Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYTA CUMHURİYET 15OCAK2002SAJJ
D U N Y 4 VE T U R K I Y E dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Rus Genelkurmay Başkanı Ankara'da
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hüseyin KıvnkoğJu'nun Ankara'da
önemli bir konuğu var. Rus Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Anatoliy
Kvashnin Türk Silahlı Kuvvetleri'nde
incelemeler yapıyor.
Konuk Başkan, emekli Genelkur-
may Başkanı Orgenera) Ismail Kara-
dayı'nın Moskova ziyaretıne karşılık
veriyor. Iki komşu ülke arasında ilk
ziyareti başiatan Karadayı'nın Mosko-
va gezisi Güney Kıbrıs'a yerleştirile-
cek Rus "S-300 füzeleri" bunalımına
rastlamıştj. Orgeneral Kvashnin'in An-
karaziyaretinde, "Askeri alanda işbirliği
ve askeri personel işbirliği anlaşması"
imzalandı. Bir Türk-Rus askeri işbir-
liği çerçeve anlaşmasının imzalan-
ması söz konusu. Anlaşmanın ilginç
yanlarından biri, Türk subaylarının
Rus savaş okullannda okumalannı,
Rus subaylannın da Türkiye'de eği-
tim görmelerini öngörüyor. Bundan
on-on beş yıl önce böyle bir işbirliği-
nin olacağı kimin aklına gelirdi! Eği-
tim alanında yapılacak çeşitli işbirliği
programlan, taraflar arasında zaman-
la belirlenecek. Çerçeve anlaşmasın-
da yer alan bir başka konu ise Kara-
denız'de güvenliğin sağlanması ama-
cıyla yapılacak işbirliğini öngörüyor.
Ister askeri, ister sivil olsun Karade-
niz'de deniz taşımacılığının güvenli-
ğinin sağlanması, kazaiarda ortak kur-
tarma çalışmalannın yapılması amaç-
lanıyor. Doğu Akdeniz'de, Türkiye-ls-
rail-ABD arasında yapılan ortak kur-
tarmatatbikatlannın benzerlerini bun-
dan böyle Ankara-Moskova birlikte
Karadeniz'deyapacak. Karadeniz'de
yanlışlıkla bir Ukrayna füzesinin bir
Rusyolcu uçağını düşürmesi olayının
benzerinin birdaha yaşanmaması için
karşılıklı iletişim ağının gelıştirilmesi de
işbirliği hedeflerinden biri.
Iki ülke silahlı kuvvetlerinin yapaca-
ğı askeri tatbikatlara Avrupa Güven-
lik ve Işbiriiğı Anlaşması çerçevesin-
de öngörülen "gözlemo" bulundur-
ma uygulamasının kapsamının ge-
nişletilmesi de çerçeve anlaşmasın-
da zamanla doldurulacak bir başka
hedef.Yann Türkiye'den aynlacak olan
Rus Genelkurmay Başkanı, Türk as-
keri birfik ve üslerini de ziyaret ediyor.
Rusya'da savunma bakanının att/n-
da bir görev olan genelkurmay baş-
kanlığı, Orgeneral Karadayı'nın Mos-
kova ziyaretinde bir sorun olmuştu.
Dönemin Başkanı Boris Yeltsin, Türk
Genelkurmay Başkanı'nı kabul etme-
mişti. Oysa, Türkiye devlet protoko-
lünde Genelkurmay başkanı, başba-
kandan sonra ve bakanlardan önce
geliyor.
Iki ülke arasında silah alımı gün-
demde. Ancak bu konu çerçeve an-
laşmasının dışında kalıyor.
Afganistan'a Türk tankep uçağı
Kafkaslar'dan Balkanlar'a, So-
mali'den Ortadoğu'ya çeşitli yöre-
lerde Türk askeri birlikJeri ya da göz-
_ lemcileri görev yaptılar ve yapıyor-
. lar. Bunlara bir yenisi daha ekleni-
yor. 261 Türk askerinden oluşan ta-
~~"t>urnitefiğindeki birfiğin öncüleri ya-
nn Afganistan'a gidiyor. Belirlen-
miş, ancak adı açıklanmayan bir
kurmay albay komutasında görev
yapacak biriik, Afganistan koşulla-
n için Ankara'da özel eğitimden
geçti. Biriik kendi silahlannı gölürö-
yor. Görev alanı, Kâbil ve çevresin-
de güvenliği sağlamak olarak plan-
landı. Malezya çeki/ince, bir Ingiliz
subayının komutasındaki uluslara-
rası birlikte tek Müslüman asker
olarak Türk birliği kaldı. Ingiliz su-
bayından sonra uluslararası birliğin
Türk komutasına geçip geçmeye-
cegi, geçecekse ne zaman olaca-
ğı konusu ise henüz saptanmadı.
Konya'da NATO çerçevesinde
konuşlanan 7Amerikan erken uya-
n uçağıAVVACS'lardan birkaçınınAf-
ganistan'da hizmet vermesi de ön-
görülüyor. Türk Hava Kuvvetieri'nin
elinde bulunan ve havada savaş
uçaklanna akaryakıt ikmali yapan bir
Türk tanker uçağının da Afganis-
tan'a gitmesi söz konusu. Bu konu-
da görüşmeler sürüyor. Sonuç, Flo-
rida'da harekâtın eşgüdümünü sağ-
layan karargâhtan gelecek karar-
dan sonra belli olacak.
Bu arada, Türk askerlerinin Af-
ganistan'da görev yapması ile ilgi-
li çeşitli harcamalan karşılamak üze-
re Pentagon'dan Türkiye'ye 20 mil-
yon dolarödenek sağlandı. 261 ki-
şilik askeri birfikte Milli Savunma
Bakanlığı Foto-Film Merkezi'nin film
ve fotoğraf ekibi de bulunuyor.
Hindistan'ın terörde Yunan benzetmesî
Hindistan_Dışişleri Bakan
Yardımcısı Ömer Abdullah
geçen hafta Ankara'da Türk
meslektaşları ile görüştü,
bölgedeki Hint büyükelçile-
ri ile Güney Asya'daki geliş-
meleri değerlendiren birtop-
lantıdayaptı.
"Müslüman" kökenli bir
Hint siyasa adamı olan Ab-
dullah, Türk hükümetine bir
de "terör dosyası" verdi.
Dosyada, aralarında Bom-
bay'daki bombalama, Hint uçağı-
nın Afganistan'a kaçınlması gibi olay-
lara karışan Hint teröristler ile bazj
Sikh militanlannın adlannın bulundu-
ğu 20 kişilik terörist listesi de bulu-
nuyor. Aynı listenin VVashington'a
Ömer Abdullah
da iletıldiği açıklandı.
Pakistan ile Hındistan
arasında gerilimin tırman-
dığı bir ortamda Başba-
kan Bülent Ecevit'in Hint
eğilimli tutumundan yarar-
lanarak Ankara'da destek
araması dikkati çekti. Hint
Bakan Yardımcısı, Ankara
görüşmelerinde, Pakis-
tan'ın Hintteröristlerini ko-
ruduğu ve kullandığını di-
le getirdi. Hint Büyükelçi-
liği'nin Ankara'da verdiği bir resmi
kabulde bir Hint diplomatı "Tıpkı
Yunanistan'ın Türkterüristlerinibes-
lemesine ve desteklemesine ben-
zer bir durum Pakistan için de ge-
çertidir" benzetmesini yaptı.
Yolunmuş tavuğun davası
"El Cihat-Ciyad-Ajyad" olarak
değişik adlarda basına yansıyan
Mekke'deki Osmanlı kalesini Suudi-
lerin yıkması, atı alanın Üsküdar'a
geçtikten sonra kıyamet kopması-
na neden oldu.
Kimilen Dışişleri ve Kültür bakan-
hklannı "ihmal" ile suçladılar. Kimi-
leri UNESCO'nun ve Dünya Mira-
sı Vakfı'nın devreye girmemesin-
den yakındılar ya da bu örgütlerin
harekete geçirilmemesini eleştirdi-
ler. Oysa Dışişleri Bakanlığı bir yıl-
dır yıkımı önlemek için çaba gos-
AYRINTI
UYCARLIKTIR
Kış, kışlığını yaptı. Iki haftadır
kentlerden kar kalkmadı. Insan-
lar, bulundukları kentlerde "ka-
n temizlemediler, yollara bakım
yapmadılar" diye belediyelere
küfrediyorlar. Gerçekten beledi-
yeler sınıfta kaldılar. Ancak bu
küfürbazların bir birey olarak şu
sorulan da kendilerine sorma-
lan gerekmez mi? "Kagmız ken-
di binalanmızın önünü, kaldı-
nmlan temizledik?"
