22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-1SEKİM2002SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DÜHÜ3I TA3İATLI ÎSTANBÜL EF2NTİ3Î I» HARÎ.KUTAD2 KACSHALAHI Akademik yıl başladı Universiteler tophnnuıı vizyonudur • Prof. Dr. Tunçalp Özgen, üniversitelerin mali bütçe sisteminin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Özgen, "Bu yapılmadığı takdirde, bir süre sonra araştırma yapacak bilim adamı bulamayacağız" dedi. Haber Merkezi - Maltepe, Bahçeşehir ve Hacettepe üniversitelennin 2002-2003 akademik yılı dün yapılan törenlerle başladı. Devlet Bakanı Masum Türker. Bahçeşehir Üniversitesi 'ndeki törende, bir toplumun çağdaş yaşamdaki yerini alabilmesi için üniversite eğitimine büyük önem verilmesi gerektiğini, çünkü üniversitelerin bir toplumun vizyonunu şekillendiren ve geleceğine ışık tutan müesseseler olduğunu söyledi. Adalet Bakanı Aysel ÇeHke! de Maltepe Üniversitesi'nin açılış törenine katıldı. Bakan Çelikel, Türkiye'nin, tlerleme Raporu'nun aksine, AvTupa Insan Haklan Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararlan uygulama yükümlülüğünü yerine getirdiğini vurguladı. Hacettepe Üniversitesi'nde de yeni akademik yıla başlaması dolayısıyla dün Beytepe kampusundaki statta tören düzenlendi. Törende konuşan Prof. Dr. Tunçalp Özgen, üniversitede gerçekleştirilen çahşmalan anlattı, sorunlannı dile getirdi. Üniversitelerin mali bütçe sisteminin değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Özgen, 14 Bu yapılmadığı takdirde, bir süre sonra araştırma yapacak bitim adamı bulamayacağız. Maalesef önümüzdeki seçimler için flan edflmiş ve hükümete talip partikrin programlannda bu konuda ümit verici hiçbir cümk bulamıyonız" dedi. "Deviet ûniversitelerinin ciddi sorunlan var" diyen Özgen, yeni hükümetin bu konuyu öncelikle ele almasını istediklerini bildirdi. Sayıları giderek azalan ustalar, mesleklerini öğretecek çırakbile bulamıyorlar Zamanacürenenmesleldertstanbul Haber Servisi - Meslekler, geçen zamanla büiikte ya değişiyor ya da bir nostalji olarak tarihteki ye- rini alıyor. Gelişen teknolo- jinin yanı sıra ekonomik kriz- ler de, maddi bunalımdan kurtulmak isteyen insanlan, eski mesleklerini bırakıp ye- ni meslekler aramaya yönel- tiyor. Günümüzde. ne ara so- kaklann vazgeçilmez unsur- lardan olan kalaycılara ne de küçük bir dükkânda ritim tutarcasına yükselen demir seslerine rastlamak müm- kün. Yollar asfaltlandığın- danbuyana, üzerine haya- ta dair her şeyin resmedil- diği at arabalan da görünmez oldu. Nalbant bulmak ise neredeyse olanaksızlaşh. At araba boyamacılığı, testere- cilik, şapçılık, bastonculuk, tomrukçuluk da artık yok. Zamanla kaybolan mes- leklerin yanında, gelişen tek- nolojiye direnen meslekler ve bu meslekleri öğretecek çırak bulamayan ustalar da yok değil. Yaşanan değişim- lere karşın hâlâ ayakta kal- ma çabası veren meslekler ise şöyle: "Hakkâkhk, se- defçilik. favtonculuk, cilt sa- nan,sandıkçıhk.bastonculuk, hat sanaü. urgancılık, halı dokumacıhğı." Zamana karşı direnen mes- lek ustalanndan biri de Meh- met Alan. 1972 'den beri ken- Mehmet Alan, 1972'den biri hata tamir ediyor. (üstte) JBa- kıra ve cama biçim veren ustalann eserieri, özellikJe ya- bancı turisüerin ilgisini çekiyor. (Sağda) dine halı tamirciliğini mes- Ermenilerden miras kalan lekedinmiş. Memleketi olan Aksaray'a da götürmüş bu zanaatı ve birçok kişinin öğ- renrnesine neden olmuş. Öğrencileri başka başka dükkânlar kurarken kendi- si de kardeşleri ile beraber mesleğine devam etmiş. Alan, hâlâ el dokuması ki- limlerin özelliklerini boz- madan yıpranmış kısımla- nnı onanyor ve bu onanmı yaparken de ipini özenle se- çiyor. Onanlan, 50 yıllık bir kilim ise ipini, bugün kul- lanılmayan bir başka 50 yıl- lık kilimden alıyor. Iğnesinden ipliğine işine ti- tizlikle devam eden Alan, bir meslek dalı olan halı ta- mirinde birçok sorunla kar- şılaşıyor. Kimsenin el dokuması ha- lının kıymetini bilmediğin- den yakuıan Alan, "Kolay değil elemeği göz nuro bun- lar. Makme yapımı hahlar çıkü çıkata bizinı hahlar ya- pıhnaz oldu. Kmm bile ma- kineyapımı hak istedL Evlen- diği zanıan ona o hahlardan aldık" diyor. Bu durumu kabullenmek yıllaruı ustası için çok zor oluyor ancak o, hâlâ mesleğine sımsıkı sanl- mış devam ediyor, sanki geç- mişle olan bağını koparma- mak istercesine. Cam Işverenleri Sendikası 'Işkolu Yetkisi 'nin iptali için dava açtı Cam işçilerinden öç alma girişimi tstanbul Haber Servisi- Türk-ış'e bağlı Kristal-îş Sendikası, Cam Iş- verenleri Sendikası'nın 'işkolu yet- Idsinin iptali" için açtığı davayı "Pa- şabahçe Fabrikasrnuı kapaülması- na karşı çıkan cam işçilerinden öç al- ma girişimi" olarak niteledi. Sendika yetkilileri, Ankara 5. Iş Mahkemesi'nde görülen ve ikinci duruşması 7 Kasım'da yapılacak da- va nedeniyle önümüzdeki günlerde başlaması gereken Cam Grup Top- lu tş Sözleşmesi görüşmelerinin ge- cikeceğine ve binlerce cam işçisınin mağdur olacağına dikkat çektiler. 'Bencilce bir girişim' Knstal-Iş'ten yapılan açıklama- da, Cam tşverenleri Sendikası'nın Şişecam'ın kontrolünde olduğu öne sürülerek "Bu dava Paşabahçe Fab- rikası'nın kapaülmasına karşı çıkan cam işçilerinden ve sendikanuzdan öç almayı amaçlayan, çahşma ban- şuu baltalayan bencilce bir girişim- dh-" denildi. Cam Işverenleri Sen- dikası, Ankara 5. îş Mahkemesf ne açtığı davada, 2822 sayılı "Toplu tş SözleşmesL Grev ve Lokavt Yasa- sı"nın "Bir sendikanın toplu iş söz- leşmesi yapabilmesi için işkolu dü- zeyindeyüzde 10'nun üzerinde üye- sinin bulunnıası gereldr" hükmüne dayanarak sendikanın işkolu yetki- sinin iptalini istedi. Kristal-Iş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, 17 Temmuz 2002 tarihinde Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ya- yımlanan istatistığe göre işkolu yet- kisini aldıklan kaydedildi. Çahş- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından mahkemeye sunulan bel- gelerden Kristal-Iş'in yüzde 10 ba- rajını aştığının görüldüğü ve dava- nın "haksız ve yasal dayanaktan yoksun" olduğunun vurgulandığı anlatıldı. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Anketlen Yalan mı? Bir Alman bankasının, bizim 3 Kasım seçimle- rimiz ile ilgili anketlerini manşetinden yayımlayan bir gazetemiz dün birinci sayfasını boydan boya kaplayan manşeti ile bu tür anketlerin büyük pa- ra karşılığı seçmenleri yönlendirme amacı ile dü- zenlendiği yolundaki "Korkunç Şüphe"s\n\ açık- ladı. Gazete, kulislerde yoğunlaşan bu tür söylenti- ler üzerine, seçim anketlerine eskı ilgisini göster- meme karan almış. Türkiye, çok partili yaşama geçtikten sonra 3 Kasım'da 14'üncü genel seçimini yapacak. Özel- likle, 1980'den sonrakı seçimlerde, kamuoyunun eğilimini belirleme iddialanyla hemen her köşe ba- şında bir anket şirketinın kollarını sıvadığına ta- nık olduk. Ülkede, binlerce belediye var. Eskiden koçancı gazetecilik modası salgın ha- lindeydi. Açıkgöz kimi girişimciler, güzel hanım- lan da yanlanna alarak, kent kasaba demeden do- laşıp, tanrtım amacı ile röportaj önerileri yapar, kar- şılığında da yüklü faturalar sunarlardı. Koçancılık, polis ve bizım meslek örgütlerinin adeta kovalamaca oynaması ile etkisini yitirdi. Ama yerini. özellikle belediyeleri muhatap alan ve kendilerine birer Gallup süsü veren eğilim belir- leyen kuruluşlar aldı. Belediye başkanına gidiyor ve seçmen karşı- sında yaptıklannın nasıl yansıdığının belirlenme- si için işbirliğı öneriyorlar. Tutarı, başkanın fera- seti ile kaynaklarının durumuna kalmış. Anlaşır- larsa, icraatın hemşerilerde nasıl olumlu yankılar yaptığını belirten anket sonuçları yayımlanıyor. Şimdi bilgisayardevri. Renkli istatistikler, rakam- lar, analiz raporları ile adeta bir tür kalite belgesi, başkanın masasına konuluyor. Elbette, ülkemizde gerçek ve ağırbaşlı olarak bu mesleği yapan kuruluşlar da yok değil. Ama onlar, kötülerın hafifliği yerine ağırbaşlılığı temsil ettikleri için, anlattığım örnekler arasında adeta kayboluyorlar. Ben öteden beri, bu tür anketlerde, özenilen sağ- lıklı çalışmanın sürdürülebıleceğine kuşku ileyak- laşırım. Merkezde yöneten kişi, ne kadar titiz ol- sa bile, alan çalışması için uzaktan bulunmuş an- ketörün sütüne kalmış bir araştırmanın ne kadar verimli olacağını söyleyebilirsiniz ki? Ama bizim önlenemez hastalıklarımızdan biri- sini, maalesef medyamız pompaladıkça pompa- lama meraklısıdır. Daha erken seçim kararının alı- nıp alınmayacağı bile belirlenmeden en saygın ga- zetelerimiz, televizyon duyuruları ile ertesi gün hangı yazarlarının hangi kentte ve saat kaçta hal- kın eğilimini belirleyeceğini ilan etmediler mi? Her toplumun en tepkili kesimi, o tür konukla- n ilk karşılayan, etrafını çeviren, sürekli konuşan- larıdır. Üstelik, ekonomik bir krizin altında ezilmiş olan insanlarımızın haklı öfkesi, Istanbul'dan ge- len gazeteciye elbette aktarılacaktır. O öfkenin en dorukta olduğu sırada tutulan nabız, hastanın ateş ortalamasını değil, tedavinin ilk günlerinin git- gelinin sonuçlarını verir. Şimdı, ben de bir aday olarak Afyon'da seçmen- le elimden geldiğince ilişki içindeyim. Önceki sa- bah ünlü Gazlıgöl Pazarı'ndaydım arkadaşlarım- la. DYP'liler, Saadet Partililer de aynı yerdeydi. Hayvanlannı pazara getirmiş köylülerle söyleş- tim. Yüz hatları keskin bir köylü, "Seçim yaklaş- tıkça öfkem diniyor, sorumluluğumun arttığını anlıyorum" dedi. Ne ben kime oy vereceğini sordum; ne de o el- bette sandık başına sakladığı bu gizini açıkladı. Aynı günün akşamı, Kocatepe Üniversitesi'nden genç öğretim üyeleri ile kentin Kütahya kavşağın- daki dinlence kuruluşlannın olduğu büyük çarşı- ya uğradık. Ünlü bir Afyonlu işadamı ve eşi ile ta- nıştırdılar. Onlardan da, Gazlıgöl Pazarı'ndaki be- sicinin söylediklerinin adeta tıpkıbastmını dinle- dim. Öfkeye değil, mantıklı harekete ihtiyaç var de- di, genç işadamı ile eşi. Ve ekledıler: Irak olaylan da gösterdi ki, istikrara ihtiyacımız var. Anket pompalama sevdasına sırt çevirmekle, gazetemiz bence hem gerçekçi davranmış, hem de en isabetli işi yapmış. Şişirilen balonların patlaması da var işin önün- desonunda... İstikrara olan özlem hızla yaygınlaşıyor. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(5 e-kolay.net ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet@ cumhuriyetcom.tr Yaklaşık 15 gündür internet gezginleri sıkça parti reklamları ile karşılaşıroldular. Özellikle Genç Parti, ciddi kam- panyalar düzen- lemeye başladı. Uluslararası arama motor- larına bile reklam veren parti, bu mecrayı elinden geldiğince iyi kullanmaya çalışıyor. Pek çok sıteye banner adı verilen küçük ilanlarını koyan Genç Parti, Hotmail, Ya- hoo gibi adreslerden alınan posta kutula- rını da elektronik mektup bombardımanı- natutuyor. Hani spam adı verilen ve inter- net kullanıcılannın illallah dediği reklam mektuplan gibi posta kutuları seçim pro- pagandalan ile dolup taşıyor. Doğaldır ki siz- den izin filan bekleyen yok. Hatırlatmakta yarar var. Spam'ın tanımı kabaca şöyle: "Intemet üzerinde aynı mesajın yüksek sayıdaki kopyasının, bu tip bir mesajı al- ma talebınde bulunmamış kişilere, zoria- yıcı nitelikte gönderilmesi spam olarak ad- landınlıyor. Spam çoğunlukla ticari reklam ntteliğinde olup, bu reklamlar sıklıkla gü- venılmeyen ürünlerin, çabuk zengln olma kampanyalarının. yarı yasal servislenn du- yurulması amacına yönelik. Spam gönde- rici açısından çok küçük birharcama ile ger- çekieştinlebilin^en maliyük bü- yük ölçüde mesajın alıcılan ve- ya taşıyıcı, servis sağlayıcı ku- rumlar tarafından karşılanmakzorunda ka- lınır." Şimdi ise bu tanıma siyasi parti mesaj- lannı da dahıl etmek zorundayız. Elektronik seçim propagandaları sade- ce internet üzerinden yapılmıyor. özellikle 0542'li cep tetefonlannın da yeni bir "davetsiz misafiri" var. Bu telefonlara hemen her gün birkaç kez Cem Uzan imzalı mesajlar ge- liyor. Yapacağı ışleri anlatan ve bunlar için namusu ve şerefi üzerine söz veren Cem İnternet ve Propaganda Uzan imzalı mesajlar belki de bir süre son- ra yerini banta kaydedilmiş sesli görüşme- lere bırakacak. İnternet ve elektronik medya yepyeni bir mecra ve denetlenmesi zor bir alan. Parti propagandalannı TV'lerde, gazetelerde ya- ni klasik medyada denetim altına almak için çeşitli yöntemler uygulanabilirken inter- nette boyte bir uygulamaya gitmek daha ön- ce de defalarca sözünü ettiğimiz gibi ne- redeyse olanaksız. Seçim yasaklannın baş- ladığı gün Yahoo, Hotmail veya diğer başka uluslara- rası kurumlara telefon açıp "Kardeşim bizde seçim yasaklan başladı. Sizin sitelerinizdeyeralan şu parti reklam- lannı kaldırsanız iyi olur" mu diyeceğiz? Yoksa RTÜK'e başvurup bu kurumların ek- ranlarını karartmasını mı isteyeceğiz? Internetin sınır tanımaz kaotik yapısı, is- teyen herkesin istediği mesajı yaymasına olanak sağlıyor. Belki de denetlemek yeri- ne eşitlik adına diğer partilerın de benzer yöntemleri kullanmaları gerekli. Tabii ki spam gibi rahatsız edici ve reklam verene yarar değil zarar veren uygulamalara sap- madan. Ancak yine de sanal dünya pek sahipsiz değil. GP'nin mesajlanna kızan bir genç, ge- çen hafta bu partinin sıtesine hack etti. Genç Parti'nin sitesine koskocaman bir Jennrfer Lopez resmi koyan hacker, birde Cem Uzan'a mesaj bırakmış. "Telsim faizlerini '07a, kız arkadaşımla konuşamıyorum" diyen hacker, aynca "Ba- raj yerine havuz yaptırsan da yüzsek diyo- rum" diyeyazmış. Seçime yaklaşık bir aykalasanırım ben- zer örnekleri artarak izleyeceğiz. Bugbear virüsü için sarı aiarm Güney Avrupa ve Ortadoğu böl- gesindedünyanın diğer bölgeleri- ne oranla daha hızlı yayılan Bug- bear virüsü "yüksek risk" katego- risinde değerlendiriliyor. e-posta yoluyla yayılan yeni 'worm' W32/Bugbear(5 MM, gü- venlik sistemlerini etkisiz hale ge- tiriyor ve tuş kaydedici sistem ile kullanıcının kredi kartı numaraları- nı ve şifrelerini öğrenebiliyor. Bugbear, netvvork payfaşımfarı yanında, adres defterindeki kulla- nıcılara kendi kendini e-posta yo- luyla göndererek yayılıyor. Aynca tuş kaydetme fonksiyonu da bu- lunan bir backdoorTrojan bileşe- ni de bulunduruyor. Ingiltere'deki AVERT ekibi tarafından ilk defa eylül ayı sonunda raportanan Bug- bear, şimdiye kadar Amerika, Avustralya, Hindistan, Brezilyave Batı Avrupa'da pek çok ülkede görüldü. Bu hafta bir fotoğraf sitesi tanıtacağız. www.e-galeri.net Site fotoğraf sanatçılan için biri ücretsiz olmak üzere üç kategoride sergi hizmeti ve- riyor. Bu sitede gezinmenin dı- şında şunlan yapabilirsiniz: - Biri bedava olmak üzere üç kategoride sergi açabilir- siniz. (Sergilerin dizaynı e-ga- leri.net'e aittir. Siz sadece eserierinizi gönderin yeter.) Elektronik sanat galerisi Sergilerde; özgeçmiş, sa- natçı tanrtım sayfası, ziyaret- çi defteri, kontür gibi özellik- ler bulunuyor. Duyurular köşesine; sergi, gösteri, yarışma gibi duyuru- larınızı ekleyebilir, diğer du- yurulan takip edebilirsiniz. Linkler bölümüne; varsa kendi sitenizin adresini ekle- yebilir, fotoğrafla ilgili linklere ulaşabilirsiniz. Forumlara katıla- bilir, sorularsorabilir, istediğinizforuma ce- vap verebilirsiniz. TFDB (Türkiye Fotoğraf Dernekleri Birliği) duyuru ve haberlerine anında ulaşabi- lirsiniz. Editörlerimizin fotoğ- raf sanatıyla ilgili yazılannı okuyabilir, arşivlerine ulaşabi- lirsiniz. Demeklen Türkiye ve KKTC'deki fotoğraf demek- leri, kulüpleri ve topluluklan- nın gerekli bilgilerine ulaşma- nız mümkün. ABD'de kimliği belirlene- meyen bilgisayar korsanlan, Savunma Bakanlığı'nın res- mi internet sitesine müsteh- cen görüntüler ektedi. Pen- tagon sözcüsü Richard Bo- ucher, bu kanşıklık nedeniy- le siteyi bir gün kapatmak zo- runda kaldıklarmı söyledi. www.usinfo.state.gov adres- li siteye yaklaşık 24 saat bo- yuncaulaşılamadı. Boucher, sitenin sunucusunun Savun- ma Bakanlığı dışında oldu- ğunu ve hiçbir gizli ya da has- sas bilginin tehlikede olma- dığını söyledi. Savunma Bakanlığı'ndan bir ekibin olayı araştırdığını belirten Boucher, müstehcen görüntülerin neler olduğunu açıklamadı ve görüntülerin siyasi amaçlı olup olmadığı- nı bilmediğini söyledi. İyi bir yanlış yapmanın her zaman bir yolu vardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle