Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11OCAK2002CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Onat Kutlar
amlıyor
• İstanbul Haber Servisi
- Gazetemiz yazan, şair
ve sinema adamı Onat
Kutlar 30 Aralıkl 994'te
The Marmara
Oteli'ndeki Opera
Pastanesi'nde bombalı
saldın sonucu
katledilişınin 8. yılında
anılıyor. Kutlar. evlilik
yıldönümünü kutlamak
üzere gittiği The
Marmara Otelı'nin
altındakı Opera
Pastanesi'nde, bombalı
saldında ağır yaralanmış,
37 yaşındaki arkeolog
Yasemın Cebenoyan ise
ölmüştü. Kaldınldığı
hastanede 11 Ocak'ta
yaşamını yitıren Kutlar,
dostlan tarafından bugün
saat 12.00'de Aşiyan'daki
kabn başında anılacak.
TÜPk'ten Erdoğan
yorumu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Adalet Bakanı Hıkmet
Sami Türk, Anayasa
Mahkemesi'nin, AKP
Genel Başkaru Recep
Tayyip Erdoğan hakkında,
yürürlükteki kanunlar
çerçe\'esinde bir karar
verdiğini belirtti. Türk,
Erdoğan hakkındaki
karann temelinde bulunan
TCK'nin 312. maddesinin
değiştirilmesi konusunda
anayasaya uyum kanunlan
çerçevesinde bir
düzenleme hazırladıklannı
söyledi.
'Cinsiyetinıizi de
değiştirelim'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
AB'ye uyum süreci
çerçevesinde hazırlanan
BM Ekonomik, Sosyal ve
Kültürel Haklar
Sözleşmesi'nin
Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Ilişkın Yasa
Tasansı, dün TBMM
Sağlık. Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler
Komisyonu'nda alt
komisyona de\Tedıldı.
MHP'h Mesut Türker
komisyonda, 'AvTupa
kompleksi' nedeniyle
halkın ruh sağlığının
bozulduğunu belirterek
"Milli devlet yapımızı
bozmak için ellerinden
geleni yapıyorlar. Nedir
bu teslımıyet? Ben plastik
cerrahım, istiyorlarsa
boyumuzu, saçımızı,
cinsiyetımizi de
değiştirelim" dedi.
% kapt-üç killTe
destek
• Kültür Servisi -
Uluslararası Yazarlar
Bırliği'nin (PEN) Türkiye
Birimi Başkaru Üstün
Akmen, barolann
ortaklaşa hazırladıklan 'üç
kapı, üç kilit' önerisini, bu
konudaki belki de son
şansolarak
değerlendirdiklerini
açıkladı. Akmen, "'Adalet
Bakanlığı sağduyulu
davranırsa, neredeyse bir
buçuk yıldır sürdürülen
ölüm oruçlan sona
erebilir" dedi.
Uluslararası
Hukuk Kurultayı
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Ankara
Barosu'nca düzenlenen
'"Uluslararası Hukuk
Kurultayı 2002" Dedeman
Oteli'nde sürüyor. Ankara
Barosu Başkaru Sadık
Erdoğan ıle Kültür Bakanı
îstemihan Talay'ın açış
konuşmasını yapacağı
bugünkü oturumda, fikir
ve sanat eserlerinin
yaratıcı, aracı ve
kullanıcılan bir araya
gelerek sorunlannı ve
haklannı tartışacak.
Erdoğan'm sade üye olarakgenel başkanlık formülü AKP'yi kanştırdı:
Hukuka hileye karşıyızBULENT SARIOGLU
ANKARA - Anayasa Mahkeme-
si'nin milletvekili ve Başbakanlık yo-
lunu kaparması, AKP Genel Başkaru
Recep Tayyip Erdoğan'a, parti içinde-
ki güç dengeleri açısından da darbe vur-
du. Erdoğan'ın sade üye olarak ken-
disini yeniden genel başkanlığa seç-
tirme formülüne, "hukuka karşı hik
oJacağLsistemlezıtiaşnıakanlamınage-
leceği" gerekçesiyle bazı yöneticiler
tepki gösteriyor.
