21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 OCAK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Çin ve Vjetnam'da büyüme rekoru • PEKİN-HANOİ (AA)-ABD, Avrupa, Japonya Latin Amerika ve Asya-Pasifik'teki birçok ülke, küresel ekonomiye paralel durgunluktan zarar görürken Çin ve Vietnam ekonomileri geçen yıl yüzde 6-7'nin üzerinde büyüme kaydetti. Üıracattaki zayıf artışa rağmen, iç talepteki canlılıkla Çin ekonomisi yüzde 7.3 büyürken Vietnam ekonomisinin2001 için yüzde 7.5 civannda tahmin edilen büyüme hızı yüzde 6.8 olarak gerçekleşti. Niyet mektubu gîdîyor • ANKARA (AA) - Niyet mektubunun, Devlet Bakam Kemal Derviş ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti tarafından, 2002 Ocak ayı başlannda imzalanarak IMF yönetimine iletileceği bildirildi. Derviş'in makamından yapılan açıklamada, IMF lcra Direktörleri Kurulu'nun 2002 Ocak ayının ikinci yansında yapacağı toplantıda, konuyu ele almasının beklendiği vurgulandı. Körlez zarartanı • CENEVRE (AA) - Körfez Savaşı'ndan kaynaklanan zararlan için, Türkiye'nin tazminat alma şansı hâlâ devam ediyor. 100 ülkeden 2.6 milyon adet tazminat talebi alan ve toplam 300 milyar dolar ödemesi istenen Birleşmiş Milletler Tazminat Komisyonu (BMTK), Türkiye'nin devlet zararlan için Fl kategorisinde talep ettiği 3 milyar 392 milyon 11 bin 930 dolar için, 132 bin 224 dolar ödeyeceğini açıklamasına karşm, gelecek oturumlarda da Türkiye'den yapılan başvurulan incelemeye devam edecek. Akademisyenler iyimser • İSTANBUL (AA) - Türkiye'nin, cumhuriyet döneminin en büyük küçülmelerinden birini yaşadığı 2001 yıluu geride bırakırken akademisyenler, yeni yıl için iyimser görüş bildirdiler. Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Irak sorunu çıkmaz ise yılm 2. çeyreğinde ekonomik büyümenin başlayacağuıı ve 2002 yılı büyüme oranının yüzde 4 dolayında gerçekleşebileceğini söyledi. Prof. Dr. Refik Erzanda2001 yılı Şubat krizinden sonra geciken, yapılması gereken ama yapılmayan reformlann önemli bir kısmının gerçekleştirildiğini söyledi. Sigortacılığın karnesi • ANKARA (AA) - Sigorta şirketleri yılın ilk yansında, hayat dalı dahil topladıklan her 100 liralık primin 61.2 lirasını tazminat olarak geri verdi. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği verilerine göre, sigorta şirketleri bu yılm ilk yansında 1 katrilyon 167trilyonlira tutannda prim topladı. Bunakarşılık714 trilyon 480 milyar liralık tazminat ödeyen şirketler topladıklan primlerin yüzde 61.2'sini geri ödemiş oldu. Sonuçlanması beklenen zorunlu tasarruf ve iş güvencesi gibi konular çalışanlar ile hükümeti karşı karşıya getirecek Çalışanlar hükümeti terletecek Memurlara da toplusözleşme 2001 Haziran ayında ka- bul edilen 4688 sayılı Ka- mu Görevlileri Sendikalan Kanunu'nun pek çok uygu- laması 2002 'de başlayacak. Memur sendikalan taraiin- dan yetersiz ve uluslararası normlann gerisinde bir dü- zenleme olarak eleştirilen 4688 sayılı yasa işçilere ta- nınan türden bir toplusöz- leşme düzenini öngörmü- yor. Yasada "toplu görüş- me" mekanizmasına yer veriliyor. Grev hakkı ise ya- sada yok. Uyuşmazlık du- rumunda konu,Yüksek Ha- kem Kurulu Başkanı'nın başkanügında; üniversitele- rarası kurul tarafından, fa- kültelerin çahşma ekonomi- si, iş hukuku, idare hukuku ve kamu maliyesi bilim dal- lanndan seçilecek birer üye olmak üzere dört öğretim üyesinden oluşan uzlaştır- ma kuruluna gidiyor. 2002'de özel sektör top- lu iş sözleşmeleri: 2002 yı- lındatekstil, lastik, çimento, seramik, metal ve gıda gibi sektörlerde büyük ölçekli özel sektör sözleşmeleri ba- ğıtlanacak. Yaşanan ekono- mik krizin getirdiği yoksul- laşma ve hükümetin IM- F'ye sunduğu 26 Haziran 2001 tarihli niyet mektu- bunda öngördügü reel üc- retleri düşürmeyi hedefle- yen "gelirler politikası il- keleri" nedeniyle bu toplu- sözleşmelerin zorlu geçme- si bekleniyor. OLCAY BÜYÜKTAŞ Bir yandan 2001 'den sarkan so- runlar bir yandan 2002 'de yeni baş- layacak uygulamalar ve devam e- den ekonomik kriz, 2002'nin çah- şanlariçin yoğun ve çetin biryıl ola- rak geçeceğini gösteriyor. 2002'de çalışma yaşamının gündeminde ilk sıralarda yer alacak konulan şöyle sıralamak mümkün; İşsizu'k/küçülme: Küçülmenin etkisinin 2002'de de devam etmesi bekleniyor. Krizin çalışanlar açısın- dan en önemli sonucu olan işsizlik, 2002'de çalışanlann gündeminde birinci sırada olacak. Öte yandan yurtdışına sermaye göçü işsizliği körükleyen bir başka faktör olarak göze çarpıyor. tşsizlik sigortası: İşsizlik sigor- tasından işsizlere ödenek verilmesi- ne Mart 2002'de başlanacak. Ancak işsizlik sigortasından yararlanma koşullannın ağırlığı nedeniyle 2001 kriz döneminde işsiz kalanlar bu ödenekten yararlanamayacaklar. tş- sizlik sigortasından yararlanabil- mek için işten çıkanlmadan önceki son üç yıl içinde en az 600 gün ve son 120 gün içinde ise kesintisiz prim ödemiş olmak gerekiyor. tş güvencesi: 1991'den bu yana gündeme gelen ancak sürekli erte- len iş güvencesi ile ilgili düzenle- menin bu yıl içinde, mart ayı sonu- na kadar sonuçlandınlması bekle- niyor. Türkiye'nin 1994'te onayla- dığı ve 1996'da yürürlüğe giren nndan oluşan bir komisyonca ha- zırlanan ve Çalışma Bakanlığı'nca Başbakanlık'a sunulan yasa tasan- sı 1.5 yıldır Başbakanlık'ta bekleti- liyor. Zorunlu tasarruflar/nemalar: 2002'de çalışanlann gündemindeki bir diğer sorun "nema ödemeleri" ya da "zorunlu tasarruflar" ola- cak. Fonda biriken para 7.5 katril- yon civannda. Sendikalar fonda bi- • Bir yandan kamuda, şubatta ödenmesi gereken farklann erteleneceği söylentileri, bir yandan 6 milyar dolara yaklaşan zorunlu tasarruflann ödenmeyeceği kamsının yaygınlaşması, bu yılın çahşanlann daha fazla hak arayacaklan bir yıl olacağını gösteriyor. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 158 sayılı iş güvencesine iliş- kin sözleşmesinin gereği olan bu yasa aynı zamanda hükümet tara- findan Avrupa Birliği 'ne sunulan Ulusal Program'm kısa vadeli he- defleri arasında da yer almıştı. Ba- kanlık ile işçi ve işveren konfederas- yonlannca önerilen bilim adamla- riken ana para ve nemanın defaten (bir defada) ve nakit olarak çalışan- lara ödenmesini ve fonun tasfiyesi- ni istiyorlar. Ancak şu anda fonda para bulunmuyor. Sendikalar fonun devletin iç borçlanmalaruıda ucuz kredi olarak kullanıldığını ve çar- çur edildiğini belirtiyor. Hükümet ise nakit ödeme yerine özelleştirile- cek devlet kuruluşlanndan hisse se- nedi ya da kamu arazisi gibi seçe- nekler üzerinde duruyor. Emeklilik: Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 4447 sayılı yasanın emeklilik geçiş sürecine ilişkin hükümleri, iptal karannm Resmi Gazete'de yayımlandığı 23 Kasun 2001'den 6 ay sonra 23 Ma- yıs 2002'de yürürlükten kalkacak. Hükümetin geçiş hükümlerini yeni- den düzenlemesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi bu geçiş sü- recini "makul, adil ve ölçülü" ol- madığı için iptal etti. Anayasa Mah- kemesi yeni yasal düzenleme için hükümete 6 aylık süre tamdı. Bu sü- re 23 Mayıs 2002'de doluyor. Kamu sözleşmeleri farklan/ik- ramiyeler/resen emeklilik: Mayıs 2001'de bağıtlanan kamu toplu iş sözleşmelerinin farklannın Türk-Iş ve hükümet arasında imzalanan pro- tokole göre Şubat 2002'de ödenme- si gerekiyor. Ancak zaman zaman fark ödemelerinin erteleneceğine dair çıkan söylenti ve haberler işçi- leri tedirgin etti. TTK'de üretimsizlik zararı Türkiye Taşkötnürü Kurumu (TTK) maden ocaklaruun 1992-2001 itibarıyla 10 yülık zaran, 4 milyar 10 milyon 400 bin dolar oldu. TTK'nin istatistiklerine göre, kuru- mun son 10 yılda en fazla zarar ettiği yıl 670 milyon 500 bin dolar ile 1993, en az zarar ettiği yıl ise 144 milyon 400 bin dolar ile 1998 oldu. TTK Genel Müdürü Ömer Yenel, yaptığı açıklamada, kurumun 2002 yılı zararını 150 mil- yon doların altına düşürmeye çahştıklannı bildirdi. Taş- kömürfi Kurumu'nda toplam 18 bin 145 işçinin çaüştığı- nı anlatan Yenel, finansman giderlerinin kurumun üze- rinden kalkması gerektiğini söyledi. Genel Maden tşçile- ri Sendikası (GMİS) Başkanı Çetin Altun da kurumun zarannın doğrudan üretim eksikliğinden kaynaklandığı- nı, bu nedenle maden ocaklanna ilk etapta 5 bin işçi alın- ması gerektiğini söyledi. (Fotoğraf: AA) BU YIL SEKTÖRDE DARALMA BEKLENÎYOR Otomotiv hazırı yediİSTANBUL (AA) - Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali thsan tlkbahar, otomotivde rekorlar yılı olan 2000 yılında kazanılan paralarm, geçen yıl fazlasıyla kaybedildiğini bildirdi. Ilkbahar yaptığı değerlendirmede, sektörün 2001 'i büyük sıkıntı içinde geçirdiğini, vergi indirimleriyle yılın son aylannda ise bir canlanma yaşandığını söyledi. Sektörün kriz döneminde ihracatı ön bine yaklaşabiür. Böylece ihracatınuz yılhk 300 bin adetlik tempoya ulaşacak" dedi. Yerli malı kullanın çağrısı îç pazardaki otomobil satışlan için karamsar bir tablo çizen Ali Üısan Ilkbahar, "2002 yılı toplam motorlu araç satışının 190 bine ulaşabileceğini tahmin ediyorum. Ancak, 2001 satışlan seviyesinde gerçekleşirse iyi olur. Daha Bir önceki yıl kazanılan kârlann geçen yıl kaybedildiğini söyleyen Ali îhsan Ilkbahar, fiyatlann yüksekliği nedeniyle bu yıl büyük bir daralma yaşanacağını savundu. plana çıkardığını ve uzunyıllar süren çahşmalann ödülünü almaya başladığını belirten Ilkbahar, "Pazar yüzde 70'ler seviyesinde gerilerken, ihracatın artması nedeniyle üretim yüzde 30 gerileme yaşadı. Sektörü ihracat kurtardı. Sektörün belkemiği olan yan sanayi de ihracat sayesinde ayakta kaldı" diye konuştu. thracat artacak Ilkbahar, 2002'de Tofaş ve OYAK- Renault nun yanı sıra Ford Otosan'ın ve Toyota'nın da ihracata ağırhğını koymaya başlayacağmı vurgulayarak "thracat yılın son aylannda aylık 25 altında olması ihtimali de var" dedi. Tüketicilere 'yerli malı kullanma' çağnsında da bulunan Ilkbahar, "Sorunlanmız, sadece IMF'nin yardımı Ue aşüamaz. Kendi kaynağımızı varatmak zorundayız. Bu da yerli üretimin ve tüketimin arttınlması ile sağlanır" dedi. 2000 yılında ithalat artışı yaşanırken "Bunun sıkıntısını çocuklarımız, torunlarımız çekecek" dediğini hatırlatan llkbahar, "3-5 güniük iyileşme Ue bu sektörler ve ekonomi düzelmez. Tüketici, aldjğı her yerli ürünün faydasını yine kendisinin göreceğini bilmeli" diye konuştu. EKONOMtK DURGUNLUK OPEC'l VURDU Petrolfiyadarıdüştü LONDRA (AA) - Dünya ekonomisindeki durgunluk, petrol fiyatlanndaki düşüşleri önlemek için üretimi sürekli kısan Petrol îhraç Eden ÜlkelerTeşkilatı'nuı (OPEC) çabalanna ket vurdu. Global ekonomideki durgunluk nedeniyle toplam petrol arzının kısılmasına rağmen uluslararası borsalarda hampetrol fiyatlan 2001 yılında yaklaşık yüzde 20 düştü. Londra petrol piyasası çevrelerine göre, küresel ekonomide son 10 yılın en kötü durgunluk ortamında OPEÇ'in fiyatlan canlılık dönemindeki düzeyine yükselebilmesi için alabildiğine mücadele etmesi gerekecek. Reuters'in verilerine göre, Avrupa borsalannda Brent hampetrolünün varil fiyatı 2001 yıluıı 2000 yıluıdaki düzeyinin yüzde 16 altında 19 dolar 90 sentten kapattı. Brent petrolünün vadeli satış fiyatı ise 2001 yılında 2000'deki düzeyinin yüzde 13 altında 24 dolar 87 sentte seyretti. Dünya petrol ihracatının üçte ikisini kontrol eden OPEG, eylül aymda ABD'deki terörist saldınlann global ekonomiyi durgunluğa itmesi, talep ve fiyat düşüşleri karşısında petrol fıyatlan üzerindeki kontrolünü kaybetti. OPEÇ ile Rusya ve diğerleri gibi OPEÇ dışındaki petrol üreticisi ülkeler arasında pazar payı çekişmesi yaşanması halinde, fiyatlar üzerinde baskı daha da artıp fiyatlar iyice düşebilecek. • Geçen yıl ekonomik durgunluk nedeniyle petrol fiyat- lan yüzde 20 düştü. Bu yıl OPEC ve öteki petrol üreticisi ülkeler arasmda pazar payı çekişmesinin gün- deme gelmesi fiyat- lann daha da düşebileceği olasılığını doğurdu. OPEC Başkanı Şekip Halil, Brent petrolünün varil fiyatımn 2002 yılında 20-22 dolar civannda görmekten memnun kalacağını bildirdi ki bu düzey OPEC petrolü referans sepeti fiyatı ortalamasında 18-20 dolara denk geliyor. OPEC'in daha önceki fiyat hedefi ise 22-28 dolardı. 18 dolarla yetinüecek OPEC Genel Sekreteri Ali Rodriguez de "NormaJ zamanlarda varil başına 22-28 dolarlık fiyatı hedefliyoruz, ancak bilhassa 11 Eylül sonrasında global ekonomideki yavaşlamayı ve bunun talebe etkisini dikkate almauyız" dedi. OPEC, kartel dışındaki üretici ülkelerle ittifak halinde, güniük toplam hampetrol üretimini 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren 2 milyon varil kısmayı kararlaştırdı. Ancak analistler, bu anlaşmaya pek uyuhnayacağım, üretim kotası ihlallerinin yaşanacağını, dolayısıyla da petrol fiyatlannın yeni yılın başlannda düşebıleceğini tahmin ediyor. Uzmanlara göre, 1998 ve 1999'da Rusya OPEC'le vardığı anlaşmaya rağmen petrol ihracatında tek varillik dahi kısıtlamaya gitmedi ve yeni yıl da da bunu tekrarlayabilir. Bu durumda, OPEC petrolünün sepet fiyatında 22 ila 28 dolarlık fiyat bandı aralığı yerine 18 dolarla yetinilmek zorunda kalınacak. LGÎ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEMYÜZAK ozlemyu(g yahoo.com Umutsuz Olma Luksumuz YokSeni diğerlerinden farksız yapmaya Bütûn gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, Kendin olarak kalabilmek, Dünyanın en zor savaşını vermek de- mektir. Bu savaş bir başladı mı, Artık hiç bitmez!.. e.e. cummings Zorlu geçen bir yılın ardından yeni bir seneye umutla başlayabilmek de güç. Ama imkânsız değil. Bu yüzden 2002'nin ilk yazısına cummings'in bu sözleri ile başlamak istedik. Internet ve bilgi teknolojilerinin de katkısı ile ışık hı- zında yol alan küresel düzenin doğrula- rının ve yanlışlarının biraz daha yüksek sesle sorgulanacağı bir yılın en başın- dayız. 25 Aralık tarihli Le Monde gazetesi, SSCB'nin çöküşünün 10. yılında ünlü sosyolog Edgar Morin ile yaptığı söy- leşide, Fransız bilim adamı şu görüşleri dile getirmişti: "Bugün insanlann çoğu, büyük davalann, uğruna savaş verilecek büyük nedenlerin olmadığına inanıyor. Bu yanlış. Bugün, çok daha büyük da- valann dönemi: Yeryüzünü medenileş- tirmenin dönemi. Ancak bu ütopyaya bir şekil vermek zor. Gerek Seattleda gerekse Porto Allegre'de yaşananlar küresel meydan okumaya karşı küresel bir yanıt verilmesinin gerekliliğinin anla- şıldığını gösterdi. Buraya kadar iyi. Zor olan insanlan bir araya getirmek, temel çıkarlan ve ihtiyaçlan farklı olan Avrupa- lının Afrikalının aynı amaç uğrunda bir- leşmesini sağlayabilmek." Morin'in bu sözlerinden yola çıkarak geride bıraktığımız 2001 'de ne tür küre- sel eylemler, kampanyalar gerçekleş- miş olduğuna bir göz atalım dedik. Böylece, ulusal, ya da yöresel direniş eylemleri, protesto gösterileri ve toplu grevler dışında, uluslararası ve küresel bir çerçeveyi temel olarak aldık. Dünya Bankası ve IMF karşıtı gösteriler artık geleneksel bir hale gelirken, Dünya Ti- caret örgütü bünyesinde yaşama geçi- rilmeyi çalışılan yeni ticaret kurallanna karşı direnişler 2001'de (Yoğun güven- lik önlemleri içinde sineğin bile uçması- na izin verilmeyen Katar toplantılan dı- şında) belli bir boyuta ulaştı. Hızh ileti- şim teknikleri küresel sistemi sorgula- yanların da işine yaradı denilebilir. w w w . l e a r n i n g . c h a n n e l . o r g , www.oneworld.org, www.corp- watch.org gibi internet siteleri dünya- nın dört bir yanında örgütlenerek kadın haklarından tutun, iklim değişikliği, AIDS'e karşı mücadele, biyo-güvenlik ve daha birçok konuda güçlü bir muha- lefet oluşturma sürecine girdiler. Bilgi toplumunun önündeki en büyük engel olarak görülen "dijital uçuruma son" ya da "herkes için eğitim" kampanyaları Afrika'da, Asya'da, Latin Amerika'da somut ilerlemeler kaydedilmeye baş- landı. özellikle gelişmekte olan ülkeleri bir anda derin ekonomik krizlerin içine sürükleyen küresel sermaye hareketle- rinin dizginlenmesini sağlayacak, Tobin Vergisi konusunda başlatılan geniş çaplı kampanyadan olumlu sonuçlar alınmaya başlandı. Küresel sermayenin dolaşımından binde 1.5 oranında vergi alınmasının ve toplanan paralar ile dün- yadaki eşitsizliklerin azaltılmasının he- deflendiği sistem önce Kanada ardın- dan Fransa parlamentolarında günde- me getirildi. Tobin Vergisi'nin benimse- tilmesi için hükümetler arası sürecin başlatılması kararlaştınldı. Belki 12 ayın sonunda geriye dönüp bakıldığında fazla bir yolun kat edilme- miş olduğu görülür. Ama küresel ey- lemler sürecinin içinde olunduğu da ar- tık tartışılmaz bir gerçek. 11 Eylül'de New York'ta ikiz kulelerin bombalan- ması ile pekişen süreç, umut ile umut- suzluğun kesiştiği kısa çizgide insanla- nn "suç odaklan" tarafından nasıl geri- ye dönmesi mümkün olmayacak şekil- de yönlendırildiğini de bir kez daha ka- nıtladı. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince 2001 'in son günlerinde "Türki- ye'nin umutsuz olmak gibi bir lüksü yok" diye konuşmuştu. Yüzbinlerce işsize, hâlâ çadırlarda yaşam savaşı veren depremzedelere, yoksulluk sınırı 900 milyon liranın üze- rindeyken 163 milyon lira olarak belirle- nen asgari ücrete, her ay zam gören "yaşamsal" faturalara, yitip giden de- ğerlere, allanıp pullanarak yükselen de- ğerler gibi sunulan içi boş vaatlere kar- şm yine de Türkiye'nin umutsuz olma gibi bir lüksü yok. cummings'in dediği gibi "Vargücüyle seni diğerlerinden farksız kılmaya çalışan bir dünyada ken- din olarak kalabilmek dünyanın en zor savaşını vermek demektir." A-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle