Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15OCAK2002SALI «6 HABERLER İğrencBeple söyleşti • ANKARA Cumhuriyet Bürosu) - Vnayasa Mahkemesi Jaşkanı Mustafa ivmin, dün Crölbaşı'nda lise tgrencileriyle yaptığı öyleşide, Anayasa Mahkemesi'nin hıruluşu ve görevlerini aılattı. Bumin, bir cğrencirün 'Türkiye'de Anayasa Mahkemesi parti kapatıyor. Sizce cüşünce özgürlüğünün snın nedir' sorusuna, 'Düşünce ve ifade czgürlüğünün suıın, başkalannın czgürlüğünün sınındır. İTkenin birliği ve bütünlüğü aleyhine düşünce özgürlüğü olamaz. Bu sadece benim görüşüm değil, dünya standartlan bunu söylüyor. Demokrasiyi yıkacak hiçbir ifade ve düşünce; özgürlükten yararlanamaz" diye yanıtladı. Bumin, söyleşide siyasi parti kapatan başka ülkeler de bulunduğuna dikkat çekti. Pleuger'den eleştipi • BERLİN(AA)- Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Gunter Pleuger, Türkiye'nin insan haklan konusunda 'yetersiz' kaldığı ve Avrupa Birliği'ne (AB) girmek için Kopenhag kriterini yerine getirmediği görüşünü savundu. Pleuger, parlamentoya gönderdiği mektupta, "Her şeyden önce Türkiye'deki insan haklan durumu yetersiz. AB'ye yeni üyeleriçin 1993 Kopenhag kritenni yerine getirmekte henuz başanh olamamıştır" dedi. Nâzım afişine gözaltı • tstanbul Haber Senisi - Türkiye Komünist Partisi'nce bastırılan ve üzerinde Nâzım Hikmet'in resminin bulunduğu afişler polis tarafından toplatıldı. TKP'den yapılan açıklamada, olayın kınandıgı belirtilerek, mücadeleden vazgeçilmeyeceği ifade edildi. Kadın haklan komisyonu • ANKARA (ANKA)- TBMM însan Haklannı lnceleme Komisyonu Başkanı, MHP Manisa Milletvekili Hüseyin Akgül, kadın kuruluşlannın Meclis'e ayn bir "Kadın Haklan Komisyonu'" kurulması için talep yağdırdığını belirterek "insan haklan bünyesinde kadın haklanm irdeleyen bir kadın haklan alt komisyonu kurulabilir" dedi. MHP Kayseri Millervekili Hamdi Baktır ise Meclis'te yeni bir kadın haklan komisyonu kurulması önerilerine tepki gösterdi. Baktır, "Meclis'te tnsan Haklan Komisyonu var ya. Kadınlar insan değil mi de onlar için yeni bir komisyon kurulsun" dedi. Av. Kalaycı, Adalet Bakanlığı'nı 'ölüm oruçlannı kışkırtmakla' suçladı 'Sohbet' genelgesinetepkiÎLHANTAŞCI ANKARA - Adalet Bakan- hğı'nın, ölüm orucu eylemle- rinin sona erdirihnesi duru- munda yayımlanacağını açık- ladığı "koşuflu sohbef genel- gesinin Sincan F Tipi Ceza- evi'ndeki tutuklu ve hüküm- lülere dağıtıldığı öğrenildi. Tu- tuklu ve hükümlülerce genel- geyle sınırlan çizilen önerinin kabul görmediği belirüldi. Avu- kat Fffiz Kalaycı, ölüm oruçla- nnın salt mahİcûmlann geliştir- diği bir eylem olmadığını, ba- kanlığın başka seçenek bırak- mayarak eylemi "taşkırttığı- nı" savundu. Avukat Füiz Kalaycı, bir ara- • Mahkûmlann sözcü Avukat Filiz Kalaycı, bir araya gelecek tutuklu ve hükümlülerin "seçici komisyonca" belirlenecek olmasıru eleştirerek "Öneri tutuklu ve hükümlülerce kabul görmemiş. Baronun önerisini istiyorlar" dedi. ya gelecek tutuklu ve hüküm- lülerin "seçkakomisyoııca'' be- lirlenecek olmasını eleştirerek, koşullu