AKP içinde, Tayyip Erdoğan'ın ya-
• AKP yönetimi, gelecek döneme ilişkin politikasında tüm enerjisini,
312. maddeyi değiştirmek için hükümetle pazarlığa ayıracak. Lider
adaylan arasında adı geçen Grup Başkanı Bülent Annç, "AKP'de herkes
en az bir Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
nı sıra, Genel Başkan Yardımcısı Ab- cek dönemde enerjilerinin büyük bö-
duflahGüL Grup Başkaru BülentAnnç lümünü bu konuda hükümetle yapa-
ve parti dışındaki Melih Gökçek ohnak
üzere 3 ayn kanatta Iiderlik iddiası
gündeme getiriliyor. Tayyip Erdoğan'a
milletvekilliği yolunu açabilecek en so-
mut seçeneğin Türk Ceza Yasası'nın
312. maddesindeki değişiklik oldu-
ğunu belirten AKP yöneticileri, gele-
caklan pazarlığa ayırmaya hazırlanı-
yor.
Tayyip Erdoğan, kuruculuktan ay-
nlıp üye olarak yeniden dönme yön-
temini uygulamak için Anayasa Mah-
kemesi'nin gerekçeli karannı bekliyor.
Parti tüzüğü hazırlanırken, bu engel
dikkate aluıarak. geçici madde-
ye, "genel başkanm kurucu üye-
ler arasmdan olma> abileceğine"
ilişkin esnek bir hükmün yerleş-
tirildiği ortaya çıktı.
AKP Grup Başkanı Bülent Annç,
dün satır aralannda, temkinli şekilde yü-
Bumin:
Kafalann
kanşması
doğal
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Mustafa Bu-
min,RecepTfyyip Erdoğan'ın
AKP Genel Başkanlığı'nın,
ihtar karannın gerekçesinin
partiye tebliğinden itibaren
başlayacak olan 5. ayın sonu-
na kadar süreceğini bildirdi.
Bumin'in, Erdoğan'ın önce-
ki günkü sözlerini kastede-
rek "Bir tek cümle. parti ge-
nd başkanıtarafindan da fark-
taMçirndeyorumlanıyor" de-
mesı dikkat çekti.
Erdoğan'ın kurucu üyeliğî
nedeniyle AKP'nın uyanl-
masına, Yüksek Mahkeme
Başkaru Mustafa Bumin, baş-
kanvekili Haşim Kıbç, üyeler
YakanAcargün.SacitAdahve
Rüştü Sönmezin karşı çıkh-
ğı öğrenildi. Mahkeme üyesi
Fulya Kantaraoğlu. Enis fun-
ga, Tülay Tuğcu, Ahmet Ak-
yalçın, Ertuğrul Ersoy ve AB
Hüner, Erdoğan'ın AKP'den
ihraç edilmesi yönünde oy
kullandılar.
Bumin, dün gazetecilerle
sohbetinde, önceki günkü
AKP karanyla ilgili sorular
üzerine gerekçeli karann bek-
lenmesi gerektiğini söyleye-
rek "Gerekçeü karann yaa-
muun, ne kadar zamanda ÇH
kacağını kesin söylemem
mümkündeğfl" dedi. "MiDet-
vekih' seçihne yeterliliğiile ku-
rucu üyetiği birlikte değerien-
dirmemiz mi gerekryor" soru-
suna Bumin, "Ashnda kamu-
oyunun duraksaması çok do-
ğal. Hukukçular bile, farkh
düşünüp değeriendirebUiyor.
Yani konu, öyte herkesin üze-
rindeanlaşıpittifakedebüece-
ği bir konu değiL Esasen, 6'ya
5 gibi bir oyçoğunhığu ik ka-
rar verilmiş olnıası da farkh
biçünde değerlendirilmesinin
olanakholduğunu gösteriyor"
karşıhğını verdi.
Gazetecilenn yanlış değer-
lendirmeler yapıldığına iliş-
kin sözleri üzerine Bumin,
"Bir tek cümle, parti genel
başkanı tarafindan da farkh
biçimde değeıiendirih'yor.