Sürekli "Zorunlu olmadıkça
özel arabalannızı trafiğe çıkar-
mayın" uyansı karşısında "Bu
uyanyı neden dinlemedim" so-
rusunu kendilerine acaba sordu-
lar mı? Ya da "Kaçımız araba-
sının tekeheklerine zincirya da
kar lastiği taktı?" Kar yağdık-
tan, don tuttuktan, kazalarolduk-
tan sonraki hafta içinde 15 bin
zincirsatılarak rekorkınlmış. Pe-
ki, bu 15 bin kişinin kar yağma-
dan önce aklı neredeydi? Zincir
bulundurmak, takmak bir zo-
runluluk değil mrydi?
termiş vedönekSuudilerden olum-
lu yanıt bile almtşt. Her şeyolup bit-
tikten sonra şimdi bazılan, Suudi-
leri protesto için haccagidilmeme-
sini öneriyor. Kimileri de "din-ulus"
aynmından hareketle "Hac başka,
Osmanlı başka" diyor. Bazılan bu
ayrım konusunda "Hacca gidilsin,
ama umreye gidilmesin" diye aklı
sıra "incelikli" bir siyasa öneriyor-
lar. Bu olaydan sonraABD'deki Er-
meni ve Yunan odakları da sahne-
yeçıkmaktagecikmedi. "Oh olsun,
bizim kutsalyapılanyıkarmısınız?"
diye geleneksel Türkiye karşrtı söy-
lemleri ile yaygara kopanyortar. Ba-
zılan da "Kendi tanhsel, kültûrel, din-
sel mirasımızt koruyabiliyor muyuz
ki Suudilere lafetme hakkmı ken-
dimizdebuluyoruzl'öiye "aydınlık-
lannı" sergiliyoriar! Suudi Arabtstan
ise hâlâ 19. yüzyıl mantık ve inan-
cı ile "Bu benim iç sorunum, kim-
se egemenlik hakkıma kanşamaz"
diye tırtturtjp daha önce Türk hü-
kümetine verdiği güvenceyi gör-
mezden geliyor.
Biz Türkler çok garip bir ulusuz.
Herşey olup bittikten sonra uyanır,
ondan sonra kıyameti koparırız.
Türkçede argo bir söyleyiş vardın
"Yolunmuş tavuğun davası olmaz!"
diye. Bağışlayın, ama 17 Nisan 2001
SaJı günü bu köşedeTürk kamuoyu-
na tavuğun yo/unacağını ilk kez du-
yurduğumuzda Hürriyetgazetesin-
de Doğan Hızlan'dan başka hiç
kimse kılını kıpırdatmadı. Bugün iş
işten geçtikten sonra öneri yapan
siyasa adamlan, medya, sanatçılar,
mimariar 17 Nisan'dan sonra nere-
deydiler? Suudiler göz göre göre,
tavuğu bağırta bağırtayoldularmı,
yolmadılar mı? Ama bizim deve-
kuşJannın gözteri toprağa gömüidü-
ğü için bu tecavüzü göremediler.
Elmek: oacar@superonline.com Fax: 0312. 442 79 90
Akdeniz'in hızeydoğusunda,
stratejiköneme sahip Kıbrıs
adası son SOyılda toplumlararası çattşmalara, katliamlara
ve acımasız saldırüara sahne oldu. Süregelen bunalım ve
anlaşmazlıklaryüzünden Kıbrıs sorunu Birleşmiş
Milletler'in (BM) gündeminden düsmeyen bir sorun olarak
tüm dünyayı rahatsız etti... ŞimdiKKTC Cumhurbaşkanı
RaufDenktaş 'la, GKRYlideri Glafkos KJerides arasında
yeni birmüzakeresüreci başhyor... Üstelikbukez "sonuç
almak için " bir araya geliyorlarl.. Kıbrıs 'ta
İNCİLİZ BELCELERİNDEN KIBRISTA TERÖR gerçekleştirilecek barışın
kahcı olabilmesi vegeçmişte
yaşananların tekrarlanmaması için, terörün tamamen
kurutulması kaçınılmazdır... Bu bakımdan, Kıbrıs'ta
terörün başlangıç noktasından itibaren gerçekleştirilen
eylemleri ve Ortodoks Kilisesi 'nin çevirdiği entrikaları,
îngiliz GizliBelgeleri 'ne ve EOKA terör örgütünün lideri
Grivas 'ın not defterine dayanarakgözler önüneseriyoruz.
îngiltere Kraliyet Servisi 'nin, Ekim 1956'da kaleme aldığı,
Kıbrıs 'taki terör olayını sunuyoruz...
Makarios stratejiyi belirledi ve EOKA'yı harekete geçirdi: Önce Ingilizler sonra Türkler
Grivasadaya, EOKA göreveLONDRA - Fenikeliler ve Mı-
sırlılar, Persler ve Araplar, Roma-
lılar, Luzinyanlar, Cenevizliler ve
Venediklilerden sonra Kıbns ada-
sı 1571'de Türklerin eline geçer.
300 yılı aşkın süre adayı elinde
tutan Osmanlı Imparatorluğu, da-
ha sonra bir anlaşma
ile 1878'de burasını "geçirî ola-
rak" Ingilizlere de\Teder.
Türkiye, 1914'telttıfakDe\'letlerisa-
finda 1. Dünya Savaşı'na girince, bun-
dan yararlanan Îngiltere adanın işga-
line karar verir. îngiltere'nin bu hare-
ketinden sonra Kıbns "taki Türk nüfu-
su sürekli azalır, ancak Rum nüfıısu ar-
tış gösterir. Kıbns adası tarihin hiçbir
döneminde Yunan adası olmadığı hal-
Yarım a^sırlık
gizj^erdesi aralanıyor:
KIBRISTA TERÖR
R e s a t A K A R
de nüfusun 500 bine ulaştıgı 1950'li
yıllarda, Yunanca konuşanlann sayısı
yüzde 80, Türkçe konuşanlann sayısı
da yüzde 18 olarak kaydedilir.
Rum Kilisesi'ne tanınan geniş özgür-
lüklerden yararlanan ve 1942'derahip
olarak göreve başlayıp 1948 'de Kıbns
Başpiskoposluğu'na seçilen Makari-
1 YA akarios, Yunan hükümet
yetkilileriyle görüşmeye giderken
Grivas'tan son durum hakkında bir
rapor istedi. Atina'ya ulaştınlan
raporda, Grivas'ın istediği tek şey
vardı: Silah ve cephane!..
os, 6 yıllık bir hazırlık döneminden
sonra ENOSlS'i (Kıbns'ın, Yunanis-
tan'a ilhakı) gerçekleştirebilmek için,
önce îngilizlere, sonra da Türklere yö-
nelik saldınlar için EOKA'yı hareke-
te geçirmeyi kararlaştınr.
tngiliz Kraliyet Servisi'nin, George
Grivas'ın not defterinden yararlanarak
Rumlaruı
ENOStS
isteği
îngiltere'nin
başkend Londra
sokaJdarmda
yanküamyordu.
Yunan Ba^bakanı Yorgo Papagos, Crivas'a mesaj gönderiyor
Saldırı tarilıi 25 Mart
Kıbns'taki Ingiliz yönetimi,
Başpiskopos Makarios un,
1954'ün son günlerinde
Atina'ya gerçekleştirdiği
ziyareti kuşkuyla izler ve
Yunan Başbakanı Mareşal
Yorgo Papagos la
görüşmeleri hakkında bilgi
toplamaya çalışır. Kıbns'a
10Ocakl955'tedönen
Makarios, 11 Ocak günü de
Grivas'ı görüşmeye çağınr.
Larnaka'daki makamında
gerçekleşen görüşmede
Makarios, Atina temaslan
hakkında Grivas'a bilgi
verir. Grivas'ın notlanndan
anlaşıldığına göre, o sırada
Yunan Başbakanı olan ve
önceleri EOKA'nnı
kuruluşuna karşı çıkan
Papagos, Makarios'la
görüştükten sonra destek
sözü verir. Papagos, Yunan
subaylan ve Makarios'la
görüşmeler sonrasında
"darbe* korkusundan
kurtulunca Grivas"a mesaj
gönderir:
tt
SQah ve para
yardnm tamam, sıra
kraatta.-" Papagos, terör
saldınlan için bir de tarih
önerir: 25 Mart 1955.
Grivas ise acele edilmesini
isteyerek şu gerekçeleri
ortaya koyar:
1- Önerilen tarihe kadar
faaliyetlerimizi
gizleyebitaıenuz
zorlaşabilir. Halbuki
başannın yüzde 9O'ı gizlilik
demektir.
2- Ingiliz yönetöni
başlatacağımız harekâta
karşı önlem almamıştır.
Devlet daireleri, askeri
tesisler yeterli güvenlik
kuşatması altında değil.
3- Kışın kötü hava
koşullanndan
yararlanmamız gerekmekte.
Geceler uzundur ve
hareketlerimizi örtmesi
açısından bir firsarnr.
Makarios-Gri\'as görüşmesi
sırasında, telsizle donanlmış
bir polis aracuun bina
çevTesinde gözetleme
yaptığı anlaşılu- ve harekât
tarihi saptanmadan toplantı
sona erer. Grivas,
Makarios"tan daha çok silah
ve malzeme ister.
EOKA doğuyor
Grivas 13 Ocak'taki
toplantıda, "sıra örgürün
ismine gddi" diyerek
EOKA (Ethniki Organosis
Kyprion Agonistan) adının
Makarios'a teklif
edilmesini önerir.
Rodos'tan beklenen yeni
parti silahlann zamannıda
gehnesi durumunda resmi
lcuruluşlara yönelik
saldınlar başlayacaktı. Işte
bu sırada Ingiliz isfthbaratı
Kıbns'a yaklaşan silah
yüklü tekneyi fark eder ve
önünü keserek 3 kişilik
mürettebatı turukJayıp silah
ve cephanelere el koyar.
Teknenin gecikmesi
üzerine Grivas, silah
arkadaşı Azinas Nikoiau'yu
araştırma yapmak üzere
Atina'ya, oradan da
Rodos'a gönderir. Grivas'la
Azinas'ın en büyük
endişesi, Rodos'taki liman
müdürünün para
karşılığmda Ingiliz
yönetimine bügi sızdırması
ve silahlann bu şekilde ele
geçirilmesiydi. Korkulan
olur ve bu kez Makarios
devreye girerek Rodos'taki
liman müdürünün görevden
alınmasuıı, yerine N.
1948'de Kıbns Başpiskoposluğu'na seçilen Makarios (solda)
ve EOKA Bderi George Grivas.
Standouli adında yeni bir
müdürün atanmasmı sağlar.
Bundan sonra Rodos-
Kıbns arasında silah
sevkıyatı daha güvenli bir
şekilde sürer. Grivas,
Makarios'la 31 Ocak
1955'teLefkoşa'daki
Metoki Kikkoda buluşur.
BM'de aradığını bulamayan
ve ABD'den destek
görmeyen Makarios, askeri
hedeflere yönelik
operasyonlar için hazır
olunmasuıı, ama gerilla
harekâtı için beklenilmesini
emreder. Makarios'un bir
başka isteği de 2. bir emre
kadar can kaybı
oknamasıydı.
Yeni hedefler
Önceleri Atalasa'daki radyo
istasyonu ile kışlayı hedef
alan Grivas, silah
sevkıyatırun artması
sonrasında saldın planını
daha da geliştirir ve yeni
hedefleri gösterir: Atalasa
radyo istasyonu, Dikelya ve
Piskobu tngiliz askeri
tesisleri, Lakadamya ve
Wolseleykışlalan. 1955
Şubatı saldın hazırlıklanyla
geçerken tngiliz güvenlik
yetkilileri Makarios'a,
yönetim aleyhindeki
etkinliklerle ilgili ihtarlarda
bulunur. Makarios,
Grivas'tan hazırlıklann daha
da gizlenmesini, yeni bir
taktikle Ingiliz endişesinin
ortadan kaldınhnasını ister.
Vanlan anlaşma sonrasında,
Grivas'ın gizlice adayı terk
ettiği haberleri yaytlır ve
ENOSlS yanlılannın sesleri
geçıci bir süre için kesilir.
ve istihbarat raporlanndan hazırla-
dığı belgelere göre Makarios,
1954'te Yunan ordusunda görev
yapan, Kıbns doğumlu Albay Gri-
vas'ı adaya çağınr. EOKA (Ethni-
ki Organosis Kyprion Agonistan -
Kıbns Muharipleri Milli Teşkilah)
adlı terör örgütünü oluşturma ve
liderliğini yapma çağnsı alan Gri-
vas'a (diger adıyla Dighenis) Yu-
nanistan büyük destek verir.
Grivas, maceralı yolculuğuna 26
Ekim 1954'te başlar. 27 Ekim günü
çok şiddetli yağmur altmda Rodos'a
ulaştıklarmı not eden Grivas, kötü ha-
va koşullan yüzünden Kıbns'a hare-
ket edemediğini ve 8 Kasım'a kadar
burada kalarak bir merkez oluştur-
duklanm kaydeder. Rodos'ta
oluşturulan merkezin ana gö-
revi, Kıbns'a silah sevkıyatı-
nı örgütlemek olacaktı.
Grivas, havanın sakinleşme-
sıyle 8 Kasım akşamı tekney-
le Rodos'tan hareket ettikleri-
ni, 9 Kasım akşamı ise firtına-
lı bir havada "önceden karar-
laştınlmış bir sahile" çıktıkla-
nnı belirterek karşılayıcı Rum-
larla birlikte KhJorakas kövü-
ne gittiklerini ve Azinas Niko-
lau'nun evine yerleştiklerini
belirtiyor. Bundan sonraki 3
hedefini ise şöyle sırahyor AJ-
bay Grivas:
1- Silahlı örgüte katılacak
olanJann çok gizli bir şekilde
eğitilmesi.
2- Başpiskopos Makarios ile
temasa geçerek örgütlenme et-
kinlilderinin sonuçlandınhnası.
3- Yunanistan'dan gönderilen
silahlann teslim alınması,de-
polanması.
Eğitim çahşmalanna ilk ola-
rak kaldığı Khlorakas köyünden
5 kişinin katıldığını ve bunlara
otomatik silah kullanımı ve sa-
botaj eğitimi verildiğini not eden
Grivas, 19 Kasım 1954'te Lef-
koşa'ya el attıklannı ve kısa adı
PEON olan Kıbns Milli Genç-
hk Teşilatı üyesi 6'şar kişilik 3
grubu eğitime aldıklannı, bunu,
Faneromeni Katedrali Rahibi
Papastavros tarafindan gönde-
rilenlerin izlediğini kaydetti.
Grivas, eylemlerini başlatmak
için sabırsızlanıyordu. Ancak
Makarios'un Atina ziyareti ön-
cesinde bir şey yapamıyordu.
Makarios, Yunan hükümet yet-
kilileriyle görüşmeye giderken
Grivas'tan son durum hakkında
bir rapor istedi. Atina'ya ulaştı-
nlan raporda, Grivas'ın istediği
tek şey vardı: Silah ve cepha-
ne!.. "Bunlar gönderilsin, 10
Ocak ile 20 Ocak (1955) arasm-
da mükemmel sonuçlar alabfle-
cek şekilde eylemleri başlatabi-
Briz'' diyordu Grivas!.
Raporlar Londra'ya
Adadaki Ingiliz yönetimi ise
Grivas'ın ve Makarios'un kuş-
kulu hareketlerinden toplanan
istihbarat raporlannı Londra'ya
göndennekleyeriniyordu. Gri-
vas, ENOSlS yolunda başanlı
olabimıek için tngiliz sömür-
ge yönetimine karşı silahlı mü-
cadeleye girişirken öncelikli
hedefleri şöyle belirliyordu:
1- Atalasa'daki Kıbns radyo
istasyonu.
2- Istasyona yalon askeri tel-
siz merkezi.
Bunlan bertaraf ederek işe
başlamak isteyen Grrvas'a müj-
deyi Nikolau veriyor. Makari-
os'la Atina'da görüşen Nikolau,
aldığı silah ve mühimmat lis-
tesini 5 Ocak'ta Grivas'a tes-
lim ediyor. Atina, şunlan gön-
derecekti:
1- 600 kilo dinamit, 2 bin
200 adet kapsül, 2 bin 200 met-
re fitil, 18 tabanca ve 700 ta-
banca mermisi.
Z- Otomatik tabanca, bir ku-
tu mermi, 12 adet el bombası.
YARIN: Makarios
emredlyor. "Artık
bajlayabinrlz."