önerinin kabul edilme- sinin mümkün olmadığını söy- ledi. Kalaycı, "Önerifutukhm hükümlülerce kabul görmemiş. Baronun önerisini istiyoriar" dedi. Havalandırma kapılan- nın normal açık olduğu saatler- de insanlann bir araya getiril- mesinin zorunlu olduğunu kay- deden Kalaycı, "Bununötesi ka- bul edOebflir değfl. F tipi ceza- evierinin, uluslararas standart- lara uygun olduğu da doğru değiL Türktipi bir model yara- üMT diye konuştu. Ölümlerin sürdüğüne dikkat çeken Kalaycı, ölüm oruçlan- nın salt tutuklulann kendi baş- lanna geliştirdikleri bir eylem olmadığını, başka bir seçenek bırakmayarak bakanlığın bu- nu "kışkırrüğınr savundu. Ka- laycı, "Adalet Bakanhğı, yeni- den insanlann ölüm orucuna girmesine neden oluyor" dedi. Avukat Fılız Kalaycı, baro- lann da içinde yeraldığı demok- ratik kitle örgütlerince kabul gören "üç kapı üç kfltt" önen- sine bakanlığın sırtını döne- meyeceğini kaydederek, "Dön- düğünde yeni ötûmkre davet çıkarmakür.Başka anlamıyok- rur"_dedı. "Üç kapı üç küit'' önerisinin bakanlıkça çarpıtıldığını belir- ten Kalaycı, "Bu önerinin ya- şama geçirümesi için tek bir çi- vinin çakılmasına gerek yok. Kapuann açılması için sadece bir anahtann çevrilmesi yeter- fi" diye konuştu. Tecridın de- vamını sağlamak için bu öne- rinin reddedildiğini savunan Kalaycı, tecridin tutuklulann yaşam koşullan ve sağhklan açısından kabul edilemez oldu- ğunu kaydetti. Kalaycı, F tipi cezaevlerin- de, bir başka tutuklu ve hü- kümlüyü görmeden 1 yıh aş- kın süredir kalanlann olduğu- nu bildirdi. Gerektiğinde idari düzenle- meyle her şeyin mümkün oldu- ğunu anlatan Kalaycı, "Terör- le Mücadele Yasası kapsamın- daki PKK'ti ruruklulara bir açıkiama getirsinler. Neden bu insanlar koğuşiarda? Fiflibiruy- gulamayla o insanlar koğuşlar- da tutuİuyor." diye konuştu. Cezanın iptali için yargıya basvuru 'Açık' kapahtstanbul Haber Ser- visi - Açık Radyo, ya- zar Charles Bukows- ki'nin bir öyküsünü ya- yımladığı gerekçesiyle 15 günlük kapatma ce- zası veren Radyo ve Te- levizyon Üst Kuru- lu'nun (RTÜK) kara- nnın kaldınhnası için Idare Mahkemesi Baş- kanlığı'na başvurdu. Açık Radyo'nun avu- kat; Murat Cano, RTÜK'ün, kapatma ce- zasıru kaldıran Ankara 7. Idare Mahkeme- si'nde süren yargıla- mayı beklemeden, Da- nıştay'a başvurdu. Dava dilekçesinde, Açık Radyo'nun, ya- zar Charles Bukows- ki'nin "Kasabanın En Güzel KızT adlı öykü- süne yer verdiği 1 Ma- yıs 2000 tarihli prog- ramı nedeniyle RTÜK'ün 15 gün ka- patma cezası verdiği belirtildi. RTÜK'ün, intihara sürüklenen genç bir kı- zın yaşamından kesit- lerin sunulduğu öykü- dekL cinsellikle ilgili bazı ifadeleri "genel ahlak, tophımun huzu- ru, Türk aile yapısına a>1an" bulduğu kay- dedilen dilekçede, "RTÜK'ün bu kanm- nm durduruhnası \e ip- tah'ne karar verilmesi istemiyieAnkara 9. Ida- re Mahkemesi'nde da- va açük, Mahkeme de talebimiz doğrultusun- da karar verdi RTÜK de verel mahkemenin esasa dair karannı. yü- rütmenin durdurulma- sı istemn' olarak temyiz erü. Danıştay 10. Da- iresi ise dava ve yerel mahkeme karannı esastan