyan Kültür Merkezi işbirliğiyle düzenlenen etkinlik. | topluluğun Türkiye turnesi kapsamında yer alıyor. Yönetmen Michele Monetta'nın sahneye uyarladığı eser, dans, mim, anlatı ve gölge sanatı unsurlannı buluşturuyor. Başhca rollerini Fabio Molfesi, Pino Bersani, Paola Scelzo, Maurizio Azzurro, Luigi Cesarano. Monica Rega ve Angelo Parisi'nin paylaştığı eser yönetmen ve Lina Salvatore de sesleriyle katılıyorlar. (0 232 489 09 26) bel Rosental'dan Mizah Yazrtarı' • Kültür Servisi - Karikatürcü îzel Rosental'ın anılanm kaleme aldığı 'F - Mizah Yazılan' adh kitabı Okuyanus Yaymlan'ndan çıktı. Kitabın ilginç bır öyküsü var. Rosental, seçilen 'f' harfinin çağnştırdığı anılarla, kısa hikâyeler oluşturmuş. Samimi ve mizahi bir dille kaleme aldığı bu öyküleri sunuyor sanatçı kitabında. Yıldnm'dan iflan ve Zaman' • Kültür Servisi - ÎFSAK 31 Ekim Perşembe günü saat 19.30 - 20.15 arasmda Taner Yıldınm'ın 'Han ve Zaman' adh saydam gösterisine evsahipliği yapacak. Dört yıl önce Büyük Valide Han'a bir çekim için giden Yıldınm bu projenin ilk adımlannı attı. Orada çalışan dokumacılardan çok etkilendiğini belirten Taner Yıldınm dokumacılann günümüz teknolojisine karşı verdikleri mücadeleyi kendine has bakış açısıyla ele alıyor. (0 212 292 42 01) Lösemililer için yardım sergisi • Kültür Servisi - Girgin Piyano ve Sanat Galerisi sezonun ilk sergisini açtı. Amatör ressam ve Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'nm gönüllü annesi Işıl Erdem'in öncülüğünde açılan sergide Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı'nın lösemili çocuklannın resimleri ve daha önce bağışlanan tablolar 9 Kasım'a dek sergılenecek. Devrim Erbil, Hasan Kavruk, Hüldan Buluç, Ismail Biret ve Rifat'ın yapıtlan yer alıyor. (0 212 227 03 28) Esintinin zarafeti • Kültür Servisi -VKV Vehbi Koç ve Ankara Araştırmalan Merkezi (VEKAM), 'Yelpazeler ve El Çantalan' sergisini Ankara'da açtı. 12 Ocak 2003'e kadar ziyaretçilere açık olacak sergide, Osmanlı kadımnın vazgeçibnez aksesuarlanndan, 18. yüzyıldan, 20. yüzyıla kadar uzanan döneme ait yelpazeler ile boncuk, gümüş ve değerli taşlarla süslenmiş el çantalan yer alıyor. Sergide Çin'den tüm dünyaya yayılarak bir 'Doğu' simgesi haline gelen yelpaze kültürünü, Avrupa ülkeleri ve Çin'de üretihniş örneklerinin yanı sıra, Osmanlı döneminden günümüze ulaşan yuvarlak bir yelpaze de temsil ediyor. BUGÜN • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 20.00'de Abercrombie - Copland - Wheeler Trio konseri. (0 212 232 98 30) • TARTK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 14.00, 16.30 ve 19.30'da 'Tarafsız Bölge' adh fihnin gösterimi. (0 212 2923 12 70) • ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda 18.00'de Tevfik tsmailov'un yönetmenliğini yaptığı 'Babalarımızın Toprağı' adh film. (0 212 249 09 45) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde 18.00'de Özlem Altan'dan 'İTÜ Devlet Konservatuarı Öğrenci Sunumu: Türk Halk Müziğinde Ağıt Yakma Geleneği'. (0 212 292 06 55) FÎLMEKİMI'NDE BUGÜN • EMEK SİNEMASI'nda 10.30'da 'Atanarjuat', 13.30'da 'Babamı Nasıl Öldürdüm', 16.00'da'Leydi ve Dük', 19. 00'da 'Savaş Fotoğrafçısı' ve 21.30"da 'Aşka Övgü' adh fılmlerin gösterimi. (0 212 334 07 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle