Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.23OCAK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
EKONOMİ /
SAYFA
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11
Abnya'dan muz
Hracatı başladı
• VLANYA(AA)-
jAIaıya'dan Almanya'ya
ilkııuz ihracatı başladı.
.Afcnya Ticaret ve Sanayi
Ocksı (ALTSO) Başkanı
K.erim Taç, dünya
ülkelerine muz ihraç eden
Çüdta firmasının
kotkordato ılan
eüresinin ardından
Avmpa'ya ıhracat
olanağı olduğunu
behrterek tanıtım için
Avnıpa'daki fırmalarla
bağlantıya geçtiklerini
kaydetti. Taç, Almanya'da
bir firma ile ön anlaşma
yapıldıgıru vurguladı.
Kredi karflarma
düzenleme
• Ekonomi Servisi -
Bakanlar Kurulu'nda
yann imzaya açılacak
Tüketici Yasası'nda
değişiklik yapan taslağa
göre kredi kartlan,
tüketici kredisi
kapsamında
değerlendiriliyor.
Tüketici Yasası'nda
değişiklikler öngören
taslakta kredili satış
işlemleri tüketici
kredilerinde olduğu gibi
sıkı kayıtlara bağlandı
ve nakit kredi
kullanımında kredi
verenin sonımluluğu
esası düzenlendi. Aynca
Intemet üzerinden
yapılan satışlar yasa
kapsamına alınacak.
Sanayi ve Ticaret
Bakanı Ahmet Kenan
Tannkulu, taslaktan geri
adım atılmayacağını
bildirdi.
bdemiPin devrt
gerçeUeştirîiyor
• İSKENDERUN(AA)
- lsdemir'm Erdemir'e
devri nedeniyle 1 Şubat
Cıunagünü
tskenderun'da tören
düzenlenecek. Törene,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz'ın
katılması bekleniyor.
Özçelik-Iş Sendikası
lskenderun Şubesi 2.
Başkanı Cengiz Gül,
yaptığı açıklamada,
tsdemir çalışanlannın
yaklaşık toplam 80
trilyon lira tutan ihbar
ve kıdem
tazmınatlannın 30 Ocak
Perşembe günü
ödeneceğini ve işçilerin
1 Şubat Cuma günü
yeniden işbaşı
yapacaklannı bildirdi.
Bin Ladin ticari
marka oldu
• CENEVRE(AA)-
ABD'yi vuran 11 Eylül
saldınlannın baş sanığı
olarak, dünya çapında
Usame Bin Ladin' in
çevresindeki insan avı
sürmesine rağmen,
dünyanın 1 numaralı
kaçağının ailesi bu
isimden vazgeçmeye
hazır değil. Usame'nin
53 kardeşinden biri olan
Suudi sermayedar
Yeslam Bin Ladin, Bin
Ladin adını ticari marka
olarak tescil ettirmiş
bulunduğunu, ancak şu
an için kullanamadığını
söyledi.
Başbakan Bülent Ecevit, emlak vergisinin makul bir seviyeye çekilmesi için talimat verdi
Ecevit son noktayıkoydu• Günlerdir farklı
tartışmalara yol açan
emlak vergilerindeki
artışı frenlemek üzere
talimat verdiğini
söyleyen Bülent Ecevit,
vergüerde ölçünün
kaçtığmı ve makul bir
seviyeye indirileceğini
açıkladı.
EkonomiServisi-Ödenemez
boyutlara ulaştığı ileri sürülen
ve çeşitli tartışmalara yol açan
emlak vergisinde yeni düzenle-
me yapılacak. Başbakan Bü-
lent Ecevit, emlak vergilerinde
ölçünün kaçtığını söyleyerek
makul bir düzenleme yapılma-
sı için talimat verdiğini açıkla-
dı. Vergi oranlannın yükseltil-
mesı konusunda gelen tepkile-
ri değerlendiren Ecevit, "Em-
lak vergilerinde ölçünün kaço-
ğı anlaşdryor. Yatandaştan hak-
h yakuımalar getiyor. Konunun
yeniden düzenlenmesi için tali-
mat verdim. Vergiler makul bir
seviyeye inecek" dedi.
Ecevit'in verdiği talimatla,
açıklandığı günden bu yana çe-
şitli tartışmalara yol açan ve ne-
redeyse tüm taraflann birbirini
suçladığı emlak vergisinin art-
tınlması sürecinde yeni bir
noktaya gelinmiş oldu.
Vergi oranlannın artünlması karşısında gelen tepkOer ûzerine hükümet geri adım atn.
Bir süredir kamuoyunun
gündeminde yer alan emlak
vergılerindeki artış konusunda
öncelikle verginin ödenemez
boyutlara ulaştığı iddia edile-
rek vergiye esas teşkil eden ra-
yiç bedellerin belirlenmesi ko-
nusunda ılgili taraflar birbirini
suçladı. Geçen yılın ortalann-
da saptanan rayiç bedeller ko-
nusunda emlakçileT ticaret oda-
lanndan, ticaret odası başkan-
lan belediye ve maliyeden, da-
va açmak isteyen ancak harçla-
nn yüksekliği nedeniyle dava
açamayan muhtarlarda sistem-
den şikâyetçi oldu.
Kim niye suçladı?
Rayiç bedellerin geçen yılın
ortalannda saptanmaya başla-
masına karşın konu ancak ver-
gi oranlannın arttınlmasının
ardından tartışılmaya başlandı.
Çünkü rayiç bedeller, ilçe bele-
diye başkan yardımcısı, ticaret
odası temsilcisi, ilçe tapu mü-
dürü ve mahalle muhtarlann-
dan oluşan "Değer Tespit Ko-
misyonian" taranndan saptan-
dı. Bu aşamada yüksek bulan
muhtarlar itiraz etti. Ancak da-
va açılmadığı sürece itirazlann
bir etkisi olmadı. Bu aşamada
muhtarlar gelırlerini yüksek
tutmak isteyen belediyeleri, iti-
razlan dikkate almamakla suç-
ladı.
Istanbul'da, dava konusunda
semt sakinlerinden destek bu-
lamayan muhtarlar, harçlann
ve bilirkişi ücretlerinin yüksek-
liği nedeniyle dava açamadı.
Destek bulanlar dava açtı, Üm-
raniye'de açılan davalann bir
kısım muhtarlar lehine, yani ra-
yiç bedellerin düşürülrnesi ile
sonuçlandı. Ataköy ve Üskü-
dar'da açılan davalar ise hâlâ
sürüyor.
Emlak Müşavirleri Odası
Başkanı Rıza Kaymakçı, ko-
misyonda, ÎTO'dan gonderüe-
cek kişinin emlakçi olması ge-
rekirken ilgisiz mesleklerden
insanlann tercih edildiğini dile
getirerek İTO yönetimini suç-
ladı.
Istanbul Ticaret Odası Baş-
kanı (İTO) Mehmet Yıkünra
Maliye Bakanı SümerOral'ın
önceki gün emlak vergisi konu-
sunda "Herkes itiraz taakkuu
knnanabfljr** açıklamasına tep-
ki göstererek "Oral,topubaş-
ka yere anyor" açıklamasıyla
Oral'ı suçladı.Yıldınm'ın yanı
sıra Ankara Sanayi Odası Baş-
kanı Zafer Çağlayan ve Anka-
ra TicaretOdası Başkanı Sinan
Aygün de vergi oranlannı yük-
sek bularak maliyeden vergi
oranlannın indirilmesiru iste-
di. Bu arada Istanbul ve Anka-
ra'da davalann büyük bölümü
rayiç bedellerin indirilmesi ile
sonuçlandı. Ankara'da ATO ta-
rafindan açılan 257 dava ATO
lehine sonuçlanırken 136 dava
da karar aşamasına geldi.
İhaledeki fiyatlar yerine, teslim tarihinde geçerli olan dikkate alınıyor
Bu kez de ilaçfirmalarmakıyak
• Maliye Bakanlığı'nın, ihalede
benimsenen fiyatlar yerine, ilaç teslim
tarihinde geçerli olan fiyatlann
dikkate alınmasmı istediği ortaya
çıktı. Müfettişlerin, bu
uygulamamn fiyat farkı
niteliğinde olduğunu belirterek
itirazına karşın bakanlık,
firmalara fiyat farkı
ödenmesini istedi.
HACER BOYÂCIOGLU
ANKARA-Maliye
Bakanlığı'nın, ihaleyle alınan
ilaçlann ödemeleri sırasında,
ihale fiyatlarırıın değil teslim
tarihindeki fiyatlann dikkate
alınmasını istediği ortaya
çıktı. Bakanlığın,
müfettişlerin karşı
görüşlerine rağmen
uyguladığı karar, yurttaşlann
perakende ilaç alıinlarında
daha yüksek fiyat ödemesine
neden oluyor. Bakanlık
müfettişlerınin, "Bu
uygulama, fiyat farkı ödemesi
niteüğindedir ve fiyat farkı
ödenmesine yahuzca
Bakanlar Kurulu karar
verebilir'* yönünde görüş
bildirmelerine karşuı
bakanlık "Ödemeleri yapm"
talimatı verdi.
Maliye
Bakanlığı
Muhasebat
Genel
Müdürlüğü,
25Aralık
2001
tarihinde, tüm valilik ve
hastanelere. Genel Müdür
Gahp Taşdemir imzasıyla,
hastanelerin ilaç
gereksinimleri için
yılbaşlannda yaptığı toplu
ihalelere ilişkin bir yazı
gönderdi. ihalede
alınan ilaçlann
teslimlerinin
ise yıl içine
yayıldığı
vurgulanan
yazıda. "Bu
ilaçlann,
şartname ve
sözleşmelere
konuİan
hükümlerie,
hastane
idaresinin
ihtiyaç duyduğu
zamanlarda kısım
kısım alınması
sağlanmaktadır"
dendi. Alınan ilaçlar
için firmalara yapılan
ödemelerde ise ihale
tarihinde geçerli olan
fiyatlar yerine, ilaçlann
teslim tarihinde geçerli
olan fiyatlann baz
ı alınması istenen
A yazıda, bu karara
ş karşı görüş ileten
müfettişlerin
değerlendirmelerine de yer
verildi.
Müfettişlerin, bu
uygulamanın, yasalar gereği
yalnızca Bakanlar
Kurulu'nun karar
verebileceği "fîyat farkı
ödemesi" kapsamına girdiği
yönündekj uyan ve itirazlan
da yazıda şu ifadelerle dile
getirildi:
"Ancak bakanhgımız denetim
elemanlarnun denetim
raporiannda bu uygulama
fiyat farkı olarak
değeriendirilmekte ve ihale
tarihi ile teslim tarihi
arasmdald flyat farklarmın
ödenmemesi, ödenenlerin ise
fazla ve yersiz ödeme
sayılarak geri alınması
gerektiği belirtilmektedir.
Ihaleyi yapan firmalardan
ahnan yazüarda ise
iUkemizdeki ilaç sanayiinin
itfaal hammaddeye dayah
olması ve enflasyonist
ortamın firmalara yüldediği
maliyeder göz önüne atanarak
yapılan ahmlarda sabit fiyat
uygulamasmm mümkün
obnadığı belirtilmektedir.'
1
Saymanlıklann da bu
ödemeleri fiyat farkı olarak
kabul ederek ödeme
yapmadığı bilgisine yer
verilen yazıda, valilik ve
hastanelere, "ilaçlann sipariş
tarihindeki fiyatlannı resmi
fiyat olarak kabul edilip ilaç
firmalanna bunun üzerinden
ödeme yapılması" talimatı
verildi.
BîLGÎ TOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK
ozfcmvuıa yahoo.com
146 yıllık dev salon... Genç
yaşlı yüzlerce kadın, tek tük bir-
kaç erkek... Oturabilen oturmuş,
kalan ayakta. Salon yetmemiş,
dışanyataşmışlar.Toplantı baş-
layalı haylı olmuş. Sağda. solda
süregelen fısıldaşmalar hatta ki-
mı gruplann arasında istemeden
patlayıveren kahkahalar arasın-
da sahnedekı kürsüde konuş-
malar yapılıyor, plaketler verili-
yor. Birden, 80 yaşında bir be-
denden çıkan 30 yaşındaki bir
kadın sesi bir çağlayan gibi gür-
leyerek o dev salonun en diple-
rine kadar yayılıyor.