incelemeden, idare mahkemesi ka- rarnun>'üriirühnesinin durdunümasına karar verdi. RTÜKdeyaymm 15 Ocak 2002 taıihin- de 15 gün sürevk geçi- ci olarak durdurulma- suu karariaşürdı" de- nildi. Dilekçeye daha son- ra şöyledevarn edildi: "BöyleceRTÜK,yar- gılama makamlarınca halh* gereken bir uyuş- mazhgı.mahkemelerin yerine geçerek hallet- nüşoktu. RTÜK'ün bu davranışı, kuvvetler ay- nnğı ilkesinin ihlalidir, hukuka aykındır. Bu nedenk RTÜK'ün \«r- diği kapatma karan- nm durduruhnası ge- rekir. Kamuya >ararfı ohnayan hiçbir idari iş- lemie, kamu yaran ko- runamaz." Kapatma cezası bu- gün başlıyor. Kürtçe öğretim istedi, tutuklandı Hacettepe Üniversitesi'nde "Kürt- çe eğttun" istedikleri için haldann- da soruşturma başlatılan öğrenciler- den Erdal Yıklız,tutuklandı. Ankara DGM Başsavcıhğı, Ha- cettepe Üniversitesi'nde Kürtçe egi- tim isteyen öğrenciler hakkında PKK'ye yardım yataklık ettikleri ve örgüte üye olduklan iddiasıyla soruş- turma başlattı. Soruşturmayı yürüten DGM Savcısı NuhMete Yüksd'inta- limatıyla gözaltına alınan 16 öğren- ci dün DGM'ye çıkanldı. Yüksel, sorguladığı öğrencilerin Kürtçe eği- tim talebini içeren dilekçeyle PKK'ye yardım-yataklık ettiklerini belirte- rek. tutuklanmalan istemiyie yedek yargıçlığa sevk etti. Yedek hâkimli- ğe sevk edilen öğrencilerden Erdal Yıldız, PKK'ye üye olduğu gerekçe- siyle tutuklandı. 15 öğrenci ise ye- dek hâkimlik sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Öğrencilerin sorgulannda, PKK ile bağlantılannın sorulduğu öğre- nildi. Kimi öğrencilerin "dilekçenin ne olduğunu bümeden" imzaladıkla- nnı söyledikleri belirtildi. Bazı öğ- rencilerin de, Kürtçenin halkın kul- landığı bir dil olduğunu vurgulaya- rak, öğretilmesinde bir sakınca olma- dığını belirttikleri bildirildi. Öğren- ciler, bu istemlerinin PKK'nin siya- sallaşmasına yardım olarak değer- lendirilmesinin olanaksız olduğunu söylediler. 1 NO'İU DCM Vurgun davası başlıyor A.NKARA(Cumhuri- yetBürosu)-MHP'li Ko- ray Aydm'ın-Bayındır- lık Bakanlığı'ndan isti- fasuıa neden olan, ihale- lerdeki yolsuzluklara yö- nelik başlatılan "Wr- gun* soruşturmasına iliş- kin 13'ü tutuklu 36 lsa- nıklı davaya, bugün An- kara 1 No'lu DGM'de başlanacak. Eski Bayındırlık ve îs- kân Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban'ın da aralannda bulunduğu 13 kişının tu- tuklu olduğu davada, An- kara dışında oturan sa- nıklann savunmalannın talimatla alınması karar- laştınlmıştı. İddianamede, eski Müsteşar Yardımcısı Aban, "çıkaramaçhsuç örgütü kurmak w yönet- mek,devlet ahm-saamm- da ihaleye fesat kanşüra- rak çıkar sağlamakla" suçlamyor. îhalelerin ha- zırlanmasında "Idlit adam" olarak nitelendi- rilen Fethi So\dan ve "si- yasi Uişküeri sonucu be- tiriediği ldşilerin daveti- yeü ihaleleri kazanması için bakanhkta, Aban'la hareketettiği" belirtilen Koray Aydın'ın danış- manı Sedrettin Dinçer hakkında 24'er yıla ka- dar hapis isteniyor. Fatih'te metro inşaatının üzerindeki evinin çatısı çöken Akın Dilen, evine döneceğini söylüyor Istimlakten haberleri yoktstanbulHaber