Onun için bir tek sözcük bile
farkh düşünülebflhor. Kakhki
bu konuyu, bir tek sözcük ile
birkaç cümle ile anlatmak
mümkün değildir" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
KAPIKİLAR. VE
Ç0CUKL.A1Z
PEĞÎL ,.
rütülen Iiderlik mücadelesinin işaret-
lerini verdi. "Bu karan hukuka uygun
bulmuyoruz, ama biz hukuk düzeniyle
çaüşmak niyetinde de değüiz" diyen
Annç. "Tayyip Erdoğan en az 6 ay ge-
nel başkanhğa devam edebiUr. Kurucu
üye olamryorsa. nüDetveküi de olamaz.
Evet, bu da bir gerçektir"
dedi. Bülent Annç, Tay-
yip Erdoğan'ın yeniden
genel başkanlığa getiril-
mesi ve milletvekili ye-
terliliği konusunda şu yo-
rumu yaptı:
"Eğerseçikbflirse gend
başkan da olabilecektir.
Eğer ADah isterse ve mil-
let de destek verirse bir
kimsenin başbakan ol-
ması engellenemez. Bov -
nunda bir mahkümiyet
hükmü taşıyan Tayyip
Erdoğan'ın memnu hak-
kmm iadesüıi istemekiçin
çok fazla zamam kalma-
nuşür"
'Herkes en az bir
Erdoğan'dır'
m.kart@superonline.com.tr
AKP Grup Başkanı, li-
deri Başbakan olamayan
bir partiyle seçime git-
mek konusunda "Bu önü-
müzdeki bir engel. Ama
bu partide herkes en az
bir Tayyip Erdoğan'dır.
Herkes en az Tayyip Er-
doğan kadar güce, irade-
ye ve kararhuğa sahiptir.
Bu ülke ikinci adamlaruı
Başbakan'dan daha güç-
lü olduğunu gördü. Tür-
kiye neler gördü, neler
görecek. Başbakan ola-
mayanlann sonunda ne
olacağnu hep beraber gö-
receğiz" diye konuşru.
Karar 'oybirliğiyle' alındı. Budak savunmasında Ecevit'i suçladı
Budak, DSP'den ihraç edildi
Rıdvan Budak, hakkında \erilen kara-
nn önyargıh olduğunu belirtti ve 'Par-
ti kimsenin tapulu mah degüdir' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Merkez Di-
siplin Kurulu, Başbakan Bü-
lent Ecevit'ın ıstemi doğrul-
tusunda İstanbul Milletveki-
li Rıdvan Budak hakkında
oybirliğiyle "kesin ihraç"
karan aldı. Budak, ihraç ka-
rannın önyargıh olduğunu
vurgulayarak "Mücadefemi
hukuksürecinin imkân ver-
diği son noktaya kadar sür-
düreceğhn'' dedi.
Rıdvan Budak, dün sabah
genel merkeze giderek söz-
lü saMmma yaptı; bu savun-
madan birkaç saat sonra ise
ihraç karan açıklandı. Sa-
vunmasına, Başbakan Ece-
vıt'in 1981 'de BBC'de söy-
ledıği, "Bedelini ödemeyi
göze alanlar için özgüriük
herkoşuldavardır'' sözleriy-
le başlayan Budak, ihraç is-
temine bazı gazete haberle-
rinin gerekçe gösterildiği-
ni, asıl gerekçenin bunlar
olamayacağını söyledi. Par-
tiye girerken "Geldiğim ye-
ri unutmam, eleştiri \% öne-
rilerhni yapanm, kabul gö-
rürse mutlu olurum, gör-
mezse kızmam, küsmem,
terketmem" dediğini anım-
satan Budak, hükümet uy-
gulamalanm eleştirdiğinı,
ancak hiçbir zaman hüküme-
ti yıkmaya çalışmadığını,
tüm gensorularda hükümet
lehine oy kullandığını söy-
ledi. Budak, hükümeti eleş-
tirirken "DSP programı \«
seçim büdirgesinde \er alan
görüşleri savunduğunu"
söyledi ve programdan bö-
lüinler okuyarak bu sözleri-
ni açtı.
Savunmasında, "Parti
programına. seçim bildirge-
sme sahipçıknıam suç mu?"
diye soran Budak, hükümet
politikalanna muhalefet et-
tiği olaylan ve gerekçeleri-
ni özetledi. Budak, "Disip-
Kn kuruhına v^rihnesi gere-
ken ben miyim? Yoksa par-
ti programına ay km davra-
nanlar mı? Kaldı ki bütün
bunlarsuçsa, bu suçu işleyen
yalnızca ben degilim. Her
gün kamuoyu önünde birbi-
ri> te tarüşan. mensubu oktu-
ğu hükümetin karariannı
eleştiren bakanlar da bu su-
çu işfiyor" dedi. İhraç iste-
miyle ilgili asıl gerekçenin
gözdağı vermek olduğunu
savunan Budak, ihraç edil-
mesi durumunda hukuk yol-
lanna başvuracağını söz-
lerine ekledi.
Merkez Disiplin Kurulu,
Budak'ın savunmasının ar-
dmdan Başbakan Ecevit'in
yazılı istemi doğrultusunda
oybirliğiyle "kesüı ihraç"
karan aldı. Bu çerçevede
karar dünden itibaren yürür-
lüğe girdi. Budak'ın ihracıy-
la DSP'nin parlamentodaki
sandalye sayısı 130'adüştü.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin'a doruk.net.tr
Dün yürüdük.
Kendimizyürüdük; kendimiz
izledik: kendimiz haber yapıp
gazeteye, ekrana taşıyacağız.
Kırk (aslında kırk bir) yıl ön-
ce ağabeylerimiz, meslek us-
talarımız yürümüştü. Bugün
biz yürüdük.
Yürüyenlerınçoğu 1961 yü-
rüyüşü sırasında henüz doğ-
mamışt. 1961 'de yürüyen ağa-
beylerimizden bugün artık ara-
mızda olmayanlar var.
0 gün de 212 sayılı Basın Ya-
sası'nı savunmak ıçın yürün-
muştü. Bugün de öyle.
O gün de medya patronları
212 sayılı yasanın kendilerini
batıracağını ileri sürmüşler: bu-
nun "basın özgürlüğüne dar-
be vuracağı" gibisinden de-
magojik gerekçelere sarılmış-
lar, bu yasanın "basını emsali
görülmemiş bir tehlike içine
atacağı "nı söylemecesine en-
dazeyi kaçırmışlar ve yasayı
protesto etmek üzere üç gün
süreyle gazetelerini yayımla-
mamaya karar vermişlerdi.
Medya patronları üç gün sü-
reyle gazetelerini yayımlama-
dılar.
Kırk Yıl Once - Kırk Yıl Sonra
Ama gazeteciler üç gün sü-
reyle halkı gazetesiz bırakma-
dı ve kendı gazetelerini ya-
yımladılar.
Gazetenin adı Basın'dı. Sa-
hibi (Türkiye Gazeteciler Sen-
dıkası adına) Selçuk Çandar-
lı'ydı. Umumı Neşriyat Müdü-
rü (Bugünkü Türkçeye çeviri-
si: Genel Yayın Müdürü) Abdi
Ipekçi'ydi. Sorumlu Yazıişleri
Müdürü Semih Tuğrul'du. Fi-
yatı 25 kuruştu.
40 yıl önce, 10 Ocak günü
gazeteciler İstanbul Valiliği'ne
yürüdüler. Yürüyüşün röpor-
tajını, röportajın ustası yaptı.
Adı Yaşar Kemal'di. Yaşar Ke-
mal'dir, ne dese yeridir. Tuttu
röportajında 10 Ocak gününü
"Çalışan Gazetecilenn Bayra-
mı" ilan etti.
Kırk yıl sonra gahba, "Çoğu
Çalışamayan Gazeteciler Bay-
ramı" demek gerekiyor.
•••
Kırk yıl sonrasındayız.
Yine yürüdük. Yine İstanbul
Valiliği'nın kapısına dayandık.
öyle yaptık.. çünkü medya
patronları (yakında korkanm
"medya patronu" dememiz
daha doğru olacak) ile başı-
mız yine belada ve konumuz
yine aynı: 212 sayılı Basın Ya-
sası.
Kırk yıl önce 212 sayılı yasa-
nın iptali için kolları sıvayan
medya patronları, kırk yıl son-
ra kendiliklerınden 212 sayılı
yasayı ortadan kaldırdılar. Bu-
gün sayıları binlerle ölçülen
medya emekçıleri gazetecile-
rin yasal haklannı ve en önem-
lisi patron baskısından koruna-
rak habercilik mesleğinin ah-
laki ilkelerini savunabilmeleri-
ni sağlayan bu yasanın kapsa-
mına alınmadan çalıştınlıyorlar.
Akşamları televizyonlarda
görüp tanıdığınız, gazetelerde
haberlerını okuduğunuz ha-
berciler, hele hele genç haber-
ciler gazeteci kadrosunda de-
ğil; ahçı, bahçıvan, koruma gö-
revlisi, kantin garsonu kadro-
sundan çalıştınlıyorlar.
Kırk yıl sonra bir kez daha ga-
zeteciler kollan sıvadı, Türkiye
Gazeteciler Sendikası'nın ön-
derliğinde, Türkiye Gazeteci-
ler Cemiyeti'nin, Çağdaş Ga-
zeteciler Derneği'nin somut
desteğinde yürüdüler...
•••
Ve elbette yürümekle yollar
aşınmadı.
Medya baronlarının kılı bile
kıpırdamadı. Zaten yürüyüş
kolunda medya prenslerine,
bulduğu ışi, oturduğu iskem-
leyi yitirmek istemeyen gaze-
teci takımına da rastlamadık.
Çoğu işsiz ve çoğu genç bir
avuç gazeteci yürüdü. Bir de
sol memesinin altındaki ceva-
hir kırk yıldır sönmemiş yaşlı ga-
zeteciler...
Yürüyüş kolunda gencecik
bir meslektaşım, buruk bir gü-
lucükle, saflanmıza katılmaya
yanaşmamış "öteki" meslek-
taşlarımızı ığneledi. O bildik
öyküyü anlattı. Hani Naziler
döneminde, mahallesinde ko-
münistler, NAZİ gizli polisince
götürüldüğünde susan, sos-
yal demokrat götürüldüğünde
yine susan, liberal demokrat
götürülürken yine susan, Na-
zizme karşı çıkan papazlar gö-
türülürken yine susan ve sıra
kendısine gelınce sesini duyu-
rabileceği kimselerkalmadığı-
nı gören Alman'ın öyküsünü
anlattı.
Gülüştük.
•••
Sendikası bütün plazalardan
kazınmış, TGC'ye, ÇGD'ye üye
olanlara kuşkulu gözle bakı-
lan, örgütsüz, yasal korunak-
lardan yoksun ve binlercesi iş-
sız gazetecılerden bir grup yü-
rüdü.
Mesleğimiz habercilik. Ha-
bercilik; olup biteni yansız, ek-
siksiz, nesnel aktarmak de-
mek.
Dün sayıları 6 bine ulaştığı
söylenen "işsiz" gazeteciler-
den ve sayılan binlerle ölçü-
len "işlı" gazetecilerden bir
avucu yürüdü.
Sadece bir avucu...
Atalar sözüdür: Terzı sökü-
ğünü dikemezmiş...
Ve mum dibine ışık vermez-
miş...
POLİTtKA GU1VLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Gazeteciler Yürüdü...
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü...
212 sayılı yasa 40 yıl önce yürürlüğe girmiş...
Gazeteciler 40 yıl önce sendikal örgütlenme öz-
güıiüğüne sahiptiler!..
40 yıl sonra ise işveren karşısında haklannı ko-
ruyamaz duruma geldiler!..
Bugün gazetecinin ne ekonomik ne de sosyal
güvencesi var!
Çünkü sendikal örgütlenme büyük yara aldı!..
Sabahın ilk ışıkları sisli bir İstanbul sabahın-
da boğazın lacivert sulanna inerken ben bunlan dü-
şünüyorum...
Gazeteleri okuyorum...
Cumhuriyet'm dışında hiçbir gazetede 10 Ocak
Çalışan Gazeteciler Günü'ne ilişkin bir köşe ya-
zısı yok...
Salt Cumhuriyet'te var haber ve yazılar...
Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Fıkret llkiz ve Şük-
ran Soner konuya değinmişler...
Önce Fikret llkiz'in, sonra Şükran Soner'in ya-
zısını okuyorum...
Medyanın bugünkü yapılanması sendikal ör-
gütlenmeye ağır bir darbe vurdu...
Medya bu yapılanmasıyla siyasetin üzerine çık-
tı, özgür basının dördüncü güç olarak bilinen olum-
lu işlevi geçersiz kılındı...
Artık kamu yaranna olan haberter bir kenara iti-
liyor, toplumsal ve sosyal sorunlar göz ardı edi-
liyordu...
Sadece son on yıllık sürece bakıldığında nitelik-
siz gazetecilerin sayısının arttığını görüyoruz...
TGS Başkanı Şükran Soner dıyor ki:
"Çalışan gazeteciler holding çatısı altında taşe-
ron şirketlerde kuralsız çalıştınlıyorlar. Bu neden-
le medyada dilendiği anda, dilenen sayılarda ga-
zeteci, hiçbir yasal yükümlülük olmadan, kıdem
tazminatı ödenmeden, hatta hak edilmiş ücret ve
sosyal haklan verilmeden işten atılabiliyorlar..."
Bunlar doğru!..
Ama Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın hiç mi
hatası yoktu?
Örgütlenmeyi terk eden TGS, bugün Cumhuri-
yet, ANKA, Anadolu Ajansı dışında hiçbir gaze-
tede örgütlü değil!..
2002 yılında, 196O'lı yıllann sendikacılığı yapıl-
maz!..
Cumhuriyet gazetesı bunun acısını çok çekmiş-
üTİ
• ••
1961 yılında 212 sayılı yasa yürürlüğe girince, ga-
zete patronları üç gün gazetelerini yayımlamadı-
lar...
Dokuz büyük gazete 11-13 Ocak 1961 tarihlerin-
deçıkmadı...
Gazeteciler sendikalannda örgütlendiler, üç gün
süreyle kendi sesleri olan 'Basın' gazetesini çıkar-
dılar...
Kırk yıl önce 'Babıâli Yürûyüşü' yapılmıştı...
Aziz Nesin'den Yaşar Kemal'e, Turtıan Sel-
çuk'tan Ali Ulvi'ye dek tüm gazeteciler oradaydı...
10 Ocak 2002...
Cağaloğlu'nda gazeteciler toplanmaya başladı...
Ne yazık ki sayıları 200'ü geçmemişti...
Katılanlann büyük bölümünü Cumhuriyet ve Ana-
dolu Ajansı çalışanları oluşturuyordu...
Aydın Engin'le kol kola girip yürüyüşe katıldık...
Gözlerim TGS Genel Başkanı Şükran Soner'i ara-
dı...
Aydın'a sordum:
"Şükran nerede?"
Aydın:
"Şükran, Ankara-lstanbul treninde tutsak kal-
dı..."
Aslında gazetede öğrenmiştim, Şükran'ın yürüyü-
şe yetişemeyeceğini...
Aydın Engin devam etti:
"Ama Şükran akıllı kadındır. Adapazan'nda tren-
den inip yürümeye başlamıştır bile(!)"
Elbet yürüyüş kısa sürdü!..
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan
Erinç, Genel Sekreter Turgay Olcayto, eski Baş-
kan Nail Güreli. TGS'de bir dönem birlikte çalıştı-
ğımız eski Genel Başkan Sadullah Usumi, Eren Gü-
vener en önde yürüyorlardı...
Oral Çalışlar. Yaşar Kemal'in koluna girmiş, ka-
meralara gülümsüyordu...
Aydın durumu fark etti:
"Oral, nerede, ne zaman, ne yapacağını çok iyi
bilir!"
Fikret llkiz'i ise yan yolda kaybetmiştim...
• • •
Kimse alınmasın, ama dünkü yürüyüş, öyle gör-
kemlı filan değildi...
Aydın Engin ve Fikret llkiz'le bunu tartıştık...
Aydın sordu:
"Hani beş bin işsiz gazeteci vardı?"
Aydın'ın sorusuna yanıt veremedim...
Gazeteciler ne zaman sendikalarına sahip çıka-
caklar, işte o gün kendi kimliklerini bulacaklar!
Kırk yıl önce, kırk yıl sonra!..
Çok şey değişmiş!..
Ben dün bunlara tanık oldum ve gerçekten çok
hüzünlendim!..
hikmet.cetinkayaacumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
BAŞSAGUGI
Gazetemiz eski çalışanlanndan
merhum foto muhabiri
ALİ ALAKUŞ'un babası
EMIN
ALAKUŞ
yaşamını yitirmiştir.
Ailesine ve yakınlanna
başsağlığı dileriz.
Cumhuriyet Çalışanları