Işte o anda salon, o bildik kim-
liğine bürünüveriyor ve çıt çık-
mıyor. Yaşlı kadının genç sesi:
"En korktuğum şey kocasının
gölgesinde yaşayan, kariyeri-
ni kocasının mevkisine sığına-
rak oluşturan bir kadın olarak
tanınmaktı. Ben daima Meli-
ha olarak var oldum. Meliha
olarak bugüne geldim" diye
haykırıyor. Kadın Türk edebiya-
tının öncü isimlerinden Ahmet
Kutsi Tecer'in eşi Meliha Te-
cer. Ama o her şeyden önce Me-
liha öğretmen. 146 yıllık Notre
Dame De Sion Fransız Kız üse-
si'nin 19 yıllık dilımınin Türk mü-
dürü, coğrafya hocası Meiiha
öğretmen....
Dipdiri anılarında 50 yıl önce-
sine dönmüş, nasıl bu okula
eğitmen olarak adım attığını an-
latan Meliha hocanın sesi, günü-
Buluşma...
müz Türkiyesi'nde ayaklar altına
alınmaya, üstüne basılarak çiğ-
nenmeye çalışılan öğretmenlik
mesleğinin ölümsüzlüğünü bir
kez daha kanıtlıyor. Bugün Dev-
let Tiyatroları Sanat Yönetmeni
olarak görev yapan kızı Leyla
Tecer'in henüz küçük bir öğren-
ciyken "Anne lütfen benim
okuduğum okula gelme, mü-
dürün kızı olmak istemiyorum.
Kendi gayretimle aldığım not-
lann zan altında kalmasını is-
temiyorum" diye kendisine kar-
şı çıktığını soylüyor. Kızına 40. yıl
mezuniyet plakasını veren Meli-
ha öğretmen alkışlarla kürsüden
inerken 'buluşma' yeniden eski
kimliğine dönüyor.
Oturduğu sandalyeden ara sı-
ra doğrularak endişeli gözlerle
erfafına göz gezdiren 70'li yaşla-
rındaki kadın sonunda sınrf arka-
daşlanndan birini görebiliyor. Bir
diğeri kimseyi bulamamış olacak
ki öğrencilık yıllannın o gözüne
dev gibi gelen, adını duyduğun-
da bile korkuyla karışık saygıyla
ürperdiği "GrandeSalle"ın (Bü-
yük Salon) geçirdiği değişimi iz-
liyor. Ister 30'lu yaşlannda olsun,
ister 70'ine merdiven dayamış
olsun, belki de mezunların en
büyük hayal kırıklığı, son yıllara
kadar eskı ihtişamını korumuş
olan dev salonun "modemleş-
tirme çabalan" sonucu artık as-
la eskisi gibi olmayacağı....
1856 yılında Sultan Abdül-
mecit tarafından kurulan Ata-
türk'ün 3 manevi kızının eğitimı
için tercih ettiği okul bugün de-
ğişen çehresi ile anılara ev sahip-
liği yapıyor. lliklere kadar işleyen
o grilikler dünyasından kurtul-
muş artık okul. Çocuk gözlerde
takılı kalmış esrar perdesi de yok
olmuş. O yasaklı kapılar. buz gi-
bi soğuk geçitler kalmamış. Ko-
ridoriarda dolaşılıyor, sınıflara gi-
rip çıkılıyor. Kimıleri, eskisi gibi
ansızın bir kapının açılacağını, ne
olduğumuzu anlamadan karşı-
larına Soeur Marie Berthe'ün
dikileceğıni hayal ediyor. Kimile-
ri ceza olarak ezbeıiemek zorun-
da kaldıkları sayfalarca Viktor
Hugo şiirlerini...
Buluşma asla öyle sıradan bir
buluşma değil. Eski arkadaşların
ve hâlâ yaşıyorlarsa birkaç öğ-
retmenle karşılaşmanın dışında,
yüzlerce kadın birkaç saatliğine
de olsa çocukluğunun, ilk genç-
liğinin sayfalarına gen dönüyor.
Dışardan bakan için de öyle
sıradan bir buluşma değil. Dik-
katli gözler. Türkiye'nin 1930'lu,
4O'lı, 50'li, 6O'lı, 70'li yıllannın ve
diğer son 30 yılın kadın profille-
rini bir arada görüyor. Niteliği ve
nıceliği zaman ıçinde farklılıklar
gösterse de asırtık ortak bir eği-
timin, asırlık ortak bir kültürun
ürünü kadınlar. Sedef kakmalı
bastonlar, kenan taşlı şapkalar,
yüksek ökçeler ile göbeği açıkta
bırakan kazaklann, deli dolu giy-
silerin harmanı... Yaşlan, giysile-
ri, yüz hatlan, yürüyüşleri, kahka-
halan birbirinden farklı yüzlerce
kadının aynı saat dilimi içinde
11-19 yaşlarının anılarına geri
dönüşü...
"Buluşma", Türkiye'nin hızla
aşınan değerlerini birkaç saatli-
ğine de olsa dondurduğu için de
önemlı.
Yaşlı ile genci, eski ile yeniyi,
saygıyı. hoşgörüyü, eğitime ve-
rilen değerı ortak bir paydada
buluşturduğu için önemli...
Okulun bundan uzun yıllar ön-
cesine ait artık sayfaları sararma-
yayüztutmuşyıllıklanndan birin-
de, bugün mesleğinde hızlı
adımlarla ilerleyen bir akademis-
yen olan Melek Fırat, 18 yaşının
gözlükleriyle "....Siz öğretmen
olmanın gereklerini yerine ge-
tirdiniz, biz öğrenci olmanın.
Aramızdaki kopukluk sadece
buydu. Tabii ki su tabancası
ile birbirini ıslatmanın zevkini
siz; 'Senin yarann için ikmale bı-
raktım' gibi sözlerin gerçekliği-
ni biz anlayamayacaktık. An-
cak tüm bunlara karşın sev-
dik, saydık birbirimizi.." diye
yazarken bunu mu kastediyordu
acaba?..
Skandalda sürpriz tanık
Eııroıı düğümü
çözülüyor
Ekonomi Servisi -
ABD'nin enerji devi
Enron ile bağlantısı ol-
duğu saptanan ABD
Başkan Yardımcısı
Dick Cheney'nin etra-
fındaki çember daralır-
ken şirketin iflasıyla
birlikte yok edilen ka-
yıtlara ilişkin bir sürpriz
tanık çıktı. Enron'un es-
ki yurtdışı piyasalar di-
rektörü Maureen Casta-
nada, onlarca kolide
binlerce parçalanmış
kâğıt gördüğünü söyle-
di. Castenada, şirketten
ocak ayının ikinci hafta-
sında aynldığını ve o
zamana dek belgelerin
imha edildiğine şahit
olduğunu söyledi. En-
ron'da belgelerin imha
edilmesi, ekim ayı ba-
şında mahkeme kara-
nyla yasaklanmıştı. Bu
açıklama üzenne, En-
ron'un avııkatı Robert
Bennett, belgelerin im-
ha edildiği ıddialannın
incelendiğıni söyledi.
Castanada, Şükran
Günü'nün ardından,
normal şartlarda depo-
larda olması gereken
kâğıtlann koridorlara
yığıldığını ve burada
kâğıtlan yok etme işle-
minin gerçekleştiğini
anlattı. Davayı yürüten
Savcı Bill Lerach ise
Castanada'nın tanıklı-
ğının önemine işaret
ederek bu iddialann da-
vanın geri kalanı için
önemli olduğuna dikiat
çekti.
Öte yandan Washing-
ton Post'ta yer alan bir
habere göre ise En-
ron'un avukatlan, şirke-
tin, gelirlerini ve kânnı
şişirerek borçlannı giz-
lemesine olanak tanı-
yan, çok karmaşık ve
gizli bir mali yapılar
zinciri yarattığını iddia
etti. Gazeteye göre bu
mali yapılardan biri de
'Whitewing' denilen bir
sistemdi.
Enron skandalı Art-
hur Andersen'in 85 bin
çalışanını ve işe yeni
başlayan gençleri endi-
şelendiriyor. Eskiden
Andersen çalışanlann-
dan her hafta ortalama
30 ila 40 iş başvurusu
alan Ransford adlı da-
nışmanlık şirketi, geçen
hafta 1.000 adet iş baş-
vurusu aldı. Diğer yan-
dan, Andersen'a kabul
edilen yeni mezunlann
da işe başlayıp başlama-
ma konusunda endişele-
ri olduğu belirtiliyor.
Yıllar Arjantin peso'sunu böyle eritti
Afjantin emekliyor
Ekonomi Servisi - Latin Ameri-
ka'nm hasta adamım yeniden ayağa
kaldırmak için Arjantin hükümeti,
bankacılıktan sanayiye bir dizi mo-
del üzerine çalışmalannı sürdürüyor.
Bunlardan biri de ülkede tüm barıka-
cılık işlemlerini özel sektöre devret-
me girişimı. Plana göre kamu banka-
lan, tek bir ulusal banka altında top-
lamp yalnızca vergi toplama ve ben-
zeri kamu işlerine tahsis edilecek,
geri kalan tüm işlemler ise halihazır-
da banka mevduatının yüzde 66'sım
elinde bulunduran özel sektör tara-
fından yürütülecek.
AFP'de yer alan habere göre, ya-
bancı bankalar dış sermaye alraıı için
teşvik edilirken, ulusal para birimi
pesoyu korumakta kararlı hükümet
programına karşı dolara dönülmesi
gerektiğini savunuyorlar.
Öte yandan ülkede uygulanan
1967 progTamını örnek model göste-
ren Ekonomi Bakanı Jorge Remes
Lenica, bu konuda yaptığı ilk basm
toplantısında devalüasyonun sağla-
yacağı yararlan anlatırken Arjan-
tin'in ancak uluslararası ticaretin teş-
viki ve üretimin arttmmıasıyla mev-
cut sorunlanndan büyük ölçüde kur-
tulacağını söyledi.
Ülkenin ithalat performansı ve
üretimindeki son 20 yıllık düşüşün
gerekçesi olarak yüksek döviz kur-
lan ile Şili, Bolivya, Paraguay ve
Uruguay'ı kapsayan ticaret bloku
Mercosur gösteriliyor. Dünya Ban-
kası'nın yaptığı araştırmalara göre
Mercosur'daki yüksek oranlı ortak
gümrük tarifesi, gümrük birliğinin
yetersizliğini açıklıyor. Çözüme gi-
den yolda öncelikli olarak Arjan-
tin' in dünya ekonomisine birebir ka-
tılımı, bunun için de 1967"de Kri-
eger Vasena'nın yaptığı gibi hükü-
metin tarifeleri düşüraıesi gerekiyor.
Öte yandan üretimden sorumlu ye-
ni Devlet Bakanı Jose de Mendigu-
en yerel sanayinin korunması ve yer-
li üretimin teşvikine önem verdikle-
rini belirtti. Bu arada, protesto gös-
terileri de hızla devam ediyor. Arjan-
tinlilerin banka hesaplanndan çeke-
bilecekleri limitin düşürülmesi üze-
rine tencere-tavah eylem gerçekleş-
tirdiler.
Arjantin itirafı
Köhler: IMF
başansız oldu
PARİS (AA) - Uluslararası
Para Fonu (IMF) Başkanı
HorstKöhler. Arjantin krizinin
IMF için bir "başansızlık"
olduğunu kabul etti.
Fransız Le Monde
gazetesinde yayımlanan de-
mecinde Köhler, "Arjantin
krizi, IMF ve uluslararası
toplumun bir başansızJığıdır.
90'h yıDarda Carlos Menem'in
pofitikalannm uzantdarma
yeterince dikkat etmedik"
ifadesini kullandı. "Bu da bu
başansızhğı uluslararası
toplumla birlikte paylaşıyoruz
anlamma gelijor" diyen Köh-
ler, "EVIF, Arjantin'deM kuru-
luşlannsağlamhğuıaveülkede-
Id toplumsal değerlere daha
erken bir zamanda daha fazla
dikkat göstermehydi" diye
konuştu. IMF Başkanı, "Çököş
tehdidinin bir canlanmayla
sonuçlanacağını düşünmûştük,
öyfcounadı" ifadesini kullandı.
Et5 ancak gramla alınabiliyor
CAN HACIOGLU
ESKİŞEHİR - Kasaplar Odası Baş-
kanı Cemal Şenoğiu, yurttaşın ekono-
mik kriz nedeniyle eti ve gramla aldı-
ğını söyledi.
Ekonomik kriz ve ardı ardına gelen
zamlar nedeniyle alım gücünün düştü-
ğünü kaydeden Şenoğlu, "Yurttaş et
yiyemez hale getirildi'' dedi. Şenoğlu,
şu anda 4 milyon 800 bin liradan satı-
lan et ile 4 milyon 500 bin liraya satı-
lan kıymadan tüketicinin artık kilo ile
alamadığını belirterek "Ancak yeme-
ğine koyacağı kadarmı alabüryor" di-
ye konuştu. Şenoğlu, sadece Eskişe-
hir'de et tüketiminin 30 tondan 10 to-
na gerilediğini kaydetti.