Servisi - tstanbul Bü- yükşehir Belediyesi'nin, Taksim-Ye- nikapı Metro Inşaatı 'nın devam ettiği Fatih'te "Langa" olarak bilinen böl- geyi istimlak etmesine karşın konut ve işyeri sahiplerinin çoğunun bu durum- dan haberinin ohnadığı belirlendi. Kü- çük Langa Caddesi Atmaca Sokak'ta cumartesi gecesi çatısı çöken 4 katlı binanın sabibi Akm Dilen, mühürlenen evlerine tekrar dönmek zorunda ol- duklannı, Istanbul Büyükşehir Bele- diyesi'nin, evlerini boşaltmalan ge- rektiğine dair bir açıklama yapmadı- ğını söyledi. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise bölgenin istimlak edil- diğini, şubat ayı sonuna kadar şanti- • Fatih'teki Küçük Langa Caddesi'nde oturanlar evlerini boşaltmalan gerektiğine dair bir açıklama yapılmadığını belirtirken belediye yetkilileri bölgenin istimlak edildiğini, şubat ayı sonuna kadar şantiye çevresindeki tüm binalann boşaltüacağmı söylediler. ye çevresindeki tüm binalann boşal- tılacağıru belirttiler. Fatih'teki Küçük Langa Caddesi'nde oturanlar yaklaşık 3 yıldır devam eden metro inşaatı nedeniyle her gece "ev- lerinin yıkılacağı'' korkusuyla yaşı- yorlar. Küçük Langa sakinleri, bölge- deki pek çok evın temelsiz olduğunu, temeli sağlam olan evlerin de yürütü- len çahşmalar sırasında meydana ge- len sarsıntılar nedeniyle za\ıfladığını anlattılar. Taksim-Yenikapı Metro İnşaatı ne- deniyle 19 Eylül 2001 tarihinde çöken Çınar Pansiyon'da 5 kişi ölmüş, 3 ki- şi yaralanmış, pansiyonda kalanlar günlerce enkazın altında kurtanlma- yı beklemişlerdi. Geçen cumartesi gü- nü de Çınar Pansiyon'un arka sokağın- da, metro inşaatı şantiyesinin yamn- daki bir evin çatısı çöktü. Atmaca So- kak'ta çatısı çöken 8 numaralı evin sakinlerinden Akın Dilen, evde yak- laşık 40 kişinin banndığını anlattı. Çatısı çöken evin hemen bitişiğin- de bulunan 6 numaralı binada da 5 ki- şilik bir aile, evlerinin bir gece ansı- zuı başlanna çökme tehlikesine kar- şın yaşamaya devam ediyor. Büyükşehir yetkilileri, metro kazı- sı başlamadan önce alınan genel rapor- larda bir sorunla karşılaşmadıklanm ancak, Çınar Pansiyon'un çökmesin- den sonra İTÜ'nün bölgeji tekrar in- celemeye başladığını behrttiler. Aksa- ray daki zemininin çok değişken bir ya- pıya sahip olduğunu anımsatan yet- kililer. "Panshon çöktükten sonra kaa çahşmalan dürdu. Değişken zemin ol- duğu için gereksiz yere risk almak is- temedik''dediler. SALI AİLELERE GÖRE TUTUKEVtNDEKJ İSYANIN NEDENÎ Çocuklar zorla çalıştırılıyor Istanbul Haber Servisi - Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde bulunan çocuk tutuk- lulann "tsmamadridan" gerekçesiyle baş- lattıklan isyarun yankılan sürüyor. Çocuk- lannın dunununu öğrenmek isteyen birçok tutuklu yakım, cezaevi yönetiminden sağ- hkh bilgi alamazken, insan haklan sa\-unu- culan, tutukevinde birçok sorunun bulundu- ğunu, en önemli sorunun da çocuklann "zor- la çahştınnnası'' olduğunu savundular. Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde 3 çocuğunbaşlattığı ve yaklaşık 50 tutuklunun da destek verdiği isyan, "kaloriferlerin yan- maması" nedeniyle çıkmıştı. Isminin yaynnlanmasuıı istemeyen bir tu- tukhıyakını şunlan söyledi: "Çocuklamnız saaüerce çahştmhyorlar- nuş. Benim oğlum gasp suçunu işlediği için burada. Cezasmı çekiyor. Neden başka ceza- lar veriyoriar oğluma. Neden şeffaf değil bu- rasL." ' İnsan Haklan Derneği Istanbul Şubesi Baş- kanı Eren Keskin de, dün tutukevine gelerek isyanla ilgili bilgi ahnak istedi. Keskin da- ha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, görüşmek için hiçbir yetkilinin içeride bu- hınmadığmın kendisine söylendiğini beür- terek şöyle konuştu: " İnsan Haklan Derneği'ne bugüne kadar bu tutukeviyle ügfli birçok şikâyette bulunul- du. İçeride, ısınma sorununun dışında da so- runlar bulunuyor. En büyük şikâyederi ço- cuklann çahştuılmasL Çocuklar temizlik iş- ferinde bifc saatkrce çahşünbyoıf TEŞEKKÜR Kardeşım ve yoldaşım Av EDİP TARGAN m geçirdığı kaip knzı sonucu zamansız ölümü dolayısıyla cenazemize katılan. çelenk gönderen ve acımızı paylaşan Çafidaş Hukukçular Demeği Tarsus \e Mersın şubelerine. ÖDP Içel il ve Tarsui ilçe teşkılatma. TKP ve tP ılçe teşkılatlanna. İnsan Haklan Dernegı Içel ve Tarsus temsılcılıklenne. CHP Tarsus ılçe teşkilatına, Mersın Yaşam Kolu Kültür Sanat Koop.. 68'Iıler Birliği Vakfi Mersın Şubesı'ne, Tarsus Eğitım-Sen Şubesı'ne. ÇYDD Tarsus Şubesi'ne, ADD Tarsus Temsilcilıği'ne. Tarsus Pır Sultan Abdal Derneği'ne. Içel ve Tarsus Barosu'na, Sosyalıst Emek Platformu'na, Tarsus Lisesı ve A. Kenm Bengı Anadolu Lisesı öğretmen ve öğrencilerine, Maçka înisıyatıfı Platformu'na. aynca CAFER ÖKTEM. BÜLENT UFUK ATEŞ, İCABİ YAV. CELAL SONUVAR, YUSUF GÜNERİ, ALl ERİŞMEN (ZAKKUR), GÜLENER ZİYLAN ve MANSUR PEKGL'LEÇ'ın yardım ve dayanışmalanna teşekkür ederim. Ailesi ve dostları adına Ağabeyi SÖNMEZ TARGAN ORHAN BURSALI Aykırt Barka Kuntulacak Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve toplumsal yapısından kaynaklanacak hiçbir haberin be- ni fazla şaşırtmayacağını düşünüyorum. Bu haberlerin en büyüğüne bile, artık, "Va öylemi!" veya orta büyüklükte bir "Aaa!" veya en çok "Yapmayahu!" biçiminde tepki verebilirim bel- ki... Bu ülkede olumsuz anlamda her an her şey olabilir! Ama yakınlarımın, tanıdıklarımın, hele sev- diklerimin başına bir şey gelmesine çok şaşı- rıyorum... Nasıl olur diye sorular soruyorum, yanıtının olmayacağını bile bile. Aykut Barka'da da aynı açmaz duygular içinde kaldım. Kendisiyle en son, Cumhuriyet Bilim Tek- nik'te yayımlanmış deprem yazılarını belgesel bir kitaba dönüştürme hazırlıkları üzerine ko- nuşmuş, hem görüşlerini ve önerilerini hem de yazılarının onayını almıştım. Arkasından beyin kanaması nedeniyle has- taneye yatırıldığı haberi geldi... Biliyorum. Aykut Barka bunu atlatacak ve ayağa kal- kacak!... • • • Ameliyatı yapan doktoru beyin cerrahı llhan Elmacı, "Hayati tehlike var, ama büyük deumut var" dedi. Barka, sağ el tarafında uyuşma, kuvvet kay- bı ve hafif konuşma bozukluğu şikâyetleriyle hastaneye başvuruyor. Tabii hemen alıkonuyor. Doktorlar beyni besleyen şahdamarında tı- kanıklık saptıyorlar. Hemen tedaviye geçiliyor. llaç tedavisi ile tıkanıklık açılmaya çalışılıyor, ancak hastalık tedaviye yanıt vermiyor. Kafa içinde yükselen basıncı düşürmek için Barka acil ameliyata alınıyor. Solunum deste- ği verilerek geçici bir süre uykuya alınıyor. Acaba, bir süre önce geçirmiş olduğu ara- ba kazasının etkisi mi? Doktorları, bu durumu da araştırdıklarını ve kazayla ilgili bedende ve kafada nörolojik ve radyolojik tetkiklerde herhangi birtravma bul- gusuna rastlayamadıklarını belirtiyorlar. Gerçi yaşanan travmalar böyle damar tıka- nıklarında rol oynayabiliyor, ancak Aykut Bar- ka'nın durumu böyle bir travmayla ilgili gözük- müyor. Doktorları, sorunun kalp-dolaşım sistemin- den kaynaklandığını düşünüyor. Aykut, tipik bir akut beyin inmesi geçirmek- te. Beyin-damar sisteminde esas olarak tıkanık- lıktan kaynaklanan bu tür inmeJer çok saldır- gan, yani hastalık hali çok çabuk gelişiyor. Beyin-damar hastalıklarından kayıplar, has- talıklar arasında neredeyse ikinci sırada. Bu nedenle kalp sistemi sağlığı büyük önem taşıyor. llhan Elmacı, "Ameliyatı hemen yapmasay- dık, hastayı çoktan kaybetmiştik" diyerek be- yin inmesinin büyük bir hızla geliştiğini vurgu- luyor. Ve diyor ki: "Hayati tehlike var, ama benim umudum büyük..." • • • Bir sırat köprüsü üzerinde yürüyor yaşam. Sadece Aykut için değil, hepimiz için. Biz de o köprü üzerindeyiz, bazen biz de sen- deliyoruz, ama sendelediğimizin farkına var- mıyoruz. Hayat, yaşamak denen şu meret şey, evre- nin en büyük dramlarından biri aslında. Bu dramın farkına da ancak bizler, evreni gören, kavrayabilen biz insanlar varabiliyoruz. Hayat, biyolojik olarak sadece bir "hayatta kalma" mücadelesinden ibaret. İnsan olanın yaşamı da, bu biyolojik hayatta kalma düşüncesini aşma mücadelesinden iba- ret! Aykut Barka hayati elinde tutuyor. Biliyorum. Hem de sımsıkı tutuyor. Üstelik bırakmayacağını da biliyorum. obursali@cumhuriyet.com.tr Adına kültür merkezi acmıstı CHP, Calban için suç duyurusu yaptı tstanbul Haber Servisi - CHP Kâğıthane Ilçe Başkanı Cafer Dursun, Kâğıthane'de kendi adına kültür merkezi yaptıran Saadet Partili (SP) Belediye Başkanı Arif Calban hakkında "göı^ini kötüye kullandığı'" gerekçesiyle Şişli Cumhuriyet Başsavcüığı'na suç duyurusunda bulundu. CHP Öçe Başkanı Dursun, Calban'ın, kültür merkezinin reklamını yapıyor görüntüsü vererek siyasi yasaklı Necmertin Erbakan ile kendisinin reklamını yaphğını savundu. Şişli Adliyesi'nde suç duyurusunda bulunduktan sonra ilçe yöneticileriyle birlikte basın açıklaması yapan Dursun, Calban'ın, belediyenin kaynaklannı kendi özel çıkarlan için kullandığıru beürtti. Belediyelerin göre\Tiıin, ilçe halkının zorunlu ihriyaçlannı karşılamak olduğuna dikkat çeken Dursun, u Kâğıthane varoşlannınsel felakederiyle boğuşrugu, devletin, en üst kademesinden en alt kademesine kadar tasarnıftedbirleri uyguladıgı, açıhş törenleri. hatta müK bayranı ve törenlerin kudamalannın bile kısıdandığı bir dönemde. Calban, şaibeler alünda ve şaşaab biçimde kültür merkezi açö" dedi.