Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 OCAK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
15
taual
EtelftıtJrtk pösta: tfwfesom#cumhuriyetcotH.tr
- Halk, artık ilaç
alamıyormuş...
"Milletce hapı vuttuk!"
Yolsuzluk
Toplumsal Saydamlık
Hareketi Derneği Erciş
Kurtuluş'un
Uluslararası Saydamlık
Örgütü'nün verilerine
dayanarak yaptığı
açıklamaya göre
Türkiye son dört yıldır
dünya yolsuzluk
endeksindeki yerini
istikraıiı bir şekilde
koruyor. 1998yılında
3.4 puanla 85 ülke
arasında 54. sırada
bulunan Türkiye, 2001
yılında 3.6 puanla 91
ülke arasında yine 54.
sırada bulunuyor.
Kurtuluş'un,
Türkiye'nin yolsuzluğu
bir yaşam biçimi haline
getirmiş Asya ve Afrika
ülkeleri arasında yer
aldığını bildiriyor.
Uluslararası tanıma
göre yolsuzluk, kamu
gücünün özel çıkar
sağlamak amacıyla
kötüye kullamlması
olarak kabul ediliyor ve
daha çok kamu
ihalelerinde,
gümrüklerde, vergi
dairelerinde, trafikte,
tapuda, kamu
arazilerinin
kiralanmasında, kamu
bankalarının kredi
işlemlerinde, özel
bankaların içinin
boşaltılmasında
görülüyor.
Y
eni bir yıl yeni umutlar demektir ama Cum-
huriyet okurianndan Aydil Kurtkaya, yıllar-
dır birikegelen eski sorunlan yeni yıla taşı-
yor... Üstelik bir okur olarak, okurlanndası-
kılmaya hakkı olduğunu ve artık bu hakkını kullanma-
ya karar verdiğini söylüyor...
Aydil Kurtkaya, elektronik postayla gönderdiği
mektubunda son günlerde nelere sıkıldığını birer bi-
reranlatıyor... Kurtkaya'nın sıkıldığı konular arasında
Kıbrıs sorunu başta olmak üzere Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne girmesinin koşullan ve gelişen olaylar kar-
şısında "solculuk" adına sergilenen yaklaşımlar yer
alıyor...
Şöyle diyor Kurtkaya:
"özellikle Kıbns konusunun, netameli olduğundan
dem vurarak, yürekli bir iş yapıldığı izlenimi verilme-
sinden...
Kıbrıs'ın Türkiye açısından önemini sorarken, ulu-
sal çıkarlar bir yana uluslararası sözleşmelerle kaza-
Sıkılmak
nılmış haklann ve eşitlik ilkelerinin hiçe sayılmasın-
dan...
Kazanılmış hakları savunmanın, bir ülkenin onuru
olduğu ve yeteri kadar önem taşıdığı gerçeğinin kav-
ranmamasından...
Ülkesinin hukukunu ve haklannı bile korumaktan
aciz kalanlara, dünyanın ve Avrupa Birliği'nin inana-
cağının sanılmasından...
Kıbrıs'tan daha önemsiz Falkland adalan için Av-
rupa Birliği üyesi Ingiltere'nin yoksul Arjantin'le sa-
vaştığının unutulmasından;
Ulusal kavramından bu kadar ürken ve başarısız-
lığında bunun payını hiç sorgulamayan bir başka sol
akım örneğinin, dünyada kolay bulunmayacağının
algılanmamasından...
Yunan solunun, Kıbrıs olayına yaklaşımının bile gör-
mezden gelinmesinden...
Ancak.Yunan tezlerine uygun çözümler dile geti-
rildiğinde, kardeşlik türküleri söylenmesinin, kimile-
rinin aymasına yetmemesinden...
Demokrasi, insan haklan, hukukun üstünlüğü için,
Avrupa Birliği'ne girmenin şart olduğu, bunun için her
ödünün mubah sayılması gerektiği yutturmacasın-
dan...
Geçmişte ve bugün, demokrasi uğrunda mücade-
le verenleri unutarak, Avrupa Birliği'ne karşı çıkanla-
nn demokrasi karşrtı gösterilmesi oyunundan...
Birilerintn zoruyla kavuşulacak demokrasinin yürü-
meyeceğinin unutulmasından vetüm bunların inanıl-
maz moda oluşundan sıkıldım..."
Fakat bu sıkıntının sevindirici bir yanı da var... Ga-
zeteleriyle, televizyonlanyla kamuoyunu tek taraflı
yönlendirmeye çalışanlann yaratmaya çalıştığı "mo-
da" vatandaşı sıkmaya başlamış bulunuyor...
t
SESSİZSEDASIZ(I) NURÎKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutkuo yahoo.com
Günlüğünü bile tutmayız biz..
Günübirlik hayatımızın!
CNN ile B Cezire TV arasındaki 1ark
Toronto'dan Engin Aşkın'ın bildirdi-
ğine göre Katar'dan yayın yapan ve
Afganistan'daki savaş sırasında dün-
yanın dikkatle izlediği El Cezire televiz-
yonunun VVashington'daki büro şefi,
Amerika'nın CNN televizyonunda bir
söyleşi programına çağrılır...
Amerika'ya göre sabah kuşağında
canlı yayınlanan programın su-
nucusu Paula Zahn'dır ve
programın öteki konuklan da
sık sık CNN ekranına çıkıp
ağızlanndan "Tann Amerika'yı
takdis etsin" sözünü düşürmeye uz-
man kişilerdir...
Programın sunucusu Paula Zahn'ın
amacı El Cezire'yi Amerikan kamuoyu
önünde mahkûm etmektir... Zahn, bu
amaçla El Cezire'nin VVashington bü-
ro şefini köşeye kıstıracağı büyük
hamleyi yaparak oldukça sert ve ağır
bir üslupla Katar'daki televizyonu
Usame bin Ladin'in maşası olmakla
suçlar; Katartı konuğundan bu konu-
daki görüşünü sorar...
El Cezire televizyonunun temsilcisi
hiç sinirienmez ve gayet sakin bir şe-
kilde şöyle der
"Biz El Cezire'de, sadece gazeteci-
lik görevi yapanz. Ama sizin CNN ve
diğer televizyon istasyonlarınız, ABD
dış politikasının meddahı olmayı aşa-
madınız."
Bu yanıta çok öfkelenen CN N sunu-
cusu, El Cezire temsilcisinin daha faz-
la konuşmasına fırsat bırakmadan sö-
zünü keserken ekrandaki görüntü de
kaybolur!
ÇED KÖŞESI
OKTAY EKtNCİ
Nâzım Yılı; Dağlar Yılı...
Arnk, sadece 2002 yılında de-
ğil, aynı zamanda UNESCO ta-
rafindan tüm dünya için belirle-
nen "Nâznn Hikmet Yıh''nda-
yız...
...Ve yine artık sadece 2002
ve NâzanHîkmet yılında da de-
ğıl, aynı zamanda Birieşmiş
Mffleder (BM) tarafindan tüm
dünya için belirlenen "Dağjar
Yıh"ndayız...
Üstelik, bu muhteşem *bir-
BktetiğüT tam bir yıl boyunca
yaşanmasına olanak verecek
her iki "uluslararasr karar da
"Türkhe'nin çabasıyia"
UNESCO ve BM gündemİeri-
ne alınarak kabul edildi...
*Nâzım Hikmet Yıh" için
kollan sıvayan, Kültür Bakan-
hğı'mızdı... Büyük şairimızın
100. doğum yıh'olan 2002'nin,
aynı zamanda Nâzım'ın evren-
sel dostlan olan "tümin-
sanlar" tarafindan
O'nun adıyla, anıla-
nyla. şiirleriyle ve
sevgisiyle ya-
şanması
için
"konımaya'' almış olmak...
Atcşleri şiirlerle yakahm-.
Kültür Bakanı tstemihan Ta-
tay, önceki yıl UNESCO'nun
bu karan kesinleştikten sonra
Nâzım'ın vatandaşlığı için Baş-
bakanhğa ilettigi 22 Ocak 2001
tarihli anlamlı yazısında,
O'nun; "llusal Kurtuluş Sav*-
şmuaanduruTürkçenıizkdes-
tanlaşunnasına" da değinmiş-
ti...
Ne var ki Bakanlar Kuru-
lu'nu oluşturanlar arasındaki
"müBj'etçi'' kişiler, Talay'ın bu
ammsatmasına bile "siyasi ko-
şuDanmalanvla" yine aldırma-
düar... Türkiye'nin 2002 Nâzım
Hikmet Yılı'na; "SatandaşıNâ-
zım'ın şnrleriyle ginnesi'' onu-
runa da engel oldular...
Şimdi, örneğin yine o destan-
daki "Kuvayi MOByecfleri''
anlatırken söylediği: "Dağ-
larda tek tek ateşler yanı-
yordu-.'' dizelerini, hep
birlikte Anadolu'nun
dağlanna da çıkarak
okuyacağız...
Hele. "Şa-
yak Kal-
* pakh
UNESCO'ya yapılan başvuru-
da en güçlü dayanak da kuşku-
suz yine Nâzun'ın kendisiydi.
evrenselliiîiydi...
"Uluslararası Dağlar Yıh"
için de kollan sıvayan, Onnan
Bakanhğı rnız ve ÇevreBakan-
hğı'mız oldular... BM'nin
1998'dekı 53. Genel Kurulu'na
Kırgızistan ve Türkiye'nin or-
taklaşa sunduklan karar tasan-
sınnı da oybirliğiyle kabul edil-
mesindeki en güçlü dayanak,
Asya'nın yanı sua kuşkusuz
AnadohTnun da eşsiz ve gizem-
li dağlanydı...
"Uluslararasr armağan.-
Sonunda, hem Nâzım'ın yü-
celiğine, hem de yüce dağlan-
miTin ululuğunaçok yakışan bir
tarihsel kucaklaşma, işte bu bir-
birlerinden habersiz iki coşku-
lu ve duyarh girişimin ortak
duygulanyla sağlanmış oldu...
Şimdi bizlere düşen ise böy-
lesi bir "uluslararası annağa-
nm" değerini çok iyi bilmek;
bir yandan Nâzım'ı artık "va-
tandaşunız" olarak geleceğe ta-
şırken, öbür yandan da dağlan-
mızı çok daha ulu ve tertemiz
güzellikleriyle aynı geleceğin
güvenceleri kılarak etkin bir
Adam'm" ince, uzun ayaklan
üzerinde yaylanarak, Kocate-
pe'den AfyonOvasna doğru at-
lamak istemesini de yine aynı
tepede "ateşleryakarak" anaca-
&2-
2002, "yurtseveriik* yıh-
Orman Bakanhğı ve Orman
Mühendisleri Odasv 1993 ten
bu yana her yıl bir *dağımıa"
seçerek, ekolojisini, biyolojik
çeşitliliğini ve kültüre katkısını
etkinlik konusu yapıyorlar...
2001'de de Kapıdağ ve Kaz-
dağjan bu anlamh sahiplenme-
nin odağı ohnuşlardı...
2002'de ise öyle ulu ve gör-
kemli dağlar seçelim ki, Ulus-
lararası Dağlar Yılı'nı aynı za-
manda Nâzım'ın da elinden tu-
tarak ve O'nun şiirleriyle bir-
likte kutlayalım... Böylece Çev-
re Bakanhğı nın da yine 2002
eylem programına aldığı, "Dağ
AlanlanYönetnnilTusalEylenı
Planı"nı, Anadolu'ya yakışır
bir "yurtseveıiikyıh'' içinde ya-
şama geçirmeye başlayalım...
Nâzun Yıh ve Dağlar Yıh,
hepimize ve tüm insanlığa kut-
lu olsun...
Oekinci@cumhuriyetcom.tr.
KİM KtME DUM DUMA BEHİÇAK behicakin turk.net
HARBl SEMİH POROY semihporoye yahoo.com
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAH 2 Ocak
DrrBAfiNAfiD'iNKAlPNAKÜ
İLK BA$AR!LI KALP NAK.Lİ AME-
LİYATINI 1966'PE BUGUN GÛ-
NEYAPRtKALI POKTOR CHRtSTiAN
BAflNARDyAPMISTI 1367"û£ ,
YAPTIĞJ İLK PENEMB BASA
RIL1 OLAVIMK, HASTA 18
GÜM SOMKA ötMÛSTÜ.gU
KEZ HASTASl BİR Oi$ HE-
KİMİ OLAN BLAiBERG 'Pİ..
BEYİH KAKAMA$/NC*N
ÖLEN BİR MELEZ İ$ÇİMN
KALB' HAXt£PİL£>i OHA-
BLAIBERG BU KALPLB TAM
B A$AMCLY/n7W
&JCF BLAIBSRG'E BİR Si-
VAH/N KAL&İAJİ K4BLU.
İ İ İ SO-
OERLEftîN_
BEfJİ İLGİLEUUR-
MEZ'OEUİŞTİ...
FOTOCRAF YARIŞMASI
TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLARIKONFEDERASYONUILE FOTOĞRAF
SANATIKURUMU TARAFİNDAN, ESN.\F VE SANATKÂRIN SORUNLARINI, IÇtNDE
BULUNDUĞU DURUMU TOPLLMA YANSITMAK VE FOTOĞRAF
SANATÇILARININ ESNAF VE SANATKÂRKONISUNA DUYARLIKLARINI
GERÇEKLEŞTtRMEK AMACH1A AMATÖR YA DA PROFESYONEL TÜM
SANATÇILARA AÇIK BÎR FOTOĞRAF YARIŞMASI DÜZENLENMİŞTİR.
Sadece saydam dalında düzenlenen yanşmaja, yanşraacüar en çok 10 yapıtla katılabilecekler. Birin-
cinin l milyar,Uancinin750milvı
on,üçüncünün500mil>'on.övgüyedeğergörülenfotoğraflannıse lOO'er
milyon lira ile ödüllendirileceği yanşmaya son katılma tarihi 2 Mayıs 2002 olarak belirlenmiştir. Basıla-
cak bir kitapta değerlendirilecek. ödüllendinlen, övgüye değer görülen ve seçilen fotoğraflann daha ön-
ce yayımlanmamış ve ödül almamış olması gerekmektedir.
Yanşmanın Seçiciler Kurulu şu isimlerden oluşmaktadır
Ozan Sağdrç. Osman Aziz Yeşil, Çerkez Karadağ, Adnan PolaL Döne Otyam, Nart Bozkurt
Hasan Lysal.
Yanşraa koşullannı ıçeren başvnru formunun temin edileceği ve baş\iıru adresi:
TESK Fotoğraf Yanşması Sekreteriiği Tunus Caddesi No: 4 06680 Kızılay/Ankara.
Tel: 0 312 - 418 32 69. Faks: 0 312 425 75 26
KOCAELİ2.İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
ÖÎASIN KAPATILMASI
tLANI
DosyaNo: 1998/4285
Müflisin adı, soyadı, ikametgâhı:
Göktaş Proje Inş. ve Tic. Ltd. Şti. Denİ2-
ciler Cad. No: 147 Derince-lzmit
Yukanda adı ve adresi yazılı müflisin
masaya ait hiçbir malı bulunamadığından
IlK'nun 254. maddesi gereğince Kocaeli
Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin
30.10.2001 tarih ve 2001/893-1075 esas
ve karar sayılı ilamı ile iflasm kapahlma-
sına karar verildiği ilan olunur.
06.11.2001
Basın: 67252
BİÜR MÎSİNİZ SİZİN VERGlNtZl,
YAZARIN EMEĞİNIÇALANI?
ADI: KİTAP KORSANI!
Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri
Meslek Biriiği (BESAM)
GÖRÜŞ
GUNDUZ AKGUL
Emekli Cumhurivet Savcısı
Yılbaşı Kutlaması
Karşıtlarına...
Son günlerde televizyon programlarında ve basın-
da, yılbaşı kutlanmalı mı, kutlanmamalı mı tartışması
kamuoyunda ibretle izlenmektedir.
Son olarak sayın başbakan, kutlamaya karşı çıkan-
lan "Taleban zihniyeti" diye degerlendirince kıyamet
koptu.
Sanki laik Türkiye Cumhuriyeti'nin bir siyasal par-
tisi değilmiş gibi başbakanın açıklaması ve bu tür
açıklamalann karşısında yer almayı kendine görev bi-
len bir siyasal partimizin başkan yardımcısı apar to-
par bir basın toplantısı düzenleyerek "Sayın başba-
kan, farklı yaşam tercihi olan insanlann bütününü
dışlayıcı, onlan kûçük düşürücü biraçıklama yapmış-
tır. Bir ülkenin "Türkiye'nin Başbakanı'na yakışır bir
açıklama değildir. Kendisiniyadırgadık" (30.12.2001
Cumhuriyet) diye zehir zemberek bir açıklama yaptı.
Bu açıklamadan halkımızın büyük çoğunluğu rahat-
sız olduğu için sayın milletvekiline bazı sorularım ola-
caktır.
Sayın Milletvekilim;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın
1. Maddesi Türkiye Devleti bir Cumhuriyet'tir der.
2. Maddesi Cumhuriyet'in niteliklerini, toplumun
huzuaı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, in-
san haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine baglı,
başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demok-
ratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir, şeklinde sa-
yar.
- Milletin vekili olarak seçildikten sonra içtiğiniz an-
dı düzenleyen 81. maddesi demokratik ve laik cum-
huriyete, Atatürk ilke ve inkılaplanna bağlı kalacağı-
ma, anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük
Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant
içerim, şeklinde olup size bir yükümlülük getirmekte-
dir.
Sayın milletvekilı, kusura bakmayın, amacım size
anayasa dersi vermek değil, ancak laik Türkiye Cum-
huriyeti'nin bir bireyi hak ve sıfatıyla, orada bizi tem-
sil ederken milletvekilimiz olarak, Türkiye Cumhuriye-
ti Anayasası'nın size yüklediği yükümlülüklerinizi ye-
rine getirmenizı istemektir.
Aynca, her zaman söylendiği üzere bu ülke insan-
lannın yüzde 99'u Müslüman olduğu gibi, size oy ve-
renler dahil yüzde 95'in üzerindeki kesim laik bir cum-
huriyet yandaşıdır (taraftandır).
Şimdi soruyorum:
- Insanlan zorla laik yapamazsınız, ama laik bir cum-
huriyet olan devlet rejimimize saygı göstermelerini ve
bu rejimi Taleban rejimine çevirme haklannın olmadı-
ğını kabul ediyor musunuz?
- Laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir memuru
olan ve maaşını bu devletten alan bir müftünün dev-
let politikası ve rejimi ile çelişır şekilde "Yılbaşı kutla-
maları ve Milli Piyango bileti almak haramdır" şeklin-
de cemate çağdışı bir beyanda bulunmasını kabul
ediyor musunuz?
- Basından öğrendiğimiz kadan ile illegal örgütler-
le bağlantılı olduğu söylenen birinin Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'nın çıkardığı takvimde şehit olarak gösteril-
mesini kabul ediyor musunuz?
Eğer bunlan kabul ediyorsanız, milletvekilim olma-
nızı isteyen bir yurttaş olarak ben de sizi yadırgıyo-
rum. Eğer kabul etmiyorsanız, yüzde 95'i laik olan
anayasal inanç içindeki ülke insanını inciten ve sayın
Başbakan'ın zamanında ve çok doğru olan açıklama-
sını yadırgayan bu söylemlerinize gerek yok diye dü-
şünüyorum.
Laik bir ülkede, yılbaşı kutlamalannın ve milli piyan-
go bileti almanın gâvur işi olup haram olduğunu id-
dia etmek gülünçtür. Aynca bunu söylerken vatandaş
aç ve perişan dolaşırken eğlenceye para harcayan-
lar bu durumda olan vatandaşlara yardımda bulun-
sunlar gerekçesıne sığınmak daha da gülünçtür. Çün-
kü yardımsever olan insan birine yardım edecekse il-
la bir harcamasını kısıtlaması gerekmez. Bunu söyle-
yenlerin niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir.
Bunu söyleyenlere ve savunanlara da bir sözüm ola-
caktır. Kırtsal dinimize göre farz olan hac görevinin bir
kez yerine getirilmesi gerekirken defalarca bu görevi
yapanlar, acaba aşsız ve işsiz olan vatandaşlara hiç
yardım etmeyi düşündüler mi? Siz ve partiniz böyle
bir kampanyanın öncülüğünü yapar mısınız?
Bu Cumhuriyet kolay kurulmadı, bu uğurda kanla-
nnı dökmüş aziz şehitlerimizin ve Ulu Önder Musta-
fa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya kimsenin
hakkı yoktur ve olamaz da. Bu duygularia tüm yurt-
taşlann ve ınsanhk âleminin bırleşme ve dayanışma
aracı olan yeni yıllarını kutlar, ülkem yönetimi için ay-
dınlık yolda başanlar dilerim.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA:
1/NamıkKe-
mal ın meza-
nnın bulun-
duğu, Geli-
bolu ilçesine
bağlı belde.
2/ Faız... Bir
elektrik dev-
resüıdeki akı-
mı, başka bir
devreden ge-
çenaknndaki
değişiklikler aracılı-
ğıyla denetleyen ay-
gıt. 3/ Köroğlu'nun
gerçek adı. 4/
"Memduh —": Si-
nema yönetmeni-
miz... El sıkışma. 5/
Ilişkin,değgin...Bir 6
meyve. 6/ Aralann-
da ortak özellikler
ö
bulunan varlıklar 9
topluluğu... Metrenin kabul tarihi olan 1 Nisan
1931 'e kadar yurdumuzda da kullanıhnış, 283
cm. tutanndaki uzunluk ölçüsü. II Insanın var
olabilmesi için doğayı değiştirmesi ve doğayı de-
ğiştirirken kendini de değiştirmesi süreci... En kı-
sa zaman süresi. 8/ Kötü, fena... "Tût-i mucize-
gûyem ne desem — değil" (Nefi). 9/Hastalık de-
recesinde yalan söyleme eğilimı.
YUKARIDAN AŞAĞrYA:
1/ Ham ipekten dokunmuş ince bez. 11 Mevki,
makam... Adı kavmi hükümdan Şeddad tarafin-
dan cennete benzetilerek yaptınlan efsanevi bah-
çe. 3/ Kokmuş hayvan ölüsü... Kansızlık. 4/ Süs
taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars.
5/ Kısa yazı... Uluslararası Çalışma Örgütü'nün
simgesi. 6/ Asya'da bir ülke... Müslümanhkta
mezhep kuran kimse. 7/Pokerde, yapılan artırma
teklifini kabul edip etmeyeceğine karar vermek
için süre isteme... Bir nota. 8/ Lityum elementi-
nin simgesi... Altından sopa gösterilir. 9/Bir cet-
vel türü... Geminin baştan ikinci direği.